25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET2 18 EYLÜL1993 CUMARTESİ KULTIIR Dünyayıtaşıyoromuzlann CARLOS DRUMMOND DE ANDRADEN ŞIIRLER ÇEVÎREN CEVAT ÇAPAN ŞİİR ATLASI CEVAT ÇAPAN Carlos Drummond de Andrude I9(l2'de Brezilya'nın Miıuıs Genıis eyaletiıuie, Itabinı'da doğdu. 1930'du yayımkulı<iı ilk şiir kitcibıyla 20. viizyıl Brezilya şiiriniıı yeııi/ikçi akımıını katılıiı. Daluı sonnıki kinıphırıyhı da bıı akınıın ikinci dönemi- nin en önemli temsilcisi oldıı. Rio de Jcmeiro'da Eğilim Ba- kanhğı'nda çalışan Drummond de Andrade 1966 da oradaki görevindenemeklheavrıldı. Şnrlerınde. valınbirdillegelenek- ski Zaman Hatırası Clara çocuklarla bahçede dolaşıyordu. Gökvüzü yeşildi otlann üzerinde. köprülerin altında sular altın rcngindc. maviydi. pembeydi. iuruncu>du öbür öğeler. bır polıs gülümsüyordu. bisikleıler geçiyordu. bır kız çimlere basıyordu bir kuşu yakalamak içın. bütün dünya -Almany a. Çin- her şcy sessizdi Clara'run çevresinde. Çocuklar göğe bakıyorlardı: Bakmak yasak değildi. Ağız, burun ve gözlcr açıktı. Tehlikc yoktu. Gripti. sıcakü. böceklerdi Clara"nın korktuğu. On bir tramvayını kaçımıakıan korkuyordu Clara. gelmektegeciken mektupları beklemekten. her zaman yenı birgiybi siyememekten. Ama bahçede dolaşı> ordu o sa'bah! Bahçeler vardı o zamanlar. sabahlar vardı. sel}iiriıı kalıpkışınif unlııtım özelliklerine ktırşı <, ıkan yenilikt, ili- ğm duyarlı ve akıla ıı.stcısı ohnayı ba^ardı. Gerek çoeukhık dı'iııe- mi vıifiiııtılanııdcnı.gen'ksc iilkesindeki ioplwn\a!'adulehizliğin vanınığı sonıııkınkın esinlenerek vazdığı fiirlerinde. itısanltır anısımkıki ilelifinısizliği ve ilifkilerin saçmalığııu iıue bir alavıeılık/a dile geıirdi. Sevgisiz bir dünyada hayalın. tıncıık sevgiımı güıüyle bır an- scninlc gcçirdı gcccyi. la içinden anlatılmaz bir şamata çıkanyorsun şımdı. yakarmalar. gramofonlar. ı^lavroz çıkaran azizlcr. en iyi sabun reklamlan. ncdcnini niçinini kimsenin bilmediği bir şamata. lam kaztiıuıbileceği incım ını lüt, ı itirmedi. Bu içedönük vealçak- grinüllü ftıîr en kifiiel sorıınlannı elc aldığında bile, hunlarla ev- reıısel ve tnplıını.\al \oruıılar aravndaki huğlurı göz ardı eimedi. Tıirkçe 've bazı şiırleri dcıluı önee Llkii Tcımer ve Muzaffer Lv- guner nmıftndıın da çevrilen Drummond de Andrade I9fi?'de t'il- düğünde, Larin Amerika edebiyatı. liriznıle ironivi birl hiivük bır usuısım viıinnisii. Idürme Kendini Carlos. sakin ol. aşktır scnin şu anda gördüğün: Bugün bir öpücük. yann öpüşmek yok. öbür gün pazar. kimse de bilmiyor ne olacağını pazartesi günü. Direnmek boşuna \a da kendi canına kıymak. Öldürme kendini. Öldürmc. Düğün şenliklerine sakla kendini nc zaman yapılacağını >a da yapıhp yapılmayacağını kimsenin bilmediği düğün şenliklerine. Carlos. toprağın çocuğu Carlos. sevgıhn Y edi Yüzlü ŞiiP Ben doğduğumda karanlıkta c yaşayan çarpık bir şeytan. Carlos, dedi. hadi! Sakar ol hayatta. Bu evlerin gözü adamlarda. kadın peşinden koşan Akşam mavi olsaydı eğer. daha az istek olurdu tcnde. Bacaklarla dolu geçen tramvay: Beyaz. esmer. san bacak. Tannm. neden bu kadar bacak? Diye soruyor kalbim. Oysa bir şey sormuyor gözlerim. Bıyığının arkasındakı adam ciddi, basit ve kuvvetli. Nerdeyse hiç konuşmuyor. Bir iki seçkin dostu da \ ar. gözlüklü bıyıklı adamın. Tannm. beni neden terkettin Tann olmadığımı biliyorduysan. zayıf olduğumu bilıyorduvsan? Dünya dünya. koca dünya. ne çıkar adım Raimundo olmuşsa. olsa olsa bir uyak. birçözüm olacak değil ya. Dünya dünya. kocak dünya, senden daha büyük benim kalbim. j Sana söykmemem gerek ama ] şu gökteki ay la şu konyak akıl bırakmıyor başta. D ünyayı Taşıyor Omuzların Bir gün gelir. "Tannm!" diyemezsin artık. Toptan bır temizlik zamanıdır. Artık "Sevgilim!" dıyemeyeceğin bir gün. Çünkü boşunalığı kamtlanmışür aşkın. Ve gözlerden yaş akmaz. Ve ancak kaba işlere yarar eller. Ve kuruyup kalır yürek. Kadınlar boşuna çalarlar kapını, açmazsm. Tek başınasındır, ışıklar söndürülmüş ve karanlıkıa parlar kocaman gözlcrin. Belli ki acı çekmeyi bilmiyorsundur artık. Ve hiçbir şey istemiyorsundur dostlanndan. Kimin umurunda yaşlanmak. yaşlılık nedir kı° Dünyayı taşıyor omuzlann ve birçocuğun eünden daha hafif dünya. Savaşlar, kıtlıklar, evlerde aıle kavgalan hayatın sürüp gittiğını kanıtlıyor ve kimsenin özgür olamayacağını. Bu gösteriyi acımasız bulanlar (o yufka yürekliler) ölmeyı yeğ tutacaklardır. Bir gün gelir ölüm de işe yaramaz. Bir gün gelir bir komut olur yaşamak. Yalnızca yaşamak. hıç kaçış olmadan. R edingotlu Ölüler Salonun bir köşesindedayanılmaz fotoğratiarla dolu bir albüm vardı. meıreler boy u y üksek. MJIIMIZ dakikalarca eski. herkes bu albüme vaslanır. Bu arada yürüyorsun sen başın dik, için ezik. Hurma ağacısın scn. tiyaıroda kimsenin duymadığı çığlıksın vc sönmüş bütün ışıklar. Karan'ıkta aşk, hayır. gün ışiğında aşk hazindîr. cvladım Carlos. hcr zaman hazin. Ama kimseye söyleme bunu. kimselcr bilmiyor hem. bileceklcri deyok. içindeki redıngotlu ölülerle alay ederdı. Dcrkcn bır kurı kcmirmeyc başladı bu rcdigotlan. sayfalan. yazılan. hatta rcsimlerin ü/crindcki tozları. Kemiremediği tek şey bu sayfalardan aralıksi/ duyulan bıtmek tükenmek bilmcyen hıçkınkiardı. ile İçinde Yolculuk Rodrigo M.F. de Andrade 've Itabira çölünde elımden luttu bcnim babamın gölgesi. Ka\bolan onaı zaman. Ama o bır şc\ dcmcdi. Nc geceydi. ne gündüz. Bır iç çekış? Geçen bir kuş? Ama o bir şey dcmcdi. Epcycc yol gitmiştik. Burada bir e\ vardı. Bu dağ eskidcn daha yüksckti. Üst üstc yığılmış bunca ölüler \c zaman ölüleri kcmiriyordu. Vc yıkık dökük evlcrdc soğuk gurur vc ıslaklık. Ama o bir şcy demedi. \\ Elimde kalan birkaç şeyden birfil yapıyorum. Eski mobilyalardan tahtalar ayakta tutu>or onu. ben de içini pamuk. ıpek \e tatlihkla dolduruyorum. O ağır kulaklannı yapışık tutuyor tutkal. Kı%nk hortumu en sevimli parçası mimarisinin. Sahtesini kullanamayacağım o az bulunur malzemeden dişleri. Sirkin tozu dumanı içinde çalınıp kaybolmadan dolaşan beyaz bir scrvet. Sonra. filin her lürlü numaradan uzak. en akışkan. en değışmez parçası olan gözlcri. İştc zavallı filim artık hayvanlara inanmayan vc hiçbir şeye güvenmeyen yorgun bir dünyada kendinc bir dost bulmak için yola çıkmaya hazır. İşte: Heybe'tlı vc kırılgan bır kütle başını sallayan ve ağır ağır yuruyen. derisine, sevginin doğal biçimlerinin bir araya geldiği daha şiirsel bir dünyayı çağnştıran bez çiçekler ve bulutlariliştirilmiş. Kalabalık bir sokaktan aşağı yürüyor filim. ama kimse koptu kopacak gibi görünen kuyruğuna gülmek için bile bakmıyor ona. Tepeden tırnağa incelik. yalnız bacaklanndan hayır yok ve dokunsan patlayacak iyiccşişen karnı. Eksiksiz dile getiriyor varla yok arası hayatını ve şehirde hiç kimse hazır değil benimsemeye o kınigan gövdenin kaçamak görüntüsünü ve hantal yürüyüşünü. Kolayca duygulanarak özlüyor acıklı durumlan, mutsuz insanlan, en dcrin denizlerdeki ayaydın buluşmalan. ağaç köklerinin altında. dcniz kabuklannın bağrında; özlüyor kör etmeyen cn kalın ağaç gövdelerini saran gölgclerinin Gcçip gitıiği sokaklar at sırtında. dörınala. Saati. Gıysileri. Bütün o resmi belgeler. Başından geçen aşklar. Açılan o teneke çantalar vc ürkütücü anılar. Ama o bır şev demedı. Itabira çölünde hcr şey canlanıy ordu, boğar gibi \e bırdenbire isteklerin pazannda hazin hazincler sergisi. bendeki kaçma dürtüsü; çıplak kadınlar: pişmanlık. Ama o bir şey demedi. Basarak kitaplara ve mektuplara >ol alıvoruz aile içinde. Evlilikler. ipotckler: veremli halazadeler, deli hala. büyükannem halaşıklarla aldatılan. İpeğin hışırtısı yatak odalannda. Ama o bir şey demedi. Hangi amansız. bilinmez içgüdü kavrayıp onun solgun elini bizi dc itiverdi o yasak zamanlara, o gidilmez yerlere? Bakıp babamın ak gözlerine Konuş! diye bağirdım. Sesim bir an titredi havada, sonra taşlara çarptı. Gölge ilerledi yavaşça o hazin yolculukta kaybolan krallıkta. Ama o bir şey demedi. Resimler: Pikasso Acıyı. anlaşmazlığı gördüm ve nice niceisyanı bizı karanlıkta ayıran. Benim öpmediğim el, benden esirgedikleri kınntı, Bağışlanmayı reddctmek. Gurur. Korkuyla dolu gece. Ama o bir şey demedi. içlerine işleyen ışıklan; savaş alanlannda yürüyor bitkileri ezmeden. hiçbir kitabın anlatmadığı. dilini yalnız rüzgann. yapraklann ve kanncanın bildiği, insanlann kendilerini yalnızca örtülü bir dingınlikte kapalı gözlere gösterebildikleri bazı yerleri, gizleri veöyküleri anyor. Ve şimdi gecenin bu geç saati nde filim geri geliyor. ama yorgun dönüyor titreyen bacak lan kınlıp tozlara kanşıyor. Bulamamış aradığını. aradığını, ben ve filim kendisinde kendimi gizlemekten hoşlandığım. Yorulup aramaktan kağıt gibi dağılıyor o kocamaıi gövdesi. Tutkal çözülüyor ve dökülüyor ne varsa içinde: Bağışlama ve tatlılık, tüyler. pamuklar. ipekler saçılıyor halıya. tıpkı parçalanmış birefsane. Ben de yann başlanm yenıden. Konuş konuş konuş. Kile dönmekte olan cckctinden tutup sarstım. Elinden. çizmelerinden kavramak istedim gölgesini ve gölge sükinip kurtuldu elımden kızmaclan. hiç telaşa düşmeden. Ama korudu sessizliğini. Belli scssizliklervardı Onun o derin sessizliğinde. Sağır büv ükbabam vardı kilisenin tavanındaki boyah kuşlan işiten; benim arkadaşsızlığım vardı ve senin öpüşmelerden yoksunluğun çilcli hayatlanmız vc büyük bir aynlık daraak dört duvar arasında. Hayatın o daracak boşluğu önüne iteliv or beni ve bu hayaletler kucaklaşmasında tepeden tırnağa yanıyorum sanki kavuran biraşkla. Ancak şimdi tanıyoruz birbirimizi! Gözlük. anılar ve resimler akıvor bir kan ırmağında. Yükselen sulardan seçemiyorum uzaklardaki yüzünü. yetmiş >ıl uzaklarda. Sanki bağışlamıştı beni. ama hiçbir şey söylemedi. Sulann altında kaldı bıyıklan. aıle. Itabira çölü. hepsi. "2. Ulııslararası Etnomüzikoloji Müzikterapi Sempyozyumu " İSTANBLL(AA)- İstanbul Cnıvcrsıtcsi Etnomüzikoloji AraştırmaveLygulama Mcrkezi'ncedüzenenen "2. b'luslararası Etnonıüzikolojı Müzikıcrapı Scmpozyumu yc Müzik Fcstıvalı". 2 7 -3Ocy iül tarihlcri arasında İslanbulda yapılacak. 27-38 cylül tarihlcri arasında CcrrahpaşaTıp Fakültesı Oditory umu'nda gerçekleşiirilecek sempozy umda. "Etnomüzikoloji vc Müzıktcrapınin Tanhi ılc Modcrn Bilim İçındckı Ycri"'" konulan cic aiınacak. Fcsııval isc 2 7 -30 ey!ül tanhlcn arasında Cerrahpaşii Tıp Fakültesi Oditoryumu ilc İstanbul Tcknık Ünıvcrsitcsi Taşkışla Mimarlık Fakültcsı'ndc yapılacuk. Hindıstan. Yakutistan. Kazakıstan. Özbckistan. Kıraızıstan. Tatanstan. Altay ve L'yeurTürklcrı. Avusturya. Ispanya. Vcnezuclave Türkiyc'dcn gruplar katılacak. Festival. 6ekim-10kasım tarihierindeİspanya. Almanya, Bclçika, İsviçreve Avusturya'da tekrarlanacak. BİRSADhn 1. Olağan Kongresi yapıldı İSTANBLL(AA)-Sinema.Tıyatro. Müzik. Radyo ve Tclevızyon Sanalçılan Derncğfnin 1. Olağan Kongresi yapıldı. Kongredc derncğın cskı adı. uzun olduğu gerekçesiyle Birleyk Sanatçılar Dcrneği (BİRSAD) olarak değıştirildı. Derneğin yönetim kurulu ise şu kişilerden oluştu: Abdurrahman Şcn. H. ^an Nail Canat. Bilal Anoğlu. Ömcr Lütfı Mcte. İsmail Güneş, Cemal Uşak, Sclim Aytekin. Ahmet Akçakaya ve Ahmet Avşar. • "Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz" fuarda İZMİR (AA)- İzmir Devlet Tiyatrosu (İDT). Aziz Nesin'in "Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz" adlı oyununu, 23-26eylültarihlcrindeKültürpark'takiİsmetInönü Sanat Mcrkezı'nde sahneleyecek. Rejısörlüğünü Kenan Işık'ın üstlendiği oy unun müziğini Timur Selçuk yaptı. "Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz' oyununda rolleri Mehmet Büy ükağaoğlu. Şebnem Tacal. Mahmut Gökgöz, Sedat Demir. TürkerTekin. Erdenar Başar. Ertan Dinçer, Erdoğan Aydemir. Ümit BakışyeTuranÖzdemir paylaşıyorlar. Oyunun biletleri İDT ve İİİM gişelerinde satışa sunuldu. Ekber Yeşilyurt resim sergisi ANKARA (AA) - Ekber Yeşilyurt, yağlıboya resimlerini bugünden itibaren Doku Sanat Galerisi'nde sergileyecek. Ekber Yeşilyurt'un resimleri 4 ekim larihine kadar görülcbilecck. Ekber Yeşilyurt. 1949yılında Iğdır'da doğdu. İlk ve orta öğrenimini burada tamamladı. İstanbul Gazetecilik Yüksekokulu'nu bitirdi. Çocukluğundan beri resmeolan tutkusunu resim çalışmalanna yöneltti. Bu konudadersleraldı. Fransa, Italya. Macaristan. İspanya ve Azerbaycan'da incelemeleryaptı. kurslara katıldı. İlk kişise! sergisini İstanbul'daaçtı. Ulkemizinçeşitliillerinde kişisel ve karma sergileryaptı. Halkbilimkonusundada uzman olan sanatçı. bu konuda çeşitli ödülleraldı. Folklorculuğu resmedeyansıdı. Yapıtlannda Anadolu insanlannı ve Anadolu folklorunu çızdi. Figüratif çalışmalar yapan sanatçı. çalışmalannı kendi atölyesinde sürdürüyor. Gürbüz 'ün resimleri İş Bankası Sanat Galerisi'nde ANKARA (L'BA) - Yıldız Gürbüz'ün resim sergisi bugün İş Bankası Sanat Galerisi'nde açılıyor. Ankara KızTeknik öğretmen Okulu resim bölümünden mezun olan sanatçı, TED Ankara Koleji'nde resim öğretmenliğine başladı. Emekli olduktan sonra Kayıhan Keskinok Atölyesi'nde çalışan Gürbüz, birçok karma sergiye de katıldı. Yıldız Gürbüz'ün resim sergisi 29 eyiüle kadar gezilebilecek. Anzafkalelerindeki kazı sona erdi VAN (AA) - Van'daki Aşağı v e Yukan Anzaf kalelenndeki kazılann bu yılkı bölümü tamamlandı. Van'ın 11 kilometre kuzeydoğusundaki yukan ve aşağı Anzaf kalelerindekı kazı çalışmalanyla ilgili bilgi veren kazı başkanı İstanbul Ünıversitesi Fen Edebıyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oktay Belli, 23 kişılik ekıple bu yıl y apılan kazılarda. kaley i çevreleyen anıtsal sur duv arlannın tümüyle ortay a çıkanldığını söyledi. Doç. Dr. Belli. şöyle konuştu: "Bu yılki kazılarda. büyük mimari yapılarınvarlığıdaortayaçıkanlmıştır. Bin895 rakımda olan Yukan Anzaf Kalesı. şu anda Türkiy e'nin en yüksek rakımlı kazı alanını oluşturmaktadır. Yukan Anzaf kalesindeki kazı çahşmalannda. anıtsal kapı girişi ortaya çıkanldı." İzmir Devlet Senfoni Orkestrası stüdyo kuruyor İZMİR (AA) - İzmir Devlet Senfoni Orkestrasf nın. 1993-994 yılı sezonundan başlamak üzere konserlerinin arşiv lenmesi amacıyla kayıt stüdyosu kuracağı bıldirildi.. İ DSO M üdürü Dündar Banaz. İstanbul ve Ankara'da gerçekleştinlen konscrlerin. uzun yıllardan bu yana ses bantlan halinde arşiv lendiğini. ancak İzmir'deki konscrlerin şimdiye kadar korunamadığmı söyledi. Yeni sezondanitibaren İDSOkonserlerininbant kayıtlannında yapılacağını anlatan Banaz, şöyle konuştu: "Konser kayıtlan. bazı kurumlar tarafından düzenli olmamakla birlikte yapılıyordu. Ancak. hem kayıtlann kötü olması, hem de y apılanlann bizde bulunmaması nedeniy le bir stüdyo kurulması ihtiyacı ortaya çıktı. Orkestra bünyesınde oluşturulacak stüdyoda konserlerin düzenli olarak bant kay ulan bulunacak. Kayıt stüdyosu için " yaklaşık 900milyon liralık bir bütçeaynldı.Önümüzdeki günlerde ihaleye çıkanlacak. Öncelikle kendi yaptığımız ctkinlikleri. kaliteli bir şekilde ses bantlanna kayıt edeceğiz. Bunun için stüdyoda uzman kişilerçalışacak. Kayıt işlemleri de uzmanlar tarafından yapılacak." Stüdyonun. ekim ayında başlay acak olan 1993-1994 sezonuna yetiştirileceğinı beîirten Banaz,"Arşiv. daha iyi programlar oluşturulmasında bize ışık tutacak. Yaptıklanmızın düzeyıni ortaya koyacak" dedi. Antalya'daekim, "sanatayı" olacak ANTALYA (AA) - Antalyahlar ekimde kültür-sanat açısından yoğun bır ay geçirecekler. Antalya Devlet Tiyatrosu (ADT). perdelerini 13 ekimde açacak. Altın Portakal Film Festivali de bu yıl yaklaşık lOgünöne alınarak 17-20 ekim tarihlen arasında yapılacak. Film gösterimlerinin yanı sıra konser. sergi gibi bazı yan etkinliklenn de yapılacağı festival haftasında Antalyahlar, tiyatrodan sinemaya ve konserlere koşacaklar. Antalya Devlet Tiy atrosu ekim ayında. iki ayn oyun sahneleyecek. Perdelenni. Ülkü Tamerin yazdıâ ve Engin Cezzar'ın yönetliği "Kadı" adlı oyunla açacak olan ADT. 27 ekimden itibaren de Ataol Behramoğlu'nun vazdığı ve Metın Belgın'in yönettıği "Lozan" adlı oyunusahneye koyacak. Bu iki oyun. dönüşümlü olarak gösterilecek. Bu arada. Altın Portakal Film Festivali'nekatılanfilmlerde 17 ekimden itibaren gösterime girecek. Festival süresince 3 ay n sinemada, sezonun en yeni yaklaşık 15 ayn filmi izlenebılecek. Festival süresince. filmlerinyanı sıra başka sanaı etkinliklerine de yer venlecek. Ünlü şarkıcılann Konyaaltı Açıkhava Tiyatrosu'nda verecekleri konserlerin yanı sıra. sergiler açılacak ve söyieşiler yapılacak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear