22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 25 NİSAN1994 PAZARTESİ HABERLERIN DEVAMI Adana Y 32 Atyon Y 21 Ağn Y 22 Ankara Y 24 Antalya Y 28 Aydtn A 25 Bursa Y 19 Çanafcfcale B 18 Oyaıtakır Y 27 E(*me B 2 0 Erzurum Y 21 Eskışehır Istanbu! Izmır Kare Kony» Samsun Trabzon TÛRKİYE'DE DÜNYADA Y24' Y 18" A 27' Y Z T Y 25 • Y 23" Y26° Y29" AmstefdamY 12 Amman A 36 Atına Bağaat Bonn Bruteel [Cenevre ; Cezayır Franidurt Lefkosa PetersburgB 9 Londra Y 15 Madrıd Mıiano Moskova Munıh B 26 A 35 Y 16 Y 13 Y 14 Y20 Y 16 Y31 Meteorolojı Işlen Genel Müdürlüğu'nden alınan btlgıye göre bütün bol- getenmız çok bulutfu. Marmara nın doğusu. Karadenız. Iç Ege Göller Bötgesı tç Anadolu Dogu Akdeni2 Dogu Anadolu'nun kuzey ve babsı Osto saganak ve yer yer gok güruitulû sağanak yağışlı geçecek Dentzlenmız- Parıs de rûzgar Batı Karadenız de yıldız ve karayel Doğu Karaderıız de gutv Pra9 doğusu ve poyraz, Marmara da yıldız ve poyrazdan 2-4 kuvvetınde saatte Rıyad 4-16 denız mılı hızla esecek. Van Gölü nde hava, parçalı ve çok bulutiu RO m a geçecek Viyana B 16 Y 16 B13 Y 12 Y 9 B 16 Y 13 A 37 Y21 Y 14" j Yağmurlu Bulutlu Sislı $ Guneşlı § K a r ) l Stalin'in gölgesinde ST. PETERSBt RG-Birdönem boyunca depolarda unutulan Stalin heykelleri, St. Petersburg'daki Rusya Müzesi'nde ycniden ziyaretçilerin ılgisine sunuluyor. 1930'lann başından 1950'lerin ilk yıllanna değin Sovyetler Birlıği'nın her yanında rastlanan böylesı dev Stalin heykellerinden olan bu heykelin ardındaki fon da. 1939 Nevv York Dünya Fuan'na > ollanmış olan Devrim tablosunun bir bölümü. (FOTOĞRAF: REUTER) Başbakan'ın at sevgisi BtŞKEK, KIRGIZISTAN-Çin Başbakanı Lı Peng. Kırgızistan'ı ziyareti sırasında kendisine armağan edilen saf kan atı seviyor. Li Peng'in ziyareti. Çin ile Kırgızistan arasındaki dıplomatık ve ticari ilışkılerin gelişmesinde de bır dönüm noktası olarak kabul ediliyor. (FOTOĞRAF: REUTER) GÜNDEM MUSTAFABALBAY ANKARA - Kuran'ın Türkçe çevırisındekı "cennetlik sağcılar" ve "cehennemlik solcular"\a ılgılı bölümlerı 15 nısan cuma günü bu köşede duyurmuştuk. Sumer Kitabevi'nin yayımladığt, Osman Nebioğlu nun çevırdığı Kuran'ın Vakıa Suresı'nde, kıyamet günü anlatılı- yor ve şöyle devam ediyordu: ".. Sız üç smıfolursunuz. llki sağcılardır... Sonra solcular gelir Bılır misıniz sağcılar neye ererler? Dikensiz sedr ağaçlan altında, salkım salkım meyveler... Bilir mısintz solcular neye uğrarlar? Onlar kızgın ruzgar ve kaynar su- larda, sımsiyah dumanın gölgesindedırler..." Yukarıda özetini verdiğimiz surenın tam metnini ak- tardıktan sonra, bu tür yayınların nasıl yapıldığını an- latmıştık. Kuran'ın Türkçe çevirısı ya da benzer dını yayı- nlar once, Dıyanet Işleri Mushaflar inceleme Kurulu'nca gözden geçırtlıyor. Herhangı bir yanlışlık olmadığı kanısına varıiırsa kitabın arkasına kurulun mavi mührü basılıyor. Sözünü ettığımız Kuran'da böyle bır mühür yoktu. Buyazı üzerıne, pekçokokurtelefon etti, mektup gonder- dı. Bazıları evlerındekı Kuran ı getırdı. Gördük kı Dıyanet işlerı Başkanlığı'nın onayını taşıyan bazı Kuran'larda da aynı değerlendırme var: - Sağcılar ve solcular... Işte bır okurun getırdığı Kuran'dan örnek. Yayımlayan: Dıyanet İşlerı Başkanlığı. Yayın no: 217 Baskı tarıhı: 1986 Baskıyı ınceleyen komisyon: ilahiyatFakültesi'nden Doç. Hüseyin Atay, Doç. Mehmet Hatipoğlu, Din İşlerı Yüksek Kurulu uyesı Osman Keskioğlu Sözünü ettiğimiz Vakıa Suresı: "Ey ınsanlar! Yer sarsıldıkça sarsıldığı, dağlar ufalandı- kça ufalanıp toz duman halıne geldıği zaman siz uç sınıf olursunuz. lyi ışler ışlediklerini belirtmek ıçın amel defterı sağdan verilenler, ne mutlu o sağcılara! Kötüluk ışledıklen- nı belırtmek üzere amel defteri soldan verilenler. Ne yazık o solculara! ... Ne mutlu o sağcılara! Onlar dikensiz sedır ağaçlan, salkımları sarkmış muz ağaçlan... Bıtıp tükenmek bilme- yen ve yasak edilmeyen bol meyveler arasında, yüksek doşekler uzenndedirler... Ne yazık o solculara! Insanın ıçıne işleyen o sıcaklık ve kaynar su ıçınde, serinliğı ve hoşluğu olmayan kara bir dumanın gölgesinde bulunurlar..." - işte böyle! Solcular, Diyanet'ın de onayıyla cehenneme! Elimızde bir de Suudı Arabistan Krallığı'nın Türkçe bas- tirdığı Kuran var. ön yüzünde, "Kral Fend bin Abdülaziz Al'ü Suud'un hediyesi olup Allah rızası içın vakfedılmıştir, satılamaz" yazılı. Karşı sayfasında da "Suudi Arabistan Kralı Hadimü'l-Harameyni'ş-Şerifeyn, Kuran-ı Kerim ve Türkçe Açıklamalı Meali adlı bu eserin basımı talimatını vermış olmaktan şeref duyar" yazısı var. Bu Kuran'ın Vakıa Suresı de şöyle: "... Sağdakıler, ne mutlu o sağdakilere! Soldakıler ne bahtsızdır onlar!.." Devamında da sağdakı ve soldakılerın yukarıda aktardı- ğımız yaşamı anlatılıyor. Yani soldakıler Suudi Arabistan Kralının da onayıyla cehenneme! Kuran'ın sonyıllardakıçevırılerındeçoğunlukla sağdakı- ler ve soldakıler denıyor, ama daha öncekı dönemde çevrı- lenler böyle degil. Bir başka okur, Besim Atalayın "Kuran Çewr/s/"nin Vakıa Suresı'nı ve ömer Rıza Doğrul'un, 1943 yılında "Tann Buyruğu" başlığıyla yaptığı çevırıyı gönder- di. Her ıkıkıtaptada sözünü ettiğimiz bölümler, "uğurlular" ve "uğursuzlar" olarak anlatılıyor. Dünyada lyilik yapanlar uğurlu, kötülük yapanlar uğursuz. Ama son yıllardakı çe- viriler amacından saptırılmış ve Müslümanların kutsal ki- tabı, polıtıkaya aiet edilmış. Işin en acı yanı, Türkıye Cum- hunyetı'nın bütçesıyle ayakta duran, Dıyanet İşlerı Baş- kanlığı da buna alet olmuş. Şaır-yazar Zeki Büyüktamr'ın gönderdiği mektuptan bir pasajla yazıyı noktalayalım: "... Kuran çevırısının politik çıkarlara alet edilmesı bun- lan üzmüyor. Bunlar Muavtye 'nin, Yezit'/n kalıntıları, çıkar- ları içın her yolu yasal sayanlardır." 'Önlemlerpaketine bir kez dahabaksuılar' • Baştarafi 1. Sayfada ne yapmalıdıriar. TC hükümeti başbakanı, Kıbrıs'la ilgili Ame- rika'da bir şey söylemediğini açıkladı. Bu açıklamaya itibar edilraeli"dedi. Dışışleri Bakanı Hikmet Çe- tin de, Kıbns konusunda Baş- bakan'la aralannda görüş ayn- lığı olduğu yolundaki haberle- rin doğru olmadığını, iddıalann büyük ölçüde Yunan basınının çarpıtmasından kaynaklandı- ğını söyledi. Çetin'ın. Çıller"in başdanışmanı Volkan V'ural'ın KK.TC ziyaretine ilişkin bılgı sahibi olmadığını bildırmesı dikkat çekti. Cindoruk'un verdiği kabul resmine yalnız katılan Başba- kan Tansu Çiller, gazetecilerin Kıbns ile ilgili sorulannı yanıt- larken. şunlan söyledı: "Denktaş güven artıncı ön- letnler paketini onavladı. Ona>- lamadı değil. ama ilkini onavla- dı. İkincisinde birtakım göriişle- ri oldu. Bizim sövlediğimiz. eğer yapabilhorlarsa bir defa baksın- İar. uzlaşabilivorlarsa uzlaşsın- lar. Dışişleri Bakanlığı'nın birta- krnıtemaslarıvar. Bunun dışında hiçbir göriişme olmadı. Dola>ısıvla alarma yol açacak, rahatsızlığa vol açacak hiçbir şey yok. Türkhe'nin men- faatleri dışında, kıbrıs'ın menfa- atleri dışında hiçbir şey yap- mav ız. u Görüş aynlığı içinde değiliz" " Dışışleri Bakanı Hikmet Çe- tin, dün bazı basın organlann- da ver alan ve kendisi ile Başba- kan Tunsu Çiller arasında Kıbns konusunda görüş aynlı- ğı olduğu yolundaki haberlenn doğru olmadığını söyledi. Azerbeycan'a hareketinden önce Esenboğa Havalimanf- nda gazetecilerin sorulannı >a- nıtlayan Çetin, Başbakan Çil- ler'in dün sabah kendisinı tele- fonla aradığını sövledı. Çetin, 'Sayın Başbakan, dün sabah beni aradı ve bir yayın or- ganında yayınlanan haberle ilgili olarak kenidisinin daha önce de bana söylediği gibi, ABD Baş- kanı Bill Clinton ile vaptığı gö- riişmelere biiyükclçimizin >e di- ğer heyet üyelerinin de katıldı- ğım, görüşmeler bölümü haricin- de Kıbrıs konusunun ele alınma- dığını, o görüşmelerin tutanak- larının da ortada olduğunu söy- ledTdedi. Çetin. daha sonra şöyle ko- nuştu: "Başbakan Çiller, 'Clinton'a affedilen 'Çiller bana söz \erdi, birkaç gün içinde Kıbns soru- nunun çözümü yolunda önemlı Hatalaruıfaturasınıçahşanlar • Baştarafi 1. Sayfada tılması haunde. personel tazmi- natlan toplam 701 milyarlirayı bulacak. Tasfiyesinden elde edilecek 1 trilyon 761 milyar li- ralık tasarrufıa 19 organize sa- nayi bölgesi ya da 17 stol ha- vaalanı yaptınlabilir. TESTAŞ Aydm tesisJeri: Za- rar etme nedeni fmansman ve genel giderlerin yüksekliği ya- nında. ucuz ithalat dolayısıyla kar marjının düşük kalması. Tesisin 93 zaran 83.7 milyar li- ra. Tasfiyesinden sağlanacak 160 mılyar lirahk yıllık tasar- rufla 385 küçük sanayi işyeri açılabilir. Et-Balık Kurumu: Oğulbey taşımacılık. Burdur. Adana, Ankara Et kombinalan, Hay- darpaşa Soğuk Hava Deposu ve Et Işletmesi ile Sincan tşlet- mesi'nin tasfıyesi öngörülüyor. 5 işletmenın 1993 yılı toplam zararlan, 536 milyar Hra. Yıllık 99 milyar tasarrufla 238 küçük şanayi işyeri açılabilir. Oğulbey İşletmesi satılabilir. Burdur Kombinası üretici kooperatif- lerinin kuracağı bir ortaklığa devredilerek faaliyeü'ni sürdü- rebılır. Adana kombinasının belediyeye devredilmesi uygun görülmektedir. Sincan îşlet- mesi'nin belediye veya kasaplar demeğine devredilmesi söz ko- nusu olabilir. Tekel işletmeleri: 3. derece ta- rihi eser niteliğindekı Cibalı Si- gara Fabnkası, binnci derece SİT alanı kapsamındaki Tür- kiye'deki tek viski üretilen fab- rikası. Ankara Bira Fabrikası ve İstanbul Bira Fabrikası'nm tasfıyesi öngörülüyor. Kullanı- lan eski teknolojı ve rekabet gü- cünün düşüklüğü, işletmelere zarar ettiriyor. Yıllık 433 mil- yar lira tasarrufla 5 organize sa- ANAPTıErkoç'a süahh saldırı İstanbul Haber Servisi- Ana- vatan Partisi'nın 27 Mart yerel genel seçimlerdeki Güngören il- çesi belediye başkan adayı Yu- suf Erkoc (55), İkitelli Sanayi Mahalleşi'nde. müteahhitliğini yaptığı İstanbul Dökümcüler Sitesi'nin önünde uğradığı si- lahlı saldında kalbinden vuru- larak ağır yaralandı. Dün saat 16.30 sıralarında meydana gelen saldınnın ardın- dan kaldmldığı İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi'nde ameli- yata alınan Erkoç'un sağlık durumunun ciddiyetini koru- duğu öğrenildi. Şişli Belediye Başkanı Gülay Atığ ve Eminö- nü Belediye Başkanı Doç. Dr. Ahmet Çetinsaya ve beraberin- dekiler istanbul Tıp Fakültesi'- ne gelerek Yusuf Erkoç'u ziya- ret ettiler. Güvenlik yetkilileri, başlatüklan soruşturma kapsa- mında saldınnın nedeni ile olaydan sonra kaçan saldırgan- lann kimliklerinin araştınldığı- nı kaydettiler. nayı bölgesi oluşturulabıhr. 3 işletmenın 1993 yılı toplam za- ran. 434 milyar hra Zirai Donatım Kurumu: K.u- rum 1993 yılında 2 trilyon 200 milyar lira zarar etti. Adapazan müessesesinin reorganizasyo- nuna gidilerek özelleştirilmesi veya küçültülmesi, GAP nede- niyle Şanlıurfa Tanm AÎet Ma- kineleri İşletmesi hariç. diğer iş- letmelerin bölge müdürlükleri- nin. gübre depolannın ve şube müdürlüklerinın kapatılması. atıl gayrimenkullennın satıla- rak değerlendınlmesı uygun- dur. Çalışan 6 bin 44 personele kapatılma durumunda ödene- cek kıdem tazminatı tutan Mart 1994 itibanyla 841 milyar liradır. Tasfiyesinden elde edile- cek yıllık 4 trilyon 180 milyar li- rahk tasarrufla 46 organize sa- nayi bölgesi ya da 10 bin 72 küçük sanayi işyeri açılabilir. Bu tasarrufla aynı zamanda Şanlıurfa Tünellen tamamla- nabileceği gibi, sulama yatınm- lanna da başlanabilir. Tûrkiye Gemi Sanayii AŞ: Şirkete ait Haliç, Camialtı ve Alaybey tersanelennin tasfıyesi öngörülüyor. Haliç Tersanesi'- nin ana problemi, sipanş bu- lunmaması nedeniyle oluşan boş işçilik saatlen ve fazla istih- damdan kaynaklanan personel giderleridir. Camialtı Tersane- si. sektördeki fınansman dar- boğazı nedeniyle sipariş alama- maktadır. Denktaş:Verilen sözler tutulsun • Baştarafi l. Sayfada Türk tarafıyla yürütülecek görüşmelerde, "Bozulan denge- lerin düzeltilmesi durumunda gelişmelerin olabileceğini" söyle- di. Türk tarafıyla Lefkoşa'nın Türk tarafinda öngörülen gö- rüşmeler, BM Genel Sekreteri'nin K.ıbns özel temsilasi Joe Clark'la yardımcısı Gustave FeiselPın, bugün ve yann (salı) Ankara'da Türk hükümet yetkilileriyle gerçekleştireceği te- maslan izleyecek. Papandreu'dan 'değerlendirme' Bu gelişmeler olurken. Kıbns Rum tarafından, Yunan Baş- bakanı Andreas Papanderu'nun veni bir değerlendirmesı ulaştı. Kıbns Rum Radyosu'nun yayımladığı bu değerlendirmeye göre, "Papandreu, Kıbrıs Türk toplumu lideri Denktaş'ın GAÖ paketini iki gün içinde kabul edeceğiyle ilgili olarak Clinton'ın belirttiği umutlan haklı gösterecek gelişmeler gö/lemlemcdiği- ni" açıkladı Türk tarafı. "Kıbrts'ta bir uzlaşmaya", ancak "dolayiı görüş- melerin sürdürijlmcsi ve BM'nin sunduğu son belgelerin bozdu- ğu dengelerin dü/eltilmesiyle >arılabileceği" mesajında ısrarlı görünüvor. OLAYLAMN ARDINDAKİ GERÇEK • Baştarafi I. Sayfada yordam ülkemizde hiç işle- meyecek mıdir?.. Bir yandan insanlar öldürüleceklerdir, ülkenin en ünlü bilim adamla- rı ve yazarları sokak ortasın- da yok edileceklerdir, öte yandan emniyet müdürleri ve savcılar, bu olaylar kendileri- ni ilgilendırmiyormuş gibi bir tutum içinde tınmayacaklar- dır. Uğur Mumcu cinayeti tek değildir. Ancak faili meçhul cinayet- ler zincirınde Mumcu, doruk bir görüşme olacak" sözlerinin aynntısını öğrenebilir miyim ' diye sordu. Zaten biz de bakan- lıkta bunun değerlendirmesine baktık. Clinton, gerçekten de bu an- lamda bir söz de söylememiş. Yani Clinton'ın, gerek 'S unanis- tan Başbakanı Andreas Papand- reu ile ortak basın toplantısında, gerekse içeride görüşmelerde yaptığı konuşmay a bakıldığında öyle bir şeyler söylemediği orta- ya çıkryor." Papandreu-Clinton görüş- mesinden sonra Kıbns ile ilgili ABD Dışişlen Bakanhğı yetki- lisi Büyükelçi Robert Lamb'ın Türk Büyükelçiligı'nı arayarak kendisinin bulunduğu görüş- melerde Kıbns'la ilgili olarak neler konuşulduğu konusunda bilgi verdiğini anlatan Çetin. "Onun da notlan ve rutanaklan bende. Bütün bunlarda bu anla- ma gelebilecek bir ifadenin ol- madığını gördüm" dedi. "Yunan basını çarpıtıyor" İddıalann büyük ölçüde Yu- nan basınının konuyu çarpıt- masından kaynaklandığını vur- gulayan Dışişleri Bakanı Çetin. "Bu Yunan basınının, ne ilk ne de son bu şekilde değerlendirme- leridir. Zaman zaman, ben ken- dimden biliyonım, benim söyle- mediğim. hiç değinmediğim ko- ntılan Yunan basıntnda tama- men ters şekilde, sanki söylen- miş, konuşuunuş gibi gösteril- mesini zaman zaman göriiyo- rum" açıklamasını vaptı. Clinton'ın sözlennin. konu- nun teknik aynntılannı bilme- yenler tarafından tam anlaşıl- mayacağını belirten Çetin. gü- ven artıncı önlemler paketinın BM Genel Sekreteri tarafından önerildığını anımsattı. Çetin. şöyle devam etti: "Bu paketi, Sayın Denktaş ve Türkiye ilke olarak kabul etmiş- tir. Czerinde görüşmeler yapıl- maya başlandığı sırada pakete ek olarak gelen önlemler var. Bu yapılan ekler, aşağı yukarı dört alanda paketi değistirme yönün- dedir. Bu konuların dördü de, Rum tarafına avantajlar sağla- maktadır. Bu konu ortaya atıldığında. Sayın Denktaş, haklı olarak, bu- nun kendisinin ilke olarak kabul ettiği paket olmadığını. yeni pa- ketle karşı karşıy a bulunduğunu söylemiştir. Türkiye de, bu ko- nuda Denktaşta y aklaşunım desteklemiştir. Gerçekten orta- ya çıkan paket, yeni bir pakettir. Bu pakette de, Rumların lebine gelişmeler var. Şimdi ortada gö- rüşmelere devam etme, etmeme konusu var." Çetin, benimseı'.ecek tavır konusunda. şu secenekleri dıle getirdr. "Bu durumda yapılabilecek şey şudur; birincisi, Denktaş'ın "Ben artık görüşmelere devam çtmiy orum' demesi mümkun. İkinci olarak, Sayın Denktaş'ın, 'Madem bu paket delinmiş. Rum kesimıne bazı avantajlar sağlamış, benim de isteklerim var, aynı avantajlan ben de isti- yorum' demesi de mümkündü. Üçüncü olarak da, orijinal pake- te dönülmesini istemesi müm- kündü. Şimdi, Sayın Başbakan, Clinton ile görüşürken bunları söylemiş. Başbakan'ın da söyle- diği, ortada olan yeni bir paket- tir. Yani paket değişmiştir. Bu de- ğişik paketten dolay 1 Denktaş'ın itirazlan ortaya çıkmıştır. Bu arada, Sayın Denktaş da, oriji- nal paketi ilke olarak kabul etti- ğini, bumı görüşmey e hazır oldu- ğunu, ancak ortada yeni bir pa- ket olduğunu ve buna itirazı ol- duğunu ve bu pakette kendisinin de bazı istekleri olabileceğini ve onları görüşebileceğini söyledi. Konu bu noktada. ÜNİVERSİTEYE HAZ^IRLIK SINAVA DOGRU ^ . YANITLAR . . 1-A 2-D 3-C 4-B 5-A 6-A 7-A 8-E 9-B 10-C 11-E 12-A 13-A 14-E 15-A 16-D 17-A 18-D 19-E 20-B 21-A 22-A 23-E 24-A 25-A LİSAN ÇÖZÜM Bizimle İngilizce sorununuzu çok kısa zamanda çözebilirsiniz. Lütfenbiziarayın. Tel:3495938 BahariyeCad.62/3 SATILIKDAİRE Acıbadem'de sahibinden satılık 70 m2 , kaloriferli. Tel:3596985 Faal durumda devren Ocakbaşı Restaurant Tel: 5033116 Hasan Demir Nişanlandık, çok mutluyuz Sevincimizi, bizi sevenlerle paylaşıyoruz. Sibel ile Demir 24.4 1994 İstanbul noktasını vurguluyor; bir biri- kimin simgesine dönüşüyor. Mumcu'nun cenaze törenin- deki kitlesel gösteriler ve aradan geçen bir yıl üç ay sü- resınce durmaksızın düzen- lenen toplantılar, toplumun bilincinde ve belleğinde bu olayın unutturulamayacağını vurguluyor. Resmi makamlar belki dosyayı kapatabilirler, ka- muoyu bu dosyayı kapatma- yacaktir. Uğur Mumcu dosyasının kapatılması, devletin yeter- sizliğini itiraf etmesi ve bun- dan sonra cinayet işleyecek katillere cesaret vermesin- den bir başka nitelik taşımı- yor. Cumhuriyet, bu olayın pe- şini bırakmamak kararında- dır; eğer cinayeti zamanın örtebileceğini sananlar var- sa aldanıyorlar. Uğur Mumcu suikastı, Tür- kiye'yi karanlığa gömmek ya da parçalamak isteyen güç- lerin lanetolası bir yatınmın- dan başka bır ıçerik taşımt- yor. Bu cinayetin kaynağı, ister devlet içinde veya dışın- dan, ister bir yeraltı örgutün- den gelsin, ister bir iç ya da dış odaktan kaynaklansın, amacı bakımından fark et- mez Türkiye bu uğursuz gidişin önüne geçmek zorundadır Çünkü Uğur'un kimliğinde Turkiye'nin var oluşuna yö- nelik bir saldırının tezgahlan- dığı tartışılmayacak kadar açıktır. Böyle bir davanın dosyası- nı kapatmak sanıldığınca ko- lay değil... ••• Binlerhaykırdı! 'Karabükkapatılamaz9 • Baştarafi I. Sayfada Zonguldak kömür ocaklannda çalışan işçiler ye Turkiye'nin dört bır yanından gelen Özçelik- İş Sendikası'nın yönetıcileri, oluşturulan kor- tejle birlıkte saat İ2.00"de Atatürk Meydanı'na doğru yürüyüşe geçtiler. Karabük işcilerinin başlanna sıyah bant laktıklan yürüyüş sırasın- da. "Vur vur inlesin, hükümet dinlesin", "Hükü- met istifa", "İşçi-memur el ele genel greve", "Ca- ney caney işte meydaney, melek yüzlü şeytan nerdesin haney" slbganlan atıldı ve hükümet alkışlarla protesto edildı. "Anahtardan vazgeçtik, fabrikadan vazgeç- meyiz". "Birileri gidecek, bacalar tütecek", "De- mir-Çtlik'in kapatılması karabük için ölümdür. Ölümle uzlaşma olmaz" pankartlanrun bulun- duğu mevdanda toplanan kalabahk. Zongul- dak mılletv ekilleri Şinasi Altınei, Ömer Barutçu ve Adnan Akuıın aleyhıne de sık sık slogan attı- lar En çok Karabük birinci bölgeden milletve- kılı olan Altınei eleştinldı. Bir dakikahk sa>gı duruşu ve İstiklal Marşfrun söylenmesinden sonra bir konuşma yapan Özçelik-İş Karabük Şube Başkanı Tamer Canyurt, "Gün, mücadele günü. Gün. Karabük'e sahip çıkmanın günü. Gün, Karabüklü'nün Karabük'e borcunu ödeme günü" dedı. Özçelık-İş Sendikası Genel Başkanı Metin Türker de "ey lemlemlerine, kavgalarma verdik- leri 15 günlük aradan sonra yeniden başladı- klarını' belirterek 15 günlük süre ıçınde Cum- hurbaşkanı. hükümet yetkilileri ve sıyasi parti yetkilileriyle görüşmeler yaptıklannı anlattı. Türker. SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karay alçınla da görüştükle- rini ve görüşmeler sonucunda SHP Genel Sek- reteri başkanlığında bir komisyon oluşturuldu- ğunu söyledi. Bu komisyonun önceki gün Ka- rabük'ıeçalışmalanna başladığını belirten Tür- ker de. üç milletvekilıne çattı. Milletvekillerinin kendileri için hiçbir şey yapmadığını. kapatı- lmaya karşı çıkmadıklannı kaydeden Türker sözlerini şöyle sürdürdü: "Adnan Âkm diye bir milletvekilinüz var. Al- lahı aşkına bunu göreniniz var mı? Benim oğlu- mun adı da Adnan. oğlumu gördükçe içimden to- katlamak geliyor. Sayın Şinasi \ltıner'e bir tav- siyem olacak: Lütfen seçim bildirgeni bir kere daha oku ve büyük bir aynanın karşısına geç, dikkatie aynay a bak sonra istersen aynay a, ister- sen yüzüne tükûr." Karabük Demır-Çelik Fabnkalan'nın ka- patılması ve özelleştirilmesının Karabük için ölüm olacağını belirten Türker, "Ölümde uzlaş- ma olmaz. Şayet ölüm varsa kaderde Ankara'nın dört bir y anında çiçekler açacak, ateşler yana- cak, ama bacalar tütecek" dedi. Hak-İş Genel Başkanı Necati Çeükde. hiçbir gücün Karabük'ü kapatamayacağmı savu- narak "Karabük'ü kapatmay a hükümetin gücü de ömrü de yetmez" diye konuştu. Çelık, Zon- guldak ve Karabük'te bulunan KİTlerin stra- tejik önemı bulunan KİT'ler olduğunu. burala- nn kapatılması halinde ülkenin bağımsızlığının tehlikeye gireceğini kaydetti. Hükümetle uzlaş- maya çahştıklannı ancak hükümetin uzlaşma- ya yanaşmadığını belirten Çelik. şunlan söyle- di: "Biz uzlaşma ihtiyacı duyuyoruz, ama hükü- met duymuyor. Çiller'e bir çift sözüm var.' K İT- len kapatınm orada çahşanlan atanm' diyor. Bunu ninem de yapar. Sen bostan korkuluğu mu- sun? Seni oray a niye oturttuk? Sana niye ekono- mi okuttuk? Hadi camm sen de Karabük'ü kapa- tamazsın Türk-İşde. 27 yıl aradan sonra Ankara-Tan- doğan'da düzenlediği mitingde, hükümeti ikin- ci kez ıstifaya çağırdı. Çahşanlar. Ankara'da iş- sizliğe, pahalılığa ve işyeri kapatmalanna "Hayır" dediler. Türk-İş Genel Başkanı Bay- ram Meral. KİTlenn kapatıhnası durumunda "genel grev" yapacaklannı vurgulayarak, çalı- şanlan "parti kurmaya" çağırdı. Tandoğan Meydanı ile Celal Bayar Bulvan'- nın kesıştığı alanda yapılan "İşsizlik ve Pahalılı- ğa Hayır" mitingıne yaklaşık 30 bin çalışan katıldı. Hükümetin yuhalandığı ve istifaya çağnldığı mitingde "Hükümet İsrailliyi, biz Fi- listinüyi oynuyoruz", "İşçiyiz, güçlüyüz, kazana- cağız''. "îşçi memur el ele, genel greve", "Vur vur inlesin, Ankara dinlesm", "Çok zor ka- zandık. kolay vermeyeceğiz", "Acı reçete istemi- yoruz", "Sattırmayiz KITIeri, Amerika itleri", "Silkele başkan, düşecekkr", "Genel grev hakkımız, söke söke alınz" sloganlan atıldı. Alanda. "Haziranda işbaşı. ağustosta kapı dışı". "Kar, faiz size; kemer sıkmak bize". "3 ay çahşıp, 9 ay yiyeceğiz", "Kalkınma, fabrikaları kapatmak değildir'", "Mezarda emekliliğe hayır", "KİTlerin kar-zararını dönekler ve pa- lavTacı \ aramancı'lara değil, bize sorun", "Pa- ralı eğitime hayir" yazılı pankart ve dövızlerin taşındığı dikkat çekti. Ankara'da "tarihi bir gün" yaşandığını vur- gulayarak konuşmasına başlayan Türk-İş Baş- kanı BayTam Meral. 12 Eyiül'den sonra zengın- lerin kannı 100 kat arttırdığını. ışçirun alınteri- nin karşılığının sıfıra düştüğünü belırttı. Mıting alanının yakınındakı bır ağacın üzerine İşçi Partisi bayrağını asan bir kişiyi görünce konuş- masına ara veren Meral. "İşverenler göndermiş- tir. Onu lütfen asmayın. O işverenler, bizi birbiri- mize düşürdüler. Tahrik olmaym" dedı. 4 kışıhk bır aılenın sabah. oğlen ve akşam bırer simit yı- yip. çay ıçmeleri durumunda ayda 2 milyon 160 bin hra tutannda gıda harcaması yapmalan ge- rektiğini belirten Meral. asgan ücretın 1.5 mıl- yon lira olduğunu anımsatarak "Sen, bundan ne fedakarlık bekliyorsun. Ltan" diye konuştu. Hükümetin KİT zararlanna ılışkın açıklama- lannın "yalan" olduğunu ileri süren \e Başba- kan Tansu Çiller'i ısim venneden. "sermayenin maskotu" olarak eleştiren Meral. Cumhurbaş- kanı Süleytnan Demirel'e "Merkez Bankası Ka- nunu'nu geri çevirmesi" çağnsında bulundu. Meral. "Bu kanun geri çevrilmezse, bu meydan- lan dolduran, siyaset yasaklarını kaldıran işçi. sana hakkun hefal etmeyecektir" diye konuştu. Meral. Başbakan Tansu Çiller ile Başbakan Yardımcısı Murat Karay alçın'a da. "Sayın hü- kümet, Sayın Başbakan. Sayın Başbakan Yardımcısı; yaptıklannız >e söy ledikleriniz doğ- ruysa. gelin, burada halka anlatuı" diye seslendi. Alandakılere "KİTler kapatildığı zaman genel greve evet mi" diye soran Meral. "Evet" yanıtını alınca "Hay ağzmıza sağlık sizin" dedı. Geçicı işçıleri "işe alınma/larsa. ay başında Başba- kanlık'ın önüne gelmeye" çağıran Meral. hükü- mete kamu bankalannı özelleştırme önensı yaptı. Meral'ın konuşması sırasında. Ankara Paralı Eğitime Hayır Platformu pankartı taşı- yan bir grubun "Kahrolsun sendika ağalan" sloganını attıklan dikkat çekti. Demokrası Platformu adına konuşan gaze- temiz yazan ve Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Vİustafa Ekmekçi de. işçi ve köylünün "Türk ulusunun efendisi" olduğunu belirterek ışçilerin y önetime katılması gerektıği- ni söyledi. DİSK Genel Başkan Vekilı ve Ge- nel-İş Sendikası Genel Başkanı İsmail Hakkı Önal. çalışanlann hak. aş ve ekmek ıçın top- landıklannı ıfade ederek emekçılerin "sınıfsal biriikteliğinin" zorunlu olduğunu söyledi. Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tannverdi de ekmeğın bir yansının çalışanlann elınden ahndığını. diğer y ansının da alınmak ıs- tedığıni söyledi. Bunlara "dur demek" ıçın çalı- şanlann gücünü göstermesı gerektığıni vurgu- layarak "Asgari ücret 215 dolar ederken, bugün bu paket sayesinde. 30 dolara düştü. Bu gösterge yetmiyor mu hükümete? Bize zulüm edenlere, hep bhiikte gücümüzü göstereeeğiz. Hayır. ha- yir. hayır" diyeceğiz" dedı. Denlzli mitingi Denizli'de de, memur ve işçi sendikalannca "Zamlara ve özeDeştirmeye hayu-" mitingi dü- zenlendi. Deliklıçınar Meydanı'nda düzenle- nen miüngde, memur sendikalan adına hazır- lanan bıldin, Yapı Yol-Sen temsilcisı Osman Arslan tarafından okundu. Bildiride, 5 Nisan Kararlan eleştirilerek "14 yüdır aynı şeyler söy- leniyor. Zam dery alannda boğulaıilar ise hep dar geliıüler oluyor" denıldı. Mitingde. Türk-İş'e bağlı Belediye-İş Sendikası Şube Başkanı Ah- met Savaş Ozdemir ile DİSK'e bağlı Genel-İş Sendikası Şube Başkanı Necati Saygın da birer konuşma yaptılar. Mitıng sonrasmda. Delıkh- çınar Meydaru'ndan Atatürk Caddesi'ne ka- dar, bazı siyasi partilerin yönetıcileri ve dernek temsilcilennin katıldığı bir yürüyüş gerçekleşti- rildi. Yürüyüş sırasında "İşçi kıyımına son", "İşçi-memur el ele, genel greve", "Zamlar geri ahnsHi", "Hükümet istifa" şeklinde sloganlar atıldı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear