25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
28OCAK1994CUMA CUMHURİYET2 SAYFA KULTUR Chaplin'in yaşamını aktaran fılme ilgisiz kalmak mümkün mü? SUNGU ÇAPAN ıllarca beyazperdede farklı ku- şaklardan milyonlarca seyirciyi güldüren, ağlatan, düşündüren ve insan olduğunu duyumsatan büyük Şarlo'yu yeni kuşaklara tanıtacak ve eskilere, orta yaşbla- ra da anımsatacak nitelikteki "Chapfin" filmini, yüzyıl başında yapılıp şimdi yeniden düzenlenerek açılmış olan Beyoğlu'nun en eski sinemalanndan birinde, Batı'daki ben- zerlerini, makinistin en arkadaki koltuklara ula- şan filmsarma sesi dışında pek aratmayan mo- dern bir salonda, Alkazar-Avrupa'da seyretme- yi yeğledim. Çünkü Şarlo bu seçkin sinemaya yakışırdı. Ve yaşamımıza yeni(den) giren yüzyıl başlannda yapılmış Alkazar Sineması'nın Av- rupa Saionu'yla Chaplin araahğıyla tanışmış ol- duk (Meraküsı için not: Alkazar'ın büyük balo- nu da bugünden itibaren, Claude Berri'nin ge- çen yıl Fransa'da olay haline gelen "Germtaar filmini göstererek faaliyete geçiyor). Sinemayı sinema yapan büyük usta... "Chaplin" sinemayı sinema yapan büyük us- talardan birinin (belki de birincisinin) yaşam öy- küsü: Chaplin'in "Otobiyografim" adb arular ki- tabıvla tanınmış İngiliz sinema yazan David Ro- binson'un "Chaplin, His Life and Art" adlı ince- lemesinden uyarlanan bir senaryoya dayanan filmi, "GandhT, "özgürlük Çığüğı" gibi göste- rişli, epik üstün yapımlann yönetmenliğiyle ak- törlüğünden daha saygın bir konuma erişmiş. "Sir" unvanıyla taltif edilmiş Richard Attenbo- rough çekmiş. Bir zamanlar nerdeyse sinemayla özdeşleşmiş olan bu unutulmaz sanatçının ya- şamını, 19frTte yayımlanan Chaplin biyografısi- nin yazan George Hayden'le, İsviçre'de dünya- dan elini ayağını çekmiş, son dönemindeki Şar- lo'nun karşılıklı konuşmalanna dayanan anah- tar niteliğindeki bazı 'anılara, geçmişe dönüş' bölümleriyle toparlayarak vermeyi seçmiş yö- netmen Attenborough. Yazar rolündeki Ant- Ağlatan şarkıcisı annesinin yerine gösteriye çıkmasıyla 5 yaşında aülıyor "show biz" alemine. Alkolik ba- basının aynı yıl ölümü ve sonrasında da darlığa düşüp iki çocuğunu bile doyuramamanın da et- kisiyle kafayı üşüterek hastaneye kaldınlan an- nesinin "deliliğj" yüzünden. son derece yoksul koşullarda, yetimler yurdunda büyüyen Chap- lin. hem menajeri hem de (ana bir, baba ayn) abisi Sydney'in çabasıyla Fred Karno kumpan- yasına katılarak tumelere çıkıyor yüzyıl başlan- nda. 1914'teyse Hollyvvood-Keystone stüdyo- lannda. Mack Sennet'in komedileriyle sinema denilen yeni icada kanşıyor. Çenesi fazla çalışan 'küçük serseri'... Sessiz kısa filmleri giderek dünyayı kınp geçi- riyor. Pandomim. bale, akrobasi becerisiyle mü- zikolden yetişmesi, nerdeyse yüzüyle bedenini Menuhin'in kemanı çalışı kadar ustalıklı kullan- ması, bireysel küçük anarşistçe panltılar saçan yonımu. sempatisi, "küçük serseri"nin tüm dün- yanın gönlünde taht kurmasına yetiyor. Hollywood'un 1920'lerdeki ışıltısımn yansıdığı. aktör arkadaşı Douglas Fairbanks'm çılgınca partilerinden, Nazi temsilcilerinin elini sıkmadığı, dönemin en popüler "Birleşmiş Ar- tisÖer"iyle (Chaplin, Fairbanks, küçük alımlı bir yosma gibi ortalarda salınan Mary Pickford ve yönetmen Griffıth), sonradan Orson VVelIes'- in de "Yurttaş Kane"için esinlendiği ünlü medya kralı Hearst ya da FBI patronu J.Edgar Hoover gibi düzenin iktidar ve nüfuz sahibi ünlülerini bir araya getiren sosyal davetlere kadar Chaplin efsanesini oluşturan anekdotlan peş peşe diziyor Attenborough. Hoover bu davetlerde mimleyip zıtlaştığı, çenesi fazla çalışan Chaplin'e "kızıP çamurunu atarak yaklaşık 25-30 yıl pusuda bek- leyip uzaktan adım adım izlettiği ustanın açığını yakalıyor nihayet 1940'larda. Dillere düşen fırtınalı evlilikleri... Genç kız tutkunluğu. fırtınalı evlilikleri ve dil- lere düşen aşk skandallanyla kamuoyundaki iti- bannı giderek yitiren ve üstündeki poütik baskı- dan bunalıp yılarak 1952'den sonra Ingiltere, Avrupa ve İsviçre'de yaşayıp kök salan sine- manın "soytarı-şair"inin yaşamöyküsünden se- çilmiş bölümlerden bütünlenen fılm, Chaplin'in İ972'de. özel birOscar'ı kabulederck 83 yaşında ABD'ye gidişiyle noktalanıyor. "Fırsatlar üikesi"ndc zirveyeçıkan. uzun süre ve güldüren "küçük adam"a dair...hony Hopkins'in, ustanın artis- tik ve özel yaşamına ilişkin bazı karanlık noktalan eşeleyen so- rulanyla, Şarlo'nun açıklama- lanyla yüzyılımıza ve yedinci sanata damgasını vurmuş sa- natçının sinemayla birlikte geli- şip büyüyerek olgunlaşan sıradışı yaşamını ve tüm "eseri- ni" yeniden kurarak canlandı- ran karakteristik bölümlerle karşımıza getiriyor Attenboro- ugh. İki buçuk saate sığdınlmış, gerçekten "hayah fflm!" dene- bilecek renklilik ve yoğunlukta- ki. benzersiz bu yaşamöy- küsünde. yazar soruyor. Şarlo da mınl mınl cevap veriyor. Yoksul çocukluğundan, tiyat- ro-müzikol oyunculuğuna ça- baladığı, dogup büyüdüğü Londra-lngjltere yıllanndan yüzyılımızın başlannda henüz kurulmakta ve oluşmakta olan 'HoUywoodland'ı fethedeceği başan dönemine, 'fırsatlar ûl- kesi'nin kodamanlannca başı- na öriilen çoraplardan ötürü ABD'yı terk edip zoraki Avru- pa sürgünlüğüne çıkacağı İsviç- re münzeviîiğine ve Corsier- sur-Ve\ey'deki evinde, 1976'yı 1977'ye bağlayan yılbaşı gece- sindeki mutlu ölümüne kadar. 53 yıllık sinema uğraşı... Dünyanm kuşkusuz hakkı- nda en çok yazılmış, yığınla inceleme-araştırmaya. eleştiri- ye ve yüzlerce kitaba konu edil- miş ilk büyük komple sine- macısının, nerdeyse markası haline gelmiş o bumburuşuk üstünden dökülen giysili-ters giyilmiş kocaman ayakkabılı, melon şapkalı ve bastonlu ünlü siluetinin çarpık çurpuk yürü- yüşü ve sallapati davranışlany- la bütün sınırlan geçip milliyet, renk, dil farklanru aşarak dün- yanın dört bir bucağına ulaşüğı dönemlere her ne kadar yetişe- mediysem de sonradan sinema kulüpleriyle çeşitli sinematek- • S a r l O (Chaplin) Yönetmen: Richard Attenborough / Senaryo: \Villiam Boyd, Tom Stoppard, Bryan Forbes, William Goldman Kamera: Sven Nykvist, Müzik: John Barry Oyuncular: Robert Dovvney, Jr. Dan Aykroyd, Geraldine Chaplin, Anthony Hopkins, Milla Jovovich, Moira Kelly, Kevin Kline. Diane Lane, Penelope Ann Miller, Marise Tomei, James Woods, Nanc Travis / 1992 ABD (Özen Film) Şişli Site, Çemberlitaş Şafak, B. Karya, B. Alkazar-Avrupa sinemalannda. Ierde Chapbn susuzluğumu gi- derme fırsatını buîmuştum 1960'larda. Hem de kana kana (Sonradan aynı hayranlığı sev- gili Buster Keaton komedileriy- le de yaşadık). Yıllar öncesinin o peş peşe gag'lann birbirini izlediği sü- rekli harekete, düşme- kalkmalara, kaçma-kovalama- calara dayanan, dayanılmaz komikükteki ilk sessiz fılmlerinı hatmettikten sonra "Altına Hü- cum", "Şehir Işıklan", "Asri Zamanlar", "Büyük Diktatör", "Sahne Işıklan" vb. gibi baş- yapıtlanna iman ettiğim Chap- İin sineması. mizahın eleştirei gücünü kuşanmış. hümanist içeriği ve yedinci sanatı tüm dünyada genış yığınlara ulaştınp sevdiren özüyle favo- rim olmuştu uzun süre. Oyuncu. senaryo yazan. yapımcı. müzikçi. montajcı. yö- netmenlik vb. uğraşlan koltu- ğunun altına sıkıştırmış Şarlo'- nun 1914'ten 1967'ye kadar uzanan 53 yıllık kariyerinin ürünü olan uzunlu-kısalı-orta metrajlı filmleri. sinemayla ner- deyse özdeşleşmişti yıllar yılı. Sokaktaki basit, küçük adam tipi> le ev renscli vakalamış. aşın ahlakçılığa. toplumsal iki> üzlü- lüğe karşı çıkmış. mizahla kanşık eleştiri ve yergileriyle düzenin başını tutan egemen sınıflann tepkisinı çekmiş. her zaman için ezilenden yana tavır koymuş ölümsüz filmleri ve çoğu bugün de kullanılan an- latım klişelerini bulup geliştire- rek sinema diline yaptığı katkı- lanvla kuşkusuz yedinci sa- natın üç-beş büyük yaratıcısı- ndan biri olagelen Chaplin'i. gcnç kuşaklara tanıtıp sevdir- mek amacıyla kollan sıvayıp ışe koyulmuş yönetmen Attenbo- rough. 1889 Londra doğumlu Char- les Spencer Chaplin, ana baba mesleği gereği küçük yaşta sah- nenin tozunu yutarak i 894'te sahnede sesi kısılan vodvi! sesli sinemaya karşı direnen, 30'una varmadan dünyanm en ünlü zenginlerine katılan, olaylı evliliklerin ardmdan (ilk kansı Mildred Harris'le 1918-20, ikincisi Lita Grey'le 1924-27 ve ona parası için değil de sevdi- ğinden yaklaşan' üçüncü kansı Paulette 'Levy' Godard'la da 1933-41 arasında evli kalmıştı) sonunda aradığı mutluluğu ya- zar Eugene O'Neill'in kızı Do- na'da bularak çoluk çocuğa, toruna kanşan Chaplin'in ya- şam öyküsünü seyretmek. kaçınılmaz şekilde sinemanın ve Hollyvvood'un da dehlizleri- ne dalmak demek. Bu açıdan tüm sincmaseverlere öğütlene- cek nitelikteki film. başyapıt ol- masa da "umutsuzca hoşa git- mek ve beğenilmek isteyen" özenli yaklaşımı. zengin o\un- cu kadrosu. oyunculuğu. Sven Nykvist'le John Barry'nin usta işi görüntü ve müzik çalışması ve konusuyla seyre ve ilgiye de- ğer bir üstün vapım. Genç Robert Downe\ Jr.'ın övgüye layık bir Chaplin ola- geldiği filmde. ustanın yakı- nlannı ve yaşamına girmış tip- leri canlandıran geniş bir oyun- cu kadrosu içinde kimler yok kı? Akılda kalanlar öncelikle babaannesi rolündeki Geraldi- ne Chaplin ve Douglas Fair- banks'ı oynayan Ke>in Kline. Mack Sennett-Dan Aykroyd, Sydney Chaplin-Paul Rhys, Pauledde Goddard-Diane Lane. yazar George Hayden- Anthony Hopkins dc cski usul. akademık sinemanın soluğuvla gerçcklcştırilmiş. bu cpik- biyografık fılmin sivrilen öteki oyunculan Richard Attenbo- urgh'un ağır. oturaklı \c düze\- li anlatımı her ne kadar yalın bir Chaplin klusığinin coşku- sundan yoksun olsa da kuşku- suz öncelikle sinemanın mut- fağına/tarihine ilgi duvanlara kesinkes salık verilecck bir film "Chaplin." TRT-DTişbirtiği ANKARA (Cumnuriyet Bürosu) - TRT ve Devlet Tiyatrolan'nın yapacaklan işbirliği sayesinde bazı tiyatro oyunlan televizyon için çekilecek. Devlet Tiyatrolan sahnelerinde sergilenen oyunlann daha geniş bir kitleye hitap etmesi için TRT ile Devlet Tiyatroîan önümüzdeki günlerde bir protokol imzalayacaklar. Devlet Tiyatrolan'nın 1994-95 sezonunda sergilenen yaklaşık 10'a yakın oyunun televizyona çekilmesini öngören protokol için öngörüşmeler yapılıyor. DT yetkilileri. protokolün imzalanmasından sonra TRT'nin oyunlann çekimi için mekan çalışmasına başlayacağını ve Ankara dışında bulunan diğer sahnelerde de çekim gerçekleştireceğini kaydettiler. Zühtü Müritoğlu anısına sergi Kültür Servisi - Heykelüraş Zühtü Müritoğlu anısına, Mine Sanat Galerisi'nde belgesel ağırlıklı bir sergi açıldı. Sergide, Zühtü Müritoğlu'nun kağıt üzerine karakalcm, suluboya ve pastel desenlerinin yanı sıra, tahta ve bronz heykelleri ile Prof. Dr. Adnan Çoker'in koleksiyonunda bulunan birheykeli yer alıyor. Serginin birözelliği de. Müritoğlu'nun tamamlayamadan öldüğü bir heykelinin yer alması. Aynca sergide, Zühtü Müritoğlu'nun nüfus kağıdı veaskerlik belgesi de dahil olmak üzere fotoğraflan ve ödüller gibi kişisel eşyalan da yer alıyor. Sergi. 21 şubat gününe kadar gezilebilir. BUKA T'tan karikatür sergisi TRABZON (AA)-Trabzonlu 6 karikatürcünün oluşturduğu Büyüteç KarikatürcülerTopluluğu (BUKAT), 29 ocak cuma günü masa üstü karikatür sergisi açacak. Sanatı, izleyiciye ulaştırmanın sanatçının görevi olduğu inancıyla Ganita Çay Bahçesi'nde masa üstü sergi düzenlediklerini belirten topluluk üyesi Muammer Kotbaş, şunlan söyledi: "Günümüzde insanlar koşuşturmaktan galerilere gidemiyor. Biz de. insanlara 'gaİeriye gelin' diye duyuru yapmaktansa Ganita'ya çay içmeye geldiklerinde masalarda karikatür bulmalannı istedik. Topluluğumuz üyesi 6 karikalürcünün. 48 adet karikatürünü fotokopi ileçoğaltık." Minik ressamdan çevre ve doğa sergisi İZMf R (AA) - Uluslararası ve Türkiye'de çeşitli kuruluşlar tarafından düzenlenen yanşmalarda 20"ye yakın ödül alan 8 yaşındaki minik ressam Beril Ninat. "Çevre ve Doğa" konulu ilk kişisel sergisini İzmir'de açıyor. Hakimiyet-i Milliye Ilkokulu 2. sınıf öğrencisi Ninat. çevre kirliliğini, kendisinin çok üzdüğü için resimlerineyansıttı. 1993yıhnda Finlandiya"da45 ülkenin katıldığı yanşmada madalya alan minik ressam. a\ nı yıl. Roche fırması larafmdan düzemenen vanşmada Türkiye birincisi oldu. I992yılındaTrabzonBelediyesi'nin düzenlediği resim ve çocuk yanşmasında Türkiye ikinciliğini alan minik ressama aynca çeşitli kuruluşlar tarafından düzenlenen yanşmalarda ikıncilik, üçüncülük ve mansiyon ödüllen ile 20"ye yakın onur belgesi verildi. "Çevre ve Doğa" konusunun ağırlıklı olarak işlendiği resim sergisi 29 ocak cumartesi günü Konak Belediyesi Kültür ve Sanat Merkezi'ndeözelliklc minik izlevicilerin beğenisine sunulacak. Renda Gülay'ınfotoğvafsergisi Fransız Kültür MerkezVnde... Kültür Servisi - "İlk bakışta illüzyon havası sezınlenen yapıtlar bunlar, izleyici göriirgörmez "bunımasıl yapmi!>?'y diye düşünüyor: fotoğraflanmınforrnehanıöndegibi ' — geüyor izleyiciye. Sonra ikinci dalga: İçerik. Bu kez mesaj algılanıyor ve yapıtın biçimi içeriği ile örtüşüyor. Yani ilk bakışta algılandığı gibi soyut değil bu fotoğraflar. hcpsınin. hem deçok yoğun olarak nitelendircbıleceğim bir mesaj kaygısı var." Bu sözler bugünlerde 3. kişisel fotoğraf sergisini Fransız Kültür Merkezi'nde fotoğrafseverlerin beğenisine sunan Renda Gülay'ın yapıtlan üzerine söyledikleri.24Ocak 1994 günü açılan sergide 21 tane fotoğrafını sunan Gülay. fotoğrafa 20 yaşında başlamış. Önceleri amatör olarak ilgilendiği fotoğraf çalışmalannı kısa bir süre içinde profesyonel olarak sürdürme karan alan Gülay, sanat yaşamı boyunca gelişen teknolojınin \ c yeniliklerin takipçisi olmuş. Î970yıllann hcmen başında kurduğu renkli baskı vediapozitif laboratuvarlan ile yenilikçi kişiliğini somutlayan Gülay. fotoğraf çalışmalannı 12 yıldır çreative still-life biçiminde sürdürüyor. Gülay'ın İzmir'de kendi adını taşı\an bir tanıtım fotoğraflan atölyesi bulunuyor. AFSAD1L UlusalFotoğraf Sergisi sonuçlandı Kültür Servisi - Kısa adı AFSAD olan Ankara_Foioğraf Sanatçılan Derneği tarafından her yıl düzenlenen \e bu \ıl I l.'si gerçekleştiriîen ""Ulusal Fotoğraf Sergisi" yanşmasmın secimi 25 Aralık 1993 Cumartesi günü Ankara'da AFSAD lokalindevapıldı.SeçiciliğınıTanju AkdenİA İbrahim Demirel. Ahmet ÖnerGezgin. İsa Özdemır ve Kaya Özsezginin yaptığı ""Zaman" konulu ilk bölümde sanatçılann 3'lü seri fotoğraflan değerlendirildi. Bu bölüme 34 sanatçı 171 fotoğrafilekatıldı. Değerlendirmc sonucunda si\ah-be\az baskı dalında AFSAD ödülünü Mehmet Arslan öü\en. FDÇK ödülünü ise Özcan Taras kazandı. Renkli baskı dalında AFSADödülünü Sunay Sunar FDÇK ödülünü Ö7cun Taras kazandı. Saydam dalında ise ödüle \e sergilenmeşe değcr eser bulunamadı. Bu bölümde topLım 54eser scrgı>c alındı. Secıciliğini MahmutTali Öngören. İsaÖzdemirNC Özcan Yurdalan>aptığı"BilimSanalİnsanlan-3" konulu ikinci bölümde ise49 sanatçının 194cscri değerlendirildi. Değerlendirrrre sonucunda AFSAD ödülünü Doğanaş Sevindik. FDÇK ödülünü ise Naide Çıılfa kazandı. Renkli baskı ve savdanı dalında ise ödüle deecr eser bulunamadı Öyle BirKadınki...Yanyı! tatili nedeniyle ortalığı kaplamış olan çoluk-çocuk film- leri arasında Kim Basinger'ın varlığıyla çekicileşen "The Real McCoy", bayat gerilim klişelerini kullanan, kadın ağırlıklı bir soy- gun. aşk ve intikam serüveni çe- şitlemesi. Dışalımcı firmanın fıl- me uygun bulduğu isme cuk otu- ran bir biçimde, büyük olçüde Kım Basinger faktörüne bağlı olarak tezgahlanmış "öyte Bir Kadın ki... , rock-video" kliple- riyle ünlenmiş ve "Highlander 1-2", "Ricochet" gibi fılmleriyle yeteneğini kanıtlamış, son dö- nemin parlak yönetmenlerinden Avustraiyalı Russell Bukahynin imzasını taşıyor. . 17 yıllık kariyerinde "Fool for Love" ya da"Dokuz Buçuk Haf- ta" gibi nispeten dişe dokunur çok az filmi bulunan Kim Basin- ger'in ufaktan ufaktan artık yıllann aşındırmasına uğramaya başlayan, olgun ve dolgun güzel- liğınin sergilendiği filmde, son de- rece planlı programh çalışan, da- kikası dakikasma hesaplanmış • (The Real MCCOy) Yönetmen: Russell Mulcahy/ Senaryo: William Davies, William Os- borne/ Kamera: Denis Crossan Müzik: Brad Fie- del/ Oyuncular: Kim Basinger, Val Kilmer. Teren- ce Stamp, Zach English, Nick Searchy. Gailard Stern/1993 ABD (Standard Film) banka soygunlannın uzmanı ve ustası bir kadın gangsteri oynu- yor Kim Basinger. Soygun sırasmda ihanete uğ- rayıp yakalanarak 6 yılmı kodes- te geçiren, eski kocasının yüzüstü bıraktığı. çocuğunun dahi tanı- madığı Karen McCoy admdaki bu yaman kadın soyguncunun, hayranı amatör bir gangster müsveddesıyle (Val Kilmer) bir olup, içeri düşmesine sebep ol- muş, güç sahibi, ensesi kalın bir "suç babasTndan intikamını al- masını göriintüleyen Mulcahy, yeteneklerini, eksantrik olmaya çalışan böylesi kıytınk bir "yıldız (itaıi"nde heba etmiş. Şık villasının bahçesinde Sibir- ya kaplanlannın gezindiği fılmin 'zengin kötü adamı'nda eskiler- den Terence Stamp. çocuğunu kaçınp şantajla McCoy'u Atlan- ta Union Bank'ı soymaya razı ediyorsa da kabak başma paüı- yor sonunda. Bankanın kalın çe- likten kasasmın ışınlar saçan matkaplarla delınıp tüm alarm sıstemlerinin devre dışı bırakıldığı. teknolojik gövde gös- terisine dönü^müş acayip bir soy- gun bölümünde kasada kilitli kalıveriyor çetesiyle birlikte. Yığınla benzerini izlediğimiz tür- den. oldukça şık kotanlmış. an- cak hiçbir kı>meti harbiyesi olmayan, "köfteden" bir action- macera vapımı. Ancak Kim Ba- singer tutkunlannın keyif alacağı bir film "Övle Bir Kadın ki..." Birbuçuk Poüs (Cop and a Half) Yönetmen: Henr> \V inkler : Yarıyıl taıılı ne- Jenivle hıra: akıl \a$ı gerileven vizyondaki fllmlerden "Birbuçuk Polis", TV deki şiddet ağırlıklı di:i ve Jtlmlerden etkilenerek ka- fayı polis olmaya takmış, sckiz ya- şındaki bir zenci yumunakla, yaşlı, hezgin ve aksi ama feleğın çemberindengeçnıiş, denevinılibir po/isin zoraki beraberliğini konu edinerck, matrak ve sevimlı bir eğ- lencelik olmaya çalışan bir güldü- rüdenemesi. "48 Saat'in Eddie Murphj'- sinin ufak bir kopyası gibi çenc- baz, çok bilmiş bir zamane vele- diyle (>Jorman D. Golden 3), ha- yata küskün, çocuklardan hıç haz- zetmeven, münzevi modern şehir kovboyu', sert bir polisin (Burt Reynolds) zoraki beraberliği, taa Chaplin'in "The Kid-Y umurcak'- ından başlayıp günümuze kadar süregelen bîldik kalıplarmı yinele- yen bir güldürü havmmda uktarı- yor "Birbuçuk Polis". Bir çoıu- ğun kısa sürehğme de olsa polis olnuı fantezisinden ynla çıkan yö- netmen Henry Winkler, birliktesi- dik yarıştırıp korktııkiarmdu da şarkı söyleyerck, sonunda ııvııştu- ruıv satııısı gangster çetesiyle şarkıeılığa merak sardırımş "kötü" çete reisinin I Ray S/ıar- key matrak bir kompozisvon iizi- yor! hakkımlan gelen iki kalıra- manımızm serûvenlerini, alışıla- geldiği üzere. büyük ölçüde çutı- şma ve karşıtlıklara dayanan, ha- fif. kolay ve eğlendiriei birgüldürü tarzında hikâve ed'nor Henry VVİnkler. Ekrandan ezherlediğimiz, ö'nee zıtlaşıpsonra sevişen T\'dizilerin- den farksız "Birbuçuk Polis", yarım pansiyon afacan kalıra- manıyla çocuk sevircilere. kadınsız. sevgisiz vatnız bir Flori- da polisini, alıştığmuz mmıikleriy- le. jestleriyle oynayan Burt Rej- nolds'urfa da y.-tişkinlere hitap ediyor. Yer <\>r yvimli ama ova- layıı ılıktan öte\ egeçemeyen, yine şimdiye dek surüsepet örneklerini seyreıtığimiz cinsıen.fasla mace- rafibni türleri arasma sıkışmış bir çoluk-çocuk güldürüsü. 'Alaaddin'in Sihirli Lambası' • Aladdllt/Yönetmen: John Musker. Ron Clements/Senaryo: R. Clements. J. Musker. Ted Eliott. Terry Rossio / Müzik: Alan Menken, Ho- ward Ashman, Tim Rice'Seslendirenler: Robin Williams, Scott VVeinger, Linda Larkin. Jonat- han Freeman 1993 ABD (UIP) Beyoğlu Fitaş. Kadıköy, Moda, Maslak Mövepnicİc. Etiler Ak- merkez, Altunizade Capitol sinemalannda. Yıllardır genç seyircı kesiminin olduğu kadar yetişkinlerin de rağbet ettiği Wah Disney yapı- mı. canlandırma sineması ürü- nü fılmlerin etki alanındaki dünya pazannda. son dönem- de bir "çizgi film" patlaması yaşanıyor. "Deniz Kızı", "Hayvan ve Güzei", "Tom and Jerry" vb. gibi örneklerin gışe bakımı- ndan iyi çalışması. aslında uluslararası alanda ve Avrupa kültürü üzerindeki Walt Dis- ney etkisinin, sanıldığindan da yoğun olduğunu örneklemi- yor mu? (Bu konuyla ilgilen- mek isteyenlcre en son Ant- rakt dcrgisinin Ocak 1994 sayısmdaki Walt Disney-can- landırma sineması bölümünü sahk verebiliriz.) 1988-92 arasında hazırlanan. 100 çize- rin emeğinin ürünü olan ve Walt Disney tarzı canlandırma sinemasınm mükemmel ve yeni bir örneği niteliâindeki, iki Oscarh "AJaaddin", Binbir Gece Masallan'ndan ünlü Ala- addin'in Sihirli Lambasfna dayanıyor. Amerikalının Or- tadoğu'ya yönelik, bildik, eg- zotik bakış açısının kolav çiz- gilerle. şen şakrak renklerle bir kez daha sergilendiği. cıv ıl cı\ ıl bir masal atmosferine daya- nan filmi çocuklara öğütlcve- biliriz. Kahramanımı/ Alaad- din karakteri yaratılırkcn Tom Cruise'dan fiziğini ve sevimlih- ğini. Michael J. Fox'dan ka- rakterini \e M.C. Hammer- dan da kıvraklığını almış. Filmin konusu kısaca şöyle: Genç ve yoksul Alaaddin'in tek rüyası Sultan'ın güzel kızı Jasminc'le evlenmektir. Ha- rikalar Mağarası'ndaki Sihirli Lamba ve bunun içinde yaşa- yan Cin'in de yardımıyla Ala- addin. Sultan'ın kötü kalpli vezirini alt edip. rüyasını ger- çekleştirecektir... Dublajda Çin'i seslendiren ünlü oyuncu Robin VVilliams'ın sesi ve esp- rili diyaloglanyla neşesini bu- lan büyüklerle tüm küçük sc- yircilerin hoşnut kalacaklan bir masal çizgi filmi...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear