25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9ARALIK1994CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Milli Piyango'nun yılbaşı çekilişinde toplam 1 trilyon 809 milyar liralık ikramiye dağıtılacak Ydhaşı ikraıııiyesi 55 ıııüyaı*•Milli Piyango'nun yılbaşı çekilişinde tam biletler 300 bin lira, yanm biletler 150 bin lira, çeyrek biletler de 75 bin liraya satılacak. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Piyango'nun yılbaşı büyük ikra- miyesi, 55 milyar lira olarak belirlendi. Toplam 1 trilyon 809 milyar lira ikrami- ye dağıtılacak olan yılbaşı özel çekili- şinde, tam biletler 300 bin lira, yanm bi- letler 150 bin lira, çeyrek biletler de 75 bin liraya satılacak. Milli Piyango Genel Müdürü tlham Küsmenoğlu, dün düzenlediği basın toplantısında, 1994 yıltnda yapılan çe- kılişler ve dağıtılan ikramiyeler ile yıl- başı özel çekilişi hakkmda bilgi verdi. Küsmenoğlu, bu yıl toplam 3 trilyon 300 milyar liralık piyango bileti, 2 tril- yon 976 milyar liralık da hemen-kazan bileti satıldığını bildirdi. 1993 yıhnda, 3 trilyon 358 milyar liralık toplam pi- yango gelirlerinin 1 trilyon 300 milyar lirasının kamu yatınmlan için kullanıl- dığını açıklayan Küsmenoğlu, 1994 yı- hnda piyango gelirinden kamuya ayn- lacak payın 3 trilyon liraya ulaşmasının beklendiğini sözlerine ekledi. Piyango bilet satış gelirlerinin 1993 yılına göre bu yıl yûzde 41 oranında arttığını anla- 1981 yıhnda 10 milyon olan yılbaşı ikramiyesi bu yıl 55 milyar Büyük ikramiye 13yüda 5 bin 500 kat arttı ESRAYENER ANKARA - Milli Piyango Idaresi'nin yılbaşında yaptığı özel çekilişte verdiği büyük ikramiye miktan, 13 yılda 5 bin 500 kat arttı. 1981 yıhnda 10 milyon lira olan yılbaşı özel çekilişi büyük ikramiyesi, bu yıl 55 milyar liraya ulaştı. Ekonomide özellikle 1981 yıhndan itibaren enflasyona koşut olarak devleşen parasal büyüklükler, fiyatlann yanı sıra ikramiyelerde de kendini gösterdi. Özellikle, 1985 yıhnda 150 milyon lira olan büyük ikramiyenin, 1986 yıhnda sürpriz bir artışla l milyar liraya çıkanlmasıyla Milli Piyango yılbaşı çekilişleri özel ilgiye ve yogun tartışmalara hedef oldu. 1981 'den bu yana dağıtılan ikramiye miktarlan Yıl Büyük İkramiye Toplam İkramiye 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 10 milyon lira 50 milyon lira 50 milyon lira 100 milyon lira 150 milyon lira 1 milyar lira 5 milyar lira 10 milyar lira 15 milyar lira 22 milyar lira 30 milyar lira 33 milyar lira 40 milyar lira 55 milyar lira 8 milyar 968 milyon lira 13 milyar 720 milyon lira 18 milyar 669 milyon lira 26 milyar 96 milyon lira 41 milyar 449 milyon lira 53 milyar 523 milyon lira 83 milyar 970 milyon lira 156 milyar 316 milyon lira 315 milyar 852 milyon lira 606 milyar 286 milyon lira 1 trilyon 41 milyar lira 1 trilyon 439 milyar lira 2 trilyon 368 milyar lira 3 trilyon 500 milyar lira tan Küsmenoğlu, hemen-kazan biletle- rinde de geçen yıla göre yüzde 191 ora- nında gelir artışı oldugunu kaydetti. Küsmenoğlu, karşıhğı nakit olmayan çekiliş düzenleyen kuruluşlann, Milli Piyango Idaresi'nden izin almak zorun- da oldugunu anımsatarak sözlerini şöy- le sürdürdü: "Bu çekilişierin yapdmas»- nı düzenleyen 320 sayılı kanun hükmiin- de kararnamede bazı eksiklikler yer al- makta, mevzuatta bazı düzenlemelerin yapıimasını gereklj görmektedir. Özel- likle basın kuruluşlannın düzenlediği yoğun ve giderek rekabet kavramının ötesine geçen bu tür çekilişlere izin \er- diğüniz için, bazı vatandaşlarunız idare- mizi eleştirmektedirler. Ancak, idaremiz betiıii koşullan yerine getiren her kişi ve kuruluşa izin vermek durumundadır." Küsmenoğlu, basın sektönine 1993 yıhnda ocak-kasım döneminde 151 ik- ramiye için izin verildiğini, 1994 yılı aynı döneminde ise bu sayının 521 'e çıktıgını bildirdi. Milli Piyango'nun yılbaşı özel çeki- lişinde büyük ikramiye 55 milyar lira olacak. Toplam 1 trilyon 809 milyar li- ralık ikramiye dağıtılacagını ve satılma- sı beklenen bilet miktannın yüzde 60.33'üne ikramiye çıkacağını anlatan Küsmenoğlu, 55 milyar liralık büyük ikramiyenin satılan biletlerden birine çıkıncaya kadar çekilişin tekrarlanaca- ğını bildirdi. Küsmenoğlu, milli sporculann gelış- tirilmesine yönelik olarak Dünya ve Olimpiyat Halter Şampiyonu Naim Sü- leymanoğlu başta olmak üzere milli hal- tercilerin Milli Piyango yılbaşı özel çe- kilişi için hazırlanan tanıtım filmlerin- de yer aldığını bildirdi. Milli Piyango yılbaşı özel çekilişin- de I 'er adetlik 55 milyar lira, 25 milyar lira ve 10 milyar liralık ikramiye veri- lecek. Çekilişe dahil olan ikramiye mik- tarlan ve adetleri şöyle: "5müyarHra(5adet),2rnilyarlira(55 adet), 1 milyar lira (155 adet), 500 mil- yon lira (155 adet), 400 miryon lira (155 adet), 300 milyon lira (255 adet), 200 mil- yon lira (225 adet), 100 müyon lira (355 adet), 50 miryon lira (455 adet), 20 mil- yon lira (555 adet), 10 milyon lira (2 bin adet), 5 milyon lira (10 bin adet), 2 mil- yon lira (50 bin adet), 1 milyon lira (80 "bin adet), 600 bin lira (400 bin adet), 2 miryon adet de amorti dağrtüacak." îstanbul ve Gemlik'te işçiler eylem yaparken KÇSK 17 aralıkta miting karan aldı îşçi-memur yine eylemde•îstanbul Tuzla'da deri işçileri, işten atılan arkadaşlannın işe alınması için yürüdü. Kamu Çalışanlan Sendikalan Konfederasyonu, ücret artışı ve memura sendika yasasının çıkmamasını protesto için miting yapacak. Haber Merkezi - Tuzla-Ay- dınhköyü Deri Organize Sanayi Bölgesi'nde çahşan işçiler, sen- dikaya üye olduklan gerekçesiy- le işten atılan 50 arkadaşlannın işe alınmalan için protesto yürü- yü$Ö yâptı. .İjemlik Suniipek'te çabşan Petrol-lş Sendikası'na üye 466 işçi de toplusözleşmeden doğan hakedişlerini alamadıkları için işi durdurma eylemi başlattı. Türkiye Kamu Çalışanlan Sen- dikalan Konfederasyonu ise üc- ret artışı ve memur sendikalar yasasının çıkanlması için 17 ara- lıkta miting yapacak. TMMOB'ye bağlı Bursa'daki mimar ve mühendis- ler de yann hak için yürüyecekler. İstanbul Haber Senisi'nın haberi- ne göre. Tuzla-Aydınhköyü Deri Or- ganize Sanayi Bölgesi'nde bulunan fabrikalarda çahşan 2 bin işçi sabah saat 08.00'de fabrikanın giriş kapısı önünde toplandı. Ellerihde "Yaşasın Tuzla Direnişimiz", "İşçi-Meımır El Ele Genel Greve" yazı 11 pankartlar ta- şıyan işçiler, jandarma eşliğinde iki saat yürüdü. işçiler, "İşçiyiz, Hakb- vız, KazanacağK". "Sendika Hakkı- mızı Söke Söke Alınz", "Vur Vür İn- lesin Sermaye Dinlesin" sloganlany- la, sendıkaya üye olduklan gerekçe- siyle 50 işçinin çıkanldığı Cihangir Dericilik Fabrikası'nın önünde top- landılar Tuzla'da işçiler, işten ablan arkadaşlannın geri ahnması için yürüyüş yapü. (Fotograf: HÜLYA TOPÇLJ) Deri-lş Sendikası Genel Başkanı Yener Kaya, mücadelelerinin sonuna kadar süreceğini belirtti. Yapılan yü- rüyüşün işverene uyan niteliği taşıdı- ğını vurgulayan Kaya, "Biz bu fabri- kalan dişimizie, tırnağımızla, emek vererek kurduk. Bunu tlimi/den ala- mazlar. İşten çıkarmalar son buünaz- sa üretimi durdururuz" dedi Işçilerin dağılmasından sonra çev- rede güvenlik önlemi alan askerler- den sorumlu bir yüzbaşı gazetecilere. "Askerlerin fotoğrannı çekerek, teş- hir ediyorsun. Biz sizin yatak odanız- da fotograf çekiyor muyuz?" diyerek fotograf makinelenndeki filmleri top- lamak istedi. Sendika temsilcileri ve işçilerin müdahalesi üzerine büyüyen tartışma gazetecilerin film vermeye- ceklerini ve izin almak zorunda olma- dıklannı söylemesiyle noktalandı. Petrol-lş Sendikası Bursa Şube Başkanı İsmet Ytgit, örgütlü bulun- dukları Gemlik Suniipek'te çahşan 466 işçinin toplusözleşmeden doğan hakedişlerinin ödenmemesi nedeniy- Ie işi dufdurma eylemi başlattığını söyledi. Üretimi durdurarak fabrika- nın arka bahçesinde toplanan işçiler, "Hükümet istifa" sloganı attılar. Yi- ğit, işçilerin geriye dönük 6 aylık zam farkı 7'şer milyon lira ile 17 kasımda ödenmesi gereken maaşlannı alama- dıklannı söyledi. İşçiler. haklannı alıncaya kadar eylemlerinin sürece- ğini bildirdiler. Bursa muhabirimizin haberine gö- re, TMMOB'ye bağlı Bursa'daki mi- mar ve mühendisler yann saat 13.00'te Uğur Mumcu Meydanı'nda (Fomara Meydanı) toplanarak grevli toplusözleşmeli sendikal haklar için yürüyecekler. Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Alilşıklar, konfederasyon genel mer- kezinde düzenlediği basın toplantı- sında 17 aralıkta Ankara'da Tando- ğan Meydanı'nda gerçekleştirecekle- ri mitinge yaklaşık 100 bin memurun katılımını beklediklerini kaydederek mitingin meşru zeminde yapılacağı- nı söyledi. Memur ücretlerinde iyileştirme ya- pılmaz ve sendikalar yasası çıkanl- mazsa, ocak ayından sonra bütün Tür- kiye"de yaşamı durduracaklannı vur- gulayan Işıklar, DYP-SHP hükümeti- nin, memurlara yönelik vaatlerini, aradan 3 yıl geçmesine karşın yaşa- ma geçirmediğini öne sürdü Hava kirliliğine cozum Kömür ocaklanna iyileştirme tesisi •îstanbul Çevre Müdürü, Ismail Toros, kükürt oranı yüksek olan vasıfsız kömürlerin tstanbul'a girişini önlemek için kent girişlerine 'kömür iyileştirme ve zenginleştirme tesisi' kurulacağını açıkladı. Tesisi bulunmayan ocaklar temmuz ayında kapatılacak. tstanbul Haber Servisi - ts- tanbul da 'kömür iyileştirme' te- sisi bulunmayan kömür ocakla- n temmuz ayında kapatılacak. tstanbul Çevre Müdürü, İsmail Toros, kükürt oranı yüksek olan vasıfsız kömürlerin Istanbul'a girişini önlemek için kent giriş- lerine 'kömür iyileştirme ve zen- ginleştirme tesisi' kurulacağını açıkladı. Toros, bu tesislerden geçmeyen kömürlerin şehre so- kulmasına izin verilmeyeceğini vurguladı. îstanbul Çevre Müdürü Isma- il Toros. kentteki hava kirliliğiy- le ilgili olarak geçen hafta top- lanan Mahalli Çevre Kuru- lu'nda alınan kararlan açıkladı. Toros, kurulda. kükürt oranı yüksek ve vasıfsız kömürlerin şehre girmesini önlemek ama- cıyla, kent girişine iki istasyon kurulmasının kararlaştınldığını söyledi. Butesislerde işlem gö- recek kömürlerin vasıflannın da belirlendiğini ifade eden Toros "Buna göre kurutularak ötçü- len kömürdeki kükürt miktan- nın yüzde 1.5'i, kül oranının da yüzde 15'i geçmemesi öngörül- mektedir. Kurulacak tesislerde, yapılacak işlemlerle kömürdeki oranlar bu ölçülere çekilecek" dedi. İyileştirme ve zenginleştirme tesislerinin kurulması için uz- man kurulun bir ay içinde top- lanacağını vurgulayan Toros, şartlar belirlendikten sonra iha- lenin açılacağını bildirdi. thale- ye, yerli - yabancı herkesin baş- vurabileceğini belirten Toros, buna, kömür ocaklannın da da- hil oldugunu dile getirdi. Tesislerin yaza kadar kurul- masının planlandığinı da ifade eden Toros, 1995 yılının tem- muz ayından itibaren, bu tesis- lerden geçmeyen kömürlerin kente girmesine izin verilmeye- ceğini söyledi. Mahalli Çevre Kurulu'nun geçen mart ayında aldığı karara göre tstanbul'da kullanılan kömürdeki kükürt oranının en fazla yüzde 1.7 ol- ması gerektiğini hatırlatan To- ros, temmuz ayından itibaren bu oranın yüzde 1.5'e düşürülme- sinin öngörüldüğünü vurguladı. Kükürt oranını düşürmeyen kö- mür ocaklannın, tstanbul Vali- liği'nce uyanlacağına da dikkat çeken Toros, istenen şartlan ye- rine getirmeyen kömür ocakla- nnın kapatılacağını bildirdi. Cüvenpark'ta toplandılar 'Beyaz eylem Hn işareti verildi ANKARA (Cumhuriyet Burosu) - Sağlık çalışanlan, özlük haklannın iyileştirilmesi ve sağlık reformlan konusunda kararhhklannı göstennek için dün eylemler zincirinin düğmesine bastılar. Türk Tabipleri Birliği, Genel Sağlık-lş, Türk Dişhekimleri Birliği, Türk Hemşireler Derneği, Türk Veteriner Hekimler Birliği, Tüm Sağhk-Sen ve Türk Eczacılar Birliği'nin yöneticileri dün Güvenpark'ta basın açıklaması yaptılar. Başbakanhğın çok yakınında bulunması ve parlamentoya en yakın açıkhava yeri olması nedeniyle Güvenpark'ta yapılan açıklamada. "Bir uyanda bulunuyoruz. Taleplerimize yanıt gelmezse, hak arama eylemlerimizi artbrarak sürdüreceğimizi bildiriyoruz" denildi. TTB Başkanı Dr. Settm Ölçer, aÇıklamanın ardından, "L'muyoruz ki üç adun ilerimizdeki Başbakanlık binasında bulunan Sayın Başbakan sesimizi duyar" dedi. Ölçer, "Kendik'ri için 1 gecede kanun çıkarabilen parlanıenteıierin, herhalde bizlere ayıracak •yanm saat \akitleri de vardır. Artık bahane ve oyalama istemiyoruz"diye konuştu. Sağlık çalışanlan ne istiyor? Sağlık sektörünü sarsan "Beyaz eylemler''in ardından, sağlık çahşanlannın özlük haklannda iyileştirmeler öngören tasannın TBMM'ye gönderilmesini sağlayan sağlık personeli, bir yıl aradan sonra bu tasannın yasalaşması için yeniden eylem hazırhklanna başladı. Sağlık çahşanlannın istemleri şöyle: - TBMM Genel Kurulu'nun 227. sırasında bulunan sağlık hizmetteri tazminab yasa tasansınuı bir an önce yasalaşması. - Bu yasanın yalnızca Sağlık Bakanhğı merkez ve taşra teşkilatını değil, kamu sağlık kuruluşlannda çahşan tüm personeli kapsatnası. - Tüm meslek gnıplan için en üst duzeydeki yüzdeük artışlann eşit olarak uygulanması ve farkhukların giderilmesi. Mumcu'nun katıldığı program için TRT'ye dava açtı Al Baraka'ımı Mumcu korkusu ANKARA (Cumhuriyet Burosu) - Gaze- temiz yazan Uğur Mumcu'nun, ANAP dö- neminde kurulmalanna olanak tanınan, Su- udi sennayesi ve tslam bankerlerinin Türki- ye bağlantıh faaliyetleri hakkındaki açıkla- malan, dava konusu oldu. tslam bankerleri- nin Türkiye'deki ilk kuruluşlanndan sayılan Al BarakaTürk Özel Finans Kurumu, Mum- cu'nun ölümünden önce TRT'de konuşma- cı olarak katıldığı Ayda Bir programından dolayı TRT'ye; suıkasttan bir yıl sonra ya- yımladığı "Cğur Mumcu KJtabı" ekinden dolayı Tempo dergisine. toplam 400 milyon lira tutannda manevi tazminat davası açtı. TRT hakkında dava açan Al Baraka, ya- yımlanan programda bankanın adı geçme- mesine karşın. dava gerekçesini "ticari çı- kariannın ağır biçimde zarara uğratılması" görüşüne dayandırdı. Al Baraka'nın, TRT hakkında Ankara 6. Idare Mahkemesi'ne 300 milyon liralık ma- nevi tazminat istemiyle açtığı dava konusu olan program, 24 Kasım 1992 tarihinde ya- yımlandı. TRT 1 kanahnda ekrana getirilen ve yapımcı Nurzen Amuran tarafından ha- zırlanan programda, Uğur Mumcu'nun ya- nı sıra Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden. dönemin lçişleri Bakanı İs- met Sezgin, Ankara SBF öğretim üyesi Do- ğu Ergil ilellahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof HüsevinAkaykonuşmacı olarak yer al- dı. Mumcu'nun, Suudi kökenli Islam banker- leri ile dinci basın arasındakı akçalı ihşkile- re değindiği konuşmasında, "Al Baraka"nın adı geçmedi. Dünyanın en güçlü Islamcı ör- gütü olan Suudi sennayesi kökenli Rabıta adlı örgütün dinsel kunaluşlara finansman kaynağı sağladığını anlatan Mumcu, bu ör- gütün aynca bazı yayın organlannı destek- lediğini belirtti. Mumcu, Dünya Islam Bir- liği'nin Fıkıh Komitesi'nce yayımlanan fet- vasında " Bankalara para yatırmayın, Islam- cı bankeıiere yatınn" çağnsı yaptığına iliş- kin belgeyi göstererek. şunlan söylemişti: "Türkyurttaşlanmızın Almanya'daki pa- ralan tekafTül denilen bir gruba, İslam ban- kerlerine, İslam sigorta şirketlerine yatınlı- yor. Türkiye'de bu kuruluşun, bu düzenin, daha doğrusu birtakım banker kunıluşları var. Bunlar da 12 Eylül rejiminde oluştular ve 1983'teANAP hükümeti işbaşınageUr gel- mez, bir karamameyedönüştü,organizasy on başladı. tslam hukukunda, riba yasaktır. Pa- ranın para getirmesL Bu, hile-i şeriyedir. Ya- saya karşı hiledir. Bugün hukuk dilinde, ya- ni para para getiriyorsa, o ribadır. Bunun •Katledilen yazanmız Uğur Mumcu'nun açıklamalan. ölümünden yaklaşık iki yıl sonra dava konusu oldu. Al Baraka Türk Özel Finans Kurumu, TRT'ye 300, Tempo'ya da 100 milyon liralık manevi tazminat davası açtı. adı, gelir ortakbğı olur, kâr ortaklığı olur \e- ya faiz olur. Bu, değişmez. Yurttaşlar, böyle bir siyasal ve ideolojik baskı altında tutuİdu ve paralar Avrupa'da ve Türkiye'de bu he- saplarda toplatüdı." Yasadışı teklif Programın yayınından sonra Al Baraka Genel Müdürü Yalçın Öner, TRT'ye cevap hakkını kullanarak bir sonraki programa ka- tılmak yerine, sadece düzeltme hakkını kul- lanmak için başvurdu. Öner, başvuruda, "Ayda Bir programında, yine ad verümese de, gereksiz ve haksız yere kuruma dil uza- tılmasmaimkan verildiği"nı kaydederek, ki- şilik haklanna saldın yapıldığını ileri sürdü. Al Baraka'nın düzeltme metnini yayımla- mayan TRT'nin mahkemeye sunduğu sa- \ unmasında, "Davacının isıninin hiçbir şekO- de zikredilmediği, da\acının alınganuğuı çok ötesinde nitelendirilebilecek bir yorumla, bu kküalardabulunduğu" kaydediİdı Al Bara- ka'nın tekzibın yayımlanması konusunda yaptığı başvurusu, "yasayaaykınlıkve dava- cının kişilik haklanna yönelik herhangi bir saldın bulunmadığı" gerekçesiyle reddedil- di. TRT hakkında açılan dava sürerken, Hür- riyet gazetesi, Mumcu suikastının ardından (26 Ocak 1993 tarihinde), Uğur Mumcu'nun kardeşi avukat Ceyhan Mumcu'nun, su- ikastla ilgili iddialannı yayımladı. Ceyhan Mumcu, Hürriyet'e yaptığı açıklamada. Mumcu'nun ölümünden 2 ay önce TRT'de yayımlanan Ayda Bir programından sonra, Mumcu ve Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden hakkında, tehdit kam- panyası başlatıldığını belirtti. Mumcu, bu kampanyanın faizsiz finans sistemini uygu- layan Al Baraka'nın Genel Müdürü Yalçın Öner tarafından başlatılmışolabileceğini ile- ri sürdü. Çıkan haberle ilgili hiçbir yasal hakkını kullanmayan Yalçın Öner, aynı haberi biryıl sonra (26 Ocak 1994 tarihinde) ahntı yapa- rak yayımlayan Tempo dergisine (Hür-Güç Gazetecilik Ticaret Turizm ve Organizasyon AS ile Tempo Dergisi Sorumlu Yazı Işleri Müdürü Lütfi Tınç hakkında),u kişilik hak- lanna ağır saidın yaptıklan" gerekçesiyle 100 milyon liralık manevi tazminat davası açtı. Tempo dergisi, mahkemeye sunduğu savunmasında, "Uğur Mumcu Kitabı' isim- li eserin kaynak eser niteliği taşıyan derle- me bir yayın oldugunu belirtti. Ne dediği anlaşümadı Yalçın Öner'in Tempo hakkında açtığı da- vada, TRT hedef gösterildi. Öner, savunma dilekçesinde. TRT'de yayımlanan programa değinerek. "asd muhatabın Mumcu değil, TRT ve görevlüeri" oldugunu kaydetti. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI DSP Değişiyor mu?.. Birkaç yıl önceydi. Ankara Üniversitesi lletişim Fakültesi'nin düzenlediği bir dizi toplantının sonuncusunu yönetiyordum. Konuşmacı- lar, siyasal partilerin "üst düzey" temsilcileriydi. Konu, ba- sın hukuku ve iletişim ile ilgiliydi. ANAP, DYR SHP ve RP adına katılanlar ya konuyu iyi bi- liyorlardı ya da iyi konuşmacılar olmanın verdiği rahatlığı kullanıyorlardı. Söyleyecekleri şey çok, ama zamanlan kj- sıtlıydı. Başkanın -zamanı aşmamalan için- sık sık uyanda bu- lunması gerekiyordu. Tek istisna ise DSP sözcüsüydü! Zaman bitmedi, ama söyleyecekleri tükendi. Izleyiciler arasında sayıları hiç de az olmayan Ecevit sempatizanla- nnın suratları asıldı. Kafalarda "niçinle başlayan sorular belirdi. Ve çok kişinin aklına bir Doç. Hasan Bıyıklı geldi. Konunun uzmanıydı. İyi bir konuşmacıydı. Üstelik de DSP kuruculanndandı. Salondan başlan önde ayrılanlar, niçinlerin yanıtını bu- lamamışlardı. Ama Ecevit karşrtlan çok neşeliydiler... Sav- lannı güçlendiren yeni bir kanrt daha bulmuşlardı!.. • • • Geçenlerde TV'deki bir açıkoturumu izlerken birden geç- mişteki bu olay canlandı kafamda. "özelleştirme" tartışılıyordu... Hükümet sözcüsü vardı. Partilerin ağırtopları vardı. Ve DSP'yi temsilen de Prof. Na- mi Çağan vardı. Konusunu iyi bilen, iyi savunan, ağırlığını duyuran bir temsilci. Izleyicileri "tek kişilikparti" suçlamalannı yeniden değer- lendirmeye zorlayacak bir isim. Tıpkı Cevdet Selvi ve başkalan gibi... DSP'de eskiden iyi "kadro "lar mı yoktu, yoksa Sayın Ecevit'in onlara güveni mi yoktu? Yanıt sonucu değiştir- miyor. Halk, DSP'yi tek kişilik parti olarak görüyordu. Tek kişi saygı ve sevgi toplayabiliyor, ama inandıramıyordu... Ye- terince gücü olduğuna, iktidara gelebileceğine, söyledik- lerini yaşama geçirebileceğine inandıramıyordu. Bosna için Karabağ için Irak için çok önceden yaptığı uyarılarda haklıydı... RP tehlikesine, Demirel-Yılmaz-Er- dal inönü üçlüsü uykudayken çekmek istediği dikkatte haklıydı... Dindarları kucaklayıp, "dinci"\en dışlarken hak- lıydı... Kemalist ulusçuluğa sahip çıkıp. "şovenizm"\ ve "ırkçılığı" dışlarken haklıydı... Kırsal kesim kalkınmasına -kendi deyimi ile "kalkınma- nıtvköylüden başlaması"na- sırt çevirmenin yaratacağı toplumsal sorunları önemserken haklıydı... SHP'nin yapısal ve ideolojik tutarsızlığını eleştirirken hak- lıydı... Ve RP'nin "adil düzen" safsatasının karşısına, ancak 1970'lerin "hakça düzen" bayrağı ile çıkıldığında.. demok- rasinin de toplumun da esenliğe çıkabileceğini savunur- ken de haklıydı... Kişiliği. yaşamı ve düşünce çizgisiyle tutarlıydı. Ama ye- terince inandırıcı değildi. Çünkü söylediklerini gerçekleştirebilecek gücü yoktu! Halk da biliyordu, tek kişilik ordu olamayacağınt... Halk da biliyordu, en iyi komutanın bile "kurmay"su zafere ula- şamayacağını! • • * • Bayrağında "Altıok" taşıyan iki partinin hali yürekler acı- sı. Ne kendilerine inanıyoriar ne de taşıdıkları bayrağa... Sadece korkuyorlar. CHP'nin tüm amacı ve umudu, genel başkanını "hirte- şikparti"ri\n başınageçirmek... SHP'de ise "Biheşmezsek Ecevit'e kayışı durduramayız" paniği, numaracı cumhuri- yetçilerle "Altıok"a inananları ve çıkardan başka hiçbir inanç taşımayanlan "şimdilik" bir arada tutuyor. Tek "umut ışığı" Mümtaz Soysal! Ama bu "yapısal ve ideolojik çorba "nın başına Sayın Soysal geçse ne yapabilir? Numaracı cumhuriyetçiliği ve Atatürk düşmanlığını par- tinin doruklanna ve hatta hükümete kadar taşımış olanla- n -kulaklanndan tutup- kapının önüne koyabilir mi? Bazı- larına "Siz yanlış adrestesiniz, buyurun Boyner'e"diyebi- lir mi? Örgütü çıkarcılardan temizleyip, "Altıoklu bayrağı onurla temsil edebilecek bir parti oluşturabilir mi? Soysal'ın işi çok zor. Ecevit'inki ise çok kolay! Eğer Selvi'ler, Çağan'larla aralanan kapı -tutartılık koru- narak- açılırsa, "so/"un yeniden bir güç olması için tüm koşulların bulunduğu görülecektir! Kartlar açık... Sürpriz yok! İslami Hareket Örgütü davası Görevsizlik istemine retİZMİR (Cumhuriyet Ege Burosu) - tzmir DGM'de görülen İslami Hareket Örgütü davasında sanık avukatlan, çocuk kaçırma ve fidye isteme olayının örgüt suçu değil, adi suç oldugunu ve mahkemenin görevsizlik karan vermesini istedi. Mahkerne heyeti bu istemi reddetti. İtalyan asılh bir ailenin 10 yaşındaki kız çocuğu Z.C.'yi geçen mayıs ayında kaçırarak fidye alan ve daha sonra düzenlenen operasyonda yakalanan İslami Hareket örgütüne üye Şevket Baytap, Mahmut L'yan, Abdülselam Durmaz. Ahmet Şadve Sevgi Engin'in yargılanmalanna devam edildi. Engin dışında diğer sanıklar için idam cezası isteyen savcı İsmet L'luğ, sanıklann örgüt üyesi olduğu görüşünü yineledi. Sanıklann tümünün katıldığı duruşmada sanık avukatlanndan Haluk Can, Alim Önder ve Ali Abdullah,olayınDGM kapsamındaki suçlara girmediğini savundular. Çocuk kaçırma ve fidye alma suçlannın DGM kapsamına girmediğini, müvekkillerinin örgüt üyesi olmadıklannı savunan avukatlar, mahkemenin görevsizlik karan \ermesini ve sanıklann tutukluluk hallerinin kaldınlmasını istediler. Savcı. avukatlann bu istemlerinin yasaya aykırı oldugunu belirtti. Mahkeme heyeti de savcının görüşleri doğrultusunda avukatlann istemlerini reddetti. TMYT görüşmelerine katılmayacak Mümtaz Soysal'dan Karayalçın'a tavır ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Dışişlerı Bakanlığı'ndan ıstıfa eden Mümtaz Soysal. Genel Başkanı Murat Karayalçın'ın. DYPveSHPkûrmaylan arasında sürdürülen Terörle Mücadele Yasası'nın yeniden redaksiyonuna ilişkin çahşmalara katılması yolundaki "ricasını" reddetti. SoysaFın. Karayalçın'ın isteğini geri çevirme gerekçesıni açıklarken "Altında imzalanmız bulunan, sonuçlandınlmış bir metin var. Bu iş çocuk oyuncağı değü" dediği öğrenildi. Çiller'in. bu ay ıçınde çıkarılması için kurmaylanna talimat verdıgi. TMYT taslağı için. koalisyon ortakları arasındakı uzlaşma arayışlan sürüyor. Adalet Bakanı Mehmrt Moğultay ve Dev let Bakanı Bekir Sami Daçe arasında dün yapılan görüşmede. tasannın 1. maddesınden "Anayasanın 2. maddesi"sözcüğünün çıkarılması kararlaştmldı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear