22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
22 KASIM 1994 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Özefleştirmeye hayırmitingi • ZONGULDAK (Cunüıuriyet) -Ban kömür ocaklannın kapatılması ve özelleştirilmesi konusunda hüküınetin aldığı karan protesto etmek için "Kapatma ve özelleştirmeye hayır' mitinglerinin üçüncüsü yann Zonguldak'ta yapılacak. Gerçekleşürilecek eylem sırasmda siyasi parti tabelalan siyah bezle kapaülacak. Kenttesabah saat 10.00'dan 14.00'ekadar okullar kapanacak, hastaneler ve işyerlerinde kimse çahşmayacak. (Fotoğraf: HATİCE TUNCER) Kani Yılmaz teslim edilecek • BONN(Cumhuriyet) -PKK'nin siyasi kanadı ERNK'ninAvrupa temsilcisi Kani Yılmaz'ın halen tutuklu bulunduğu İngiltere'den Almanya'ya teslim edilmesi ve Alman mahkemelerinde' yargılanması yolunda Bonn ile Londra arasında anlaşmaya v anldığı bildirildi. Kani Yılmaz"ın Almanya'ya teslim edilmesi konusunda Alman Federal Savcıhğfnın detaylı bir istek yaasını resmi kanallardan Ingiliz makamlanna iletildiği öğrenildi. Öğretmenlere yaslı gün • ANKARA (ANKA)- Atatürk'ün başöğretmenlik sıfatını kabul ediş tarihi olan 24 Kasım Öğretmenler Günü. bu yıl yaslı kutlanacak. Buyıl 14'üncüsü kutlanan 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde PKK tarafından şehit edilen 130 öğretmen anılacak. Atatürk'ün millet mekteplerinde başöğretmenlik unvanını kabul ediş tarihi olan 24 Kasım, 1980'den bu yana r> tretmenler Günü olarak fcutlanıyor. Türk-tş, bütçesini Hükümet, 1995'te kamu işçilerinin ücretlerine yüzde 26 oranında artış öngördü İşçiücretme IMF freıriESRAYEİVER ANKARA - Uluslararası Para Fonu'na (IMF) sunulan niyet mektubu ve 7. Beş Yıllık Kalkınma Planı Stratejisi'nde, eko- nomide istikran sağlayabilmek için ücret artış oranlannın düşük tutulacağını açık- Iayan hükümet. bu yıl maaşlara verdiği düşük oranlı zammın ardından, gelecek yıl da işçi ücretlerini donduracak. Hükümet, yıl sonu itibanyla yüzde 110'u geçmesi beklenen enflasyona kar- şm, 1995 yılı geçiş programında kamuda- ki işçi ücretlerinde gelecek yıl için yüzde 26 oranında artış öngördü. Sanayi kesiminde üretimin artması amacıyîa 69 ilde yapılacak bütün yatınm- lar için vergi indirimi ve düşük faizli kre- • IMF ile yapılan 'stand-by' kredi anlaşması için sunulan niyet mektubunda, kamu çalışanlannın ücret artış oranlannın düşük tutularak özel sektörde de ücret zam oranlannın azaltılacağını açıklayan hükümet, 1995 yılında, kamu işçisine düşük oranlı zam vererek bu uygulamayı başlatmayı planlıyor. di yoluyla teşvik veren hükümet, ekono- mide istikrar sağlamak gerekçesiyle yine çalışanlann ücretlerini hedef seçti. IMF ile yapılan 'stand-by' kredi anlaşması için sunulan niyet mektubunda. kamu çalışan- lannın ücret artış oranlannın düşük tutu- larak özel sektörde de ücret zam oranla- nnın azaltılacağını, bu yolla kamu açık- lannın ve sanayide maliyetlerin düşmesi- nin hedeflendiğini açıklayan hükümet, 1995 yılında, kamu işçisine düşük oranlı zam vererek bu uygulamayı başlatmayı programlıyor. Hükümetin, ekim ayı sonunda Resmi Gazete'de yayımlanan 1995 yılı geçiş programında, KlT'lerde çalışan işçiler için 1994 yılında aynlan 136 trilyon lira- lık ödeneğin, 1995 yılında 165 trilyon li- raya çıkanlması öngörüldü. Programda, KIT'lerdeki toplam işçi sayısının ise 366 bin 360'dan, 351 bin İ38'e düşürülmesi hedeflendi. Resmi Gazete'de yayımlanan KtT den- gesine göre; kuruluşlar 1994 yılında top- lam 932 trilyon liralık satış geliri elde ederken personel harcamalan 168 trilyon lira ile toplam gelirin. ancak yüzde 20 si- ni buldu. lşletme faliyetlerinden bu yıl içinde 58 trilyon lira kâr eden kuruluşla- nn, 94 trilyon lira olarak açıklanan zarar- lan ise 1986 yılından itibaren Hazine'de bulunan sermayelerini kullanamadıklan için bankalardân aldıklan kredilerin 80 trilyon liralık faiz borcundan oluştu. Programda, KÎT'lerin 1995 yılında 112 trilyon liralık işletme kânna ulaşmalan hedeflendi.Gelecek yıl 83 trilyon liralık kredi faiz ödemesi açıklanan KİT denge- sinde, zarar miktannın 15 trilyon liraya düşmesi öngörüldü. Mollalan protesto için kendini yaktı• Gazetemizin girişinde üzerine tiner dökerek tutuşturan Seyid Murteza Geramiyan, "Cumhuriyet'in laik bir gazete oldugunu bildiğimden, eyiemimi burada gerçekleştirdim" dedi. lstanbul Haber Servisi - Ka- çak olarak tstanbul'da bulunan lran uyruklu gazeteci-şair Seyid Murteza Geramiyan, tran'daki rejimi protesto etmek için gaze- temiz girişinde üzenne tiner dö- kerek kendini yakmak istcdi. Giysıleri gazetemiz koruma gö- revlileri tarafından söndürülen Geramiyan. "Cumhuriyet gaze- tesinin laik bir gazete oldugunu btldiğim için eylemimt burada gerçekleştirdiın'' dedı. Hasekı Hastanesı'nde tedavisi yapılan Geramiyan'ın sağlık durumunun iyi oldugu bildirildi. Dün saat 16.15 sıralannda Ca- ğaloğlu'nda bulunan gazetemiz bınasına gelen Geramiyan. ya- nında getırdiği üç şişe dolusu ti- neri üzerine dökerek giysilerini tutuşturdu. Geramiyan'ın yan- maya başlayan giysileri, gazete- Gazeteci-şair Geramivan'ın ilk tedavisi. gazetemiz güvenlik görevtileri tarafından yapddı. Daha sonra hastaneye kaldınlan İranlı protestocunun sağlık dunımu iyi. (Fotoğraf: AHMET ŞIK) miz güvenlik görevlılennın mü- oldugu bildirildi. Tedavi sonra- molla rejimini değil, laik rejimi sında görüştüğümüz Geramiyan, Iran'da bazı günlük gazetelerde calistiginuav.ni zamanda şairve yazar oldugunu belirtti. Geramiyan şöyle konuştu- "Ben tran'daki rejime karşıyım. dahalesi sonucu söndürüldü. Gazeteye çağnlan bir ambu- lansla Haseki Hastanesi'ne kal- dınlan Geramiyan'ın yapılan te- davisi sonucu el ve yüzünde ha- yati tehlike taşımayan yanıklar benimsemiş biriyim. İran'da bir çok ke/ gözaltına alınıp işkence gördüğüm için 15 a> kadar önce kaçarakTürkiye'yegeldim. Kay- seri, Aksaray \e Ankara'da bu- lunduktan sonra İstanbul'a gel- dim. İran'ın haber alma teşkila- tı Savama'nın ajanları tarafın- dantakipedüiyorum. İran'da bu- lunan anneme de orada işkence yapılıyor." Cumhuriyet gazetesini laik bir gazete olarak tanıdığını belırten Geramiyan, "Bunedenle protes- to eyiemimi Cumhurivet gazete- sinde yaptım. Benim fran'a iade edilme tehlikem var.Ozaman be- ni öldürürler. Konsolosluğa ve polisegötürülmek istemiyonım" dedi. Geramiyan'ın. can güven- liğinin sağlanması için Birleşmiş Milletler (BM) Türkiye Temsil- ciliği'ne başvuruda bulunduğu ve BM Mülteciler Yüksek Ko- misyonu'ndan can güvenliğinin tehlikede oldugu ve korunmaya alınması gerektiğini ıçeren bir yazı taşıdığı saptandı. Tedavi için götürüldügü Hase- ki Hastanesi'nde polisleri görün- ce korkan ve "Beni polise ver- meyin. Beni Iran'a iade etme- yin" şeklinde bağıran Seyid Murteza Geramiyan. ayakta te- davi edildikten sonra ifade ver- mek üzere Yeşildirek Polıs Kara- kolu'na götürüldü. Enflasyon, bu yılı yüzde 115 ile kapatırsa memur, enflasyonun yüzde 68 altında zam görmüş olacak Mernıır., enflâsyonım altuıda kaldı • Son bir yılda memur maaşı yüzde 46 ile 56 oranında arttı. Yapılan araştırmaya göre 1/5 ile 15/1 arasında derece ve kademede olan memurun ayhk geliri bir ayhk mutfak masrafını bile karşılamaya yetmiyor. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Memur maaşlan, yaşam pahalılığı karşısında "yoksulluk" sınınna dayandı. Son bir yılda ortalama yüzde 46 ile 56 arasın- da maaş artışı sağlayan memur- lar enflasyonun altında ezildi. Enflasyon, bu yılı yüzde 115 ile kapatırsa memurlar yıl sonunda enflasyon karşısında yüzde 59 ile yüzde 69 oranında kayba ugra- mış olacaklar. İlk, orta, fee ve ünıversıte mc- nızca yüzde 46'sını karşılayabi- lirduruma geldiler. Memur maaşlannın 1993 ara- lık ayındaki düzeyi ile 1994 ara- lık ayındaki ortalama durumu karşılaştınldığında, çeşitli me- mur kategorilerinin yaşam paha- lılığı karşısında giderek alım güçlerini kaybettikleri ortaya çıktı. ortalama maaş artışı yüzde 56.18 ile sınırlı kalacak. Enflasyonun bu yıl yüzde 115 ile kapanacağı varsayılırsa, memurlar arasında en kalabalık kesimi oluşturan bu grup, enflasyonun yüzde 58.82 altında zam görmüş olacak. 2. Kesim (Öğretmen ve tekni- kerlerden oluşan 15/1 ile 9/1 ara- sında derece kademesi olan me- murlar): Bu gruptaki memurlann 1993 aralık ayında ortalama ma- aşlan 4 milyon 57 bin lira düze- yindeyken, 1994 aralıkta 5 mil- yon 981 bin liraya çıkacak. Bu kesimin 1994 yılında ortalama ırjaaş artışı yiıİAp 47 ftf» rtlarak de 62.42 altında maaş zammı ile yetınmiş olacak. 4. Kesim (Genel müdür, bakan- lık müfettişı ve daire başkanla- nndan oluşan 1/4 derece kade- mesi olan memurlar): Geçen yıl aralıkta ortalama maaşlan 10 milyon 270 bin lira olan memur- lann maaşlan, önümüzdeki ara- lıkta 14 milyon 955 bin 250 lira- ya ulaşacak ve bu kesimin 1994 yılındaki ortalama maaş artışı yüzde 46.22 olarak gerçekleşe- cek. Diğer memurlara göre daha elit ve göreli olarak daha kalifi- ye bir kesimi oluşturan memur- larbile enflasvonun vüzde 68.77 sımdeki çalışanlar, 1994 yılında gıda harcamalannın bile yalnız- ca yüzde 70'inı karşılayarak yok- sulluk sınınnın altında yaşama- ya başladilar. Diğer zorunlu har- camalan ve gıda harcamalannın yüzde 30'luk kısmını ise "nasıl karşdadıklarT bilinemiyor. 2. Kesim: Bu kesim, eylül 1994'te aldıklan maaş ile gıda harcamalannın yüzde 97'sini, toplam harcamalannın ise ancak yüzde 31'ini karşılayabildi. Öğ- retmen ve teknikerlerden oluşan, memurlann önemli bir oranını oluşturan, hiçbir ek geliri olma- yan bu kesımr gıda harcamalan- ARAYIŞ TOKTAMIŞATEŞ Dinde Zorlama... Türkiye'de kendini "Müslüman" olarak tanımlayan ve kendileri gibi olmayanlan pek Müslüman saymak isteme- yen bazı gruplar var. Müslümanlık sanki bunlann tekelle- rinde... Bu farklı grupların, kendilerince farklı Müslümanlık an- layışları olmasına karşın, ortak olduklan bazı noktalar da var. Bunlardan biri ya da birincisi; kendini Müslüman ola- rak "tanımlayan" birinin, Islam hukukuyla bağımlı olması ve bu hukukun (sırasmda çok katı olabilen) kurallanyla bağlı olması gerektiği. Ama bu kuralların "ne'olduğu ve "nasıl" uygulanacağı çok tartışmalı. Bu arkadaşların bir kısmına sorarsanız "Islamiyette yo- ruma yer yoktur." Her şey açık ve nettir. 'Peki, ıslami bi- limlerin en önemlilerinden biri olan tefsir, yonım değil mi- dir" diye sorarsanız, verecek yanıt bulamazlar. "Islamiyette yoruma yer yoktur diyorsunuz ama, günü- müzde kendini Islam devleti olarak tanımlayan devletler arasındaki büyük uygulama ve an/ayış farklanna ne diyor- sunuz" sorusunu yönelttiğiniz zaman da yanıt alamazsı- nız. Bir süre önce, özel bir televizyon kanalında "örtünme" ile ilgili biraçıkoturum yapıldı. Katılanların tümü, akıllarına- fikirlerine güvenebileceğimiz, dürüst, Müslüman yazar ve düşünürlerdi. Birkaçını yakından tanıyorum. Ve bu deger- li insanlar, Kuran-ı Kerim'de ayet olmasına rağmen, "nasıl örtünülmesi" konusunda birfikir birliği sağlayamadılar. Ki- mi başını örttürdü, kimi göğsünü... Demek ki bir Müslümanın "nasıl yaşayacağı" konusu, tefsire (yoruma) çok açık. Zaten bunun sayısız başka ör- nekleri de bulunabilir. Ve her şey bir yana, farklı mezhep ve anlayışların kökeninde de bu tefsir (yorum) farkı yok mu? Dinde zorlama olup olmadığı konusunda da farklı yorum- lar vardır. Bir Islam şeriatı devletinden yana olanlar, zorla- ma konusunda genellikle "Medine Sözleşmesi" ilkelerinin geçerii oldugunu ve bu sözleşme ilkelerinin, herkese din ve vicdan özgürlüğü verdiğini iddia ederler. Medine Sözleşmesi üzerinde bu sütunda birkaç kez dur- muştum. Medine Sözleşmesi'nin getireceği özgürlük, sa- dece Müslüman olmayanlar içindir. Bu anlayışa göre Müs- lüman olmayanlar; kendi ınanç ve düşünceleri doğrultu- sunda, istedikleri gibi yaşarlar. Ama kendini Müslüman olarak tanımlayanlar, Müslümanhğın kural ve sınırları için- de yaşayacaklardır. Tabii bu kural ve sınıriann belirlenme- si de, kendini bu konuda "ye(/cı//"sayan ve yetkili "sayılan" kimi "muhteremler" tarafından yapılacak. Burada hoşgö- rü falan yoktur. Kendini Müslüman olarak tanımlamış bulunan bir kim- senin bundan vazgeçmesi ve bu sınırlann dışına çıkması da mümkün değildir. Zira bir Müslüman için dinini değiş- tirme özgürlüğü yoktur. Adamı taşlartar... Bizdeki Islamcı çevreler ya da hadi adını koyalım, Refah Partililer; demokrasi içinde iktidara gelirlerse herhangi bir zorlamaya başvurmayacaklannı ve insanlann "gönüllü ola- rak" Islamiyetin kural ve sınırlarına uyacaklarını ileri sürü- yorlar. Ama aralanndan bazıları "ikna edeceklerini" söy- lerken, bazıları da bu "/7(nan/n"yöntemleri konusunda kuş- ku uyandırıcı görüşler ileri sürüyorlar. "Zoriama vardır" di- yorlar. Geçenlerde haftalık bir dergide, kimi Islamcı yazarlar, baklayı ağızlarından çıkardılar. Ama Refah Partili yönetici- ter bu görüşleri paylaşır mı, paylaşmaz mı bilemem. Ya da kaçta kaçı bu düşünceleri paylaşıyor, bilinmez. Doğrusu ben demokrasiden yanayım. Ve demokrasi içinde, her türlü düşüncenin dile getirilmesi özgürlüğünü savunurum. Ve kimi dost ve arkadaşlarım tarafından, "abartılmış" bir hoşgörü sahibi olmakla suçlanırım. Bu ko- nuda en çok üzerime gelen ise, bizim Hikmet Çetinka- ya'dır. Kim bilir, belki de onlar haklıdır... Katıksız bir demokrasiden yanayım, ama demokrasi için- de "demokrasiyi yok etme özgürlüğü" olduğuna inan- mam. Zaten demokrasi içinde demokrasiyi yok etme öz- gürlüğünün de bulunduğunu, hiç kimse iddia edemez. Kimi "Islamcı" yazar ve siyasetçiler ne düşünürlerse dü- şünsünler; ben, "demokrasiye inandıklannı" ve "geldikle- rigibigideceklerini" açıklayan Islamcı partilerin de sistem içinde yerleri olduğuna ve zorlamaya başvurmayacakları- na inanıyorum. Bu inancım çok "saf" olmamdan ya da "kör" olmam- dan kaynaklanmıyor. Bu inancımın kökeninde "güven"ya- tıyor. Halkımıza ve düşüncelerime olan güven... Eğer Re- fah gerçekten, ktmt dostlarımüî ileri sürdökleri gîbi "takıy- ye" yapıyorsa ve iktidara gelirse farklı bir tavır içine girme- nirvnesabt içindeyse.^aüyük bir aymazW< içif«iedk. Işteo- zaman "El mi yaman, bey mi yaman" görürler. Beni hoş- görülü yapan şey; demokrasiye ve halktmıza olan saygım ve barışa olan özlemimdir. Ama birileri bu banşı bozmak niyetinde ise, ötesini onlar düşünsün... tartışacak Dereceye ve kademeye hT Iş'in düzenledıği di Malipy Yılı Bütçe Kanunu Tasansı ve çalışma hayatının sorunlan tartışılacak. Türk-lş tarafından yann Türk-lş Genel Merkezi'nde düzenlenecek "1995 Yılına Bakış" sempozyumu, Genel Başkan Bayram Meral'in konuşmasıyla başlayacak. Sempozyumun sabahkı oturumunda, "1995 Yılı Bütçe Kanunu Tasansı ve Çalışanlara Etkileri" konusu işlenecek. Prof.Dr. Alpaslan Işıklı başkanlığındaki oturuma Prof.Dr. İzzettin Önder. Prof.Dr. Üstün Dikeç ve Doç.Dr. Mithat Melen katıIacak. zunu 1/5 ile 15/1 arasında dere- ce kademesi olan ve tnemurlann trâyük çoğraıtnğTfflü otuşturan kesimin maaşı bir aylık mutfak giderlerini bile karşılamıyor. Yapılan araştırmaya göre, 115 ile 15/1 arasında derece ve kade- mede olan memurlar, yoksulluk sınınnın altına düşecek. Araştır- ma görevlisi, polis, doktor, mü- hendis ve hemşireler; konut, gi- yim, sağlık harcamalan gibi "in- sani" gereksinimlerinin bile yal- ve enflasyonun yüzde 67.34 al- altında zam almış olacaklar. gnda 7am almış olacak. —AİIe giderieri — nı ancak karştlayabilir durum- dayken, kendini geliştirebilmek Yapılan araştırmaya göre, çe- şrtti dercce ve kademedeki me- murlann durumu şöyle: 1. Kesim (İlk, orta, lise ve üni- versite mezunu 15 ile 15'1 ara- sında derece kademesi olan me- murlar): Bu kesimin 1993 aralık ayında ortalama maaşlan 2 mil- yon 234 bin lira dolaylanndaydı. 1994 aralık ayında ortalama ma- aşlan 4 milyon 41 bin liraya ula- şacak. Bu kesimin 1994 yılında 3. Kesim (Araştırma görevlisi, polis, doktor, mühendis ve hem- şııdeıdeiı uluşan W r rte+i /^ara- sında derece kademesi olan me- murlar): 1993 aralık ayında orta- lama maaşlan 6 milyon 37 bin li- ra olan bu kesimin maaşı. önü- müzdeki aralık ayında 9 milyon 210 bin 875 liraya yükselecek. 1994 yılı ortalama maaş artışı, yüzde 52.58 ile sınırlanacak. Ay- nı yöntemle üçüncü kesimde yer alan memurlar, enflasyonun yüz- (ARSILARD\\ I3 5 15 Kasım - 15 Aralık arasında I huzursuz f lstanbul Haber Servisi-8. C jmhurbaşkanı Turgut özal'ın oğlu Ahmet Ozal'ın sahibi oldugu Kanal 6 televizyonundaki mali sıkıntı, çahşanlannın sabnnı taşırdı. Bir araya gelen teknik bölüm çalışanlan, birlikte hareket etme karan aldı. Yönetimden bugün olumlu bir cevap alamazlarsa toplu istifaya gideceklerini belirten çalışanlar, yönetim kurulunun vereceği yanıtın olumlu olmasını istediklerini söylediler. Kalkınma Bankası yolsuzhık davası • ANKARA (AA) - Ankara Cumhunyet Başsavcılığı'nca görev yaptıklan dönemde ."•^izmet nedeniyle emniyeti suiistimal" yoluyla Türkiye Kalkınma Bankası'nı zarara uğrattıklan gerekçesiyle haklannda dava açılan bankanın eski genel müdürü Özal Baysal ile üst düzeyde 3 yöneticinin yargılanmasına bugün başlanacak. Çalışma Bakanı Matkap, belediyelerin uyanlmasını istedi 15 Kasım - 15 Aralık arasında H H Çok avantajl Memurlann enflasyon ve ma- ^aş-zamlan karştsında 4 kişifflcbrr aıle gıdenni nasıl karşıladıklan da yine kesimlere göre şöyle be- lirlendi: 1. Kesim: Eylül 1994'te 4 kişi- lik bir ailenin sadece gıda harca- malannın tutan 5 milyon 747 bin lirayı buldu. Yine aynı ay içinde 4 kişilik bir ailenin: gıda. konut, giyim, sağlık, ulaşım, kültür ve eşyalar için gereksinim duyaca- ğı en alt miktar 17 milyon 960 bin 938 lira olarak saptandı. Bu durumda eylül 1994'te ortalama 3 milyon 640 bin 125 lira maaş- la bu kesim, gıda harcamalannın yüzde 70'ini, toplam harcama- lann ise yüzde 22'sini karşılar duruma düştü. Sayıca en kalaba- ke- Aynı giin, hangi reyondan olursa olsun, fiyatı ne olursa ohun, 45.000 çeştt arasından. için gerekli asgari koşuîlann an- cak yüzde 31 'ini sağlayabildi. — 3 . Kedm: Bu ke&im eylül ma- aşlan ile gıda harcamalannın ta- mamını, toplam harcamalann ise yalnızca yüzde 46'sını gerçekleş- tirebildi. Araştırma görevlisi, po- lis, doktor, mühendis ve hemşire gibi oldukça kalabalık bir bölü- mü oluşturan bu kesim aç gezmi- yor. Ancak. bilimsel araştırma yapma, kitap, dergi, gazete har- camalanna ayıracak bir gelinnin olmaması bir yana, konut, giyim, sağlık harcamalan gibi insani ge- reksinimlerinin bile yalnızca yüzde 46'sını karşılayabiliyor. 4. Kesim: Bu kesim de eylül maaşıyla gıda harcamalannın tü- münü karşılayabiliyor. Ancak toplam harcamalannın yalnızca yüzde 81 'ini gerçekleştirebiliyor. Memurlann sayıca az, banka müdürü, müfettiş ve genel mü- dür gibi daha yüksek gelirli bir bölümünü oluşturan bu kesim, eylül 1993'tegöreceminimum yaşam standardında iken, eylül 1994'ten başlayarak toplam harcamalannın yalnızca yüzde 81 "ini karşılayabiliyor. 'Kişisel çekişmelerle bizi uğraştırma' dediler Başkanlar Kurulu'ndan MeraFe Karayalçın uyarısı GÜNEŞGÜRSON MHP'li 4 belediye ile GenelSen arasındaki sözleşmeyasal değil 4 GÜN ÜÇ G£C£, 3 KİŞİLİK 10 AİLE. ANKARA- Türk-tş Genel Başkanı Bayram Meral ile SHP lideri \e Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın arasındaki "kişiselçekişme". Türk-İş'te ra- hatsızlık yarattı. Meral, teşkilatı tarafından, "Karavalçın ile arasındaki kişi- sel çekişmeyi konfederasyona taşunamasrkonusunda uyanl- dı. Başkanlar Kurulu'nda bazı sendika başkanlannın Meral'e, u Kişisel u\nşma/lığm, bizim dı- şunızda. Konfederas\onu, kişi- lerle uğraşır duruma getirme" dedıkleri öğrenildi. Karayalçın'ın Ankara Ana- kent Belediye Başkanı oldugu dönemde. metro inşaatında ça- lışan işçilerin örgütlenmesi so- runuyla başlayan ve Meral'in, Karayalçın'ı "Başbakan'ınözel UFUKTEKİN ADANA - MHP'li belediye başkanlannın, yasada öngörülen koşullar ve prosedür tamamlan- madan MlSK'e bağlı Genel- Sen'le yaptığı "özel sözleşme- ler"in geçersiz oldugu belirtildı. Çalışma \e Sosyal Güvenlik Ba- kanı Nihad Matkap, Içişleri Ba- kanlığı'na bilgi vererek belediye başkanlıklannın uyanlmasını is- tedi. Çalışma Genel Müdürlüğü de "Özel sözleşmelerin hukuken geçeıiiliğinin bulunmadığını" bildirdi. 27 Mart 1994'te seçilen MHP'li bazı belediye başkanla- nnın, kendi siyasal görüşüne uy- gun MlSK'e bağlı Genel-Sen'le yaptığı özel sözleşmelenn bağla- yıcılığı olmadığı ortaya çıktı. Türk-lş'e üye Belediye-lş Sendi- kası tarafından Çalışma ve Sos- yal Güvenlik Bakanlığı'na yapı- lan itirazlar sonuçlandı. Çukurova bölgesinde Tarsus, Dörtyol, Kozan ve Kırıkhan'da MHP'li belediye yönetimleri ile MlSK'e bağlı Genel-Sen arasın- daki sözleşmelerin geçersizliği- ne ışaret eden Çalışma Genel Müdürlüğü, Belediye-lş Sendi- kası'na da bilgi vererek. toplu ış sözleşmesinin ancak 2822 sayılı Toplu Iş Sözleşmesi Grev ve Lo- kavt Yasası'nda öngörülen hü- kümler doğrultusunda yapıla- bileceğine dikkat çekti.Çalış- ma ve Sosyal Güvenlik Baka- nı Nihad Matkap, yasal koşul- lar ve prosedüre aykın bıçim- de gerçekleştirilen özel sözleş- melerin "yasal olmadığınrbıl- dirdi. Çalışma Genel Müdürü İsmail Bayer'ın imzasını taşıyan yazıda şöyle dendi: "Tarsus, Dörtyol, Kozan ve Kırıkhan belediyeleri ile Genel-Sen Sen- dikası arasında toplu iş sözleş- mesi yerine konularak Borçlar Kanunu'nun316. ve317. mad- deleri gereği diizenlenen umu- mi mukavelelerin geçerliliği TATİLİ WAWi VipTurlzm organizasyonu ile kalem müdürü" olarak nıtelen- dirmesiyle süren çekişme, Türk-lş'e bağlı sendikalar tara- fından tepkiyle karşılandı. An- talya'da geçen hafta yapılan Başkanlar Kurulu toplantısında Meral'den, Karayalçın'a karşı izledıği politikasını değiştirme- si istenerek Türk-tş'in "kişüere değil, prensip ve siyasi partile- re" karşı tavır koyması gerekti- ğine dikkat çekildi. Sağhk-lş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Başoğlu, Me- ral'in. Karayalçın'ın Adıya- man'dan millervekili seçilme- mesi için bizzat çalışacağı açık- lamasını, doğru bulmadığını belirterek şunlan söyledi: "Seçimlerdeki tavır, bir kişiye olamaz. Türk-t; Başkanlar Ku- rulu, seçimde tavır koyacaksa; kişiye değil, prensip ve siyasi partilere dönük olarak koyabi- Ur. Tavir, Murat Karay alçın ya daTansu Çiller'in şahsıy la ilgi- li olmaz. Ozel hesaplaşma, bi- zim dışımızda olur. Olumsuz- luklann kaynagını sadece Mu- rat Karay aiçın'a yıkmak, hak- sızlık olur. Karşunızda, hükü- met vardır. Bütün olumsuzluk- lann kaynagı Murat Karayal- çın "dır, denemez." bulunnıamaktadır." tçışlen Bakanlığı'na bilgi veren Çalışma Bakanı Matkap.. bakanlığından yüzde 10 işkolu barajını aşıp ışyeri çoğunluğu- na sahip oldugunu kanıtlaya- ma>an sendikalara "Toplu iş sözleşmesi bağıtlama yetkisi" verilmediğıne de dikkat çekti Bu pyaflço. M3fi Pyango Uatts B 07 1 MM 0 H 00 02/2096- M A G A Z A L A R 1 (STAHBUL: Capıttf • Masiak • Bakırtröy • Sutenhamam MKARft: Kmlav
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear