25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12MART1994CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLEREV DEVAMI 19 TÜRKİYEDE DÜNYADA Adana Afyon AJn Anfcara Antalya Aydın Bursa Çanakkale Dıyartakır Edırne Erzurum Eskışehır Istanbul tzmır Kars Konya Samsun Trabzcn Zooguldak Y 16 B 3 K -2 Y 5 B 13 B 10 Y 4 B 7 Y 12 B 6 K -2 Y 5 Y 7 B 14 K -2 B 6 Y 6 Y 8 Meteoroioii fşfan Genei Mudurfuğu nden aftnan bılgıye gore. Marmara nın do ğusu, Karadenız lç Anado«u nun ku^ey ve doğusu Akdenız ıie Doğu veGuney- doğu Anadotu boigeien yagişn geçecek Ya$ış*ar yağmur ve sağanak Kara- denız ın ıç kesımtennde kana kanşık yağmur ve kar şekijnde oiacak Denjzierı- mızderuzgar Batı Karadenız Marmara veEgede zaman zaman fırtına bekienı- yof Batı Karadenız Marmara veEgedeyıldız vepoyrazdan Karadenız degun- batısıvekarayef Akdeni2deyıldızveiodosîan3-5kuwetındesaane10-21 denız mttı hızta esecefc Van Goiu nde hava. karla kanşık yağmuru geçecek Amsterdam Amman Atina Bafldat Bonn Brukseı Cenevre Cezayır Frankfuft Letkoşa Peteraburg Londra Madnd Mılano MosKova Munıh Oslo Parıs Prag Rıyad Roma Vtyana Y 9 Y 1 6 Y 12 Y 18 B 12 B 10 Y 10 Y 19 B 13 Y 17 K 2 Y 10 Y 14 Y 14 B -2 Y 10 K 3 B 13 Y 13 B 28 B 18 Y 14 Guneslı K a r h Yağmurlu Bulutlu Sıslı Üzgünüm dostum, çok açım Kanada'daki Guzoo Hay- van Çiftliğiçalışanlanna göre 8 aylık bu aslan \ avrusu ile minik tavşan (şımdilik) çok iyi dost. A\ nca Wallace adlı aslan y avrusu çok dauysal. Ama ola ki günün birinde kan çeker. bu güzel dostluk hüsranla biter. Bu > üzden bakıcılan iki kafadan zaman kaybetmeden ayırmaya karar verdi. Biraz da tel örgülerin ardından scvsinler birbirlerini. Chanel kadınlan yaktı Moda dünyasınmdevleri bugünlerde birbiri ardına 1994sonbahar kış koleksiyonlannı 'patlatıyo- rlar.' Kİasik şıklığın öncüsü olarak tanınanChanel'in koleksiyonu da önceki gün Paris'tedüzenlenen bir defıleyle kalburüstü alıcılara tanıtıldı. Karl Lagerfeld irtualı bu kıyafet, defiledeki kadınlann yüreğıni hoplattı. Pembe klasik döpiyes içine giyılen yakası açık straplezden görünen mavi sütyen, kıyafetin en can alıcı yanı. K ürkle bezenen şapka kıyafeti tamamlıyor. GÜM)EM MUSTAFA BALBAY ANKARA - Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye aleyhine aldığı kararda şu üç unsur dikkat çekiyor 1- Karar, Türkiye'nin gelişmelere ılişkin görüşüne başvurul- maksızın alınmıştır. 2- Karar, incelemelerde bulunmak üzere Türkiye'ye gelen Avrupa Birliği Karma Parlamento Eşbaşkanı, Belçikalı Scsya- list Milletvekili Marc Galle daha ülkemizden ayrılmadan alınmıştır Parlamento madem bır temsilcı gönderdi, onu din- ledikten sonra oylama yapılabilirdi Öğrendığimiz kadarıyla Galle karardan dün öğle saatlerinde haberdarolmuş veçevre- sine, "Benim raporumu beklemelen gerekırdı" öemtş 3- Karar, insan hakları boyutunu aşmıştır Bir anlamda DGM'nin DEP'lilere yaptığını, Avrupa Parla- mentosu Türkiye'ye yapmıştır. Kararda dikkati çeken iki de maddı hata var Sekız DEP'li milletvekili denıyor, gerçekte altı DEP'li, bır bağımsız. DEP'ın açılışı Demokrat Partı olarak yapılmış, Demokrası Partisi ol- ması gerekıyor. Bu da kararın biraz özensız alındığını gösterı- yor. Avrupa Parlamentosu bu tür kararları çok sık alıyor. İki mil- letvekili kafa kafaya verip bır rapor hazırlıyor Ardından oylanı- yor. Bu tür kararlar geçmışte de pek çok ülke ıçin alındı. Bu bakımdan bağlayıcı bir onemı yok Türkiye'nin Birleşmiş Milletler Cenevre Ofisi Daimi Temsil- cisi Büyukelçı Gündüz Aktan la konuyu görüştük. Aktan, Ce- nevre dekı Bırleşmis Milletler İnsan Hakları Komisyonu'nda da Türkiye'yi temsıl edıyor Aktan, şubat ayı ortasında başla- yan insan Hakları Komisyonu toplantılarında 4 mart günü Tür- kiye'nin gundeme getirdıği önemli bır karar alındığını, kararın dün resmileştiğini açıkladı Daha dün akşam saatlerinde nu- maralandınlan kararın en onemli bolümü şöyle "Bundan boyle. komısyon adına rapor hazırlayan gruplar. sadece ıncelenen devletin guvenlık guçlenmn değıl, teror ör- gütlerinin insan hakları ıhlallerini de rapor edecekler." Bunun anlamı şu Bundan böyle Türkiye'ye rapor hazırlamaya gefen Birleş- miş Milletler temsılcilerı PKK'nın adam oldurme, bombalama. mayın döşeme vb insan hakları ihlallerine de raporlarındayer vermek zorunda kalacaklar Aktan'ın Avrupa Parlamentosu'nun kararına ilişkin değer- lendirmesi ise şöyle "Bu tip kararları çok alırlar. Burada dikkati çeken, Türkiye'- nin olmadığı bır ortamda karar alınıyor. Bu kararı, Turkiye 'nın savunmasını da yapabıleceğı Cenevre'de aldıramazlardı. Bu tıp toplantılarda zaman zaman Sevr de konuşulur. Hatta bazı mılletvekıllennın Kurtler ıçın, Sevr'de ozerklıklerı vardı. Ne yazıkkiLozan'lakaybettıler'ded/ğ/o/ur.. "Düngöruştuğümuz Dışişleri yetkılilerı. "DEP'lılerle ılgılı, kendımizı savunaüılece- ğimız pek çok iddia var. Ama gozaltına alma ve gozaltma alınış şekıllerinı savunmak mumkun değıl" diyorlardı Diğer bır Dışişleri yetkılisınin değerlendirmesı de şoyleydi. "Gozaltına alınışları televızyondan ızleyınce çılgına don- dum. Ne kendımizı savunabılıyoruz, ne mucadelemızı yeterın- ce yapabiliyoruz, ne de haklılığını anlatabılıyoruz Ankara'da bulunan yabancı gazeteciler, son iki gün içinde iki kez Dışişleri ne çağrıldı ve bilgilendirildi Bu gazetecilere özetle şu bilgiler verildi. - DEP'lilerin. yururluktekı yasalara gore suç işlediklerine ilişkin elde pek çok belge var. - Sadece DEP'e saldırı yapılıyormuş gibi görünüyor Ama 1993te tum sıyasi partilere yapılan saldırılar arasında DEP'ın payı yüzde 6 - Turkiye'de Kurt yoktur' denmiyor. - PKK'nın eylemlen, atılacak demokratik adımları engel- liyor Galiba bır hastalığımız da dünyanın Türkiye'nin ekseni et- rafında dondüğüne ınanmamız. Neredeyse dünyayı ikiye ayı- racağız. Türkiye'nin dostları ve düşmanları. Halbukı ülkeler arasında dostluk, düşmanhk yok. karşılıklı çıkarlar çerçevesinde kurulmuş ılişkiler var Sonuç olarak Avrupa'da Türkiye ile ilgili alınan kararları ta- bü ki önemseyeceğız, ama bunlar 'her şey" değil. Zaten "Batı" sozcüğu coğrafı bır kavramı içermiyor. Batı'da alınan bazı kararlar da "Batılı "olmayabılir Milletvekillerinegözaltı hatalıbir karardı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Dışişleri Bakanlığı. DEP'li milletvekillerinin doku- nulmazlıklannın kaldınlmasın- dan sonra, poüs tarafından gö- zaltına ahnmalanru hata olarak nıtelendirdi. Ancak bakanlık. bu milletvekillerinin yurtdışına kaçacaklan yolunda alınan ıs- tihbarat üzerine gozaltına alındıklannın da altını çizdi. Al- manya Şansölyesi Helmut Kohl'ün. Fransa Cumhurbaş- kanı Francois Mitterrand'ın eşi Danielle Mitterrand ile Bonn'da yaptığ görüşmenın ardından geçen perşembe günü Cumhur- başkanı Süleyman Demirel'i te- lefonla araması Kohl'ün ma- dam'dan etkilendiğı \orumlan- na neden oldu. ,AJmanya Dışiş- len Bakanı Klaus Kinkei'in de Dışişleri Bakanı Hikmet Çetine çarşamba günü bır mesaj gön- dererek, DEP milletvekillerinin dokunulmazlıklannın kaldın- lması karanrun geri alınmasını istedi Dışişleri Bakanlığı. Anka- ra'daki baa Batılı ülke gazete- cılenne 48 saat içinde iki kez Gü- nevdoğu'daki seçim haarlıklan \e A\rupa Parlamentosu tara- fından alınan kararla ilgili bri- fıng verdi. Bu ayın başında DEP milleu ekillennin dokunulmazlı- klannın kaldınlmasının hemen ardından polis tarafından go- zaltına alınmalam la ilgili olarak Dışişleri Bakanlığı yerine Baş- bakanlık'ın jabancı ülke bü\ü- kelçilerine brifing vermesi de Dı- şişleri'nde rahatsızlık uyandırdı. YaşarKaya: Kaçmadım KÖLN (Cumhuriyet) -..DEP eski Genel Başkanı ve Özgür Gündem gazetesi sahibı Yaşar Kaya dün Almama'nın Köln kentinde düzenlediği basın top- lantısmda. Türkiye'den kaçtığı yolundaki iddialan yanıtladı. Ka\a, "Türkiye'den kaç- madım. Yasal olarak yurtdışına çıktım. L'ygun koşuiJar oluşunca Türkiye'ye döneceğim" dedi. Özgür Gündem'in Köln bü- rosunda yapılan basın top- lantısında gazetecilerin soru- iannı yanıtlayan Ka\a, askeri dikta dönemleri dışında tutuk- lanan tek si\asi parti genel baş- kanı olduğunusöyledi. DEP'ten Avrupa'ya alkış \NKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- Avrupa Parlamentosu'nun "Kürtiere özerklik ranınması" ıs- temıni de ıçeren karanna tepkiler sürerken. DEP karan "insan hak- lanna saygılı bir girişim" olarak değerlendirdi. DEP Şırnak Mıl- lenekılı Selim Sadak. alınan bu karann gereklerinin Türkiye ta- rafindan yerine getirilmesinı iste- di. Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye'yi kınaması ve "Kürtiere özerklik tanınması" yönünde bır karar alması DEP tarafından olumlukarşılandı. DEP Şımak Milletvekili Sa- dak. Kürtlerin tarih bovunca de- mokratık taleplerde bulunduk- lannı. ancak bu istemlere olumlu bakılmadığmı savundu. Avrupa'yaserttepki ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- Hükümet, bazı DEP mil- letvekillerinin dokunulmazlık- lannın kaldınlması üzerine Tür- kive'vi kınama karan alan ve "azınük" olarak nitelendirdiği Kürtiere "özerlik" statüsünün tanınmasını isteyen Avrupa Par- lamemosu'nu eleştirdi. Başba- kan Tansu Çiller, gelişmelerle il- gili olarak. gerekirse Fransa'ya gidebileceğini bildirdi ve "Bunlar iç işımız. Biz haklı davamızı dün- yaya anlatınz" dedi. Karan "çok yanlış" bulduğunu açıklayan SHP Genel Başkanı ve Başbaİcan Yardımcısı Murat Karayalçın, "Türkiye'nin içişlerine nuidahale edilmesine izin termeyiz. Ne olup bittiğini incelememişler bile" de- ğerlendirmesini yaptı. Milli Sa- vunma Bakanı Mehmet Gölhan. "Batı'nın Se\r'in peşinde olduğu- nu" vurguladı. Çiller. dün seçim gezisine çık- tığı Balıkesir-Çanakkale gezisi sı- rasında. bazı milletvekillerinin yasama dokunulmazlıklannın kaldınlmasj) la ilgili olarak bugü- ne kadarkı görüşlerıni söylemeye devam edeceklerini belirtirken. DEP milletvekillerinin meclise gırdıklerinden bu yanakı tutum ve davranışlanna dikkat çekti. Çiller. bu konuda kamuoyunda büyük bır rahatsızlık doğduğunu söyledi. TBMM'nın aldığı karar- la kamu vicdanının rahat- latıldığını savunan Çiller, DEP'- lilerin yaptıklannın yasalara ve Anayasa'ya aykın olduğunu, öz- gürlükle ılişkısı bulunmadığını belirtti. Çiller, bır soru üzerine, dokunulmazlıklann kaldırılması konusunda en yoğun tepkiyi ve- ren Fransa'ya gidebileceğini de bildirdi. SHP Genel Başkanı ve Baş- bakan Yardımcısı Murat Kara- valçın, Avrupa Parlamentosu'- nun karannı "Türkiye'nin içiş- lerine müdahale" olarak niteledi. Karayalçın. seçim gezisi ıçin bu- lunduğu Amasya'da gazetecile- rin konuya ilişkin sorusunu yanı- tlarken. "A*nıpa Parlamentosu'- nun karannı son derece yanlış ola- rak görüyonım. Ne olup bittiğini incelememişler bile. Ayrıca, siyasi olarak da çok yanlış" dedi. Karayalçın. "Bu kararın tarrışılmasını bir ölçüye kadar do- ğal karsılamak olanaklı. Kararlar yasalara uvgun olarak alınmıştır. Biz Türkiye'nin içişlerine müda- hale edilmesine izin vermeyiz. " diye konuştu. Milli Sav unma Ba- kanı Mehmet Gölhan da "Batı Sevr'in peşinde denilebilir miT" so- rusuna da "Evet. Fransa başta ol- mak üzere, bir takım aşın unsur- lar, sola yatkın olan Avnıpalı parlamenterler, bunun mihman- dariığını japıyor. türkiye'ye yöne- lik hasmane tutumlan süriivor. Ama Türkiye'nin yapısuı bilme- den, sanki burada bir azınlık vartnış. sanki burada özgürlükler ktsıtlıvmıs gibi da»Tanmalannı re karar almalaruıı anlamak müm- kün değil" yanıtını verdi. Bir kınama daha Avrupa Parlamentosu, Tür- kiye'nin güneydoğusunda yaşa- yan Hıristiyanlara baskı yapıldı- ğını öne sürerek, Türkiye'yi PKK ile bırlikte kınayan bir karar aldı. DEP'li milletvekillerinin doku- nulmazlıklannın kaldınlması ve gozaltına alınmalann kınandığı kararla aynı gün kabul edilen Av- rupa Parlamentosu karannda; Türkiye, İran, Irak ve Suriye sı- nırlannda yaşayan Hıristiyanla- nn Türk güvenlik kuvvetleri. PKK ve Kuzey Irak'taki kökten- dind Kürt Müslümanlannın ar- tan saldınlanna maruz kaldıklan öne sürüldü. OLAYLARIN ARDINDAKİ GERÇEK • Baştarafi 1. Sayfada tekleyenlerin banndırılmaya- cağını" söyledi. 2 martta dokunulmazlıklar Meclis Genel Kurulu'nda gö- rüşüldü. Daha görüşmeler başlamadan DGM Savcısı Nusret Demiral,Meclis Baş- kanlığı'na bir yazı yazarak dokunulmazlığı kalkan millet- vekilinin gözaltına alınacağı- nı bildirdi. llk aşamada Hatip Dicle ve Ortian Doğan'ın dokunul- mazlığı kalktı ve akşam Mec- lis kapısından gozaltına alın- dılar. Ertesi gün diğer DEP'lilerin dokunulmazlığı kalktı. Bu mil- letvekilleri 4 mart cuma günü DGM'ye götürüldü. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in, dokunulmazlıkla- nn apar topar kaldırılmasına karşı olduğu öğrenildi. DEP'in avukatı Hasip Kap- lan 7 mart salı günü Anayasa Mahkemesı'ne başvurdu. Bu itiraz, başvuru tarihinden iti- baren 15 gün içinde sonuç- landırılacak. DEP'lilerin tümü "bolücü- lük"\e suçlanıyor. DGM dos- yasındaki iddianamede, DEP'lilerin 1991 seçimleri ön- cesinde yaptıkları propagan- da konuşmaları, Meclis'teki yemin törenindekı tavırları ve sonra yapılan Meclis konuş- maları konu ediliyor. • Bu gelişmede bırkaç nokta dikkati çekiyor 1) DEP'lilerin tümü, demeç- lerinden, konuşmalarından, söylediklerinden dolayı ko- vuşturuluyor. 2) Koalisyon hükumetinin ortağı SHP, dokunulmazlıkla- nn -bu aşamada- kaldırılma- sına karşıdır. 3) Cumhurbaşkanı Demi- rel'in de aynı eğilimde oldu- ğu anlaşılıyor. 4) Başbakan Çiller DYP grup toplantısında hareketi başlatıyor. Görüldüğü gibi Sayın Çiller iç ve dış dengelerin hesabını kitabmı yapmadan fitili ateş- lemiştir. Parlamentonun merkez sağ kesimi ve aşırı sağ kanadı zaten hazırdır. Başbakan, koalisyon orta- ğını dışlayarak yürüyor; DGM Başsavcısı beklenti içindedir ve hazırdır; dokunulmazlığı kaldırılan milletvekillerini Meclis'in kapısından toparla- yıp gozaltına alıyor; Avrupa Parlamentosu'nun kararına gerekçe olacak malzeme sağlanıyor. Bu konuda Çiller'e ne oldu- ğunu sorsanız, belki de daha önceki yanıtlarından birini yi- neleyecektir "Sonucun böy- le olacağını hiç düşünmemiş- tim." Neyazıkkiyönetimdeki "ba- siretsizliğin" bu ne ilk örneği- dir ne de son olacaktır. Hiç kuşkusuz Avrupa Par- lamentosu karannın müna- sebetsizliği üzerine çok şey söylenebilir Dün konuya iliş- kin görüşümüzü bu köşede belirttik. Ankara'nm karara tepkisi de, Başbakan'ın anla- şılmaz tutumunu örtbas ede- cek değildir. Olanbitenlerin tümü, 28 martta Ankara'da hükümet sorununun ne ola- cağı konusunu gundeme ge- tiriyor. Güneydoğu'da kuşkusuz bir sorun var; ama Ankara'da bir sorunun varlığı da kuşku- suz... • • • Zülfü Livaneli, Çengel'in istifasında ısrarlı • Baştarafi 1. Sayfada "Önemli olan Istanbul" dedi. Zülfü Livaneli'nin. "Kendi vicdanında aklamadığı İSKİ sanıklanvla birükte çalışmak is- temediğini" sövleyerek Yüksel Çengel'in istifasını istemesi SHP'de şok etkisi yarattı. Önceki gün gelişen ola>Iar karşKinda Ankara'ya gıdefck SHP Genel Merkez yöneticile- ri\le görüşen Yüksel Çengel, "Kendisi için partinin önemli ol- duğunu" belirterek istifasını sundu. Ancak genel merkez yö- netıcılen Çengel'in istifasını ka- bul etmedi. Yüksel Çengel. Amasya'da bulunan SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın ile de bir tele- fon görüşmesi yaptı. Daha önce de birkaç kez Kara- yalçın'a istifa etmek istediğini söyleyen Çengel. son gelişmeler karşısında. isteğini vineledi. Ancak Karavalçın'ın Çengel'in istifasını kabul etmediği öğre- nildi. Genel Sekreter Halil Çul- haoğlu ile de görüşen Yüksel Çengel. seçimlere 15 gün kaldığını. bu süre içinde izne aynlmak istediğini söyledi. Çulhaoğlu, Çengel'in ıs- tifasının söz konusu ol- madığını, konunun yerel seçim- lerden sonra veniden değerlen- dınleceğını belirtterek. "Çen- gel'in morali o kadar bozuk ki hastaneye yatabilir" dedi. "Gündemimiz seçim" diyen Yüksel Çengel, 15 günlük süre içersinde SHP'nin seçimlerden başanyla çıkması için çalı- şmalannı sürdüreceğini söyle- di Çengel. "Benim için parti önemli. Adavunızla ilgili bir problemimiz de yok. Yüksek moralle seçimlere hazırlanıvo- ruz. Zorlukları bep birükte aşa- cağız" dedi. Livaneli'nın çıkışının ya- rattığı üzüntüvle tansiyonu yükselerek burnundan kan ge- len Yüksel Çengel. hastaneye kaldınldı. ÇengeTin sağlık du- rumunun ivi olduğu bildirildi. Çengel'in öpücüğü Zülfü Livaneli ise genel mer- kezin. seçimlere 15 gün kala or- taya çıkan knzi çözmek için bulduğu "ara formülü" kabul etmediğini açıkladı. İSKİ'nin kamu vicdanında yara olmaya devam ettiğini belirten Livane- li. SHP'ye geldiği ilk günden iti- baren İSKÎ'ye "şu ya da bu bi- çimde bulaşmış" kadrolann gö- revden alınması isteğini iletti- ğini bildirdi. Livaneli. "Bu ko- nuda bir buçuk aydan beri büyük mücadele verdim, her gün gundeme gelen bir konu. Bu mü- cadeleyi sürdüreceğim. Bunu da hakkım olarak görüyonım ve gerçekleşmesini bekliyorum" dedi. Çengel'in 15 gün izne aynlmasının "bir anlam ifade etmediğJni" söyleyen Livaneli, Çengel'in istifa etmemesi halin- de adaylıktan çekilmeyeceğini de belirtti. Livaneli. "Bu çok ağır bir şey olur. Partinin bun- dan sonra bir aday göstermesi de olanaksız" dedi. Livaneli, şun- lan söyledi: Banş Şartı ve Helsinki "Ben, fSKİ've bulaşmış olan kadrolan,' volsuzluklara bulaşmış. partizanlık yapmış kadroları hemen dağıtacağım. Bunun başka >olu \okrur. Gö- reve gelirsem büvük bir temizli- ğe girişeceğim. Sadece partili ol- duğu veva hemşeri olduğu için o göre>e hak etmeden gelmiş in- sanlarla mücadele edeceğim. Parti içînde de, beledi> ede de be- nim bu tip insanlarla çalışmaya tahammülüm yok." Livaneli, özel bir televizyon kanalında Yüksel Çengel'in kendisini öperken yer alan gö- rüntünün yayımlanmasının da karannda etkili olduğunu ifade etti. Livaneli. dün ve bugünkü seçim kampanyası calışmalan- nı da iptaletti. Seçim kampanvasmın başın- dan beri il vönetımi ve ılçe bele- diye başkan adavlanndan ayn. kendi ekıbiyle birlıkte çalışma- lannı vürüten Zülfü Livaneli'- nin seçimlere iki hafta kala böv- le bır çıkış vapması SHP ör- gütünde tepkive vol açtı. Parti yöneticileri. Çengel'in İSKİ ile ilgili davadan hakkındaki tüm savlardan beraat ederek aklan- dığını anımsatnlar. Livaneli'nin Siyası Scçım Kurulu'nun aldığı kararlara da uymadığını belirten bazı SHP yönetıcilen. Livaneli've sert eleştiriler vönclttiler. Bir süre- den beri partı içinde tartışılan v e kamuo> una vansıtılmamav, a çalışılan Livaneli ile örgüt ara- sındaki anlaşmazlıklardan bir tanesi de Livaneli'nin danış- manlannca hazırlanan. "Hoş- geldin Zülfü, dürüstlüğü özle- miştik" sloganından kavnak- landı. Bu sloganla bütün örgü- tün zan altında bırakılmava çalışıldığını sövleven SHP yö- neticileri. sloganın kullanıl- mamasını istedıler. Livaneli'nin sert tavrı Zülfü Livaneli ile Yüksel Çengel arasındakı soğukluk ge- çen günlerde The Marmara Oteli'nde İstanbul program ve bildirgesinin açıklanması top- lantısında suyüzüne çıktı. Liva- neli'nin, Yüksel Çengel'i vakı- nında ıstemedığini bazı partili- ler aracılığıvla ıletmesı üzerine Divan'a oturmayan Yüksel Çengel, toplantı başladıktan sonra salondan aynldı. Liva- neli'nin bu tutumu da parti içe- risinde eleştırilere neden oldu. İstanbul Belediye Başkanı Nurettin Sozen de Zülfü Liva- neli'yle ilgili eleştirilenni İl Da- nışma Kurulu ve Seçim Kurulu toplantılannda açıkça dile ge- tırdi. İl merkezinde yapılan toplantılara katılan Sözen. "Kendisinin dtşlandığını, Genel Başkan Murat Karayalçın'ın beş yıllık çalışmalarından ö\- güyle söz etmesine karşın Liva- neli'nin hiçbir konuşmasında kendi dönenüni ağzına al- madığuıı" söyledi. Karavalçın: Önemli olan Istanbul u kazanmak SHP liden Karayalçın. Liva- neli'nin İl Başkanı Yüksel Çen- gel'in görevden alınmasına iliş- kin istemine üstü kapalı biçim- de destek verdi ve "Önemli olan İstanbul'da seçimi kazanmak" dedi. Karayalçın, "Şu anda birinci parriyiz. Sayın Livaneli seçimi kazanacak ve anakent belediye başkanı olacak" dedi. Karayalçın. Livaneli've adaylık önerisi götürüldüğün- de Çengefin görevden alı- nmasını koşul olarak öne sürüp sürmediğine ilişkin bir soruyu vanıtlarken de Livaneli ile "her türlü" konuyu görüştüklerini. seçimın kazanılması için bütün olasıhklan göz önünde tutarak gerekli değerlendirmeleri yap- tıklannısövledı. Bunlann aynntısını söyle- mek durumunda olmadığını anlatan Karayalçın, "Bu bir parti çalışmasıdır. Parti içi ko- nular parti içinde kalmalı. ka- mobA'nnun tartışmasına taşın- mamalıdır. Ama Sa.vın Livaneli ile her türlü olasılığı düşündük" dedi. Konutlarda doğalgaz • Baştarafi 1. Sayfada reküpten az olmamak kaydıvla kendılerine gelen gazın bır kısmını Türkive'ye vereceğını belirten yetkıliler. gazın gelme- mesi veya az gelmesi durumda da Bulgaristan'ın, stoklanndan scvkıyat yapacağını kaydetti- ler. Rusva Federasyonu. Ukraj- na'nın doğalgaz borcunu öde- memesınden dolayı. bu ülkeye vaptığı doğalgaz sevkıyatını durdurmuştu. Türkiye'ye gelen doğalgazın Ukravna üzerinden geçmesı nedenivle Türkiye've yapılan sevkıyat da kesintive uğramıştı. Boru ile Petrol Taşıma A.Ş. (BOTAŞ) yetkilileri, Ankara'- da doğalgaz kullanımında her- hangı bir sıkıntının yaşanma- vacağını. sanayi tesislerine geti- nlen doğalgaz kısnlamasından da vazgecildiğini açıkladılar. BOTAŞ. ilk aşamada doğalgaz sev kıvatının durdurulması üze- nne. EGO Genel Müdürlüğü'- ne bır yazı göndererek. tüketi- mi azaltıcı önlemlerin alı- nmasını ıstemış. EGO. doğal- gazdan fuel-oile dönüşüm vapı- labilecek binalann doğalgaz sevkıyatını durdurmuştu. Dışişleri Bakanlığı Sözcü Ve- kili Ferhat Ataman da Rusya- nın Türkiye'ye tekrar doğalgaz pompalamava başladığını bil- dirdi. Ataman. Rusva ile Uk- rayna arasında önceki akşam vapılan görüşmelerin ardın- dan. Ukrayna'nın Rusya'ya olan 900 milvon dolarlık bor- cunun 7 milvon dolarlık bölü- münü ödemesi üzerine, Rusva'- nın doğalgaz scv kıyatına tekrar başladığını kaydetti. Sıvas Kızılcakışla9 da Baştarafi 1. Sayfada zan Fırat'ın da kışkırtması ile vürüyüşe geçtiler. Yürüyüşçü- İer. DYPlı Belediye Başkanı Halim Özbek'in oğlu Kadır Özbek ile arkadaşı Osman Gökbudak'ı seçim propagan- dası vaptıklan aracı durdurup arabadan indirerek dövdüler. Olaylar üzerine Kızılcakışla kasabasına Jandarma ve Polis timi ile gelen Şarkışla Kayma- kamı İ. Aydın Erbul. havaya ateş açtırarak halkın dağılma- sını sağladı. Daha sonra Sıvas'- tan Jandarma komando tımi getirildiği ve kasabada sokağa çıkma yasağı ılan edildiğı bildi- rildi. Olaylarla ilgili olarak Şe- ref Esen, Ömer Dolma, Mustafa Vıldırım, Bülent Taşın, Eyüp Arıkök. V usuf Kalebavır, Naz- mi Ergün. Mahir \ ıldınm, H. Mehmet Yıldınm, Turan Ata- lav, Hüseyin Ergün >e Nazmi Ergün'ün gozaltına alındığı ve soruşturmalann sürdüğü öğre- nildi. • Baştarafi I. Sayfada tehlikesıve lOŞubdt 1994tanh)i. mart 1994'te Türkıve'de vapıla- cak >erel seçımler hakkındaki ka- rarlara atıfta bulunarak. A) 2 Mart 1994te Türkive Bü- vük Mıllet Meclisi'nm. aralan- nda altı DEP mılletvekılının de bulunduğu sekız Kurt mılletveki- linın dokunulmazlıklannın kaldınlması karan alması. B) Bu mılletvekıllerının. Mec- lis'ı terk ettıkleri anda gozaltına alınmalan \e Devlet Gü\enlık Mahkemelen'nın sorumluluk alanına gıren ve ıdam cezası ön- görülen, bölücülük ve devlet gu- venliğini tehlikeve atmakla suç- lanmalan ü/enne. C) Meşru ve şıddete karşı polı- tikacılara >aldınldnn. 2" 1 Mart 1994'te vapılması gereken verel seçimlenn demokralık ışlevişine esaslı zarar verdıği ınancıyla. D) Türkive Büyük Mıllet Mec- lisı'nın. ıdam cezalannın uvgu- lanmasını 10 vıldır durduran ka- rannı bır süre önce sona erdırdı- ğinı haiırlatarak. E) Gozaltına alınan milletve- killennın çoğunun. Kürt sorunu- nun banşcı yollardan ve var olan sınırlara savgı gösterilerek Paris Şartı ve Helsinki Sonuç Bildırisi çerçevesinde çözümlenmesıni sa- v unan bir örgüt olan DEP'ın üve- len olduklannı dikkate alarak. I Türk Hükümeti'nınçoğulaı demokrasıve bu saldınsınu karşı olduğunu bıldırir ve söz konusu milletvekillerinin derhal scrbest bırukılmalarını talep eder; 2. Tek suçlan. vahşı askeri baskıva maruz kalan Türkive'- deki Kürt halkının çıkarlannı sa- \unmak olan demokralık bır bı- çimde seçilmış mılleıvekillcrine karşı Türk Hükümctfmn vak- laşımını kınar: 3. Baskı polılıkalannın. özel- lıkle de Gunevdoğu Tıirkıve'dekı insankınn seçılmış lenisilcılennın konu^ma özgürlüklennın redde- dilmesınin. valnızca Kıın azınlığın üvelenni PKK'u JLN- teklemeve ö/endıreceğıne ı^ıreı eder: 4. Bır kcre daha Türk Hüku- metı'ni. Tıirkıve'dckı kurı halkının özerklik hakkını nihayet tanımava çagınr; 5. Konsev ve Komısyonu. söz konusu mılletvekıllennin serbest bırakılması ve bunlann. anayasal haklanndan vıne yararlanabıl- meleri ıçın dokunulmazlıklannın kaldırılması karannın geri alı- nması amacıvla. Türk Hüküme- ti'nın elindekı tüm olanaklan kullanarak baskı yapma>a çağınr: 6. Komisşon ve Konsey'i, in- san haklan konusunda üçüncü ülkelerle işbırlığı anlaşmalannda uvgulanan ılkelenn avnısını Tur- kıve've de uygulamava çağınr: 7 Yerel seçimlerde gözlemcilik vapmak üzere bır hevetin Türki- ve ye >ollanması yolundaki tale- bını tekrarlar; 8. Tüm demokratik partilerin. özel servıslenn tehdıdıne maruz kalmadan. normal koşullarda katılmak olanağını bulamama- lan halınde. verel seçımlenn de- mokratik meşruıvetinın sorgula- nabıleceğını düşünür: 9. Başkan'ı. bu karan Kon- sev e. Komısyona \e Türkiye Büyük Mıllet Meclısı'ne ıletmek- le görevlendınr AÇIK VL'KSEK OĞRETİM KOŞESI YANITLAR SOSYAL GÜVENLİK HUKUKU 1-A.2-E.3-C.4-D.5-B.6-C 7-C. 8-D. 9-B. 10-D İKTİSAOA GİRİŞ I-C. 2-B. 3-E. 4-B. 5-B. 6-C 7-B. »-D. 9-A. 10-B. Il-C 12-B. 13-D. 14-C. 15-A 16-C. 17-D. 18-D. 19-A. 20-B İKTİSAOİ KALKINMA(4) I h. 2.d. 3.c. 4.b. 5 c. 6.a. ~ b. SM. 9d. lO.c. ll.d. I2.b. l.vı. 14c. l>.c. 16 b T d ISj. 19 d. 20 b. 21 d. 2^b 23 a. 24 b. 25 e 6 Yeraltı' yazan Bukowski öldü • Baştarafi I. Sayfada tedavi gördüğü hastanede önceki gün zatürreeden öldü Genellıkle kendi yaşammdan yola çıkarak yazdığı roman, senaryo, öykü ve çok sayıda şıiri bulunan Charles Bukovvski. 73 yaşındaydı. 1920 yılında Almanya'nın An- dernach kentinde doğan. iki >a- şındayken ailesiyle birükte ABD'ye göç eden Charles Bu- kovvski, 45 kitap sığdırdığı yazar- lık ve yaşamının en vazgeçilmez bağımlıbğı haline gelen alkol se- rüvenine çok erken yaşta başladı. 24 yaşında ilk öyküsünü yayım- layan Bukovvski. Almanya'dan ABD'ye uzanan ve çok zor şart- larda geçen gençlik yıllannı bir söyleşisinde şöyle anlatmıştı: "Andemach doğumluyum. Ba- bam işgal ordusunda asker, annem Almandı. İki yaşımda Amerika'ya getirildim. Kısa bir şüre sonra Los Angeles'a taşındık. İki yıl Los An- geles Şehir Koleji'nde okudum. ama kendi kendimi eğıttiğimi söy- lemek daha doğru olur. Okuldan hemen sonra ülkeyi dolaşmaya başladım. Geçimimi ikinci sınıf iş- ler \aparak sağladını: Kapıcı, ben- zin istasyonunda pompacı, bekçi, bulaşıkçı, vükleme memunı, fabri- ka işçisi, ustabaşı, park kahyası... Ayrıca bisküvi fabrikası, floresan fabrikası. tren vollan »e mezbaha- da çalıştım. Yazmaya çalışırken ölümiine açlık çektim. Günde bir çikolatayla yetinerek haftada üç dört öykü yazmay a çahşıyordum. Nihayet bir ö> küm Story dergisin- de basıldı. Ardından bir tane daha. Her zamankinden fazla içmeye başlamıştım, sonralan yazmayı kesip sadece içtim..." "Eğer yazacaksan, yazacak bir şeylerin obnalı... Tannlar iyiydi. Ben hep sokaklardaydım" dıyen Charles Bukovvski'nın yalnızca içerek geçırdıği on yıllık zaman dilımi. bir iç kanama sonucu so- na erdi. Ancak alkolden hiçbir zaman vazgeçmeyen ve yapıtla- nnda hep o "sokaktaki" yaşantı- yı \e alkolün yanı sıra uvuşturu- cu ve cmMillik deneyımlcnni ıık- taran Bukovvski. 1971 yılında ilk romanı "Postane"nin yayımlan- masının ardından tümüyle ya- zarlıkıan para kazannıaya baş- ladı. Bu ilk roman. Bukovvski'nin deyişıyle. "20 şişe viski, 210 şişe bira *e 80 puro tüketerek 20 gece- de" yazılmıştı. Alkol almadan y a- zamadığını belirten ünlü yazar. "Ben eğlenmedikçe kimseyi eğlen- diremem"demıştı. "Amerikanrii>ası" klışesmı ya- pıtlanyla "Amerikan kabusu"na dönüş'türen ve içinde yaşadığı toplumdaki sınıfsal farklan açık- lıkla ortaya koyan Bukovvski, Türkiye'deki ününü büyük ölçü- de borçlu olduğu film "Bar Kele- beği"nde. bir başka 'Amerikan kabusu', Hollyvvood'u anlattı Başlıca rollerini Miekey Rourke ile Faye Dunaway'm paylaştığı bu film. ıkı alkolik düşkünun öyküsünü konu alıyordı. Bu- kovvskrnıi) M.'M<ırvı>Mimı y.ı/dığı film. y.iAirın 24 ya^Lırınd.ıyken Ki5ind.u1 gL\cn bırkaç gecelık niıiccr.ıdan eMiılcııerek y.ızılnıış. 1956 yılında zengııı bır \a\ıncı olan Barbara Fne'Lı cvleıvn. an- cak bır y I sonra hosanan Bu- kovvskı. 1976 yılında sağlık ürün- len saUın bir dükkan işleten vc kendısmc sureklı vıtamın kürü uvgııUyaıı Linda Lee Beighle'lc evlendı. Bukovvski'nın son bırlıktelığı ise tek çoeuğu Marina Stone'un annesı Franceve Smith'leydi. Bu- kovvski'nın ölüm ha.bennı basına açıklayan Smıth. "İnsanları se*- mezdi. Yalnızdı. bir bakıma. Ama kocaman bir yüreği ve dünyanın en büyük beynine sahipri; geri ka- lan her şeyi ise avakta durmava çalışıvordu o kadar" dedi Charles Bukovvski'nin "Kasa- banın En Güzel Kızı", "Büyük Zen Düğünü", "HoUywood" ve "Postane" adlı yapıtlan Türkçe- dedeyayımlandı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear