Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
12MART1994CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLEREV DEVAMI 19
TÜRKİYEDE DÜNYADA
Adana
Afyon
AJn
Anfcara
Antalya
Aydın
Bursa
Çanakkale
Dıyartakır
Edırne
Erzurum
Eskışehır
Istanbul
tzmır
Kars
Konya
Samsun
Trabzcn
Zooguldak
Y 16
B 3
K -2
Y 5
B 13
B 10
Y 4
B 7
Y 12
B 6
K -2
Y 5
Y 7
B 14
K -2
B 6
Y 6
Y 8
Meteoroioii fşfan Genei Mudurfuğu nden aftnan bılgıye gore. Marmara nın do
ğusu, Karadenız lç Anado«u nun ku^ey ve doğusu Akdenız ıie Doğu veGuney-
doğu Anadotu boigeien yagişn geçecek Ya$ış*ar yağmur ve sağanak Kara-
denız ın ıç kesımtennde kana kanşık yağmur ve kar şekijnde oiacak Denjzierı-
mızderuzgar Batı Karadenız Marmara veEgede zaman zaman fırtına bekienı-
yof Batı Karadenız Marmara veEgedeyıldız vepoyrazdan Karadenız degun-
batısıvekarayef Akdeni2deyıldızveiodosîan3-5kuwetındesaane10-21 denız
mttı hızta esecefc Van Goiu nde hava. karla kanşık yağmuru geçecek
Amsterdam
Amman
Atina
Bafldat
Bonn
Brukseı
Cenevre
Cezayır
Frankfuft
Letkoşa
Peteraburg
Londra
Madnd
Mılano
MosKova
Munıh
Oslo
Parıs
Prag
Rıyad
Roma
Vtyana
Y 9
Y 1 6
Y 12
Y 18
B 12
B 10
Y 10
Y 19
B 13
Y 17
K 2
Y 10
Y 14
Y 14
B -2
Y 10
K 3
B 13
Y 13
B 28
B 18
Y 14
Guneslı
K a r h
Yağmurlu Bulutlu Sıslı
Üzgünüm
dostum, çok
açım
Kanada'daki Guzoo Hay-
van Çiftliğiçalışanlanna
göre 8 aylık bu aslan
\ avrusu ile minik tavşan
(şımdilik) çok iyi dost.
A\ nca Wallace adlı aslan
y avrusu çok dauysal. Ama
ola ki günün birinde kan
çeker. bu güzel dostluk
hüsranla biter. Bu > üzden
bakıcılan iki kafadan
zaman kaybetmeden
ayırmaya karar verdi. Biraz
da tel örgülerin ardından
scvsinler birbirlerini.
Chanel
kadınlan yaktı
Moda dünyasınmdevleri
bugünlerde birbiri ardına
1994sonbahar kış
koleksiyonlannı 'patlatıyo-
rlar.' Kİasik şıklığın öncüsü
olarak tanınanChanel'in
koleksiyonu da önceki gün
Paris'tedüzenlenen bir
defıleyle kalburüstü
alıcılara tanıtıldı. Karl
Lagerfeld irtualı bu kıyafet,
defiledeki kadınlann
yüreğıni hoplattı. Pembe
klasik döpiyes içine giyılen
yakası açık straplezden
görünen mavi sütyen,
kıyafetin en can alıcı yanı.
K ürkle bezenen şapka
kıyafeti tamamlıyor.
GÜM)EM
MUSTAFA BALBAY
ANKARA - Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye aleyhine
aldığı kararda şu üç unsur dikkat çekiyor
1- Karar, Türkiye'nin gelişmelere ılişkin görüşüne başvurul-
maksızın alınmıştır.
2- Karar, incelemelerde bulunmak üzere Türkiye'ye gelen
Avrupa Birliği Karma Parlamento Eşbaşkanı, Belçikalı Scsya-
list Milletvekili Marc Galle daha ülkemizden ayrılmadan
alınmıştır Parlamento madem bır temsilcı gönderdi, onu din-
ledikten sonra oylama yapılabilirdi Öğrendığimiz kadarıyla
Galle karardan dün öğle saatlerinde haberdarolmuş veçevre-
sine, "Benim raporumu beklemelen gerekırdı" öemtş
3- Karar, insan hakları boyutunu aşmıştır
Bir anlamda DGM'nin DEP'lilere yaptığını, Avrupa Parla-
mentosu Türkiye'ye yapmıştır.
Kararda dikkati çeken iki de maddı hata var Sekız DEP'li
milletvekili denıyor, gerçekte altı DEP'li, bır bağımsız. DEP'ın
açılışı Demokrat Partı olarak yapılmış, Demokrası Partisi ol-
ması gerekıyor. Bu da kararın biraz özensız alındığını gösterı-
yor.
Avrupa Parlamentosu bu tür kararları çok sık alıyor. İki mil-
letvekili kafa kafaya verip bır rapor hazırlıyor Ardından oylanı-
yor. Bu tür kararlar geçmışte de pek çok ülke ıçin alındı. Bu
bakımdan bağlayıcı bir onemı yok
Türkiye'nin Birleşmiş Milletler Cenevre Ofisi Daimi Temsil-
cisi Büyukelçı Gündüz Aktan la konuyu görüştük. Aktan, Ce-
nevre dekı Bırleşmis Milletler İnsan Hakları Komisyonu'nda
da Türkiye'yi temsıl edıyor Aktan, şubat ayı ortasında başla-
yan insan Hakları Komisyonu toplantılarında 4 mart günü Tür-
kiye'nin gundeme getirdıği önemli bır karar alındığını, kararın
dün resmileştiğini açıkladı Daha dün akşam saatlerinde nu-
maralandınlan kararın en onemli bolümü şöyle
"Bundan boyle. komısyon adına rapor hazırlayan gruplar.
sadece ıncelenen devletin guvenlık guçlenmn değıl, teror ör-
gütlerinin insan hakları ıhlallerini de rapor edecekler."
Bunun anlamı şu
Bundan böyle Türkiye'ye rapor hazırlamaya gefen Birleş-
miş Milletler temsılcilerı PKK'nın adam oldurme, bombalama.
mayın döşeme vb insan hakları ihlallerine de raporlarındayer
vermek zorunda kalacaklar
Aktan'ın Avrupa Parlamentosu'nun kararına ilişkin değer-
lendirmesi ise şöyle
"Bu tip kararları çok alırlar. Burada dikkati çeken, Türkiye'-
nin olmadığı bır ortamda karar alınıyor. Bu kararı, Turkiye 'nın
savunmasını da yapabıleceğı Cenevre'de aldıramazlardı. Bu
tıp toplantılarda zaman zaman Sevr de konuşulur. Hatta bazı
mılletvekıllennın Kurtler ıçın, Sevr'de ozerklıklerı vardı. Ne
yazıkkiLozan'lakaybettıler'ded/ğ/o/ur.. "Düngöruştuğümuz
Dışişleri yetkılilerı. "DEP'lılerle ılgılı, kendımizı savunaüılece-
ğimız pek çok iddia var. Ama gozaltına alma ve gozaltma
alınış şekıllerinı savunmak mumkun değıl" diyorlardı
Diğer bır Dışişleri yetkılisınin değerlendirmesı de şoyleydi.
"Gozaltına alınışları televızyondan ızleyınce çılgına don-
dum. Ne kendımizı savunabılıyoruz, ne mucadelemızı yeterın-
ce yapabiliyoruz, ne de haklılığını anlatabılıyoruz
Ankara'da bulunan yabancı gazeteciler, son iki gün içinde
iki kez Dışişleri ne çağrıldı ve bilgilendirildi Bu gazetecilere
özetle şu bilgiler verildi.
- DEP'lilerin. yururluktekı yasalara gore suç işlediklerine
ilişkin elde pek çok belge var.
- Sadece DEP'e saldırı yapılıyormuş gibi görünüyor Ama
1993te tum sıyasi partilere yapılan saldırılar arasında DEP'ın
payı yüzde 6
- Turkiye'de Kurt yoktur' denmiyor.
- PKK'nın eylemlen, atılacak demokratik adımları engel-
liyor
Galiba bır hastalığımız da dünyanın Türkiye'nin ekseni et-
rafında dondüğüne ınanmamız. Neredeyse dünyayı ikiye ayı-
racağız.
Türkiye'nin dostları ve düşmanları.
Halbukı ülkeler arasında dostluk, düşmanhk yok. karşılıklı
çıkarlar çerçevesinde kurulmuş ılişkiler var
Sonuç olarak Avrupa'da Türkiye ile ilgili alınan kararları ta-
bü ki önemseyeceğız, ama bunlar 'her şey" değil. Zaten
"Batı" sozcüğu coğrafı bır kavramı içermiyor. Batı'da alınan
bazı kararlar da "Batılı "olmayabılir
Milletvekillerinegözaltı
hatalıbir karardı
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Dışişleri Bakanlığı.
DEP'li milletvekillerinin doku-
nulmazlıklannın kaldınlmasın-
dan sonra, poüs tarafından gö-
zaltına ahnmalanru hata olarak
nıtelendirdi. Ancak bakanlık.
bu milletvekillerinin yurtdışına
kaçacaklan yolunda alınan ıs-
tihbarat üzerine gozaltına
alındıklannın da altını çizdi. Al-
manya Şansölyesi Helmut
Kohl'ün. Fransa Cumhurbaş-
kanı Francois Mitterrand'ın eşi
Danielle Mitterrand ile Bonn'da
yaptığ görüşmenın ardından
geçen perşembe günü Cumhur-
başkanı Süleyman Demirel'i te-
lefonla araması Kohl'ün ma-
dam'dan etkilendiğı \orumlan-
na neden oldu. ,AJmanya Dışiş-
len Bakanı Klaus Kinkei'in de
Dışişleri Bakanı Hikmet Çetine
çarşamba günü bır mesaj gön-
dererek, DEP milletvekillerinin
dokunulmazlıklannın kaldın-
lması karanrun geri alınmasını
istedi Dışişleri Bakanlığı. Anka-
ra'daki baa Batılı ülke gazete-
cılenne 48 saat içinde iki kez Gü-
nevdoğu'daki seçim haarlıklan
\e A\rupa Parlamentosu tara-
fından alınan kararla ilgili bri-
fıng verdi. Bu ayın başında DEP
milleu ekillennin dokunulmazlı-
klannın kaldınlmasının hemen
ardından polis tarafından go-
zaltına alınmalam la ilgili olarak
Dışişleri Bakanlığı yerine Baş-
bakanlık'ın jabancı ülke bü\ü-
kelçilerine brifing vermesi de Dı-
şişleri'nde rahatsızlık uyandırdı.
YaşarKaya: Kaçmadım
KÖLN (Cumhuriyet) -..DEP
eski Genel Başkanı ve Özgür
Gündem gazetesi sahibı Yaşar
Kaya dün Almama'nın Köln
kentinde düzenlediği basın top-
lantısmda. Türkiye'den kaçtığı
yolundaki iddialan yanıtladı.
Ka\a, "Türkiye'den kaç-
madım. Yasal olarak yurtdışına
çıktım. L'ygun koşuiJar oluşunca
Türkiye'ye döneceğim" dedi.
Özgür Gündem'in Köln bü-
rosunda yapılan basın top-
lantısında gazetecilerin soru-
iannı yanıtlayan Ka\a, askeri
dikta dönemleri dışında tutuk-
lanan tek si\asi parti genel baş-
kanı olduğunusöyledi.
DEP'ten Avrupa'ya alkış
\NKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)- Avrupa Parlamentosu'nun
"Kürtiere özerklik ranınması" ıs-
temıni de ıçeren karanna tepkiler
sürerken. DEP karan "insan hak-
lanna saygılı bir girişim" olarak
değerlendirdi. DEP Şırnak Mıl-
lenekılı Selim Sadak. alınan bu
karann gereklerinin Türkiye ta-
rafindan yerine getirilmesinı iste-
di. Avrupa Parlamentosu'nun
Türkiye'yi kınaması ve "Kürtiere
özerklik tanınması" yönünde bır
karar alması DEP tarafından
olumlukarşılandı.
DEP Şımak Milletvekili Sa-
dak. Kürtlerin tarih bovunca de-
mokratık taleplerde bulunduk-
lannı. ancak bu istemlere olumlu
bakılmadığmı savundu.
Avrupa'yaserttepki
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)- Hükümet, bazı DEP mil-
letvekillerinin dokunulmazlık-
lannın kaldınlması üzerine Tür-
kive'vi kınama karan alan ve
"azınük" olarak nitelendirdiği
Kürtiere "özerlik" statüsünün
tanınmasını isteyen Avrupa Par-
lamemosu'nu eleştirdi. Başba-
kan Tansu Çiller, gelişmelerle il-
gili olarak. gerekirse Fransa'ya
gidebileceğini bildirdi ve "Bunlar
iç işımız. Biz haklı davamızı dün-
yaya anlatınz" dedi. Karan "çok
yanlış" bulduğunu açıklayan
SHP Genel Başkanı ve Başbaİcan
Yardımcısı Murat Karayalçın,
"Türkiye'nin içişlerine nuidahale
edilmesine izin termeyiz. Ne olup
bittiğini incelememişler bile" de-
ğerlendirmesini yaptı. Milli Sa-
vunma Bakanı Mehmet Gölhan.
"Batı'nın Se\r'in peşinde olduğu-
nu" vurguladı.
Çiller. dün seçim gezisine çık-
tığı Balıkesir-Çanakkale gezisi sı-
rasında. bazı milletvekillerinin
yasama dokunulmazlıklannın
kaldınlmasj) la ilgili olarak bugü-
ne kadarkı görüşlerıni söylemeye
devam edeceklerini belirtirken.
DEP milletvekillerinin meclise
gırdıklerinden bu yanakı tutum
ve davranışlanna dikkat çekti.
Çiller. bu konuda kamuoyunda
büyük bır rahatsızlık doğduğunu
söyledi. TBMM'nın aldığı karar-
la kamu vicdanının rahat-
latıldığını savunan Çiller, DEP'-
lilerin yaptıklannın yasalara ve
Anayasa'ya aykın olduğunu, öz-
gürlükle ılişkısı bulunmadığını
belirtti. Çiller, bır soru üzerine,
dokunulmazlıklann kaldırılması
konusunda en yoğun tepkiyi ve-
ren Fransa'ya gidebileceğini de
bildirdi.
SHP Genel Başkanı ve Baş-
bakan Yardımcısı Murat Kara-
valçın, Avrupa Parlamentosu'-
nun karannı "Türkiye'nin içiş-
lerine müdahale" olarak niteledi.
Karayalçın. seçim gezisi ıçin bu-
lunduğu Amasya'da gazetecile-
rin konuya ilişkin sorusunu yanı-
tlarken. "A*nıpa Parlamentosu'-
nun karannı son derece yanlış ola-
rak görüyonım. Ne olup bittiğini
incelememişler bile. Ayrıca, siyasi
olarak da çok yanlış" dedi.
Karayalçın. "Bu kararın
tarrışılmasını bir ölçüye kadar do-
ğal karsılamak olanaklı. Kararlar
yasalara uvgun olarak alınmıştır.
Biz Türkiye'nin içişlerine müda-
hale edilmesine izin vermeyiz. "
diye konuştu. Milli Sav unma Ba-
kanı Mehmet Gölhan da "Batı
Sevr'in peşinde denilebilir miT" so-
rusuna da "Evet. Fransa başta ol-
mak üzere, bir takım aşın unsur-
lar, sola yatkın olan Avnıpalı
parlamenterler, bunun mihman-
dariığını japıyor. türkiye'ye yöne-
lik hasmane tutumlan süriivor.
Ama Türkiye'nin yapısuı bilme-
den, sanki burada bir azınlık
vartnış. sanki burada özgürlükler
ktsıtlıvmıs gibi da»Tanmalannı re
karar almalaruıı anlamak müm-
kün değil" yanıtını verdi.
Bir kınama daha
Avrupa Parlamentosu, Tür-
kiye'nin güneydoğusunda yaşa-
yan Hıristiyanlara baskı yapıldı-
ğını öne sürerek, Türkiye'yi PKK
ile bırlikte kınayan bir karar aldı.
DEP'li milletvekillerinin doku-
nulmazlıklannın kaldınlması ve
gozaltına alınmalann kınandığı
kararla aynı gün kabul edilen Av-
rupa Parlamentosu karannda;
Türkiye, İran, Irak ve Suriye sı-
nırlannda yaşayan Hıristiyanla-
nn Türk güvenlik kuvvetleri.
PKK ve Kuzey Irak'taki kökten-
dind Kürt Müslümanlannın ar-
tan saldınlanna maruz kaldıklan
öne sürüldü.
OLAYLARIN
ARDINDAKİ
GERÇEK
• Baştarafi 1. Sayfada
tekleyenlerin banndırılmaya-
cağını" söyledi.
2 martta dokunulmazlıklar
Meclis Genel Kurulu'nda gö-
rüşüldü. Daha görüşmeler
başlamadan DGM Savcısı
Nusret Demiral,Meclis Baş-
kanlığı'na bir yazı yazarak
dokunulmazlığı kalkan millet-
vekilinin gözaltına alınacağı-
nı bildirdi.
llk aşamada Hatip Dicle ve
Ortian Doğan'ın dokunul-
mazlığı kalktı ve akşam Mec-
lis kapısından gozaltına alın-
dılar.
Ertesi gün diğer DEP'lilerin
dokunulmazlığı kalktı. Bu mil-
letvekilleri 4 mart cuma günü
DGM'ye götürüldü.
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel'in, dokunulmazlıkla-
nn apar topar kaldırılmasına
karşı olduğu öğrenildi.
DEP'in avukatı Hasip Kap-
lan 7 mart salı günü Anayasa
Mahkemesı'ne başvurdu. Bu
itiraz, başvuru tarihinden iti-
baren 15 gün içinde sonuç-
landırılacak.
DEP'lilerin tümü "bolücü-
lük"\e suçlanıyor. DGM dos-
yasındaki iddianamede,
DEP'lilerin 1991 seçimleri ön-
cesinde yaptıkları propagan-
da konuşmaları, Meclis'teki
yemin törenindekı tavırları ve
sonra yapılan Meclis konuş-
maları konu ediliyor.
•
Bu gelişmede bırkaç nokta
dikkati çekiyor
1) DEP'lilerin tümü, demeç-
lerinden, konuşmalarından,
söylediklerinden dolayı ko-
vuşturuluyor.
2) Koalisyon hükumetinin
ortağı SHP, dokunulmazlıkla-
nn -bu aşamada- kaldırılma-
sına karşıdır.
3) Cumhurbaşkanı Demi-
rel'in de aynı eğilimde oldu-
ğu anlaşılıyor.
4) Başbakan Çiller DYP
grup toplantısında hareketi
başlatıyor.
Görüldüğü gibi Sayın Çiller
iç ve dış dengelerin hesabını
kitabmı yapmadan fitili ateş-
lemiştir. Parlamentonun
merkez sağ kesimi ve aşırı
sağ kanadı zaten hazırdır.
Başbakan, koalisyon orta-
ğını dışlayarak yürüyor; DGM
Başsavcısı beklenti içindedir
ve hazırdır; dokunulmazlığı
kaldırılan milletvekillerini
Meclis'in kapısından toparla-
yıp gozaltına alıyor; Avrupa
Parlamentosu'nun kararına
gerekçe olacak malzeme
sağlanıyor.
Bu konuda Çiller'e ne oldu-
ğunu sorsanız, belki de daha
önceki yanıtlarından birini yi-
neleyecektir "Sonucun böy-
le olacağını hiç düşünmemiş-
tim."
Neyazıkkiyönetimdeki "ba-
siretsizliğin" bu ne ilk örneği-
dir ne de son olacaktır.
Hiç kuşkusuz Avrupa Par-
lamentosu karannın müna-
sebetsizliği üzerine çok şey
söylenebilir Dün konuya iliş-
kin görüşümüzü bu köşede
belirttik. Ankara'nm karara
tepkisi de, Başbakan'ın anla-
şılmaz tutumunu örtbas ede-
cek değildir. Olanbitenlerin
tümü, 28 martta Ankara'da
hükümet sorununun ne ola-
cağı konusunu gundeme ge-
tiriyor.
Güneydoğu'da kuşkusuz
bir sorun var; ama Ankara'da
bir sorunun varlığı da kuşku-
suz...
• • •
Zülfü Livaneli, Çengel'in istifasında ısrarlı
• Baştarafi 1. Sayfada
"Önemli olan Istanbul" dedi.
Zülfü Livaneli'nin. "Kendi
vicdanında aklamadığı İSKİ
sanıklanvla birükte çalışmak is-
temediğini" sövleyerek Yüksel
Çengel'in istifasını istemesi
SHP'de şok etkisi yarattı.
Önceki gün gelişen ola>Iar
karşKinda Ankara'ya gıdefck
SHP Genel Merkez yöneticile-
ri\le görüşen Yüksel Çengel,
"Kendisi için partinin önemli ol-
duğunu" belirterek istifasını
sundu. Ancak genel merkez yö-
netıcılen Çengel'in istifasını ka-
bul etmedi.
Yüksel Çengel. Amasya'da
bulunan SHP Genel Başkanı
Murat Karayalçın ile de bir tele-
fon görüşmesi yaptı. Daha
önce de birkaç kez Kara-
yalçın'a istifa etmek istediğini
söyleyen Çengel. son gelişmeler
karşısında. isteğini vineledi.
Ancak Karavalçın'ın Çengel'in
istifasını kabul etmediği öğre-
nildi.
Genel Sekreter Halil Çul-
haoğlu ile de görüşen Yüksel
Çengel. seçimlere 15 gün
kaldığını. bu süre içinde izne
aynlmak istediğini söyledi.
Çulhaoğlu, Çengel'in ıs-
tifasının söz konusu ol-
madığını, konunun yerel seçim-
lerden sonra veniden değerlen-
dınleceğını belirtterek. "Çen-
gel'in morali o kadar bozuk ki
hastaneye yatabilir" dedi.
"Gündemimiz seçim" diyen
Yüksel Çengel, 15 günlük süre
içersinde SHP'nin seçimlerden
başanyla çıkması için çalı-
şmalannı sürdüreceğini söyle-
di Çengel. "Benim için parti
önemli. Adavunızla ilgili bir
problemimiz de yok. Yüksek
moralle seçimlere hazırlanıvo-
ruz. Zorlukları bep birükte aşa-
cağız" dedi.
Livaneli'nın çıkışının ya-
rattığı üzüntüvle tansiyonu
yükselerek burnundan kan ge-
len Yüksel Çengel. hastaneye
kaldınldı. ÇengeTin sağlık du-
rumunun ivi olduğu bildirildi.
Çengel'in öpücüğü
Zülfü Livaneli ise genel mer-
kezin. seçimlere 15 gün kala or-
taya çıkan knzi çözmek için
bulduğu "ara formülü" kabul
etmediğini açıkladı. İSKİ'nin
kamu vicdanında yara olmaya
devam ettiğini belirten Livane-
li. SHP'ye geldiği ilk günden iti-
baren İSKÎ'ye "şu ya da bu bi-
çimde bulaşmış" kadrolann gö-
revden alınması isteğini iletti-
ğini bildirdi. Livaneli. "Bu ko-
nuda bir buçuk aydan beri büyük
mücadele verdim, her gün
gundeme gelen bir konu. Bu mü-
cadeleyi sürdüreceğim. Bunu da
hakkım olarak görüyonım ve
gerçekleşmesini bekliyorum"
dedi. Çengel'in 15 gün izne
aynlmasının "bir anlam ifade
etmediğJni" söyleyen Livaneli,
Çengel'in istifa etmemesi halin-
de adaylıktan çekilmeyeceğini
de belirtti. Livaneli. "Bu çok
ağır bir şey olur. Partinin bun-
dan sonra bir aday göstermesi de
olanaksız" dedi. Livaneli, şun-
lan söyledi:
Banş Şartı ve Helsinki
"Ben, fSKİ've bulaşmış
olan kadrolan,' volsuzluklara
bulaşmış. partizanlık yapmış
kadroları hemen dağıtacağım.
Bunun başka >olu \okrur. Gö-
reve gelirsem büvük bir temizli-
ğe girişeceğim. Sadece partili ol-
duğu veva hemşeri olduğu için o
göre>e hak etmeden gelmiş in-
sanlarla mücadele edeceğim.
Parti içînde de, beledi> ede de be-
nim bu tip insanlarla çalışmaya
tahammülüm yok."
Livaneli, özel bir televizyon
kanalında Yüksel Çengel'in
kendisini öperken yer alan gö-
rüntünün yayımlanmasının da
karannda etkili olduğunu ifade
etti. Livaneli. dün ve bugünkü
seçim kampanyası calışmalan-
nı da iptaletti.
Seçim kampanvasmın başın-
dan beri il vönetımi ve ılçe bele-
diye başkan adavlanndan ayn.
kendi ekıbiyle birlıkte çalışma-
lannı vürüten Zülfü Livaneli'-
nin seçimlere iki hafta kala böv-
le bır çıkış vapması SHP ör-
gütünde tepkive vol açtı. Parti
yöneticileri. Çengel'in İSKİ ile
ilgili davadan hakkındaki tüm
savlardan beraat ederek aklan-
dığını anımsatnlar.
Livaneli'nin Siyası Scçım
Kurulu'nun aldığı kararlara da
uymadığını belirten bazı SHP
yönetıcilen. Livaneli've sert
eleştiriler vönclttiler. Bir süre-
den beri partı içinde tartışılan
v e kamuo> una vansıtılmamav, a
çalışılan Livaneli ile örgüt ara-
sındaki anlaşmazlıklardan bir
tanesi de Livaneli'nin danış-
manlannca hazırlanan. "Hoş-
geldin Zülfü, dürüstlüğü özle-
miştik" sloganından kavnak-
landı. Bu sloganla bütün örgü-
tün zan altında bırakılmava
çalışıldığını sövleven SHP yö-
neticileri. sloganın kullanıl-
mamasını istedıler.
Livaneli'nin sert tavrı
Zülfü Livaneli ile Yüksel
Çengel arasındakı soğukluk ge-
çen günlerde The Marmara
Oteli'nde İstanbul program ve
bildirgesinin açıklanması top-
lantısında suyüzüne çıktı. Liva-
neli'nin, Yüksel Çengel'i vakı-
nında ıstemedığini bazı partili-
ler aracılığıvla ıletmesı üzerine
Divan'a oturmayan Yüksel
Çengel, toplantı başladıktan
sonra salondan aynldı. Liva-
neli'nin bu tutumu da parti içe-
risinde eleştırilere neden oldu.
İstanbul Belediye Başkanı
Nurettin Sozen de Zülfü Liva-
neli'yle ilgili eleştirilenni İl Da-
nışma Kurulu ve Seçim Kurulu
toplantılannda açıkça dile ge-
tırdi. İl merkezinde yapılan
toplantılara katılan Sözen.
"Kendisinin dtşlandığını, Genel
Başkan Murat Karayalçın'ın
beş yıllık çalışmalarından ö\-
güyle söz etmesine karşın Liva-
neli'nin hiçbir konuşmasında
kendi dönenüni ağzına al-
madığuıı" söyledi.
Karavalçın: Önemli olan
Istanbul u kazanmak
SHP liden Karayalçın. Liva-
neli'nin İl Başkanı Yüksel Çen-
gel'in görevden alınmasına iliş-
kin istemine üstü kapalı biçim-
de destek verdi ve "Önemli olan
İstanbul'da seçimi kazanmak"
dedi.
Karayalçın, "Şu anda birinci
parriyiz. Sayın Livaneli seçimi
kazanacak ve anakent belediye
başkanı olacak" dedi.
Karayalçın. Livaneli've
adaylık önerisi götürüldüğün-
de Çengefin görevden alı-
nmasını koşul olarak öne sürüp
sürmediğine ilişkin bir soruyu
vanıtlarken de Livaneli ile "her
türlü" konuyu görüştüklerini.
seçimın kazanılması için bütün
olasıhklan göz önünde tutarak
gerekli değerlendirmeleri yap-
tıklannısövledı.
Bunlann aynntısını söyle-
mek durumunda olmadığını
anlatan Karayalçın, "Bu bir
parti çalışmasıdır. Parti içi ko-
nular parti içinde kalmalı. ka-
mobA'nnun tartışmasına taşın-
mamalıdır. Ama Sa.vın Livaneli
ile her türlü olasılığı düşündük"
dedi.
Konutlarda doğalgaz
• Baştarafi 1. Sayfada
reküpten az olmamak kaydıvla
kendılerine gelen gazın bır
kısmını Türkive'ye vereceğını
belirten yetkıliler. gazın gelme-
mesi veya az gelmesi durumda
da Bulgaristan'ın, stoklanndan
scvkıyat yapacağını kaydetti-
ler.
Rusva Federasyonu. Ukraj-
na'nın doğalgaz borcunu öde-
memesınden dolayı. bu ülkeye
vaptığı doğalgaz sevkıyatını
durdurmuştu. Türkiye'ye gelen
doğalgazın Ukravna üzerinden
geçmesı nedenivle Türkiye've
yapılan sevkıyat da kesintive
uğramıştı.
Boru ile Petrol Taşıma A.Ş.
(BOTAŞ) yetkilileri, Ankara'-
da doğalgaz kullanımında her-
hangı bir sıkıntının yaşanma-
vacağını. sanayi tesislerine geti-
nlen doğalgaz kısnlamasından
da vazgecildiğini açıkladılar.
BOTAŞ. ilk aşamada doğalgaz
sev kıvatının durdurulması üze-
nne. EGO Genel Müdürlüğü'-
ne bır yazı göndererek. tüketi-
mi azaltıcı önlemlerin alı-
nmasını ıstemış. EGO. doğal-
gazdan fuel-oile dönüşüm vapı-
labilecek binalann doğalgaz
sevkıyatını durdurmuştu.
Dışişleri Bakanlığı Sözcü Ve-
kili Ferhat Ataman da Rusya-
nın Türkiye'ye tekrar doğalgaz
pompalamava başladığını bil-
dirdi. Ataman. Rusva ile Uk-
rayna arasında önceki akşam
vapılan görüşmelerin ardın-
dan. Ukrayna'nın Rusya'ya
olan 900 milvon dolarlık bor-
cunun 7 milvon dolarlık bölü-
münü ödemesi üzerine, Rusva'-
nın doğalgaz scv kıyatına tekrar
başladığını kaydetti.
Sıvas Kızılcakışla9
da
Baştarafi 1. Sayfada
zan Fırat'ın da kışkırtması ile
vürüyüşe geçtiler. Yürüyüşçü-
İer. DYPlı Belediye Başkanı
Halim Özbek'in oğlu Kadır
Özbek ile arkadaşı Osman
Gökbudak'ı seçim propagan-
dası vaptıklan aracı durdurup
arabadan indirerek dövdüler.
Olaylar üzerine Kızılcakışla
kasabasına Jandarma ve Polis
timi ile gelen Şarkışla Kayma-
kamı İ. Aydın Erbul. havaya
ateş açtırarak halkın dağılma-
sını sağladı. Daha sonra Sıvas'-
tan Jandarma komando tımi
getirildiği ve kasabada sokağa
çıkma yasağı ılan edildiğı bildi-
rildi. Olaylarla ilgili olarak Şe-
ref Esen, Ömer Dolma, Mustafa
Vıldırım, Bülent Taşın, Eyüp
Arıkök. V usuf Kalebavır, Naz-
mi Ergün. Mahir \ ıldınm, H.
Mehmet Yıldınm, Turan Ata-
lav, Hüseyin Ergün >e Nazmi
Ergün'ün gozaltına alındığı ve
soruşturmalann sürdüğü öğre-
nildi.
• Baştarafi I. Sayfada
tehlikesıve lOŞubdt 1994tanh)i.
mart 1994'te Türkıve'de vapıla-
cak >erel seçımler hakkındaki ka-
rarlara atıfta bulunarak.
A) 2 Mart 1994te Türkive Bü-
vük Mıllet Meclisi'nm. aralan-
nda altı DEP mılletvekılının de
bulunduğu sekız Kurt mılletveki-
linın dokunulmazlıklannın
kaldınlması karan alması.
B) Bu mılletvekıllerının. Mec-
lis'ı terk ettıkleri anda gozaltına
alınmalan \e Devlet Gü\enlık
Mahkemelen'nın sorumluluk
alanına gıren ve ıdam cezası ön-
görülen, bölücülük ve devlet gu-
venliğini tehlikeve atmakla suç-
lanmalan ü/enne.
C) Meşru ve şıddete karşı polı-
tikacılara >aldınldnn. 2"
1
Mart
1994'te vapılması gereken verel
seçimlenn demokralık ışlevişine
esaslı zarar verdıği ınancıyla.
D) Türkive Büyük Mıllet Mec-
lisı'nın. ıdam cezalannın uvgu-
lanmasını 10 vıldır durduran ka-
rannı bır süre önce sona erdırdı-
ğinı haiırlatarak.
E) Gozaltına alınan milletve-
killennın çoğunun. Kürt sorunu-
nun banşcı yollardan ve var olan
sınırlara savgı gösterilerek Paris
Şartı ve Helsinki Sonuç Bildırisi
çerçevesinde çözümlenmesıni sa-
v unan bir örgüt olan DEP'ın üve-
len olduklannı dikkate alarak.
I Türk Hükümeti'nınçoğulaı
demokrasıve bu saldınsınu karşı
olduğunu bıldırir ve söz konusu
milletvekillerinin derhal scrbest
bırukılmalarını talep eder;
2. Tek suçlan. vahşı askeri
baskıva maruz kalan Türkive'-
deki Kürt halkının çıkarlannı sa-
\unmak olan demokralık bır bı-
çimde seçilmış mılleıvekillcrine
karşı Türk Hükümctfmn vak-
laşımını kınar:
3. Baskı polılıkalannın. özel-
lıkle de Gunevdoğu Tıirkıve'dekı
insankınn seçılmış lenisilcılennın
konu^ma özgürlüklennın redde-
dilmesınin. valnızca Kıın
azınlığın üvelenni PKK'u JLN-
teklemeve ö/endıreceğıne ı^ıreı
eder:
4. Bır kcre daha Türk Hüku-
metı'ni. Tıirkıve'dckı kurı
halkının özerklik hakkını nihayet
tanımava çagınr;
5. Konsev ve Komısyonu. söz
konusu mılletvekıllennin serbest
bırakılması ve bunlann. anayasal
haklanndan vıne yararlanabıl-
meleri ıçın dokunulmazlıklannın
kaldırılması karannın geri alı-
nması amacıvla. Türk Hüküme-
ti'nın elindekı tüm olanaklan
kullanarak baskı yapma>a
çağınr:
6. Komisşon ve Konsey'i, in-
san haklan konusunda üçüncü
ülkelerle işbırlığı anlaşmalannda
uvgulanan ılkelenn avnısını Tur-
kıve've de uygulamava çağınr:
7 Yerel seçimlerde gözlemcilik
vapmak üzere bır hevetin Türki-
ve ye >ollanması yolundaki tale-
bını tekrarlar;
8. Tüm demokratik partilerin.
özel servıslenn tehdıdıne maruz
kalmadan. normal koşullarda
katılmak olanağını bulamama-
lan halınde. verel seçımlenn de-
mokratik meşruıvetinın sorgula-
nabıleceğını düşünür:
9. Başkan'ı. bu karan Kon-
sev e. Komısyona \e Türkiye
Büyük Mıllet Meclısı'ne ıletmek-
le görevlendınr
AÇIK
VL'KSEK
OĞRETİM
KOŞESI
YANITLAR
SOSYAL GÜVENLİK
HUKUKU
1-A.2-E.3-C.4-D.5-B.6-C
7-C. 8-D. 9-B. 10-D
İKTİSAOA GİRİŞ
I-C. 2-B. 3-E. 4-B. 5-B. 6-C
7-B. »-D. 9-A. 10-B. Il-C
12-B. 13-D. 14-C. 15-A
16-C. 17-D. 18-D. 19-A.
20-B
İKTİSAOİ KALKINMA(4)
I h. 2.d. 3.c. 4.b. 5 c. 6.a. ~ b.
SM. 9d. lO.c. ll.d. I2.b.
l.vı. 14c. l>.c. 16 b T d
ISj. 19 d. 20 b. 21 d. 2^b
23 a. 24 b. 25 e
6
Yeraltı' yazan Bukowski öldü
• Baştarafi I. Sayfada
tedavi gördüğü hastanede önceki
gün zatürreeden öldü Genellıkle
kendi yaşammdan yola çıkarak
yazdığı roman, senaryo, öykü ve
çok sayıda şıiri bulunan Charles
Bukovvski. 73 yaşındaydı.
1920 yılında Almanya'nın An-
dernach kentinde doğan. iki >a-
şındayken ailesiyle birükte
ABD'ye göç eden Charles Bu-
kovvski, 45 kitap sığdırdığı yazar-
lık ve yaşamının en vazgeçilmez
bağımlıbğı haline gelen alkol se-
rüvenine çok erken yaşta başladı.
24 yaşında ilk öyküsünü yayım-
layan Bukovvski. Almanya'dan
ABD'ye uzanan ve çok zor şart-
larda geçen gençlik yıllannı bir
söyleşisinde şöyle anlatmıştı:
"Andemach doğumluyum. Ba-
bam işgal ordusunda asker, annem
Almandı. İki yaşımda Amerika'ya
getirildim. Kısa bir şüre sonra Los
Angeles'a taşındık. İki yıl Los An-
geles Şehir Koleji'nde okudum.
ama kendi kendimi eğıttiğimi söy-
lemek daha doğru olur. Okuldan
hemen sonra ülkeyi dolaşmaya
başladım. Geçimimi ikinci sınıf iş-
ler \aparak sağladını: Kapıcı, ben-
zin istasyonunda pompacı, bekçi,
bulaşıkçı, vükleme memunı, fabri-
ka işçisi, ustabaşı, park kahyası...
Ayrıca bisküvi fabrikası, floresan
fabrikası. tren vollan »e mezbaha-
da çalıştım. Yazmaya çalışırken
ölümiine açlık çektim. Günde bir
çikolatayla yetinerek haftada üç
dört öykü yazmay a çahşıyordum.
Nihayet bir ö> küm Story dergisin-
de basıldı. Ardından bir tane daha.
Her zamankinden fazla içmeye
başlamıştım, sonralan yazmayı
kesip sadece içtim..."
"Eğer yazacaksan, yazacak bir
şeylerin obnalı... Tannlar iyiydi.
Ben hep sokaklardaydım" dıyen
Charles Bukovvski'nın yalnızca
içerek geçırdıği on yıllık zaman
dilımi. bir iç kanama sonucu so-
na erdi. Ancak alkolden hiçbir
zaman vazgeçmeyen ve yapıtla-
nnda hep o "sokaktaki" yaşantı-
yı \e alkolün yanı sıra uvuşturu-
cu ve cmMillik deneyımlcnni ıık-
taran Bukovvski. 1971 yılında ilk
romanı "Postane"nin yayımlan-
masının ardından tümüyle ya-
zarlıkıan para kazannıaya baş-
ladı.
Bu ilk roman. Bukovvski'nin
deyişıyle. "20 şişe viski, 210 şişe
bira *e 80 puro tüketerek 20 gece-
de" yazılmıştı. Alkol almadan y a-
zamadığını belirten ünlü yazar.
"Ben eğlenmedikçe kimseyi eğlen-
diremem"demıştı.
"Amerikanrii>ası" klışesmı ya-
pıtlanyla "Amerikan kabusu"na
dönüş'türen ve içinde yaşadığı
toplumdaki sınıfsal farklan açık-
lıkla ortaya koyan Bukovvski,
Türkiye'deki ününü büyük ölçü-
de borçlu olduğu film "Bar Kele-
beği"nde. bir başka 'Amerikan
kabusu', Hollyvvood'u anlattı
Başlıca rollerini Miekey Rourke
ile Faye Dunaway'm paylaştığı
bu film. ıkı alkolik düşkünun
öyküsünü konu alıyordı. Bu-
kovvskrnıi) M.'M<ırvı>Mimı y.ı/dığı
film. y.iAirın 24 ya^Lırınd.ıyken
Ki5ind.u1 gL\cn bırkaç gecelık
niıiccr.ıdan eMiılcııerek y.ızılnıış.
1956 yılında zengııı bır \a\ıncı
olan Barbara Fne'Lı cvleıvn. an-
cak bır y I sonra hosanan Bu-
kovvskı. 1976 yılında sağlık ürün-
len saUın bir dükkan işleten vc
kendısmc sureklı vıtamın kürü
uvgııUyaıı Linda Lee Beighle'lc
evlendı.
Bukovvski'nın son bırlıktelığı
ise tek çoeuğu Marina Stone'un
annesı Franceve Smith'leydi. Bu-
kovvski'nın ölüm ha.bennı basına
açıklayan Smıth. "İnsanları se*-
mezdi. Yalnızdı. bir bakıma. Ama
kocaman bir yüreği ve dünyanın
en büyük beynine sahipri; geri ka-
lan her şeyi ise avakta durmava
çalışıvordu o kadar" dedi
Charles Bukovvski'nin "Kasa-
banın En Güzel Kızı", "Büyük
Zen Düğünü", "HoUywood" ve
"Postane" adlı yapıtlan Türkçe-
dedeyayımlandı