Catalog

22 ICASIM 1994 SALI CUMHURİYET SAYFA VJÜNÜN A* İLMLERİ TELEVİZYON 15 10.30 DUrGUSAL 11.30 HBB WESTERN i2.oo ShowTV MASAL 72.70 TRTINT DRAM 72.70 , . . interstar DUYGUSAL 12.40 atv DRAM o Gülizar Doğduklan zaman. beşik kertmesı denen Anadolu'ya özgü bir yöntemle nişanlanan iki gencin öyküsü. Yön: Hulki Saner. Oyn: Emel Sayın, Ediz Hun. Santa Fe Davası (Santa Fe Trial) - ABD ordusuyla, siyahlara eşit hak isteyen bir rahibin çatışması. Yn: Michael Curtiz. Oyn: Errol Flynn, Olivia de Havilland, R. Reagan (1940). Genç Banıbi (Bambi's Youth) - Shovv.TV bültenine göre, konusu- nu Rus Peri masallanndan alan fılm, fantastik doğa manzaralanyia bezeli. Yön: N. Bondarçuk. Düşler Artık Yetmiyor Mezun olduğu fakülteye asistan olarak dönen Eren, öğrencilik yıllannı hatırlar. Yön: Oğuz Yalçın. Oyn: Tank Tarcan, N. Akçaoğlu. Bir Genç Kızm Romanı Aynı kızı seven bir doktorla, bir mühendisin öyküsü anlatılıyor. Yön: SafaÖnal. Oyn: Türkan Şoray, Ediz Hun. Salih Güney. 1969 (1969) - Savaş karşıtı genç, sıkıntılı durumlara düşer. Yön: Ernest Thompson. Oyn: Robert Downey Jr., K. Sutherland, B. Dern, J. Cassidy, VVinona Ryder( 1988). Ben Bir Kanun Kaçağıyım Kanal 6 basın bültenınd,e sadece oyuncular hakkında bilgi verilmiş: Tunç Okan ve Mine Mutlu başrolde. Ne çıkarsa şansınıza. Kin Kansına tecavüz eden beş kişiden öç almaya yemin etmiş bir adamın öyküsü. Yön: Natuk Baytan. Oyn: Cüneyt Arkın, Ahmet Mekin ,13J0 / Sbow TV/ Kendi Ağzından Sophia'nın... Aynntılı bilgiyanda Soykınm Filmde insanlann, baskıcı birortamda, ırkçılık ve din kavramlan arasındaki çırpınışlan anlatılıyor. Oyn: Sa- it Seyit, Füsun Oben, Yıldınm Gencer. Serap Gibi (Mirage Lubvi)- Bir çömlek ustasının esir bir kızı al- ması ile gelışen olaylar. Yön: M. Mahmadov. Oyn: Hocadurdu Narlıyev, Asel Aşimbegev. Tatü Nigar Bir bar kadınıyla mert bir delikanlının aşk öyküsünü anlatan filmi Orhan Aksoy yönetmiş. Oyn: Türkan Şoray. Bulut Aras, Erol Taş. Gelmeyin Üstüme Kendi çabasıyla, kimseye ödün vermeden ünlü olan şarkıcının öyküsü. Yn: Y'usufÖnal. Oyn: Cengiz Kur- doğlu, Fatoş Çevık Günes Doğarken Bir genelev kadinına aşık olan tövbekâr bir kabadayı- nın öyküsü. Yön: Şerif Gören. Oyn: Kadir Inanır. Hül- ya Avşar. İnka Hazinesi (Secret of the Inka's Empire) - Serüvenciler. tnka hazinesi için tehlikeye atılır. Yön: Frank Kramer. Oyn: C. Nichols, Kelly London, John Francis Scott (1987). Aynntılı bilgiyanda 16.30 Kanal 6 OUYGUSAL 77.35 Show TV' DUYGUSAL 79.45 Kanal 6 MACERA 20.00/ Kanal D/Uzlaşma 20.00 İnterstar MACERA 20.35 ShovvTV GÜLDÜRÜ İntikam Meleği (E>e Of The Widow) - Prens Malko, Avusturya'da- ki şatosunda silahlı saldmya uğrar. Yön: Andrew McLaglen. Oyn: Richard Young, Annabel Schofıeld. Şendul Şaban Çalıştığı fabnkada maaşına zam isterken işten kovu- lan Şaban'la sekreterlik yapan kansının öyküsü. Yön: Kartal Tibet. Oyn: Kemal Sunal, Nevra Serezli. 21.00 / TRT 1 / İlkbahar Senfonisi Aynntılı bilgiyanda 00.15 HBB O 07.00 atv GERİLİM 07.00 ShowTV DRAM Kıskrvrak Kadın tüccarlanna karşı savaş veren bir komiserle, bir mankenin aşk öyküsü. Yön: Halit Refiğ. Oyn: Tank Akan, Gülşen Bubikoğlu. Kayıp Kızlar (Des'Femmes Disparaissent) - Polis, kadın satıcıla- nyla sa\aşa tutuşur. Yön: Edouard Molinaro. Oyn: R. Hossein. Phillippe Clay, Jacques Dacqmine (1958). Saklanacak Yer Yok (Fortress) - İki gangster. bir öğretmeni öğrencileriy- le birlikte kaçınr. Yön: Arch Nicholson. Oyn: Rachel Ward, Sean Garlick, Rebecca Rigg (1985, 85 dk). Kader Zamanı (A Time of Destiny) - HBB'nin basın bülteninde ori- jinal adı dışında herhangi bir bilgi vermediği fılm için izleyiciler şansını deneyebilir. Rüya Düşkünleri (Dream Lover) - Sinemalarda gösterileceği duyuru- lanerotikgenlimatv'de. Yön: N. Kazan. Oyn: J. Spa- der, M. Amick (1993). Belki gerçekten yayınlanır! Napolyon ve Josephin 2 (Napoleon and Josephine: A Love Story) - Napoly- on ve Josephin'in tutkulu aşklannın anlatıldığı ikinci bölüm. Oyn: A. Assante. J. Bisset. Joy Morgan'ı Kim Öldürdü? (Killjoy) - Bir doktor, rakibını de\ re dışı bırakmak için plan yapmıştır. Yön: J. L. Moxey. Oyn: Kim Basin- ger, Robert Culp (1981, 92 dk). 2230 ( (MnS Yerli fllmler Yabancı fılmler v-5) izleyin Kanal D 2O.oo\ 15 yıl önce işlenen cinayetin kurgu öyküsü tekrar ekranda Yarı belgesel nitelik taşıyan Oğuzhan Tercan'ın ilk çalışması Tzlaşma'da. Abdi İpekçi'vi Halil Ergün canlandırmıştı. Ipekçi suikastma bir tez TURHAN GÜRKAN Oğuzhan Tercan'ın 1991 'de yönetti- ği ilk fılm çalışması "Lzlaşma"da, 1 Şu- bat 1979'da öldürülen Milliyet gazetesi başyazarı Abdi tpekçi'nin suikast olayı konu ediliyor. Yarı belgesel nitelik taşı- yan "Uzlaşma"da, terör olaylarının az- gınlaştığı günlerde, iki büyük partinin li- derleri arasında arabuluculuk yapan Ab- di Ipekçi'nin uzlaştırma çabalan ve kati- lin psikolojik tanımı ele alinıyor. 12 Ey- lül 1980 askeri darbesi öncesinde yaşanan çalkantalı ve ürkütücü kanlı dönemin pa- noramasında. terör örgütlerinin silah kay- naklannı araştıran Abdi tpekçi'yi kimle- rin öldürttüğü, bundan kimlerin çıkarı ol- duğu sorusuna da bir yanıt arantyor. "L'z- laşma", birçok noktası hala karanlıkta kalan Ipekçi suikastını anlatmaktan çok. Yönetmen: Oğuzhan Tercan / Senaryo: Oğuzhan Tercan, Sabahattin Çetin Görüntü: Aytekin Çakmakçı Müzik: Zülfü Livaneli Oyuncular: Halil Ergün, Berhan Şimşek, Nur Sürer, Kutay Köktürk, Salih Kalyon, Ayfer Giir, Reis Çelik 1991 Belge Film yapımı. bilinen şeyleri evirip çevirerek yenı bir oluşum halinde sergıleyen, kimi saldın sahnelerinin de yer aldığı çarpıcı sinema örneklerınden bin. Görüşleri alınan, Sü- levman Demirel. Bülent Ecevit gibi sı- yasal lıderler de görüntüleriyle fılme çeş- nı katıyorlar. "L'zlaşma",çevrilecek Ipekçi suikas- tıyla ılgili bir filmde, terörist rolünü oy- nayacak bir oyuncuya yapılan öneriyle başlıvor. Karmaşıkbirruh yapısınasahip olan terörist Mehnıet Ali Ağca rolünü üstlenen bu sinema oyuncusu (Berhan Şimşek), gazetenin arşivindeki belge ve fotografları ınceleyerek, katilin özellık- lerıni araştınrken. kendisıne yardımcı olan. Ipekçi'nin yetiştırdıği Setna adlı ba- yan gazeteciyle de duygusal bir ılışkiye girer. Bu arada Ipekçi'nin (Halil Ergün), siyasal lıderlerle "uzlaşma" düşüncesı- nı öğrenip bu ruhsal kaımaşa içınde ken- di kimlıgini bulmaya yönelir. JKLJ 2/.oo|peter Schamoni'nin beğeni toplamış 'müzik filmi' Schumann'ın yaşamöyküsü İlkbahar Senfonisi Halli JDeğmez FrühlingssinfOnie. Yönetmen - Senaryo: Peter Schamoni / Görüntü: Gerard Vandenberg / Müzik: Robert Schumann / Oyuncular: Nastassja Kinski, Herbert Grönemeyer, Rolf Hoppe, Andre Heller, Bernhard VVicki, Gideon Kremer / 1982 Federal Almanya yapımı, 103 dakika. TV Servisi - TRT, yine bir sürpriz yapı- yor ve çok övülmüş bir 'müzik filmi'nı. uy- gun bir saatte yayımlıvor. Peter Schamoni, eski Demokratik Almanya Cumhuriyeti'nin sagladığı stüdyo olanaklanyla, Leıpzig. Dres* den gibi gerçek mekânlarda çektigı "ilkba- har Senfonisi'"nde, Alman bestecı Robert Schumann'ın (1810- 1856) yasamını anlat- makta. Yönetmen, fılminin gerçege uygun olması için uzun süre belge, mekân ve dönem incelemesi yapmıştı. Sonuçta, örneğın Miloş Forman'ın "Amadeus" (1984) ya da Ala- in Corneau'nun "Dünyanın Bütün Sabah- ları (1991) yapıtları gibi. dramatik ve müzi- kal açıdan çok başanlı bir fılm ortaya çıkmış. 18 yaşındaki hukuk öğrencisi Robert Schu- mann, 1828 yılında Leipzig'de, müzik eği- timcisi ve müzik aleti satıcısı Friedrich Wi- eck ile tanışır. Pivono dersleri alırken, kızı Clara ile tanışır ve birbirlerine âşık olurlar. Baba Wieck, kızının ünlü bir piyanist olma- sını düşlediğı için. bu evliliğe karşıdır. Schamorri'nln hıçbır şeyi raslantıya bırak- madığı. daha oyuncu seçıminden belli oluyor. Grönemeyer ve Kinksi. Schumann - Clara çıftinin takendisi gibi. Diğer karakterler de, eski Demokratik Almanya Cumhurıyeti'nin seçkin tiyatro oyunculan tarafından canlan- dınlıyor. Filmde, büyük keman \ ırtüözü Nic- colo Paganini'v i. yine bu çalgının çağdaş us- talanndan Gideon Kremer oynuyor. Gerard Vandenberg'in kamerası, en ince aynntısı- na dek özenle >aratılmış 19. yüzyıl ortamla- nnda ve oyuncular arasında sanki merakla, coşkuyla gezinerek \e aşk, sıkıntı ve mutlu- luklara izleyiciyı ortak edıyor. TRT2 22.50 tîezen ve sanat merkeziTV Servisi- "Ondan Sonra"da bu hafta Sıdıka Atalay ve Müjdat Gezen canlı yayının konugu ola- cak. Özellikle Mövenpick oteller zincirinin Istanbul halkasını oluş- turmasıyla adını duyuran Atalay, aynı zamanda "Haftanın Öykü- sü" köşesinin de konuğu olacak. Programın "Bizim Seçimimiz" köşesinde Müjdat Gezen'in açtığı "Müjdat Gezen Sanat Merkezi 1 ' yer alıyor. Istanbul'un son büyük sahnesi Şan Tiyatrosu'nu canlandınp eğ- lence dünyasına kazandıran. 1986'da yasamını yitiren Egemen Bostancı, "Bir Varmış Bir Yok- muş"ta anılıyor. MERCEKLE BAKINCA MAHMLT T. ONGOREN Hangisi? Kanal 6, Kanal D ve TRT'nin dört kanalından sonra Show TV ve CINE5'in yayınları da TÜRKSAT 1 B'ye ak- tarılıyormuş. Yakında diğer TV kanallarından ayakta ka- labilenler de TÜRKSAT'a geçerler ve özellikle de Avru- pa'daki vatandaşlarımız Türkiye'den gelen görüntüleri rahatça alabilirler. Onların sorunları bir dereceye dek çözümlenecek de, Türkiye'de yaşayanlar ne yapacaklar? Daha doğrusu, ne yapsınlar? 150 dolardan başlayıp 400 dolara değin yük- sek bir ücret ödeyerek, TÜRKSAT'ı izlemek için çanak anten mi satın alsınlar? Yoksa daha düşük ücret öde- yerek PTT'ye abone olup kablolu televizyondan mı ya- rarlansınlar? Hangisi daha iyi? Hem teknik bakımdan, hern içerdi- ği kanal sayısı bakımından... Kablolu TV'nin TÜRKSAT yanında geleceği nedir Türkiye'de? Kablolu TV, TÜRK- SAT'ın veremediği neyi veriyor? Ya da TÜRKSAT, kab- lolu televizyonun yapamadığı neyı yapıyor? Halk ne yap- sın? Bu konuda kim açıklama yapacak? TRT mi, PTT mi, yoksa iktidar mı.. ya da muhalefet mi? Kimsenin bu gibi konuları düşündüğü yok. Salt bir TÜRKSAT hayranlığı ve başarısı göklere çıkarılıp duru- luyor. PTT ilk kez kablolu televizyona başladığında da aynı yola başvurulmuştu. Her yeni hizmet gibi o da PTT için övünç kaynağı yapıldı. Görüntü şöyle açık seçik, ka- nal sayısı şöyle çok filan gibi... Oysa çeşitli yetersizlik- lerden ötürü görüntü kablolu televizyonda giderek bo- zuluyor. Sayısının çok olması da büyük bir özellik gibi sunulan kanallar ise bir türlü artmıyor. Artsa ne yezar? Yabancı kanallardaki maskaralıkların da bizim kanallar- dakilerden pek bir farkı yok. Ama TÜRKSAT'la ya da PTT'nin kablolu televizyonuyla bizim maskaralıkları iz- lemek daha iyi diye de düşünebilirsiniz. Düşünebilirsi- niz de, halk hangisini yeğlesin, TÜRKSAT'ı mı, yoksa kablolu TV'yi mi? PTT'nin bu konuda her ikisinin de özel- lıklerini ve farkını kamuoyuna anlatması gerekmiyor mu? işın bununla da bitecegini sanmayın. PTT pek açıkla- mıyor ama, kablolu televizyonun epeyce sorunu var ül- kemızde. Bir kez PTT, özendireyim diye başladı kablo- lu televizyona ve başlangıçta "Ben bunu nasıl olsa kıvı- rınm" düşüncesıyle de ondan bundan para alarak her isteyeni ve hevesleneni abone yazdı. Aradan iki, iki bu- çuk yıl geçmesine karşın bu abonelere benim bildiğim, gözlediğim ve duyduğuma göre PTT, kablolu TV hizme- ti vermiyor, veremiyor. Kendi sorunlarından ötürü... Eğer PTT yönetimi isterse, yıllarca önce kablolu tele- vizyon için parasını yatırmış, ama hizmeti alamamış ki- şilerin kimilerini açıklayabilirim. Bu abonelere günün birinde hizmet giderse, PTT de onlardan iki, iki buçuk yıl önce aldığı ücretle yetinmeye- cek ve günümüzdeki ücretı vermelerini isteyecek. Hal- kın ilk dönemde abone olmanın üstünlüğünü koruması- na ve uzun süre beklemenin ödencesini elde etmesine fırsat tanımayacak PTT. Oysa yerli ve yabancı yayınları kablolu TV ile izleme- nin TÜRKSAT'a kıyasla çeşitli üstünlükleri var. Örneğin kablolu TV ile daha çok sayıda TV kanalını izlemek ola- naklı... Daha çok TV kanalı için TÜRKSAT yayınını alan çanak anteni genişletirseniz, çeşitli çevre sorunları ya- ratıyorsunuz. Kablolu TV için evlerinize kuracağınız tek- nik donanım, TÜRKSAT için kuracağınız çanak anten- den daha ucuz. Engebeli yerlerde ve birbırine yakın ça- nak antenlerin bolunduğu bölgelerde TÜRKSAT'tan ge- len yayının görüntü niteliği kablolu televizyona kıyasla bozulabiliyor. Tüm bu üstünlüklere karşın, TÜRKSAT'ın ve çanak an- tenin PTT tarafından desteklenmesi ve kablolu televiz- yonun gerilemesi, Türkiye'de TV yayını tüketicisine atı- lan büyük bir kazık değil de nedir? TV ekranından yansıyan görüntünün güzelduyum öl- çütlerine sahip bir sanat dalı olduğunu kabul ediyor mu- sunuz? Yanıtınız "e^ef" ise yenı bir kitabı okumalısınız: Prof. Dr." Levend Kılıç, "Görüntü Estetiği", Yapı Kre- di Yayınları, Istanbul, 1994. ShowTV I3.3o\ 150 dakikalık bir TV dizisi şeklinde çekilen yapım, iki bölümde gösteriliyor TV Servisi - 20 Eylül 1994'te 60 yaşına basan Sophia Loren, hiç kuş- kusuz ltalyan sinemasının en önem- li kadın oyunculardan biri. Shovv TV, artık çok seyrek fılm çeviren yıldızın yaşammı anlatan 150 dakikalık bir TV dizisıni iki bölüm halinde sunu- yor. 'Külkedisi Masah'nı andıran öyküde Cary Grant. Vittorio de Si- ca gibi ABD ve ltalyan sinemasının ünlü kişilikleri de. yeri geldikçe boy gösteriyor. Rip Torn'un Carlo Pon- ti, Edmund Purdom'un Vittono de Sica tiplemesi beğenilmiş, ancak Cary Grant rolünün John Gavin'e verilmesi yanlış seçim olarak değer- lendirilmiştı. 1934 Roma doğumlu Sophia Lo- ren, Napoli'nin işçi semtlerinde bü- yümüş, annesının zoruyla güzellik yanşmalarına gırmiş, ardından. çıp- lak fotoğraflar çektirmiş, hatta bazı iddialara göre, 'uygunsuz' fılmlerde rol almıştı. Bu kötü gidış, bir güzel- © Kendi Ağzından Sophia'nın Oyküsü . Sophia Loren: Her Own Story Yönetmen: Mel Stuart, Senaryo: Joanna Crawford (A. E. Hotchner'ın kitabından) Oyuncular: Sophia Loren, John Gavin, Rip Torn, Armand Assante 1980 ABD yapımı. 150 dakika. lik yanşmasında jüri üyesı olarak bıı- lunan >apımcı Carlo Ponti'nin onu keşfetmesiyle sona ermişti. Sophia Loren ve Carlo Ponti 1957'de evlendiler. O zaman 23 ya- şında olan Loren oyunculuk dersleri aldı ve ciddi fılmlerde rol alarak kı- sa zamanda ünlendi. Amerika'da da fılm çevirdi ama, sadece klişe roller verildiği ıçın, fazla tutulmadı. EKRANSEPETİ 10 Nisan 1962, Roma. 28 yaşındaki Sophia Loren, yönetmen eşi Carlo Ponti ile evinde. Loren o sıralar, "İki Kadın - La Cicciara" filmindeki rolüyle Oscar'a ulaşmış bir oyuncu. se tıı 23-J; DA BAZIGÖNLER YENİDEN QGZESİQ • •' . ' : . ', 7'-;,' \X /.j, Vı , . ' 19 Kasım Cumarlcöi ({ünü y'&ytnın u?ı tnıa iMiedeniyle CLICHY'D] GÜNLER (ÖUIET DAYS IN CUÇUYJ MJ, i»li (i/kalclınlarâk PARMAJ AKASlNDA(MAKIAH)yayınlat»aaW|İ{.. ", U< |, • ,- 19KASIMCUMARraSİ , ! •' !| ij M ]• j (l; [' ''' k • 2030 SPO1? SAYFASI '' : ? i 2045 Türk Sıncnwısı-. HABABAÎİISNlgl 22.30 DCWYAGÜZELLİKYARİŞJ 00.30 IİABER . " ' g !<« 0040 PI«NS YILDO'NUN GECE TBLEFpiJlARl 01.40 PARMAKLIKLAR ARASINDA . ^ R - ! ": j 02.40 KAPANIŞ ;. .î'f. | • 20 Kasuıı Psuıar gûnü COSBY SHQVV!yayındtın kaldınlarak yertn 11 • YILDÖNÜMÜ KUTLAMALAR1 yayır 7 1 —-* 1 *- 20 KASIM PAZAR Fada söze ne gerek? TV Servisi - TV programlannda yapılan değışikliklerin "okur-izleyiciler"e ulaşa- maması artık neredeyse "'kanıksanan" so- runlar arasında. Show TV'nin gazetemize gönderdigi bir "değişiklik haberi" buna en son örnek Yandaki kupürde de görüldüğü gibi, değişiklığin ilk bölümü 19 kasım cu- martesi gününe ilişkin. Yayının uzaması ne- deniyle"CIichy'deSessizGünier"adlıfıl- min akıştan çıkanldığı. yerine "Parmak- lıklar Arasında' 1 adlı bırbaşka tllmın alın- dığı bildirilı>or. Ama ne zaman? Faks üze- rine bilgisi olanlar mutlaka hemen yandaki belgenin sol üst köşesine bakmıştır. Cünkü bir yerden bir yere faks mesajı geçilirken, makina kendiliğinden kağıdın üzerine geçiş tarihini ve saatini yaziverir. Aynen burada- ki gibi. '19-11-1994 21:58' Fazla söze ne gerek? Bir TV kanalı, bırakın kendisini iz- leyen gazete okurlanna ulaşmayı, filmin ya- yınından sadece 3 saat 42 dakika önce bil- dirdiği bir değişiklikle kendi izleyicisine bi- le ulaşamaz. Bizden uyarması... Milli Monitör Sistemi ihaleye çıkıyor Radyo-TV'lerm yayın sînyafleri takip edilecek ANKARA (AA) - Özel radyo ve tele\ızyonların, birbırlerini. TRT yayınlannı. diğer telsiz ha- berleşme ve yayın akışı sistem- lerini olumsuz etkilememeleri. frekanslann verimli bir şekilde kullanılması ve izlenmesi ama- cıyla, Milli Monitör Sistemi ku- ruluyor. 3293 sayılı yasa uyarınca ku- rulacak Milli Monitör Sistemi için ihale hazırlıklannın tamam- landığı ve yıl sonuna kadar iha- le edileceği bildirildi. Ulaştırma Bakanlığı'na bağlı Telsiz Genel Müdürlüğü tarafın- dan işletilecek sistemin kurulma- sına. öncelikle İstanbul, Anka- ra, İzmir gibi frekans kullanı- mınin yoğun oldugu bölgelerden başlanacak ve 1997 yılı sonuna kadar tüm yurt geneline yaygın- laştırılacak. Kullanılabılır Radyo Frekans Spekturumu'nun tamamında her çeşitelektromanyetik sinyalin iz- lenmesi, usulsüz-izinsiz yayınlar ile enterferans kaynaklannın be- lirlenmesi, analizi ve yerlerinin tespiti amacıyla, tüm ülkeyi kap- sayacak şekilde 7 merkez kuru- lacak. Radyo Frekans Spekturu- mu'nun sınırlı kapasiteli evren- sel bir dogal kaynak olduğu. bü- tün itiyaç sahıpleri tarafından ve- rimli bir şekilde kullanılabilme- si gerektiği bildirildi. Radyo Fre- kans Spekturumu'nun, gelecek- teki teknolojik gelişmelere cevap \erecek etkili frekans planlama- sı yapılabilmesi için, kullanımın ulusal ve uluslararası kurallar çerçevesinde yapılması ve kont- rol edilmesi zorunluluğu bulun- duğuda belirtildi.