25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyel İmtiyaz sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmeni: ÖzgenAcar • Genel Ya> ın Koordinatörü: Hikmet Çetinkaya • Gcncl Y'aşın Danışmanı: Orhan Erinç •Yazıışlen Müdürleri: fbrahim YıMız, Dinç Tayanç (SorumIu).#Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara • Görsel Yönetmen: Aü Acar ^Dış Haberler: Er- gun Balcı • Ekonomi: Abdurrahman Yıldırım • Istıhbarat: Yalçın Çakır • Yurt Haberleri: Mefamet Saraç • Makaleler: Sami Karaören • Spor: Abdül- kadir Yücelman • Düzeltme: Abdullah YazKi Ankara Temsilcisi: Ylustafa Balbav #Haber Müdürü: Doğan AJtın AtatürkBul- van No:125.Kat:4. Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7 Hat), Telex: 42344. Fax. 4195027 • İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H.Ziya Blv. [352 S.2 3 Tel:4411220 Telex: 52359. Fax: 4419117 »Adana Temsilcisi: Çetin Yiğenoğlu İnönü Cd. 119 S. So: 1 Kat: 1. Tei: 352255O-35226OI-3522492, Telex: 62155. Fax: 3522570 Müessese Müdürü: Erol Erkut #Koordinatör: Ahmet Konıtean • Muhasetfc. Bülenl Yenef • İdare: Hüseyin Gürer • fşletme: önder Çetik • Bilgı-lslem: Nail Inal • Bılgısayar Sısurn: Mürüvet Çiler •Reklam: Reha Isıtman YıymlaymiTe Basac Venı G ü n Haber \jansı. Basın vc Yavıncılık A Ş. Türkocağı Cad 39 41 CağaJoğlu 34334 Ist. PK 246 (stanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hat)Tele\ 22246. FJ\-II) 2I215HS595 11MSAM994 Imsak:4.55 Güneş:6.25 Oğle: 13.12 Ikindi: 16.50 Aksam: 19.46 Yatsı:2l.lO İşci çıkanlmasma tepki • ERZLRUM(AA)- Erzurum'un bazj ilçe belediyelerinde. işçilerin jşten çıkanlmalanna Belediye-lş Sendikası'nca tepki gösterildi. Belediyeİş Erzurum Şube Başkanı Murat Suluoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, Pasinlerve Köprüköy ilçelerinde yeni seçilen belediye başkanlannın. kendilerine oy vermedikleri gerekçesiyle işçileri işten çıkardıklanm. bunun da demokrasi anlayışı ve iş banşına ters düştüğunü belirtti. Belediye başkanlannı protesto ettiklerini belirten Suluoğlu, "Söz konusu belediyelerdeiş banşının bozulmasından bizler sorumlu değiliz. Bunu kamuoyu veyetkililere açıkça ifade ediyoruz" dedi. DT,yeniseçJme hazırlanfyor • ANKARA (AA) - Devlet Tiyatrolan çalışanlan, sanat yönetmeni (tiyatro müdürleri) ve teknik temsilcisini belırlemek üzere yeni btrseçime hazırlanıyor. Devlet Tiyatrolan'nda. çalışan personefin önerisi doğrultusunda önümüzdeki günlerde yeni sanat yönetmeni (tiyatro müdürleri) ve teknik temsilci için seçim yapılacağı bildirildi. 1995,'Avrupa Doğa Konuma Yrtr7 • İZM İR (AA) - Türkıye'nin de üyesi olduğu ve geçen yıllarda dönem başkanlığı yaptığı Avrupa Konseyi Çevre Merkezi 'Naturopa'. I995yılını "Avrupa Doğa Koruma Yılı" ilan etti. Genel yönetmenliğini Hayo Hoekstra'nın yaptığı Naturopa'nın yayımladığı Nevvsletter'in son sayısında. bu karara ilişkin olarak ön biJgilereyerverildi. Naturopa Nevvstietter'in Ingilizcc basımında yeralan açıklamada. 1995 Avrupa Doğa Koruma Yılı için belirlenen slogana yer venliyor. "Geleceğe Bak. Doğayı Koru" sloganı ile yürütülecek olan çalışmalar için simge olarak. "çengelli bir iğneyle ortadan tutturulmuş ikiye bölünmüş biryaprak' secildi. 20 plaj 'mavi baynak' adayı • MLĞLA(LBA)-Muğla kryılanndaki20plaj, 1994 turizm sezonu öncesinde, "mavi bayrak" için aday gösterildi. Çekildiği yerde deniz suyunun temizliğjni ve altyapı lesislerinin tam olduğunu ifade eden "mavi bayrak'. Avrupa Çevre Eğitim Vakfı'nca bir yıl süre ile veriliyor. Muğla Valisi Leyla Aytaman'dan alınan bilgiye göre. Avrupa Çevre Eğitim Vakfı'nın yapacağı değerlendirmeden sonra 'mavi bayrak" çekilebilecek olan projeler şunlar: "Fethiye'de Çalış, Ölüdeniz, Küçükkargı, Marmaris'te Turunç Halk Plajı. fçmeier, Bodrum'da Turgut Reis, Bites, Torba. Ayarlar, Gündoğan. Güvercinlik, Ortakent. Gümüşlük. Ak-Tur, Datça'da Halk Plajı. Ortaca'da Sangerme, İztuzu. Köyceğiz'de Akıncılık Plajlan TV,konuşmayı unutturuyop • KONYA(AA)-Son yıllarda kitap okuma yerine televizyon izlemenin daha çok tercih edildiği. sürekü teleNizyon izlemenin degûzel konuşmayı unutturduğu bildirildi. Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Cyesi Doç.Dr. Savaş Büyükkaragöz yaptığı açıklamada. orta ve yüksek öğrenim gençliğinin yeterli Türkçe bilgisine sahip olmadığını. kelime dağarcığının zayıf kaldığını belirterek. yeni neslin televizy onun esiri olmaktan kurtanlması için çalışmalar yapılması gerektiğini kaydetti. Fitzgerald'miki bacağı kesilmrş • PARİS (AA) - Ünlü zenci caz şarkıcısı Ella Fitzgerald'ın bir yıl önce geçirdiği birameliyatta iki bacağının kesildiği doğrulandı. 76 yaşında olan Fitzgerald'ın halen Kaliforniya'da yaşadığı ve sıkatlığına rağmen şarkı öylemeye devam ettiği bildirildi. Çevrecitavra seçmenonayı Muğla ve yöresinde, bugüne dek termik santrallara karşı çıkan, doğal ve tarihi çevrenin korunması doğrultusunda mücadele eden belediye başkanlarının hepsi seçimi kazandı. j\7rmf\7rivD I ı J ö d ü n s ü z <& h S ma yürüten Bel özcANözGüR I Cevreclkuruluslorınlsteğiyerinegetirlldl ^ t ™ ^ ^ ' "MUĞLA - Muğla'da çevreci başkanlann hepsi seçimi ka- zandı. Gökova Termik Santra- Iına karşı. santralm temeli atıl- madan önce Türkevleri Köyü'- nde ilk mücadeleyi başlatan köylülerin önderi Mustafa Çer- çi, santraldan yana olan muh- tar Mustafa öztürk'e karşı seçi- mi kazandı. Çerçi, çevreci muh- tar olarak çevreci başkanlann yanındayeraldı. Çevre ve Muğla denilince ak- la ilk gelenler, Fethiye'de Kaya- köy. bacalan ile ünlü sivil mi- marlık örneği tarihi Muğla ev- leri. Yatağan'da ve Milas- ören'de termik santrallar olu- yor. Yıllardır, termik santrallara karşı ve tarihi Muğla evlerinin yaşatılması ve Kayaköy'ün res- tore edilerek "Türk-Yunan dostluk köyü"ne dönüştürül- mesi için Fethiye'de Özer Ol- gun, Muğla'da Orhan Çakır. Yatağan'da Sadi Özcan, Oren'- de Kazım Turan hep çe\ reciler ile dayanışma içinde oldular. Zaman zaman da mücadeleye öncülük yaptılar. Çevreci belediye başkanla- nndan Fethiye Belediye Başka- nı Özer Olgun. seçimi kazana- mayan tek çevreci başkan oldu. O da seçimi çevreci olduğu için kaybetmedi. DYP'nin kalesi olan iki bin seçmenli Patlangıç Köyü'nün geçen yıl, belediyenin ve Fethi- yelilerin karşı çıkmasma karşın Fethiye'ye mahalle yapılması. Olgun'un seçimi kaybetmesine neden oldu. İnşaat Mühendisi olan Özer Olgun, seçimi kaybettiği için değjl. Fethiye ve Kayaköyü için üzüldüğünü belirtirken "Tabıi bu demek değil ki. bir kenara çe- kiJip oruracağız. Fethiye Doğayı ve Insanları Koruma Derneği- mü var. Bu derneğiıniz ve Mi- marlar Odası İstanbul Şubesi ile dayanışma içinde Kayaköy'ün kurtanlması mücadelemizi sür- dürecegiz. Aynca belediyenin konımaya aykm ,çalışmalan olursa eibctte ki muhaleferimizi yapacağız. Eğer bu alanda baş- İamış çalışmalar sürdürülürse. ÇevreBakanlığı 'Gönüllü KuruluşlarŞubesi'kurdu ÜMtTOTAN İZMİR- Çevre Bakanlığı, gönüllü kuruluş- lann istemine uyarak. "Gönüllü Kuruluşlar Şu- besi"ni kurdu. Şubenin kurulması çevreciler tarafından olumlu bulunurken. Çeşme Top- Iantısı'nda imzalanan bildirinin 13. maddesin- deki "Gezegenimizde termik ve nükleer santral istemediğimiz bilinmeüdir" tümcesınin. Çevre Bakanlığı açıklamasında yer almaması büyük tepki yarattı. Yeşiller ve gönüllü kuruluşlar. Yatağan olaylannın yaşandığı bir ortamda bu lümcenin yok edilmesinin anlamlı olduğunu belirterek. "Bakanlık, gönüllü kuruluşları ken- di senaryolanna alet ermek için mi bu şu- beyi kurdu" diye sor- dular. Çevre Ba- kanlığı'nın 11-12 şu- battarihlerindeÇeş- me'de gerçekleştir- diği "Gönüllö Kunı- fuşlarla İşbirliği Top- Jantısı", baa olumiu gelişmeleri gündeme getirirken. termik ve nükleer santrallarla ilgili olumsuzluk bü- yük tepki topluyor. Çeşme toplantısma katı- lan 96 gönüllü kuruluş. 16 maddeden oluşan birsonuç bildirgesi yayımlamıştı. Bu bildirge- nin 10. maddesinde yer alan. "Çevre Bakanlığı bünyesinde gonüflü ve çevre örgütleri birimi oluşturulmalı" önerisi. Çevre Bakanlığfnca olumlu bulundu. Çevre Bakanlığı, Çevre Eği- timi ve Yayın Dairesi Başkan Vekili Ümit Ya- şar Göziim. bünyelerinde Gönüllü Kuruluşlar Şubesi oluşturulduğunu tüm ilgili kuruluşlara yazılı açıklamayla bildirdi. Ümit Yaşar Gö- züm. 2. Çe\re Şurası'nda Çevre Bakanı Rıza Akçalı'nın da imzaladığı Çevre Andı ve Çeşme loplantısmda kaleme alınan 16 maddelik so- nuç bildirgesini de gönüllü kuruluşlara gön- derdi. Yeşiller ve gönüilü kuruluşlar. bakanlık ubenin kurulması çevreaîerce olumlukarşıJanırken, Çeşme'de yapıîan toplantıda imzalanan çevre bildirisinin termik ve nüJdeer santrallarla ilgili maddesinin Bakanlık açıklamastnda yeralmaması tepki yarattı. bünyesinde bir şube oluşturulmasını olumlu karşılarken. Çeşme toplantısındaki sonuç bil- dirgesinin 13. maddesindeki bir tümcenin "yok edilmesini"eleştirdiler. 13 şubat tarihli gazetelerin bir çoğuna da yansıdığı gibi Gö- nüllü Kuruluşlarla îşbirliği Toplantısı Sonuç Bildirgesi'nin 13. maddesi aynen şöyleydi: "L lusal enerji politikaları yeniden gözden geçi- rilerek çevreye uyumiu hale getirilmelidir. Ge- zegenimizde termik ve nükleer santral istemedi- ğimiz bilinmelidir" Ancak Çevre Bakanlığj'nın gönüllü kuru- luşlara gönderdiği bildirgenin tüm maddeleri aynen korunurken. yalnızca termik ve nükleer santrallarla ilgili tümcenin kaldırı- trtmsını "anlamlı"- rak yorumlayan S. O.SAkdenizBürosu Sözcüsü Yusuf Barış şunlan söyledi: "Tam da Yatağan'Ia ilgili olayların ya- şandığı ve Akkuyu ihalesinin sonuçlan- masının gündemde olduğu günlerde bu tümcenin yok edil- mesi bilinçüdir. Çevre Bakanlığı, bu maddeyi yok edeceğine Yatağan'daki işçilere sahip çıkmalıvdı. Yatağan'da büyük bir oyun oy- nanmıştır. " Yusuf Banş, Çevre BakanlığTnın 13. madde- yi değıştırerek gönüllü kuruiuşlan oyuna gelir- mek istedığini vurgulayarak şöyle konuştu: "Bu- giin Türkiye'de »öniillü kuruluşların esas görevi >e de gönüllü kuruluş olmanın anlamı, hükümet- lerin termik ve nükleer santral programlarına karşı çıkmaktır. Çevre Bakanlığı, gönüllü kuru- luşlarla işbirliği şubesini, gönüllü kuruiuşlan ken- di senaryolanna alet ermek için mi açtı? Dürüst olntak lazım. Türkiye'deki gönülfü kuruluşlann Türkiye'nin doğasına, Çevre Bakanlığı'na da rağmen sahip çıkacakfarına inanıyoruz. ." bunun da destekçisi oluruz" de- di. Türkiye'de taşınmazlann ko- ruma altına almması hep bele- diye başkanlannın baş ağnsı ol- muştur. Çoğu kez de belediye ruyacağım" diye seçim kam- başkanlan bu yönde ödün vcr- panyası yüriiten adaylann se- miştir. Bu alanda ödünverilme- çim kazanması geleneği bozul- yen tek şehir Muğla. Muğla'da madı. Geçen beş yıl da tarihi 21 yı!dır"Ben tarihi yapılarıko- Muğla evlerinin korunmasında ödünsüz çalışma yürüten Bele- y Başkanı Orhan Çakır so- rulanmızı yanıtlarken şöyle dedi: "Seçim kampanyasında. "Muğla korunmaya devam edi- lecektir' diyen sadece ben olma- dım. Diğer partilerin adayları da korumacı olmak zorunda kaldı- lar. Ancak korumacılıkta kimin içten olduğu biüniyor. O nedenle Muğla'da 21 yıllık gelenek bo- zulmadı. Bundan böyle Muğla'- nın eski tarihi kent dokusu da bozulmayacak. Muğla'yı kentli kimliği ve bilincini kazanmış hemşerilerimiz ile birlikte koru- maya devam edeceğiz." Muğla'da. çevreci başkanlar- dan Yatağan Belediye Başkanı Sadi Özcan'ın seçimi kazanma- sı sürpriz olarak karşılandı. Çünkü seçimlerden beş gün ön- ce Yatağan Termik Santralı ka- patılmıştı \e kentte yaşayan yaklaşık beş bin termik ve ma- den işçisi. bundan SHP'yi so- rumlu tutuyordu. Dolayısıyla. faturanın Belediye Başkanı Sa- di Özcan'a kesilmesi bekleni- yordu. Özcan. seçimi kazana- rak termik santral konusunda- ki tutumlannın onay aldığını söyledi. Bölgede en zorlu seçim geçi- ren Ören Belediye Başkanı Kazım Turan oldu. Karşısın- daki DYP'li adayın. Örenlilere. "Santral çalışınca hepiniz iş sa- hibi olaeaksınız" \ aadi işe yara- madı. Başkan Turan, "Santrala hayır" diye diye seçimi aldı. Se- çimle. termik santralın bir an- lamda oyiandığını belirten Baş- kan Turan şöyle dedi: "Seçimi yiizde 51 ile kazan- dını. Bu, Örenliler santralı iste- miyor demektir. Bir anlamda, haİkoylaması yapılmış oldu. Örenliler çıkarlannın nerede ol- duğunu biliyorlar. Örenlilerin geleceği turi/mde turizmin gele- ceği ise çevrenin ve tarihi değer- lerin korunmasına bağlı. Göko- va Termik Santralı'nın üretime geçmemesi için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz. L'ste- İik bu defa Türkevleri KÖyü de yeniden bizim yanımızda yer al- dı. Türkevleri muhtan ile birlik- te kamuyonu yanımızda rutma- ya devam edeceğiz." Başbakanlığa Gölbaşı'nda havuzlutesis • Ihracatçı Birlikleri ile imzalanan protokolle, bu kuruluşun Gölbaşı'ndaki havuzlu tesisi ücretsiz olarak Başbakanlığın kullanımına verildi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Başbakanhk. Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri ile bir protokol imzalayarak. Gölbaşf nda birliklere ait bu- lunan havuzlu tesisin "sürek- li" kullanım hakkını aldı. Pro- tokol. tesisle birlikte İhracatçı Birlikleri'nin kadrosundaki 10 personeli de Başbakanlık hizmetine veriyor. buna karşıhk "işletme masraflan"- nın Başbakanlık tarafından üstlenilmesini hükme bağlı- yor. Başbakanlığın tesisi kullan- ma süresine herhangi bir sınır getirmeyen protokol. Başba- kanlık Müsteşar Yardımcısı Arman Süar ile Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri Yönetim Kurulu Başkanı tlhan Yar- gan'ın imzalannı taşıyor. Başbakan Tansu Çiller'in çoğunlukla "dinlenme" amacıy- la kullandığı tesiste bir kapalı. diğeri açık iki yüzme haviizu bulunuyor. Kapalı ve açık tenis kortlan, basketbol. voleybol sahalan ile aletüjimnasük salo- nu da olan tesisin 70 kişiye hiz- met verebiJecek birmutfağı var. Gölbaşı'nda, Mogan Gölü kj- yısında inşa edilmış olan tesise. gölden ve karadan ulaşım ola- nağı "çok kKrtlı" olduğu için. Başbakan Çiller'in bura- yı özellikle "rahatsız edilme- den çalışmak istediği zaman- larda" rahatça kullanabildiği- ne dikkat çekiliyor. Tesise sık girip çıkan kimi bürokratlar ise. Başbakan Çiller'in eşi özer Çiller ile küçük oğlu Berk ÇUlerin te- sisten daha fazla yararlandık- lannı belirterek, "Gerek Özer bey, gerekse küçük Berk sporu çok sevıyorlar, tesiste yaz-kış yüzme, tenis oynama, aletli jimnastik yapma imkanlan ohryor"dediler. Tesisin en önemli sorunu- nun ise, "susuzluk" olduğu be- lirtiliyor. Başbakanlık yetkili- leri, 2 kilometre uzaklıktan te- sise boru döşenmesi işinin "prognuna aJmdığını", proje- nin bir an önce gerçekleştiril- mesine çalışıldığını söylediler. Binlerce Boşnak, Türk ve Almanın ortak protestosu Federal Almanya'nın başkenti Bonn'da, binlerce Bosna-Hersekli mültcci. ülkelerindeki savaşın ikinci vıldönümü ncdeniyle bir gösteri diizenledi. İçlcrindc. çok sayıda Türk ve Almanın da mılunduğu göstericiler, "Bosna yanıyor, Bosna kanıyor", "BM derhal göreve"" diye slogan âttılâr. (Telefoto: AP ROBERTO PFEFL) TüYAP Ankara Kitap Fuarı'nda 'laiklik ve cağdaşlasma' paneli 'Şeıiatçılardemokrasiyikıdkunyor' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Prof Dr. Toktamış Ateş. laik düzeni yıkmak is- teyenlerin. laikliğin temeli olan demokra- siye sığmdıklannı belirterek. "Laikliği yıkmak isteyenler. dış ülkelerden gelen kaynaklarla palazlanıvorlar" dedi. Birinci TÜ YAP Ankara Kitap Fuan et- kinlikleri çerçevesinde. "laiklik ve çağdaş- laşma" konulu birpane] yapıldı. Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Öz- den'in de dinleyici olarak kat/ldığı panel. oldukça kalabalık bir topluluk tarafından izlendi. Panele konuşmacı olarak katılan gazetemiz yazarlanndan Prof. Dr. Ateş. laikliğin, demokrasinin temel şartlanndan biri olduğunu belirterek. "Laiklik, demok- ratik, hür ve eşit, mülkiyetçi, seçme seçilme hakkı olan, baskı altında bulunmayan top- iumJarda buiunabUir" dedi. Dış kaynakiar Demokrasinin yukardan inme getirile- meyeceğini dikkat çeken Ateş. Cumhuri- yet'in kuruluşunda Mustafa Kemal \e arkadaşlannın. demokrasiyi değil; de- mokrasiyi oluşturacak şartları getirdikle- rinı anlatarak. "Türkiye'nin az gelişmiş ve Müslüman bir ülke olmasma karşın. halen demokrasi ile yönetilebilmesinin en önemli nedeni, işte bu şartlann oluşturulmasıdır" dedi. Şeriatla yönetilen ülkelerde. baştaki insanları rahatsız eden en önemli nedenin Türkiye'nin yüzde 95'inin Müslüman ol- masına karşın laık ve demokratik bir dü- zçnle yönetilmesi olduğunu anlatan Ateş. "İşte bu yüzden, bu ülkeler Türkiye'deki la- ikliğin yıkıimasını istiyoriar. Türkiye'de laikliği yıkmak isteyenler de işte bu dış ül- kelerden gelen kaynaklarla palazlanıvor- lar" dedi. Panelde yönetici olarak bulunan Prof. Dr.Şerafettin Turan da anayasada laikli- ğin tanımında, dinin devletin yönetimine ve siyasete alet edilmemesi şeklinde yazıl- dığını hatırlatarak, "Anayasaya karşın, din politikaya alet ediliyor. TBMM'de bu- lunan bir parti, "Laikler. İslamın kurallan- na uymayanlar Müslüman değildirler' şeklinde propaganda yapıyor" dedi. Tu- ran. bu partilerin. İslamda zorlama olma- dığını. Allah ile kul arasına kimsenin gire- meyeceğini söyledikleri halde. parti pro- pagandası yaparken laiklerin Müslüman olmadıklannı söylcdiklerini ve toplum üzerinde baskı kurmak istediklerini söyle- di. Toplumumuzla bağdaşmıyor Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği kurucusu Prof. Dr.Türkan Say lan panelde yaptığı konuşmada. gazetemizdeyayımla- nan. "Türkler nasıl Müslümanlaştırıldı" başlıklı diziyi anımsatarak Müslümanlı- ğın Arap ülkelerinin şartlanna göre geldi- ğini ve hükümlerinin de bu toplumun özelliklerine göre belirlendiğini söyledi. Türk toplumunun kadın ve erkeğin eşit yönetiminde yaşadığını, Müslümanlığın ilkelerinin Türklere zorla kabul ettirildiği- ni belirten Sayian. "Bu nedenle bizler hala laikliği savunuyoruz ve yıimıyonız. Şeriat ilkeleri Türk toplumunun geçmişiyle bağ- daşmıyor" dedi. Türk Tabipleri Birliği raporuna gör terör halk sağbğını olumsuz etkiledi Güneydoğu'da sağhksovımhuı hzJabüyüyor• Birgruphekimin bölgede yaptığı inceieme sonunda hazırlanan raporda, bölgedeki sağlık sorunlannın "ciddi' boyutlara ulaştığı ve sağlık personelinin can güvenliği olmadığı vurgulandı. YUSUFÖZKAN ANKARA - Güneydoğu Anadolu bölgesinde son yıllar- da tırmanan terör ortamının. halk sağhğı üzerinde son dere- ce olumsuz etkiler bıraktığj bildirildi. Bölgede göre\yapan sağlık personelinin de can gü- venliğinden yoksun olduğu açıklandı. Türk Tabipleri Birliği'nden (TTB) bir grup hekimin Gü- neydoğu'da yaptığı inceleme- ler bir rapor haline getirildi. "Güneydoğu'da Sağlık HLz- metleri ve Sağlık Personelinin Sorunlan" konulu raporda. bölgedeki sağlık sorunlannın "ciddi" boyutlarda olduğu vurgulandı. TTB raporunda. can gü- venliği yüzünden köylerin bo- şalmasıyla kent merke/.lerıne yoğun bir göçün yaşandığı be- lirtilerek. bunun sonucunda yakın bir gelecekte salgın has- talıklann patlak vereceği kay- dedildı. Çatışmalar ve ölüm- lerle bölgenin gündemini belir- leyen "can güvenliği kaygısı"- nın. halka "sağlıklı yaşam hakkını" unutturduğu vurgu- lanan raporda. olağanüstü ko- şullara uygun sağlık hizmeti- nin verilemediği \oırgulandı. TTB raporunda. sorunlar şöy- le özetlendi: - Sağlık insan gücünün. Tür- kiye'nin hemen heryennde ol- duğu gibi, bölgede de kent merkezlerine yığıldığı. ilçeler ve kırsal kesimin yavaş yavaş boşaldığı anlaşılmaktadır. - Bölgeden aynlma isteğinde bulunan personel sayısı gide- rek artmaktadır. - Sağlık ocaklannın sayısı, nüfusa orantılı olarak değer- lendirildiğinde son derece ye- tersizdir. Var olanlar ise. hiz- metsunumunuolanaksızkılan olumsuz fiziki koşullar içeri- sindedir. - Çevre ve yaşam koşullan son derece sağlıksızdır. Su kaynaklannın kirliliği, kala- balık yaşam. ekonomik güç- lükler ve koruyucu önlemlerin alınmaması ne'deniyle. enfeksi- yon hastalıklannın ciddi bo- yutlara ulaştığı. buna bağlı olarak yaz aylannda ölümlerin artacağı görülmektedir. - Can güvenliği nedeniyle. sağlık kurumlanna yapılan başvurular gündüz saatlerinde yoğunlaşmakta. çevredeki acil hastalann merkezlere yetişti- rilmesindc büyük güçlükler yaşanmaktadır. - Halkın ekonomik düzeyi- nin düşüklüğü nedeniyle. kişi- ler muayene olsa bile ilaç al- makta güçlük çekmektedir. - Temel sağlık hizmeti kapsamındaki hızmetlerin çoğu asgari düzeyde sunul- makta. ya da hiç sunulma- maktadır. Bu durumdan en çok etkilenen kadınlar ve ço- cuklardır. Bölgede yapılan incelerro sonucu, 0-6 yaş grubu çocı .- lann yüzde 31.9'unun boyu- nun gerekenin altında olduğu belirlendi. Doğumlann. ancak yüzde 30'unun sağlık personeli yardımıyla yapılabildiği bölge- de. bebek aşılama oranlan ise yüzde 15 ile 55 arasında. Türkj- ye onalamasında bu rakam yüzde 40-75 arasında. Personelin sorunlan TTB raporunda, bölgede hekimlerin dile getirdiği en önemli sorun. can güvenliği. ya da diğer bir deyişle "faili meçhul cinayetler". Raporda, son yıllarda bölgede 2 sağlık memuru. birdiş teknisyeni. bir diş hekimi \e 4 hekim faili meçhul cinayetlere kurban git- ti. Raporda. bölücü örgüt üye- lerini muayene ettikleri gerek- çesiyle hekimlerin gözaltına alındıkları. dövüldükleri ve sürgünler yaşadıklan da vur- gulanarak. bu tür baskılann hekimin görevini yapmasmı engellediği belirtildi. Rapora göre. bölgedeki sağlık personelinin sorunlan özetle şöyle: - Dil sorunu. sağlık hizmeti- nin sunulmasında önemli bir etkendir. Bölgede çalışan he- kim. ebe ve hemşireler. genel- likle hastalann çoğunluğunun Türkçe bilmediğinden, ken- dilerinin de Kürtçe bilmedi^ .•- rinden hastaya yararlı o/a- madıklanna inanmaktadırlar. Kürtçe bilen personelin hizmet sunumunda daha başanlı ol- duklan belirtilmiştir. - Hekimlerin yansından faz- lası hasta ile iletişim kurarken üçüncü bir kişiye gereksinim duymaktadır. Hekimlerin yansından fazlası. iletişim so- runu nedeniyle hastalanna ye- terli düzeyde yararlı ola- madığına inanmaktadır. HEKİMLER DAYANIŞMA İSTEDİ Ambargonun bedelîni Laklı çocuklarödüyor • Körfez Savaşı'ndan sonra Irak'a uygulanan ekonomik ambargo. halkın gıda ve ilaç sıkıntısı yaşamasına neden olurken, bulaşıcı hastahklar ve bebek, yaşlı ölümleri ürkütücü boyutlarda arttı. ANKARA (Cumhuriyet Bü- Soyer. ülkedeki kişi başr>a rosu) - Körfez Savaşı sonrası Irak'a uygulanan ekonomik gıda tüketiminin yüzde J) oranında azaldığına dikkat ambargo sonucu. beslenme ve çekti. Özellikle gebelerin bes- sağlık sorunlan ürkütücü bo- lenme yetersizliği yüzünden yutlara ulaştı. Ambargo nede- niyle bebek ve yaşlı ölümleri son derece arttı. Türk hekimle- ri. Irak'a ambargonun kaldınl- ması için Irak halkıyla daya- nışma çağnsında bulundular. Sa\aşsonrası Irak'a u\gula- nan ekonomik ambargonun halk sağlığına etkileri konu- sunda biraraştırma hazırlayan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyesi Dr. Ata Soyer. ambargonun Irak halkı üzerinde beslenme. ilaç, tıbbi malzeme gibi çeşitli sivil gerek- sinim maddelerinin eksikliğine bağlı sorunlara yol açtığını söyledi. Soyer'in araştırmasına göre. savaş sırasında Irak'ta 3 bin 188 çocuk yaşamını yitirirken ambargo sonrası bu rakam 14 bin 232'ye ulaştı. Ekonomik ambargonun en çok çocuk ve yaşlılan etkilediğini belirten Soyer, Irak'taki çocuklann di- yare. akut solunum enfeksiyo- nu. bağırsak enfeksiyonlan \e bulaşıcı hastalıklar nedeniyle yaşamlannı yitirdiklerinı kay- dederek savaş öncesi binde 27 olan bebek ölüm hızının, am- bargo ile binde 104.4'e yüksel- diğini vurguladı. Ishal ve zatürreenin yanı sıra. beslenme yetersizliğinin de önemli bir sağlık sorunu oluşturduğunu bildiren Ata sağlıksız bebekler dünyaya ge- tirdiklerini de ifade eden So- yer. beslenme yetersizliği nede- niyle ölüm oranının yükseldi- ğini söyledi. Savaş öncesi aşılama oranla- nnın yüzde 90'lara ulaştığı Irak'ta. ambargo sonrası bu rakamın neredeyse sıfıra yak- laştığını söyleyen Soyer. "Am- bargo nedeniyle Irak sağlık sis- temi anestezik maddeler, anti- biyotikler. ilaç, bebek maması ve tıbbi malzeme yönünden dd- di bir eksiklik yaşamaktadır. Özellikle elektrik santrallannın tahribatı sonucu buzdolaplan- nda saklanması gereken aşı ve ilaçlarla ilgili sıkıntı en yüksek düzeydedir" görüşünü dile ge- tirdi. Bu sorunlar nedeniyle yılda yaklaşık 60 bin kişinin yaşamını yitirdiğinj ileri süren Soyer. ambargonun sürmesi halinde toplu ölümlerin daha da artacağını vurguladı. Dünyanın her yerinde he- kimlerin acıya karşı çıkan bi mesleğin mensuplan olduğunu anımsatan Soyer. Irak'a uygu- lanan ambargonun kaldınl- masına katkıda bulunmak için tüm hekimlere çağnda buluna- rak "Irak halkının temel gerek- sinimi olan besin, ilaç ve tıbbi malzemelerin sağlanmasını ta- lep etme ve bu konuda dayanış- ma içinde ounalıyız" dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear