Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
3ŞUBAT 1994 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLEREV DE VAMI 19
TÜRKIYE'DE
Adana
Afyon
Ağrı
Anltara
Anlalya
Aydın
Bursa
Can akka.e
Dtyarbakır
Edtrne
Erzurum
Esfcıçefiır
Istantul
znnır
Kars
<onya
Samsun
Trabzon
Zonguldak
A2C
A 8
A -6
A 5
A 18
A 15
B -3'
8 13
A 3
B 15"
A -7"
A 8 '
B 13'
A 15*
A -6'
A 8
8 10
B 7-
e 'o'
3
-7'
-•7
-7
4 '
-1 '
-1
4 '
-6'
5°
-21
•6-
4 '
2
-
-17
-6
0'
4 "
MeteorolO|i Işlerı Genel Mudurluğu'nden alinan bılgıye göre butun
boigelenmız az bulutiu ve açık geçecek. Marmara ı!e yurdun ıç ve
doğıı kesımlennde sabah saatlerınde sıs gorulecek Hava sıcakiığı
batı bolgelenmızde artacak, doğuda onemlı bır değışıklık olmaya-
cak. Denızlerımızde ruzgar. butun denızlenmızde kıble ve lodostan
3-5 kuvvetınde, saatte 10-21 denız mıN hızla esecek Van Golu nde
hava, az bulutiu ve açık geçecek
DUNYADA
AmsterûatTı
Amman
Atına
Bağdat
Bonn
Bruksel
Cenevre
Cezay r
Frankfurt
Lefkoşa
PeterstKırg
Londra
Madnd
Mılano
Mos^ova
Munıh
Oslo
Pars
Prag
Rıyad
Roma
Vıyana
Y 5
A 15
A 15
A 17
Y 9
Y 5
Y 12
A 2 0
Y 10
A 16
B-13
Y 7
Y 14
Y 14
K-10
Y 9
B -5
Y 10
Y 9
A 2 5
A 15
Y 14
j Yadmurlu Bulutiu Sıslı Guneşh Karlı
Sendikalar ortak
hareket etsin
İstanbul Haber Servisi -
Belediye-İşveGene!-İş
sendikalanna bağiı işçilcr. dün
De\ rimci İşçi Sendikalan
Konfederasyonu(DİSK)
Genel Merkezineve Türkiye
İşçi Sendikalan
Konfederasyonu (Türk-İş)
Birinci BölgeTemsilciliği'ne
topluca giderck birlikte hareket
etmelerinin gerekli ojdusunu
bildirdiler. İşçiler.DİSKve
Türk-İş'in kavgayı bırakarak
yetki tespit çelişkisi olan
işyerlerinde referandum
yapılmasını istediler.
(Fotoğraf: HATİCE TUNCER)
Gönül Sumo
dinlemez
TOKY O - Havvaii'nın dev yapıü
Sumo güreşçisi Salvaa
Asisanoe. evlenirken Japon eşi
Sumika Shioda'ya verdiği sözü
evliliklennin birinci >ıl-
dönümünde yerine getirdi ve
sporculuk yaşamm: nok-
taladığını açıkladı. Sumo
güreşinin son derece yorucu
olduğunu ve yanşmalara
katılmak üzere ülkeden ülkeye
dolaşmasının aile yaşamına
eneeloluşturduğunusöyleyen
Saîvaa. bundan böyle hara
işletmeciliği yapacak.
(FOTOĞRAF: AP)
'Saraybosna., Berlin olmasın' Ucuzdolan44 bankaaldı
M Baştarafi LSayfada
Saraybosna'ya gıden Çıller ıle
Butto. BM uçağında Türk ve
Pakistan heyetlenne beşer kişi-
lik kontenjan aynlmış olması
nedeniyle yanlanna koruma
görevlilerini almadılar.
Çiller'i dün Esenboğa Hava-
limanrndan DYP'li bakanlar,
milletvekilleri ve kalabahk bir
grup dualarla uğurladı. Uğur-
lama törenine. Devlet Bakanı
Türkan Akvol dışında hıçbir
SHP'li bakanın katılmadığı
dikkat çektı.
Çiller. hareket etmeden önce
düzenlediği basın toplantısın-
Mumcu suikastı
Sürpriztanık
mahkemede
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Yazanmız L'ğur
Mumcu'ya düzenlenen suikastı
gördüğünü iddia eden ve olayla
ilgili olarak İslami Hareket Or-
gütü üyelerinden Mehmet Ali
Şeker ile Ayhan L'sta'yı Ankara
Emniyet Müdürlüğü'nde teşhis
eden "sürpriz tanık" Ayhan Ay-
dın'ın yargılanmasına bugün
başlanıyor.
Ankara 8. Asliye Ceza Mah-
kemesi'nde bu sabah saat 09.
30'da yargılanmasına başlana-
cak olan Ayhan Aydın hakkın-
da, olayla ilgili açıklamalanyla
başkalanna "iftira" attığı ge-
rekçesiyle dava açılmıştı. Ay-
dın'ın Türk Ceza Kanunu'nun
(TCK) 285 1 maddesı uyannca
bir yıldan üç yıla kadar hapsi is-
teniyor.
Ayhan Aydın, Mumcu sui-
kasündan bir hafta sonra An-
kara Emniyet MüdürlüğiTne
başvurarak 24 Ocak 1993 günü
yapılan suikastı gördüğünü id-
dia etmişti. Aydın'a ifadesı alın-
dıktan sonra. İstanbul'dayaka-
lanan ve 10 Şubat 1993te
Ankara'ya getirilen sanıklar
gösterilmiş, Aydın da bu sanık-
lardan Mehmet Ali Şeker ile
Ayhan Usta'yı suikastı gerçek-
leştiren kişiler olarak teşhis et-
mişti. Daha sonra yapılan ince-
lemede ise Aydın'ın teşhis ettiği
sanıklann olay tarihinde İstan-
bul Emniyet Müdürlüğü'nde
gözaltında olduklan belirtile-
rek Aydın'ın beyanı samimi
bulunmamıştı.
Olaydan yaklaşık 8 ay sonra
ise İstanbul'da yakalanan İsla-
mi Hareket Örgütü üyesi sanık-
lannın, yakalama tutanaklann-
daki tahnfatlar üzerine. sürpriz
tanık Ayhan Aydın yeniden
gündeme gelirken TBMM Faili
Meçhul Cinayetleri Araştırma
Komisyonu. Aydın'ın bilgisine
başvurmayı kararlaştırdı.
DYFnin
başkan
adayları
İstanbul Haber Senisi - DYP -
nin belde beledıye başkan aday-
lan açıklandı. Emınönü belediye
başkan adayınm ise Mehmet Si-
nan Şavata olduğu bildirildi.
DYP"nin belde belediye başkan
adaylan şunlar:
Gürbüz Ali Süleymanoğlu
(Esenyurt). Ahmet Yavaş (Gürpı-
nar). Hayri Ercağ (Kumburgaz).
Halil Özcan (Mimarsinan). Rafet
Yıldız (Tepecik). Ruşen Badur
(Kavaklı). Ziya Türkel (Kjraç),
Iskender Duriç (Yakuplu). Cezmi
Akçın (Bınk)lıç). Yaşar Çoban
(Durusu). Cevat Önver (Hadım-
köy), Nihat Erdoğmuş (Gök-
türk). Dursun Çağlayan (Arna-
vutköy), Beşir Bilen (Bolluca),
Cemil Seçkin (Boğazköy), Metin
Karan (Haraççı), Halil Şenel (Ta-
şoluk). Nevzat Durgun (Saman-
dıra), Muzaffer Altınsoy (Bahçe-
kö>). Rıdvan Yavuzbilge (Cela-
liye-Kamiloba). Tahir Sert
(Çanta), Osman Topaç (Değir-
menköy). Münevver Sobacıoğlu
(Gümüşyaka). Salih Yazıcı (Se-
limpaşa). Erdinç Tabak (Orta-
köy). Mehmet Ali Üzer (Büyük-
çavuş). Orhan Ertürk (Ağva).
Aydın Toraman (Sangazi), Ek-
rem Altınışıkoğlu (Alemdar).
Hakkı Demir (Çekme), Şükrii
Güngör (Sultançiftliği). Mahmut
Bajrakçı (Yenidoğan), Turgut
Kuirt (Çınarcık), Süleyman Ak-
bay iÇiftlikköy). Nectıiettin Bilgi
(Kadıköy), Nedret Gülen (Taş-
köprü), Zeki Küçük (Esenkö)).
Ekrem Demiroğlu (Koruköy). Ib-
rahim Taner(Termal).
da, ziyaretinin tamamen insani
amaçlı olduğunu vurguladı.
Çiller. "Biz bu ziyareti Bosnalı-
lar'ı unutmadığımızı göstermek
için yapıyoruz" dedi.
Geziye Dışışleri Bakanı Hik-
met Çetin, Başbakanlık Başda-
nışmanı Büyükelçi Vplkan Vu-
ral, Başbakan'ın eşi Özer Çiller
ve Başbakanlık Özel Kalem
Müdürü Akın tstanbulluoğlu
katıldı.
Çiller beraberinde, Boşnak
askerlere dağıtılmak üzere 250
Kuran-ı Kerim. bol miktarda
sigara. battaniye, kahve ve ço-
cuklar için çikolata götürdü.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nan da
Bosnalı yetkililere iletilmek
üzere 30 bin Alman Mark'ı tu-
tanndakı maddi yardımı Çil-
ler'e teslim ettiği bildirildi.
Her iki Başbakanı Zagreb'te
Hırvat Başbakanı Nikica Va-
lentic, askeri törenle karşıladı.
Genç kızlar her iki Başbakan'a
çiçek verdiler
Çiller ve Butto saat 11,45"i
gösterirken Birleşmiş Millet-
ler"e ait küçük tıp bir uçakla
Zagrep'ten Saraybosna'ya gitti.
İki lider. uçakta heyetlenne be-
şer kişilik yer aynlmış olması
nedeniyle korumalannı yanla-
nna alamadılar.
Başbakan Çiller, Sara>bos-
nada havaalanında da gazete-
cilere yaptığı açıklamada. "A\-
nıpa ideolojisi farklı etnik grup-
lann, farklı dinlerin bir arada
yaşaması ilkesine dayanmak-
tadır. Burada yaşayan halka bir
kez daha sivillerin öldüriilmesine
karşı destek vermek ve en kısa
sürede barışçı çözüm bulunması
gerektiği mesajı için burada\ı/."
Çiller ile Bulto. Dışışlen Ba-
kanı Hikmet Çetin ve heyetteki
diğer üyeler. basın mensupları
TSİ 13.'l5'tede BM'e ait zırhlı
araçlarla. yoğun güvenlik ön-
lemleri altında havaalanından
kcnt merkezine gittiler. Kon-
vov. sırplann denetimindeki
bölgeden geçerken Sırp Çetnik-
ler'in daha gerilerde yer yer
mevzilendikleri göriildü. Za-
man zaman top sesleri duyul-
makla birlikıe konvoyun yak-
laşık 20 dakika süren yolcuîuğu
sırasında herhangi bir saldın
meydan gelmedi.
İki kadın lider. Bosna:Her-
sek Cumhurbaşkanı Alia İzzet-
beg\iç'le görüşmek üzüre Baş-
kanlık Sarayı'na gelirken bir
boşnak grup tarafından alkış-
larla karşılandı.
Çiller ve Butto ile beraberin-
deki heyetler önce Alia İzzetbe-
go\iç başkanlığındaki Bosna-
Hersek Devlet Başkanlığı Kon-
seşi üyelerivle biraraya geldiler.
Görüşmeye daha sonra Başba-
kan Haris Sladziç'de katıldı.
İki lidenn gezisi sırasında ya-
yınlanan "Saraybosna Bildi-
risi"nde. uluslararası kamuo-
yunun Bosna'da yer alan sal-
dırganlığa "tepki gösterme ko-
nusundaki kaygısızlık dehşet ve-
ricidir. Çıkarların, ilkelere ga-
lebe çabnasına izin \erilmesi
mümkün değildir" görüşünc
yerverildi.
Çiller ile Butto. Saraybosna"-
da uydu bağlantısıyla Ameri-
kan CNN televizyonunun so-
rulannı yanıtladılar.
CNN'in canlı olarak yayı-
nladığı görüşmede Çiller.
amacının uluslararası kamuo-
yunun dikkatıni insan haklan.
farklı kültürlerin bir arada yaşa-
yabilmesi \e toprak bütünlüğü-
nün korunması hakkı gibi "glo-
bal" değerlere çekmek olduğu-
nu belirti. Bosna'daki savaşın
bölgeye yayılması durumunda
Türkıye'nın tutumunun neola-
cağı yolundaki bir soruya şu
karşılığı \erdi:
"Ben bura> a tüm dün\ ada ka-
bul gören bazı global değerlere
dikkat çekmek için geldim. Bu
global değerlerin birincisi, sal-
dırganlığa karşı birleşmektir.
Biz bunu Körfez savaşında ve
Somali'de yaptık. Aynı tutumun
Bosna'da da izlenmesi gerekir.
Başbakan Çiller. bir soru
üzerine. ülkenin üçe bölünmesi-
ni öngören bir anlaşmanın ba-
rış getirmeyeceğini ve bunun
sonunun olmadığını sösledi.
Benazir Butto ile birlikte
Bosna-Hersek'in başkenti Sa-
raybosna'ya yaptığı zi> areti
tamamlayan Başbakan Çiller.
dün gece saat 23.45'te Ankara'-
ya geldi. Başbakan Çiller. Esen-
boğa Havaalanfnda Devlet
Bakanı Necmettin Cevheri. Ba-
kanlar Kurulu'nun bazı üyeleri
\e partililer tarafından karşı-
landı.
Ortak bildiride ele alınan konular
1- Ziyaretimiz. bizim için bir tecrübe ol-
du. Dünyanın gözleri önünde bir ulusun
böylesine acımasız \ ahşete tabi tutulduğu,
insanlık tarihi kayıtlarında nadiren göriil-
mektedir. Etnik arındırmaya boyun eğdir-
mek için yüriitülen askeri harekâtın bir
parçası olarak 40 binin üzerinde kadın iğ-
fal edilmiştir.
2- Boyle korkunç bir insanlık trajedisi-
flin, insan haklarına >e insanlık onuruna
saygı ilkelerine bağlılığı ile övünen bir kıta-
nın tam ortasında cereyan ermekte oluşu
dehşet vericidir.
3- Bosna halkının gösterdiği kahraman-
lığı saygı ile selamlıyoruz. Bu saldırganlığa
karşı tepki gösterme konusundaki ulusla-
rarası kaygısızlık dehşet >ericidir. Çıkar-
ların ilkeİere galebe çalmasına izin veril-
memelidir.
4- Bosna hükümetine karşı uygulanan
silah ambargasu kaldınlmalıdır. Bu uygu-
lama: onların ulusal haklannın en önünde
gelen, asli. kendini sa\unma hakkını ihlal
etmektedir.
5- Bosna, namlu ucunda müzakereye
zorlanmamalıdır. Saldırganı taltif eden >e
saldırganlığın kazançlarını meşrulaştıran
her türlü empoze edilmiş çözümün karşı-
sında olacağız.
6- Birleşmiş Milletler'in \e diğer insani
yardım kuruluşlarının gösterdikleri büyük
insani çabaları şükranla karşılı>oruz. İn-
sani yardım için çalışanlar. ahlaki değerle-
rin riütünüyle iflas ettiği bir ortamda öz
insani değerlerin bayrağını vükseltmişler-
dir. İnsani yardımın önündeki engelierin
kaldırılmasını ve bu çerçevede Tuzla Ha-
vaalam'nın açılmasını istivoruz.
7- Kuşatma altındaki cesur Saray-
bosna'dan, bu haksız muamelcyi reddetme
konusundaki kararlılığından ötürii. tüm
takdir ve davamşma duyguları içinde a\rı-
lıvoruz.
Çiller: Devalüasyonu 5 gün tartıştık
ÖZGEN ACAR
ZAGREB - Başbakan Tansu
Çiller devalüasyon, dolar piya-
sasına müdahale ve Merkez
Bankası Başkanı Bülent Gülte-
kin ile arasındaki sorunlan
Zagreb yolculuğunda değerlen-
dirdi.
- Merkez Bankası'nın piyasa-
ya müdahalesi karan nasıl orta-
ya çıktı?
ÇİLLER - O gün ekonomik
konularla ilgili 16 kişi toplantı
halindeydik. Piyasaya satış ya-
pılıp yapılmadığını sordum.
Merkez Bankası Başkanı o gü-
ne kadar müdahale etmemem-
den yana idi. Artık piyasayı tu-
tamıyorum, sabah sattık. öğ-
leden sonra da devam ettik de-
diler. Süreç ilginçti. Çünkü o
anda bankanın üst kademesin-
dekıler müdahalenin olmadığı-
nı bilemiyorlardı, çünkü satış
dilimler halınde ait kademelere
doğru yapılıyordu. Benim telki-
nim müdahalenin açıklanma-
sıydı. Satışın Tekstil Bankası ve
Finans Bankasfna yapıldığt
anlaşılıyor. Çünkü eskiden beri
bu bankalann davranışı bu.
Her bankanın bu konuda gele-
neksel bir tavn var. O gün de bu
bankalann eski davranış biçimi
sürmüştü. Şeffaf olunduğu ka-
dar olunmasını istedim. Hiçbir
otorite şaibe altında kalmama-
lıydı. Şimdi yapılacak tek şey
var. Bankalann ya da bu işle il-
gili kurumlann ocak ayı bılan-
çolanru inceleyin. Bu işten kim
kar etmiş o zaman görün. Şim-
di ben bu bilançolan inceletip
ocak ayında kimlerin kar ettiği-
ni araştınyorum. Kimin ne ka-
dar kan var araştınlacaktır.
Ancak bu kann mesulü kimdir.
Hiç kimse değil. Kişi ya da
gruplara peşkeş çekilmemiştir.
Bu olavı banka üst kademeleri
ile medyada aramak gerekir.
Daha fazlasını söylemek iste-
miyorum. bankalar bu kez ge-
çen yılın önemli kannı kaybetti-
ler. Bunun töhmetçisi kim olur?
Kimse olamaz. Bu düzenleme-
nin 1989'da yapılması gerekir-
di. Gerçekte ekonomideki kriz
1986'da başlamıştır. Demirel
ilk kabinesini kurduğunda dış
ilişkilerden uyarmışlardı, eko-
nomideki krizin varlığıru.
- Merkez Bankası, yapılacak
devalüasyondan haberi olmadı-
ğını söylüyor.
ÇİLLER - Aman efendim.
Bütün ekonomik kurmaylarla
beş gün beş gece devalüasyo-
nun oranını tartıştık. Oran ne
olsun diye... Bu toplantıda sa-
yın Erek, Maliye Bakanı, Mer-
kez Bankası Başkanı. SPK ve
KOİ yöneticileri de vardı. Bu
çalışmalar 'kara çarşamba'dan
önce başlamıştı. İki yıldır Türk
Lirası'nın değerinin aşın dere-
cede yüksek tutulduğunu söy-
Iüyordum. Bunu yüksek faizİe
tutamayacağımızı söylü\or-
dum. "'Bövle giderse ihracat it-
haJat arasındaki fark da büyür"
dedim. 5 temmuz günü göre\i
Başbakan olarak teslim aldı-
ğımda dış ticaret açığını 5 mil-
yar dolar olarak bildirdiler.
Merkez Bankası'nın yan özerk-
liği var. Bundan üç ay önce
Sayın Cumhurbaşkanı. Ekono-
mik Kurulu toplantıya çağırdı.
Gültekin bu toplantıda "TL'-
nin aşırı yükselmiş bir değeri
yoktur" dedi. Ben "Durumun
vahim olduğunu" söyledim \e
hatta Cumhurbaşkanı'nın
önünde 'v
Senin de boyle düşün-
meni vahim buluyorum! İnandı-
ğuı iktisatçıyı getir incelet" de-
dim. Getırtti inceletti. Hindis-
tan'dan Oktay Yenal'i getirtti.
Savın Yenal 15 gün inceledı. O
da TL'nin değerini aşın yüksek
buldu. O zaman Bülent de bu-
nu kabul etti. O zaman bu yük-
sek değeri nasıl yedirmek gerek-
tiği konusu gündeme geldi. An-
cak yine de "Cumhurbaşkanı'-
nın önünde beni mahçup duruma
düşürdün, bunu Cumhurbaş-
kanı'nın önünde düzelt" dedım.
"Söylediklerini değiştir" dedim.
Kendisi bir istikrar paketi isti-
yordu. DPT'de bir Nillık ve 3
yıllık istikrar paketleri zaten
hazırlanıyordu. Bunlann başı-
nda vergi yasalan eeliyordu.
1995 yılında 125 trilyon'liralık
vergi alacağız. Biz bunu memur
ve işçiden almadığımıza göre
kimden alacağız belli. İşte so-
run buradan çıktı. 'Vergi ya-
saları ile şu sırada siyaset yap-
ma' dediler. Yara aldık. 1 ocak-
ta kamuoyu araştırmalannda
öndeyken. vergi yasalanyla ge-
rilemeye başladık. Vergi yasala-
n bizi çok kötü etkiledi. Vergi
yasalannın çok ağır faturasını
ödedik. Bu konuda tepki. bize
medya, banka ve iş çevrelerin-
den geldi. Ben zamanla yanşı-
yordum. Bu vergi yasalannın I
ocağa kadar çıkması gerekiyor-
du. Aksı halde bir yıl sarkacak-
tı. İstikrar paketinin ikinci öğesi
özelleştirme idi. Gelecek hafta
özelleştirme ile ilgili bir paket
açıklayacağım. Düşünün şu
ana kadar hangi aşamadan geç-
tik. Biz bır kere koalisyon hü-
kümetiviz. İki başkanlık seçimi
yaptık. Şimdi de büyük bırseçi-
me. yerel seçime gidıyoruz.
Beklemeye tahammülümüz
yok. En az sivaset düşünen be-
nim. En teknik düşünen benim.
1994 yılı çok kritik bir yıl ola-
cak. Bizim üç köşeli sorunumuz
var: Dünya ile dış ilişkiler. gü-
venlik ve ekonomik istikrar...
Seçim yılı dahi olsa bunu yap-
mak durumundayım. Bizden
önceki hükümet, üç a\ vadeli
kısa avansta yüzde 28.000'lik
yükselme yapmıştı. Seçim ko-
lay bir ola\ değildir. Bunlan
yapmamak 1994'ü askıya al-
mak demektir. 1994 yılını kav-
betmeyelim. 1994'te genel se-
çim olursa tek parti iktidara ge-
lir sanmayın. Yine koalisvon
çıkar.
- Son dolar olay ında sizin poli-
tikanız neydi?
ÇİLLER - Ben her gün mü-
dahaleden yanaydım. Ancak
Merkez. Başbakanı bekleyelim
diyordu. Müdahalede geç kal-
mayın diyordum. O gün. yani
26 ocakta İstanbul'a gidecek-
tım. 14.30'da uçağım kalkacak-
tı. L'çağı beklettim. 13.00'te
Ekonomik Kurul'u toplantıya
çağırdım. O gün piyasaya mü-
dahale yapıldığını bilmiyor-
dum. Sorduğumda sabahle\in
az miktarda bir müdahalenin
yapıldığını söylediler. Saat
15.30 falandı... Birden aklıma
geldi ki sordum. Öğleden sonra
müdahale olup olmadığını sor-
dum. Merkez Bankası'nın üst
yöneticileri bilmiyorlardı. Ait
kademelere sorduİar. Toplantı-
>a döndüklerinde öğleden son-
ra da teknik kademelerin mü-
dahale yaptıklannı söylediler
(Söz konusu olan 250 milyon
dolann bankalara ucuza
kaptınlması). Müdahale yapıl-
mış ve ok yaydan çıkmıştı. Bü-
tün hafta boyunca daha yumu-
şak geçişli bir daha az oranlı bir
devalüasyonu tartışıyorduk.
Hatta DPT. dolan 16.300 ya da
16.400 TL. olarak öngörüyor-
du. Farklı bir davranış olsaydı
sıcak para dışan çıkardı. Yapı-
lan bu devalüasyonla 22 trilyon
liralık faizimiz 217 trilyon lira-
ya çıkmıştır.
- Başkan Clinton'ın telefon
numarası yanınızda mı? Kendisi-
ni arayıp Bosna temasları hak-
kında bilgi verecek misiniz?
ÇİLLER - İlk fırsatta kendi-
sıni buradan ya da başka bir
yerden arayacağım.
- Boşnaklara karşı uygulanan
silah ambargosunun kaldırtıl-
ması için herhangi bir çağrı ya-
pacak mısınız?
ÇİLLER - Evet bu konuda
birçağnm olacak. Bosna konu-
sunda bana verilen dosyada ve
uluslararası yaklaşım ile ka-
famdaki düşünceler arasında
farkhlık var. Kafamın içinde
beni tatmin etmeyen bir rahat-
sızlık var. İnsanlar arayış için-
de. BazJ palyatif çözümler bu-
lunuyor. Ama tatmin olmuşde-
ğilim.
- Korkmuyor musunuz?
ÇİLLER"- Brüksel'de Türk
mahallesıne gitmek istediğim-
de. \erel güvenlik yetkilileri bu-
nun çok tehlikeli olduğunu söv-
lemışlerdı. Gıtmememı nca et-
mişler ve koruma yapamaya-
caklannı söylemişlerdi. Nitc-
kim korumadılar. CIA. bizim
istihbarat ve ycrel istihbarat bu
kaygıyı bildirmişti. Ben yine de
gittim. O daha lehlikeliydi. On-
dan o zaman korkmadım ki...
- Naim Hoca'yı siz mi
çağırdınız?
ÇİLLER - Naim Hoca ilk
kez gelmişor. Kendisini teşek-
kür için çağırttım. Tehlikeli bir
günde başka şeyler olabilırdi.
Böyle alim din adamlan dünya-
ya huzur verir. Fanatik ya da
köktenci din adamlan ister
Müslüman. ister Hıristiyan, is-
ter Yahudi olsun tehlikelidirler.
Naim Hoca dualannı benden
esirgemez.
- 1 ocaktan bu yana vergi ya-
salan ve son gelişmelerle oy po-
tansiyelinizin düştüğünü söylii-
yorsunuz. Yerel seçimlerde
şansınız ne?
ÇİLLER: Burada iki önemli
etken var. Biri medyanın büyük
etkisi. İkincisi kamuoyunun
büyük sağduyusu. Medyanın
etkisine karşın kamuoyunda
sağduyudaki direnç sürüyor.
- Yeni senary olaıia Sayın Cin-
doruk'un başkanlığında çok par-
tili Çiller'siz bir hükümet söyie-
niyor...
ÇİLLER - Yanılınan bır
nokta var. DYP'nin ovlannın
yüzde 27'nin altına düşmesi
önemli değil... Önemli olan ko-
alisyonun oylannın düşmesidir.
• Baştarafı LSayfada
kan'a aktanlmasında "hiçbir
sakınca bulunmadığım" ka\det-
tiler.
Merkez Bankası'nın "müsta-
fi başkanı" Bülent Gültekin An-
kara'dan ta^ınıyor. Oran Sı-
tesi'ndeki lojmanında eşyalan-
nı toplamakia olan Gültekin'in
İstanbul'a verleşeceği bildirildi.
Standart satış
Çiller'in ve DYPyöneticileri-
nin. "Gültekin, kimleri döviz sa-
tarak zengin ettiği sorulunca is-
tifa etti" tarzındaki savlan,
Merkez Bankası'nca doğrulan-
mıyor.
Toplam 44 bankanın varar-
landığı döviz satışının tüm ban-
kalara açık. standart bir seansla
gerçekleştirildiği anımsatılıyor
ve "Merkez Bankası Kanunu'-
nun 35. maddesi uyannca bu
bankalann hangileri olduğu ka-
muoyuna açıklanamaz. ancak
Başbakan tabii ki bu bilgileri
alabilir, almıştır da. Ancak bu
konunun kamuoyuna açıklan-
ması kendi sorumluluğundadır"
deniliyor.
Bülent Gültekin'e yakın kay-
naklar. 150 milyon dolann bi-
raz üzerinde toplam döv iz satışı
yapılan seans sırasında, banka-
İara 500 biner dolarlık dilimler
halinde. istedikleri kadar satış
yapıldığını belirterek. şunlan
söylediler:
"Fiyat ise bankalann Reuter
ekranında deklare ettikleri altş
fivatı idi. İsteven istediği kadar
aldı. Seansta ortalama fiyatın 16
bin 636 lira olarak gerçekleştiği
düşünülür ve bunun 17 bin 200 li-
ralık fîyatla farkı besaplanırsa
'Trilyonluk rantlar dağıtıldı' id-
dialarının gerçeği yansıtmadığı;
rant diye tartışılan rakamın. taş
çatlasa 100 miiyar lira olabilecc-
ği çok net anlaşılır. L'stelik kim-
seye ayrıcalık yapılmadığı orta-
da.
Merkez Bankası Kanunu'nun
35. maddesi, kime ne miktarda
döviz satıldığının kamuoyuna
açıklanmasını engelliyor. Ancak
Başbakan'ın bu bilgivi almasına
engel yoktur. İsteseydi alırdı,
hatta almıştır da. Hatta hiç kim-
seye özel bir tutunı sergilenmedi-
ğini de görmüştür. Ancak bunu
kamuoyuna şimdi 'Ben bilanço-
ya baktım. hiçbir terslık göre-
medim' diye açıklasa kimse
inanmaz. O da bunu açıklamayı
istemez zaten. Çünkü bu yolİa
birisine bir suc isnat ctmck çok
daha basit ve işe yarar bir yön-
tem."
Soruşturma açılsın
Aynı kaynaklar. Başbakan
Çiller'in durumun ortaya çık-
masını gerçekten istemesi halin-
de. Başbakanlık Teftiş Ku-
rulu'na "inceleme görevi" \ere-
bileceğini de anımsatarak. "Bir
zamanlar bankanın Başkan yar-
dımcılarından Ercan kumcu
hakkında sırf bir demeci nedeniy-
le. Başbakan'ın isteği üzerine so-
ruşturma açılmıştı. Şimdi madem
ki trilvonluk rantlardan söz edili-
yor ve başkanın bu yüzden istifa
ettiği söyleniyor. neden teftiş ku-
nıluna görev veril/niyor?" diye
sordular.
Başbakanlık Teftiş Kurulu
yetkilileri ise. Merkez Bankası'-
nın dö\izoperasyonuna dönük
herhangi bir inceleme hazırlığı
içinde bulunmadıklannı kayde-
derek. "Başbakan'ın böyle bir
talimatı olmadı" dcdilcr.
Merkez Bankası Yasası
Merkez Bankası'nca. devalü-
asyon karanndan önce. düşük
kurdan piyasaya sürülen ABD
Dolan'nı alarak haksız kazanç
sağladıklan iddıa edilen banka-
lann açıklanmasına engel ola-
rak gösterilen yasada "sır" öl-
çütü öngörülüyor.
Açıklamaya engel olarak
gösterilen Merkez Bankası Ya-
sası'nın. "Sırsaklama vesorum-
luluk" başhğını taşıyan 35.
maddesi şöyle:
"Banka mensupları. sıfat ve
görev leri dolayısıyla bankaya
veya banka ile münasebeti olan
kişi ve kurumlara ait olmak üze-
re bildikleri sırların gizliliğine ri-
ayet eylemek ve bu sırları ka-
nunen yetkili kılınan merciler-
den gaynsına herhangi bir suret-
le açıklamamakla yükümlüdür-
ler. Bu yükümlülük, bankadan
ayrılmaları halinde dahi devam
eder. Banka mensupları, görev-
ieri ile ilgili olarak bankaya ver-
dikleri zararlardan ötürii, Borç-
lar Yasası'nın haksız fiil hüküm-
lerine tabidirler."
SHP, ulusal ekonomi 6
çalışıyor'
Baştarafi LSayfada
gelışmeleri değeriendinrken.
"kabul edilemeyecek bir düzeye
ulaşan dolara bağımlılığın, artık
taşınamayacak bir yük haline gel-
diğini" vurgulayarak. önlem alın-
ması gerektiğini bildirdı. Kara-
yalçın. "Ulusal bağımsızlığın ve
ulusal ekonominin tek başına
ayakta kalmasını sağlayacak ya-
pısal önlemleri sosy al demokratlar
olarak gündeme getirmek zorunda
olduklannı, bu konuda bir çalışma
başlattıklannı" söy ledi.
Murat Karayalçın. son ekono-
mik gelişmelerle ilgili olarak
Cumhuriyet'in sorulannı yanıtla-
dı. Karayalçın'a yönelttiğimız
sorular \e yanıtları şöyle:
- Merkez Bankası Başkam'nın
istifasının ardından yeni önlemler
gelecek mi?
KARAYALÇIN - Tammlan-
mış bir yeni önlem yok şu anda.
Genel müdürün atanması söz ko-
nusu. Yanı bır yönetım sorunu
var. Önlemler sorunundan çok
böyle bir şey \ar. Şu iki olgu çok
çarpıçı bir şekilde önümuzde bu-
lunmakta. bir tanesi "dolarlaş-
ma." Dolann etkisi kabul edilebı-
lecek ya da makul karşılanabıle-
cek düzeyın çok üzerinde
ekonomide. İkincisi de. finans-
man kuruluşlannın gücü son de-
reeede fazla.
- Yani kontrol dışı bir mekaniz-
mamı?
KARAYALÇIN - Yani dola-
nn gücü de. ie. finansman kuru-
luşlarının gücü de son derece
yüksek. Ekonomnıin dolar tale-
binin yüksekliğinden ve borçlan-
ma gereksınmesının fazlalığın-
dan kaynaklanıyor. Çünkü
Türkiye ekonomisi. dolan. büy ü-
me sürecinde. iktısadi büyüme
sürecinde kullanıyor. O nedenle
dolarlaşma diye bir süreç var
önümuzde.
- Ama çok normal değil herhal-
de?
KARAYALÇIN - Çok y üksek.
yani 60 miiyar dolarlık bir borç.
son derecede yüksek. \'ani ba^-
kasının tasarrufu ıle ulusal kal-
kınmanın finanse edılmesi ola-
naklı değil. O nedenle dolar çok
güçlü. o nedenle yabancı parada
meydana gelecek bir farkhlık. fi-
yat farklılığı. ekonomivi, hatta
bütün toplumsal dengeleri çok
Hüyük ölçüde etkıliyor.
- Çözüm ne olabilir?
KARAYALÇIN - Şimdi çö-
züm 4u: Kamunun borçlanma
.eereksınmesıni düşürmemiz gere-
kıyor. Aslında bunu iç borç için
belirlı ölçülerde sağlama sürecıne
girdığımizı rahatlıkla söyleyebılı-
rim. Çünkü. Vergi Yasası 95 yı-
lından ıtıbaren bunu sağlayacak.
1995 yılından ıtıbaren kamu kesi-
minin borçlanma ihtiyacını yüz-
de lO'nunahınaindirmenoktası-
na taşıyacak bizi. Sadece o değil.
mesela. SSK Yasası'nda birdeei-
şiklik yaplık. SSK 1994 yılı so-
nunda artık bir kara delik olmak-
tan çıkacak.
- Dikkati çeken bir olgu var.
Çiller bu karan aldı. Savunmak si-
ze düşüyor daha çok...
KARAYALÇIN - Beu altına
imzaattığım herşeyi savunurum.
- Peki ekonomiden sorumlu bir
bakan gerekmiyor mu ?
KARAYALÇIN - Aslında bu
bir defa hükümetın polıtikası ol-
ma durumundadır. Yani her so-
runun çözümü için bir bakanlık
yaklaşımı doğru değil. Yani as-
lında bununla ilgili bakan \ar. Ali
Şevki Erek. Sorun bakan olması.
olmaması değil. Çok yapısal bir
iorun önümuzde. \ ani günü gün
ederek. günü ıdare ederek biz bu-
nu çözemeyız.
- Alınan önlemler yeterli mi siz-
ce?
KARAYALÇIN - Kur makası
binin altındaydı dün. Yani bunu
bu şekilde çözebiiinz gibi gözü-
küyor. Gelen işaretler bunun ye-
terlı olduğu şeklınde. Ama dolara
olan bağımlılığın azaltılması için-
se yeni önlemler alınması gereki-
yor.
- Örneğin bu ay, 50 trilyon lira-
ya yakın bir para süriilecek piya-
saya. Bunlann tekrar dolara,
marka çevrilmesi durumu ortaya
çıkacak belki de...
KARAYALÇIN - Yok. Çünkü
faizlerde bır değışiklik yapıldı. O
çözülür. Yani ayın P'sınde kur
makası 33.3 puanda. Ayın 17'sin-
de. düşünün ne kadar yüksektı.
Ayın 3 l'inde kur makası birin al-
tına indirildi.
- Ekonomik kararlarda, ekono-
Suudilere hac notası
• Baştarafi LSayfada
Suudı Arabıstan'a yapılan
uyarının ardından. Diyanet işleri
Başkanlığı ve bakanlık temsilcile-
rinin katılımıyia toplanan Hac
Komisyonu'nun. RP'ye tanınan
5 bin kişilik kontenjanı kesinlikle
kullandırmama karan verdiği
bildirildi.
RP yönetiminin. destek için
başvurduğu Cumhurbaşkanı Sü-
leyınan Demirel'den de olumlu
yanıt alamadığı öğrenildı.
Çetin-Cevheri göriişmesi
Türkiye ile Suudi Arabistan
arasında sorun olan hac \izesi
kontenjan
1
konusu. Dışişleri Ba-
kanı Hikmet Çetin ile Diyanet İş-
leri'nden sorumlu Devlet Bakanı
Necmettin Cevheri arasında. dün
Bosna-Hersek e giden Başbakan
Tansu Çiller'in havaalanından
uğurlanması sırasında da eie alın-
dı. Çetin'in. RP'ye tanınan kon-
tenjanın kullandınlamayacağı
yolundaki düşüncesini ilettiği,
Ce\hen"nin de bu görüşe katıldı-
ğı öğrenildi.
Türkiye'nin kontenjan arttın-
mı istemi, son olarak. 18 ocakta
Ankara'ya gelen ve Cumhurbaş-
kanı Süleyman Demirel'le de gö-
rüşen Suudi Arabistan Kralı
Fahd'ın özel temsilcisıne iletilmiş-
ti.
Suudi Arabistan, Türkiye için
tanıdığı 60 bin kişiye ek olarak.
yurtdışında yaşayan Türkler için
de bu yıl 8 bin kişilik kontenjan
ayırmıştı.
miyle iigili bakanlar daha çok
DYP kanadından, Başbakan 4«
"ekonomiden ben sorumluyuın"
diyor. Sizin düşündüklerinizi Baş-
bakan'a kabul ettirme bazında
sorun var mı?
KARAYALÇIN - Kararlann,
bir teknik. bir de yapısal boyutu
var. Teknik boyuılan itibanyle
tartışınz. Belırh bir noktaya geli-
riz. Ama asıl önem taşıyan yapı-
sal çözümler. O konuda bir tartış-
ma, çalışma sürecine girmemiz
gerekiyor. O da ne ölçüde konu-
ya çözüm getirir. tabii onu kesti-
remem.
- Çalışma başlattınız mı?
KARAYALÇIN - Çalışacağız.
çahşıyoruz. o önemli. \'ani dün-
yalaşma süreci içinde Türkiye
yerini alacak. Bundan hiç kimse-
nin kaygısı olmaz. Ama bu süreç
içinde Türkiye ulusal bağımsızlı-
ğını da sağlamış olacak. yani her
ikisini birlikte gerçekleştireceğız.
- Sayın Gültekin göreve atanır-
ken itirazlar ounuştu..
KARAYALÇIN - Ben seçilme-
den atanmıştı. Bazı kanşık. efen-
dim Türk pasaportu falan fılan
tartışmalan vardı. Yani ben onu
çok önemsemiyorum. Bülent
Bey'in o açıdan bır sorun yarat-
mayacağını biliyordum.
- Yani istifa gerekçelerinde bir
dilekçey i çok aşan . bürokratın sı-
nırlannı çok aşan bir yapı yok
muydu?
KARAYALÇIN - Bülent Bey
tabii bilimadarnı Öyle bir boyutu
var. onu gözardı edemeviz.
Devlet
• •11 •• ••
mulkumı
Çiller satacak
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)- Hükümeıin. nakıt Mkıntisinı
aşmak ıçın "umut" bağlanan ka-
mu binalannın satışı ile ilgili ola-
rak iki seçenek üzerinde durduğu
bildirildi. Başbakan Tansu Çiller'
in son Teknik Ekonomik Kurul
toplantısında bürokratkıra verdı-
ği talımata göre değerlı kamu
binalan ya satılacak ya da kirala-
nacak. Ancak bu aşamaya geçil-
meden önce binalarla ilgili Uısar-
ruf yetkisınin Başbakanlığa
aktanlması sağlanacak.
Edinilen bilgıye göre Çiller
Maliye Bakanlığı Müsteşan Ke-
mal Kabataş'tan devletin bina
•nvanterinin çıkanlmasını isıer-
ken. "Bu binaların elden çıkarıl-
ması işini, bağlı bulundukları
bakanlıklara bırakmayalım. Bu
yetkjyi Başbakanlık olarak biz
devralaJım. Aksi takdirde bakan-
lıklar bunlan bir türlü elden çıka-
ramazlar" dedi.
Hükümetin ilk etapta elden çı-
karmayı düşündüğü ve 3 trilyon
liralık bedel biçtiği İstanbul-
Erenköy Tanm İl Müdürlüğü bi-
nasının satılması planı tepki ya-
rattı. Tanm İşkolu Çalışanlan
Sendikası (Tanm-Sen) Başkanı
Mustafa Gürsoy, dün yaptığı
açıklamada. hükümetin eğilimini
"protesto" ederek. Erenköylüleri
karşı harekete çağırdı.