22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyel70. Y1LSAYI24882 S A N A T K U L T Ü R M A G A Z I N T E L E V I Z Y O N 1MART1994SAU Eğitim, propaganda ve idari yapının 1994'te güçlendirilmesi hedefleniyor Çevre Bakanlığı, çevrecilikiçin atakta• Rıza Akçalı, Bakanla- n Kurulu'nun önümüz- deki günlerde katalitik konvertörlü araçlardan abnacak taşıt alım vergi- sini yan yanya indirece- ğini de söyledi. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bûrosu)- Çevre Bakanlığı'nca hazırlanan yeni yasa tasansıyia, başka bakanhklara dağılan yetkilerin toplanması hedef- leniyor. Çevre Bakanı Rıza Akçalı, bu yıl eğitim, propaganda ve idari yapının güçlendirilmesine ağırlık verecekle- rine dikkat çekerken çevre olayını gelecek kuşaklara sağlıklı bir şekilde aktaracak yapıyı kurma amaanda olduklannı belirtiyor. Bakanlar Ku- rulu'na sevk aşamasında olan Çevre Kanunu ile Teşkilat Kanunu tasan- lan. yetkilerin Çe\re Bakanlığı'nda toplanması amacıyla haarlandı. Havza bazında Çevre Bakanlığı. bölge müdiir- lükleri modeli gibi havza bazında örgütlenmeyi hedefliyor. Rıza Ak- çalı. havza bazında tek yetkili ve so- rumlu bir otoritenin oluşturul- masıyla birlikte koordinasyon bo- zukluğuna son verileceğini belirti- yor. Ozellikle su havzalan için düşü- nülen 'havza yönetimi'nin yasal çer- çevesine oturması için hazırlanacak olan yasa teklifı de bakanlığın teşki- lat kınunu ile birlikte Bakanlar Ku- rulu'na sunulacak. Bakanlık. 1-3 mart tarihlen arası- nda geniş katılımlı bir çevre şurası düzenleyecek. Akçalı, şurada Türki- ye'deki çevre politikalannın daha geniş bir platformda tartışılmasını sağlayacaklanru belirtiyor. Geçen yılın aralık ayında Bursa'- da otomotiv sanayii ile imzalanan ve 2000 yılında bütün araçlann katali- tik konvertörlü olmasını öngören protokol benzeri diğer sanayi kuru- luşlannın da çevreye uyumlu hale gelmesi için program yapılması ve protokol imzalanması da Çevre Ba- kanlığı'nın 1994 hedefleri içinde yer alıyor. Rıza Akçalı. Bakanlar Ku- rulu'nun önümüzdeki günlerde ka- talitik konvertörlü araçlardan alına- cak taşıt alım vergisini y an yanya in- direceğini de söyledi. Uluslararası Sulak Alanlar Top- lantısf nın da 30 mayıs - 5 haziran ta- rihleri arasında yapılacağı açıklanı- rken. Çevre Bakanlığı'nın bu yılki hedeflen arasında. çevre haklan be- yannamesi hazırlanması. çevre kir- İiliğini önleme fonunun kredi veren bir yapıya sahip olan çevre bankası- na dönüştüriilmesi, Türk cumhuri- yetleri çevre zirvesinin düzenlenmesi >er alıyor. Bunun yanı sıra hayvan- lan koruma kanunu tasansının da tamamlanmak üzere olduğu belirti- liyor. Hormon tedavisi yaşamı uzatıyor SAMSUN (AA) - Kadınlar- da, hormon destek tedavisi uy- gulamasıyla ortalama yaşam süresinin arttınlmasmın yanı sıra daha sağlıklı bir menopoz döneminin geçirilebileceği bildi- rildi. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi İCadın Hastah- klan ve Doğum anabilim dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Arif Kökçü, yaptığı açıklamada me- nopozun olumsuz etkilerinin kadının kaden olmadığını ifade ederek. "Hormon destek tedavisi ile bu şikayetler ortadan kaldın- labileceği gibi ortalama yaşam süresi de artar" dedi. Orta yaş gnıbu kadınlarda günlük kalsiyum ihtiyacının arttığınj. bu dönemde ateş bas- ması, terleme ve sinirlilik gibi şi- kayetlerin çoğaldığına dikkat çeken Doç. Dr. Kökçü. şunlan söyledi: "Kalsiyum noksanlığı nede- niyle kadınlarda kireçlenıne, er- keklere oranla daha erken yaş- larda başlar. Ayrıca menopoz öncesi dönemde başlayıp artarak devam eden kemik erimesi, yaşlılığa bağlı kırıklar ve omurga bozukluğu gibi şikayetleri orta- dan kaldırmak için mutlaka ilave kalsiyumun yanı sıra östrojen >e progestoren hormonları ile des- tek tedavisi uygulamak gerekir." Doç. Dr. Kökçü. hormon destek tedavisinin yaşlıhğa bağlı yapısal bozukluklan önleyerek cinsel yaşamın kalitesini de yük- selttiğini kaydederek. "Kalsi- yum ile birlikte uygulanan östro- jen destek tedavisi ortalama ya- şam süresini arttırmakla kalmaz. Orta yaş gnıbundaki kadınlar- daki cilt ve seksüel organlardaki yapısal bozukluklan önleyerek estetik ve seksüel göriinüme olumlu etki yapar" diye konuş- tu. Doç. Dr. Kökçü, hormon te- davisinin. kadınlarda menopoz sonrası sık görülen koroner has- talıklannı da önlediğini sözlen- ne ekledi. McDonaJd'sdüşük yağ oranlımönülersunuyor MI-DICALTRIBUM: Son günlerde dergilerdeki rek- lam sayfalarma göz atanlar, Pfı- zer'in satışa sunduğu yeni bir tan- siyon ilaanın, Abbott laboratu- varlanrun yeni ürettiği antibiyoti- ğin, bir de McDonald's'ın tavuk salatasının ilanlannı görecekler- dir. McDonald's bugüne dek rrül- yarlarca kişiye hizmet vermiş ol- makla birlikte, tıp dergisinde yayı- Doğum kontrolünde yeni yöntem FRANKFURT (AA) - Tıp uz- manlan, yan tesiri olmayan do- ğum kontrol yöntemı rüyasını gerçekleştirmeye bir adım daha yaklaşülar. Almanya'* yayımlanan Bunte dergisi, Hollanda ve İsviçre"de denenen ve başanlı olan yeni bir yöntemin, yan etkilerinin görül- mediğini belirtirken bu yöntemin erkekler üzennde de uygulanması için çalışmalar yapıldığını yazdı. Dergi, "ovabtock" adlı yöntem ile kadının yumurtahklanndan rahi- me uzanan tüplere sıvı "siloxan" maddesi şınnga edildiğini ve silo- xan"m 5 dakika içinde donarak yumurtanın rahime geçmesini ön- lediğini kaydetti. Tüpler bağlanarak gerçekleş- tirilen kısırlaştırma işleminin, tüp- lerin zamanla yapışması yüzün- den ömür boyu kısırhğa yol açtığı- na dikkat çekilirken yeni yöntem- le kadının ilerde çocuk sahibi ol- masının mümkün kılındığına işa- ret edildi ve "ovaMock" yöntemin- de ameliyata da gerek olmadığı kavdedildi. mlanan reklamında bu kişilere müşteri demek yerine hasta sözcü- ğünü kullanmayı yeğlemiş. Doktorlara karşı iki yıldır sürdürülen kampanya süreci için- de fast-food sanayiinin bu önde gelen kuruluşu şimdi de az >ağlı besinlerden oluşan mönülennı halka tanıtmaya çalışıyor. Uzun süredir yağb besinler pazarlaması- ndan ötürü sağlık uzmanlan ta- rafından eleştirilere hedef olan McDonald's fırmasının, tüketici- leri daha özenli beslenmeye özen- dirmeyi amaçlayan son girişimleri birçok kişi tarafından övgüyle karşılandı. Hekimlerin ilaç verme yerine yaşam biçemine özenle eğildiklen günümüzde bu tür bir yaklaşımın son derece olumlu olduğu beürtilı- yor. McDonald's fırmasının en göz- de yemeği sayılan 'Big VÎac'ı kızarmış patates ve kola tamamlı- yor Böylesi bir yemek, 1500 kalo- ri, 48 gr. yağ (günlük gereksinımın % 74'ü), 14 gr. doymuş yağ (gün- lük gereksinimin % 70'i) içeriyor. Kısacası. 'Big Mac'in albenısine kapılanlar dengeli beslenme sınınnı aşüklannı bır an için unu- tuveriyorlar. McDonald's reklamının ana başlığı şöyle: "Ne denli yağsız ol- duğunu görünce, adının semiz oi- masına anlam veremeyeceksiniz. Yani satışa sunulan semiz tavuk sa- latası" hafıf sırke sosuyla birlikte yendiğinde yalnızca 6 gr. yağ içeri- yor. Aynca kalori. >ağ, kolesterol ve sodyum oranlannın belirtildığı yemek listesi de beslenmelerine özen gösteren tüketiciye seçimin- de kolayhk sağlıyor. Dahası rek- lamda satışa sunulan yemekler- den ömekler ve beslenme ile ilgili daha fazla bilgi isteyenlerin baş- vuracaklan telefon numaralan bulunuyor. Tüm bunlara karşın beslenme uzmanlan. bireyleri McDonald's da bir akşam yemeği yemeden önce iyice düşünmeleri konusunda uyanyor. "Unum vavgramla!"Gaziantep'in Bakırcılar Çarşısı, upuzun bir geçmi- şin izlerini taşıyor. Kimi yerlerinde çağa ayak uydu- ran dükkanlarda. günün modasına uygun mallar satılıyor. Kimi yerlerinde ise. geçmişin izlerini taptaze yaşar- ken buluyor insan. Çarşının orta \ erindeki bu kepen- gi yan inik uncu dükkanı da zamana meydan okur gibi. Ak sakallı satıcı dede, hala geçmişteki alışkanlı- klannı sürdürüyor: "un. gramla satılır!" Tatlılanyla. börekleriyle ünlü Gaziantep'te, unun gramla satı- lmasını olağan karşılayanlar yok değil. Onlara göre "tatlının. böreğin hası. unu ölçekli olanından yapılır. " Kimine göre ise gramla satılan un. yükselen fi- yatlar karşısında düşen alım aücünün acı bir göster- gesi. Yan kapanık kepenk ise. sanki bizlere "artık geçmışe gömülmeye az kaldı. Tam olarak kapanma- dan. gelın alabildiğinizce un alm. Gramla!.." der gibi. (Fotoğraf: HAYRİ ASLAN) ELITE Senvice JAMESOBERG "İmparatorluğun tavan arası" olarak anılan British Museum, aralannda çok değerli şeylerin yanı sıra bir yığm ıvır zıvınn da bulunduğu geniş bir koleksi- yona sahip. Eskiden koleksiyoncular genellikle. edındikleri hazinelenn kaynağı ile pek yakından ilgilenmezlerdi. Birçok ulus, sahip olduğu hazinelere yeniden kavuş- mak için yıllarca çabalayıp durdu. An- cak bu çabalan çoğunlukla boşa gjtti. Geçenlerde, müze yetkilileri. sözün tam anlamıyla "dünya-dışı" bir önenyle yüz yüze geldı. Müzeye bellı bir bedel karşılığında aydan getirilmiş bir taş satı- lmak isteniyordu. Aya yapılan araştı- nma gezileri sonucunda, yeryüzüne yak- laşık 400 kilo ağırbğında taş ve moloz taşındı. Bunlann bir bölümü bilimsel araştırma, sergi ve benzeri amaçlarla farkh kurumlara dağıtıldı. Tüm malze- me. Amerikan hükümetince fınanse Aydangelentaş edilen geziler sonucu elde edildiğinden, bunlara başkasının sahip çıkması ya- sadışı sayılmaktadır. Ancak, o gün bu- gündür aydan gelen malzemeler, el altı- ndan gizlice satılmakta. British Muse- um olayında da Amerikan hükümeti- nin. Pakistan Cumhurbaşkanı Zülfikar Ali Butto'ya armağan ettiği Apollo taşlı plaket söz konusu. 1972 yılında gerçek- leştirilen askeri darbe sırasında baş- kanlık sarayından kaçan Butto Ailesi. plaketı de yanlanna ali\or. British Mu- seum yetkibsi, aydan getirilenleri satan kişiye, ay taşınm "tkari bir değeri ol- madığmı", zira ellerinde NASA tarafı- ndan armağan edilen bir başka ay taşı olduğunu belirtiyor. Benzer bir ay taşlı plaket de 1979 yılında Somoza'nın taht- tan atılması sırasında Nikaragua'da ça- lınmış. Yıllar sonra, birçok Amerikah mete- or tüccanna. plaketin kimliği bilinme- yen yeni sahipleri adına öneriler yağmış. Yürürlüktekı federal yasalar- dan ötürü bu tüccarlardan hiçbirı öne- rilere kulak asmamış. Araştırmalar so- nucunda, aya ayak basan 12 astrono- tun elinde ay taşı olabileceği sanılıyor. Bu yaygın görüş. şimdiden olumsuz • olaylara yol açıyor. "People" dergisinde birkaç yıl önce >a\ımlanan bir habere göre, Buzz Aklrin'ın yeni eşinın yüzü- ğünde pırlantanın yanı sıra bir parça da ay taşı bulunuyor. Haberi ciddiye alan federal ajanlar. yüzüğü inceledıkten sonra habenn asılsız olduğuna karar veriyor. Bunun dışında somut bir kanıt olmadığı gibi elle tutulur başka hıçbir söylenti deyok. Kuşkusuz Apollo örnekleri ortadan yok oİdu. Bir ay taşı ömeği Ortadoğu- da bir yerbiljmciye gönderildiğı sırada Nevv York Havaalanfnda çalındı. Bır başka a> tozu kaynağı da ast- ronotlann kirlı giysilen. Apollo gezileri- nı tamamla\an astronotlann gi>sileri her gezi sonrasında inceienmek üzere yapımalanna gen gönderilmış. Gızli kaynaklara göre. ışçiler yapışkan bant- larla giysılerin üzerindekı tozu sıvırma- ya çalışmış. Bu tozlu bantlardan birinin satış ilanı. 1992 \ ılında bir gazetede gö- rülmüş. Steve Goodman adlı biri. uzav gıysileri üreten bir fabnkada çalışan ba- basının evraklan arasında bulduğu a> tozlu yapışkan bandı satışa sunmayı düşünmüş. Olaya el ko\an NASA. Go- odman ve avukatıyla yaptığı görüşme- ler sonucunda, ay tozu örneğınin harca- nan çabaya değmeyeceğıni anlıyor. Açık arttırma ile ay tozu satışlan da gerçek ay taşınm pıyasa değerini sapta- vacak denli uzun ömürlü olamadı. An- cak Robert Haag adlı bır satıcı. >asal sa- hıbı olduğu a\ taşının kıratına 20.000 dolar değer bıçhor Uzavda gezinen cı- simler arada bir ay taşlannı parçalı\or \e bu parçalann kimi yeryüzüne av taşı olarak düşü\or. Haag'm aldığı taş da aynı biçimde Avustralya">a düşmüş. Haag'ın taşı boyutundaki taşlar yer- yüzüne ancak vılda bir ikı kez düşüyor. Bunlar da çoğunlukla ok>anus >a da ormanlann dennliklerine dalıyor. Yeryüzündeki her şe>. birkaç yüzyıl içinde toza dönüşüşor. Bu süre içindekı görünümü. sıradan birkayadan farksız. Bu vüzden bir a> taşı buîma şansı vok denecek denli az. Dünyanın başka yer- lcnnde henüz el atılmamış ve \asal saüşı yapılabilecek aydan gelmiş maddelen banndıran kaynaklar bulunuyor. Rus- lar. ^0'li yıllann başında a\a gönderdik- len robotlardan sıyırdıklan toz ve küçük taş örneklerinı Moskova'daki Vernadskiy Enstıtüsü'nde sergiliyor. Son günlerde ulkede yaşanan ekono- mik kriz nedeniyle enstitü iflasın eşiğin- de. Aydan gelen maddeler karşılığında dolar elde etme şansı, ülke ıçın tam an- lamıyla bir nimet sayıhyor. Denizebulaşık suyudökene 65 milyonliraceza ANTALYA (AA) - Türk tu- rizminin geleceği için büyük önem taşıyan yatçılığın. yoğun bürokratik işlemler ve ağır para cezalan yüzünden gelişemediği bildirildi. Konu ile ilgili bilgi veren Setur Manna Müdürü Hasan Kaç- maz, dünyanın en büyük yatçılık organizasyonu sayılan Düsseldorf Yat Fuan'nda. Tür- kiye'deki yat turizminin "bürok- rasi ve para cezalarımn yüksekli- ği" konularında eleştirildiğini söyledi. Vuara, lürkiye'den valnızca Setur Marinanın katıldığını an- latan Kaçmaz, "Dünvadan 450 bine vakın yatçııun katıldığı bu fuara. ülkemizin ilgisiz kabnası- na anlam veremivorum" dedı. Düsseldorf Yat Fuan'nda. dümanın önde gelen yatçılık kuruluşlannın vetkilileri ile gö- rüşme fırsatı bulduğunu kayde- den Kaçmaz. şöyle devam ettı: "Kendilerine fürki\e'deki jat limanlarını ve yatçılık alamndaki gelişmeleri anlattığım bu yetkili- ler, bana ülkemizdeki olumsuz- lukları sıraladılar. Bunlann başı- nda. >atçılarm karşılaştıkları bii- Tokratik engeller geli>ordu. An- talya'da demir atan bir yatçı. >urtdışından kendisine gönderi- len bir paketi. işlemlerin fazla ol- nıası nedeni> le üç günde alabili- yor. bu vüzden, birçok yatçı, An- talva'da oisa bile posta adresi olarak Rodos \ at Limanı'nı kul- lanıyor." 'Yat sahibi karadayken, eşi yatla gezemiyor' Türkiye'dekı marina sayısının artmasmın, bürokratik engeller yüzünden. yabancı yatçılann sayısının artmasını sağlayama- yacağını öne süren Hasan Kaç- maz. "Yat sahibi karada iken, eşi dümene gecip denize açılamıyor. Çünkü, Türkiye'de yasalar böy- le. Yat sahibinin de mutlaka tek- nede olması gerekiyor. Bu tür uy- gulamalar. yabancı yatçılar ta- rafından garip karşılanıyor" dedı. Dünya yatçılannın. yelken sporlanna en elverişli kıyılar olarak Ege kıyılan ile Karayib- ler'i kabul ettiklerinı belirten Kaçmaz. "Yabancı yatçılar bü- vük birhe>esle bizim kıyılarımıza geunek isterken biz de bürokra- tik işlemlerde inadımızı sürdü- riiyoruz" dıye konuştu. Kaçmaz, Türkiye'deki ağır para cezalannın da yabancı yatçılar üzerinde caydıncı etki yaptığına dikkati çekerek şun- lan söyledi: "Denizlerimizin temiz kal- masını hepimiz istiyoruz. Ancak, yatındaki bulaşık suyunu denize döktüğü için 65 milyon lira ceza kesilen bir y atçı da bir daha ülke- mize gelmek istemez. Düsseldorf Yat Kuarı'na katılan yabancı yatçılar, çeşitli ülkeler hakkın- daki izlenimlerini birbirlerine an- latırken Türkiye'yi en çok ağır para cezalan >e bürokratik en- geller nedeniyle hatırladüar." Yatçılann. maceraperest yapıda olduklannı ve en tehlike- İı sularda korkusuzca dolaştı- klannı kavdeden Kaçmaz. "De- nizde sürekli tehlike içinde olan yatçılar köpekbalıklarını ve terö- rü umursamazlar. Ama bürok- ratik işlemler onları canından bezdirir. Bürokrasinin olduğu yerden yatçılar kaçarlar. On- ların yapısı böyledir" dıye ko- nuştu. Kiloluinsanlann enbüyükdüşmanı yinekendileri! GÜRHAN L'ÇKAN STOCKHOLM - Fazla kilo- nuz%arvebazen bıröğün\emeve- rek yükünüzü azatma\a mı çalışı- yorsunuz? Hemen \azgeçm! No- bel Tıp Ödülü'nü vermesı>le ünlü Karolınska Enstıtusünde yapılan geniş kapsamlı bir araştırma. kılo \ermek için bu \ontemi seçmenin tam tersi etkide bulunduğunu gös- ten\or. Bır öğün atlamış olmanın \erdigi iç rahatlığıv la günün kalan kısmında, almadığınız kalonleri fazlasıyla alıvorsunuz. Araştırma. fazla kilolu bır kışınin tıpik bir gü- nünü şöyle tanımlıyor: "L>duruk kah\altı. hafif öğle >emeği, ıvır zı>ır >iyerek gecirilen öğleden sonra, akşam yemeği hazı- rlanırken atiştırılan sandviç, sosis \s. boşalan tabağın en az bir kez daha doldunılduğu akşam >emcği \e TY karşısında çerez >eme, içki içme. Kadınlarda genellikle tatlı, şeker >eme. içki içmenin yerini alı- yor." Karolınska'da. bın bılgısayar verilerine dayalı olarak yapılan. iki ayn projenin birleştirilmesiyle özetlenen sonuçlar, fazla kilolu ki- şilerin; kalori alışlannı azımsadı- klannı. \erme çabalannı da abarttıklannı ortaya ko\uvor. Ankette. enerji alış mikıan sorul- duğunda fazla kilolu kişiler. gerçe- ğın ancak "l 50'sini kabul ediyor- lar. Oysa kilo verme için yaptıklan şeylerin miktannı olduğundan % 30 daha fazla göstermekten de gen kalmıyorlar. Karolinska Enstitüsü'nden Prof. Stephan Rössner, kışinin be- deninın ısteğinı farkh değerlendir- diği görüşünde: "Sabahları bedenimiz kolhidrat gereksinmesi du\ar; öğleden sonra ise >ağ. Bu nedenle kann doyur- mayı sonraya bıraktıkça, bedenin yağ biriktirmesine hizrnet ediy onız. Gerçekten de fazla kiloluların bü- yük çoğunluğu, kontrolu akşamları \itiri\orlar. Daha akşam vemeğini beklerken dört adet pe> nirli ekmek yemek bunun tipik örneği." Karolınska Enstıtüsü şımdı de. kilosu normal \e fazla olan ikı grup üzennde neden farkh zaman- larda gıda alma gereksınmesi duy- duğumuzu açıkla\abilecek bir araştırma yapmakta. Diş macunu değil, fırçanızı iyiseçin İZMİR (L'BA) - Ege Üni\ersi- tesı Diş Hekımlığı Fakültesi öğ- retım ü\esi Prof. Dr. Evren Evre- nesoğlu, diş sağlığı ıçın diş macu- nunun değil. diş fırçasının daha önemlı olduğunu sö> ledı. Evrenesoğlu. diş temizliği için diş fırçasına daha fazla dikkat edilmesi gerektiğinı belirterek. "Macun sadece dişler fırçalanı- rken acı du\ ulmamasını sağlar, \oksa dişleri sabunla bile fırçala- > abilir, diş macunu ile elde ettiği- niz verimi \akala\abilirsiniz" dedi. Bu konuyla ilgili olarak görüş- lerinı açıklarken fırça seçiminde de çok dıkkatlı olunması gerekti- ğıni belirten Evrenesoğlu, ağız sağlığının bozulmasmın nedenle- nnı. düzenli diş fırçaiamama. hıç fırçalamama ve yanhş fırçalama olaraksıraladı E\renesoğlu,"Şu anda ülkemizde > üzde 80 oranında ağız rahatsızlığı çeken vatan- daşımız var. Rahatsı/lıklar: diş il- rihaplanması. ağız kokusu. diş ka- naması bclirtileri> le anlaşılabilir. Ancak iyi \e düzenli diş fırçalama ile bu hastalıklar görülmez. FH rçalamanın en ideali de günde 3 defa ve 3-5 dakika arasında yapı- lanıdır" dedı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear