25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 24AĞUSTOS1993SAU DIZI Y A Ş A Y A N A L E V İ L I K 197O'lı yıllarda "Köy Kalkındırma Projesi" kapsamında ülkemiz ile Ja- p>onya arasında karşılıklı uygulama- larolur İşte o yıllarda İzmır'e gelen bir Japon heyeti hanta üstünde bır köy secerek Izmir-Çeşme yolu us- tünde Bademler'e gelırler Japon heyeti. Bademler'ı Köy Kaldındırma Projesi kapsamında kardeş köy veya kalkındınlacak ör- nek köy seçerler. Heyet köyde a\ lar- ca kalır. Sosyal \e ekonomik özel- liklerine dair incelemeler yapar. me yoluna düşerse. kı düşürün. 35 km.'de Seferhısar'dan önce Badem- ler Köyü tabelasını göreceksınız Köye girişte sıa, tunstik sahil köyü olmamasına rağrnen be> az badanalı evler, pınl pınl, temiz ve rengarenk çıçeklerle süslü sokaklardan önce "İç bu sudan bağrı yananlar aşkına" kitabe yazısı ıle Kerbela Şehitlen'nı anımsatan gürül gürül akan çeşmesı karşılavacaktır Gürül gürül akan çeşmenin su- vundan kana kana içtıkten sonra Bademler'de 60 ydhk köy tiyatrosu BADEMLER KÖYÜ TİYATROSU (SOLDA)VE KÜTÜPHANESİ Köyde komşuluk ılışkılenru, evhlık ve boşanma olayını, köylüler arası- ndaki ilişkileri, köylülenn-eğıtım se- viyeleriru, köyün şehırle ve diğer köylerle ilişkilerini. köyde inanç du- rumunu, siyasal yapıyı \e seçmen davranışlannı, tanm çalışmalanru. üretılen ürünleri, köylülenn nelere karşı ilgili olduklannı vs. ıncelemeye çalışırlar. Bu ara köylüler ıle çok sıcak ilişki- ler kurulur. Köylülere çok alışırlar. severler Köylüler deonlanseversa- yar. Aynlık günü gelıp çatınca da hüzünlü bır aynlık ortamı oluşur ve karşılıklı olarak duygulanırlar. He- yet köyden gıder 'İç bu sudan../ Bademler'de konuklara karşı sıcak ilgı olmuştur Köyde kadın- erkek ihşkisı labu değildir. Eğitım sevıyesi ilendır. ılkokul mezunu ol- mayan kimse kalmamıştır. Köyde Kuran kursu ve cami yoktur Ba- yanlar bile köy kahvesine gelıp otur- maktadır. Köyde uyatro bınası vardır. Tıyatrodaki oyunlar bızzat köylü kadın ve erkek oyuncular ta- rafından sergılenmektedir. Aynca ayda bır dışandan turne ıle değişık pyunlar gelip sergılenmekiedir. Köydeki sinemaya her hafta yeni bir fîlm gelmektedir... Eğer bir gün yolunuz tzmir-Çeş- köy meydanına vanrsanız Cem Tu- hafiye, Cem Market, Dostlar Ka- sabı. Birlik Market gibı anlamh ad- larla isimlendinlen dükkanlardan sonra, kadın ve erkeklenn bırlıkte oturduğu köy kahvesi ve Atatürk anıtı ile L'ğıır Mumcu'nun duvarlar- da asılı afişleri sıze hoş geldin diye- cektir. Bademler Köyü, Çeşme Yanma- dası'ndaki tek Alevi köyüdür. Köy toplam 300 haneden oluşuyor. Yaklaşık 1500 nüfusa sahip. Köyde her evden mutlaka yurtdışına işçi olarak gumiş bir kişı var. Köyde ekonomik hayat esas olarak se- racıhk ve tanma dayalıdır. Köy İzmır'e yakın olduğu ıçın İzmır"de çalışan epey ınsan var. Köyde zıraat odasında 1 zıraat mühendisı ve 2 zi- raat teknisyeni süreklı görev başı- nda. Sağlık ocağının yanı sıra. kü- tüphanesi de olan Bademler'in en ılgı çekici özelliğı bir tıyatro binala- nnın oluşu... 500 kişilik salon Bademler Köyü'nde camı yok ama tıyatro binası var. Üstelik tiyat- ronun yapılış tarihı nerede ise cum- huriyet yönetımi ile yaşıt. Tiyatro 19JTte yapılmış. Açıldığı yıl cum- huriyetin 10. yılı dolayısıyla Reşat Nuri Gfintekin'in cumhunyetın ku- ruluş yıllanndaki zorluklan anla- tan: "Yanm Osman" adlı oyunu oy- nanmış. Köydeki birçok yaşlı insan bugün bıle o oyundakı rol adlan ile çağnlı>or. Asıl adlan adeta unutul- muş. Aynı oyunu köy tiyatrosu. bu kez 1969 yılında yeni yapılan tiyatro binasında. 1973'te. cumhuriyetin 50. tiyatronun 40. kuruluş yılında tekrar sahneye koymuş. Bademler Köyü.büyükşehirlerde- kı birçok belediyenın bile sahip ol- madığı bir tiyatro salonuna sahip. Yaklaşık 500 kişilik izleyici alabilen salonda gelecek aylarda L'ğur Mum- cu'ya ait bır oyunun sergileneceği belirtildı. Tiyatro duvarlannda Ba- demler Köyü'nden çıkmış bir ba- kanın (Ecevıt hukümetınde Güm- rük \e Tekel Bakanlığı yapmış Mahmut Türkmenoğlu) ve Metin Erksan'ın Susuz Yaz filmmin bu köyde çevnlışi sırasında çekılmış büyük boy fotoğraflan ıle Uğur Mumcu posterleri yer alıyor. Uğur Mumcu'nun katledildıği gece köy yasa gıriyor. Köy mey- danındakı Atatürk büstü. Mumcu'- nun resimlen ve karanfjllerle dona- narak mum ışığı altında sabaha ka- dar saygı nöbeti tutuluyor Bu sayı nöbeti Bademler Köyü'nde üç gün, üç gece devam edıyor. Bugün bile hala kuru karanfıller ve güneştcn solmuş Mumcu posterlerini Ata- türk anıtında eörmek olası...Sohbe- timizi meydandaki kahvede. kö.ün yetiştırdıği emekli arkeolog Musa Baran'ın da katıldığı canlar ile sür- dürüyoruz. Bu sohbetlerde, köyde ilkokul ve 50 öğrencili bir ortaokul olduğunu, köyden 4 doktor. 4 mü- hendis, hayli öğretmen ve memur yetiştiğini öğreniyoruz.. Dedem Korkut'tan Bademler'e Bademler'de arkeolog Musa Ba- ran, yaşadığı evi "Çocuk Müzesi" yapmış. Bu köy müzesi gene bır Ale- vi köy olan Kazdağı'ndaki "Tahta- kuşlar Köyü Etnografya Müzesi"- nden sonra. Türkıye'de bır köyde kurulu ikinci müze oluyor. Arkeo- log Musa Baran. "Ben yeniyi sev- raan" dıyor. Köy evindeki Çocuk Müzesi'nde çocuklarla ilgili, ulaşa- bildıği etnolojik malzemelen birik- tirmiş. Baran'la sohbet Alevilik üstüne gelınce şöyle diyor: "Biz Tahtacıyız. Dedem Korkut bizim Bayat boyun- dandır. O bizim atamızdır. o bir Âlevi dedesidir. Köyümüz bildiğimiz ka- darı ile 200 yıllık bir gecmişe sahip. Daha önce göçermişiz. Biz. 2.500 vıl önce; KonfuçyüVün söy lediği ile He- raklit ve Farabi'yi Hacı Bektaş Veli ile birleştirmişiz. Bademler'de camı yok ama ceme- vi de yok. Köyde Alevi ayini olan cem de yıllar var yapılmıyormuş. Bademler'e gelen dedeler İzmır- Narlıdere ocağına bağlı imış. ora- dan gelirlermiş. Son Cem 195O'lı yı- llarda yapılmış. Bademler o yıllarda dedelerinde bir farklıbk görmüşler. Dedeler Demokrat Parti yanlısı si- yasi tavır almışlar. Halk ıse CHP'li imış. Dedelenn Adnan Menderes'ı tercihleri halkı rahatsız etmiş. Bu- nun günlerce tartışması olmuş. So- nuçta dedeler ıle taliplenn arası açıl- mış. Talipler bu tercıhlerden dolayı DP'li dedelen "düşkün" ilan etmi'ş- ler ve arkasından gitmemişler. îşte o gün bu gündür Bademler'de ne cami var necemevi... Bademler'dedın, ki- şiler ıle Tann arasında tamamen vic- dan ışi olmuş Eskiden de Bademler'de cemevi yokmuş Cem herhangi bir evde yapılırmış. Cem; müsahıplik. görgü olduğu zaman veya canlann isteği ıle yapılırmış. Veya köy çevresinde- ki yüksek tepelcrde kurulu yatırlar- da cem kurulurmuş. "İbadet için ö/.cl bir mekana gerek yok. İbadet her yerde yapılabilir. Za- ten yaşamın riimü ibadettir" diyor Musa Baran "Bizde her şey do- ğaklır. Bizim kuşak jozlaşan ve iti- barlannı istismar eden dedeleri de gördüğü için ba/ı dedelere karşı tep- kilidir. Sonuç bizde olumlu oldu. Yoksa daha cahil kalırdık. Atatürk- çii olmak, laik olmak. demokrat ol- mak yeterlidir" dıye de eklıvor Biz kahvede canla/ ile sohbetimizı sürdürürken, muhtarhktan da mektubu gelenlerin anonslan yapılı- yordu. O sırada muhtarlıktaİci ılan tahtasında bazt gazetelerden kesilip yapıştınlmış kupürlere gözüm ilişti. Bunlardan bıri de daha önce gazete- lerde gördüğüm Sıvas olaylannı kı- nayan 370 imzalı bir ücretli ılandı. Sıvas olaylannı bir dızi kişi. kuruluş vs. kınamıştı: ama, bır köyden köy adına 370 ımza ile katılan tek köy Bademler Köyü halkı idi. BaharNine'nin engellediği camii Diyanet İşleri Başkanlığı başka Alevi köylenne camı yaptıımak is- ler de Bademler'ı düşünmez mi? Bu konuda farklı tarihlerde 2 kez teşeb- büs edilir. Bunlardan biri: DP ıkti- dan döneminde olur. Muhtarlığa baskı ıle önce bır 'cami yaptırma dcrneği' kurdurulur Arkasından Bahar Nine'den cami için arsa satın alınır Bahar Ninc arsanın cami için alındığını duyunca doğru muhtarlı- ğa v ürür \ e "Hüseyin Ağa, o arsaya cami yapamazsın! Eğer yapmava kalkarsan önce benim mezarımı >a- parsın!" der Bahar Nine'nin ve köylülenn bu tepkisi karsısında "camı vaptırma derneği' ' feshedilir. Arsa köy sandığına kalır. Köye cami yapmaİc için 2. gınşim. 12 Eylül'den sonra 1983 yılında olur. O yıllarda muh- tarlık, çalışamaz duruma gelen orta- okujun onanmını ister. Milli Eğitim bunu köye cami yapmak şarü ile ka- bul eder. Muhtar. "Dûşûııdük", di- yor ve devam ediyor: "..okulda 17 personel ve 50 de çocuk var. Ya okul kapanacaktı ya da cami de yapıla- caktı. Bu şartlarda cami yapılmasını kabul ettik. Neyse ki verilen biitçe ile ancak okul vapıldı. Camiye para kal- madı. Cami de > apılamadı." Kültür Sanat Demeğı Başkanı Murat Kulaç ve Ozan Yokiaş Ba- demler'de Alevi geleneğinin zayıfla- masını; dedelerin olumsuz tavnna ve Almanya'ya göçe bağbyor. Bademler'de yıllardır cem ol- mamasına rağmen Alevi geleneği- nin cem ayınleri yenne "dem sohbet- leri"nde sürdüğünü öğrendim. "Dem ayinleri"de denebilecek bır- lıkteliklcrde canlar dedesiz bir evde toplanıyorlar. bağlama eşliğınde dostluk dolu sohbetlerinı >ıllardır sürdürüyorlarmış. Bademler'de ülke ve dünya sorunlannın, Ale- vilikte tasavvuf, kadın haklan, in- san haklan, müsahiplik, görgü, cem vs. gibi konulann konuşulduğu eği- tim çalışmalanna dönüşmüş dem dostluklan sürüp gidiyor... İZMİR HACI BEKTAŞ VELİ KÜLTÜRÜ TANITMA DERNEĞİ BAŞKANI SELAHATTİN OZEL: ... Alevîler tamlaiklik ve demokrasi îstiyorlarC.ŞENER - Selahattin Be>, önce bi- ze kendümzi tanıtır mısınız? S.ÖZEL - 1954 Tokat Artova do- ğumluyum. Tahsılim ortaokul. Izmir'de oturuyorum. İkı kızım. bır oğlumvar. C.ŞENER - Selahattin Be>, Snas olaylannı nasıl değeriendirivorsunuz? S.ÖZEL - Sıvas olaylan ıçın aslı- nda çok fazla söylenecek bır şey >ok. Yanı çok net görülen bir tablo. Dün iiBardar sırf Alevi olduklan için öldürü- lüyorlardı. Bugün Sıvas'ta demokrat. laik düşünceyi taşıdığı için yine öldürii- lüyor. Değışen bir şey yok, dünden bu- güne baktığımız zaman değışen hiçbir şey yok. Zihnıyet avnı zihnıyet. Sade- ce geçmişte devlet resmen bir şeyi des- teklerdi. Bugün de yıne resmen des- tekliyor. Bir tarafı tutuyor, bir tarafı körüklüyor. Yani laraf oluyor. taraf olmadığını iddia ederek taraf oluyor. Devlet baba gözüküyor. devlet ana gözüküyor. Fakat bir tarafta aynm yapılıyor. Bir tarafı tutuyor. faturayı da tek taraflı odetmeye çalışıyor Devlet bütün kurum ve kuruluş- lanyla bu insanlann üstüne gidiyor. İş olanaklanndan tutun. resmi kunım- lanndan tutun, emnıyet camiasından tutun, ordudan tutun bugün Os- manlı'dan beri devam eden ahnıvet hala var. Yani Alevileri devlet tehdit unsuru görüyor. C.ŞENER - Bir Alevı önderi olarak, Ale>i toplumunun taleplerini nasıl de- ğerlendirivorsunuz? Ale\iler ne istiyor? S.ÖZEL - Alevilenn bır kimlik" so- runu var Alevinin ibadeti yasak. "Cem" yapmak olanağı söz konusu değıl. Hala serbest falan deniyor. ama yasalarla önüne geçilmiş Biz resmi bır cemevi açmaya kalktık, soruşturma açıldı... 20 mılyon Alevi'nin ibadetıni ilgilendiren, yaşamı ıle ilgili olan önündeki ynsa her ne hikmetse kaldı- nlmıyor. C.ŞENER - tzmir'de ne kadar cami var bilivor musunuz? S.ÖZEL - Tam sayıyı bilemiyorum ama, herhalde binin üstündedır. Ra- kam olarak kesin bır rakam vermek mümkün değıl. Ama tahmm edivo- rum bir hayli fazla.. Cemevi hala yok CŞENER - Cemevi var mı? S.ÖZEL - Cemevi olsa da kaçak, gizlı. Yanı resmi olarak \ok. Resmi cemevıni ilk olarak biz açtık Daha önceden üç sene vürüıtuk. o illegaldı. yanı gızliydi. Şımdı Karşıyaka'ya açtık. Savalık soruşturma açtı. Hem de adını "cem ve kültür evi" koymamı- za rağmen, yanı vasal bır zorluk çı- SELAHATTİN ÖZEL. İZMİR HACI BEKTAŞ VELİ DERNEĞİ BAŞKANI. BADEMLER KÖYÜ KAHVESİ kartılmasın diye sadece bir "cemevi" veya 'dergah" yazmadık. "Cem ve kültür evi" dedik. Ama soruşturma açıldı. Şımdi Aleviliğin böyle bir soru- nuvar. Alevilik. kendi içınde cem böyle olur mu olmaz mı. şudur budur; bu Alevi'run iç sorunudur. Onu Aleviler tartışırlar, nasıl ısüyorlarsa öyle ya- parlar. Ama bugün devlet Alevilerin cemevleri açmasmı engelliyor. Zorunlu din dersleri dediğimız olayda adaın Hanefı dersi veriyor. Yani din dersi de vermiyor. Din der- sınde bağımsız olarak tüm dinler ven- lır. anlatılır. Ve buna da inanç sahibi olan insan, isterse girer isterse girmez. En azından din dersi seçmelivdi daha önce. Şimdi zorunlu hale getirildi. Milli Eğm'm'e bağlı bir ögretmenin Tann ile öğrenci arasındaki ilişkiye not vermesi gibi saçma sapan bir olayla karşılaşıyo- ruz.. O halde Alevi topluluğun temel- de kimlik sorununun hallolması lazım Yani insanlar nasıl Şafiyım dı- yebiliyorsa, Hambeliyim diyebılıyor- sa, o ınsanın da Alevi olmasmın doğal karşılanması gerekiyor. Onlann da kimlığinın serbest ol- ması gerekiyor. Çünkü hem toplum- sal baskı*var: işte gorüyorsunuz, türlü yalanlan devam ediyor, akla hayale gelmeyecek şeyler söyleniyor, işte tele- vızyonda adamın alnının kesilmesi, yok vara i>ileşır mı iyıleşmez mı, iyile- şırse.. Yanı akla hayale gelmeyecek if- tıra. dedıkodu... Kültürleri tanıyalım CŞENER - Selahattin Bev sizce Alevi-Sünni ilişkilerinin nasıl düzenlen- mesi gerekir? S.ÖZEL - Kentlıleşmiş. okul gör- müş, çoluk çoğunu okula gönderen, biraz daha aklı selim insanlar: Sünni veya Alevi olsun, onlar arasında böyle dini inanç ve bir başka fıkir yönünde çatışma çıkmıvor. Yanı işin içensinde biraz daha hoşgörünün olması gereki- yor. Fakat gerek polıtik gerek başka amaçla kulanmak isteyen insanlar. olayı daima rotasından çıkarmışlar. dini ön plana alarak, insanlan bırbir- leriyle takışır hale getırmişler. Yani bu hep böyle sürüp gelmış. Şımdı Tür- kiye'de bakıyoruz. üst katında Sünni oturuyor, alt katta bilmem kim oturu- yor. Âma netıcede bir şey oldu mu sen ona yardım elini uzatıyorsun, o sana yardım ediyor. Bir tabak yemek veri- yorsun. o sana veriyor. Çocuklar, aynı okulda okuyor. A>TVI mahallede oyun oynuyor. Yani çağin da getirdıği bazı çağdaş yapılanmalar. yenilenmelçrle insanlar yavaş yavaş geçmişteki o tu- tucu yapıyı bir yana bırakmaya başlı- yor. Bu ılişkilerde dahi genellikle ka- bullenilemeyen taraf, Alevı topluluğu Çok iyı. çok güzel, her şev ıvı gidiyor. Ne zaman ki bunun ayn olduğu öğre- niliyor, işte o zaman ortaya bir yıldmm düşüyor, ortabk bir anda bu- lanıyor. Çoğu yerde Aleviler. Alevılı- ğinı gizleyerek insanlarla dıyaloğunu sürdünrıek zorunluluğuna girıyor. Alevi ile Sünni ilişkisındc. Sünninin Sünniliği Alevi'de bir şok > aratmıvor. Yani evine geliyor. ocağına gelivor. Ge- nel yapıda bu böyle... Alevilerin muhab- bet cemi var. Herkesi almadıkları cem de var. Ama bunun dışında bir sürii; "ta- vuk cemı". "'görme cemı" "muhabbet cemi" gibi cemleri de var. Bu cemlere bir Sünni de ailesini alıp ve> a tek başına gidebilir, sonı sorabilir, konuşabilir. Gerekirse dedeye hakaret bıle edebilir Bu insan hoşgörülür, bırcezaya uğra- maz. Ama aynı şekilde bır Alevi arka- daş, istediği kadar çocukluk arkadaşı olsun, o arkadaşı kendısini kendı top- lumuna, onlann içerisine götürdüğün- de, onun Alevi olduğu öğrenildıği anda, başına gelmeyecek bir şey kal- maz. Bugüne kadarki yaşam bize bun- lan gösterdı. Bıreysel olarak çok de- ğerli arkadaşlanmız var. İçimize gelir gider. benim evime geldiğı zaman be- nim annem boynuna sanlmıştır. "yav- rum hoş geklin" diye öpmüştür. Ben gittiğim zaman, annesi elini ver- memiştir, kansı elini vermemiştır. Za- man ıçerisinde onunla bizim birlikteli- ğimiz sonucunda o insanlar bugün be- nim boynuma sanlıyorlar. Demek ki akıl. mantık, bilhassa sevgi olmadığı yerde hıçbır şev vok. Ne -\llah. ne dın. Sevgi olmayınca hiçbir şey olmaz. 'Diyanete herkes karşı' CŞENER - Selahattin Be>, Di> anet İşleri Başkanlığı hakkında neler düşü- nüvorsunuz? S.ÖZEL - Çok olumlu örnekler \erdi diyemeyız Bugünkü yapıyı ge- rek devletin ve yasalann, gerek Diya- net'ın tutumu getıriyor Sonuçta Dı- yanet devlete bağlı bır kuruluştur. Öradan alacağı talımatla, bellı konu- larda biraz daha fikır değıştırebilif, v ön değiştırebilir. Ama neticede tama- men değışemez. mümkün değil. Bugü- ne kadar getirdıği, yaptığı olavlara baktığımızda. burada Dıvanet'ın bü- yük rolü var. Sadece belli bır dönemde bir başkamn biraz daha ıyıruyeth ol- ması. veva fetvalannda, konuşmâlan- nda bıraz daha üslubunu ıyı kullan- ması. meseleyı çözmüyor. Zaten o tür insanı da fazla banndıımıyor, gorev- den ahyorlar. Bugün Diyanet'i Alevi toplumu da, şeriatçı v e yobaz dediğimiz kesim de istemiyor. İlii grup da karşı olmasına rağmen, aralannda korkunc bir farklılık var. Karşı çıkışlarındaki gerekçelerinde bu fark.. Birisi, şeriata gidebilmek için Diyanet tam istediği- miz gibi değil diyor. Diyanet bunun için kalkmalı. ömimüz serbest kalmalı di- yor. Bu anlamda Diyanet'e karşı.. Ale- viler ise laik sistem içinde inanç özgür- lüğümüz olmah diyor. Biz 700-800 yıldır Anadolu'da dedelerimıze laik bır şekilde paralanmızı ödüyoruz. Sız de imamlannıza. mollalannıza kendi- ruz ödeyın; devletten öyle bir para ta- lep etmeyin. biz de etmeyelim. Devlet. okul. hastane. baraj, yol. su. falan gibi şeyler yapsın. Şimdi Diyanet bütçesi- ne bırkaç bakanlığın bütçesınden çok para konuyor. Yeni çıkanlan Diyanet Yasası ıle alacağı işçisıne kadar; o çev- rede dındar biünecektir, şudur budur gibi şartlar getinyor. Diyanet'i kamu kuruluşlan, belediyeler de sübvanse edecektir: yani 4-5 trilyonluk bütçe ıkiye katlanacaktır. Dığer tarafta 22 miîyon Alevi'nin cemevi yasak, cem tutması yasak, şusu yasaİc. busu ya- sak. Toplumsal banşı nasıl sağlaya- caksınız? AlevUikte milliyetçilik yoktur CŞENER -Alevi aydını olarak Kürt sorunu hakkında ne düşünüyorsunuz? S.ÖZEL - Türkıye'de Kurt kardeş- lerimız de insan olarak kendi dillerin- de konuşacaktır. Gelenek ve görenek- lerinı yenne getıreceklerdır Bu gayet doğaldır. Ancak bugun Kürt'ü ile Türk'ü ile Çerkez'ı ile Laz'ı ortak sı- nırlar ıçerisinde bırdevletımiz var. Bu sırf Künlerin, Türklerin. Çerkezlenn. Lazlann devletı değıl. hepimızin devietı. Adı konmuş, Türkrye Cum- huriyetı Devleti denmış. Önemli olan devlet sınırlan içensinde, dostça-kar- deşçe isteklerimizi, haklanmıa da yıne aynı koruyarak. bır arada yaşa- mamızdır. Buna engel olan etkenler kalkmalıdtr Bu yeni değil. Neden yeni değil? Gecmişe bakıyoruz. Bu zihni- yeüer yeni değıl Bugün ben bır Alevi olarak Kürtlere karşı en ufak bır art- niyet duşünmüyorum. Ama şımdi bakıyonım. o insanlar benim için ne düşünüyor? Biz kimden gelirse gelsın. katliamlan lanetleriz. Çünkü Alevilik kör mılliyetçiliği, ırkçıbğı, şpvenızmi kabullenemez. C.ŞENER - Aleviler nasıl bir dünya istiyor? Aleviler nasıl bir Türkiye isti- yor sizce? S.ÖZEL - Aleviler Türkıye'de her- kesin inanç özgürlüğünün olduğu, bırbirine müdahalenin bulunmadığı. dostça ve kardeşçe. huzur içinde yaşa- yabileceklen. her şeylerini paylaşa- bılecekleri bır memleket istiyorlar. Alevilerin istediği bu. Yanı laiklığin. demokrasinın gereğinı istıy orlar. Yani bunun lafta değil, icraatta olmasını is- ıyorlar. Ve bugüne kadar da bu yolda mucadele ettıler, hala da edıy orlar. Alevilerin başka istediği bır şey yok. Yani Aleviler bir Alevı devleti kurul- sun falan istemıyorlar. AkvileT bakm tutucu olmadıklannı, bağnaz olmadık- larını gösterdiler. Tutucu olsalardı. o partinin tabanı (yani 80 öncesinin Bir- lik Partisi) çok geniş olurdu. Yani bu- gün en az 20 milyon .\levi v ar ve herhal- de de Türkiye'nin bir numaralı partisi olurdu o parti.. Demek kı böyle tutu- culuklan, bağnazlıklan: yani işte ne bileyim. ille Alevilik olacak. ille insan- lar böyle düşünecek gibi bağnazca yo- rumlan yok. İnsanın düşüncesine saygılı, hoşgören, buna karşın sadece, karşısındakinin de kendisıni hoşgör- mesini isteyen bir yapı. İstediği bu. Eğer bu sağlanırsa, Turkıye'de adalet, toplumsal huzur, toplumsal banş ken- diliğinden gelir. O zaman senin bu dü- şünceye sahip olan Kürt'ün de Türk'- ün de nıye kavga etsın? Dili serbest, geleneğı serbest. göreneğı serbest, tar- lada beraber çalışıyoruz. Bodrum'da denize beraber giriyoruz. Bunlan ver- mezsenız, şımdi Bodrum'da beraber denize gıremeyeceğiz. Bu ayınm niye? Düne kadar kardeşçe yaşamadık mı?. Bunlann yakalanması lazım. Türki- ye'de devletten bu haklan alabılmek için Alevi toplumunun, aydınlann, demokratlannderlenıp toparlanıp bir merkezı sısteme gjtmelen lazım. SÜRECEK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear