Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
7MART1994PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Yılmaz:
Hükümetin
anahtarları
salıte çıktı
MERİHAK
İZMÎR - ANAP Genel
Başkaru Mesut Yılmaz, hükü-
metin söz verdiği anahtarlann
"sahte" çıktıgını belirterek,
"Ama ülkenin idaresinin anah-
tan sizde, o anahtarı ANAP
için kullanın. Sonra 2. sandığı
sizin önünüze getirmek, bu pe-
rişan koalisvonu göndermek
benim işim olsun" dedi. Yıl-
maz, 27 Mart'ta yurttaşlann
hükümete "dur'' demesini de
istedi.
Yılmaz. dün öğle saatlerin-
de kalabahk bir partili tarafın-
dan havaalanında karşılandı.
Buradan Çiğli'ye geçen Yıl-
maz, Çiğli Belediyesi tarafin-
dan yapünlan 2 bin konutluk
Çiğli Koop.'un temelini attı.
Temel atma töreninde konu-
şan Yılmaz, koalis>on hükü-
metinin, kendileri tarafindan
5 yıl süre içinde yaptınlan 800
bin konutu sürekli eleştirdiği-
ni arumsatarak, "Seçimde her-
kese anahtar vaat edenler, 2.5
yıldan bu yana hiç kimseye hiç-
bir şey vermediler. Şinidi se-
çimJer yaklaşınca gazete, tele-
vizyon ilanlarıyla yine anahtar
vaat ediyorlar. Herkese ucuz
konut vereceklcrini vaat edi-
yorlar. Butılar seçim vaatlerin-
den ibarettir. Bu seçim ruşveti-
dir"dedi.
Yılmaz, daha sonra Buca'-
ya geçti. Burada partisi tara-
findan düzenlenen mitinge
katılan Yılmaz'a ilgi büyüktü.
"Hükümet istifa, Yılmaz Baş-
bakan, Vur vur inlesin hükü-
met dinlesin" sloganlanyla
karşılanan Yılmaz, konuşma-
sında hükümeti ağır dille eleş-
tirdi. tzmir Anakent Belediye-
si başkan adayı Işın Çelebi.
Yılmaz'dan önce yaptığı ko-
nuşmasında Anakent Beledi-
ye Başkanı Yüksel Çakmur'u
eleştirdi. Çelebi, "Hükümette
olduğu gibi bize karşı İzmir'de
Çakmur ve özfatura koalisyo-
mı var. Ama bizim seçilmemizi
engellcmeye güçleri yetmeye-
cek" diye "konuştu.
Konuşmasına "Başbakaıu-
mzdan memnun musunuz?"
sorusuyla başlayan Yılmaz.
"Hayır" yanıtını aldıktan
sonra "Bak yine ağlatacaksı-
nız Başbakanı. haberiniz ol-
sun" dedi.
'Vatan
hainlıgını
Yılmaz yaptı'
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)- ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz ın hükümetin
ekonomi politikasma yönelt-
tiği eleştiriler ve "Erken seçi-
me gitmemek vatan hainliği-
dir"açıklaması, DYP'den sert
tepki gördü. DYP Genel Baş-
kan Yardımcısı Esat Kıratlı-
oğlu, Yılmaz'ın önerdiği eko-
nomik önlemleri zamanında
almayıp bugün "gevezelik ve
felaket teüalığı yaptığını" ileri
sürdü. Kırathoğlu, "1989'da,
Sayın Yılmaz'ın içinde bulun-
duğu hûkümet, yüzde 21.75'e
rağmen seçime gitmeyerek va-
tan ihaneti suçunu işjemiştir"
dedi. Kırathoğlu. koalisyo-
nun bozulmasını gerektirecek
bir durum bulunmadığını
söyledi.
Esat Kırathoğlu, dün dü-
zenlediği basın toplantısında.
koalisyon hükümetine ağır
eleştiriler yönelten Mesut Yıl-
maz'a, suçlamayla karşılık
verdi. Ekonomide ulaşılan
noktayı gerçekçi olarak de-
ğerlendirmek gerektiğini vur-
gulayan Kırathoğlu, sıkıntıla-
nn temelinde, ANAP döne-
minde yapılan ve binde 2 bin
800 oranında artan kısa vadeli
borçlanma tercihinin yattığını
söyledi.
Pehlivan'a
Karacaahmet'te
tören
tstanbul Haber Servisi - Gc-
çirdiği kalp krizi sonucu yaşa-
mını yitiren gazeteci-yazar
Battal Pehlivan'ın cenazesi,
bugün Karacaahmet Tür-
besi'nde düzenlenen törenden
sonra toprağa verilecek.
1947 yıhnda Ceyhan'ın Kı-
zıldere Köyü'nde doğan Peh-
livan, Memleket, Yenigün,
Demokrat, Akşam, Günay-
dın, Sabah, Bugün, Meydan.
Gönüllerin Sesi ve Aydınhk
gazeteleri ile Düşün. Edebiyat
81, Somut, Halkçı, Oluşum,
Söyleşi, Varlık ve Dünya Ki-
tap dergilerinde çalışü. Halk
Ozanlan Kültür Derneği'nin
'1986 Halk Ödülü'nü alan
Pehlivan'ın, Kara Kavga,
Türkülerimiz, Aşık Veysel.
Dadaloğlu, Ruhi Su, Dom-
dom Kurşunu, Alevi-Bektaşi
Düşüncesine Göre Alevilik ve
Alevi-Bektaşi Fıkralan adla-
nru taşıyan kitaplan bulunu-
yor. Pehlivan, TYS Denetle-
me Kurulu üyesiydi.
Damatda LivanelTninyanında
İstanbul Haber Senisi - SHP İstanbul Büyükşehir Belediyesi baş-
kan adayı Zülffl Livaneli"nin Ortaköy gezisi mitinge dönüştü. İs-
tanbul Belediyesi Kent Orkestrasf nın konser verdiği Özgürlük
Meydanı'na inen Livaneli. konseri izleyenler tarafindan coşkuy-
la karşılandı. Mikrofona "İstanbul'a mutluluğun resmini çizdire-
cek başkan"denilerek çağnlan SHP büyükşehir belediye başkan
adayı Zülfü Livaneli, konuşmasında " istanbul'a mutluluğun res-
mini çizdimtek mümkün. Ama bir tek kişiyle ya da kadroyla değil,
şizlerle birükte mutluluğun resmini çizeceğiz"dedı. Daha sonra
Ülker-Zülfü Livaneli çifti, damaılan Tolga Savacı ile Erdal ve
Sevinç İnönü. Şef Ekrem Tekeşinin yönettiği Kenl Orkestrası so-
listlerinden Açelya Sesli'nin verdiği konseri izledıler.
Çiller, seçim olursa durumun daha da ağırlaşacağını savundu
'Uçlükoalisyonolur'İSTANBLL (AA) - Başbakan Tansu
Çiller, Ana\atan Partisi Genel Başkanı
Mesut Ydmaz'ı. Türkiye'nin tökezlemesin-
den medet ummaklasuçlayarak."Türkiye'-
nin tökeziemesinden kimse medet ummasın.
çünkü biz tökezletmeyiz" dedi. Çiller. bu-
günkü ortamda bir seçim yapılması halin-
de. DYP'siz bir koalisyonun çıkmaya-
cağını öne sürerek. "Yine koalisyon çıkar,
ancak 2'li değil, 3'lu koalisyon" görüşünü
savundu. Başbakan Çiller, Bosna-Her-
sek'e asker gönderilmesi konusunda da her
türlü hazırlığın bittiğini söyledi.
Tansu Çiller, TRT İstanbul TV'sinde
Halit Kıvanç'ın hazırlayıp sunduğu "Bu-
gün Pazar" programının çekımlerine katıl-
mak üzere Yeniköy'deki evinden çıkarken.
bahçede basın mensuplanrun çeşitli sorula-
nnı cevaplandırdı. Çiller. bir gazetecinin
"Mesut Yümaz erken seçimden kaçan v atan
hainidir, diverek sizi vatan hainliğiyle suçla-
dı"demesi üzerine. gülerek şu cevabı verdi:
"Ben bu işlere gülerim. 292 millertekili ile
ve 1.5 yılı varken Mesut Yılmaz seçime gitti
ve partisini üçte bire düşürdü. Ve üçte bire
düşeren bir genel başkan olarak, muhalefet
lideri olmaya çalışıvor. Eski başbakanlığı
birçok şeyi tıkıyor bana göre. Bugün bir
anayol olabilir beJki ama, sayın Mesut Yıl-
maz. eski bir başbakan olarak bunu engelle-
vici faktördür belki. Bizim düşünemediğüniz
hiçbir çözüm yoktur. Varsa ne olduğunu
söylesin. Ekonomi ile terörle ilgili onların
düşünemediklerini, haval edemediklerini biz
yapmak üzerejiz."
Tansu Çiller. hükümetlerinin \apmak is-
tediklerini ANAP'ın engellemeye çahştığı-
nı kaydederek, örnek olarak PTT'nin T'-
sinin özeüeştirümesini gösterdi. Çiller,
PTT'nin Tsi bugüne kadar satılmış olsay-
dı. şimdiye kadar bırtakım şeyleri aşmış
olacaklannı bildirdi. Çiller. "Türkiye'nin
tökezlemesini göze alarak. birçok şeyi en-
gellemişlerdir. Muhalefet lideri Türkiye'nin
tökeziemesinden medet ıımmakta, tökezle-
menin bir dizi girişimini >apmakta" dedi.
Kişisel rahatsızlık
Başbakan Çiller. genel seçimlerin 1996'-
da yapılacağını tekrarlayarak. konuşması-
na şöyle devam etti:
"Sayın Mesut Yılmaz'ın bir çözümü ol-
saydı 1.5 yılı vardı. 292 millervekili ile tek
başına iktidardı. Ben, koalisyon ile aynı 1.5
seneyi istiyorum. Çünkü bizim çözümleri-
miz var. Terör 6 ay önce yine boyle geniş
kapsamlı gündemdeydi. 6 ayda hiç kimsenin
yol almadığı kadar yol aldık. Kararlıyız da.
Ekonomide de aynı. Bizim çözümlerimizi
daha Sayın Mesut Yılmaz'ın okuy up da öğ-
renmesi için 1.5 yıl ister. Onun için Mesut
\ ümaz rahatsız. kişisel bir rahatsızlık için-
de. Çözümsüzfükten doğan bir rahatsızlık
içerisinde. Çözüm üretmesi. muhalcferin ana
nedenlerinden bir tanesidir. Türkiye'nin tö-
keziemesinden kimse medet ummasın, çün-
kü biz tökezletmeyiz. Onların bıraktığı bü-
tün sorunları ve güçlükleri sırtlayıp gideriz."
"Bizim taburumuz hazır"
Başbakan Çiller. Bosna-Hersek"e asker
gönderilmesi konusunda da "Bizim tabu-
rumuz hazırdır. Her türlü hazırlıkiarımız
bitmiştir. Bundan sonrası, gelişmelerden
sonra ortaya çıkacaktır" diye konuştu. Çil-
ler. 3 \eya 4 partili bir koalisyonun, dış
dünyada ve ekonomide her şeyin askıya
alınması demek olduğunu kaydetti.
Başbakan Tansu Çiller. Mesut Yılmaz
hükümetınin 3 aylık döneminde Türkiye'yi
en fazla borca sokan ve en hızlı para basan
hükümet olduğunu ifade etti ve şöyle ko-
nuştu:
"Mesut Yılmaz borçlanmada rekor kır-
mıştır. Türkiye'nin en önemli sonınu şu anda
budur. Kısa >adeli atansları kendi dönemin-
de ne yüzde 100. ne yüzde 200,300.400,500,
600. İ000, 1.500 ve 2.000, tam yüzde 2.800.
Bir başbakan Türkiye'ye Mesut Yılmaz'ın
yaptığını yapmamıştır. Müthiş bir biçimde
borç, para basma istismar >e seçime gitme.
Türkiye'nin üstüne her şeyi bırakarak git-
me. Bunun başındayız. Bizim önümüzü tıka-
mak Türkive'nin önünü tıkamaktır."
Karayalçın
DYP'lüeri
uyavch
• "Zaten içinde
bulunduğumuz dönem
doğasıgereğigergin.
Partilerin, bunu daha da
gerginleştirici tavır
sergilemeleri, konuşmalar
yapmalan Türkiye'ye de
kendilerine de bir şey
kazandırmaz."
fSMET DEMtRDÖĞEN
BOLU- SHP Genel Başkaru
ve Başbakan Yardımcısı
Murat Karayalçın, DEP
milletvekillerinin
dokunulmazlıklannın
kaldınlması oylamasında
koalisyon ortağı DYP ile
farklı tutum izlemelerinin
hükümette krize neden
olmadığını bildirdi, ancak
koalisyonun dunımunu
seçim sonuçlanna göre
değerlendireceklerini söyledi.
Karayalçın, "Seçim
sonuçlarına göre, yeni bir
değeriendirme yapılacaktır.
Ona göre bir karar alınması
söz konusudur. Bu karar
alınacaktır" dedi
Karayalçın'ın. koalisyonun
seçimden sonra da süreceği
mesajını vermemesi dikkat
çekti. Koalisyonun bittiğine
ilişkin açıklamalan nedeniyle
DYP'lileri üstü kapalı olarak
uyaran Karayalçın, bu
girişimlerin gerginliği
yükseltmekten başka bir
anlamı olmadığını, ülkeye ve
açıklama sahiplerine bir şey
kazandırmayacağını
vurguladı. Karayalçın, dün
partisinin Bolu'da
duzenlediğı açık hava
toplantısında konuştu.
Soğuk hava ve zaman zaman
yoğunlaşan kara rağmen
coşkulu bir kalabalığa
seslenen Karayalçın, ANAP
Genel Başkanı Mesut
Yılmazın. "Erken seçim
istemey en vatan hainidir"
sözlerini "tehdit" olarak
niteledi. Karayalçın, şunlan
söyledi: "Bu konudaki
farklılığı hükümeti oluşturan
siyasi partilerin bir krizi gibi
görmek doğru ohnaz.
Dolay Lsıvla bundan harekefle
bir hükümet krizi, bir
koalisyon krizi yaşandığını
söyleniek olanaklı değildir.»
Karayalçın,
Bolu mitinginde yapüğı
konuşmada da. ANAP lideri
Yılmaz'ın "Erken seçim
istemeyen vatan hainidir"
dediğinianımsaUı.
CHPEdmBaykab
Hükümetlaruttsatıyor
• CHP lideri Baykal, hükümetin konut politikasını
eleştirerek Emiak Bankası ve Toplu Konut
İdaresi'nin seçim dönemleri öncesinde propaganda
malzemesi olarak kullanıldığını savundu.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)- CHP Genel Başkanı De-
niz Baykal.'hükümetin izlediği
konut politikasını eleştirerek
"Kira öder gibi ev sahibi yapaca-
ğız diyoriar. Ama y aptıkları uy-
gulamada ömür biter, taksit bit-
mez. Bunlar umut satıvorlar"
dedi.
CHP lideri Baykal. dün Keçi-
rören Belediyesi tarafindan as-
falt-şose yol aynmında yaptın-
lan alternatif yol ile kent mey-
danının açılışını yaptı. Açılış tö-
reninde konuşan Baykal, Tür-
kiye'de konut edindirme politi-
kasında büyük dengesizlikler
ve yanhşhklar yapıldığını söyle-
di.
Emlak Bankası ve Toplu Ko-
nut İdaresi'nin seçim dönemleri
öncesinde propaganda malze-
mesi olarak kullanıldığını savu-
nan Baykal, şöyle konuştu:
"Kira öder gibi ev sahibi yapa-
cağız diyoriar. Ama ömür biter,
taksit bitmez. Bunlar umut satı-
vorlar. Bu yapılan, demokrasi-
nin çocukluk hastalığıdır. Ama
halkımız bu oltaya yem olmaya-
caktır. Konut yapımı için ay rıİan
trilyonlarca lira bu uygûlama
yerine vatandaşlara ucuz kredi
verilmesinde kullanılmalıdır."
Konuşmasında. son cemre-
nin toprağa düştüğünü anımsa-
• tan Bay kal. "İnşallah, siyasette
son cemre de 27 martta düşecek-
tir. Bu tarihten sonra da siyaset-
te bahar başlay acaktır" dedi.
Keçiören Belediyesi"nin ça-
lışmalanna da değinen Baykal,
Belediye Başkanı Hamza Kır-
mızı'nın Türkıyede ılk sayılabı-
lecek uygulamalar başlattığını,
bu yönüyle de diğer partilerin
adaylanna örnek gösterildiğini
belirtıi.
Başkan Kırmızı da 1984 ve
1989 maründa vatandaşlara
yazılı olarak verdikleri sözleri
bir bir yerine getirdiklerini, bir-
çok alanda vaatlerin üzerinde
hizmet yapıldığını söyledi.
ÇİZMEDEN YUKARI / MUSA KART
( HBM AĞLA&IM
POLITIKA GUNLUGU
HİKMET ÇETtNKAYA
Kıyı Kasabasında Seçim...
Ege ve Akdeniz kıyıları, hem baharı hem de seçim he-
yecanını birlikte yaşıyor...
Dikili 10 bin nüfuslu bir kıyı kasabası. Caddeleri terte-
miz. Erken gelen bahar, bu şirin kasabaya ayrı bir hava
vermiş; ağaçlar çiçeğe vurmuş. Eskiler böyle sıcak gün-
lere "yalancı bahar" d'ıyor, ama son ikiyıldırmartayıartık
eskisi gibi "kazma vefrüre/c"yaktırmıyor.
Limanda balıkçı tekneleri son hazırlıklarını yapıyor. Bir
Yunan şilebi yük boşaltıyor. Siyasi partilerin seçim büro-
larında gözle görülür bir kıpırdanma seziliyor.
Ilk karşımıza çıkan yaşlı bahkçıya soruyoı uz:
"Dikili'de seçimi hangi parti kazanır?"
Yanıt veriyor:
"Osman kazanır seçimi..."
Osman özgüven, 1984 yılından beri Dikili Belediye
Başkanı. Çalışkan ve sevecen bir kişiliği var. 12 Eylül
1980'den sonra büyük acılar çekti, 1984'te SODEP'ten
aday oldu ve belediye başkanlığı seçimlerini kazandı. O
tarihten sonra Dikili'nin adı duyuldu. Dikili'yi bir kültür
merkezi yaptı. Dikili şenlikleri 12 Eylül'ün baskıcı düze-
nine karşı bir dirilişin, solun ses verişinin başlangıcı oldu.
Karşıda Midilli Adası, gri bir rengin ortasındaydı. Öğle
saatlerinde konuştuğumuz Dikili esnafı şöyle diyordu:
"Oyumuz Osman Özgüven'e..."
SHP Dikili Belediye Başkanı Osman özgüven, kendine
güveniyor. 27 Mart pazar günü yapılacak yerel seçimleri
kazanacağını söylüyor. Ilçenin en önemli sorunu olan su
kesintisinin bir-iki ay sonra biteceğini açıklıyor.
Küçük bir ilçenin belediye başkanı neler yapabilir?
Osman özgüven'i dinliyoruz:
"Çok işler yaptık. Ama en önemlisi Türkiye'de ilk kez
sağlık sigortasını gerçekleştirdik..."
Şaşırdınız değil mi?
O zaman Osman özgüven'i dinlemeyi sürdürelim:
"Emekli Sandığı, Sosyal Sigortalar ve Bağ-Kur kapsa-
mı dışında kalanlar yararlanıyor, yerel sağlık sigortasın-
dan. Belediyenin bir sağlık merkezi var. Bu merkezde
doktorlar ve hemşireler görev yapıyor. Röntgenden, ult-
rasondan tutun da elektrokardiyografiğe (EKG) dek bir
hastanede bulunabilecek her türlü aygıtımız var. Bilgi-
sayarla kan ve idrar tahlili yapabiliyoruz. Ayrıca ilaç sto-
kumuz da yeteri kadar mevcut. Sağlık merkezinde Dikili
halkına hizmet veriyoruz..."
Başkan Özgüven'e "Ilaçları nasılalıyorsunuz"diye so-
ruyoruz. Özgüven, "Yardımkampanyalarıylasağlıyoruz"
yanıtını veriyor. Bize, gazetelere verdiği ilan metinlerin-
den birisini uzatıyor.
Biz de ilaç toplama merkezinin adresini yayımıayaca-
ğımıza söz veriyoruz. ilgilenenler için işte başvuru adre-
si:
"Dikili Belediyesi Halk Sağlığı Merkezi Dikili/lzmir"
Küçük yerleşim birimlerinde yerel seçimler, "çamur
atma yarışında" büyük kentleri aratmıyor. Yaşanan son
olaylar ANAP, DYP ve DSP örgütlerine yansımış:
"SHP teröristleri koruyor, oyunuzu Osman Özgüven'e
vermeyin."
Türk-Kürt, Alevi-Sünni, milliyetçi-komünist ayrımı salt
Dikili'de değil, Ege ve Akdeniz kıyı diliminde yaşanıyor,
SHP ve CHP'lı adaylar bu biçimde yıpratılmak isteniyor.
ANAP, DYP ve DSP'liler bastırıyor:
"Erdal inönü bu yörenin milletvekili, PKK'yı savunu-
yor..."
İnsanlar bilinçsiz, televizyonlardan izlediklerinin etki-
sinde kalıp birbirleriyle tartışıyorlar:
"Dün gece filanca televizyonu izledin mi?"
"Evet izledim."
"İnönü PKK'yı savunmuş."
"Nerede savunmuş kardeşim, İnönü demokrasiyi sa-
vunuyor."
Yanıt çok ilginç:
"Demokrasi diye diye bugünlere geldik. Asacaksın
adamları kardeşim, asacaksın..."
Öteki anlatmaya çalışıyor:
"İşte böyle kafalar, memleketi bu duruma getirdi. Bak.
işte gazeteyi oku. İnönü ne demiş anla."
Küçük bir ilçede yaşananları görünce karamsarlığa dü-
şüyorsunuz ister istemez. Ülkemizin demokrasiye, barı-
şa ve sevgiye o denli çok gereksinimi olduğunu anlıyor-
sunuz.
Ege hem baharı hem de yerel seçim heyecanını birlikte
yaşıyor. Içinizi kimi zaman bir kıpırtı, bir sevinç ve kimi
zaman da hüzün kaplıyor.
Ege ve Akdeniz kıyılanndan ayrılıp içlere doğru yol alı-
yoruz. Notlarımızı aldık, seçmenin nabzını tuttuk. Şimdi
İstanbul'a dönüyoruz. Ege ve Akdeniz'de yerel seçim ön-
cesi olup bitenleri, kimi günler sizlere aktarmaya çalı-
şacağız...
inönü: Terör, demokrasi
içinde çözülür
TEKİRDAĞ (Cumhuriyet) -
SHP"nin Onursal Genel
Başkanı İzmir Milletvekili
Erdal İnönü. Tekirdağ
Bclcdiyesi'ni ziyarct cdcrck
Belediye Başkanvekili Figen
Öngörile bir süre görüştü.
İnönü. Belediye
çahşmalanna ilişkin bilgi
aldı. Bclediyedc basın
mcnsuplanyla da görüşen
Erdal İnönü. ülkemizin
bütünlüğünü ancak aklımızı
kullanarak
koruyabileceğimizi
belirterek. "Anlık tepkiler;
her zaman. her yerde ortay a
çıkmaktadır. Bunun için çok
ıyıdüşünüpiyi kararlar
yermeliyiz'"dedi. Erdal
İnönü. Türkiy c'dc dcv am
eden rahatsızlığın terör
olduğunu kaydederek.
"Terör demokrasi içerisinde
muilaka çözüm bulacakiır.
TcrÖrdcn kısa sürcdc
kurtulacağız. Gelişen
dcmokrasimiz içerisinde
başta terör olmak iizcrc. tiim
sorunlanmızı
çözümlcy cceği/" diy c
konuşlıı.
SEÇİM NO TLA RIjCELAL BAŞLANGIÇ
SİVEREK - İlçe Kaymakamı Celalettin
Yüksel, Devlet Bakanı Erman Şahin'e
Siverek'teki 'güvenlik' durumu hakkında
bilgi veriyor:
- Güvenlik güçlerimizin ve Bucak
aşiretimize bağlı koruculann PKK'ya karşı
verdikleri etkin mücadele sonucu...
Şahin, konuşmayı sonuna kadar dinüyor.
Ardından, "Bucak aşiretinin PKK'ya karşı
ounası elbette se>indirici bir olay da" diye
başlıyor konuşmaya:
- Ancak, koruculann. dev letin güvenlik
güçlerinin önünegeçmemesi gerek. Aşiret
anlayışının devietin önünde olmaması
gerek. Yoksa biz bu cumhuriyeti niye
kurduk? PKK terörüne karşı Bueak aşiretini
koyarsanız, hiçbir anlamı kalmaz.
"Bir dakika efendim"ciler, "öyle değil,
anlatalım"cılargiriyoraraya. Devlet Bakanı
Şahin'in kar^ısında oturan Olağanüstü Hal
Bölge Valisi Ünal Erkan "Her ne kadar"
diyor "burası benim bölgemin dışındaysa da
korucular y asalara uygun çalışıyorlar. Suç
işleyen korucu hakkında da gerekli işlem
yapılır. Korucular bizim kontrolümüzdedir."
Buzgibi bir hava esiyorSiverek Hükümet
Korucular adayoldu(2)Konağf nda. Elbet ŞahinMn, Bucak
aşiretine. resmi görevlilerin koruculara
dönük yaklaşımına ilişkin bilgilerinden
kaynaklanıyorbu uyansı. Kaymakamhktan
çıkarken tanıdık bir Siverekli yaklaşıyor
yanımıza. Bucak aşiretinin koruculanndan
şikayetçi Siverekli. Kimse duymasın diye
fısıldayarak konuşuyor. Neredeyse
"korkudan, kulaktan kulağa" oynuyoruz:
- Burada tam bir "devlet içinde devlet"
yaşanıyor. Resmi korucu sayısı bin yüz
civannda. Hatta duyduğumuza göre sadece
altı yüzüne devlet silah vermiş. Gerisı
aşiretin silahını kullanıyor. Ancak beş-on
binlerle ifade ediliyor korucu sayısı. "Bunlar
ne" diye sorana da verilecek resmi yanıt
hazır; "Onlar gönüilü köy korucusu..."
Korku titreşımleriyle yüklü fısıltıyla
anlatıyor Siverekli:
- Daha düne kadar, korucular kent
merkezindeydi. Yolda kimlik kontrolü
yapıyorlar.evleri basıyorlardı. Hem de
yaniannda tek bir güvenlik görevlisi
olmadan. Bir de ilçenin çıkışına doğru bir
yerleri var. Gözaltına aldıklan kişiyi burada
sorguluyorlar. Ancak bunlar polis kadar
usta olmadıklan için sorguladıklan kişi
ellerinde ölüyor. Bu yüzden 'kayıplar' var
Siverek'te.
Bölgede gelişen olaylar da anlatılanlan
doğrularnitelikte. Demokrasi Partisi
Şanlıurfa İl Başkanlığı'nın parti genel
merkezine gönderdiği bir rapor var. İki
bölümden oluşuyor rapor. Birinci bölüm
"Urfa ve ilçelerinde koruculann neden olduğu
olaylar" başlığmı taşıyor. İkinci bölümdeise
"Bucak koruculan tarafindan kaçınlan ve
öldüriilen kişiler"ın listesi, olayın meydana
geliş biçimi var.
Yer. zaman ve kişi belirtilerek anlatılan
olaylara bir göz atahm:
"'29Kasım 1993 günü akşamı Siverek'teki
korucular DEP İlçe Başkanı Sinan
Sonkurt'un evini otomatik silahlarla
tarayarak evinin önündeki arabasını
yaktılar. Aynı gece hemen hemen aynı
saatlerde Genel İşSendikası temsilcilik
binası ve bireczaneile birekmek fınnını da
korucular taradılar.
21 Arahk 1993 akşamı yine Bucak
koruculan Siverek'te DEP ilçe binasını
benzin dökerek yaktılar. Parti tabelasına
kurşun sıktılar. Aynı gece DEP İlçe Yönetim
Kurulu üyesi Ahmet Güncavdı ile DEP üyesi
Bckir Erol ve terzi Fikret Dokay ile bir kaset
dükkanını ve iki ayn işyerini de silahlarla
tarayarak bu işyerlerini yağmaladılar.
11 Ocak 1994 günü DEPCeylanpınar ilçe
başkanının beş-altı kişi ileoturduğu işyerine
gelen askeri elbiseli kişilerilçe başkanımız
Sinan Kajuk'u öldürmck islcdilcr. İşycrindc
bulunanlann araya girmesi ile ünıformalı
sivil kişiler bir haftadır ilçe başkanımız Sinan
Kajuk'u aradıklannı. hakkında ölümemri
bulunduğunu. şimdi kendileri v urmazlarsa
başka birgrubungelip vuracağını
söylemişler. İşyerinde bulunan kişiler. ilçe
başkanımızın korucularla birlikte gelen bu
üniformalı kişilerce öldürülmesini
cngcllcmişler.
Bucak koruculannınestirdikleri terör bir
plan ve program dahilinde partililerimize ve
halkımıza yönelmektedir."
Raporunun ilk bölümü böyle.
Ancak anlatıldığı gibi Siverek'te kimlik
denetimi yapan. evleri basan korucular
ortalıkta göriinmüyor. Kulağımıza eğilıp
"Siverek'in koruculan"nı anlatan kişiye
"Neden ortalıkta yoklar" diye soruyoruz.
Duraksamadan yanıt veriyor:
- İki gündür meydana çıkmıyorlar.
Herhalde devlet bakanı gelecek diye.
Anlaşılan birileri, birilerini kandınyor. Ya
da herkes birbirini kandınyor. Bu ülkede
kimin kimi kandırdığını araştıracak.
gerçekleri ortaya çıkartacak kimse yok mu?