25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 ŞUBAT1994SALI CUMHURİYET SAYFA GENÇLIK - EGITIM Sahnesi,sokağı,saçıyia Tmkiye'de vockif Gençlik-Eğitim Servisi - Rock! Ağız dolusu eneıji! Ruh titremesi! Yürek koşusu! Amerikan hapı mı, değil mi tartışaduralım, en yaygın, en evrensel gençlik ateşi! Teslim ettik! Türkiye'de rock! Şimdilerde barlann kaosuna hapis. Ama yine alt-kültü- rûn en revaçta müziği... Hard, heavy, senfonik, trash, metalik veya opak... (Kötü espri!). Türkçe, Kürtçe, Lazca, Ingilizce, Rusça. Macarca... Her dil- de bir yolunu bulup ûlke değiştiriyor ya, Türkiye'de de, kıhğı-kıyafeti, sah- nesi, ban, sokağı ve saçıyla kendine bir üslup bulmuş rock... İki rock gru- buyla, Kramp ve Kronik'le gazetemiz sırurlan dahilinde hoş-beş ettik... Sohbete Kramp'tan Doğan Sakin'le tdris Tübcil. Kronik'ten de özer Sarı- sakal kaüldı. Bu arada Türkiye'de her tür mûziğe de az biraz dokun- duk... Söyleşinin sonunda da bir soru bir yarut oyunu oynadık, eğlendik. tsterseniz siz de katılın... İzleyiciyle yüz yûzesiniz. Üstelik ti- yatrodan, sinemadan farklı olarak bir rolü de canlandırmryorsunuz... KRAMP - Tabii" rock bunu kabul etmiyor. Gerçi bu arada rock şov işi oldu. medyalaştı. Şova karşı nusınız? KRAMP - Yok, karşı değiliz. Fa- kat biz rocku yaşadığımız için, para kazanma kaygınuz yok. Ama paraya da ihtiyacımız var. Başka bir işte çalışmıyoruz. Bu işten kazanıyoruz. Genelde rock yapan kitle, okuyan kitle. Okul çevresinden arkadaşlany- la bir grup kurmuş, yann bir gün as- kere gidip döndügünde babası bun- lan bir işe yerleşürir ya da bu memle- kette müzik olmaz deyip kanal değış- tirirler. Ben sabah beşlere kadar çalışıyorum. ama para kazanamıyo- rum. 80 öncesi yaşadığımız birtakım şeyler vardı ve çok güzeldi. 80 son- rasını yaşayan nesil ise plastik bir ne- sil. Biz bu nesle de birşeyler vermek istiyoruz. Görûntümüz de bir şeyler veriyor, sahnede şov yapmamak da bir şeyler veriyor. Aslında o bile şov. Mesela deri pantolonlar fılan, kor- kunç şovlar var. Eskiden var olan gruplar, Vloğollar, Kurtalan Ekspresi ömeğin. marjinal- leri etrafında toplamışlardı... Şimdiyse rock gruplarında ve izleyici kitlesinde de sayısaJ olarak patlama var. Ancak sizin söylediklerinizden anlaşıldığı ka- darıyla. o eski gruplaria şimdiki grup- lar arasında bir nitelik farkı oluşmuş. KRAMP - Asbnda bu konu yeni bir şey değil. Bir dönem yaşandı ve o dönem belirli bir seviyeye gelmeden bitti, üzerinden bir süre geçti tekrar fılizlenmeye başladı, şimdi tekrar de- jenarasyona uğradı. Bugünkü haüni bir dejenerasyon olarak görüyoruz. Eskiden kendi olanaklannla konser verirdin. Şimdi kendi olanaklannla konser vermene gerek yok, teknik arttı. Ama kalitesiz bir teknikle kon- ser veremiyorsun artık. Eskiden daha duygusaldı. Duygusundan kastınız ne? KRAMP - Duygusundan kasum... Yani bunu ben hissediyorum, bunu anlatamam. Sizin giyinişiniz, tavırlannız bir ifa- de biçimi. Bu ifade biçiminn altuıda neler var? KRAMP - Bir uzun saçlı gördüğünde hemen iletişim kurabiliyordun o zaman. Şimdi bir insana bakıyorsun senin gjbi görünüyor, ama içi başka. Şekilde hepsi aynı gö- rünüyor. Bu, müzik yapan için de gecerli, herhangi baş- ka bir insan için de. Rock bariardan babseder misiııiz biraz? KRAMP - Eskiden müzik amaçtı, şimdi araç oldu. tçki masasında çerez oldu. Adam rock bara müzik dinlemek için gitmiyor. ortam oluştur- mak için gidiyor. Hatta iste- mese bile saçını sakalını uy- gun hale getiriyor, işte kan- kız hesaplan. Zaten barlarda izledığin zaman rockun bir yaşam bi- çimi olduğunu kavraya- mazsın. Alkolün bulunduğu ortamda ne kadar müzik ola- bılirki... Şarkılannıza neleri katı- yorsunuz? KRAMP - Kendimizle olan şeyleri. dostlanmızın ya- şadıklan, çevrede olanlar, her şeyi katıyoruz. Mesela Nejat Yavaşoğuüan'nın sözleri günceldir, popülerdir. Orta- ma bakıp planlanmış şeyler- dir. Bir eleştiri de var, ama değil mi? KRAMP - Var tabii, zaten onun kişisel olarak da bir muhalif yani var. Ama mese- la bir Cem Karaca da zamanı- nda ortama göre söz yazıp söyledi. Yaşarsan yazarsın, yaşamazsan ısmarlama olur. İsmarlama bir yere kadar gi- der. bir yerden sonra insan kendisini de kandıramaz ve biter. ÖzeUikk son zamanlarda gençlerin ilgisini çekebilecek, onların dillerinden düşmeye- cek şarkı sözleri yazılıyor. Bu da çoğu zaman günlük konuş- ma dilinden ya da argo söz- cüklerden seçilmiş sözler olu- yor. Bunlar hakkında ne düşü- nüyorsunuz? KRAMP - Onlar ne yaak ki zavallı insanlar. Onlann müzik yapmak gibi bir kaygı- lan yok. O insanlar sadece ti- cari kaygı taşıyorlar. Örneğin Hakan Peker bizim mahalle arkadaşımızdı. Önce dansçıydı, sonra şarkıa oldu. Bu insanlar ÎMÇ'nin kuklası oldu. Örneğin MFÖ de yaptığı şarkı larda argoyu kullandı. Ama argoyu yoz bir şekilde kullanmadı. Çünkü onlar ger- çekten sanatçı kültürü olan insanlar. Örneğin Mazhar söylediği şeyleri his- sederek söylüyor o yüzden halk ta- rafından da beğeniliyor. Banş Man- ço çok güzel bir şey söylemişti. "Bi- zim ülkemizde bir şarkı çocuk- larımızın diline takılıyorsa o şarkı tu- ock her dilde söylenebilir. Ama zordur. Yeter ki siz hissederek söyleyin. Rock Türkçe olur ama Blues olmaz.Banş Manço çok güzel bir şey söylemişti. "Bizim ülkemizde bir şarkı çocuklanmızın diline takılıyorsa o şarkı tutulur." R Kronik ve kramp, yaptıkları müziğe Türk kültüründen birçok şey kattıklannı söylüyor. tulur." Yonca Evcimik'in Abone şarkısmın tutulması gibi. Yani bir tür reklam sloganı gibi. KRAMP - Banş Manço da Ar- kadaşım Eşek'le tutulmuştu. ama onun bir ayncalıği da var. Banş Manço Türk kültürünü şarkılannda işleyen bir insan. Örneğin şarkısında reçete veriyor. Aslında öldükten son- ra Aşık Veysel gibi ozan olma kaygısı taşıyor. Peki Türkçe rock? KRAMP - Rock her dilde söyle- nebilir. Ama zordur. Yeter ki siz his- sederek söyleyin. Rock Türkçe olur ama Blues olmaz. Neden? . „ KRAMP - Rock, entemasyon^t7u dir. Ama Blues. belirli bir kültüre oz- güdür yani özgün bir özelliğe sahip- tir. Türkçe sözler yaalamaz. Aynen bizdeki Ankara havası başka Sıvas havası başka. Rockun evrenseUeşntesi Rocktaki motiflerin evrensel olmasından mı kaynaklanıyor yoksa Batı'mn başa- nsından mı? KRAMP - Adamlar iyi pazarlıyor- lar. Endüstrinin gelişmesi de etkıli. Buraya gelen gruplar- dan da gördük. Gruplann tüm gereksinimleri karşı- lamyor. Ekip çalışması yapıyorlar. Örneğin bu in- sanlann menajerleri vardır. Görüşmeleri bile bu mena- jerler belirler. Yani sanatçı- ya bir çeşit dokunulmaz özellik veriliyor. Bu da bu kişiyi halkın gözünde erişil- mez kılıyor. Adamlarduygu ve mantığı ayınyorlar. Peki bu sizin için bir öztem mi? KRAMP-Hayır. Çünkü böyle olursa sen mekanik olarak sadece üretmek zo- rundasın. Senin sosyal ya- şantını bile menajerin dü- zenliyor. Bir anlamda körieşiyor- sun? KRAMP - Örneğin ben Deep Purple video kasedi- ni seyrettim. Video çekimi yapılmasını kabul etmiyor- lar. ama bunu söylerken bile videoya çekiliyorlar. Bu da bir oyun. Oyunun dışına çı- karsanız teİc kahrsınız. Siz şöyle ya da böyle para ka- zanmak zorundasınız. Biz- ler para kazanma kaygısı taşımıyoruz, ama bir biçim- de yaşamımızı kazanmak zorundayız. Bir de Türki- ye'de tam anlamıyla hard rocku ilk kez biz yaptık. Biz yaptığımızda eleştiren grup- lar da şimdi Türkçe yapı- yorlar. Bugün ingilizce hard rocku herkes yapıyor. Ama kendi özünüzden bir şevleri katmazsanız ne anlamı kalır ki? Biz çok şanslı insanlanz. Çok zengin bir kültürümüz var. Örneğin bizdeki niha- vent makamıyla heavy me- tal türii çok uyuşuyor. Şimdi de sıra Kronik'te. Heavy metalin şiddet icer- diği söyİeniyor? KRÖNtK - Şimdi bazı şeyleri tam bilmeden, o konu hakkında yanm ya- malak duyumlarla bir şeyler yaanca böyle oluyor. Bu olayın şiddetle bir ilgisi yok. Ama heavy metalde şarkı sözleri yalnızca sevgi. aşk gjbi pozitif konularla ilgili değil. Hayatm tüm gerçek- lerini de şarkı sözlerine ko- yuyorlar. Hayatta şiddet de var. Kö- tülükler de var. Sevgi de var. Tabii sözlerde bunlara da yer verince. tam olarak bilmeden, dinkmeden > r üzey- sel olarak ya da bir kıta duyup yorum yapılınca böy le bir sonuç ortaya çıka- bilir. Yaptığınız müziğe Türk kültürün- den bir şeyler katabiliyor musumız? KRONİK - Mecburen katıyorsun, çünkü Türk'sün ve Türkiye'de yaşı- yorsun. Ister istemez etkilenıyoruz. Bir \erde yaşadıklanmızı yaptığımız için bunlar da giriyor. Türk pop müziğinin ara sıra yaptığı patlamalarla ilgili neler düşünüyorsu- mız? KRONİK - Bir tıcari potansiyel var. Bu kitleye ne verirseniz onu ah- yorlar. Şimdi popüler olarak lanse edilen birtakım insanlar var. İçinin boş veya dolu olması o kadar önemli değil. Önemli olan bunlann ticari ge- lir sağlaması. Çok kolay üretiliyor, çok kolay da tüketiliyor. Rockın 60'lardan bu yana evrimkş- miş haline nasıl bakıy orsunuz? KRONtK - 60'larda biraz daha ütopiktı. Özellikle hippiler ve çiçek çocuk dönemlerinde bir ütopya var. Ulaşılmak istenen biraz hayal gibi bir şeydi. Hepsi belli bir çerçevede dünya banşı. sevgi ve kardeşliği başaracak- lanna inanıyorlardı. Bence ulaşılması gereken ilke de bu, ama zor. Bunun başanya ulaşamaması sonucunda sertreşme dönemi başladı. Aslında yaşam başka sürüyor tabii. Hayatta şiddet var, ikiyüzlülük var. kalleşlik var, emperyalizm var, faşizm var, ırkçıbk var. 70'lerin ortasında, 80'- lerin ba^ında, punklarla rock biraz daha gçnişledi. Nihilist ve anarko- punklar ortaya çıktı. Şöyle bir açı oluştu rockta: Dünyada yaşanan olaylann diğer yüzleri de yansımaya başladı. Heavy metalde de bu doruğa ulaştı. Şiddeti yansıtan şarkılar yapıldı. Hea\7 me- tal yapan anarşist gruplar da var, ırkçı gruplar da. devrimci gruplar da var. 60'larda, 70'lerde bu insanlar doğmuş, büyümüş. belli bir rock kül- türü almış. Bir müzik beğenileri oluş- muş, müzik kültürlen var. Fakat dü- şüncelen ve ıdeolojileri farklı. Bu se- fer kendi düşüncelerini o müzikle or- taya koyuyorlar. Sizsahneye giyinip mi çıkıyorsunuz, yoksa gündelik kıyafetlerinizle mi? Orada bir şov var mı? KRONİK - Birinci planda kendı- mizi müzikal açıdan ifade etme ge- liyor. İyi müzik daha sonra şov. Aslı- nda bu ikisinin sahnede birlikte ol- ması gerekiyor. İşte biz de onu yap- maya çalışıyoruz. Sahne, yaşamak ıs- tediklerimizin özü. Doğal olmaya çalışıyoruz. Hıssettirmek istedikleri- mizi müziğimizlfc vermeye çalışıyo- ruz. Verdiğiniz hissi kuv-vetlendirmek için görsellik de gerekiyor. Çünkü şarkılannızla kısıtlı şeyler anlatıyor- sunuz. Bunlardan çok çeşitli şeyler çı- kabilir. Görsellikle destekliyorsunuz. Yerii popu nasıl değerlendiriyor- sunuz? KRONİK - Akdeniz riümleri iz- leyiciyi etkisi altına alıyor. Türkiye hem Akdeniz hem de Örtadoğu ül- kesi olduğu için bu iki kültür yanıt bulabiliyor. Belirli bir potansiyel ol- duğu-için doğal olarak bu tür ürünler karşılığını ve dinleyicisini bulabiliyor. Ömeğin arabesk müzik dinleyicisini buluyor. Çünkü Türk insanı bunu yaşarnıştır. Duyumsamıştır. Aynı şey Yunan ve Flamenko müzikte de ol- muştur. Kültüre, ülkeler gibi sınırlar çizemiyorsunuz. Biz zaten ilk başlar- da kendimizi bu kültüre yabancı hıs- settik. Türk toplumunun kültürün- den çok farklıydı. Yani biz düşün- Blrsoru bir yanıt KRAMP -Ayakkabı? Donjuan -Gitar? Duvgu -Davul? Uzaktan gelen sesler -Uzunsaç? Güç -Deri ceket? Kullanışh -Bar? Kafa şişirici -Politika9 İcraat -Özgürlük? Dünvanın en güzel şeyi -Ka'dın? Olması gereken en güzel varlık -Bıyık? Delikanlı KRONİK -Aile? AnlayLş -Lastik A vakkabı? Rahatlık' -Blue Jean? Estetik -Deri ceket? Güzel -Uzunsaç9 Gözüne sokmak -Joint? İsteyen takılır -Mikrofon? Tehlikeli -Gitar? Organım -Metal? Düşüncelerimin bir bölümü -Ağır Metal? Daha büvük bir bölümü -Trash?' En büvük -Kadın? Şart -Dört kadın? Şeriat -Şeriat? Faşizm celerimizle. duy gulanmızla farklı bir kültüre aitiz. Dahadoğrusu başka bir kültür değil de bir alt kültürün insan- lanyız. Bu alt kültür çerçevesinde d*- ğişik bir arayış bizi buraya getirdi. Bi- raz da etki-tepki olayı oldu. Daha başka eklemek istediğiniz bir- şe> var mı? KRONtK - Grup sözlennde genel- likle anti militarizmi işhyoruz. O yön- debırçabamızvar. Bizler İstanbul'un gettolanndan çıkan çocuklar olduğu- muz için hayatımızı o yönde yansıtı- yoruz. Yani anlattıklanmızda çırkin- liklerin yanında güzellıkler de var. • ^ r - y V—v—Y~- ÜNİVERSİTEYE HAZIRLIK Ğ 8) 3 2 x kaçtır? A) 2 B)3 C)4 = x - y oUuğunagöre, D)5 E)6 Şekildeki ABCD dikdörtgeni birbirine eş 8 tane dıkdörtgene ayrılmıştır. IBCI = 24 br ise, IABI kaç br. dir? A) 32 B)36 C)40 D)45 E)48 ÇEMBER 2 9 ) V v >' V V • MATEMATtK-7 ORAN - ORANTI 1 ) a 3 =-=J- olduğuna göre, b 53 a - b oranı kaçtır? 'I °>! 2a-b 8 İ luıçtf? Clf 3) b c 2a_f5b = 20 +5c a . c kaçtır? • A)16 B)25 C)36 D)64 E)100 9) Bir ABC üçgeninin yükseklikleri 4, 5, 6 ile orantılıdır. Üçgenin kenarları birer tamsayı olduğuna göre, çevresi en az kaç birimdir? A) 15 B)21 C)27 D)37 E)42 10) Bir dörtgenin içaçılarının ölçüleri sırasıyta 2, 3, 4, 6 ile oranlılıdır. Buna göre, dışaçılarının ölçüleri oranı asağıdakilerden hangisidir? A) 11.9,7,3 8)6,4,3,2 C) 9,7,6,4 D) 8.7.6.4 E)13, 12,11,9 11) a . b = 2c b. c = 3a > js e > a . c = 4b a2 + b2 + c2 kaçtır? A) 24 B)26 C)34 D)38 E)42 12) x, y, z pozitif tamsayılardır. 3 5 6 — = — =— oduğunagöıe, 2x 3y 5z x + y + z toplamının en kücûk 16) a + b + c ^±= a . 5 3 "a : b : c" oranı aşağıdakilerden hangisidir? A)3:2:5 B)2:3:5 C)3:5:10 D) 5:4:3 E)6:4:3 D 3 3 ) 1 7 > X + 1 = 1 . 8 ise, 4 ) },. eşitl kaçtır? A)73 B)84 D)116 E)131 C)95 S ) y t mx+ 3z. 12 + 3t" m, asağKİakilerden hangisidir? A)3 B)— C)4 D)3y E)4y 5. =b - = ^ = 4 ee. b c d 13) Bir dikdörtgenin boyutlan j oranında artarsa, alanı hangl oranda artar? 14) — oranı kaçtır? y 18) x. a ile ters, b ile doğru orantılıdır. a = 3, b = 5 için x = 20 ise, a = 6, b • 15 için x kaçtır? A) 10 B)15 C)30 D)40 E)eO 19) x,VT ile doğru, bile ters orantılıdır. a = 12, b = 15 için x = 60 ise, a s 3, b s 5 İçin x kaçbr? A)4O B)45 C)75 D)90 E) 120 20) 4 ilerfnaritmetik ortası, geometrik or- tasından 2 fazla olduğuna göre, x kaçtır? A) 8 B)12 C)16 D)20 E)24 21) Bir kenan 500 metre olan kare şeklinde 1 A merkezli çemberin yarıçapı 10 cm. B merkezli çemberin yarıçapı 4 cm. C merkezli çemberin yarıçapı r cm. B ve C merkezli çemberler A merkezli çembere icten, birbirine dıştan teğettir. r nin kaç farklı tamsayı esiti vardır? A) 5 B)6 C)8 D)10 E) 12 26) A merkezli çemberin yarıçapı 4 cm, B merkezli çemberin yarıçapı r cm, IABI = 10 cm. dir. Bu çemberler iki noktada kesıştiğine göre, r'nin kaç farklı tamsayı esiti vardır? A)5 B)6 Q7 D)8 E)9 A r o ' B Şekikte; O merkez, KDCI = ICOI = 4 br, IACI = 6 br, A, C, D doğrusal ise, IOAI s r kaç birimdir? B)Aİ1 C)5 E)2lfîÖ~ 3 0 ) [AT, çembere T de teğettir. m(Â)=30 o , m<C) = 50 o ise, mf3TC) = x kaç derecedir? A) 35 B)40 C)45 D) 50 E)70 3 4 ) O, ye O2 merkezli çemberler dik ke- sişliklerine göre, IABI kaç birimdir? A)3 B)4 C)5 D)6 q 7 31) B İki çember d doğrusuna A ve B de teğettir. 2 7 ) 12 m£FC)=x kaç derecedir? A)25 B)30 C)40 D)45 E)50 35) A)2 kaçtr? ,i 0,1 birarazi ölçekll bir hariUda 6) x:y:z = 2 : 3 : 5 2x + y-z = 6 ise, "x • y • x" kaçtr? A) 18 B)24 C)30 D)36 E)40 7) a_b_c b 3 4 a + 2b-3c=0 'a* kaçtır? A)6 B)12 C)18 D)24 E)30 a c Şekildeki iki dikdörtgenin alanlan eşittir. c 2 ^ T 15) D 25Û00 kaç cm2 lik yer kaplar? A)4 B)2 C)1 D)5 E)25 22) A _ £ B_3 B 6 ' C = 4 " A + B + C = 76 ise, B kaçtr? A)19 B)24 C)28 D)32 E) 38 23) 8 işçi günde 6 saal çalışarak bir işi 20 günde yaparsa, aynı nitelikte 10 Işçl günde 8 saat çalışarak bu işi kaç günde yapar? A)6 B)8 C)10 D)12 E) 15 24) x - 8 ile x + 8 in geometrik ortası 6 ise, x ile x + B in aritmetik ortası kaçtır? A) 7 B)9 C)10 D)12 E) 14 [EF], A ve B merkezli çemberlerin ortak dış teğetidir. IAEI = 2 br, ICDI = 4 br, IEFI = 12 br, ol- duğuna göre, IBFI = r kaç br. dir? A)6 B)7 C)8 D)9 E)10 Şekilde; O2 merkezli çemberin yarıçapı 1 birimdir. EA J. AB, FB_L AB, IABI = 9 birim olduğuna göre, O, mer- kezli çemberin yarıçapı kaç birim- dir? A)2if? C)4 E)3 ŞekikJe;m(A) = a. m(CKD) = 4a, m(CBO) = 50° ise, m(EDB) kaç derecedir? A) 20 B)15 C)2S D)40 E)30 3 2 ) 36) D C •< O1 merkezli çemberin yarıçapı 2 birim ise, IABI kaç birimdir? A)4 B)4VîF C)6- [CT, [AB] çaplı çembere teğettir. "a" kaç derecedir? A) 18 B)1S C)20 D) 22,5 E) 30 C teğetin değme noktası, AB // CD, O çemberin merkezi, D) 30 E) 15 m(0AB) = a Gt kaç derecedir? A) 18 B)2O C)25 ÛNİVERSİTEYEHAZIRLIKsorulan, Fatma Şahin'in eşgüdümünde İsa Deniz, Selda Tanju, Güler Öztan, Hüseyin Arayıcı'dan oluşan vavın kurulu sorumluluğunda uzman öğretmenler kadrosu tarafından hazırlanmaktadır. I Yanıtlan 19. Sayfada
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear