Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
21EYLİIL1993SALI * * * • CUMHURİYET SAYFA
HABERLEREV DEVAMI 17
ErgımGökııel
göreviııe iadesini istedi
ÎSKI gÖ
Haber Merkezi - İSKİ"nin ce-
zaevindeti eski genel müdürü Er-
gım Gökıel. ıdare mahkemesine
başvurarak görevden ahnmasi iş-
leminin ptalini istedi. Göknel,
görevden alınmasırun hukuka
aykın olduğunu belirttiği dava
dilekçesirde. "Basındaki dediko-
dulara dayanarak görevden
ahndığını* ileri sürdü.
Hakkırdaki rüşvet ıddıalan
üzerine İitanbul Anakent Bele-
diye Başlanı Nurettin Sözen ta:
rafından görevinden alınan İSKİ
eski gene müdürü Ergun Gök-
nel, geçeı cuma günü avukatı
Orhan Argüden aracılığıyla idare
mahkemesine başvurarak görev-
den aknma karannın iptahni iste-
di. Nöbetçi 6. İdare Mahkemesi'-
ne verilen yedi sayfalık başvuru
dilekçesınde. Göknel hakkında
görevden alma karan venldiğı
zaman herhangi bir soruşturma
bulunmacığı. soruşturmalann
karardan sonra başladığı belirtil-
di. Görevden alma karanndan
önce herhıngi bir idari soruştur-
ma açılmadığı, böyle bir soruş-
turrnada sivunma hakkı verilme-
diği noktılanna değinilen dava
dilekçesınde. "Görevden alınma
karan baandaki dedikodulara ve
kamuoyu baskısına dayanmak-
tadır" denildi. Göknel'in sözleş-
meli personel olmasına karşın
657 sayılı Devlet Memurlân Ya-
sası'nın 137. maddesindeyeralan
müfettiş tarafından sorüşturul-
ma ve savunma vapma hak-
lannının idareyi bağladığmın be-
lirtildiği dava dilekçesınde bazı
Danıştay kararlan da içtihat ola-
rak sunuldu. Göknel. mahkeme-
ye yapüğı başvuruyla kendisinin
görevden alınma karannın iptali-
nı ve sonuç olarak göreve iadesini
istiyor.
Ergun Göknel'in avukatla-
nndan Önder Öztürel de geçen
cuma günü ticaret mahkemesine
başvurarak. Interstar televizyun
kanalında ilk bölümü yayımla-
nan Skandal adlı dizinin yayı-
ndan kaldınlmasını istedi. Mah-
kemeye yapılan başvuruda,
yayının kişilik haklanna tecavüz
ettıği ve dizinin ilk bölümünden,
bundan sonra da tecavüzün de-
vam edeceğınin anlaşıldığı belir-
tildi.
Avukat Öztürel aynca. İSKİ
olayını konu alan birdrama dizisi
yayımlayacağını duyuran atv ka-
nalına da bir ihtamame çekıi.
• Baştarafi 1. Sayfada
da "Saym Karayalçın söz ver-
miş olabilir, ama biz artık Meh-
met Moğultay'ı sırtımızda taşı-
yamayH" görüşünü dile getirdi.
SHP Genel Başkanı Murat
Karayalçın'ın kabınedeki
SHP'îi bakanlan değıştirme-
mesi. karşıtlan kadar yandaşla-
nnca da tepkiyle karşılandı.
Bazı milletvekilen. bakanlann
yeniden atanmış olduğunu,
bundan böyle kabinede deği-
şiklik yapılmasının çok zor ol-
duğunu v urgulayarak "Istifalar
elindeydi. Yeniden atadı. Bun-
dan sonra değişiklik y apmak is-
terse bakanlan görevden alması
gerekecek, işi iyice zor" dediler.
Hedefteki bakanlar
Karayalçın'ın bugün grupta
yapacağı konuşmada, milletve-
killerini tatmin etmemesi duru-
munda. önümüzdeki günlerde
Aydın Güven Gürkan ekibınde-
kilenn. yanlanna "kuskün" Ka-
rayalçın yandaşlannı da alarak
muhalefetlerini sertjeştirmeleri
bekleniyor. Bu grup. İSKİ skan-
dalının SHP'yi yıprattığını kabul
etmemenin olanaksız olduğunu.
partinin kamuoyu önünde her
gün hedef durumuna getinlmesı-
ne karşın parti yönetimi ile ba-
kanlann bu konuya nasıl yaklaş-
tıklannın tartışmaya açılması
gerektiğini vurguluyorlar. Çalış-
ma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Mehmet Moğultay hedefteki ba-
kanlann başında yer alıyor. Mo-
ğultay'ın. İSKİ skandalına adı-
nın kanşması grupta rahatsızlık
yaratıvor. Moğultay ıle Baytndır-
lık ve îskan Bakanı Onur Kumba-
racıbaşı ve Devlet Bakanı Türkan
Akyol hakkında güvensizlik
önergeleri verilerck bu bakanla-
nn düşürülebıleceğı belirtiliyor.
Akyol. TBMM dışından kabine-
ye alınmasına karşın partiülere
ilgi göstermemesi nedeniyle grup-
ta yoğun eleştirilere hedef oluyor.
Akyol'a yöneltilen eleştiriler ara-
sında. 12 Mart dönemi bakanla-
nndan olması da yer alıyor.
Kumbaracıbaşı ise "ihaleterde
kayumacılık ve örgütü dddiye al-
mama" savlan ıle suçlanıyor.
SHP Grup İçyönetmeliğı'ne
göre. 20 üyenın yazılı başvuru-
suyia bir bakan hakkında genso-
ru önergesi verilebiliyor ve güve-
noyu alamayanlann derhal çekil-
mesi aerekiyor.
SHP Grup Başkanvekillerin-
den Ercan Karakaş. Cumhuri-
yet'in sorulannı yanıtlarken.
ailllk kaVgaSl Zonguldak'a nükleer santral
ü M Baştarafi I. Sayfada tespitettik."
başta Mehmet Moğultay olmak
üzere bazı bakanlann düşürül-
mesine ilişkin yaklaşımlarla ilgili
olarak "Ben, 'iddialarla ilgili bir
komisyon kurulsun. parti içi dene-
tim mekanizmalan çalıştırüsuı1
demiştim. Şimdi genel merkezde
gecikmeli de olsa bir komisv on ku-
ruldu. Bu komisyonun çalışmala-
rından sonuç almadan bir şey
yapmak doğnı değil. Bu komisyo-
nun çalışmalanmn sonucuna göre
gerekeni yapmak lazım" dedi.
'Sırtımızda taşıyamayız'
SHP'lı bakanlann yerinde kal-
ması ve bazı bakanlann düşürül-
mesi girişimleri konusunda bazı
milletvekilleri Cumhuriyet'e şu
değerlendırmeleri yaptılar:
Mehmet Kerimoğlu (Ankara):
Hizip var, diye bağıranlar, kendi-
leri hizip olarak Erdal İnönü'nün
klasik taktiklerinı sürdürüyorlar.
Karayalçın, grubu tanımadığı
ıçin bakanlan değiştirmediğini
söyledi. Karadenızlilerin birsözü
vardır: "Madem yüzme bilmiyor-
dun. niye bindin kayığa." Kendi-
sine destek verenler bile isyan
içinde.
Celal Kürkoglu (Adıyaman):
Kabinede değişiklik yapmaması
kendi takdirleridir. saygıyla kar-
şılamak lazım. SHP grubunda
İSKİ olayını tartışarak siyasal
anlamda hesap sorulmalıdır. Sa-
yın Moğultay'ın sanık sandalye-
sme oturması için fezleke yazıİtr-
sa, düşürülmesi için üstüme
düşeni yapanm.
Ziya Haüs (Sıvas): Genel baş-
kanın karan. bakanlann yeniden
atanması karandır. İnönü de
böyle davranmıştı. Grubun istek-
lerini önemsemedi. Bakanlann
tümden değişmesi gerekiyor.
Atilla Mutman (İzmir): Genel
başkanımızın değişiklik yapması
için iyi bir ortam doğmuştu, en az
5-6 bakanı değiştirebilirdi. Ama
grubu tanımadığına ilişkin izaha-
tı da çok mantıklı. Grupta bakan
düşürme kamuoyuna güzel yan-
sıma vemıez.
Cemal Şahin (Çorum): Erdal
Bey hepimizi alaya aldı, grubun
baskısına rağmen kimseyi değiş-
tirmedi. Şimdi Murat Bey de
böyle davrandı. Tek tek bakan
düşürmeyi doğru bulmuyorum.
Genel başkanımız bu sorunu çöz-
sün. Şimdi küskün arkadaşlar
"gidip. seçim çevremızde seçmeni-
mize anlatınz. çalışmayız' diyor-
lar. Ben bir iki gün daha çalışı-
nm, daha umudumu tam olarak
kesmiş değilim.
OLAYLAREV
ARDENDAKİ
GERÇEK
• Baştarafi 1. Sayfada
malıdır.
Komünistlerin iktidara geç-
mesi, Polonya'da -veya bir
başka benzeri ülkede- komü-
nizmin geri gelmesi demek
değildir. Sovyetler Birliği'ne
bağlı sosyalist sistemin çökü-
şü, sosyalist ekonominin çö-
küşü anlamını taşıyor. Bu
ortamda ^eni komünizm, pi-
yasa ekonomisini öngören,
ancak vahşi kapitalizmin
cangıl yasasını reddeden re-
formcu bir nitelik taşımakta-
dır.
Avrupa da genellikle sol ya
da sağ partilerin iktidara ge-
lip gidişleri, olayları kısa
zaman dilimleri içinde değer-
lendiren sabırsızların dar
açılı görüşlerinde abartılmış
yorumlara yol açar. Herhangi
bir ülkede liberallerm seçim
zaferi ya da sosyalistierin ba-
şarısı üzerine oturtulacak
uzun vadeli kuramların ömrü
ne yazık ki kısa oluyor. Şimdi-
liksöylenecekşudur: 1989'da
çöken komünist yönetimin
yerine geçenler de kısa süre-
deçöktüler. Komünist yöneti-
me karşı savaşım verirken
Dayanışma Sendikası'nın
üye sayısı 10 milyonu aşkın-
dı, bugün 1.5 milyonu geçmi-
yor; halk yarınına güvenle
bakamıyor.
Polonya'da sol yine iktidar-
da; ama, ülkenin sorunları da
kolay kolay çözümleneceğe
benzemiyor; Varşova'da ku-
rulacak koalisyon hükümetini
güç günler bekliyor...
•••
KohPden ÇîDer'ew
Aracısız görüşelim'
TOKTAMIŞATEŞ
MBaftarafi 3. sayfada .. - .
sanı öldürmesine karştyım. Askerin askeri öldürmesine
de karsıyım, askerin savunmasız sivilleri öldürmesine
de karsıyım. Kırkından sonra çocuk büyütmeye çalışan
biri olarak; ama kız ama erkek ve hangi yandan olursa
olsun, fidan gibi bir gencin ölümünün geride kalanlar
için ne demek olduğunu çok iyi anlarım.
Ama kendilerince çok haklı gerekçeleri de olsa, çok
çaresizde kalsalar. eilerıne silah alarak ülkeyi parçala-
mak isteyenlere de sevecen bakamam. Emperyalist ül-
kelerinverdiklerisilahlarlavesağladıklarıdestekle, "an-
tiemperyalist" bir savaş yapılacağına inanmam. Buna
inananlara da çok gülerim. Zira ne "tatlısu demokratı"-
yım ne "tarih bilmeyen bir sahtekar" ne de "yeni dünya
düzeni' yalanına inanan bir şaşkın.
Ağlayanlar hep analar oluyor. Anaları ağlatanlar
utansın.
• Baştarafi 1. Sayfada
hazırız. Orada Azerbaycan"ın
tek başuıa bırakdmaması gerek-
ü."
ÇıJler, Kohl"ün bu değerlen-
dirmesıne olumlu karşıhk ver-
di.
AT üyeliği
Çiller'in görüşmede en çok
bastırdığı konulardan biri de.
AT üyeliği ve AT'nin Türkiye'-
ye karşı yerine getirmediği yü-
kümlülüklerdi. Çiller. konuyu
şöyle gündeme getirdi:
"AT için tam üyelik başruru-
mıızu yaptık. Bu konuda üzeri-
•nize düşen yûkümlülükleri yeri-
ne getirmeve çaltşıyoruz. Güm-
rük birliği için gerekli adımları
artık. Ancak AT bize karşı yü-
kümlülüklerini yerine getirmi-
yor. 6 miryar ECL'iuk kavbımı/
var. İspanya ATden 20 mil>ar
dolar, Yunanistan 20 milvar do-
lar, Portekiz 6-7 milvar dolarlık
destekler aldı. Bize verilen sözler
yerine getirümedi."
KohJ'ün buna verdiği cevap
çok ilginçü:
"Aptallık bu."
Çiller. bu konunun üzerinde
duracaklanru vurguladıktan
sonra Kohl. (birinci tekil şahıs)
devam etti:
"Ne istiyorsan yardım edece-
ğiz. Hemen bildir. Ben teknik
aynntılara giremem. O konular-
daki durumları da doğnıdan bil-
dir. Bu konuda bir rapor hazırla-
yın, doğnıdan bana yollayın. AT
üyeliği için giden yolları adım
adım açalım."
PKK için ne yapılır?
Görüşmede ele alınan önemli
bir konu da doğal olarak PKK
idi. Bu konuda açıklama tek. ri-
vayet muhtelif.
Çiller. özel görüşmemizde
önemli ve sevindirici gelişmeler
Başbakan Tansu Çiller'in Bonn zivarcti. Abnanva'daki PKK yanlılannın protestolarına neden oldu. Çiller
için Almanca 'DefoP yazılı pankartlar açan PKK yanlılan, Türkiye aleyhtan sloganlar attılar. ÇUler, AJ-
man Cumhurbaşkanı Rkfaard von Weizsaecker taranndan kabul ediMi (kûçuk fotoğraf).( RELTER)
olduğunu. ancak bunlan şu an-
da açıklayamayacağını söyledi.
Alman yönetimi. PKK'nın
terörisl bir örgüt olduğunu ka-
bul «üyor. ancak1
Almanya'-1
daki derneklerin bu örgütle iliş-
kisi konusunda net veriler ol-
madığını vurguluyordu.
Görüşmede bu konuda bir
heyet oluşturulması kararlaştı-
nldı. Kohl. Çiller'e bu konuda-
kı samimiyetini şöyle ifade etti:
"UzatmayaJım, beyeti hemen
oluşturalun. Ben beyette yer ala-
bilecek kisileri bildiriyorum.
(Kohl isimleri veriyor) Siz de he-
men befirleyin."
İnsan haklan konusunda ise
Kohl, Çiller'i memnun edici
açıklamalar yapu. Şöyle dedi:
"Ben senin bu konuda yapıl-
ması gerektiğini yaptığına inanı-
yorum. Ancak Türkiye kendini
anlatamıyor. Burada teröristler
kadar Türkiye aleyhine çalışan
bir dizi grupJar var."
Çiller. burada devreye girdı:
"Alman televizyonunda Tür-
kiye'yi tanıtan bir film yapalım.
Bize saat verin, o saat içinde va-
yınlayalım." Kohl. bu öneriye
olumlu yaklaştı.
Osmanlı sınırları
Kohl-Çiller görüşmesinde
Bosna-Hersek konusu. soru-
nun çözülmemesi halinde olası
gelişmeleri de içine alacak şekil-
de gündeme geldi. Kohl, Hır-
vatlan uyaracağını söyledi ve
şöyle dedi:
"Yann Tudjmana (Hmat U-
deri) zoraki sınır değiştirmenin
mümkün olamayacağını söyle-
yeceğim. Böyle olursa bizden
yardım gitmesinin tehlikeli ola-
bileceğini söyleyeceğim. Geç-
mişteki sınırlarm tartışdması hâ-'
linde sorunun nereye kadar uza-
nacağının belli olmayacağinı
söyleyeceğim."
Çiller. Kohl'ün bu değerlen-
dirmelerine daha ileri giderek
karşılık verdi:
"O zaman konu Osmanlı sı-
nuianna kadar gelir.'*
Çiller'e göre Kohl, "çok
tath"ydı. Bu sıcak görüşmenin
meyveleri neler olacak, birlikte
göreceğiz. Çiller. Moskova ge-
zisinde Kafkaslar ve Orta As-
ya'da Rusya ile kolkola olacak-
lannı söyîemişti. Çiller, diğer
koluna da Almanya'yı almaya
hazırlanıyor.
I Baştarafi I. Sayfada
Çiller'in Bonn'a gelişinde geçe-
ceği güzergâh üzerinde olağanüs-
tü güvenlik önlemleri alındı. Polis
helikopterleri Başbakanlık'tadü-
zenlenen tören sırasında dahi
devriye uçuşlan yaptı. Ancak 300
kişilik bir PKK'lı grup. Çiller
Kohl'le görüşmeye gelirken Tür-
kiye aleyhine gösten yaptı. Polis-
ler, grubu Başbakanlık bınasına
yaklaştırmadılar. Gruptakılerin
çürük yumurta ve domates atma-
lan üzerine güvenlik kuvvetleri
ıle PKK'lılar arasında çatışma
çıktı. Çatışmada beş kışi yarala-
nırken, iki göstericı gözaltma
alındı.
Başbakan Çiller, üç günlük Al-
manya gezisinin ilk gününde
Alman Cumhurbaşkanı Richard
Von Weizsaecker ve Alman Baş-
bakanı Helmut Kohl'le görüştü.
Çiller'in görüşmelerinde Dışişlen
Bakanı Hikmet Çetin de bulun-
du.
Kohl'le görüşmesinden sonra
Bonn Büyükelçiliği'nde bir basın
toplantısı düzenleyen Çiller. Al-
manya ıle dört konuda çalışacak
komisyon oluşturduklannı açık-
ladı. Bunlann "terör, Zongul-
dak'ta kurulacak nükleer santral,
çifte vatandaşlık ve Kazakistan'da
yapılacak ortak tesisler'' konu-
sunda çalışacaklannı belırten Çil-
ler. Zonguldak'ta Almanlar tara-
fından kurulacak nükleer santra-
lın 5 bin kişiye iş imkânı sağlaya-
cağını söyledi.
Başbakan Tansu Çiller, bu
bölgede deprem analızı gerçek-
leştirileceğini de belirtti. Nükleer
santralın Almanya'nın Siemens
firması tarafından yapılacağı bil-
dirildi. Kamuoyu baskısıyla nük-
leer enerjiden vazgecme karan
alınan Almanya'da, böylece nük-
leer santral ihracatında yeni bir
atılım gerçekleştirilmiş oluyor.
"Almanya'da bir küçük Türki-
ye var, bunun uzantısı Türkiye'ye
doğrudur \e terör alanını kapsa-
maktadır" diyen Tansu Çiller,
Kohl'le öğle yemeğinde "terörle
ortak mücadeİe" karan alındığını
bildirdi. Çiller aynca. bu amaçla
oluşturulacak alt komisyonun,
sorunu teknik aynntılanyla ele
alacağını bildirdi.
Buna göre iki ülkenin katılı-
mıyla kurulacak küçük ve dina-
mik bir heyet terörle mücadeleyı
koordine edecek. Ancak Alman
tarafı, Çiller'in "PKK'nın yasak-
lanması" isteğıni geciştirerek
"PKK'nın yasaklanıp yasaklana-
mayacağı inceleniyor" demekle
yetindi.
Kohl'le, dünyadaki çeşitli ge-
lişmelerle ilgili olarak işbirliği
yapabilecekleri konusunda hem-
fikir kaldıklannı ifade eden Çil-
ler. işbirliği yapılacak alanlann
başında Azerbaycan sorununun
geldigini söyledi'. Çiller sözlerîriî
şöyle sürdürdü:
'"Azerbaycan'da ABD, Alman-
ya, Rusya ve Türkiye'nin beraber-
ce bu yörenin can güvenliği ve
Ermeni saldırılarının durdurulma-
sı ve hatta işgal edilen yerlerden
çekilinmesi konusunda bir işbirliği
içinde otabileceği anlavısına var-
dık. Bu konuda Kohl'ün çok açık
ve net görüşleri var. Buna olumlu
bakıyor. Almanya, Türkiye, Rus-
ya ve ABD'nin içinde buiunduğu
bir Minsk Grubu. burada aktif bir
şekilde Ermeni işgalinin durdurul-
masında, saldırıların da ötesinde,
işgal edilen yerlerden çıküması
konusunda işbirliği aravtşına giril-
mesi ihtiyacı içinde oİduğumuzu
tespitettik."
Görüşmesinde Almanya'daki
I milyon 800 bini aşkın Türkün
bu ülkeye ekonomik ve kültürel
katkılannı dile getirdiğini anla-
tan Çiller, Kohl'ün ırkçı saldınlar
karşısmda Türklerin can ve mal
güvenliğini koruyabılmek için ek
polisiye önlemler alacaklanna
dair söz verdiğini söyledi.
Görüşmede cifte vatandaşlık
konusu da gündeme geldi. Ancak
çifte vatandaşlık hakkının Al-
manya'da yakın vadede gerçek-
ten gündeme getinlmesi olanaklı
görülmüyor.
Almanya Başbakanı Helmut
Kohl de yaptıgı konuşmada. iki
ülke arasındaki ılışkilenn son dö-
nemdeki insani yaklaşımlar saye-
sinde daha yoğunlaştığını ifade
ederek şunları söyledi:
"Aramızda yaşayan Türklerin
ekonomik katkılannı özellikle
söylemek isterim. Onlar olmasa
bugünkü refah se>i_\esine ulaşa-
mazdık. Onlaria bir arada yaşa-
maktayız, bir arada çalrşmakta-
yu. Butün oluşumlan da paylaş-
maktayız. Bu arada, halkunızın
büyük bir çoğunluğu yabancılara
karşı girişilen saldırıları telin et-
mektedir. Bu eyiemieri yadırga-
maktadu-."
Uçakta sorulan yanıtladı
Çiller. Almanya'ya giderken
de uçakta gazetecilerin sorula-
nnı yanıtladı. Almanya'da ya-
bancılann 200 milyar marklık
birikimlennin bulunduğunu,
Türklerin ise birikimlennin 70
milyar mark oiduğunu belirten
Çiller. "Almanya'da yaşayan
yabancılar bu ülkeye >ergi ve si-
gorta primi olarak yılda 90 mil-
yar mark ödüyorlar. Bu paranın
35 milvan Türklere ait" dedi.
"Bunlar çok önemli ilişkilerdir"
diyen Çilîer şunlan söyledi:
"Türk işçikrinin Almanya'-
daki yatırunlan 7 milyar mark.
Türkiye'deki Alman yatınmlan
ise 1.2 milyar mark. Almanya'-
da Türk işçilerinin açttğı 35 bin
işyeri var. Türkiye'nin Almanya
için ne kadar önemli olduğunu
anlatacağım. İki ülke arasında
karşılıklı görüsmelerle çözümle-
necek sorunlar var. PKK ve dinci
örgütler konusunda raporlar su-
nacağız. Terörle mücadelenin en
önemli insan haklan mücadelesi
olduğunu anlatacağız."
Avrupa'nın yeniden kurul-
makta olduğunu anlatan Çiller,
Maastricht Anlaşması'nın ha-
talı olduğunu, bu hatanın tek-
rarlanmaması gerektiğini söy-
ledi. Çiller. Türkiye'nin Doğu
Avrupa'nın en dınamik ülkesi
olduğunu vurgulavarak. "Ar-
nıpa 2000'ü yulara enerji açığıy-v
la girecek. Türkiye bu konuda
seçenekler sunabiür" dedi.
Çiller. gazetecilerin bir soru-
su üzerine. Avrupa'nın göbe-
ğınde bir Bosna-Hersek olayı
yaşanırken insan haklan konu-
sunda Türkiye'ye kimsenin bir-
şey söyleyemeyeceğini vurgula-
dı.
Çiller. DEP Genel Başkanı
Yaşar Kaya'nın tutuklanması-
na ilişkin bir soruyu yanıtlar-
ken de. "Adalet mekanizması
her yerde aynı işliyor" karşıhğı-
nı verdi.
Emmy
Baskı ve kaba kuvvetin kullanılmasıyla
gerçekleşen yönetim, zulüm ve haksızlıktır.
Siyasi hikmet gereği olarak bile kötüdür.
Ibn Haldun I Mukaddime
AKİS
\vorumsuz haber... yalansız yorum'
2 6 E Y L U L ' D E B A Y I N I Z D E
• Baştarafi 1. Sayfada
Arnold. ödülü alırken yaptığı
konuşmada şovu. Televızyon Sa-
natlan ve Bilimlen Akademısi ta-
rafından küçümsendıği ıçin kri-
terleri ve ödülü aşağıladı. Aynı
dizide Amold'un kız kardeşini
canlandıran Laurie Metcalfe, en
iyi yardımcı ovuncu ödülünü
aldı. Arnold'un. kocası Tom Ar-
nold'la, yapımalığını üstlendiği
komedi dizisi. Amerika'da en çok
seyredilen dizilerden birisi ol-
masına karşın şimdıve dek ödül-
lere aday gösterilmedi.
Buna karşıhk NBC'de göste-
rilen komedyen Jerry Seinfeld'in
programı "Seinfeld" son üç yıl da
23 dalda aday gösterilmişti, bu yıl
da üç dalda ödüle değer görüldü.
Aynı şovda Kramer karakterini
canlandıran Michael Rkhards,
en iyi yardımcı erkek oyuncu
ödülünü kazanırken. mastürbas-
yon üzerine yazdığ bir bölümle
Larry David, en iyi komedi yazan
ödülüne değer görüldü.
NBC'nin en çok seyredilen di-
zisi "Cheers" yıldızı Ted Dan-
son'a. komedi dizilennde en ıyı
aktör ödülünü kazandınrken. bu
ödül bütün zamanlann Emmy
ödülünü kazanan The Mary
Tyler, Moore Shou'un rekorunu
kırması için yeterli olmadı.
Fakat gecede bu bireysel ödül
ve başanlardan çok başka bir
olgu dikkati çektı: Kablolu yayın
yapan kanalîann başansı. Bun-
lardan Home Box Office (HBO).
toplam 17Emmy'le; 16 ödül alan
NBC. 14 ödüllü CBC ve 12 ödül-
lü ABC'yi geride bıraktı. Bir baş-
ka kablolu yayın yapan televiz-
yon PBS ise 9 odül topladı.
Bu rakamlar bu yılkı Emmy
ödüllerinde kablolu televizyon-
lann üstünlüğünü ilan etse de
kablolu yayınlann. ödüllerin baa
kategorilerinde hemen hiç şans-
lan yok. Çünkü kablolu yayı-
nlarda Emmy ödüllennin çoğu-
nu toplayan televizyon dizileri
üretilmiyor. Bir başka nokta da
Emmy ödüllennin Oscar ödülleri
gıbi para getirmese bile hangı po-
püler televizyon dizılerinı çekile-
ceğinin saptanmasında önemli
biretkenolmalan.
Nüfus cüzdanı kaybettim.
ŞENELGÜVEN