14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 9ARALIK1994CUMA -Tf *-*- OLAYLARVE GORUŞLER AnlamakC anlaşılmak MELÎH CEVDET ANDAY C harlıe Chaplın bır fılmı- nın galasına Einstein ıle gıtmış, seyırcıler, çağnlı- !ar bu ıkı buyuk adamı ayaktaalkışlamışlar Bunu gören Chaplın, Eınsteın'ın kulağına "Beni alkışlıyorlar, çünkii beni anlıyor- lar, sizi alkışlıyorlar, ama sizi anlamt- yorfcır'' demış Bu sozde şaşırtıcı olan, halkın buyuk fızık bılgınmı anlamadan alkışlaması- dır Ama başka turlusunu bekleyemez- dık Izafıyet Kuramı'nı anlamak kolay mıdır9 "Madem buyuk bUgm"dıyorlar, buncası yeter bıze alkışlamak ıçın Bu olayı geçen akşam telefonda Ali Uhi'ye anlattım "Chaplin'i de anla- madan alkışlamışlardır" dedı Duşun- dum, dogruydu Alı Ulvı'nın soyledığı, bır sanatçıyı anlamak kolay mıdır' He- le bu sanatçı Chaplın gıbı guldurucu bır sanatçı ıse,halk onun kullandığı bırta- kım geleneksel guldurme teknıklennı - çarpışma, yere yuvarlanma gıbı- sana- tın ta kendısı sayabılır gulduğune gore de Şarlo'yu anlamış demektır Ama Chaplın bunca kola> mıdır0 Eskı Yunan'dakı Tragedya-Komed- ya bolumlemesı daha sonra anlamını yıtırmış, bu ıkı oğe ıç :çe gırmıştır Bu- nun en çarpıcı örneklen Shakespe- are'de kendını gostenr Onda çoğu za- man gülme acıya donuşur Trajık mas- ke ıle komık maske ortadan kalkar In- saıı yuzunde gülmenın ve ağlamanın oluşturduğu çızgıler bırbırıne benze- mektedır Çağımızın gulmece ustası bence Kafka'dır \IaxBrod Kafka'nın hıkayelennı okuduktan sonra kahkaha- larla gulduğünu soyler Şarlo'yu alkış- lamak kolay değıldır Bana sorarsanız hıçbır sanat yapıtı hıçbır sanatçı kolay değıldır Evet, du> - gulanmışızdır, coşkunluğa kapılmışız- dır dahası ağlamışızdır, ama bunlarbı- zım bır sanat vapıtını, bır sanatçıyı an- ladığımızı gostermez tam oiarak Sa- natçı ne demek ıstıyordu, bız ne>ı an- ladık0 Bu soru çoğun yanıtsız kalır, ya- nıtsız kalacaktır Shakespeare ın boyu- na > orumlanması ona bırturlu varama- dığımızı gostermez mı° Bırkezyazmıştım olsun geneyaza- yım Orkestra şefı Karayan, bır amelı >at ıçın Zunh e unlu beym cerrahı Ga- ri YaşargU'e geldığınde, bır soyleşı sı- rasında Yaşargıl ona sorar -Siz bir Beetho\ en yorumcususunuz, buyuk besteci kimin yonımunu kendı- ne yakın bulmuştur dersınız? Karayan - Hiçbirini. dıye yanıtlamıştır bu so- ruyu Demek Beethoven ne yaptığı tam olarak anlaşılamadan oldu gıttı E*et. oyledır sanatçının yazgısıdır bu Denmkı bız de anlayamadığımıza katlanarak değerlendırmelıyız bır sa- nat yapıtını Buna katlanmak zorunda- yız Orneğın ben, Brandenbourg kon- çertolanndan 2 sını (Fa major) otekıle- nne yeğlenm ondakı dıvalog benı bu- yuler kendtmden geçınr ama gene de anladığımı soyleyemem Belkıboylesi başyapıtlar anlaşılmak ıçın değıldır do- ğava benzerler Çehov1 un "*L'çKızKar- deşler" ovunundakı bınbaşının (adı neydı') soyledığı gıbı - İşte kar yağıyor, nedir bunun anla- mı? Doğayı anlamadan sevıyoruz da sa- nat yapıtını neden ılle anlama) a çalışı- yoruz0 Yoksa yaratıcısı da bılmez mı yapıtının ne anlama geldığını9 Bılme- yebılır Bırokuru Goethe'\e - Faust'ta ne demek isthorsunuz9 dı- ye sormui} Goethe -BendebilmKonım dıyeyanıtlamış adamı Amabız kanmayalım bu soze anla- dığımagore bu>uk\azar vapıtınıaçık- lamaktan çekınmıştır Bo\le ıse, >er- den goğe kadar haklıdır bunda Hıçbır sanat vapıtı açıklanamaz çunku onun açıklaması kendısıdır yapıtın kendısı Açıklamağa kalkmak o yapıtın eksıklı- ğını gostenr Coleridge, Hamlet'ı goklere çıkanr. buna karşılık Eliot yenn dıbıne batınr Bu yorumlardan hangısı dogru7 Ikısı de doğru, ıkısı de doğru değıl "Doğnı" dedığımız ne anlama gelır kı' Bılımlere btr bakalım Bılımler eskıden herkes ıçındı, daha- sı usun ozyapısına u>gun bır dızge ıdı Orneğın geometn demek, us demektı Nıtekım Sokrates bır oğrencısı ıle bu- nu konuşurken ordan geçmekte olan bır kolev ı yanına çağırır \e toprak uze- nnde çızgıler çızerek "Bu bojle olur- sa şu da şovle olmaz mı?" dıyerek ona "eşek davası" dıye unlenmış olan dava- vı kanıtlatır Kısacası.bılımlerle ılışkı kurabılmek ıçın us yeterlıdır Ama çağımızda, ozellıkle atom fızı- gındekı buyuk gelışmelerden sonra bı lımlerle aramız çok açılmış bulunmak- tadır Dıyelım atom çekırdeğı ıçındekı elektronlann durumunu kavravabılmek ıçın us yetmıyor Buyuk fızıkçı Rut- herford atomun ıçını anlatma>a kalk- mış \e bu amaçla kuçuk bır kıtap >a- yımlamıştı bukıtaptaatomdunvası gu- neş dızgesıne benzetılıvordu Bu ben- zetme çok ışımıze yaradı atom dunya- sını anladığımızı sandık Bır protonun çev resınde elektronlar donuyordu Fakat gerçek durum hıç de bov le de- ğıldı ve Rutherford o kıtabı vazdığına pışman oldu Çunku dıl bu konuyu açıklamayayetmıyordu Dıl demek, us demek değıl mıdır9 Dıl neden yetersız kaldı' Bır fızık bılgını, "Elektronlan kul- lannııyonızdaondanr 'dıyor Çunku dıl kullandığımız şeylerle sınırlıdır Bıze başka bır dıl gereklıdır bu dıl de şım- dılıkmatematıktır Belkı ılerdesozeda- yalı yenı bır dıl kurulacaktır Eskıden de ozellıkle butun bılımlen kendı ıçınde toplamış olan felsefede benzen guçlukler ortaya çıkmamış de- ğıldı Orneğın Platon'un idea'ları bızı şaşırtıyordu şımdı de şaşırtmaktadır Bu ıdea'lar nerede yaşıyorlardı ve bı- zım usumuza nasıl verleşmışlerdı0 Bunları yanıtlamak kolay değıldır lşın tuhafı, Ingılrz felsefecısı Coples- ton'un anlattığına gore, dıvaloglannda Platon bu konuyu halk ıçın basıtleştır- mış derslennde daha aynntılı olarak anlatmış O derslerde bulunmak ıster- dım doğrusu Hocanın ne dedığını an lar mıydım9 Bılmıyorum belkı de an- lamadan dtnlerdım Ne ıyı olurdu' Kolavınakaçarsak kavramlardırıde- alar yery uzunde gorup dokunamayaca- ğımızturadları Dıyelımağaçboylebır kavramdır kendısı gorunmezdeondan çıkma agaçlar gorunur bıze Çam aga- cı elmaagacı gıbı Bız ıdealann tak- lıtlerı ıle geçınıp gıdenz Belkı de Eskı Yunanlıların otuz altı bın tannyaratmalan boyle bıryontem- le gerçekleşmıştı Tann kavramından bırçok tanrı çıkarmak Bu tannlann kadın ve erkek olarak aynlmasını anlamak ıse daha kolaydır Sev ışme sırasında alta yatan tannçadır, toprak anadır Ustte olan ıse goktekı tannlar Ya dılımızı değıştıreceğızevTenı, bı- lımı.sanatı anlamak ıçın yadaanlama- dan bakacağızonlara Anlamaya neden takmışız kafayı, anlayamıyorum Aziz Augusrinos şoyle demış "Zaman mı nedır' Sormazsanız büı- yorum. sorarsanız bılnmorum." ARADABIR ATILLA COŞKUN tadal Efendiler ttidal!.. Kaçak olarak yaşadığı Moskova'dan Turkıye'ye do- nuşu sırasında. Hopa'da yakalanır Nâzım Hikmet. Takvım, 1928 yılının Temmuz ayını gostermektedır Nâzım'ın yakalanması olayı, 1 ağustos gunu Vakıt gazetesınde, 2 ağustos gunu de Cumhunyet, Ikdam ve Akşam gazetelerınde yer alır Ikdam gazetesındekı haber şoyledır "Karadenız'de Hopa şehrı zabıta memurlan tarafından yakalanan komunıst şaır Nâzım Hikmet, şehrımız Ağır Ceza Mahkemesı'nde muhakeme edılecektır" Yusuf Ziya (Ortaç) Bey, aynı gazetenın yazarların- dandır Gazetenın haberı verış bıçımı, kullanılan soz- cukler, Yusuf Zıya Bey'ı derınden yaralamıştır O gun- lerın basın dılıne yabancı bır soylem egemendır bu haberde - Yakalanan komunıst şaır Nâzım Hikmet 1 Habenn başlığı daha da tuhaftır - Nâzım Hikmet yakalandı'. • Yusuf Zıya Bey'ın 3 aöustos gunlu Ikdam gazetesın- dekı yazısının başlığı "Itıdal" (olçulu) adını taşımakta- dır Bu yazısı oldukça duşundurucudur - Ne lâubalı kalemlenmız var Medıhde (ovgude) de zemde (kotulemekte) de olçu tanımıyoruz Bır adamı meth mı edeceğız? Derhal, ısmının sonundakı beye bır efendı, hatta bır de hazretlerı ılave edıyoruz Yok, zem mı edeceğız, ısmının sonundakı bey, efendıye terk-ı mevkı edıyor Hatta bazen yennı busbutun boş bırakıp kaçtığı da vâkıdır Yusuf Zıya Bey sonunda sozu Nâzım Hikmet ıle ılgılı habere getırır - Dun gazetelerde şoyle bır haber vardı "Nâzım Hikmet yakalandı 1 " Bu serlevhanın (yazı başlığının) "Hınsantos enselendı'"den ne farkı var Halbukı, henuz vıcahı (yuzekarşı) muhakemesı ce- reyan etmeyen komunıst maznunu (sanığı) Nâzım Hıkmeî Bey, Turk edebıyatında bır devır, bır merhale- dır "Itıdal" ışte boyle surup gıdıyor Ve Yusuf Zıya Bey yazısının sonunda açıkça soruyor - Bır Turk gencınden boyle hakaretle bahsetmemız doğru mu? 'ltıdal"ı okuyan muhabır, habennde "Nâzım Hikmet Bey yakalandı'" başlığını kullanmadığı ıçın kımbılır ne kadar uzulmuştur ertesı gunu Olası kı, genç ve dene- yımsız bır muhabırdı, "Bey" sıfatının kullanılmaması- nın hakaret anlamına gelebıleceğını hıç duşunmemıştı Kuşkusuz gazetenın yazıışlerı muduru de uzulmuş- tur boylesıne acemıce ya- zılan bır habenn yayım- lanmasına ızın verdığı ıçın • Pekı, ya bugun? Uçuncu bınyıla gırerken yazılı basınımızda ve ozel televızyon kanallarında kullanılan dıle ne demelı? Insan onurunun ve kışı- lığının, evrensel kultur ve ahlakı değerler arasında sayıldığı bu çağda, ne ya- zık kı, ınsanı ve ınsan kışı- lığını ayaklar altına alan bır soylem gıderek yay- gınlaşıyor ulkemızde, egemen kulturun temel oğesı olarak ortaya çıkı- yor sankı Eskılenn "zerafet" dedı- ğı ıncelık, yennı kaba ku- fur edebıyatına bırakmış- tır bugun, gazete sayfala- rından ve televızyon ek- ranlarından fışkıran argo sozcuklerle hakaret etme ve karalama, açık sozlu- luk ya da cesaretlı tutum sayılıyor Şaşılacak bır durum bu Tuyler urpertı- cı bu çarpıklık karşısında, Yusuf Zıya Beylerın tutu- mu ne olurdu acaba? Her zaman ıçın yenı olan o eskı sozu yınelemezler mıydı 9 - Itıdal efendiler ıtıdal1 Şurası açık Duşunceye ınançsızlığın doğal bır so- nucudur kabalık ya da kaba kuvvet, bu tutumun hangı duşunce adına yapılıyor olması hıç onemlı değıldır kuş- kusuz1 Ozelleştirme Yasası'nın ardından o Ozelleştirme Yasası çerçevesınde duşunulmeyen ya da gozardı edılen bır başka konu ıse, ozelleşen kuruluşlarda uretılen urunlenn, hangı fıyat polıtıkalan ıle tuketıcıye yansıtılacağının bılınmıyor olmasıdır Tüketıcıyı koruyacak örgutlenmelenn ve yasal duzenlemelenn yapılmamış olması, bu kaygımızı daha da arttırmaktadır Bu duşuncemızı somut bır ornek ıle açıklamamız gerekırse, şu ornek sanınz yeterlı olur Ilk olarak ozelleştırılmesı duşunulen KİT'lenn başında PTT'nın T"sı gelmektedır CENGİZ ÇİÇEK Akdemz Umversıtesı ÖğrGore\hsı ozelleştirme adı altında yabancı sermaye- ye satmanın gereklılığını de açıklamalan gerekmıyor mu' İşte bu noktada butun sı- yasılenn ozeleştın yapması gerekıyor ' Tanh de bıze gostermıştır kı Tanzımat. lstıbdat ve Meşrutıyet donemlennde ben- zer gelışmelerle karşı karşıya kaldık O donemde. toplumsal reformlar yapılama- yınca dış borçlanma ve yabancı sermaye yatınmlan ıle kalkınma polıtıkalan oluş- turulmaya çalışıldu Ne kı bu çabalann fay- da yenne zarar kalkınma yenne çökme getırdığını gorduk •> - Hangı donemde olursa olsun boyle bır çabanın vereceğı sonuçlar şunlardır 1- Halkın yoksullaşması 2- Ulusal servetın dışa akması 3- Yatınmlann ulusal kalkınma amaçla- nna gore değıl. yabancı sermayenın ustun kâr sağlaması amacına gore yonetılmesı 4- Yabancı sermayenın kendıne guçlu hukuksal ve sıyasal korunma yollan bul- ması bunlarla ulusal egemenlığın sınıria- nnı zorlaması 5- Toplumsal reformları engellemeM ozel ve kamu gınşımlennı daraltması 6- Demokratık duzen kurulması olana- ğını yok etmesı Yukanda açıklanan sonuçlardan da go- rûleceğı gıbı, ozelleştirme ve bu yolla ya- bancı sermayeyı ulkeye çekmenın yarata- cağı sonuçlar da, kuşkusuz Turk ulusunun hak ettığı sonuçlar olmasa gerek Ozelleştirme ^ a?>ası çerçev esınde duşu- nulmeyen ya da gozardı edılen bır başka konu ıse, ozelleşen kuruluşlarda uretılen urunlenn, hangı fıyat polıtıkalan ıle tuke- tıcıye yansıtılacağının bılınmıyor olması- dır Tüketıcıyı koruyacak orgutlenmele- zelleştırme yasa tasarısı TBMM'de goruşulerek kabul edıldı 57maddelıkyasatasan- sınınyururluğegırmesı ıleTur- kıye'nın toplumsal ve ekono- mık yaşamında yenı bır donem açıldı Yasanın çıkanlması çalışmalarına katıl- ma konusunda çekınce gosteren mılletve- kıllennın, çalışmalara katıimalan ve ozel- leştirme yasa tasansının yasalaşması ko- nusunda daha enerjık olmaları ıçın, her yol denendi Başbakan bulduğu yontemle, mılletve- kıllennın çalışma ıstemı ve guçlennı art- tırmak ıçın, "ışkenıbe çorbası ' başta ol- mak uzere ıkramlannı arttırdı Bu ıkram- lann aynı sûreklılıkte olması yasanın geç- tığımız gunlerde yururluğe gırmesını de kolaylaştırdı Yukanda ıfade ettığımız goruşler, yasa çalışmalarının komık olan taraflarını gos- tenyor Oysa çıkarılanvasa çok daha cıd- dı sonuçlan ıçerdığı ıçın bu sonuçlann neler olabıleceğıne de bakmamız gerekı- yor Oncelıkle KİT Iennhergun4rnlyon lıra zarar edıyorolması onay lanabılır, ka- bul edılebılır bır sonuç olarak gorunmu- yor Ancak, bu sonucu onaylamıyor ol- mak KİT'lenn de kısa bır zaman ıçınde ozelleştınlmesını savunmayı gerektırmı- yor KİT'lenn her geçen gun 4 tnlyon lıra za- rar edıyor olmasında acaba sıyasılenmı- zın hıç mı sorumluluğu vok 9 Eğer sorum- lu olduklarını duşunuyorlar ıse sorumlu- luklan gereğı, devletm elınde bulunan ve ulusun malı olan Kamu Iktısadı Teşebbus- lennı ıyıleştırmek yenne ya da sıyası me- kanızmanın elınden kurtarmak yerıne rın ve yasal duzenlemelerın yapılmamış olması bu kaygımızı daha da arttırmakta- dır Bu duşuncemızı somut bır ornek ıle açıklamamız gerekırse şu ornek sanınz veterlı olur Ilk olarak ozelleştmlmesı du- şunulen KİT'lenn başında PTT'nın T'sı gelmektedır Bugun şehır ıçı goruşmeler- de 1 konturluk konuşmaya odenen ucret 1200 Turk Lırası'dır Ozelleştırmeden sonra bu rakamın 10 bın Turk Lırası'na çıkmayacağı konusunda kım garantı v ere- bılır' Ve bızım varsayımımızgerçekbk ka- zanırsa ayda4mılyon lıra alan bır çalışan telefon hızmetlennden nasıl yararlanabı- hr T ' Bu sadece, ozelleştırmenın tuketıcıye yansıyacak olan ekonomık sonuçları açı- sından duyduğumuz bır kaygıdır Fakat daha da onemlı bır kaygımızı burada dıle getırmedengeçemeyeceğtz PTT nınTsı- ne ortak olan yabancı şırket ulkemızde gerçekleştınlen her turlü telefon ve tele- komunıkasyon hızmetlennı de kontrol al- tında tutabılecektır • ^ - Bu olgunun, ulusal çıkaflanmızı zedt- leyecek sonuçlan doğurmasıaçısmdanda • son derece onemlı olduğunu duşunuyo- ruz " Ulusal çıkanmız nasıl tehdit altına alınabilir~dıye sorarsanız bu sorunun ce- vabı son derece net ve basıttır Cumhur- başkanından sade vatandaşa kadar herke- sın ıletışım ozgurluğu kontrol altına alı- nabılecektır İşte vukarıda bır bolumunusaymaya ça- lıştığımız nedenlerledır kı Ozelleştırme Yasası, ulusal çıkarlanmız açısından daha dıkkatlı olarak değerlendırmemız gereken bır olgudur Ulusal çıkarlarımızı vemıllı guvenlığı- mızı bu kadar yakından ılgılendıren bır konuda sıyasılenn kayıtsız kalmasını an- lamamızmumkun değıldır Ayrıcaçıkarı- lan Ozelleştirme Yasası'nın 42 maddesı yabancı tekelıne v e ımtıyazına olanak v er- dığı ıçın anayasaya da aykındır Ve konu- nun takıpçısı olacak olan sıyasılenn so- rumlu davranarak Anayasa Mahkeme- sı'nebaşvurudabulunmasıkaçınılmazol- muştur Aksı takdırde "Sat kurtul" ço- zum değıldır Sonuçlan. toplumun vedev- letın katlanamayacağı boy utlara ulaşabılır Ozelleştırmek. sorumluluktan kaçıştır Döviz mevduatınız farklı bir yorumla değerleniyor mu? Günjktisat Günü.Dovız mevduatlarınız ıçın, 1 âylık, 3 a\hk, 6 avlık \a da \ıllık \adelerle sınırlı değılsınız Iktısat Bankası'nda vadenızı ıhtıyacınıza gore sız behrlı>orsunuz Siz de dövizinize yüksek gelir sağlayın! OcBdUwtartakB0jdukRCad.NO 16? E*»tpt §Û5M L-Mbd Td (Tl 2~4 MerkaŞvbc Bu ukJcrrC*: V \ E*nKpe,8U5«H l*«*uiTd (Tl ^ 4 ç Ekaad^Şstai Cutnhurryct C«l No 89-9] Etaad^ W2M btsibul Td 021 » « IX K*fn^^i)*Km \Mı Ipdu^ Cad Nır 64 Bayraq^a. 34160 bombol Td 021 565 14 30 ? MriıyeC«l'4o S Kififcöy/trtmtaıl Tet 021 251 7> 38 K*d*ft* Şrtc^ B^dwC*i "*r KSEreri* Sltn btmtvl Xc > 6 ^ J 6 B A d n ^ H AlMnvk Bvhm N«r IW K^aklıdcrt 06680 SmvŞrtoİ Frrt Çaun^Cad No 67 1604} BurvıTd 022i 25'< \> **) DoufiŞabtsı En*W P^ı C«L \cr 5 20100 Doadı Td 0258 2b! I I " t ıılilı hmk Şvbt* Ctenhurt^ı Mottana NJ 1 Aİsncak. *i T 14 UmırTci 02? *63 69W Hjrtnd tmokacûk Şafatv Bırvukdar Cıd. NP 1« ArpacüvSoLNo 19 t C«t Nff 25 BAsköy W*0 blM*ul Td. 031 •» MI « Td 031 4P9980 ArfnaŞaberi Aia*rk Belv*ı Bdedrye SuburcuCad "w ^400 Gazmttplel <TU i THV >«»« bunhıl Td ^1 47VV Isunbd TeL tT 51 01 60 Şabad KamkefMıh. 20 Adtru Td 032- 4 » ^ 84 PENCERE Uçüncü Dünya, Avrupa'da... Bır gazetede gordum, fotoğraflarla belgelenmış, ingıl- tere'de Prenses Dıana ne gıyıyorsa, bızım sevımlı Baş- bakanımız Tans Hanım, "tıpkısının aynısını" yaptırıyor- muş, resımlerı gormesem ınanmazdım > Olur mu canım1 Kalkınma hızını eksıye, enflasyonu artıya bağlayan eko- nomı profesoru Çıller, ne zaman bır uluslararası toplantı- ya katılsa, hepımız heyecanlanıyoruz, medya başlıyor yağlamaya yıkamaya, Tans Hanım'ı goklere çıkarmaya1 Budapeşte'dekı AGİK toplantısında da aldık verdık, ne- ler yazmadık, nelersoylemedık dunyanın butun cumhur- başkanlan ve başbakanları bızım başbakan ıle konuşmak ıçın kuyruğa gırmışlerdt, bır yıldızdı bızımkı Sonuç ne oldu'' '•'Uygar Batı'Yıın AGİK adı altında toplandığı Budapeş- te'den Saraybosna bır kuş uçuşu ama bızım Başbakan- la goruşmek ıçın kuyruğa gıren Batılı devlet adamları Boş- nakları kurtarmak yolunda kıllarını kıpırdatmadılar, sonuç sıfıra sıfır elde var sıfır Ne gam1 Bız yıne Tans Hanım'ın gıyımı, kuşamı, eşarpı meşarpı, saçı başıyla oyalanınz • AGİK surecınde ' Parıs Şartı" ımzalanmıştır Bu antlaş- manın ıkı yonu var Bırıncısı her ulkedekı ınsan haklarını korur, ıkıncısı de ulkelerın sınırlarını guvenceye alır, Bos- na-Hersek'te ıkısı de yok1 "Yenı Dunya Duzenı" adına Irak'a savaş açan Amerıka gerçeğı, lyıce algılanmalı1 Irak, Kuveyt'ı yutabılseydı, dunya petrol pıyasasında fıyatları belırleyıcı bır guç kaza- nacaktı, Batı'yı hop oturtup hop kaldıran ıtıcı guç, petrol çıkarlanydı Bosna'da petrol yok ama, Sırpların arkasında Ruslar var, ıkısınde de dıl Slavca'ya dayanır Katolıkler ıçın La- tınce neyse, Ortodokslar ıçın Slavca odur Orta Asya Turk- luğunun Anadolu yla kaynaşmasmdan tedtrgın Rus, Bal- kanlar'da Musluman Boşnaklara karşı Ortodoks Sırpları desteklıyor • Yenı Dunya Duzenı "altta kalanın canı çıksın" felsefe- sının urunudur buna karşı çıkarsan "neolıberal saldı- rı "baş\ar "- Uçuncu Dunya solculuğu yapıyorsun' " Oysa Avrupa'nın gobegınde bır "Uçuncu Dunya" var, Boşnakları Turkıye'de savunmaya çabalayan herkes, "Uçuncu Dunya solcu "sudur Çunku Boşnaklar Batı'da aşıldığı soylenen degerlerı korumak zorundadırlar onur- larını çığneyıp Sırplarla "açık pazar"üa bırteşseler, kıya- met mı kopardı? Yenı Dunya Duzenı'nın sınav kapısı Avrupa'nın gobe- ğındekı Bosna dır Ya Kafkasya? Ya Asya ve Afrıka? Yenı Dunya Duze- nı nde kışıler halklar uluslar, ulkeler, devletler arasındakı uçurumlar daha da derınleşecek 1 Zengınlerın dunyasın- da ınsanlığın derdıne deva olabılecek bır ılaç yok 1 Bu du- zen yeryuzunun mazlumlarını guçlulerın buyruklarınates- lım etmekten gayrı bır ışe yaramıyor Kanıt mı ıstersınız'? Elle tutulacak kadar yakın işte Dağlık Karabağ 1 Ve ışte Bosna' -."? ARION'DAN SEÇTİKLERİMİZ HAGAKURE r*SE»N CtÇfÖMü Sakfı Yapraklar Fıyatı 125 bın Fıyatı 125 bın Fıyatı 125 bın Fıyatı 110 bın BENİM OGLUM BIR EROİNMAN Evelyne Buchman /130 000 BABAM OLDUGUNDE AGLAMAOIM /ns Ga/ey/150 000 EGİTİM UZERİNE MEKTUPIAR/Jıddu Knshnamurtı/65 000 YETENEKLİ ÇOCUGUN DRAMIM//ce Mıller/85 000 S0MALİ- BİR HALK OLUYOR /VValter Mıchler/95 000 BENİMLE SON DEFA OANS EDER MİSİNİZ?/Xnfon Dınçmen/65 000 KADINLAR/C/ıaries Bukowskı 175 000 ARION YAYINEVİ Babıalı Cad No 8 Cağaloglu/lstanbul Tel (212)527 8177 Faks (212) 526 38 71 İMZAGUNU 10 Aralık 1994 Cumartesı Saat1 16 00-19 00'da yapılacağını duyurduğumuz ORHAN PAMUK'un ımza gunu ıle ılgılı ılanımız geçersızdır Kıtapseverlere duyururuz. ARİONKİTABEVİ/TAKSİM PANEL "TURK SINEMASININ ULUSLARARASI İMAJI" Tarih-9 Aralık 94 Saat 16 30 Yer Beyoğlu-AlkazarSıneması Konuşmacılar Thomas Balkenhol.AtıllâDorsay KlausEder ÖmerKavur BarısPırhasan Yeşım Ustaoğlu Oturum Başkanı: Rekın Teksoy ALMAN KULTUR MERKEZİ VE TURSAKVAKFI GÖÇEBE SEVİNCLER ARİFE KALENDER ÖNEL'in İkinci Şiir kitabı çıktı CEM Yayınevi ve kitapçılarda
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear