22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 4 AĞUSTOS1993 ÇARŞAMBA 10 DIZIYAZI Şiddet, Kürt hareketiiçinbir talihsizlik KEMAL BURKA Y'LA ORAL CALI5LAR E5CİNSELLİK Insanlarabaskı yapılmamalı Toplumsal değer yargılannın en hassas olduğu noktalardan birisi de eşcinselliktir. Ve eşcinselük sosv alist tarihte çok parlak bir tecrübey e sahip değiL Esasta bu noktada sosy alist hareketler olumlu bir tavır gösteremediler. Türkiye gibi. Anadolu gibi geleneksel anlav ışların güçlü olduğu v erlerde işi es geçişrJrmeyi daha yararlı görüyorlar. Siz de bu kanaatte misiniz? BÜRKAY- Ben o tür ilişkilenn, ınsanlann tercıhlerine bağlı otduğunu düşünüyorum. Ama bana göre yani o kişÜenn bileceği bir iş diye düşünüyorum. Başka insanlann müdahale etmemesi gerektiğini düşünüyonım ama, bana göre o sorunlar şu anda toplumumuzun önündeki acil sorunlar değil. Yani toplumurnuzun sorunlan çok daha ağır. Ve biz gelenekçi toplumlanz. Muhafazakârlığınağırbasüğı toplumlanz. Bu tür toplumlarda o tür sorunlan öne çıkanrsak, bu gereksiz yere kitlelerin duygulanm ıncitmeye varabilir, gereksiz tepkilere, hatta çatışmalara yol açabilir. -Geçtiğimiz günlerde tstanbul'da Dünya EşcinseDer Kongresi toplanacaktı. Ve bu kongre, Valilik tarafından yasaklandı >e bu Valilik tarafından yasaklanmasıda sosyalLstlerin de içinde bulunduğu hiçbir grup tarafından ciddi bir tepki görmedi. Dediler ki, aman şimdi durup dururken ortalığı kanştırmak, bunlaria uğraşmak zamanıdeğildir. Başka sorunlar varkenbunlanön plâna çıkarma\ alım. Sizin kaygılarınıza benzer ka> gılar etkili olduğu için, bu insanlann kendi tercihleri -katılıru. katılmav a o tercihler bizim tercihkrimiz değildir- ama sonuçta onların tercihleri doğnıltusunda bir > aşam kurmak istekleri devlet tarafından bastınldı ve devlet tarafından bastırılmaya ciddi tepki gösteribnedi. Ona tepki göstermezseniz toplumsal değer v argılan yüzünden, buna tepki göstermezseniz. bildiğiıniz klasik poütikacı n'pi ortaya çtkıyor. Ne olacak böyle? Özgürlükler kullanılamıyor BURKAY- Bence de onlar, yani şu anda güncelleştirilecek sorunlar değildir. Türkiye toplumu bakımından. Bu konuda Baü kendi sorunlannı önemli ölçüdeçözmüş. Kaldı ki onlann önemli sorunlan var. Ama bizimkisi kadar değil. Yani biz de varlık-yokluk kavgası veriyoruz. Örneğin bir Kürt sorunu... Daha yaşam Kakkımız yok. Korku içerisinde yaşıyor toplum.. En basitözgürlüklerinı kullanamıyor. Ekmek bulamıyor, iş bulamıyor. Bu kadar ağır sorunlarla boğuştuğumuz bir dönemde, bence eşcinseilerin sorunu çok çok tâh birsorun olarak kahyor. Yani onugetirip sonın yapmamalılar. - Bu topjumsal gerilimimiz. yalnızca bir politik gerüim olmaktan öteve. külrürel bir gerilim de aynı zamanda. Türkive'de cinsel bastınlmışlık. Bu mu yalnızca, eşcinsellik anlamında sö> lemiyonun. İnsanlann cinsel tercihlerini yalnızca erkek erkeğe »eya kadın kadına ilişki kurmak anlamında. Başka bir cinsel tercibe. karısını veya kocasını terketmek gibi, toplumsal değer yargılannın baskısı altında çok fazla başvuramıvortar. BD defa toplumumu/daki belki de bu siyasi gerilimin altında bizim şu anda önemsiz diye gördiiğümüz faktörler de bir rol oynuyor. İnsanlann politik gerttnninde, politik > ırtıcılığında, gündelik hay attaki yırtKilığında cinselliğin de bir yan etkisi oluyor. Böyle yorumlamak daha uygun değiİ mi? BURKAY- Tabiı Türkiye gibi görece geri kalmış toplumlarda, Batı Avrupa ülkeleri ile kıyasladığinız zaman. cinsel sorun bir bütün olarak var. Kadın-erkek ilişkilenndeki dengesizük, gençliğin cinsel problemleri daha çocuk yaştan başlayarak falan... Bunlar önemli. Bunlann giderilmesi genel olarak toplumun diğer sorunlannın çözümüne bağh. Yani toplumun genel ekonomik ve sosyal gelişim düzeyine bağlı. Demokratik bir toplum olup olmamasına bağlı. Örneğin eşcinseilerin sorunu da bu bütünlük içerisinde düşünülebilir. Biz genel olarak toplumun demokraükleştirilrnesinden yanayız. Yani her türlü gereksiz baskı ilişkisinin, genelükle baskınm ortadan kaldınlmasından yanayız. Politikada tercihler yapmak gerekiyor. Sorunlann sıralanmasmda, çözümünde bence. Örneğin bir eşcineller sorunu, bizim açımızdan örrsıralarda gelen, bu uğurda kavga vermemiz gereken bir sorun olarak görmüyonım. Bizim için acil değil -Siz bu uğurda herhangi bir tepki göstermek, kavga vermek... BURKAY- Ben öyle bir sorunu şu aşamada günceüeştirmenin doğru olduğu kanısmda değilim. Yani baskıyı benimsemiyorum onu söyleyeyim. Genel olarak insanlara özgürlük tanınmasından yanayım. -Peki bunu bir hastalık tfirü olarak mı görüyorsunoz? BURKAY- Bence doğalhktan bir sapmadır. Yani doğal ilişki olarak görmüyonım. Çünkü cinsel ilişki, bence karşı cinsler arasında içgüdünün yaratüğı birşey. Bunun dışındaki ihşkilerin ben doğal olduğunu kabul etmiyorum ama, bunun engellenmesi gerektiği görüşünde değüim. Bu doğal veya değil, başkalanna zarar verrnediği sürece o ilişki, o insanlann bileceği birşeydir. Onun yasaklanması, insanlann bundan dolayı baskı görmesini yanhş buluyorum. Diğer taraftan böylesine bir itişkinin özgürlüğünü savunmak, şu aşamada bizim için acil birşey değil. Onlar için acü bir istem olabilir ama, biz politik bir kavga veriyoruz, bizim topluma karşı sorumluluklanmız var. Kitlelere karşı sonımluluklanmız var. Belli bir sıralama yapmak zorundayız. Toplumun değer yargılanna mutlak uymak zonındayız. Bazı şeyleri bir anda değiştiremeyiz. -Bukonuda,dahaçoksükût geçmek,fazla buişle uğraşmamak gerekir. BURKAY- Öyle diyebilirsiniz. AYürt hareketi şiddeteylemlerine yönelmeseydi çok dahayararh ve örgütlüolacaktı. Kürdistan'da böylesine bir kaos yaşanmayacaktı. Kürt hareketinin güçleribugün hükümeti daha da sıkıştıracaktt. -7- A ma sonunda devle- tin dediğine gel- miş olmayacak mısınız? Diyelim ki devlet, sizin ifa- denizle Kürt halkını şiddete zorluyor. Siz de sonunda devletin istediği bu zor- lamayı kabul etmiş olacaksınız. Siz biı ifadcyi kullanırken devle- tin e zorladığı yola biz de gireriz anlamına gelen bir açıklama >apmtş olmuyor musunuz? BURKAY -Ben Kürt sorunu- nun terörize edilmiş olmasını, yurtsever Kürt hareketi bakımından bir talihsizlik ola- rak görüyorum. Gerçekten uzun vadeli düşünürsek bu, devlet için bile bir başan değil- dir. Legal, doğal gehşim süreci- ni sekteye uğrattı. Bana göre Kürt hareketi şiddet eylemleri- ne yönelmeseydi çok daha ya- rarh olacaktı, çok daha örgütlü olacakü. Kürdistan'da böylesi- ne bir kaos yaşanmayacaktı. Yani Kürt ulusal hareketinin güçleri daha örgütlü olacaktı ve öyle sanıyorum ki bugün hükü- meti daha da sıkıştıracaktık. Sorun çözüm yolunda olacaktı. Ama böyle ohnadı. Şimdi onu bizim politikamız açısından bir başansızlık sayabilirsiniz. Ama bize bağh değil sadece. Politi- kayı belirleyen pek çok eıken var. Biz onlardan bir tanesiyiz. ötekiler ağır basü. Ve bugünkü duruma gelindi. Politika ise nesnel koşullara göre yapılır. Tabii bir de perspeküflere göre yapıhr. Bugün nesnel koşullar çok farklı. Eğer böyle devam ederse bizün 8-10yıl.önce söyle- diklerimizk yetinmemiz ger- çekçi olmaz. Yani bizim sürekli banş çağnlan yapmamız bir şeyi değiştirmez. Bunun bugün öne- mi var. Yani bugün de o kapıyı açık tutmak lanm. Ama bu böyle devam ederse. -ki devam ediyor- bizim de tutumumuzu değiştir- memiz gerekir. Eski mücadele biçimle- riyle yetinemeyiz - Aslında devletin bütün şiddetine rağmen. Kürtler bartş ve siyasi mücadele çizgisinde ısrar etselerdi bugün daha iyi bir noktada olur- duk diyorsunuz. Devletin şiddet çağnsına, şiddetle cevap verme- seydik, onun yerine banşçı yol- da, siyasi mücadele yolunda Brar etseydik bugün daha iyi bir noktada olurduk diyorsunuz. öte yandan da durum böyle de- vam ederse biz de şiddet yolunu tercih etmek zorunda kaunz di- yorsunuz. Dediğinizle çelişmi- yor musunuz? BLJRKAY - Çehşmiyor. ben- ce. Çünkü somut durum değış.- ti. Dünkü koşullar yok. Yani mevcut somut koşullara göre biz de yöntemler belirlemek zo- rundayız. Pohtikamızı somut duruma göre yapmak duru- mundayız. Bir örnek vereyim: 1972'lerde ben Türkiye'den çıkmıştım. O zaman askeri yö- netim nedeniyleçıkıp Avrupa- ya gitmiştim. O dönemde haürhyorum, Lübnan'da Ko- münist Partisi ile diğer gruplar arasındaki tartışmalardan bir tanesi, silahlı mücadeleye iliş- kindi. Diğerleri Lübnan Ko- münist Partisi'ni eleştiriyor- lardı. Silahh gücü yok diye. Ve sonra Komünist Partisi de si- lahh güç kurdu. Çünkü Lüb- nan koşullan bunu gerektiri- yordu. Lübnan'da öylesine bir ortam doğdu ki orada ya silahh gücünüz olur, ya da siz hiç olur- sunuz. Çünkü herkes süahh. Böyle bir ortamda insanın ken- disini savunması için silaha ih- tiyacı vardır. Dolayısıyla baş- langıçta doğru olanı savun- manız, o yöntemi sürdürmeni- ze yetmiyor. Bir aşamadan son- ra eğer ortam bütünüyle değiş- mişse, eski politikayı sürdür- mek yanhş olur. Şimdi bizim durumumuz giderek buna dö- nüşüyor. Biz banşcı kanallan tercih ettik, bugün de ediyoruz. Biz şiddet olmamasını istiyo- ruz. Yani şiddet ortamına karşıydık. Ama oldu. Bugün bu ortamın sona ermesini isti- yonız. Ama bu bize bağh değil tek başma. Öyle olunca. böyle- sine bir ortamda biz artık eski biçimlerle yetinemeyiz. Başka bir seçenek kalmıyor. YARIN: Dileğimiz hiç silah kullanmaınak Burkay: Şiddet ortamına karşıydık ama olan oldu. Kadın daiktidar mücadelesinegirmeli- Kadınlar, iktidar zaten başından itibaren sözcük itibanyla da muktedir olmaktır diyorlar. Muktedir ounak ise diktatörlük yapmak detnekrir. Diktatörlük yapmak da, kadın olsun erkek olsun. bu y öne y önelindiği zaman sonunda, kadında oisa o erkeksi bir altşkanlık haline dönüşüyor. tkridar olmak erkeğe özgü birşeydir. Muktedir ounak erkeğe özgü bir şeydir. Bizim ise muktedir olmamız gerekmiyor; eğer kadın özgürleşecekse, muktedir ounayan biçimlerin geüştirihnesi gerekli diyorlar ve bu yüzden karşı çıkıyorlar. BURKAY - Ama bildığim kadanyla anaerkil dönemde iktidar kadında. O dönemde kadının egemen olduğu, toplumu yönettiği söyleniyor. Bu nedenlezamanla egemenliğin erkeğe gecmiş olması. hep böyle gideceği anlamına gelmiyor. Dediğin gibi iktidan erkekleşme olarak görmemek lazım. İkincisi, iktidann nitehğinı değiştirmek gerekiyor. - Değişmez diyorlar. Yani iktidar zaten bir niteü'k diyorlar. BURKAY - Değil ama, bir kere şu aşamada toplum iktidarsız yapamaz. Belki gelecekte.. Gecmişte olduğu gibi, insanlann diyehm ki sürü halindeyaşadıklan, herhangi bir yöneticinin olmadığı. içgüdülerle hareket ettikleri dönem en ilkel dönemdir. O dönem zaten düşünülemez. Ama gelecekte iktidann kötülüklerinden annacağı, hatta belki iktidann kolektif bir yaşama dönüşeceği. sosyalizmde bu muhtemeldir. İnsanlığın geleceğinde olabilir bu. Bana göre olacaktırr Öyle bir dönem de zaten bugünkü gibi olmayacak. Belki bugünkü gibi iktidara da gerek duyulmayacak. Toplumun çahşması, üretmesi, yaşaması, bir alışkanlığa dönüşecek. Y'ani eşitlikçi. baskı unsurunu taşımayan alışkanlığa dönüşecek. O zamana kadar iktidarsız yaparnayız. Yani bugünün toplumu. gerçekçi olan herkes iktidann zorunlu olduğunu biür. Yani nedir, iktidan paylaşmak. -Onlar. iktidar paylaşdnıaz, iktidar yok edilir; ve iktidan yok etmenin yolu da iktidar odağının dışında kalarak. başka etkileme ve yeni toplumsal biçimleri yaratmaktır; biz iktidar müeadelesinde yokuz, diyorlar. .tZrrkeklerin, kadın haklanndan yanaçaba göstermeleri lazım. Kendilerini değiştirmeleri gerekiyor. En önemlisi, kadınlann mücadele etmesi. Kadınlann mücadelesi de kadın haklan için, eşitlik için, olmalı; bu mücadele de çok yönlü olmab. Politika, bunlardan önemlilerindendir. BURKAY - O. egemenliği erkeklere terk etmekolur. Ve bu, kadınlann zaranna olacak bir şey. - Ama onlar diyorlar ki: 'Erkek egemenliği ile iktidann aynı şey olduğunu bildiğinüz için iktidar mücadelesinin dtşında, ama iktidan sınırlayacak, muktedir olmayı sınırlandırabüecek yeni örgütJenmeler geliştireeeğiz ve erkeklerle birlikte iktidara sofl »ereceğiz. İkridarla. kadın-erkek eşhsizliği birlikte ortadan kalkacak. Biz bu süreç içinde başka bir fonksiyonla rol oy nay acağız'. Hatta daha da ileri görüriıy orlar >e, *Aile de iktidar egemenüginin bir biçimidir. Sonuçta erkek egemenliği. aile ile bugün > arlığını sürdürmektedir. Çünkü sonuçta aile. aileye dayalı toplum, aileye dayalı devlet, aileye dayalı iktidar.. Sonunda erkek egemenhğinin en küçük birime kadar örgütlenmesi demektir. Aile. iktidar örgütlenmesinin en küçük birimidir. O yüzden biz adım adım aile denen >e erkek egemenliğini ifade eden kunımlan da temizlejeceğiz...' diyorlar. BURKAY - Kanımca Engels'in ünlü eserinde işlediği konulara geliyor. Ailenin, özel mülkiyeün ve devletin kökenine geliyoruz. Bunlann bağlantısı var birbiriyle. Ailenin de devletin de iktidann da. Bunlann ortaya çıkışı nesnel değişikliklermeydana getiriyor. Bunlann ortadan kalkışı aynı nesnel değişiklikle olacak. Biz istesek de ne kadar isteyelim, bugün bu koşullar temelden değişmeden, ne devleti ortadan kaldırabiliriz ne aileyi, ne de iktidar olgusunu. Dolayısıyla bunlann ortadan kalkması ancak insan toplumunun çok değişiklikler geçirmesine bağh. Ortak yaşamın bir ahşkanlık haline gelmesi, şiddetin dışlanması, çalışmanın bir zevk haline gelmesi, bu toplumda cağimız toplumlannı aşan çok büyük bir gelişkenlik düzeyini gerektinyor. Yenı ahşkanhklar, yeni bir insan unsuru, yeni bir toplum, yepyeni... - Bunlardoğru ama. şöyle bir probtem daha van Sosy alistler partilerini kurduklan ve örgütiendikJeri andan itibaren yeni bir toplum projesiyle çıkıyorlar ortaya. Bazı toplum projelerini hemen uygulamak üzere, iktidan ele gecirmeyi planlıyorlar. Ama baa meseleler gündeme geldiği zaman. şimdi sizin burda söylediğiniz gibi bu çok uzun değişiklikler gerektirmektedir diyerek şu anda çözmesi zor olan konularda erteley ia tavn benimsiy orlar. Mesela partiyi kurduğunuz andan itibaren ne düşünülüyon iktidar nasıl ele geçirilir \e topluma nasıİ dönüştürüiür.. Ama öte y andan bizzat bu iktidan pekiştirebtlecek toplumun alty apılan daha sonra halledilir. global meselenin içinde halledilir denilerek aslında başka bir şey kabul ediuniş oluyor. Bu da gerici toplumsal y apı üzerinde iktidann inşa edibnesi anlamına geliyor ki. sosyalist deney böyle bir olumsuz süreç yaşadı. Sosy alist ülkelerde kadının özgürİeşmesi konusunda çok ciddi başarüar gösterilemedi. Global çözülecektir dendi. insan sınıfsız topluma ulaştığı zaman kadın sorunu da çözülecektir dendi. Tıpkı Müslümanlann projesine beazedi. Böyle bir cennet varsayımına bıraküarak bu konular ertelendi. Bu anlayış çözer mi? Kadınlar da diyorlar ki, 'Hayır, bugün. hemen şimdi!..' BURKAY - Ben geleceğe bırakalım demiyorum. Aksine erkeklerin. kadın haklanndan yana çaba göstermeleri lazım. Kendilerini değiştirmeleri gerekiyor. tkincisi, en önemlisi, kadınlann mücadele etmesi. Kadınlann mücadelesi de kadın haklan için. eşıtlik için, bunun neden olduğu duruma son vermek için olmalı; bu mücadele de çok yönlü olmalı. Politika, bunlardan biridirveen önemlilerindendir? Politikayı erkeklere bırakarak. ikudar sorununu erkeklere bırakarak, erkek işidir anlayışıyla bu yapılamaz. Bence kadınlann çok aleyhine bir görüş bu. Çok yanlış bir görüş. Adeta işcilerin, sermaye sahibi sınıflara y önetimi terk etmesine benzer. Tam tersine, politikaya aktıf olarak katıhnak, mücadele etmek, iktidara katıhnak gerekli. Nitekim demin de dediğimgibi mesela Iskandinav ülkelerinde bu yapıhyor. Tabii genel ekonomik, sosyal değişimin payı var orada. Kadının meslek hayatına girmesi, politik yaşama geniş ölçüde kaülması. iktidan paylaşması, erkeklerle. Bunu somut olarak görüyoruz. Birçok kadın bakan var, birçok kadın milletvekih var. Hatta baalannda kadın başbakan var. Bu Çiller'in başbakan olmasmdan daha farklı. - Özü bence aynı. Sonuçta. silahlara, iktidara, devlete kumanda ediş bicimi değişmiy or. Sonuçta cinsiyet değişiyor ama, tarz değişmiyor. BURKAY - Ama kadınlar bakımından durumlar değişiyor. Yani kadın-erkek eşithği yönünde adımlar atıhyor. Diyehm ki, Avrupa toplumlannda kadının durumu Türkiye'dekinden çok farklı. Kürdistan'dakinden çok farkiı. Kadın-erkekihşkileri bakımından.. Kadın haklan zaten bir gündeçözülmez. Yalnız kadın sorunu değil. aile sorunu, iktidar sorunu, sınıfsal eşitsizlik sorunu.. Bütün bunlar böyle çok kısa sürelerde çözülebilecek sorunlar değil. Demin sosyalizmi söylediniz. Sosyalizm birtabm sorunlan kısa vadede çözebileceğini şanmışü. Bunun yanılgı olduğu anlaşıldı. Üretim araçlannı hemen kamulaştırmakla da sosyalizm kurulamazdı. Kurulamadı. biz öyle sanıyorduk. Ve onun için mesela diyoruz ki. şimdi sürecin olgunlaşması gerekir. Üretim araçlannı kamulaştırmak en kolayı. Ama yürütemezsıniz. Sürecin olgunlaşması gerekiyor. Dolayısıyla sosyahzmin kuruluşu dünyamızda, uluslar ve uluslararası planda yeni değişiklikler, olgunlaşma gerektinyor. Ne yazık ki böyle. Keşke erken olsaydı. Ama öv le ha deyince olmuyor. SÜRECEK POLTTIKA VE OTESI MEHMED KEMAL Bosna Hersek'ten Bu Yana.. Ttto'nun ne kadar büyük bir lider old.uğunu şimdi anlı- yoruz. Islav'ı, Sloven'i, Hırvat'ı, Boşnak'ı, Makedon'u kim varsa bir arada yaşamışlar. Hır gürleri olmamış. Ölümünden sonra ortak başkanlık düzenini getirmiş, bir süre de böyle yaşamışlar. Şimdi hır gürlerinden durul- muyor. Araya giriyorlar, anlaşmalarmı öneriyorlar, ba- rış getirmek istiyorlar, bir türlü olmuyor. Balkanlar'da bu hır gürün tarihi çok eskilere dayanır. Oriian Koloğlu, "Abdüthamit Gerçeği" adlı kitabında anlatır: "... Rusya elçisinin kışkırtmasıyla Moskoflar, Sırplar, Karadağlılar, Hırvatlar sözde Riva'ya asker dö- kecekler, Beykoz'a kadar yürüyecekler. Mahmut Nedim Paşa'n/n Ruslarla birleşerek Istanbul üstüne yürüyece- ği söylentileri yayılır. Bu söylentiler üstüne halk silahla- nır. Öyle ki, Istanbul'un silahçı dükkanlarında silah kalmaz." Bizim gazetecilikte savaş muhabirliği Balkan Savaşı üstüne ortaya çıkar. Falih Rıfkı Atay genç bir gazeteci- dir. Balkan Savaşı çıkınca, Tanin'in Balkan muhabiri olur, Edirneye gider. Edirne röportajlarını yazarken, "Edebiyatçılann gazetecilik etmeleh bizimle başlar" der. Hadi biraz da biz övünelim; 1950 Meclisi'nden notlar yazmak da bizim kuşağın icadı olmuştur. O zamana ka- dar Meclis yazıları kara kuru bir şeydi. Falih Rıfkı Atay, Edirne röportajlarına yeni bir çeşni getirir, acıklı sayfalar kor; bakın nasıl anlatıyor: "... Trakya'nın yürekler yakıcı durumunu anlatmıştım. Bulgarlar ve Yunanlılar sivil halkın üzerine barbarca saldırmışlardı. Kadın ve çocuklarm boğazlandıklan ca- milerde, hala kanlı köşeler görüyorduk. Kaçamayanlar Tanrı 'nın evine sığınmışlardı. Böylece toplu olarak öldü- rülüyorlardı." Böylesi röportajlar gazetecilikte yeniydi. Resim, hele boyalı resim hiçyoktu... "Hayalibilemuhat. "Röportajın gücü, yazıdan geliyordu. Hangi muhabirinedebiyatı zor- luysa, yazı gücünü oradan alıyordu. Camilerde birbirine sığmmış ölüler... Belki camilerde, topiuca daha çabuk öldürülüyordu. insanlar şimdi de otellerin lobilerinde yangına salınıyordu. 37 çizgi, söz, saz sanatçısı, Sıvas'ın Madımak otelinde yangının orta- sına atılmamış mıydı? insan eti, yobaz saldırılarıyla bu ateşte közlenmedi mi? İnsan etinin ateşte közlenmesini düşleyebiliyor musunuz? Anlatmaya sözcükler yetmez. Yananlar, ateşte kavrulanlar şimdi mezarlarında top- rağa alışıyorlardır. Ya yakanlar? Cinayeti araştırmakla görevli komisyonun insafına kalmıştır. Meclis tatile gir- diği için, kimbilir kaç ay sonra yeniden ele alınacaktır... Madımak, Sıvas yöresinde bir dağ bitkisinin adıdır; bi- raz semizotuna benzer. Baharda yetişir; haşlarlar, yo- ğurt döküp yerler. Bundan sonra Madımak bir büyük yangının ve cinayetin adını da yansıtacaktır. Neşeli köy türküsü, bundan sonra 37 sanatçı için düzenlenen bir ağıt niteliğine bürünecektir. Yangın sadece bir otel lobisinde değil; açın haritayı dört bir yanımızı sarmıştır. Avucumuzun içine girmiş Azerbaycan'ı bile küstürdük. 'Balkanlar'dan Çin Seddi'- ne kadar' yalanlarıyla ortalığı bir karıştırdık, sonra kendi icadımız olan kendi palavramıza kendimiz inandık. "Ne- rede" diye aranmaya koyulduk. Yalan sadece bir yeri- mizde dolanmıyor ki, dört bir yanımızı sarmıştır. Hele kendi bçyasına kendi doymuş, boyalı basınımız var 0I7 dukça... Böyledir efendim; yalan kol gezecektir. BULMACA J_2_3_._4 5 7 8 9SOLDA1S SAĞA: 1/D.H. Lawrence ın. düi- 1 mize de çevrilmiş bir ro- manı. 2/ Seciye, karak- 2 ter... Sıcak bir içecek. 3/ „ Belirteç... Arap harfleri- nin en çok kulianılan el 4 yazısı biçimi. 4/ İstek. 5/ c Uzaklaşmak, ara açıl- mak... Tavlada bir sayı. 6 6/ Bir soru sözü... Pis ko- 7 ku. 7/ Yumurtahk... Ak- ciğerleri dinlerken heki- 8 min duyduğu patolojik g ses. 8/ "Çok önemli kişi" anlamında kulianılan uluslararası kısaltma... Erkek ya da dişi üreme hücresi. 9/ Boğa güreşi yapılan alan... Tecrübeh, usta. YUKARTOAN AŞAĞrYA: 1/ Juan Rulfo'nun, dihmize de çev- rümiş bir öykü kitabı. 2/ İki olgu- yu birbirinden ayıran zaman... Okul, kışla gibi yerlerde hastalar için aynlmış bölüm. 3/ Engebeü bir yerde, bir yolu gecirmek için açılmış yer... Eskrimde bir karşı- laşma türü. 4/ Uyluk kemiği. 5/ Mektup dipnotu olarak kulla- nılan yabancı bir kısaltma... Sergen... Galyumun simgesi. 6/ Anadolu'nun baa yörelerinde geceleri insanlann üzerine çöküp korkuttuğuna inamlan düşsel yaratık. 7/ İstek ve tutkularda öl- çülü davranma erdemi... Mektup. 8/ Eski SSCB'de Gulag kamplanndaki tutuklulara verilen ad... Cömert. 9/ Ressamla- nn boyalan üzerine dizerek fırça ile kanştırdıklan levha... Bo- rudan kol ahnakta kulianılan bağlanü parçası. ANMA Canımız Babamız Esld Sıvas Milletvekilj, Kâğıthane eski Belediye Başkanı, Yerel Yönetim Bakanı MAHMUT ÖZDEMİR Senden aynlalı bir yıl geçti. Sana olan özlemimiz her geçen gün katlanarak artıyor. Kızın: Sitare Ozdemir Oğlun: Tonguç Ozdemir Nof 8.8.1993 Pazar günü saat 12.00'de Ankara KızJay Dr. Mediha Eldem Sok Starton Otel'de vereceğinuz yemeğe tüm dostlan ve sevenlen davetlidir.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear