Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 1MART1994SALI
16 DUNYADAN
Makedonya sorunuçıkmazda
Makedonya, ambargoyu
delmeye çalışıyor
Yunanistan'ın Makedonya'ya ambargo
uygulama karan almaşından sonra,
Türkiye, Bulgaristan, İtalya ve Arnavutluk;
Makedonya'ya kara ve demiryolu trafığini
açan bir antlaşma imzaladı.
Yunanistan, ambargoyu
uygulamakta kararlı
Ambargo uygulamasındaki gerçek neden,
Makedonya'nın ismi. Makedonya'nın bir
'Yunan' adı olduğunu iddia eden
Yunanistan, bu adın değiştirmesini isterken
tarihi gerçekleri gözardı ediyor.
Y
unanistan'ın Üsküp'e uyguladığı eko-
nomik ambargo karanndan sonra 18
şubat cuma gûnü Türkiye. Bulgaris-
tan, Arnavutluk, İtalya ve Makedonya ara-
lannda bir "anlaşma taslağı" imzalayarak,
ülkeleri arasında kara ve demiryollan açmayı
kararlaştırdılar; Sofya'da kurulan bir merkez
de projenin uygulanmasını kolaylaştıracak.
Arnavutluk Cumhurbaşkanı Sali Berisha,
Makedonya'ya gjden ya da oradan gelen tüm
mallann kendi ülkesinden kolaylıkla geçece-
ğini söyledi.
Avrupa Birliği'nin tüm çağnlanna rağrnen
Avrupa İşleri Bakanı Theodoros Panglos. Üs-
küp, Yunanistan'ın isteklerine boyun eğince-
ye kadar ambargonun devam edeceğini açı-
kladı. AB'nin uyguladığı baskı hakkında T.
Panglos, "Ne yapabilirier? Boğacaklar mı
beni? Başka bir ülkenin kurnaz davranışlan yü-
zünden zarar gören her ülkenin böyle bir karar
alma yetkisi vardır" dedi. Belçika ve Almanya
diplomasi şefleri WiDy Claes ve Klaus Kinkel.
böyle bir tutumun AB dayanışmasını sarstı-
ğıru söylediler ve Yunanistan'ın bir hafta için-
de daha uygun bir çare bulmasını istediler.
Aynca Kinkel, Claes ve Yunanistan'ın Dı-
şişleri Bakanı Papulias'ın kaüldığı "Avrupa
troikasT'run toplantısında, bu ambargonun
Maastricht Anlaşması'nın 113. maddesine
aykın olduğu saptandı. Brüksel Komisyonu.
karann yasallığını geçen cuma ıncelemeye
aldı.
Panglos ise ülkesinin aldığı bu karann hem
Avrupa Sözleşmesi hem de uluslararası huku-
ka uygun olduğunu savundu.
Sonunda, Dışişleri Bakanı C. Papulias, Rus
meslektaşı Andrei Kozirev'in Üsküp ile Ati-
na'nın arasıru düzeltmek için yardım önerisi-
ne sıcak baktı. Son günlerde Rusya. Yunanis-
tan'dan tepki almasına karşın Makedonya ile
ilişkilerini geliştirdi. . . . .
LeMonde
Y
unan hükümetinin akılcılık algılayışı-
nda bir terslik var. Balkanlar'daki bir
kargaşadan korktuğunu söylüyor.
Sonra da, kuzeydeki küçük komşusu Make-
donya'ya ticari ambargo uyguluyor ve Bal-
kanlar'daki kargaşanın yayılması tehlikesine
katkıda bulunuyor.
Makedonya, eski Yugoslavya'dan kopu-
şundan beri, yeni bir ekonomi inşa etmeye ve
Slav çoğunlukla Müslüman azınlık arasında-
ki huzuru korumaya çalıştı. Bunda bir ölçüye
kadar da başanlı oldu. Ancak, dış dünyayla
ilişkilerindeki en önemli bağ olan, Yunanis-
tan'ın Selanik limanının geçtiğimiz ay içinde
kendilerine kapaulması onlan oldukça kötü
yönde etkileyebilir.Yunanistan hükümetinin
tarihsel kavrayışı da bir tuhaf. Sorun, hiç de
iddia ettiği gibi, nüfusu Yunanistan'ın beşte
biri olan ve ekonomik açıdan çok daha geri
olan Makedonya'nın, Yunanistan'ın Make-
donya'sını kapmasından duyduğu korku de-
ğU Bu sorun, sınırlar konusunda garantiler
veren bir anlaşmayla giderilebilir, ki Make-
donyalılar buna hazır olduklannı söylüyor.
Yunanistan'ın asıl isteği, Makedonya'nın
kendine Makedonya demekten vazgeçmesi,
çünkü bu bir "Yunan" adı. Ashnda Make-
donyahlar, ayru adı bölüşebilir. Üzerinde ya-
şadıklan topraklar, eskiden Kral Filip'in Ma-
kedonya'anın bir parçaaydı.
İşin ironik yanı, Yunanistan'ın Avrupa Bir-
liği (AB) dönem başkanlığını, bu yılın orta-
lanna kadar elinde tutuyor olması. Yunanis-
tan'ın Avrupa Birliği'ndeki ortaklan, olan bi-
tenden rahatsızhk duyuyor. Yunanistanın
Makedonya'ya uyguladığı ambargoya, AB'-
nin ticaret yasalannı çiğnemediği sürece karşı
çıkamazlar. Yunanistan'ı Birlik'ten atmalan
da söz konusu olamaz. Ancak Yunanis-
tan'a duyulan kızgınlık kendini başka şekiller-
de gösterebilir. The New York Tımes
Kilise soygunlan arttı
İngiltere 'de kiliselerde meydanagelen hırsızlık
olaylarmın artması, yetkililerihareketegeçirdi.
I
ngiltere'de kiliselerde meydana ge-
len hırsızlık olaylannı önlemek
amacıyla din adamlan için güvenlik
seminerlen düzenleniyor.
Kiliselere ait milyarlar değerindeki si-
gortasız alün ve gümüş antika süs eşyası
çahnarak yurtdışı ve yurtiçinde satışa çı-
kanhyor. Yapılan araştırmalar sonucun-
da her ay kiliselere ait en az 25 parça de-
ğerli eşyanın satışa çıkarıldığı saptandı.
Yetkililer gerçekte durumun belirtilen-
den daha kötü olduğunu söylüyor. Bu-
nun nedeni de kiliselerden kaybolan
çoğu sanat eserinin haber verilmemesi.
Kilise eşyalannı sigortalayan bir şirket,
polis ve itfaiye teşkilatlannın işbirliğiyle
düzenlenen seminerlerin rahiplere hırsı-
Zİarla başa çıkmada yardımcı olması
bekleniyor.
Sigorta şirketi görevlileri din adam-
lannın çoğunun Tann'ya olan inanç-
lannın kendilerini soyulmaktan koruva-
cağına inandığını belirtiyor. Seminer-
lerin amacı din adamlannı Tann'ya
inanmanın yanısıra kapıya kilit takmak
gibi pratik işlerin de soyguna karşı alı-
nması gereken önlemler arasında yer
aldığma ikna etmek.
Kiliselerdeki hırsızlık olaylannın artışı
80'li yıllann sonlannda ortaya çıkan eko-
nomik durgunlukla örtüşüyor. Müze \e
sanat galerilerinde alınan güvenlik ön-
lemlerindeki artışın da hırsızlann gece
gündüz açık bulunan kiliselere yönelme-
sinde önemli bir rol oynadığı gözardı edi-
lemeyecek bir gerçek.
TheTimes
Edward Gorman Kilise yağmacılan genellikle değerli tablolar, şamdan, kürsü ve kadehleri yanlannda götûrmeyi tercih ediyor.
Devrim ve ilkelerini sonsuza kadar koruyacağız.
İZMİR DEVLET OPERA VE BALESİ
Sanatçı-Teknik ve İdari Personeli
tLAN
T.C.
StNOPASLİYEHUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo:1993 187
Davacı Sinop Onnan Işletme Müdürlüğü vekili Av. Nalan As-
lan tarafmdan davalı Mustaia Aslan aleyhine açılmış bulunan tapu
iptali ve tescil davasının mahkememizde yapılan yargılaması srasın-
da:
Davaa vekili, Sinop ili Merkez Çiftlik Köyü Pınarbaşı mevkili 379
parsel sayüı taşınmazın tapu kaydının ıptal edikrek davaa idare adı-
na tapuya tescıline karar verilmesini tatep etmiş olmakla;
dava konusu taşınmazın tapu maliklerinden olan ve davaya dahil
edilen Mustafa Aslan mirasçılan Oğuz Aslan, İbrahim Aslan, Yavuz
Aslan, Sabriye Aslan, Hatice Halide Aslan, Gülen Aslan'a tebligat
yapılamadığından ve zabıtaca tebligata yarar açık adresleri tespit edi-
lememiş olduğundan:
Ölü tapu maliki Mustafa Aslan mirasalan olan ve davaya dahil
edilen Oğuz Aslan, İbrahim Aslan, Yavuz Aslan, Sabriye Aslan, Ha-
tice Halide Aslan, Gülen Aslan'ın mahkememizde yapüacak olan
12.4.1994 günü saat 09,45'teki duruşmaya bizzat gelmeleri. veya ken-
dilerini bir vekille temsil ettirmeleri, ıbraz etmek istedikleri belgeleri
mahkememize göndermeleri veya getirmeleri, duruşmaya gelmedik-
leri veya kendilerini bir vekılle temsil ettirmediklen takdırde
HUMK'un 509 ve 510. maddeleri uyannca yokluklannda yargüama
yapılacağı ve karar verileceği hususu davetiye yerine kaim olmak üze-
re ilanen tebliğ olunur.
Basın: 46186
İLAN
T.C.
YEŞİLOVA ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
1993/15esas
Davacı Hidayet Güç tarafmdan davalüar Fatma Selçuk, Suna
Saka, Raziye Humbaracı, Sarife Polat ve Hüseyin Selçuk aleyhlerine
mahkememize açılan 10.932.000.- TL tazminat davasının mahkeme-
mizde yapılan açık yargılamasında verilen ara karar gereğince:
Dava ile ilgili olarak yukanda isimleri >azılı davalılann bilinen ad-
reslerine dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilememiş. zabıta ile
yapılan arastırmada da açık adresleri tespit edilemediğinden dava di-
lekçesinin ilanen tebliğine karar verilmiş olup, davalılann duruşma
günü olan 12.4.1994 günü saat 09.00'da duruşma salonunda hazır
bulunmalan veya kendilerini bir vekille temsil ettirmeleri, aksi takdir-
de yokluklannda yargılamanın yapılarak karar verileceği dava dilek-
çesi ve duruşma günü yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur.
8.2.1994
Basın: 46182
HEYKELTIRAŞLAR
DERNEĞİ'NDEN
ÇAĞRI
Kültür Bakanhğımız, Ankara'da yaptıracağı Laiklik
Anm'nın tasanmıyla, uygulama sürecinde sanatsal açıdan
denetlenmesi görevini derneğimize vermiştir.
Derneğimiz Genel Kurulu, bu onurlu görevi başta PSD
olmak üzere, tüm sanatçı derneklerimiz. kitle örgütlerimiz
ve "Laikliğin, ulusal bütünlüğümüz, bağımsızlığımız ve bi-
reysel düşünce - ifade ve inanç özgürlüklerimizin temel daya-
nağı olduğuna" inanan tüm insanlanrruzla paylaşma karan
alarak; projeyi uygulamada buna olanak verecek biçimde,
modüler yapıda tasarlamıştır.
Göreve katıhm, anıtta yer alan modüller üzerine isimle-
rin yazılması şeklinde uygulanacaktır.
Katılmak isteyenlerin ad ve soyadlannı aşağıdaki telefon
numaralanna -en geç-10 marta kadar bildirmelerini bekli-
yoruz.
Heykeltıraşlar Derneği
Ad yazdınlacak telefonlar:
1- Mimar Sinan Üniversitesi Heykel Bölümü: 0212 - 24403 95
2- Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü, Ankara: 0312 - 342 49 86
3- İstanbul Kültür Müdürlüğü: 0212 - 518 12 79
4- İzmir Resim-Heykel Müzesi Müdürlüğü: 0232 - 441 49 62
ILAN
T.C.
ŞARKIŞLA ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ
Sayı: 1993 307
Davaa: Memet Apaydın-Kayah Yokuş Mah. Set ken. Apaydın
Apt. No: 40 Şarkışla.
Davalı: Döndü Apaydın- 271 Spkak No: 5 Uğurevler-Kayseri.
Dava: Boşanma
Davacı tarafmdan davalı aleyhine açılmış bulunan "boşanma" da-
vasına konu dava dilekçesi ile duruşma gününü bıldırir daveti>e da-
valıya tüm aramalara rağmen tebliğ edilemediğinden duruşma günü
olan 8.3.1994 günü davalının duruşmada hazır bulunması veya ken-
disini bır vekille temsil ettirmesi aksi halde vargılama>a gıvabında
devam olunacağı davalıya Tebligat Kanunu'nun 28 ve müteakip
mad gereğince ilanen tebliğ olunur.
Basın: 46162
İLAN
T.C.
StNOPASLİYEHUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 1993,142
Davaa Sinop Orman İşletme Müdürlüğü vekili Av. Nalan As-
lan tarafından davalı Mahir Özcan aleyhine açılmış bulunan tapu
iptali ve tescil davasının mahkememizde yapılan yargılaması sırasın-
da:
Davacı vekili, Sinop ili Merkez Melekşah Köyü Cabbaroğlu mev-
kili 808 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek davacı
idare adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiş olmakla:
Dava konusu taşınmazın tapu maliklerinden olan ve davaya dahil
edilen Halime Özcan, Münire O2xan, Şengüj.Özcan, Güldane Özcan,
Rahmiye Ozcan, Kadriye Özcan, Gülşen Ozcan, Mümine Belet'in
adlanna tebligat yapılamadığından ve zabıtaca da tebligata yarar
açık adresleri tespit edilememiş olduğundan:
Ölü tapu maliki mirasçılan olan ve davaya dahil edilen, Halime
Özcan, Kadriye Özcan, Rahmiye özcan, Güldane Özcan. Şengül
Özcan, Münire Ozcan, Gülşen Özcan ve Mümine Belet'in mahkeme-
mizde yapılacak olan 12.4.1994 günü saat 09.10'daki duruşmaya biz-
zat gelmelen veya kendilerini bir vekille temsil ettirmeleri, ibraz et-
mek istedikleri belgeleriraahkememizegöndermeleri veya getirmele-
ri, duruşmaya gelmedikleri veya kendilerini bir vekille temsil ettirme-
diklen takdirde HUMK'un 509 ve 510. maddeleri uyannca yoklukla-
nnda yargılama yapılacağı ve karar verileceği hususu davetiye yerine
kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur.
Basın: 46184
İLAN
T.C.
ALİAĞA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
HÂKİMLİĞİ'NDEN DUYURULUR
Esas: 1993^730
Davaa Petkim Petrokimya Holding AŞ vekili tarafmdan davalı
Polimer Kimya Sanayii ve Ticaret AŞ aleyhine açılan Petkim ile da-
valı fırma arasında akdedilen 7.4.1992 tanhli sözleşme hükümlerinin
davah tarafmdan ihlali nedeniyle uğradıklan 400.000.000- TL şirket
zarannın tahsili davasınm mahkememizde yapılan ara karan gere-
ğince:
Mahkememizde açılan alacak davasında davah Polimer Kimya
Sanayii ve Ticaret AŞ'ye tebligat yapılmadığından ilanen tebligat ya-
pümasına karar verilmiş olup:
Karar gereğince davalının işbu dava dilekçesinin ılan edildiği tarih-
te 22.03.1994 günü saat 09.40'ta yapılacak duruşmaya gelmesi veya
kendisini bir vekille temsil ettirmesi, 1993,730 sayılı dosyada aksi tak-
tirde duruşmalara gıyabınızda devam olunacağı hususu ilan olunur.
21.02.1994
Basm:21195
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇİ
Sarı Zeybek
Şule Perinçek, Turan Dursun'a yaşamını anlattırıp yaz-
mış. "Turan Dursun Hayatını Anlatıyor" adlı yapıtta geçen,
Erbakan'ın arkadaşının, Turan Dursun'a nasıl rüşvet ver-
mek istediğini bir kez kısacayazmıştım. Bir açıklamayada
tepki gelmedi. Bir daha değinmeyi düşündüm. Şule Perin-
çek, Turan Dursun'a soruyor:
- Din adamlan çevresiyle ilişkiniz sürüyor mu?
- Diyanet'ten bazen bilirkişi olarak danışıyorlar. "Kendi
fikrinize göre değil, Islama göre yanıtlayın"diyorlar. Diya-
net'te müfettiş M.Y., "Türban konusunda yazsanıza, siz
yazarsanızgerçek yazarsınız"dedi. "Yazdıklanmıbeğeni-
yor musunuz" diye sordum. "Evet, şaşıracak bir şey yok"
oldu yanıtı.
On vaizi dinsizleştirdim. Ama hiçbiri söylemiyor. Çıkıp
vaaz verdiklerinde şaşırıyorum. Aklıma söyledikleri geli-
yor.
M.K. ile ilk karşılaşmamızda radyoda "Başlangıcından
Bugüne insanlık" programını yapıyordum. "Hoca", dedi,
"bu işte bir iş olduğunu biliyordum, ama şimdi hiç şüphem
kalmadı". İyi Arapça bilir, rahat rahat içkisinı içer, sinema-
sına tiyatrosuna gider. "Sayende özgürlüğüme kavuştum"
diyor.
Tekirdağ'da bir imam, hatim indiriyormuş. Parayı az ver-
mişler. Başlamış Arapça sövüp saymaya: "Topunuzun
da..." diye. Herkes de ne anlasın, "Amin" deyip duruyor-
muş.
Gene bir imama sormuştum. Sabahlan hangi sureyi
okursundiye. Anlamınısöyleyince, "Yapmayahu"diye çok
bozulmuştu "Bekareti bozulup bozulup düzelir" diye bir
sureydi.
(...) ilinin merkez vaizi, Diyanet Teşkilatı'nda müfettiş H.
A.'ya "Inancından hiç kaldı mı?" diye sorduğumda, "Her-
halde kalmamıştır, temizlenmiştir" demişti.
Gene radyoda program yaptığım sıralar, "Aşağıda ada-
mın biri sizi bekliyor. Israrla sizi istiyor" dediler. Indim.
"Necmettin Ağabey, sizinle görüşmek istiyor"dedi. "Kim"
diye sordum. Erbakan'mış. "Randevu alın, uygun zamanda
görüşürüz" diye yanıt verdim.
Partide bekliyormuş. Kültür Yayınları Müdürü M.Ş.,
"Keşke kabul etseydin, komik olurdu" dedi. Tekrar geldi-
ğinde, başka bir yerde görüşmek istedim. İPA'da, Islam
Pazarlama'da bekliyormuş. Gittim. Erbakan içeri girince
müdür hemen yerinden fırladı. Erbakan, "Aydın bir insan
olduğunuzu söylediler. Çok iftihar ettik. Ancak programlar-
da bızim partiye hiç yer verilmiyor. Kardeşlerimize de yer
verin" dedi. Aramızda şöyle bir konuşma geçti:
- Ben yönetici değilim, prodüktörüm.
- Yemekte filan arkadaşlannıza söylersiniz.
- Elimden gelse bütün partilere yer verirdim, sizinkine
vermezdim.
Kızacak sandım. Hiç oralı olmadı. 'YVeden"diyesordu.
- Diğer partiler iyi yönetiriz diyor, oy istiyorlar. Siz kendi
adınıza değil, Tann adına, islam adına istiyorsunuz. Kar-
deşleriniz kım?
Birtakım ısimler saydı. Hepsi politikacı. O sırada TRT'ye
beni çağırmaya gelen adam söze karıştı.
- Necmettin Ağabey söylemiyor. Ben söyleyeyim. Ne ka-
dar para alıyorsun? Senin gibi bir kardeşimizin memur
maaşıyla geçinmesine gönlümüz razı olmaz. Ben Islam
uğruna iki karı boşadım, malımı servetimi verdim.
- Rüşvet mi teklif ediyorsunuz, diye sordum.
- Yok. islama hizmet.
"Duymamış olayım "dedim, çekip geldim...
1970'li yıllarda, CHP-MSP ortaklığı sırasında, bir bakan-
lıkta, dincilerin "mürşit" diye tanıdıkları birinin, aracılık
ederek, işi düşenlerden para sızdırdtğını yazmıştım. Olay,
bakanlıkla ilgili olduğu için savcılıkdavaaçtı. Savunmanım
Orhan Apaydın dı Aklanıp çıktım. O yıllarda, Hacı T.ö.'den
önce, MESS Başkanı olan Ş.E. şöyle demiş:
- Cumhunyetın hiçbir döneminde, onlann aldığı rüşveti
kimsealmadı.
Bir bakanın eşi, Dışkapı'daki SSK Sayrıevi'nin çocuk bö-
lümünde, sayrı çocuklara ayrılan sütleri, başka şeyleri kul-
lanarak yandaşlarına aşure yapar, dağıtırmış. Bu yüzden,
Ergin Atasü ile bayan sağın A.D. arasında kavgalar olmuş.
Mustafa Kemal'e karşı çıkanların iç yüzünü kurcalayın,
kesinlikle bir çıkarın yattığını görürsünüz. Din sömürüsü,
Atatürk'e söverek, oy toplamaya çalışmak, bunların başın-
da gelir. 1950'den bu yana bu konuda yapılmayan kaldı mı?
Ezan Türkçe okunurken, neden Arapçaya çevrildi? Kim
açıklayabilir? Ramazan'da lokantalar neden kapalıdır? Sı-
vas'ta aydınlar neyin sonucu olarak yakıldı? Orada yakılan
Mustafa Kemal miydı?
Mülkiyelıler Birliği lokantasında Hamdi Konur, Melike
Demirag oturduk, konuşuyoruz. Konu, yine son olaylar.
TRT'de Can Dündar. Mustafa Kemal'le ilgili "Sarı Zeybek"
filmını hazırladı. Melıke'ye onu söyledim. Can Dündar, Me-
like'ye de gönderdı. Sarı Zeybek'i insanın gözleri dolma-
dan seyretmesi olanaksız...
Küba Milletvekili Agustin A. Delgado Rodriguez, öncekı
gün Ankara'ya geldi. Cumhunyete de uğradı. Delgado
Rodriguez'e, Can Dündar'ın "Sarı Zeybe/c"filminin kaseti-
ni armağan ettik. Agustin A. Delgado Rodriguez, Küba'da,
Kültür işçileri Sendikası Başkanı, Ulusal Birlik Partisi Mil-
letvekili. Küba Dostlan Derneği'nin çağrılısı olarak, ülke-
mizde bulunan Kübalı milletvekilini Ankara'da "68'liler
Birliği Vakfı" ağırhyor.
Agustin A. Delgado Rodriguez, Brecht konusunda çalış-
malar yapmış. Tiyatro ile ilgili. Delgado, Ankara'da Fîkri
Sağlar, Emre Kongar ile de görüştü.
BULMACA
1 2 3 4SOLDA.N SAĞA:
1/ Geniş ve etli yapraklan ^
olan, kırda ya da su kıyı-
lannda yetişen bir bitki. 2
2/ Sanat. hüner... İslam o
dinine göre haram sayı-
lan faiz. 3/ İri ve uzun 4
taneli bır üzüm cinsi... c
Yabançı. 4/ Hayat arka-
daşı... İskambildeki karo 6
rengine verilen bir başka 7
ad. 5/ "Azme hâil mi
olurmuş bu çürük — ka- 8
fesi" (Namık Kemal)... g
On iki hayvanlı eski Türk
takviminde timsah yılına verilen
ad. 6/ Yedek olarak kullarulan in-
ce halat. 7/ Rütbesiz asker... Özür
dileme. 8/ Borudan kol almakta
kullanılan bağlantı parçası... Bir
bağlaç. 9/ Yaşar Kemal'in bir ro-
manı... Uzaklık anlatmakta kulla-
nılan söz.
YUKARIDAN AŞACl\'A: 1/ De-
nize doğru uzanan taşlık burun. 2/
Büyük kent serserisi... Bir günün
ya da olayın arkasından gelen za-
man. 3/ Kunduracılann delik açmakta kullandıklan çelik tığ...
Türkiye"nin plaka işareti... Hayvanlara vurulan damga. 4/ Pla-
ton'un kurduğu okul. 5/ Devinim olaylannı inceleyen bilim da-
lı. 6/ Kazı yeri... Dervişlerin kırk gün süreyle kendilerine uygu-
ladıkları zahmetli ve perhizli dönem. 7/ Bir bağlaç... Cılız, zayıf.
8/ Yuvarlak. yassı ve sipersiz başhk. 9/ Kabada>ı Rum delikan-
hsı
BtZİMKÖY
Mahmut Makal
13. bası 50.000 (KDV içinde)
Çağdaj Yaymları Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-fstanbul