29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
11 NİSAN1994 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Paptflere kinriik deklaresi • ANKARA (LBA)- İstanbul MilletvekıÛ Hasan Mezarcı, bugünkü sistemin insanlan 40 parçaya böldüğünü söyledi. Rejimin insanlan 'Kemalist-laiİc' kimliği kabul etmeye zorladığmı öne süren Mezarcı, "Eğer Kemalist ve laik kimliği deklare etmezseniz, tenkit ve teklif etme özgürlüğü olmuyor. Rejim tüm partilere önce bu kimliği deklare ettiriyor" dedi. Mezarcı, mevcut sistemin insanlan bölmeyeyönelik olduğunu öne sürerek şunlan söyledi: "Rejim 'şöyle inanacaksınız, böyle inanmayacaksınız' diyor. İnsanlan 'laik-yobaz', 'şeriatçı-Kemalist' diye 40 parçaya ayınyor. Resmi ideoloji dışındakileri sistem dışı sayıyor. Bölücülük sistemin kendisinden geliyor." Doç. Başkaya'yı ziyaret • ANKARA (UBA)-Pir, Sultan Abdal Kültür ve Tanıtma Derneği yöneticileri merkez kapalı cezaevinde tutuklu bulunan Doçent Fikret Başkaya'yı ziyaretegittiler. Yazar Başkaya ile görüşemeyen dernek yöneticileri "Siz kendinize iyi bakın, bize lazımsınız" diye mesaj gönderdiler. Pır Sultan Abdal Derneği tarafından düzenlenen söyleşiye tutuklu olduğu için katılamayan Başkaya'yı ziyaret eden yöneticiler "Bize ekmeğin neden 4 bin lira olduğunu anlatacaktı. Ancak kendisi tutuklu olduğu için bu mümkün olmadı. Bizde kendisini tutuklu bulunduğu merkez kapalı cezaevinde ziyarete gittik. Ancak. ziyaret saati olmadığı için görüşemedik" dediler. ;RPgeleneksel İsJamalıktan syrıldı' •ANKARA fUBA)- Jslamcı yazar lsmail Nacar, Islami gelişmeyi, Erbakan'ı ve seçim sonuçlan nedeniyle diğer siyasi partileri değerlendirirken "Erbakan hata ve zaaflanna rağmen Islam konusunda söylediklerinde samimidir" xii. Refah Partisi'nin, gcleneksel tslamcıhktan sıynldığı için yerel seçimlerde başanlı sonuçlaraldığını belirten lsmail Nacar, "Bu sonuç karşısında hem PKK, hem devlet, hem de Doğu ile Güneydoğu'dan oy alamayan siyasi partilerin kendilerinı gözden geçirmelerini istedi. Seçim sonuçlanna yapılan itirazlar konusuna da değinen lsmail Nacar, 1946 yıbnda Demokrat Parti'nin kazanmasmı içine sindiremeyen zihniyetin, bugün Refah Partisi'ne yöneldiğini söyledi. Menteşe bugün Suriye'ye gidiyor • ANKARA (AA) - İçişleri Bakanı Nahit Menteşe, Suriye İçişleri Bakanı Muhammed Harba'nın v^imi konuğu olarak bugün Suriye'ye gidecek. Menteşe. Suriye'de 'güvenlik veışbirliği' konulannda resmi görüşmelerde bulunacak. İçişleri Bakanı Menteşeve beraberindeki heyet 13 nisan çarşamba günü yurda dönecek. 'Karadeniz'de aMak bozuldu • RİZE(AA)-tstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan, Karadeniz'de yıllar öncesine göre toplumsal ahlakın büyük değişikliğe uğrayarak bozulduğunu ileri sürdü ve bunun düzeltilmesi gerektiğini söyledi. Trabzon'dan Rize'ye gelişinde il sınınnda kalabahk bir konvoy tarafından karşılanan Tayyip Erdoğan, daha sonra Vali Erol Hğurlu'yu RP'li Belediye Vlaşkanı Şevki Yılmaz'ı makamında ziyaret etti. Erdoğan, burada karşılaştığı Gümrük ve Tekel eski bakanlanndan Tuncay Mataracı'yı da yanına alarakbir kamyonetin üzerinde şehir turu attı. Koç ve Sabana'nın Demirel'e götürdüğü 119. madde önerisine siyasiler karşı: Paniğekapılmakgereksiz• DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, Vehbi Koç ve Sakıp Sabancı tarafından Cumhurbaşkanı Demirel'e yapılan, "Anayasanın 119. maddesinin işletilmesi" önerisine, kesirilikle katılmadığını söyledi. Bu madde, cumhurbaşkanına, "büyük kriz dönemlerinde" 6 ayı geçmemek üzere sıkıyönetim ilan etme yetkisi veriyor. ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - DYP, işadamlan Sakıp Sabancı ve Veh- bi Koç'un, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e götürdüğü, "Anayasanın 119. maddesi işletilsin" önerisine soğuk ba- karken DSP Genel Başkanı Bülent Ece- vit, böyle bir uygulamaya kesinlikle karşı olduğunu açıkladı. Eski Maliye Bakanı ve DYP Genel Başkan Yardım- cısı Sümer Oral, 119. maddenin işletil- mesini gerektirecek bir durum olmadı- ğını söyledi. Sümer Oral, Cumhurbaşkanı'nın iki ışadamına, "Böyle bir uygulamaya ge- rek yok" yanıtını verdiğinı belirterek, "Ben şu anda, bugünkü şartlar içinde anayasanın 119. maddesinin uygulanma- sı için hiçbir neden görmüyorum" diye konuştu. İşadamlan Sabancı ve Koç, Türkiye'- nin "ağır bir ekonomik bunalım" geçirdi- ği gerekçesiyle. Cumhurbaşkanı Demi- rel'e anayasada yer alan "ağır ekonomik bunalımlarda Bakanlar Kurulu'na baş- kanlık edebileceği" yetkisini kullanması önerisini götürmüştü. Demirel ise koa- lisyon hükümetinin işbaşında olduğuna dikkat çekerek "Şimdilik buna gerek yok" yanıtını vermişti. İki işadamının Demirel'e götürdüğü teklif Maliye Bakanı İsmet Attila'yı da kızdırdı. Cumhurbaşkanı'nın "Onun bunun lafryla hareket etroeyeceğini" be- lirten Attila, anayasanın 119. maddesi- nin "ekonomik bunalım" nedeniyle işle- tilmesi gibi bir "ekonomik sıkıntının" söz konusu olmadığını vurgulayarak şunlan söyledi: "Ülkenin içinde bulunduğu sıkıntılı du- nımun büyütülmemesi gerekir. Zaten anayasal bazı hükümleri işletecek kadar vahim bir durum da yok ortada. Hükü- met yar ve gerekü bürün tedbirleri almış- tır. Üstetik bu tür konuların konusulaca- • DYP Genel Başkan Yardımcısı Sümer Oral, Cumhurbaşkanrnın iki işadamma, "Böyle bir uygulamaya gerek yok" yanıtını verdiğini belirterek, "Ben şu anda. bugünkü şartlar içinde anayasanın 119. maddesinin uygulanması için hiçbir neden görmüyorum"dedi.Maliye Bakanı Attila da öneriye şiddetle karşı çıktı. madığını umarım. Ben Sayın Başbakan'a da soyledim: Yapüması gereken. hükü- met programında yer alan, ancak bugüne kadar uygulanmayan 'ekonomik ve sos- yal konsey'in derhal toplanmasıdır. İşçi, çiftçi, işveren ve hükümetin temsil edileceği bu konseyde, sıkıntıların aşı- Iması konusunda tarafların gönüllü da- yamşmasına dayalı bir yaklaşun izlenme- İidir." Anayasanın 119. maddesi Cumhur- başkanı 'na ülkenin "büyük kriz dönem- lerinde" 6 ay süreyle sıkıyönetim ilan etme yetkisi veriyor. Anayasanın 119. maddesi şöyle: "Tabii afet, tehlikeli salgın hastalıklar veya ağır ekonomik bunalım hallerinde Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, yurdun bir veya birden fazla bölgesinde veya bütününde süresi 6 ayı geçmemek üzere olağanüstü hal ilan edebilir." ğı yer, uzlaşma yeri işadamlan değil, hü- kümettir. Bu da ayn bir olay tabii. Cs- telik Sayın Cumhurbaşkanrnın böyle bir durum olsa bile, kendiliğinden hareket et- memesi lazım. Onun bunun demesiyle fa- lan olmaz bu işler. Biz ilk 3 ay içinde ge- rekli ve tevessül edilecek bütün tedbirleri tevessül ettik." Panik havası yaratılarak bundan menfaat sağlamaya çalışanlar olduğunu öne süren Attila. "Ülkesini, milletini sev- meyenler de yapıyor, siyasi rakiplerimiz de yapıyor bunları. 'Döviz hesaplarına el konacak' diyorlar. 'Paralarınızı çekin1 diyorlar. Ama tekrar sö>lüyorum, gerek- li bütün tedbirler alınmıştır. Öyle olağa- nüstü hal dunımuna falan kesinlikle ge- rek yokur" dedi. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit ise dün düzenlediği basın toplantısında. bu konuyla ilgili olarak şunlan söyledi: "Kesinlikle karşıyım. Haberin ciddi ol- Karayalçın, "Insan haklannı, laikliği, laik cumhuriyeti polise emanet ettiğini" söyledi: PoKsdüşünceylemücadele etmemeü • Polis teşkilatının kuruluşunun 149. yılı törenlerlekutlandı. Karayalçın polisin görevinin terörle mücadele olduğunu söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- Devlet Bakanı ve Başba- kan Yardımcısı Murat Kara- yalçın, polisin. düşünceyle de- ğil. terörle mücadele etmesi ge- rektiğini söyledi. İçişleri Bakanı Nahit Menteşe, "Aynlıkçı terö- rün hukuk içinde kalınarak ve insan haklarına saygılı davra- nılarak etkisiz kılınması ana he- defımizdir" dedi. Polis teşkilatının kuruluşu- nun 149. yıldönümü dün tören- lerle kutlandı. Polis Radyosu Toplantı Salonu'nda düzenle- nen törene, Genelkurmay Baş- kanı Doğan Güreş, Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör özden'in yanı sıra çok sayıda bakan ve bürokrat katıl- dı. İçişleri Bakanı Menteşe, toplantıda yaptığı konuşmada polis teşkilatımn, devletin ülke- si ve ulusu ile bölünmez bü- tünlüğünün bir teminatı oldu- ğunu belirterek, polisin ana he- defınin demokrasinin korun- ması ve "aynlıkçı teröriin hu- kuk içinde kalınarak ve insan haklarına saygılı davramlarak etkisiz" kılınması olduğunu söyledi. Polisin, karşılaştığı güçlükleri yenmesi için "Ata- rürk ilkelerini, insan haklannı, milli ve manevi değerleri" rehber edinmesi gerektiğini ifade eden Menteşe. "Hangi koşulda olur- sa otsun, özgürlükçü, katılımcı, insan haklarına saygılı ve her alanda tam anlamıyla demokra- rik bir rejimin, ulusumuzun vaz- geçilmez, feda edilmez ve ödün verilmez yaşam tarzı olduğunu gözden uzak tutmayuıız*' diye konuştu. ÇİZMEDEN YUKARI / MUSA KART Standard and Poor's kredi notumuzun yeniden indirileceğini açıkladı ( BINANIN SAOECE CAML/VRI I K1RU-O»!. 'Mücadele kararlılık işi' Devlet Bakanı Başbakan Yardımcısı Karayalçın, başanh çalışmalanndan dolayı polis teşkılatını tebrik ederek başla- dığı konuşmasında. güvenlik gereksiniminin toplumlann en önemli gereksinimi olduğunu söyledi. 1984 yıhndan bugüne kadar geçen süre içinde polisin, terörün önlenmesindeki etkisi- ni giderek arttırdığmı ifade eden Karayalçın, polislere, "Te- rörü beskyen, her üniformalıyı hedef alan terörle mücadele ede- ceksmiz. Düşünceyle mücadele etmeden, terörle mücadele ede- ceksiniz. Terörle mücadele bir kararlılık işidir. Kararülığnnızı göstereceğiz" diye seslendi. Dünyada, "Yeni dünya düze- ninde devlet terör üzerindeki gü- cünü yitirmekte midir" tartış- masının yapıldığı ve bazı ülke- lerde devletin terör karşısında zayıfladığını ifade eden Kara- yalçın, "İnsan haklannı, laikli- ği, laik Cumhuriyeti polise ema- net ediyorum" dedi. Cumhur- başkanı Sülevman Demirel. yazılı yaptığı açıklamada, em- niyet teşkilaünın, Türkiye'nin demokratik meşru otoritesinin gücü olduğunu belirterek, "Gü- nümüzün meselesi, varlığı zorun- lu olan güvenUk ve otoritenin de- mokratik olup olmadığı, halkm nzasına dayanıp dayanma- dığıdır. Otoritenin, hukukun üs- tünlüğüne ve halkın nzasına aykırı olarak keyfi kuUanımı, çağdaş dünyada kabul edilmez bir dunımdur" dedi. Başbakan Çiller de yazılı yaptığı açıkla- mada, polis teşkilatını başan- lanndan dolayı tebrik etti. KamerGenç: Poliskonulan öncelikli elealınacak ANKARA (AA) - TBMM Başkan Vekili Kamer Genç, gü- venlik kuvvetlerine verilecek maddi konulan kapsayan yasal düzenlemelerin Meclis'te önce- likle görüşüleceğini söyledi. Kamer Genç. 'Polis Günü' do- layısıyla İçişleri Bakanı Nahit Menteşe, Emniyet Genel Mü- dürü Mehmet Ağar ve bir grup polisi kabul etti. Genç. kabulde vaptığı konuşmada. güvenlik güçlerinin, insanlann can ve mal güvenliğini büyük bir özve- riyle hayatlan pahasına koru- duklannı bildirdi. Terör ve eko- nomik sıkıntılann olduğu yer- de. devlet güvenliğini sağlama- nın zor olduğunu kaydeden Genç. ancak Türk polis teşki- latının bunun altından kalka- cak güçte olduğunu belirtti. İçişleri Bakanı Nahit Mente- şe de demokrasinin en büyük müessesesinin Meclis olduğu- nu, Meclis'in demokrasiyi tem- sil ettiğini söyledi. Güvenlik güçlerinin her türlü hürriyetin koruyucusu olduğunu belirtti. DYP'li Oral, istikrarpaketinin neden gerekli olduğunu açıkladı: Vergiııinfaizegitmesiııi önledik ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Eski Maliye Bakaru ve DYP Genel Başkan Yardımcısı Sümer Oral, istikrar paketini uygulamanın gerekliliğini savunarak. "Bu önlemleri almasaydık. halktan topladığı- mız vergilerin tümü faize giderdi" dedi. Oral, istikrar paketini hanrlayan koşulla- nn 1986'dan bugüne uzanan bir süreçte oluştuğunu vurgularken, Maliye Bakanı olduğu dö- nemde bu önlemlere "mevcut önlemlerin yeterli olacağı dii- şüncesiyle" başvurulmadığını söyledi. Sümer Oral, dün dü- zenlediği basın toplantısında, hükümetin aldığı ekonomik istikrar pa- ketinin gerekçelerini açıkladı. Oral. 1986'- dan itibaren. devlet harcamalannın. sağ- lam gelir kaynaklanyla. vergilerle karşı- lanma oranmın gerilemeye başladığını be- lirterek, "Aşırı borçlanmanın beraberinde getirdiği büyük faiz yükü, bütçelerin ve ekonomilerin taşıyabileceği sınırları fazlası ile aşmtştır" dedi. İstikrar paketi ile halk- tan fedakârlık istendiğini vurgulayan Oral. sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu tedbirler bugün uygulamaya konul- mazsa, yarın çok daha ağır fedakârlığa kat- lanmak durumunda kalacağımız ktışkusuz- dur. Tedbirler ancak zamanında alınırsa yararlı olur. Halkımızdan istenen bu ral,'Halkımızdan istenen cektir. Yapılmak istenen işte budnr." Oral, bir gazetecinin, "Bu sonınlar 1986'dan itibaren birikmeye başladıysa, Demirel döneminde neden önlem alın- madı" şeklindeki sonısuna, "87,88,89"da da alınabilirdi. Bu hükümetlerin tercihi de olabilir. Ama benim Maliye Bakanlığım döneminde, mevcut önlemlerle bu sorunun üstesinden gelinebileceği bek- lentisi vardı" karşılığını verdi. . . Oral, bu konudaki diğer soru- fedakarllk, tOplUmUn her keSimine 'ara "Şu anda gündemde Demi- eşit ve adil biçimde dağıtılacaktır'dedi. fedakârlık, toplumun her kesimine eşit ve adil bir biçimde dağıtılacaktır. İstikrar pa- keti ile bir yandan devletin sağlam gelir kaynakları arttırılacak, diğer yandan dev- letin harcamalan kısılacaktir. Devletin kaynakları her kuruşuna kadar yerli yerine harcanacaktır. Böylece devlet, daha az borçlanmış olacak >e daha az faiz ödeye- Ş g rel hükümetinin kararlan değil, geçen pazartesi günü alınan ka- rarlar >ar. İsterseniz o konulan başka zaman konuşalım" diyerek. yanıt \ennekten kaçındı. Standard and Poor's şirketi yetkilileri- nin. alınan önlemleri yetersiz bulduğunun anımsatılması üzerine de Oral. "Henüz, paketi incelemişdeğiller. De\ letin üst düzey yöneticilerinin \\ashington ziy aretinde, pa- keti anlatma imkanı bulunacaktır" dedi. Seçimlerdeenbaşanh sonucuKeçedleraldı ANKARA (UBA)-Yerel seçimlerdemilİetvekiUeri arasmda en başanlı sonucu, Konya MiDetvekili Mehmet Keçedler aldı. Refah Partisi'ninen yüksek oyu aldığı Konya*da Keçeciier'in seçmeneyöneük propaganda çahşmast sonucu 1991 yılmda il genel meclisi sonuçlanna göre 3. paıti konumunda olan ANAP, son yerel secimde 2. oldu. Keçecüer, UBA muhabirine yaptığı açıklamada 1991 yüında ANAP'm Konya'da yüzde î9 olan oy oranınm 27 Marf ta yüzde 22'ye yükseldiğini söyfcdi. Keçecüer'in verdiği bilgiye göre, daha önce Konya'nm sadece 5 ilçe belediye başkarüığmı kazanan ANAP. sonsecimdeilçe belediye başkanltklanrun sayısını 12'yeçıkardı. Yerel secimde Konya böigesinde ANAP28beldede belediye başkanhğı secimini kazandı. Keçecüer, "ANAFta teşkilattan sorumlu gend başkan yanJımcriığına getirileceğiniz söyleniyor. Budoğru mu" sorusunuise "Böyle bir teklif abmşdeğiiim. Ama, pardımn vereceği her gömi yürötmeye hazmm" diye yanıtladı. Kırathoğiu'ndan çağnsı ANKARA (UBA) - Mületvekillerinin birer aylık maaşlannı Hazineye bağışlamalannın yeterli olmadığını savunan DYP Genel Başkan Yardunası Esat Kıratlıoğlu. bankalar. sanayici- ler, işadamlan ve tüccarlann da aynı özveriyi göstermesı gerek- tiğini bdirtti. Kıratlıoğlu. milletvekillerinin birer maaşlannı Hazineye bağışlamalannı memnuniyetle karşıladıklannı ancak, sorunun bununia çözülemeyeceğini belirtti. asıl bağışta bulunması gere- kenlerin bankalar olduğunu ifade eden Kırathoğlu. "Arkadaş- larımız güzel bir davranış sergiliyor. Ancak, hepsi birer maaş- lartnı bağışiasalar bile toplanan para 7-8 milyar lira eder" dedi. KıratJıoğlu, daha sonra şunlan söyledi: "Herkes gözünü miOervekiiinin maaşma dikmiş, Bağışîasın' diyor. Hepsi bağışiasa da yeterli olmaz. Bankalar ka/ançlarmın yüzde 10'unu vergi olarak ödüyor. Geriye kalan yüzde 90*ı kar, büyük sanayicikr ve işadam- larmm da bağışta bulunması gerekir. Herkesin atman istikrar tedbirlerine destek obnası gerekir. Başta bankalar, işadamlan, sanayicikr ve tüccarlar obnak üzere herkesi bağış yapmaya çağınyonım." POLİTİKA GÜISLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Şeriat Provası... Binlerce insan Taksim Alanı'nı dolduruyor... Ellerinde Refah Partisi ve MHP bayraklarıyla insanlar tekbir getiriyor. Ellerinde yeşil bayraklar bulunan sarıklı ve takkeli gruplar bağırıyor: "Muhammedin ordusu kafirlerin korkusu" Günlerden 10 Nisan 1994 Pazar... Anayasadan "Devletin dini İslamdır ifadesi"nin çıka- rılmasının yıldönümü... Birkaç saat önce aynı alanda yaklaşık 400-500 kişilik bir topluluk bugünü kutlamak için Taksim'deydi. Saat 15.00 ve Taksim Alanı'nda binlerce insan var... Istiklal Marşı okunmaya başlanıyor... Ama topluluğun büyük bir bölümü yine tekbir getire- rek Istiklal Marşı'nın okunmasını engellemek istiyor... Niçin toplandı bu insanlar, amaçları ne? Görünürde Bosna'da yaşanan insanlık dışı ugulama- ları, Sırpların kimyasal silah kullanarak yüzlerce Müslü- manı öldürmeleri kınanıyor. Ama amaçları o değil. Amaçları apaçık ortada... Bir gece önce TGRT Bosna'da Sırpların kimyasal si- lah kullanarak Müslümanları acımasızca öldürdüklerini duyurmuş ve şöyle seslenmişti: "Yarın Taksim Alanı'nda toplanalım..." Aynı gün Istanbul, Ankara ve izmir'de ellerinde yeşil bayraklar bulunan topluluklar gösterilere başlıyor. Iz- mir'deki göâteriler sönük geçiyor. Istanbul ve Ankara'da ise topluluklar apaçık şeriatçı özlemlerini gideriyor. Istan- bul ve Ankara'da dün yaşanan olayların ayrıntiı haber- lerini ve izlenimlerini diğer sayfalarda bulacaksınız. Biz, size bu olayın neden 10 nisan pazar gününe rastladığını anlatmaya çalışacağız. Istanbul Taksim ve Ankara Kızılay alanlarında dün ya- şananlarTürkiye'de "şeriatçıların"nedenli organizeol- duklarının en somut örneğidir. Kim ne derse desin, şeri- at özlemcileri dün Taksim'de ve Kızılay'da "Bosna katli- amına" değil, Türkiye'deki "laik devlete" karşı gövde gösterisi yapmışlardır. Bir elinde silah, bir elinde Arapça yazılı yeşil bayrak ve çocukla "şeriat düzenini" övenler içlerine bir türlü sindiremedikleri "demokrasiyi" kalkan olarak kullan- mışlardır. Dün Taksim ve Kızılay'da düzenlenen mitingler izin- sizdir. Şeriat özlemcilerinin yasa tanımazlığı, burada bir kez daha açık seçik kanıtlanmıştır. Taksim'de gazetecilere "kafirler" diyerek saldıran, oradan gruplar halinde Edirnekapı ve Haliç Köprüsü üzerinden Fener Patrikhanesi'ne gidenlerin amaçları bellidir. Zaten polis telsizlerinden yapılan konuşmalar da bunu göstermiştir... Telsiz konuşmaları şöyleydi: "Haliç Köprüsü 'nü tutun..." "Tuttuk... Tuttuk..." "Bütün dünyaya rezil olacağız. Bunların amacı baş- ka..." Zaman zaman silah sesleri duyuluyordu... "Amerikan Konsolosluğu'na doğru yürüyorlar..." "Dikkatli olun, panzerler oraya gitsin..." Topluluk tepki gösteriyordu: "Kahrolsun laikler..." TGRT canlı yayın yapıyordu. Kızılay'da bir insan mş-.( keti yakılıyordu. Bir adam elinde sopayla yanan makete vuruyordu: "Allahü ekber... Allahü ekber..." Bu bir Bosna'daki vahşeti kınama mitingi değildi... Neydi? Bir şeriat provası... TGRT işaret veriyor, insanlar alanlarda toplanıyor- du... Evet, devlet nerede? Türkiye'de tüm çağdaş ve laik insanlara, sosyalistle- re, sosyal demokratlara şu günlerde önemli görevler düşüyor. Eğer dün Taksim'de ve Kızılay'da yaşananları gör- düyseniz ya da izlediyseniz "Kara tehlikenin" bir ahta- pot gibi Türkiye'yi kucakladığına tanık olmuşsunuzdur. Türkiye'de gün gün örgütlenen "Kara tehlikenin"tıpkı bir ahtapot gibi sardığı görülüyor. Sarıklı, fesli, takkeli toplulukların ' Şeriat isteriz"çığlıkları bir özel televizyo- nun çağrısıyla duyuluyor. Sakın ola ki bu olaylardan korkmayın ve yılmayın... Dün onları Taksim ve Kızılay'da gördük ve izledik. Amaçlarının ne olduğu ortadaydı. Şirnd1 - siyasi parti liderleri bu olayı nasıl değerlendire- cek çok merak ediyoruz. Başbakan Tansu Çiller ne di- yecek bekliyoruz. "Kara tehlike" giderek büyüyor. Alanları dolduruyor onlar. Alanlarda bağırıyorlar: "Şeriat isteriz..." Sonra yürüyorlar. Polis dağıtmak için çaba harcıyor ama dağıtamıyor... Ellerinde Arapça yeşil bayraklarla yürüyorlar: "Kahrolsun laik diktatörlük..." Bu bir şeriat provasıydı. Bu laik Türkiye Cumhuriyeti'- ne karşı bir başkaldırıydı. Çünkü 10 nisan, anayasadan "Devletin dini İslamdır" ifadesinin kaldırılışının yıldönü- müydü. Nasıl mı? Bosna katliamını protesto maskesiyle... Özel radyo ve televizyon yasasını savsaklamanın kendi yararlarına olacağını uman Başbakan Çiller aca- ba TGRT'nin bu tehlikeli ve ülke bütünlüğünü örseleyen tutumu karşısında ne yapacak? Erbakan: Çiller, protesto için Amerika'ya gitmesin ANKARA (UBA) - RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan, Sırplann Gorajde'de gerçekleştirdikleri katliamı protesto etmek için Başbakan Tansu Çiller'in ABD gezisini iptal etmesini istedi. Kendılerine özel kanallardan ulaşan bilgilere göre. Gorajde'de 5 bin kişinin şehit olduğunu öne süren Erbakan. Gorajde katliammın Batı'nın Müslümanlan yok etme planının bir parçası olduğunu savundu. Bu konuda Batılılara söylenecek bir söz olmadığını vurgulayan Erbakan. "Bu ' katliamın sorumlusu Türkiye'deki yönetimdir" dedi. İran Dışişleri Bakanı Velayeti'nin iki gün önce Gorajde'de bir katliam gerçekleştirileceğini duyurduğunu haurlatan Erbakan, "Bizim dışişleri bakanınuz hala teyit edemediğini soylüyor. Bu katliamın sorumlusu bunlardır" di>e konuştu. RPgrup başkan\ ekillerinin TBMM Genel Kurulu'nu olağanüstü toplantıya çağırdığını ve genel kurulun yann toplanmasını bekledikîerini kaydeden Erbakan şunlan söv ledi: "Türkiye derhal Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve İslam konferası'nı toplantıya çağırmalıdır. İslam Konferansı'nda. Bosna'ya müdahale yönünde bir karar çıkartılması için çaba sarf etmelidir. Hükümet yetkilileri kararlı davranmalı ve NATO'nun emrinde bulunan Turgut Reis fırkateynini derhal geri çekmelidir. NATO'nun Sırpları bombalaması sağlanmay a çalışümalıdır. Hepsinden önemlisi Başbakan, ABDŞe yapacağı seyahati hemen iptal etmeiidir."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear