25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
22 ARAUK 1994 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 13 HAYVANLAR VE HAYVANLAR ISMAIL GÜLGEÇ \fenibir \aşama başlamanm cezası iresunlu'ydu Zeki Kırdemir Devrimci Yol davasından 1982 yılında tutuklanmış, Er- zincan Sıkıyönetim Mahke- mesi'nde yargılanmış, beş yıl ağır ha- pis cezası Yargıtay'ca onanmış ve 1986 yılında tahliye olmuştu... Cezasını çektikten sonra Kaş'a yer- leşmişti, ailesiyle biriikte. Turistik eşya satıp geçıniyordu... Yeni bir çevre edinmişti... Yeni dost- lannın çoğu Kaş'a gelen yabancılardı... Günlerden bir gün pasaport almak istedi. Ankara'ya gitti. Emniyet Genel Müdüriüğü'nün bilgi işlem merkezin- den kaydını buldurdu. Evet mahkûmiyeti vardı ama cezası- nı çekmiş ve hakkındaki tahd'ıt brtmiş- ti. Gerekli belgeyi verdiler, Giresun'a geçti ve 29 Aralık 1993'te pasaportu- nu aldı. Sonra Kaş'ta tanıştığı bir Alman aile geçenlerde Almanya'ya davet etti Ze- ki Kırdemir'i eşiyle birlikte... Gidiş-dönüş uçak bileti ve davet mektubu gönderdiler ki vizeyi kolayca alabilsin diye. Izmir'den vizesini aldı, 10O'er dolar konut fonunu yatırdı ve Al- Devlet memuru emurların eylemine Vaziyet okuru Ali TaUı da bir fıkra ile katıldı: "Köydeki tavuklara mu- sallat olan tilki, girdiği kümeslerde hay- vanlann kafasını kopartıp yiyormuş. Ta- vuğu tümüyie yese neyse de sadece kafasını yryip bırakıyormuş... Derken tilkiyi yakalamışlar. Köyün meydanında toplanıp, tilkiye nasıl bir ceza verelim ki herkes memnun olsun diye konuşma- ya başlamışlar. Her kafadan bir ses çık- mış: -Asalım... -Keselim... -Derisini yüzelim... -Yakalım... -Kuyruğuna bomba bağlayalım... Tartışma sürüp giderken, köyün en yaşlısı gelmiş: -Bana bir kravat getirin, demiş. Kravatı bulupgetirmişler. Herkes, ih- tiyann tilkiyi boğmasını beklerken, kra- vatı tilkinin boynuna güzelce bağlayıp serbest bırakmış: -Ne yaptın dede! -Ben ona en büyük cezayı verdim. -Nasıl? -Devlet memuru yaptım onu... manya'ya uçmak üzere 14 araJıkta Is- tanbul'a Atatürk Havaalanı'na geldi. Biniş kartını aldı, bavullannı teslim etti... Once eşi pasaport kontrolundan geçti. Arkasından Zeki Kırdemir'in pa- saportuna çıkış damgası vuruldu... Işte o sırada, polis memuru önünde- ki bilgisayara "Kırdemir Zeki" yazdı ve az sonra pasaportundaki mürekkebi kurumamış çıkış damgasının üzerine kırmızı mürekkepli bir damga daha vur- du: Iptal! Çünkü bilgisayar kayıtlanna göre po- lis tarafından aranıyordu Zeki Kırde- mir. .. Böyle bir olasılığı göz önünde tut- tuğu için gerekli evraklan çıkanp gös- terdi polise. Fakat nafile! Polis gözetiminde Gayrettepe'deki Emniyet Müdüriüğü'ne gitmesi gere- kiyordu... Tabii, eşi de uçağa binmedi... Bilet- leri için 160 mark ödeyip uçuş tarihini açık bıraktılar ve bir taksi tutup Gayret- tepe'ye gittiler polisle. Bir gün gözlem altında kaldı... Ertesi gün, Istanbul Em- niyet Müdürtüğü'nün, Atatürk Havali- manı Korumalar Şube Müdüriüğü'ne yazdığı "Zeki Kırdemir isimli şahıs aran- Mert Ali Başanr'dan SÖZDEYİŞLER Meclis nakavt olursa, demokrasi havlu atar. Mercimekişi A Imanya'dan Dinçay Tü- fenk'in, Frankfurter Rundsc- hau'da çıkan bir haber ilgisini çekmiş. Londra kaynaklı habere göre, adının açıklanmasını istemeyen bir loto talih- lisi 1 milyon stertini aşkın bir parayı -60 milyar liradan fazla- Ingiltere'deki Isla- mi Sosyal Dayanışma Derneği'ne ba- ğışlamak istemiş. Fakat dernek bu pa- rayı Islamın yüce değerlerine uygun ol- maması gerekçesiyle geri çevirmiş, ka- bul etmemiş... Buyrun bakalım... Ingiltere'deki kuruluşun bu parayı alıp mercimek ticareti yapacak adamı da mı yok ne! Demirel, memurian doğru yola çağırmış... -Memurian yoldan çıkaran Doğru Yol iktidarı değil mi! Aükkâğıtlar D evlet Tıyatrolan'nın "Sanata Evet" kampanyası için bir yandan vatandaştan gazete, öte yandan I. Melih'ten top toplamaşı haberierinden sonra Anka- ra'dan Ülker Tuğa'nın mektubu çıktı postadan. ODTÜ G.Vakfı Özel Usesi Orta Kı- sım Müdür Yardımcısı Tuğa, "Uzun sü- redir, hem oturduğum binada, hem de okulumda gazete biriktiriyorum" diyor. Ya sonra: "Bunları, Ankara Güçsüzler ve Kim- sesizlereYardım Vakfı'na bağışlıyorum. Gelip kendi kamyonetleriyle alıyorlar. Siz de köşenizde bahsederseniz Anka- ralı okuyucular bilhassa ev hanımları harekete geçip bir şeyler yapabilirler. Ayrıca, kullanılmış ev eşyası, şişe de alıyorlar. Geliri ile Eskişehir yolunda yaşlılara yurt yapıyorlar." llgilenenler için vakfın tetefon numa- ralan 0.312.314 30 34 ve 314 39 93. mamaktadır" yazısryla geri döndü. Fa- kat, bu yazı yetmiyordu. Bilgtsayar ka- yıtlarının silinmesi için Emniyet Genel Müdürlüğü'ne ve tüm emniyet müdür- lüklerine hitaben asayiş şubesi tarafın- dan teleks çekilmesi ve çekilen telek- sin fotokopisinin ibraz edilmesi gereki- yordu. Bu kez asayiş şubesine gitti, teleks metninin kendisine verilmesini istedi "elden veremeyiz" dediler, teleksin bir an önce çekilmesini istedi, "tamam çe- keriz" dediler... Almanya vizesinin 25 aralıkta brttiğini söyledi, yüzüne baktı- lar... Almanya'ya haber gönderdi, "bir ak- silik çıktı" diye, "üzülme, gerekirse ye- ni vize alman için yardımcı oluruz" de- diler... Sorunun vizeden değil, bürokrasi- den kaynaklandığını anlatmaya çalıştı Almanya'dakilere... Anlatamadı. Çün- kü anlamadılar... Evet, cezasını çekmişti. Fakat birile- rine göre daha cezası bitmemişti. Bu- nu da anlatabilirdi ve Almanya'dakiler çok iyi anlarlardı, ama artık yeni bir ya- şama başlamıştı... Cüretkâr konuşuyorum. Cem Boyner Porno dergilerde maksat hizmet! edi Grup'un murahhas üye- si Kenan Sönmez'in, Birle- şik Basın Dağıtım Anonim Şirketi Yönetim Kurulu Baş- kanı sıfatıyla Vaziyet'e gönderdiği ya- zıdan anlaşıldığı kadanyla geçen gün yazdıklanma fena alınmışlar... Sönmez, büyük patronu Sabah'ın sahibi Oinç Bilgin ile küçük patronu Zaman'ın sahibi Alaeddin Kaya'nın, porno dergileri dağıtma organizasyo- nunda adlannın geçmesinden rahat- sız olmuşa benziyor... "Her zamanki gibi araştırmadan uzak, derinlikten uzak, kulaktan dol- ma bilgilerle yazmışsınız" diyor. Her zamanki gibi dediği Dinç Bil- gin'in kaçak inşaatlanyla, kamu arazi- sini işgaliyse eğer o konulan kanıtladı- ğımı sanıyorum. Isterterse o dosyalan yeniden açanz... Yok eğer gazetelerinde Burhan Öz- fatura'yı durup dururken methetmek konusunu IzmirTahtalı'daki araziye iliş- kilendirmek ise tamam... Dinç Bilgin, araziyi geçen yıl satmış... N'apalım, ko- kusu ancak çıkıyor! Yalan mı? Porno dergiler konusunu örtmek için (Kaldı ki, bana göre porno dergiler de olmalı. Olmasın diyen, dinci küçük pat- ronunun televizyondaki sesidir) Sön- mez bakın ne diyor: "Gazete dağıtım şirketleri hizmet ye- ridir, kâramacıyla kurulmazlar. Bu geç- mişte de böyleydi, bugün de böyledir. Komisyon dediğiniz hadise gazetele- rimizi satan bayiler ve başbayilerin ge- lirleriyle dağıtım masraflannı içerir." llginç bir düşünce! Bir de, gazetele- rin kamuya hizmet için değil patronlar para kazansın diye çıktığını söylerler- di. (Bakınız: Nokta Dergisi/Zafer Mut- lu'nun basın hakkındaki düşüncelen) Üstelik patronlar kâr etmezse yanın- da çalışanlar Curch marka kundura na- sıl giyerler? (Bakınız: Babıali'de Maga- zin/Zafer Mutlu'nun ayakkabı hakkın- daki düşüncelen) Madem, dağıtım şirketleri kâr ama- cıyla kurulmuyor, o halde bayilerden 10 günlük teminatlan nakit olarak ben mi topluyorum... Kenan Sönmez, açıklamasında "Za- man gazetesı Birieşik Basın Dağıtım'ın yüzde 10 ortağıdır" diyor... Demek ki konuyu iyi araştırmışım... Devam edi- yor. . "Ayda 225 bin adet porno dergiyi Yay-Sat, 109 bin adet porno dergiyi de Birieşik Basın Dağıtım satar." Yanlış bilgi veriyor. Yay-Sat'ın satış rakamı 225 bin 687. Sabah-Zaman or- taklığının ise geçen ay piyasaya verdi- ği 587 bin 122 adet porno dergiden 109 bin değil 213 bin 659 adet satıldı. Porno dergilerden geçen ay 11'ini (satış değeri 20 milyar lira) Yay-Sat, 35'ini (satış değeri 25 milyar lira) Birie- şik Basın Dağıtım pazariadı. Ve bu rakamlar Basın llan Kuru- mu'ndan araştınlabilir... Kenan Sönmez asıl, ayda 25 milyar liralık 35 adet porno dergiden Sabah- Zaman ortaklığının kaç para kazandı- ğını (masraflar çıktıktan sonra) açıkla- sın... Yoksa bu işi halkımıza hizmet olsun diye mi yapıyortar... En iyisi, Yeni Yüz- yıl'dan Okay Gönensin'e talimat ver- sinler, önüyle-arkasıyla bir de o araş- tırsın! Malum, bu konu o gazete saye- sinde açılmıştı. Nitelikli öğretim üyesi ararken D okuz Eylül Universitesi Hukuk Fakültesi eski dekanı Prof. Dr. Seyfullah Ediz, iki konuya değınmış gönderdiği faksta... Önce, Murat Karayalçın ın koltuk tutkusu üzerine sorduğumuz "evinde kaç koltuk var acaba" sorusunun yan- lışlığını vurgulayıp, "Karayalçın'ın hu- kukçulan kimler, diye sormalıydınız" demiş: "Yöneticiler nedense, doğru ve ob- jektif görüş bildiren iyi yetişmiş hukuk- çulardan genellikle hoşlanmaz. Onla- n, ilk bakışta, iyi gözüken her girişime engel çıkarmaktan başka şey bilme- yen bir 'meslek erbabı', yahut yenilik- lere kapalı, hatta tutucu, bir tür 'ayak bağı' olarak görmek eğilimindedirier... Yöneticilerin yeğlediği sözüm ona, büyük hukukçular(î) ise, söyledikleri yanlış da olsa 'ağzı laf yapan', daima 'hoşa gidecek ve maksada uygun(?) hukuki görüşler' sardeden, hukuki gö- rüş görüntüsü altında, eskilerin deyi- şiyle bir tür 'fetva' verenlerdir. Sayın Karayalçın, bunun en somut örneğidir. Nitekim, kendi isabetsiz se- çimiyle belirienmiş hukukçuların fetva- lanna(?) kanıp yola çıktığı için, Sayın Başbakan Yardımctmız, hep hüsrana uğramış. 'murad'ına da erememiştir. Kanunlar soyut ve geneldir. llke ola- rak, belirli kişi için kanun çıkanlmaz. öyle anlaşılıyor ki, bu konuda, yasama organı da, Karayalçın'a uyan bir dü- zenleme yapmak üzere işe kanştırıla- caktır." Sonra, ikinci konuya geçmiş Prof. Dr. Ediz... Anımsarsantz, Dokuz Eylül Universitesi Hukuk Fakültesi'nde Ce- za ve Ceza Usül Hukuku Anabilim Da- h'na alınacak bir profesör için istenen koşullan aktanrken, "ne hikmetse ara- nan profesörün boyu, kilosu, kaş ve göz rengi belirtilmemiş" demiştik. Aranan niteliklerin dekanlığı döne- minde saptandığını belirterek bunu, "çıtayı biraz daha yukanda tutup, ba- zı özel koşullann aranmış olması" şek- linde nitelemiş Prof. Dr. Ediz: "öğretim üyelerinde, hizmetin gere- ği olarak, özel koşullar aramaktaki maksadımız, Sayın Karayalçın'ı defa- larca yanırttığı gözlenen türden hukuk- çulann sayısını, hukuk yaşamında en aza indirmek, böylelikle onlann kişile- re ve topluma verebilecekleri zararian önlemektir. Bu da, iyi yetişmiş, bilimsel erkini, yayın ve araştırmalanyla olağanın üs- tünde ve belirli bir düzeyde 'bihakkın' kazanmış, subjektif değil ve fakat ob- jektif değeriendirme yapabilen, nitelik- li öğretim üyeleri yetiştirmek veya bu nitelikte yetişmiş olanlan seçip kadro- lara atamakla mümkündür." Eğer, birbiri peşisıra istenen ve "ad- liye teşkilatına ara insan gücü yetiştir- me alanında çalışma yapmış olmak" koşuluna kadar aranan özellikler eğer Türkiye'de bir tek kişide toplanmryor- sa haklısınız hocam... Aksi durumda, Karayalçın için özel yasa çıkarmakla, bu özellikleri taşıyan birini aramak arasında htçbir fark yok- tur! KALE VE BOZKIR HÜSEYİN ATABAŞ'ın sanat ve toplum üzerine görüşleri, söyleşileri İLKYAZKİTAPLIĞI tarafından yayımlandı. ÖZGÜRLEŞME EYLEMİ: KÖY ENSTİTÜLERİ Mehmet Başaran 40.000(KDVİçinde) Çctğdaj Yayınları Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-İslanbul Ödemeli gönderibnez ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI KARGACA KEMAL GÖKHA1S GÜRSES UET/\Ve 0UET/ â Çifte standartlar enstütüsü gibiyiz maşallah... ^ Çeçenistan ayağa kalktı mı hepimiz aslan kesiliyoruz... y Destek vermek için seferber oluyoruz... Sonra da içimizdeki "bölücülere" yapmadığımızı bırakmıyoruz... Ya bizim bölücülerimiz çok bölücü, ya da bizim ideolojimiz çok bölük pörçük bir ideoloji... HARBI SEMtHPOROY V û O o P o ° o « • 0 6 o ° o o o° 0 • ° c S ' " ° °a " . Q " o "û " 0 C O O 0 a A C ° ° e ° O o > û . ° °" 4 û ° O o O o o ° ° o o° O ° ' o oc û . ° o° > - o °o <3 _ • <-l _ •O o • a TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 22Arahk BOYUrtU ÛÜRBÜN: BOUCART.. w.'.:v.'.w " StjeÜN > PAG'STE, &ÜYÜK 8iH Y&Z DuRBÜNÜ !"K»Î»>K»X'X«: S 4 7 7 f * Ç-KARlLMlŞn. NOKMAL PÜGSÜNLE&H B, •:•:•:•:•:•:•:••••.. -nopçu DuesuuLe&fljfH /SE «• SÖZ KONÜ£U PÜ&BÛfiJÜN SO- Ği Gigi, OPA< İLAN SIVAS ASLİYE 3. HUKUK HÂKtMLİĞİ'NDEN DosyaNo: 1994/21 Davacı TEK Gen. Müd. tarafından davalılar Zeynep Yaman, vs. aleyhlerine açılan tescil davasında; Davalılar Zeynep Yaman, Ipek Karaca. Fatma Özkaya, Emine Akkaya, Müslüm Kardaş, Osman Türkmen, Adalet Yıldız, Durmuş Koç, Ethem Kutlu, Cemal Şen, Mustafa Coşkun, Hasan Ipek, Arife Ipek. Hasan Hüseyin Kondaş, Hasan Turunç, Bekir Ünsal. Nazmıye Karademır, Cihan Karademir, Zerbap Yurtsever, Ömer Gümüş, Hilrni Geçgel, Erdoğdu Pasınli, Abdurrahman Cıvan. Hüseyin Ak taş, Dürdane Zülal, Hamdullah Yaman, Mehmet Özdemır. Gazi Uçar, Hava Akın, Melek Yurtseven. Zeynep Yaman. Ali Solmaz, Adile Derviş, Mehmet Kartal, Ayhan Karademır. Ozan Karademir, Aysel Karademir'in tüm aramalara rağmen adresleri tespıt edıleme dığınden davalıların duruşma günü olan 2.2.1995 günü saat 9'da mahkememizde bızzat veya bıl- vekalet hazır bulunmaları, aksı takdir de yokluklannda yapılacak işlemlere itıraz edemeyeceklen HUMK" nun 2,13 ve 377. maddeleri gereğmce dava dılekçesi yerine geçerli olmak üzere ılanen teblığ olunur. Basın: 53516 T.C. BAŞBAKANLıK GÜMRLK MÜSTEŞARLIĞI HALKALıGIRIŞ GÜMRÜK MÜDÜRLÜĞÜ Gülbahar Mahallesi Arka Sokak No: 4 8 Mecıdiyeköy/ Istanbul adresinde mukim Alma Ata tthalat İhracat ve İnşaat Ltd. Şti. fırması adma Gûmrük Giriş Beyannamelerinden doğan ve karşüannda mik- tarlan gösterilen kamu alacaklanmn tahsili için çıkanlan tebligatlar firmasının adreste bulunamaması sebebivle iade edılmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 28 ve 31 'inci maddeleri gereğince tebligat yerine kaim olmak üzere ilanen tebüğine karar verilmiştir Yukanda belirtilen nedenler ite aralan adreste faaliyet gösteren şir- ketin belirtilen borcunun 15 gün içınde gümriiğümüz saymanlığına ödenmesi, aksi halde 6183 sayıh AATUH Kanunu'nun 55-60 ve 114'- üncü maddeleri gereğince işlem yapılacağının bilinmesi ilanen tebliğ olunur. DosyaNo: 21028 178 BeyanuıiKNo/Tarihi: 47790)29.5.1992 BasK 47990 Anune AİKtğı Miktın: 12.355.000- tLAN KARASU KADASTRO HÂKİMLİĞİ'NDEN 1973'47 1990/34 Taraflar arasındakı tespite itiraz davasınm mahkememizde yapı lan yargılanması sonunda; Sakarya ili, Kara.su ilçesi, Adatepe köyü 29 parsel numaralı taşın mazın tamamı 1920 pay kabul edılerek; 240 payının Enver Koçoğlu, 240 payının Fettah Soydaş, 264 paymın Ahmet Raif Tan, 264 payının Mehmet Besim Tan, 243 payının Zeynep Gonca Tan (Uysal), 144 payının Sultane Maria Muhayeş, 99 payının Hayriye Gülüm Tan (Karabay), 96 payının Bedriye Tan adına tapuya tesciline karar veril diği, ancak karar ve temyiz dilekçesi tüm aramalara rağmen buluna mayan Karasu ilçesi Adatepe köyünden Fettah Soydaş'a ilanen teb lıg olunur. Basın: 53497 BAFRA 1. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN EsasNo: 1991/321 Davacı: Hayatı Yılmaz. Bafra Vekili: Av. Seldüs Zengın. Bafra Davalılar: 1- Ali Gündoğan. Bafra Vekili: Av. Fikret Derış, Samsun, 2- Ramazan Altınışık, Kavakpı nan Mah. Çağlar Ekmek Fabrikası üstü, Bafra Dahilı davalı: Ezine Altınışık, Karadeniz Mah. Cedit Sok. No: 43 Karacabey-Bursa Dava: Tapu ıptalı. Taraflar arasında yapılan davanın yargılaması sonunda; Mahkememızce Hayati Yılmaz tarafından davalılar aleyhine açı lan tapu ıptali davasınm 2.2.1994 gün ve 1991/321 esas, 1994/8 karar sayılı ılamı ile davanın reddıne karar verildıği. karar tebliği davalılar dan Ramazan Altınışık ile dahili davalı Ezine Altınışık'ın adresleri tüm aramalara rağmen tespit edılemedığinden yapılamadıgı anlaşıl dığından; Davalı Ramazan Altınışık ve dahili davalı Ezine Altınışık adına karar tebliği, tebligat yenne geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 53486
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear