23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1994 YAPI KREDİ'NİN 50.YILI S Ö P E R AKTİF BANKACILIK SUPER ELECTRONİC TELE-İŞLEM TELECARD UNIVERSITY TELECARD GENÇ TELECARD FERDİ KREDI OTOMOBlL KREDİSİ KONUT KREDİSİ KONUT GELİŞTİRME KREDİSİ DÜZENLİ ÖOEMELER STS SEYAHAT ÇEKt TELEBANKA OTOBANKA ALOBANKA TELESERVtS TELEKASA TELE-ALIŞVERİŞ TELE-FİRMA TELE24 BORDRO ,,'AİHn .1 KASA24 HİSSE SENEDİ KREDİSİ VARLIĞA DAYALI MENKUL KIYMET I MENKUL DEĞERLER SİGORTA VVORLDCARD UNIVERSITY VVORLDCARD BUSINESS CARD EKSPRES KREDİ KREDİLİ MEVDUAT HESABI KREDİLİ TİCARİ HESAP SUPERCARD SÜPERÇEK SÜPERHESAP Yukanda, her biri insan hayatındaki öneımli bir sorunu ortadan kaldıran hizmetlerin bir listesi var. Bu hizmetlerin tümü Yapı Kredi'nin. Tümü Süper Aktif Bankaalık anlayışmm yüksek kalitesini taşıyor. Siz henüz "banka"nın, yani Yapı Kredi'nin insan hayatındaki büyük önemini keşfet- mediyseniz ve hayatı zorluklanyla yaşamaya devam ediyorsanız, zaman kaybetmeden Yapı Kredi'ye gelin. Bugüne kadar neler kaybettiğinizi hemen aniayacak, Yapı Kredi'den hizmet almanın ayncalıklannı hemen yaşamaya başlayacaksınız. Hemen. Burası Yapı Kredi. Fark burada, "hizmette sınır yoktur" A 1 CW SAYFA ARAYIS TOKTAMIS ATEŞ İşbîtinfci DevteL. Babamı 1966'da yitirmiştik. Neredeyse otuzyıl olmuş. Ne kadar çabuk geçiyor zaman. Ben iktisatta son sınıf- taydım, ağabeyim hukukta son sınıfta. Yıllar geldi ve geçti. Yaşam boyl%işte... Devlet memuruydu babam, öğretim üyesi idi. "Şarki- yatın"Türkiye'deki kurucusu idi. Kendi alanında dünya- nın en iyilerinden biriydi. Müthiş özlüyorum zaman zaman. Burnumun direği sızlıyor. Ne kadar çok şeyi paylaşabilirdik onunla... Babam ölünce bizim okullar bıtene kadar çok kısa bir süre, yetim maaşı aldık. Annem de öğretmen olduğu için "du/"maaşını "hâketmiyordu". Ozamanki "mevzu- athazretleri"böyle diyordu. Dahada ilginci, eğerdul eş emekli sandığına bağlı olmayan, Sosyal Sigortalar Ku- rumu'na bağlı olan bir işyerinde çalışıyor olursa, dul maaşını hak ediyordu. Yani eğer annem Vefa Lisesi'nde öğretmenlik yapmayıp, Kültür Koleji'nde öğretmenlik yapsa, ölen eşinden dul maaşı alabilecekti. Akıl işte, ne diyelim. Sonra annem de emekli oldu. Durum değişmedi. Eğer SSK'dan emekli olsa, eşinden dul maaşı alacak, memur emeklisi olduğu için alamıyor... Kitaplara geçecek bir mantıksızlık. Neyse daha sonra bu garip durum biraz düzeltildi. Memur emeklisi eşe, hak ettiği "dul aylığının" yarısı ödenmeye başlandı. Neden yarısı? O da belli değil. Ya- sayı değiştirenleröyle uygun görmüşler. Herhaldefazla para, emekli memurların kafalarını karıştırırdiyedüşün- müşlerdir. Zaten "katıryükü" emekli maaşı veriyorlar... Geçenlerde annem bir arkadaşından duymuş, emekli hocalara da, emekli general ve albaylar gibi "makam tazminatı" ödeniyormuş. Aynı para dul maaşı alan eşle- re de ödeniyormuş. Ancak bunun için dilekçeyle başvur- mak lazımmış. Bana anlattı ve ne yapmamız gerektiğini sordu. "Öyle şey olmaz anacağım" dedim. "Eğer bir yasa çıkmış olsa otomatik olarak herkese teşmil ederler." "Sen gene de birsoruver"dedi. Emekli muhabbetleri- nin askerlik muhabbetlerine benzediğini bilirim. Sürekli "balon uçururlar." Sonra kendi uçurdukları balonlara inanır ve beklenti içine girerler. Ama içime de kurt düşmedi değil. Öyle ya, bu memle- kette bir sürü banka vadesiz mevduata uygulaması ge- reken faizi uygulamaz. Ancak talep ederseniz faizinizi verirler. Eğer bu yaptıklarının soygunculuk ve namus- suzluk olduğunu söylerseniz de çok alınırlar. Hatta ken- dilerini hakarete uğramış sayarlar. "Istediniz de verme- dik mi?" derler... Böyle şeyler eskiden özel ku'rumlarda olurdu. Devlet kurumlarında kamu görevi yapan me- murlar, hem kendi haysiyetlerini ve hem de devletin haysiyetiniönplanaçıkartırlardı. Böyleşeyleretenezzül etmezlerdi. Devlet yönetmekle aşiret yönetmek arasırt- daki farkı bilirlerdi. Ama "yükselen değerler" içinde, devlet kurumlarına da "bfizirgan zihniyetli" insanlar çö- reklenmeye başladı. Geçenlerde üst düzey bir görevli, memurlardan zorla kesilen tasarrufların "nemalarmın" ödenmesi konusunu gündeme getiren gazetecilere çok kızdı. "Milleti uyandırdınız da iyi mi ettiniz" dedi. Millet uyuyacak. bu uyanıklar da milletin hakkını gaspedecek- ler. Sonra da bunun adına devlet yönetimi denilecek. Ah Mustafa Kemal, ah ismet Paşa şöyle bir doğrulun da kurduğunuz devlet ne halleredüştü bir görün. Üstelik İs- met Paşa'nın oğlu, bu laflar edilirken başbakan yardım- cısı idi. Emekli sandığının Istanbul'daki irtibat bürosuna git- tim. Duyduklarımı aktardım. Doğrusu, "Hiç öyle şey olur mueiendim"yanıtını bekliyor ve umutediyordum. Ama "evef" dediler. Bilmem kaç sayılı kanunla 1993 Ocak ayında eski emekliler ve bunların dul ve yetimleri de ya- sa kapsamma alınmış. Ateş bastı beni. İnanın yerin dibi- ne geçtim utancımdan. Karşımdaki memura baktım, genç bir hanımdı. "Böyle şey olur mu hanımefendi" de- dim Eğer bir dost meclisinde bu konu konuşulmasa, annemin durumdan haberi olmayacak ve hak ettiği pa- rayı alamayacaktı. Ama karşımdaki de bir memurdu. Benim duyduğum utanç ve sıkmtıyı, belki o da paylaşıyordu. Oradan basılı birdilekçe verdi. "Anneniz doldursun ve Ankara'ya gön- dersin"dedi. "Burayagöndertsemolmazmı?"diyesor- dum. "En azından bir numara ve tarih verebilirsiniz, evrakımızı Ankara'da izletiriz." Olmazmış. Başvurular doğrudan genel müdürlük tahsis dairesine yapılıyor- muş. Ama merak edecek bir şey yokmuş. Biryıllık maaş farklarını da maaşı aldığı bankaya gönderiyorlarmış. Mış... Mış... 11 ocakta taahhütlü olarak gönderdim, annemin dol- durduğu evrakı. Bakalım yanıt ne zaman gelecek. Devlet, emeklisinin üç kuruşuna tenezzül ediyor... Ol- maz böyle şey. Ama oluyor. Ve buradan gaspettikleri parayı tasarruf ettiğini sanan kimi "işbitiriciler", bu yap- tıklarının "marifet" olduğunu düşünüyorlar. Ve o me- murların örgütlenmesine izin vermek istemiyorlar. Başlarına neler geleceğini bıliyorlar çünkü. Orgütsüz bir toplumda, kitle iletişim araçlarının yönlendirdiği insan- ların oylarıyla bir yerlere gelenler, o tatlı koltukların meyvelerini yitirmemeye çalışıyorlar. Bakalım nereye kadar ve ne zamana kadar sürecek bu... Jandarma Komutanı Albay Çillioğlu'nun eşi yetkilileri yalanlıyor: 'Mektuptaki iıııza eşimin değil...' Yurt Haberieri Servisi - İnti- har ettiği açıklanan Tunceli Jandarma Alay Komutanı Kı- demli Albay Kazun Çillioğlu'- nun ölümünün intihar olmadı- ğı öne sürüldü. ÇiUioelu'nun eşi Gülcan ÇiUioğlu "Geride bırak- tığı mektubun imzası sahte. SUa- hından da bir kurşun eksilmemiş ve bize söylendiği gibi makamın- da değil, lojmanında yaralı bu- lunmuş? 'dedı. Albay Çillioğlu'nun intiha- nyla ilgili olarak yeni iddialar ortaya atıldı. ÇiUioğlu önceki gün doğum yeri olan Bolu'nun ilçesi Düzce'de toprağa verildi. Albay Çillioğlu'nun kardeşi Şükrü Çillioğlu törene katılan Tunceli Valisi, komutanlar ve kalabalığa yaptığı konuşmada çeşitli iddialarda bulundu. Şük- rü Çillioğlu şunlan söyledi: •Kardeşimin başına bir olay geüyor biz TRT ve basından öğ- reniyoruz. Olavın aslını öğren- mek istiyonız. İntihar diye geçiş- tirikrek cenazesi ambulansa koyularak Dü/ce've gönderili- yor. İntihar olduğuna inanmıyo- TUZ. Çünkü emekli olmuş ve gönüllü olarak Tunceli'ye git- mişti. Bize göre bu olay cinayet- tir." Albay Kaam Çillioğlu'nun eşi Gülcan ÇillioğJu da "Beneşi- min intihar ettiğine inanmıyo- rum. Geride bıraktığı mektubun imzası sahte. Silahından da bir kurşun eksilmemiş ve bize söy- lendiği gibi makamında değil, lojmanında yaralı bulunmuş" dedi. Öte yandan tören sırasında Çillioğlu'nun yeğenleri ellerin- de. -Eşref Bitlis Paşa ve Bahti- yar Paşa gibi içimizdeki hainler albayı öldürmüşlerdir. Hesabı sonıİacaktır" pankartı taşıdı- lar. Bu arada Tunceli Cumhuri- yet Savahğı yetkililerinin dün yaptıklan açıklamada, Albay Çillioğlu'nun intihar ettiği, ya- pılan incelemeler sonucu inti- hann dışında herhangj bir bul- guya rastlanmadığı belirtildi. Açıklamada "İntihar yapdan otopsi sonucu kesinlik kazan- mıştır" dcnıldı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear