14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6ŞUBAT1994PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER İHD'den imzalı protesto • İstaubu] Haber Servisi- Insan Haklan Demeği (İHD) Kültür Komisyonu'nun, Terörle Mücadele Yasası'nın kaldınlması için başlatüğı "Düşünce va Basma Özgürlük" adlı imza kampanyasında toplanan 10 bin imzalı dilekçedün TBMM'yegönderildi. Dün öğle saatlerinde Galatasaray Postanesinin önünde toplanan, İHD üyesi yaklaşık 30 kişi, toplanan imzalı dilekçeleri TBMM Başkanlığı'na ve Kültür BakanlığVna postaladıktan sonra alkışlarla dağıldı. (Fotoğraf: AYDIN TURNA) Mumcu paneli • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Halkevleri Kınkkale Şubesi'nce düzenlenen "Uğur Mumcu ve Demokrasi" konulu panel, Kınkkale ll Kültür Merkezi salonunda bugûn saat 14.00'te başlayacak. Panele konuşmacı olarak Prof. Dr. Anıl Çeçen, Prof. Dr. Mustafa Altıntaş, yazar Ali Dündar, gazeteci-yazar Hasan Uysal ve gazetemiz yazan Mustafa Ekmekçi katılacak. Yann ders başı •ANKARA (AA) - Yanyıl tatilinin sona ermesiyle ilİc ve orta dereceli okullar yann eğitim öğretime başhyor. Okullann 21 ocakta tatil edilmesiyle 15 gün dinlenen 11 milyon 703 bin öğrenci yoğun bir çalışma dönemine giriyor. İlk ve orta dereceli okullarda yaz tatili _ ise 7 Haziran .1994 günü 't başlayacak. Öğrenciler. , ikinci yanyıl döneminde 11 , sınava girecekler. Dershane ı ve özel ders takiviyesi ile sınav maratonuna hazırlanan öğrencileri bekleyen şınavlar şöyle: Anadolu Öğretmen Liseleri, Fen Liseleri. Kurumlar Sınavı, Meslek Liseleri, Anadolu Liseleri, İlkokul Sonu Devlet Parasız Yatılı ve Bursluluk, Arasınıflar Devlet Parasız Yatıh ve Bursluluk, Ortaokul Sonu Devlet Parasız Yatılı ve Bursluluk, Açık öğretim Lisesi, ÖSS ve ÖYS. İlk ve orta dereceli okuüarda 1994-1995 öğretim yılı ise 12 Eylül 1994 günü başlayacak. Gazeteci Özbek ve Tûrköz öldö •İSTANBUL(AA)- BöbrekJerindeki rahatsızlık nedeniyle bir süredir tedavi eörmekte olan gazeteci Sahir Ozbek öldü. Özbek, Yeni Istanbul, Son Havadis ve Günaydjn gazetelerinde çalışan Özbek, Gölge Adam gazetesinde Haberler Müdürü olarak görev yapıyordu. Özbek'in cenazesi, bugün Büyükada Hamidiye Camii'nde kılınacak öğle namazının ardından Büyükada Mezarlığında toprağa verilecek. Gazeteci Rıfat Türköz, dün İzmir'de öldü. Türköz, 1982yıhndaemekJi oluncaya dek Demokrat, Izmir, Ticaret ve Yeni Ekonomi gazetelerinde çeşitli görevlerde bulundu. Basın Şeref Kartı sahibi olan Türköz, 3 çocuk babasıydı Dr. Sakar bırakıldı • ADANA (Cumhuriyet Güney Öleri Bürosu) - Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadale Şubesi ekipleri tarafından 1 şubatta gözaltına ahnan Dr. Abdülkadir Sakar önceki gece geç saatlerde serbest bırakıldı. Adı açıklanmayan bir sanığın ifadesi üzerine gözaltına abndığı bildirilen Dr. Sakar, suçsuzluğunun anlaşılması üzerine mahkemeye de çıkartılmadan polisçe salıverildi. Dr. Abdülkadir Sakar'ın gözaltında tutulmasından endişe duyduğunu bildiren Adana Tabip Odası, İnsan Haklan'ndan sorumlu Devlet Bakanlığı dahil çeşitli kuruluşlara başvurarak duruma el konmasını îstemişti. Harcamalann disiplin altına alınması için kamu yöneticilerine cezai yaptınm uyansında bulunuluyor ÇUler'dentasarrafgenelgANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tansu Çiller, yayımladığı ta- sarruf genelgesinde, harcamalann di- siplin altına alınması için kamu yöneti- cilerine "Mari ve cazai yaptınm" uyansı- nda bulundu. Resmi Gazete"nin dünkü sayısında yayımlanan genelgede. "Bu genelgede yer alan hususların tavsiye mahiyeti taşımadığı. ıngulanmaması ha- linde kamınların öngördüğü şekilde idari ve cezai kovuşturmayı gerektircbilecek konular olduğu dikkate alınmalıdır" de- nildi. "Hükümet programında yer alan ilke- lerin ve 1994 bütçe hedefJerinin gerçek- leştirilebilmesi için gerekli önlemlerin alınmasına vönelik" genelgede, kamuda kullanılan kırtasiye malzemesinden. bina ve araç kiralama sayısına kadar bütün harcama kalemlerine smırlama getirildi. Çiller'in genelgesinde. bugüne kadar yayımlanan "rutin" metinlerin aksine, "cezai ve idari ko>uşturma" • Zorunlu durumlarda, lüks olan ve şehrin iş merkezlerinde değeri yüksek bina alınamayacak ve kiralanamayacak. • Bakanlann. yurtiçi ve yurtdışı gezilerinde uçalc kiralamalan, çok zorunlu durumlarla sınırlandınlacak. uyansına yer verilmesi dikkat çekti. Harcamalann bütçe sınırlan içinde kalınarak yapılması gerektiğine işaret edilen genelgede, "Maliye Bakanlığı'- ndan hiçbir şekilde, vıl içinde, herhangi bir ilave ödenek talebinde bulıınulanma- cak" denildi. Genelgede getirilen, tasarruf önlem- leri özetle şöyle: - Kamu kuruluşlannın yeni hizmet binalan almalan yasaklandı. - Zorun/u durumlarda, lüks olan ve şehrin iş merkezlerinde değeri yüksek bina alınamayacak ve kiralanamaya- cak. - Bakanlann, yurtiçi ve yurtdışı gezi- lerinde uçak kiralamalan, çok zorunlu durumlarla sınırlandınlacak. - YÖK Başkanı. rektörler, müsteşar- lar. müsteşar yardımcılan \e genel mü- dürlerin yurtdışı gezileri Başbakanlık iznine tabi tutulacak. - İl özel idareleri ile belediyelerin taşıt alımlanna Bakanlar Kurulu karar vere- cek. Nüfusu 100 binin altında olan şe- hirlerde, şehir içinde görev alan per- sonele servis aracı uygulaması kaldınla- cak. - Kamu kuruluşian, boş bulunan ser- best memur ve sürekli işçi kadrolan- ndaki personel açığını, öncelikle mer- kezden veya personel fazlası oian yer- Ierden, daha sonra da özelleştirme kap- samında bulunan veya özelleşürilen ku- ruluşlardan karşılayabilecekler. - Telefon görüşmeleri sınırlandınla- cak, şehirlerarası ve uluslararası görüş- meİere hizmet ve unvana göre, belirli bir limite kadar olanak sağlanacak. Fatu- ralan kontrol edilecek olan araç tele- fonJannda, aşılan limitler tahsil edile- cek. Araç telefonu, sadece tahsis edile- nin bileceği bir şifreye bağlanacak. Kayıp öğrenciıtinyakınlmhükümetisuçkuh tstanbul Haber Servisi - Polis tarafından gözaltına alındıktan sonra kaybolduğu iddia edilen İTÜ'lü Ali Efeoglu'yla ilgili olarak dün SHP İl Merkezi'nde bir açıklama yapıldı. Haklar \e Özgürlükler Platformu tarafından yapılan açıklamaya, 5 ocak gününden bu yana kendisinden haber alınamayan Efeoğlu'nun yakınlan. arkadaşlan ve SHP"li milletvekili Salman Kaya da katıldı. Açıklamada, kayıplann sorumlusunun hükümet olduğu \ urgulanarak. "Herkesi, koalisyon hükiimetinden insan haklan ihlalleri ve kayıplann akıbetinin hesabını sormava çağırıyoruz" denildi. Açıklama yapanlar. "Ali Efeoğlu nerede? Gözaltında kayıplara son" yazılı bir pankart açtıktan sonra dağıldılar. (Fotoğraf: AYDIN TURNA) Türkiye'ye gelen ILQ heyeti, işçilere uygulanan emeklilik yaşını çok genç buldu 'SSKmevzuatıçokcömert 9 YILMAZ GÜML ŞBAŞ ANKARA - SSK'nın duru- munu inceleyerek, yapılabiie- cek reform çalışmalannı belirle- mek üzere Ankara'ya gelen Uluslararası Çalışma Örgütü"- nden (ILO) bir heyet, Türkıye- deki sosyal güvenlik uygulama- lannı "çok cömert" olarak nıte- ledi ve özellikle işçilere uygula- nan emeklilik yaşının bir başka benzerinin bulunmadığını vur- guladı. lLO'dan gelen 4 kişilik heyetin izlenimlerini aktaran ve bunlann haarlayacaklan rapo- run önümüzdeki aylarda değer- lendirmeye ahnacağını söyle- yen SSK Genel Müdürü Kemal Kıbcdaroğlu. uygulamadaki tı- kanıklıklann gecmiş yanlışlar- dan kaynaklandığinı belirterek. "Politikacılardan kavnaklanan • SSK Genel Müdürü Kıhçdaroğlu, 'Politikacılann popülist tutumu, gelecek kuşaklann sosyal güvenliğini tehlikeye düşürüyor' dedi. popülist kararlar, giderek önemli problemler varatıvor. Gelecek kuşaklann sosyal gü- venliklerini tehlikeye sokma- mak için bu politikadan vazge- çilmelidir" dedı SSK Genel Müdürü Kılıçda- roğlu'nun Cumhunyet'e yaptı- ğı açıklamalara göre, kurumun yeniden yapılanması amacıyla yapılan çalışmalar da son aşa- masına geldi. Türk-İş ve TİSK'in de görüşleri alınarak hazırlanan yasa taslağına göre SSK. Merkez Bankasf nda ol- duğu gibi bağımsız bir başkan- lık durumuna getirilecek ve buna bağlı olarak 3 yeni genel müdürlük kurulacak. Şimdiye kadar tek merkezden yürütülen çalışmalann 110 trilyon lira bütçeli SSK için büyük sorun- lar yarattığmı belirten Genel Müdür Kıhçdaroğlu. aşın mer- kezileşmeyi önlemek için 15 de bölge müdürlüğü kurulmasının düşünüldüğünü söylcdi. Kılıçdaroğlu. bir süredir An- kara'da SSK ile ilgili çalışmalar yapan ILO heyetinin. özellikle işçiler için yürürlükte olan 50 ve 55 emeklilik yaşı üzerinde dur- duklannı ve bunu "çok comert''' bir uygulama olarak niteledik- lerini söyledi. Böyle bir emekli- lik uygulamasının başka hiçbir ülkede bulunmadığını belirten ILO uzmanlannın. 4 ay prim yatıran kişilerin sigortanın tüm olanaklanndan yararlanması ile yurtdışı tedaviler için uygu- lanan ölçülere de olumsuz bak- tıklan öğrenildi. SSK'ya ait binalann kiralan- nın yüzde 100 arttınldığını, bunlardan verimli olmayan ba- zılannın satılması için de çalış- malar yapıldığını belirten SSK Genel Müdürii, bundan böyle SSK hastanelerinde ücretli muayene yönteminin de uygu- lanacağını söyledi. Kurum sağ- bk tesislerinde ve hastanelerde çalışan doktorlann. kendi me- sai bıtimlerinden sonra, sigor- talı obnak kaydıyla ücretli has- ta kabul edebileceklerini söyle- yen Kılıçdaroğlu. belirlenecek bir ücreti ödemek koşuluyla, hastalann belirli saatlerden sonra muayene olabileceklerini bildirdi. Moğultay: Memur, hakkını aramaya devam etmeli tstanbul Haber Senisi- Özçelik-İş Sendi- kası'nın kurduğu "Gezici Önteşhis Sağhk Merkezi'"nin açılışını yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğul- tay'Türkiye'de memur silah kullanmıyor- sa, taşkınlık yapmıyorsa hakkını aramaya devam etmelidir"dedi. İşçilere tedavi önce- si koruyucu sağlık hizmeti vermeyi amaç- layan "Gezici Önteşhis Sağlık Merkezi"- nde iki iç haskalıklan uzmanı. bir pratis- yen hekim, 3 röntgen teknisyeni, 6 labo- rant. 3 EKG ve bilgisayar uzmanı göre\ yapmakta. Açılışta bir konuşma yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Meh- met Moğultay. Türkiye'de sedikalann ger- çek fonksiyonlanru yapabilmeleri için bir- çok engel bulunduğunu söyledi. 12 Eylül İ980"den sonra sendikalann büjük bir darbe aldığını belirten Moğultay, sendi- kalann, gelişmiş ülkelerde demokrasinin bir işareti olduğunu sözlerine ekledi. An- kara'da memurlann dövülmesinden bü- yük üzüntü duyduklannı açıklayan Mo- ğultay, işçilerin taşkınLk yapmadan ^rü- melerine hiç kimsenin engel olmaması ge- rektiğini söyledi. Özçelik-Iş Sendikası Ge- nel Başkanı Necaü Çelik iseyaptığı konuş- mada 1980 sonrası işçi hareketinin olabildiğin- oe gücsüzleşürilmeye çalışıklığı. bu dönemden sonra üstiekilerin alttakileri ezdiklerini belirtü. Çelik. Özçelik-İş Sendikası'nın bü- tün engellemelere rağmen görevini başany- la yaptığını sözierine ekledi. Alibeyköy Astsubay kazaile arkadaşını vurdu İstanbul Haber Senisi - Has- dal 6. Mekanize Piyade Birliği'- nde görevli astsubay Ali Doğru (29), aynı birlikte görevli uz- man çavuş Vahya Yön'ü (23), beraber kaldıklan dairede sila- hıyla kaza ile vurarak ölümüne neden oldu. Alibeyköy'de dün meydana gelen olayda. astsu- bay Ali Doğru'nun, uzman ça- vuş Yahya Yön'ü beylik taban- casını temizlerken silahın ateş almasıyla kaza sonucu vurduğu öğrenildi. Hastaneye kaldınlan Yön tüm çabalara rağmen kut- nlamadı. HydromelMe yaralama Öteyandan Şişli'de Hydro- mel adlı gece kulübünün sahibi Fehmi Pala. kulübün kapanma saatinde gitmek istemeyen Ya- vuz Tfirk ve Cafer Özbilen isimli müşterilerle tartıştı. Tartışma- nın büyümesi üzerine, sı-lahlan- nı çeken Türk ve- Özbilen. Pala'ya ateş ettiler. Olay sonu- cu Fehmi Pala ile yoldan geç- mekte olan Berç Demir yara- landı. Cenazede olay Tunceli'nin Pülümür ilçesin- de geçtiğimiz hafta güvenlik kuvvetleriyle girdikleri çaüş- mada öldürülen yedi Türkiye Devrimci Komünist Partisi (TDKP) militanından Hüseyin Baran'ın Ümraniye'deki cena- zesinde olaylar çıktı. Yürüyüşe izin vermeyen polis, göstericile- rin direnmesi üzerine havaya ateş açtı. Açılan ateş sonucu bir kişi yaralandı. Olaylar sonrasında polisler çok sayıda kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınanlar arasında Levent Tfizel ve Semih Kutlu adlı avukatlarla. Aydınlık gaze- tesi muhabirlerinden Nevzat Yılmaz ile Mücadele gazetesi muhabirinin de bulunduğu öğ- renildi. AzizNesin organlarını bağışladı ANKARA_ (ANKA) - Yazar Aziz Nesin ölümü durumunda dinsel geleneğe uygun cenaze töreni yapılmamasını istedi. Nesin, gömülüşü sırasında söy- lev verilmesine, dua edilmesine, çiçek konulmasına ve gö- müldüğü yerin mezar biçimine getirilmesine de karşı olduğunu bildirdi. Laik tutumu nedeniyle yoğun tehditler alan ve Sıvas katliamından kılpayı kurtulan Aziz Nesin cesedini en yakın devlet hastanesine bağışladığı- nı belirtü ve ct c edınden tıp öğ- rencilerinin de kadavra olarak yararlanmasını vasiyet etti. Ne- sin, kurucusu olduğu Nesin Vakfı'nın bahçesine gömülebil- mesi için Cumhurbaşkanı De- mirel ile Başbakan Tansu ÇU- ler'e birer dilekçe vererek, bu konuda bir karamame çıkanl- masını istedi. Yazar Aziz Nesin vasiyetna- mesini geçen ekim ayında İs- tanbul'da noter huzurunda dü- zenledi. Nesin, öldüğünde her- hangi mezar yerine kurucusu olduğu Nesin Vakfı bahçesine gömülebilmesi için bu hafta Cumhurbaşkanı Demirel ve Başbakan Çiller'e, aynca ilgili diğer bakanlara başvurdu. Nesin, 1992 yılında vakfm bulunduğu Çatalca Belediye Başkanlığı'na bir yazıyla baş- vurduğunu, yazıyı yanıtlayan eski Belediye Başkanı Gülay Atığ'ın isteğinin gerçekleşmesi için gerekli girişimler de bulu- nacağını kendisine ilettiğini bildirdi. CTJMHURİYErTEN OKURLARA OZGENACAR Buz Uzerindeki Imzalar Geçen hafta Türk basınında gerçekten sevindirici bir gelişmeye tanık olduk. Basında "ethic-ahlak" kurallarının yaygınlaşmasına büyük özen gösteren değerii meslektaşım Oktay Ekşi önemli bir girişimde bulundu. Oktay Ekşi'yi henüz gazeteciliğe başlamadığım 1950'- li yılların sonlannda Falih Rrfkı Atay ve Bedii Faik ikilisi- nin yayımladığı Dünya gazetesinin Ankara'da Sakarya Caddesi'ndeki bürosunda genç ve atak bir gazeteci ola- rak tanımıştım. Aradan yıllar geçti... Bir ara, üç yıl süre ile aynı çatı al- tında, ancak iki ayrı kurumda birlikte çalıştık. O dönem- de ciddiyetini, mesleğe saygısını, politikacı ya da bürok- ratlara karşı basına toz kondurmayan ve hatta zaman zaman bir ingiliz centilmeni gibi ince esprileriyle verdiği yanıtlarla Ekşi'yi daha yakından tanıma olanağını elde ettim. Bu alanda Ekşi'den pek çok şey öğrendim. Basın Konseyi'nin başkanı olan Ekşi, Uluslararası Ba- sın Konseyleri örgütü'nün de başkan yardımcılığına seçildi. Ekşi, mesleki ahlak kurallarına uyulması yolun- da geceli gürtdüzlü çalışıyor, adeta tek başına bir savaş veriyor. Ekşi, gazeteler arasında karşılıklı karalamayı, çamur atmayı, televizyonlarda benzeri çirkin davranışlardan uzak durmayı öngören bir girişimde bulundu. Basın Konseyi Başkanı, üç holdingin yayın organları arasında kan davasına dönüşen; halkta, basına ve tele- vizyona güveni sarsan ahlak dışı gerilimi ortadan kaldır- mayı önerdi. Ekşi, Türk medyasının ileri gelen bazı temsilcilerini bir araya getirdi ve bir uzlaşı bildirisine imza koydurarak önemli bir başan sağladı. • • • Daha önce bu köşede, en çok satan üç gazete ile bun- lann ardında bulunan ve Türkiye'de medyayı kendi de- netimleri altına almayı hedefleyen holdinglerden defa- larca söz etmiştik. Bu holdinglerin her birinin aynca televizyon kanalları; ikinci, üçüncü gazeteleri; çeşitli dergileri, pazarlama şir- ketleri ve bankaları vardı. Basındaki kavganın temelinde iki nedenin yattığına dikkati çekmiştik. Bunları; gazetelerin satışını arttırarak reklam pastasından daha büyük dilim almak ve aynca bağlı oldukları holdinglerin genel çıkarlarını ekonomi ve siyaset dünyasında daha fazla kollamak olarak özetle- miştik. Tiraj arttırmak için yapılan ansiklopedi savaşlarının ya da son günlerin modası olan "kanguru" ve "Matruşka promosyonları"nın karşılıklı küfürleşmelere karalama- lara ve çamur atmalara yol açtığını da hepimiz üzülerek izledik. Gazetelerin satışları; artık her yeni ansiklopediye, her yeni kupon ve lotaryaya karşın yine de artmaz olmuştu. Üstelik bu gazeteler attıkları her çamurun, rakipte değil kendilerinde tiraj kaybına yol açtığını görmekte dahi çok geç kalmışlardı. Işte, Ekşi bu noktada devreye girdi. Bu gazetelerin yö- neticilerini masaya oturtup bir bildiri üzerinde anlaşma- larını sağladı. Bundan böyle, bu gazeteler ya da televizyon kuruluş-' ları, "kendi aralanndaki rekabeti ürün kalitesi dıştna< çıkarmayacaklar, birbirlerinin promosyon kampanyala- rı konusunda kötüleme yoluna başvurmayacaklar"ö\. "Basında Uzlaşma Deklarasyonu" adı verilen bu bil- diride aynca, "Son zamanlarda kamuoyunda eleştirile- re yol açan ve giderek basın (iletişim) özgürlüğünü iste- meyen çevrelere de fırsat verecek hale getiren basın içi gerginliğe son vermeyi, hem mesleğimize, hem de ka- muoyuna karşı bir borç saymaktayız" deniliyordu. Biz, Cumhuriyet olarak bu bildiriyi imzaya gerek gör- medik. Çünkü, biz ne bir holdingin çıkarına hizmet etmiş ne bir başka gazetenin promosyonunu karalamış, ne de çamur atmıştık. Cumhuriyet, Türk basınındaki bu kavga- nın dışında 70 yıllık onurlu çizgisini sürdürmüştü. Bu bildiriyle Türk kamuoyuna söz verenlerin bu kez bu sözlerinde ne kadar duracakları doğrusu herkesce merak konusudur. Dileğimiz, artık hiç olmazsa bu bildi- rinin kalıcı olmasıdır. Ancak, buz üzerine yazılan bu bildiri ile ilgili anlama- dığım birkaç nokta var. Birincisi... Neden üç holdingin öteki ikinci ve üçüncü gazeteleri bildiriye imza koymadılar? Yoksa ileride bu gazeteler mi cepheye sürülecek? ikincisi... Bazı holdinglerin televizyonları imza koyar- ken, neden Shovv ve interStar gibi iki rakip bu bildiriye katılmadı? Üçüncüsü... Anlaşılmaz bir biçimde Anadolu Ajansı veTRTgibi iki yarı devlet kuruluşu da bildiriye imza koy- du. Yani onlar da mı bugüne değin çamur atma kampan- yasına katılmışlardı? • • • Basında, hangi televizyonun ardında, dolaylı ya da dolaysız hangi bankaların ne gibi varhkları, ortaklıkları ya da en azından maddi desteklerinin bulunduğuna iliş- kin haberleri okuyoruz. Bu haberleri özetleyecek olursak, Shovv'un arkasında Iktisat Bankası, atv'de Finansbank ve Marmara Banka- sı, interStar'da imarbank ve Adabank, Kanal D'nin ar- dında Alternatif Bank ve Doğuş Grubu'nun bankalarının şu ya da bu biçim ılişkilerinin varlığından söz ediliyor. Ctevalüasyon kararı alındığında Merkez Bankası'nın bankalara dağıttığı düşük kurdan 250 milyon doların öy- küsü medyayı bir anda karıştırdı. Başlangıçta bu yağ- madan pay alamadığı sanılan bir bankanın bağlı olduğu medyada kıyamet kopunca 250 milyon doların öyküsü kamuoyuna yansıdı. Aksi halde, bu olaydan belki de ka- muoyunun hiç bilgisi olmayacaktı. Başbakan Tansu Çiller'in gazetecilere söylediği "Bu olayın nedenini banka üst kademeleri ile medyada ara- mak gerekir. Daha fazlasmı soylemek istemiyorum..." sözleri ilginçtir. Acaba Başbakan'ın söyleyemedikleri nelerdi? • • • Ankara Büromuzdan genç arkadaşımız Şebnem Güngör, Suudi Arabistan Kralı Fahd'ın, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in Türkiye'ye tanınan 60 bin kişilik hac vizesi kontenjanının arttırılması yolundaki istemini kabul etmediğini, buna karşılık Refah Partisi'yle rabıtası olanTürkfirmalarına5bin kişilik özel kontenjan verdiği- niortayaçıkardı. Bu haber son haftaların en önemli gazetecilik olayı idi. Suudi Arabistan, aynca Türkiye'nin içişlerine de müda- hale etmişti. Dışişleri'nin Suudi Arabistan'a verdiği nota haberimiz, daha sonra çeşitli gazetelerce de ele alına- rak ciddiyetle işlendi. • • • Geçen hafta değindiğim gibi art arda gelen dolar artış- ları, yüzde 14'lük devalüasyon, imzalanan toplusözleş- me, yüzde 15'lik kâğıt zammı bıçak sırtında yürüyen Cumhuriyet'i de olumsuz etkiledi. Diğer gazetelerin 9 binden 10 bin liraya çıkma hazırlık- ları yaptıkları şu günlerde, biz fiyatımızı, ancak 8 bin yapıyoruz. Anlayışla karşılayacağınızı umuyoruz. Sağlıklı, mutlu ve başarıh günler dileriz.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear