25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 2 12MART1994 CUMARTESİ KULTUR ŞIIR A T L A S I CEVATÇAPAN 'Bittisandığınzamanyenidenbaşlayacak' ERGİN GÜNÇE: ŞİİRLER Şiir Atlası'nda bu hafta umıtamayacağımız ve genç yaşta yitirdiğimiz bir şairi anıyoruz: Ergin Günçe. Ergin 1938'de Giresun'da doğmnş, ilk ve orta öğrenimini Anadolu'nun çeşit/iyörelerinde ta- manilamış. Ben kendisini Ankara'da. onun Siyasal Bilgüer Fakültesi'nde öğrenci oldıtğu yıllarda tanıdım. Daha sonra, 1962-64 arasmda İngiltere 'de sık sık bu- luşarak bu dostluğupekiştirdik. Onun Ortadoğu Tek- nik Üniversitesi'ndeki öğretim üyeliği, Sorbonne, Al- manya, Frans ve Başbakanhk 'taki damşmanlık dö- nemlerini uzaktan, ama şiirini hep yakından izledim. Genç Ölmek (1964) ve Türkiye Kadar Bir Çiçek (1988) adlı kitapları Ergin Günçe'nin yeni şiirimiz- deki önemini kamûayan yapıtlar. Adnan Özyalçı- ner'in şu sözleri ne güzel özetliyor Ergin 'in şiirini: "Gerçeküstü imgelere dayalı, aşırı duygusallıkları akılla dengeleyebilen bir matematiğe sahiptir onun şiiri. Bu şürlerde çocuksu, hatta çocukça bir anlam ve gerçeklikleryatar. Ölüm ve çocuk onun şiirinin belkemiğidir. Ölümle dirim yanyanadır." Yürekleri iyi teyellenmış terzi kızlar Bazan oynajarak o uzun gözleriyle Yanhş bir İzmite başlar türkülennde. O kadar çocuktu ki ölürken çemberi peşinde Alıp götürürlerken dizlerini taze kanamış Oturup yıldızlan dizen v erlerine Saatdörtleri bulurgidipyatmalan. Yürekleri Egeye kadar o kızlar Kırmızı fistanİarla nhtımı boyarlardı Bütün güzelliklerini takıp yanlanna Ağızlannı bademler. kavunlariardı. O, san saçlannı nerden edindi - İsveçli gemicilen unutmadık- O, külgözlerini nerden buldu - Kedileri aklımızda- Hiç doğru değil bu \ aptığı ölmek -Ocambazı unutmadık- Yürekleri iyi teyellenmiş kaptan kızlan Yürekleri çok kere gemı fenerlerinde Yanlış bir oğlanı savıklarlardı. O kadarçocuktu ki ölürken Okuldaki birşarkıya başladı. Kırmm Saçlı Çocuklar Aşı boyalı ev lerine kasabanın Bir ay doğar al yanaklı Kurar kmalı ninem semaverini Al yanaklı aya karşı Ay. Denizde birportakal Nar çiçekleriy le aydınlanan bir eylül Kasabanın kırmızı saçlı çocuklanndan Bir ıslık göğe resimler çiziyor, Kuşlar konuyordudaklanmdan Gök. Büyük bir soru işareti Nerdesin eski gelin böceği Bomboş duruyor çocuklann Parmak uçlanndaki pembelik Kuşlar kalkıyor dudaklanmdan Karanlık. Sigara yüzüme yaklaşıyor Donuk san kum kıyılara ölümü yazmışlar renkli çakıllarla Kasabanın kırmızı saçlı çocuklan Uyanıp portakal uykulanndan Eski bir mandolindi ölümdü anlatılan Kır kahvesinde çocuklara çalardı Temmuz örerken evini sarmaşıkla Çan çıçekleri göğsünde kuru kalbı Serilince bahçeye rakı sofrası Kucağında mandolin. mandolin ve parmaklan Ne yalnızlık kalır ne aşk Ne gizlice bilgi av şarkılan Ay dudağında kuruduğu zaman Ve ne zaman görse çocuklan Serin yaz geceleri penceresinden Balkona akınca gölgesi Saçlannda deniz ve uçuşan şapkası Eski bir mandolindi ölümdü anlatılan Şimdi kış ve uykusuz çocuklar Uzak bir mandolin kulaklannda kalan Ay mıdır kar mıdır pencerede Boğulmuş çocuklan martılara taşıvan Kara köpek karşı kıyıda uluyor Bence o çocuk öyle gülmemeli Atlan çayıra saldım diş kamaştıran erik ağaçlan altına Nisan toprağı kalbimdeağanyor Bence o çocuk öyle gülmemeli Şimdi bir kadın çay demlese Bahçemdeki korkuluk narağacıdır Erken ölmüş, iyi giydirilmiş Sular soğuyor ovada duran ince gölgesinde Büyük ateşler, kuytu köy ler gibi Alınlanna visne çiçekleri vağan O kızlar, delikanhlar ve lohusalar Oyulmuş bir bebektirler ıhlamurdan Kestane mangallan, masallar, talikalar Ölüm alışsın artık bize Birdansgibi bahçemizegelsin Gelsin otursun ılık minderimize Bence o çocuk öyle gülmemeli Ay kar gibidir pencerede Biz daha doğmuş sayılmazdık Şimdi de sayılmayız ya Bir fılimiz vardı kapımızda Üstüne çıkıp elma çaldığımız (Annem bu masallan daha dinlerken sadece) Tuhaf bir ay vardı kahverengi Ormanıdoîaşır dururdu deli birkolcugibi Tekirbirkedı Onu vesaire sanırdı O kedi de öldü geçenlerde Biz trenle inerdik bazan şehre Şehir de vapurla başka şehirlere giderdi Birisi bir borazan yitırdi ormanda Borazan şimdi Bay A> ın dudağında Babam da diyor ki ordan ince saçlanyla Boşunadır bu ayın ötmesi boşuna Biz elma çalarken babam görmüş Babam daha neler görmüş oysa Mayıs Gönleri Için Ağıt Şiir labanca oldu artık Bir tarih düşelim şuray a Kelımeden ve ustadan kurtuldum Aşk gitti. başka kaleler kaldı geriye Susun ki boynu vurulanlarolabilir Aysız durur kanla soğutulmuş gece Susun ki göğüs kafesimden geçer yüzleri Eller arkadan kelepçe gözler incedir Şiir de barut kokmalıdır son günlere geldik Kötülük kolordu gezmektedir bence Kuduzlar. mermiler ha\ lamaktadır Gül düştü. başka kaleler kaldı geriye Bajardım, Yusuf un bende birgömleği kaldı Bu boy unlar. alınmaz hmçlar. hesaplar olmasın Suladım. nar çıçekleri serptim topraklanna Uzun gün, uzun gece karanlıkta kalmasın Şiir zorlu bir saldırmadır. oluklu hem de Sürmene Oğullan gök ekinlere benzetır Yunus Baba Koşuyorum ben de. bu satırlann yazan, dikenler parçaladıkça Yol düşer, başka kaleler kalır geriye Ben ki yazlann ve güzlenn acemi sözleriyim Herşeyi yanm kalmış bir ikindi kuşu gibi Uzatınm hüznü beş \ akit elem kılanm Horozla donansa da dalgın yüreğim Boşaldı şiir yayından, gözü keskin çocuk Suratı yağmurla hırpalansa da Bir teti'k, birdenbire bir tetik Kol düşer, başka kaleler kalır geriye Arkadaşlar, Yargı çok'a aynlır, ilk dersimiz bu Tannnın katında, çatı katında İnsan da yargılanır, köpek de kuş da Balık bile yargılanır, aklına ve şey tana uydukça s Din bilginleri de söyler bunu. İkinci Ders "Tann bir müziktir eninde sonunda" (Burada sesimizi alçaltmalıyız) Ey Melek, ey düttürü Leyla, ey Köçek (Burada sesimizi yükseltmeliyiz ve Oğlumuzu çağırmalıyız yardıma) "Şeytan, ateşe boyar suratını baba Yargılar ama herşeyi yargılar" Arkadaşlar, azıh bir eytişimdir çocuk Herşeyi bilir, karar verir ve açıklar On yaşında haylaz ve çapraşıktır Yozlaşır, Tarih Dersleri ve Yaz geldikçe Nerde kalmıştık, nerde kalmıştık Açık havada kurarlar bir terazi, Ders Üç Stadyumlar, alanlar dolusu işçiler ve çocuklar Sağdjıyu solduyu sorgu savunma karar Hızla işleyen tüfekler mekanizmalar Açık ve aydınlıktır dersimiz Herkesi bir yargıç olarak düşünecegiz Herkesi bir sanık olarak süsleyeceğiz Herkes zaten birSavcıdırdoğuştan Dördüncü ders. kahramanlar geçidi Birisi ""kamu adına" ilk tekme> i atar Sanık, işlesin işlemesin. dişlesin dişlemesin Öteki, gözünde gözlük, kirada oturan bir Bay Dinler ve dinler. yazdınr ve yazdınr ve kalemini kırar Noktada virgülde durarak ve yaparak satırbaşlan Ünlemlerde haykıran, sorularda kaykılan Bay Avukat, Sen de artık "anlamlı bir savunma yap" Duruşma Çarşambaya ertelenir o zaman Suskun bir orkestra olan jüri "Halk Adına" yardımlarsunmaktadır Dışarda fotoğrafçı bir kalabalık Bir vapur düdüğü dolaşır sanığın kafasını Aklına karpuzlar, helvalar takılır Dersler burda biter. Yaz Sınavlan yaklaşır Arkadaşlar, gerekçeli yaşamalıyız Zira Satranç falan değil oynadığımız Zira Şiir böyle gelişmektedir. Tann bir Müziktir. Terslik burda bana kalırsa İşbölümüne inanır güvenir bana ve öteki Yargj Yöntemi Hocalanna Sınavda-hepinize başanlar dilerim Sorulan okumadan cevaplamayın Can'la oynuyorsunuz şunun şurasında Türkiye Kadar Bin Çiçek Soğuk suda çarpa çarpa yıkadım Yüzümün niyeti bir aşk şiiri Ayçiçeği Gümüş çiçeği, Kavun Karpuz Mevsimi Çiğdem: yağmur sonu çiçeği İlk cemreden sonra bulduğumuz çiçekler Gül güldür, Gül de güldür Ben bu kadar anlanm bu ışten Ekinler sarardı biçtik güz geldi Eskiden sevdiğim kızlar çiçeği Öpemedik birbırımizı ışte bunun çiçeği Tay gibi dururdu tay gibi bir kızçiçeği Benim poliste kaydım varmış. hohho Poliste kaydı olmanın çiçeği Bir davet olan çiçek Süslerlereteklennı kıkirdeyerek Kaymakam e\ lerinde yastık çiçeği Diz çiçeği. Türkçenin en ayıp kelimeleri Dul. Baldız, Bızim Güveyi Bacanak çiçeği. ayıp çiçekler Yüzünün ve taranmanın çıçekleri Entarin düzelirken açan çiçek Birdâvettirçiçekveçokkeregidilemez Insanın dairedeişi vardırçünkü Amerikan polisinde bile fotoğrafım var, hah Hangı hırsızın polisi, hani ev sahibi İyisin sevgilim. aceleci ve sabırlı Belki de banşa bir savaşla vanlır Çünkü işleten sevgiyi Öfkenin kurucu meclisidir Tarihi hızlandınnanın çiçeği Senin saçlannda bir Macar kırmızı yar El yazması Kur"anlar '"'•'•' ve Benim yanaklanndaki Çerkeslik Daha bir sürü çiçekler Senin de bir kaydın bulunmalı loy İyisin, demek ki iyisin, sabırlı ve aceleci Kadınlar Mevlüdu, şerbet çiçeği Geldibirakkuşkanadıylarevan ve benim uykum Ki güzel çiçektir her zaman Hafız kadınlann fingirdekleri Tüccar, telsizciler, terlikçiler Aklımda bir kasabanın çiçeğini tamamlar Hamamı hergün turşu kokar Demek. düğünlerinde böyle oynarlar Gözleri duvarlara, tavana bakar Köy lerin solgun aşk çiçeği Düğün ne kadar uzundur. Sağdıç çiçekleri Güvev i pencereden bir silah atar Kızevi utanarak tararsakalını Göğe bir duman çiçeği salınır Kaydımızolsa da olmasa da sevgilim. ohho Kaç kere >ıkadık birbirimizi Ayçiçeği İş becermişlerin yüzündeki çiçek Kurtuluş Savaşının kaşındaki çiçek -^ Asyadakabaranekmek çiçeği ^ Beşbinyaşındabirkomutan y n bu kadar > üreklisin Inceçekingenlik çiçeği Ha dediklerinde dağda olursun Ha dheceklenn ağzındaki çiçek L'mudun çiçeği Türkive kadar bir çiçek Yüzünün niyeti bir aşk çiçeği Bir kalkışma yüreğindeki çiçek Dersimiz Aşk. konular Havdutluk ve Sanşınlık Şimdi şurdan koşsam Akdeniz'eçıkanm Yörükler ve Develer arasından geçerim Üzüm incir ve tütün, üzüm incir ve tütün Dersimiz Aşk çünkü. söv lemiştim Oturur bir Güneşle sigaramı yakanm Bir Horozadamıştım onsekizimde Nedense kesmeye üşeniyor insan Şu günlerde ömrüm de bir hayli kısalıyor Dersimiz Aşk, konular Barut v e Av Tüfeği Annemiz bizi de elbet bir Gül'de birıktirdi Okullar bitti. Askere gittik ve hemen evlendik Bahçeye bir Sığırcık bir de Kırmızı Tarhana Dersimiz Aşk çünkü. söy lemiştim Oturduk son gece Balkonda Vişne yedik ve gülüştük Şüt gibi Gökyüzünden bırikı Turna geçiyor Öksürerek yürüyorum bir İkindi yolunda İzliyor beni Gölgem. Çubuğum ve Keçilerim ARDINDAN YAZILANLAR Ergin Günçe... LĞUR MUMCL Bu gibi kazalar, yaşam ile ölümün nasıl kucak kucağa. bir arada olduğunu göstenyor Daha bırkaç gün önce Ergin Günçe ıle sokakta karşılaşmış. ayaküstügörüşmüştük. Günçe. öğretim üyesıydi. Konusueko- nomıydi. ama bütün tutkunlu- ğu edebiyata \e şıırevdı Şıırler vazar. vazdığı şiirlerin dizeleri ile du>gu dünvasının evreninde koşar dururdu. 12 Mart 1971 tarihınden ön- ce bırkaç kez miuklanmış ve yargılanmı^tı. Bir kez Ankara Adli>esı"nde bir ağır ceza mah- kemesınde avukatlığını da vapmıştım. Bu vüzdcn ara sıra takılır; vazdığı bir şıırden bır- kaç dıze okuvup; "Suç \ar mı üstat?" dı\e sorardı. Ve sonra eklerdı. "Dava açariarsa a\u- katım bövle sö\ledi derim" der- dı. 12 Mart 1971 döneminin un- lü 'balvoz harekatı' nedenıvle gözaltına alınmışn. Bir süre. Ankara'dakı Yıldınm Bölge Tutukesi'nde birlikte hapıs yatmıştık. Tutuke\ınde. bırlık- te jakalar >apar. çevremızde morallen bozulan arkadaşlara birlikte destck olmava çalışır- dık. Tutukevinde Günçe ıle bera- ber "koğuş kıdemlılığı' vapnıı^- iık. "Bana" derdı. "Koğuş ağaJığı yakışı>or arkadaş..." 12 Nlart 197 1 öncesınde oğ- rcncı evlemlen nedenıvle \argi- lanmı^lı. Şıddeîe. îeröre, bov- kota. i^gale hıç taraftar değıldı. bılirdım. Ama nedense. adı hep bövle olaslara kanşırdı. Mark- sizmın tabu savıldığı dönemler- de goğsunü gere gere 'Marksist' olduğunu sövlerdı. Marksız- min. ınsandan ınsana değı^en çeşıtlı \orumlan karşısında ben. Günçe'nin övle ideolojik fetışıznı kokan bağnaz bir Marksist olduğuna hıç ınan- mamıştım Günçe, olsa olsa. in- sancıl duvgulardan kavnakla- nan ve beîki vervüzünde henüz örneği bulunmavan bir utopık sosyalızm özlemcisivdi. o ka- dar!.. Ergin Günçe İşsiz kaldığı. parasız kaldığı gunler oldu. kımseye bovun eğ- medi. eğmek istemedı. Menderes döneminin o ünlü 'TahkJkat Komisyonu' önerisi verenlerden Sefer Eronat'ın da- madıvdı. Ancak. siyasal görüş- len bu denli avn olan kayınba- basından hep saygılı biçimde söz ederdi. Onun daha çok şiir ve edebi- yat dünvasında biçimlenen ki- şilığı. her çe\ re ıle rahat diyalog kurmasına yol açardı. Sağ ke- simden de dostlan vardı. Bağ- naz ideolojik görüşlenn, insan ılişkılen üzerindeki olumsuz et- kılen üzennde konuşurken başından geçen bfr olayı an- latmıştı: Hakkında tutuklama karan çıkanlan Günçe, birkaç gün saklanma gereğıni duvmuş ve kendısını. bugün sağ kesimi- nın önemli adlanndan olan bir oğretım üvesı, -o zaman çalıştığı kamu kurumunun aracı>la- bir evden bir başka eve taşımıştı. Bana bu olayı an- latır, herkesın herkesi MİT- CIA >a da KGB ajanı saydığı bir dönemde değişik görüşteki ınsanlar arasında arkadaşlık köprülen kurulabileceğım an- latmak ısterdı. Bövle değişik bir ınsandı Günçe.. O. çevremızde çok gör- düğümüz keskin köşelı ve bas- makalıp insanlardan değildı. Duygu dünyasının kapılan, edebivat alanlanna olduğu ka- dar espri. kahkaha ve şaka şe- lalerine de ardına kadar açıktı. Zeka tıtreşımleri ile vakalayıp bulduğu esprilen, yakın dost çevresinde türlü renklere bo- vayarak sunar. başkalanndan duvduğu esprilen de sahiplen- nın adlannı vererek parlak yal- dızlı kağıtlara sanlmış tatlı İces- lane şekerleri gıbı çevresindeki- lere cömertçe dağıtırdı. Kafasının ıçı, bir vandan ekonometn biliminın aritmetik gerçekleri>le. bir yandan da duvgu pınarlanndan fışkıran dızelerledoluvdu. Maıematıkie şiirin. ekonomi ıle edebiyatın kesiştiği bir nokta varsa eğer, Günçe ışte o nokta- daydı. Ve bu noktaya, edebıyat dünyasındakı kır çiçeklerini dev şire dev şire gelmışti. Ergin Günçe. benim dostum, müvekkilım ve cezaevi arka- daşımdı. Ölüm haberini alınca ıçım kan ağjadı. Bu satırlan, şimdi acı gülücüklerle yüreğimı dağlayan anılarla paylaşmak ve Ergin'e son görevimi yapmak ıçın yazı>orum. Bu satırlan Er- gin Günçe için yazılmış bir ölüm ilanı ya da talihsiz bir tabutun önüne konmuş bir dost çelengi olarak da görebilirsiniz. Güle güle dostum. dovma- dan gıttiğin. hapisler yattığın, aalar çektiğin bu dün>adan sana güle güle... Şiirlenn yanm kaldı. özlem- lerin. o masmavi. o pespembe düşlerin hep yanm kaldı. güle aüle. aüle aüle. . CumhunSet 19Ocak 1983 Ergin Günçe CEMAL SÜREVA 56 vılıvdı. Yok >ok. 5^ Sezai karakoc'la birlikte Ek^ıkta^'ta Veraset ve İntıkal Vergı Daire- sı'nın (ijimdıkı Deniz \lu/esı bı- nası) ı^lemlennı teftiş edıvor- duk Bizeavnlanodavabırgün çok genç bin gırdı Kendısının de şiir vazdığını. bızımle tanı- şmak ıçın burava geldığını sov- ledi. İstanbul Erkek Lısesı'nde okuvormuş. ^ a^ından da küçük göstemordu. Orta ikıde falan derdınız. Üç defter vardı koltuğunda Bınnde vazdığı jı- ırler (kıncı defıer İngılızee def- teri. Üçüncüsu Fransızca. İkı vabancı dılı bırarada götümıek lutkusundavdı. Ergin Günçe'vı bövle tanıdım. Fatıh durağındakı üst kat kahvesı. Aksarav'dakı kahve. Şehzadebaşı'ndakı "Fil \e hor- nımu" dediğımız kahve (hep hortum bölumünde oturur- duk).. Onat Kutlar. Kemal Özer, Adnan Özvalçıner. Ferit Öngören. hemen her guıı bu kahvelerde buluşur. saatlerce konu^urduk Zaman zaman Edip Cansever. Asım Bezirci. Demir Özlü de gelırdı. Ergin Günçe de aramızdavdı Her an eleştin. hep çıkış. surekli cezbe içınde>di. Kımı zaman onadan kavbolur. beş on gun gözuk- mez. sonra bırden çavlan gıbı düşerdi kahveve. Lıseden sonra sivasala gir- mesi Ergın'le dostluğumu/u daha da berkıtu. N'olsa, bcn- zeşen bir vanımız daha ortava çıkmıştı. 27 Mavıs öncesı ve sonrası bır-ikı vılda bu kez An- kara'da beraberız. Ahmed Arif. Muzaffcr F.rdost. Orhan Dunı... Ergin şımdı ekonomivle. mate- matıkle haşır neşir Siyasavla sanat. sanatla bılım arasında gi- dipgelıvor Gıdıp gelmıvor da. sankı bunlann hepsını kendın- de topluvor. Ve vine süreklı çıkışlar ıçınde. Ergin. Havana'- ya (Havana mıvdı?) gidıvor. Ergin oradan çok güzel bir çan- ta getmvor. Ergin çantasını be- ğenenlere kullanmak içın üç günluğüne venvor. Ergın'm bır bardak mürekkep alan bir dol- makalemı var Ergm ekono- metnden örnekler venvor. Er- gin Salah Birsel'le birlikte ev tutmuş. Kızım çok küçük ol- masa onunla evlenecek: Adı Avçe va. sovadı da Günçe ol- sun dıve. Ergin. Sadun Aren dı- vor. başka şey demıvor. Ergin. N'evsel Ongören'e kızmış. Ergin evlenıvor. Ergin 12 Mart'te ne- rede? Ergin sakann kullanıyor. kılo almamak için. Ergin Al- manlara proje vapıyor Ergin Fransa'da mı? 1961'deki ilk Papırüs'leri (dört sayı) Ergin Günçe'vle be- raber çıkarmıştık Sezai Kara- koç onun ikinci savıdakı 'Man- dolin' şiınnı okuv unca şöyle de- rms.tr "Kınk bir Verlaine >ar bu çocukta.", "Gencölmek" 1964- te vavımlandı. Kıtabın vetenn- ce değerlendınlmedıği kanısı- ndavım. Onun şiınneen çok vakîa^an vazar Ferit Öngören oldu. "Geneölmek"tekı şıirlerle daha sonra tek tek dergılerde vaumlananlar arasında şövle bir av nm v ar: 'Gencölmek'teki- !er İkinci ^'enı döneminin ortak çizgilerini de taşıyor. Çocuk- luk-ölüm duvgusu temalan y an vana. hatta ıç ıçe. Kimı zaman adamakıllı uçlara. sınırlara gö- türülen dıl deformasvonlan bile bu temaslarla lekesiz (chste) bir durum kazanıyor. Ruh temizli- ğının kitabıdır "Gencölmek". Duşunce orada naıfleşıyor. hu- mor halıne gelıvor. Her yanına elmalar asılı bır çocuk var bu kıtapta. Daha sonra dergılerde tek tek yavımlanmış şiirlerde ise düşünce ağır basmakta. Siyasal bır tavır var. Ergin Günçe bun- larda hayatı değıştırme tutku- sundan düny ay ı değiştirme aşa- masına geçmıştır. Ancak bır sa- vaşçı gibi değil de bütün hesap- lannı vermış eski bir uygarlık gıbı konuşmaktadır. Tavn bır bılgenın tavndır. Ergin Günçe'- nin şıın de hayatı gibi. birdenbi- re çocukluktan bilgeliğe geç- mıştır. Olümünü öğrendıkten sonra birkaç arkadaş toplanıp onu andık. Ziya Metin, Ergin Gün- çe'yı hıç tanımamış. Ağlaya ağ- laya okudu şıirlerini. Anılar şimdi nasıl taze! Yann yine taze. Ama. sonra? Uzak- İaşıyoranılar, uzak biryereyer- leşıp oradan gülümsüyor. Bir mınyatür gıbı çıkarsız. Bir tay- yarepulugibı. Arkadaşım. kardeşim, yav- rum Ergin!
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear