25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14 AĞUSTOS1993 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DUNYADAN Beyrut, 145 trilyona Beyruüaşacak 4TCOURRIER• I N T E R N A T I O N -* L Y ıllarca süren ıç savaş, Lüb- nan'ın altyapısını tanımlana- maz derecede yıkmtıya uğ- rattı. Özellikle. bir zamanlar "Orta- doğu'nun Pans"i olarak tanımla- nan Beyrut. harabe kent haline gel- di. Lübnan hükümeti, başkentı kur- tarmak ve yeni baştan yaratmak için geniş çaplı bir operasyona baş- ladı. 2000 yıhna kadar ülkenin ve Beyrut'un yeniden yapılanması için gerekli kaynağm sağlanması yolun- da ciddı girişimlerde bulunuluyor. Telefon sısteminin yalnızca yüzde 30'u çalışıyor. elektrik dağılımı en alt düzeyde, temiz su bulmak çok zor. temizlik büyük sorun. Diğer hizmet sektörlen durma aşamasın- da ve Beyrut'un güzel binalarla süs- lü kent merkezi. yıkıntı halinde. Bu kapkara tablo karşısında, Lübnanlı yetkililer, içinde bulunduklan duru- mu düzeltmek için, biryeniden yapı- lanma planı hazırladı. Dört ay önce hükümetçe haarla- nan bu plan açıklandı. Ama yurtdışından gelmesi beklenen yardım. yeterlı düzeyde olmadı. Bev rut halkı. bu iyi hazırlanmış pla- nın uygulanması için çok uzun za- man ve büyük mıktarlarda yurtdışı yardım gerektiğini anlayınca ka- ramsarhğa kapıldı. Çünkü bu pla- lun uygulanması için, ilk önce bu- günkü ekonomik ve politik yapısı- nın değişmesı gerekli. Kalkınma ve Yeniden Yapılanma Kurulu. Beyrut'u ayağa kaldıracak "Horizon 2000" planını pratiğe ge- çirmek için gerekli ortamı yaratma- ya çalışıyor. 1977'de oluşturulan Kurul, 1991 'de Refik al-Hariri tara- fından yeniden canlandınldı. Al- Hariri, daha sonra planın gerçekleş- tirilmesini denetlemek amaayla hü- kümetin başına geçti. Bu kurulun en büyük avantajı, bükümetten yan bağımsız olarak çalışması. Bu saye- de bürokrasiye takılmıyor. Kurulun bürokrasi dışına çıkarak başanyla sonuçlandırdığı birkaç proje, bazı bakanlann düşmanbğını kazanma- sına neden oldu. Yetkililer, Horizon 2000 planının başanya ulaşması için altyapıya ön- celik verdi. İlk sıralarda elektrik. su, iletişim altyapılan, sonra okullar ve hastaneler geliyor. Devletin de yapı- sında düzenlemeler öngörülüyor. (Cidde'de yayınlanan "Aşşark el-Avsat"tan - Ortadoğu-) Baa sorunlar ise bürokratik engel- ler yüzünden bekJemede. Örneğin havaalanının genişletilmesi ya da kent merkezinin yeniden yapılması gibı büyük sorunlar, bekîeme aşa- masında. Yetkililere göre. yeniden yapılan- ma planınıh gerçekleşmesi için 10 yıl ve 13 milyar dolar (145 tnlyon lira) gerekli. Bugüne kadar bağış. faizsiz kredi ve tıcari kredi olarak 1.2 mil- yar dolar toplanabildi. Refık al- Hakiki, ilişkilerinı kullanarak Kör- fez ülkelerinden 250 mılyon dolar aldı. Lübnan'a yardım >apan ülke- lerih başında İtalya geliyor. Bu ül- ke> le 450 milyon dolar tutannda bir protokol imzalandı. Diğer Avrupa ülkelen de yardım edıvor. Avrupa Yatınm Bankası, 285 milyon dolar ve Dünya Bankası 285 milyon dolar vermeyi üstlendi. Kalkınma ve Ye- niden Yapılanma Kurulu'nun Ge- ncl Sekreteri Barudi. hükümetın toplanması gereken paranın yüzde 36'sını yurtdışı yardım ve borçlarla oluşturmayı umduğunu belirtıyor. Bu da yaklaşık olarak 4 milyar do- lardan biraz daha az tutuyor. Geri kalan para. yurtiçi krediler ve deviet fonlanyla karşılanacak. Ancak Lübnan'ın geçen yılki ıç üretim top- lamının 3.5-4 miîv.ar dolar olduğu gözönüne alınırsa bu paranın top- lanmasının hayli güç olacağı görü- lüyor. Horizon 2000'in en önemli bölü- mü , "kolyenin incis" olarak tanı- nlanan, kent merkezi. İç savaş sı- da kent merkezi doğu ve batı Beyrut'un birleşme noktası oldu- ğundan kenün en çok hasar gören yen burası oldu. Kent merkezinin yeniden yapılabılmesi ıçın buradakı binalann yüzde 60"ının yıkılmaM ge- rekiyor. Mimarlar Odası. 1975 ön- cesi Beyrut'unu yeniden canlandıra- cak genel bir plan hazırhyor. Bu planda çarşılar. bankacılık ve ücari etkinliklerin yapılacağı uluslararası merkezin bulunduğu verleşım bi- rimleri yeralıyor. Ama tüm bunlar- dan önce, kiraalar ve mal sahiple- riv le ilgili içinden çıkılması güç soru- nun çözülmesi gerekli Kiraalann ve mal sahiplennın sayısının 50 bın kadar olduğu sanıbvor. Hükümet, 1991'de bu sorunun çözümü için bırçok polemiğe yol açan bır emlak şirkcti kurulmasına karar verdı. Bu şırket. mal sahiplerini temsil edecek ve bölgenin yeniden canlanması için gerekli sermayeyı toplamaya çalışa- cak. Elektrik sorununun çözülmesi ıçın yapılan çalışmalar hızlandınla- rak bugün 400 megavat olan güç, yıl sonunda 1000 megavata, daha son- ra da 1500 megavata çıkanlacak. Bu operasyonun, yaklaşık 300 milyon dolara malolacağı tahmin ediliyor. Eleknğin. kurul tarafından ilk çözü- lecek sorunlann başında bulunma- sının nedeni, Beyrul halkırun günde yalnızca altı saatelektnk kullanabil- mesi. Diğer bölgelerdcvse halk. elekrik- ten daha az yararlanabıliyor. Elekt- nk jeneratörlennin onanlması için bir İtalyan şırketle yapılan anlaş- manın bedeli 600 milyon dolar. (Londra'da yayınlanan "El Ha\at' ; tan) Celenekler ve değerler Asyalılar, Murdoch haberdliğjne karşı ;N"ctu£}ork(£imcs B atılı büyük medya gruplan, Asya'daki geniş potansiyele sa- hıp pazarlara gjrmek için ça- balarken bölge halkının, ge- leneklerini ve de- gerlenni korumak için seslennı yük- seltmeye başladığı görülüyor. Bun- lann yanısıra, yer- leşmiş pobtık ayn- calıklan ve yerel reklam gelirlerini korumak. bölge için büyük önem taşıyor. Geçen hafta Ma- lezya Başbakanı Mahathir bin Mu- Murdoch hammed, bölgenin uydu kanalı Star-TV'nin el değiştirmesiyle ilgili sert yo- rumlarda bulundu. Mahat- hir, Star-TIV'nin Hong Konglu Li Ka-Shing'e ait olan Hutchison Whampoa Group'tan Rupert Mur- doch'a geçmesinin ne kadar üzücü olduğunu belirtti. Avustralya doğumlu Ameri- kan vatandaşı Murdoch; basın, yayın ve eğlence dün- yasında önemli yeri olan bü- yük bır ımparatorluğa sahip. Mahathir. Murdoch'un şırketi Nevvs Corp.'un, Star- TV'yi Asyahlara ulaşünlan haberleri kontrol edebilmek için aldığını öne sürdü. Ancak, yapı- lan ahşveriş, Asya'- nın kendi kültürüne ve dünyadaki po- tansıyel televizyon izleyicilerinin üçte ikisine sahip bir pa- zardaki ticari reka- bete karşı, himaye- ciliğjn önemli bir dönüm noktası ha- line geldi. Tayland'daki Manager Publishing Group'un Başka- nı Sondhi Limthongkul. "Eğer Li Ka-Shing adında biri, The Nevv York Times'ı satın alsaydı Amerikahlann nasıl tepki göstereceğini sanı- yordunuz?" dedi. Türkiye'den Japonya'ya ABD'nin Ikinci Dünya Savaşı'ndaki casuslukları BD'de ortaya çıkan- lan casusluk belgeleri, bu ülkenin, Ikinci Dünya Savaşı'nda, müttefik ülkelerde casusluk yapuğım ortaya koyuyor. Açığa çı- kanlmalannın ulu- sal guvenlığı tehdıt edeceğinı savunan Ulusal Güvenlik- Ajansı'na karşı açı- lan dava sonucu, tarihçi Gar Alpero- vhz'e verilen belge- ler, ABD'nin 1945 yılında Türkıye, Yunanistan. Suudı .Arabıstun. Sunye. Bulgaristan. Dani- marka,Şıli.Alman- •ya ve Japonya'da yürüttüğü ve daha önce hiç bilinmeyen •casusluk etkınhklerini göste- nyor. Örneğin Amenkan haberalma yetkilileri. Gene- ral Charies de GauHe'ün özel belgelennı okumuş ve ABD Başkanı Frankliıı Roosevelf- in. Fransa'nın Hindicini'ni yönetmek isteğini destekle- memesine duyulan öflceyı görmüştü. Böylece ABD, Roosevelt'in ölümünden sonra büyük ölçüde Sovyet- ler Birbği'ne karşı Fransa'nın desteğini kazanmak üzere, Fransa'nın Hindiçini'ndeki etkinliklerine ses çıkarmıyor- du. Haberalma servislerinde çalışanlar, bütün ülkelerin savaş ve banş dönemlerinde ' düşman ve mütte- fık ülkelerde casus- luk çahşmalan yü- rütmesinin doğal olduğunu söylü- yor. ABD Habe- ralma Örgütü'- nden (CIA) aynlan 40 yaşındaki Tho- mas Pulgar, "Bir ulusun dostlan de- ğil, çıkarlan vardır deyişi geçeflidir" diyor. Savaşın iki önemli müttefıki İngiltere ve Sovyetler Birliği arasındaki haberleşmeler, ortaya çıkan- lan belgelerde yer alrnıyor. Fakat ABD'nin, elçibk yazı- şmalan sayesinde Sovyetler Birbği'nin öteki ülkelere ne söylediğıni bildiğini gösteri- TımVVeiner LatinAmerika'yatröstbaskmı NAT1ONAL GEOGRAPHIC E nflasyon oranlannın gıderek düşmesi ve büyüme hızmın artması, Meksıka'dan. Arjantin'e tüm Latin Amerika ülkelerini, yabana sermaye ıçın çekia kılıyor. 1980'lerde ekonomik durgunluk v e siyasi istikrarsızlıklar nedeniyle bölge, yatınmcılann ilgisini pek çekmiyordu. Ekonomistler. bölge ekonomisinin tırmanışa geçtığini belirterek yanm milyar kişiye yönebk bır pazann, yabancı sermaye için hayli kazançb bir yatınm alanı oluşturduğunu • ifadeediyor. Washington'daki Inter-Amerikan Kalkınma Bankası bölge uzmanlanndan Trigo Loubiere, Portekizce konuşan Brezilya dışındaki Latin Amerika ülkelerinin tek dil ve dini paylaşmasının ve gelişrniş bir iletişim ağına sahip olmasının, yatınmalar için büyük kolaybklar sağladığını belirtiyor. Meksika, Şili, Arjantin ve Venezuela, şu anda yatınmalann gözdesi. Brezilya ve öteki Laün Amerika ülkeleri de sırada. Büyüme hızmın en yüksek olduğu Şili, yabancı yaünmcılar için 1990'lannencazipülkesi Fiyat artışlanrun yüzde binlerin üzerinde seyrettiği Brezilya, ekonomik sorunlanna çözüm bulma yanşında. IBol doğal kaynak ucuzemek Son yıllarda yatınmalan çeken, Latin Amerika'run ucuz emek ve bol doğal kaynaklan değil; yerel pazarlann yabana ürün, teknoloji ve hizmetlere aç olması en önemli etken. Lazard Freres&Co. Yatınm Bankası uzmanlanndan Tîmothy Davıes. Latin Amerika'da yabana yaunmlarartükça tüketia. abşkanlıklannın değiştığini ve sanayide giderek daha fazla işçınin çaüşmaya başladığını belirtıyor. Geçen yıl Latin Amenka'nın Avrupa, ABD ve Japonya'dan yapüğı ithalat, yüzde 18 oranında artü. 1993 yılındaise ABD yatınmlannın yüzde 17 oranında artması bekleniyor. Meksika ve Küba'nın turistık kıyılannda İspanyol yatınmalar lüks oteller yapıyor. Brezilya'da gjda pazarlaması alanında Fransız Carrefour, Brezilya'da 140 milyon dolarhk süpermarket zinciri kuruyor. Aynı alanda Wal-Mart, J.C.Penney ve Price Club. girişimlerine hız veriyor. Pepsiko da yabancı istilasının ön saflannda yer alanlardan. Meksika'daki 750 milyon dolarhk yatınm planının yanısıra Şili'de 115 milyon dolar tutanndaki yatınm, şirkeün hızb yayılma polıtıkasını yansıüyor. Pepsı. uluslararası meşrubat saüşlannın j'üzde 45'ıni Latin Amerika'da gerçekleştıriyor Caracas, Santiago ya da Mexico Cit\. Hangisine giderseniz gidin, yabancı sermayenin dev tabelaları karşımza çıkacakür. Pepsiko. genel olarak küçük v e orta boyuttaki kentlerde etkin olmayı veğliyor. Tüketici davranışlan uzmanı Antonio Aguilar, Latin Amerika'dakı gelişmiş orta sınıfın elınde harcayacak çokparası olduğunu ılen sürüyor. Latin Amerika'da ortalama işçi ücretleri 1992de yüzde 2-3 oranında artarken bürokraük işlemler olabildiğince azalulmış. Trigo Loubiere Latin •\merika'da yabana sermaye ve kar transferi konusunda düzenleyici yasalann yetersiz olduğunu belirtiyor. Yabancı şirketlerin rekabeti karşısında yerel şirketler de kendilerine çekidüzen verme gereği duyuyor. Laura Randail Moskova'daki Kore belgeleri 43 yıl sonra ortayaçıkü D Hava kımetkri makintsti Valentin Golubev. Kırk yıl önce, kırk yıl sonra ış Haberler Senisi - Rusya Genelkurmay Başkanlığı'- nın kasasında oldukça ilginç bir harita var. Bu harita, 1950 yıhnda Stabn'in askeri danışmanlan tarafından çizılmiş. Stalın'in de onayladığı haritada, Kuzey Kore askerlennin Güney Kore'yi istila ederken izleyeceği yollar gösterili- yor. Bu belge, Sovyetler Birlıği'nin, Kore'deki çatışmalan, müdahale et- meden dışandan izlcdiği yolundakı iddialan çürütecek mtelikte. Savaşı sona erdiren ateşkesın üze- rinden 40 yıl geçmesine karşın, Moskova'nın anlaşmazbklardaki rolü. daha yenı yeni değerlendinb- yor. Savaşın sona ermesinden bu yana, ABD ıstihbarat bürolan. Rusva'nın çatışmalarda büyük rolü olduğunu gösterir belgeler ele geçir- diler. Ancak bunlar, Moskova ile Washington arasında anlaşmazhk ıstenmediğı için örtbas edildi. Bu konudakı yenı kanıtlar, son zamanlarda kullanıma açılan Rus arşıvleriyle Amenkalı ve Rus tarih- çilerin yaptıklan araştırmalarda or- taya çıkıyor. Amenkalı yetkililer. bazı venı bulgulann. tarihteki onemh boşiuklan doldurduğunu belirtiyor. Bir takım bulgular da ye- nı soru işaretleri doğmasma neden oluyor. US Nevvs dergisinin bu konuda görüştükleri arasında, birde Sovyet askeri tarihçisi bulunuyor. Bu tarih- çi, Kuruşçov'un isteği üzenne. Pen- tagon türünde hazırlanan gizli bel- geye ulaşabildiğini söylüyor. Bu konudaki yeni bılgilenn bir başka kaynağı da eski Sovyet ıstih- barat bürosu elemanı Gavıil Korot- kov. Araştırmasina 40 >ıl önce baş- layan Korotkov, savaşa katılanlarla ve Kore savaşı sırasında, Sov yet Ge- nelkurmay başkanı olan General Nikolai Lomov'la görüştü. Korot- kov"un bulgulan. Moskova'daki birçok savaş planlama çabşmalan- nı, aynntılanyla orta) a koyuyor. Sovyetlerle ABD arasında, savaş esirleri de sorun oldu. Kore Savaşı sırasında 10 bın 212 Amerikalı esir alındı. bunlardan yalnızca 3 bin 746'sı ülkelenne geri döndü. Uzak- doğu Komutanlığı Özel Proje Şube- sı Başkanı Albay Corso, en az 500 hasta ve yaralı savaş esiıinin Kuzey Koreliler tarafından gen göndenl- mediği hakkında kesin bılgıye sahip olduğunu söylcdi. Corso. şu anda havatta olan bınlerccesirin ülkeleri- ncgöndenlmediğını bclırttı Avrupa Topluluğu Tekpara, çok tartışma £e îlîott^e B u ay başında Avrupa Para Sistemi'nde yaşanan krizm ardından Avrupa Para Bır- lığine geçiş tarihi üzenndeki tartı- şmalar sürüyor. Liderler, Maastricht Antlaşması'nın hazırlanması önce- sindeki Avrupa'nın inşası hakkında bildirdikleri görüşlerine geri dönü- yor. Bir grup, Avrupa Para Sistemi'nde dalgalanma marjının yüzde 15'e yükseltilmesinin hafıf bir yol kazası olduğunu ve 12 ülkenin onayladığı Maastricht Antlaşması'nda belırle- nen programın aynen uygulanması gerektiğini savunuyor. Bu görüşün karşıtlan ise. para krizinin. antlaş- mada ortaya konan federal yapıya geçiş projesine bir nokta koyduğunu ve bir başka yol aranması gerektiğini belirtiyor. Ekim ayında Avrupa Topluluğu'- nun para knzı konusunda olağanüs- tü bir zirve yapması ıçın çağnda bu- lunan Helmut Kohl, bırinci grupta yer abyor ve krizin aslolan hiçbır şeyi değıştırmediğini düşünüyor. Bunun- la birlikte, Alman Başkakanı, Eko- nomik ve Parasal Bırlik için belirle- nen takvımin bır iki yıl aksayabılece- ğini belirterek "Bu, temelde ne değiş- tirebilirT1 diye ekliyor. Maastricht Antlaşması, parasal hirlıkte üç aşama öngörüyor: Üçün- VÜ aşama olan tek pa- raya geçişin en erken 1 Ocak 1997- de. en geç 1 Ocak 1999- da başlaması gerekiyor. Kohl'un analizi özetle şöyle: Daha uzun bır süre gerekse de ayru yol izle- nerek ayru hedefe (tek para) ulaşılacak. 3 ağustosta yapılan Fransız-Alman Ekonomik Kurulu toplantısından bu yana. Pans ve Bonn bu görüşü koruyor. İngiltere Başbakanı John Major ise, para birliğine geçilsin mi geçil- mesin mi tarüşmasıru yeniden baş- latmaya çalışanlar arasında yer ab- yor. Major. Maastricht Antlaşması'- ndaki federal yapıya yöneümin dur- durulmasını ve daha önce önerdiği gjbi. geniş ve basit bir serbest do- laşım bölgesi oluşturulmasını istiyor. I Başbakan Balladur I görüş değiştirdi Bu tartışmalar sırasında, tek paraya karşı çıkarak ortak paraya geçişi des- tekleyen dönemin muhalefetteki Cumhuriyet İçin Birbk Partisi mıllet- vekili (RPR), bugünün başbakanı Edouard Balladur. bu görüşünü de- ğışürmış gözüküyor. Fransa Başba- kanı, bugün artık ortak parayı tartı- şmanın söz konusu olmadığını. tek paraya geçiş içm takvimin belirle'ndi- ğini ve bunun uygulanması gerektiği- ni savunuyor. Balladur, Helmut Kohl'un "Bir iki yıl gecikme olabilir'" biçimindeki demecı üzerine yorum yapmaktan kaçınıyor. altı yıl son- rasıyla ilgili bir şey söylemek için çok erken olduğunu vurguluyor. Erik Izraelenicz Kohl-1. grupta Amerikalı eşdnseller Papa'yı kötü karşıladı D tş Haberler Senisi - ABD'yi ziyaret eden Papa II. Jean Paul, bu ülkedekı kürtaj poü- tikalannı eleştirerek, Başkan Bill Clinton'dan "'yaşam hakkına" saygı gösterilmesini istedi. Papa, ABD'nin. dünyada özgür- lük. banş ve insan haklannın des- teklenmesinde öncü olması gerekti- ğini bebrtti. Meksika üzerinden ABD'nin Denver kentine gelen Papa, Regis Üniversitesi'nde Clinton'la yaklaşık bir saat başbaşa görüştükten sonra basına yaptığı açıklamada. "Yaşa- ma hakkınuı ve yaşamı savunma hak- kından vazgeçilemeyeceğini" söyle- di. ABD başkanı ise, bu konuda her- hangi bir yorum yapmadı. Clinton. Bosna-Hersek sorunu konusundaki duyarlıbğını birçok kez kamuoyuna açıklamış olan Papa'ya, ABD'nin bu sorunu "Kenardan seyreüneyece- ğini" söylediğini bildirdi. Cbnton, yapılan ikih görüşmede; Bosna. Somalı, Haiti, eski Sovyetler Birliği ve Ortadoğu banş göriişme- leri konulanna değinildiğinı söyledi. Görüşme sırasında "Papa evine dön" şeklinde slogan atan bır grup eşcinselin yanısıra kürtaj karşıU bir grup da gösteri yaptı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear