Catalog

14 AĞUSTOS1993CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 11 ŞİRKETLERDEN HABERLER • DEDEMAN ANKARA OTEL Genel Müdürlüğü'ne CevdetAlptekin atandı. • POLİSANİkiyıldır ortakhk görüşmeleri yaptığı PPG ile ortakhk anlaşması imzatadı. •THY Cenajans Grey tarafından haarlanan reklam fihnleriyle. Uluslararası Reklamcılar Birliği'nin düzenlediği yanşmada ilk üçe gjrdi. • SPECTRUMBüro Hizmetleri AŞ. yerli ve yabancı 6 bine yakın ürünün yer aldığı ilk katoloğunu çıkardı. • MUTLU AKÜ, Almanya, Finlandiya. Rusya Federasyonuve Ukraynanın başı çektiğj pek çok ülkeye toplam 3 milyon adetaküsatışıyaptı. • İSVİÇRE SİGORTA, 1993yıbnınilk altı ayında 266 milyar sigorta primi üreterek, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 129artışsağladı. • RAY SİGORTA 1993 yılının ilk altı ayında 228 milyar lıra prim üretimi gerçekleştirdi. • VARANTURİZM, Kartal, Pendik, Yakacık, Gebze, Tuzla ve Maltepe bölgelerine hizmet verecek Pendik Varan Kargo Şubesi'ni hizmete açü. • YAŞAR HOLDİNG, sade ve kakaolu olmak üzere, 150 gramhk ambalajlarda üretilen "PınarPasta Kremasrnı" piyasaya sürdü. •OTOSAN,Ford tarafından üretilen Ford Festıva XL ile Ford Festiva GL'yi ağustos ayı başından itibaren tüm bayilerinde satışa sundu. A BHALKLA İLİŞKİLER DERNEĞİ, 4"üncüeğitim panelini 19 ağustos tarihinde Holiday Inn Crown Plaza Oteli'nde düzenleyecek. • AIRFRANCEile Contınental Airlines arasında ücari işbirligi anlaşması yapıldı. Daha önce iki Fransız şirketi olan UTA ve Air Inter'i bünyesine katan Air France, Çek Havayollan'nı yüzde 40, Belçika Havayollan Sabena'nın da yüzde 37.6 hissesini satın ahnıştı. BIBM T •="=*= g Mainframe müşterilerine "büyük sistem olağanüstü durum çözüm paketini" sunuyor. •ALTINYILDIZ HOLDİNG, pamuklu spor giyim üreticilerinden Fruit of the Loom'un Türkiye yetkili satıcısı oldu. •OFİS BİLGtSAYAR ŞANAYİİ, İzmir. Ankara, Mersin, Antalya, Alanya ve Bursa'dan sonra İsatnbul'da da döviz bürolanna bilgisay ar uygulamalan konulu seminerdüzenledi. •COMMER- CİALUNİON Sigorta, Sigortacı Gazetesi tarafından yapılan araştırmaya göre yangın branşında 62 milyar lira, kaza branşında 64 milyar lira, nakliyat branşında 33 milyar lira, makıne ve montaj alanında ise 11 milyar lira prim üretimi gerçekleştirdi. • ROTAFORTEAŞ tarafından düzenlenen İstanbul 93 "8"inci Uluslararası Mücevher, Takı ve Saat Fuan" 23-26 eylül tarihleri arasında gerçekleşecek. •TELETEKNİK, 1992 yıhnda başanlı olan bayilerine, 14-21 ağustos tarihleri arasında bir hafta sürecek mavi yolculuk düzerdiyor. . • VAKIFBANKHalkla Ilişkiler Müdürlüğü'ne Seitıra Akyürek atandı. •IMPEXBANK, 1-9 ağustos tarihleri arasında Ted Open Challenger adı altında gerçekleştirilen İstanbul Uluslararası Tenis Turnuvası'nın resmi bankası oldu. •KİMSİGARALARl 1993 yılı'nda düzenlenen İstanbul Uluslararası Tenis Turnuvasf na sponsor oldu. •ERKŞAN HOLDLNG, İzmir, Adana, Antalya ve Ankara bürolanndan sonra Güney Marmara irtibat bürosunu da hizmete açtı. Bölge temsilciligi görevi Muhanem Sanet'e verildi. Türkiye gümrük birliği konusımu tartışırken AT isteklerininetleştirdi: 'Güınrükuyıımuyeterli değiP• Birlik için gümrük indirimi, ortak tarife uygulamak yetmez. Topluluğun kotalan da içeren ticaret politikası başta olmak üzere bütün politikalannın benimsenmesi gerekir. •Topluluk, birlikten sonra üçüncü ülke mallanna karşı nasıl korunacağı konusunda endişeli. Türkiye ortak tanm politikası oluşturmakta geri kaldı. Demir-çelik ticaretinde de sorun var. ANKARA (AA) - Türkiye ile Avrupa Topluluğu (AT) arasında İ Ocak 1995'- te geçilmesi öngörülen gümrük birliği konusunda Topluluk talepleri netleşti. Gümrük birliğini "Türkiye'nin fülen Tek Pazar'a girmesi" olarak nitelendi- ren AT. Türkiye'nin sadece gümrük vergılerinı indirmek, ortak gümrük tari- fesine uymak ve Toplu Konut Fonu'nu kaldırmakla gümrük bırliğıne gıdeme- yeceği görüşünü taşıyor. Bunun kısmi gümrük birliği olacağını savunan AT, tam birliğin oluşturuhnası için Tür- kiye'nin topluluğun temel politikalannı benimsemesi gerektiğini öne sürüyor. Topluluk, Türkiye'den uyum göster- mekte zorlanacağı konulara ilişkin tak- vim bekliyor. Türkiye'nin AT ile ilgili yetkilileri de yaptıklan açıklamada. gümrük indiri- mi. ortak gümrük tarifesine uyum ve Toplu Konut Fonu'nun kaldınlması konulannın artık çözümlendiğini belir- terek. "Bu konular artık hiç görüşülmü- yor. Topluluk artık, Türkiye'nin gümrük birliği için ATın ticaret poiitikalannı be- nimsemesini istiyor" dediler. Bu ticaret politikalan arasında. teks- til kotalan ile Japonya'ya uygulanan otomotiv kotalan da yer alıyor. Topluluğun endişesi Türk yetkililer, topluğun gümrük bir- liği konusundaki endişelerinin şu nok- talarda toplandığıru belirtiyorlar: ÜÇÛNCÜ ÜLKE MAİI - "Türkiye, 1 Ocak 1995'ten itibaren gümrükleri in- dirdiğinde topluluğun gümrük alanı ge- nişleyecek. Bu noktada, AT'yi, Türkiye üzerinden topluluğa kayacak mallar ilgi- lendiriyor. Bu konuda doğacak sorunla- ruı nasıl çözümleneceği üzerinde düşünü- lüyor." AT ile gümrük birliği konusunda ya- pılan görüşmelerde, 1 Ocak 1995 sonra- sında yapılması gerekenlerin de masaya yatınldığını anlatan yetkililer bu amaçla 1 Ocak 1995'ten sonra doğacak sorun- lan ele almak için ortak bir teknik komi- te kurulacağını bildirdiler. TAtUM POLİTtKASI - AT, bu- giine kadar Türkiye'nin ortak tanm po- litikasına uyum konusunda yeterli adım atmadığı görüşünü savunuyor. Görüşmelerde. tanm ürünlerinin ser- best dolaşımı 1 Ocak 1995 sonrasına bırakıldı. Ancak. işlenmiş tanm ürünle- rinin 1 Ocak 1995'ten itibaren gümrük birliği kapsamma girmesi öngörülüyor. Bu ürünlerin içindeki sanayi payında gümrük indinmine gidilecek. DEMİR-ÇELİK - Türkiye ile AT arasında çözüme kavuşturulması gere- ken konulann bir diğeri de demir-çelik. Taraflar arasında bu konuda mevcut bir anlaşma olmasına karşın, uygulama protokolü bulunmuyor. AT, Türkiye'- den hurda demir-çelik ithalatı için ver- diği navlun priminin kaldınlmasını isti- yor. Görüşmeler sonbaharda Türkiye-AT gümrük birliği görüşme- leri sonbaharda hızlanacak. Eylül ve ekim ayında yapılacak toplantılarda teşvikler ve rekabet politikalan başta ol- mak üzere, patent, telif hakkı, marka- lar, taklit mallar, demir-çelik, teknik standartlar, tanm sektörü ile gümrük birliğinin sınırlannm belirlenmesi konu- lan ele alınacak. Topluluk, bu alanlarda Türkiye'nin somut adımlar atmasını is- tiyor. İKV, gümrük birliği görüşmeleri için en azından müsteşar görevlendirilmesini istedi AT'ye genel müdür göndermeyinEkonomi Servisi - Özel sek- tör, Türk ekonomisinin kaderi- nin 3 genel müdürün yetkisine bırakılmasına karşı çıkıyor. AT ile ilişkilerde özel sektörü temsil eden İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV). Başbakan Tansu Çiller'- den gümrük birliği görüşmele- rine başlanmadan önce mutla- ka en azından bir "AT müste- şariığı'" kurulmasını istedi. Başbakan Tansu Çiller'e su- nulan "Gümrük birliği raporu"- nun ana hatlannı açıklayan İKV Başkanı Sedat Aloğlu, "AT ile 4 ekimden sonra başla- yacak gümrük birliği muzakere- leri. bugünkü bürokratik yapı- lanma içinde Dışişleri, Hazine ve DPT bünycsindcki AT genel müdürlükleri scvivcsinde yürii- tülecek" dedi. AT ile yapılan görüşmelere zaman zaman Ma- liye gibi diğer ilgili bakanhklar- daki AT genel müdürlerinin de kaüldığını anlatan Aloğlu, Tür- kiye'nin geleceğini büyük ölçü- de etkileyecek değişimin şekil- lendirilmesinde genel müdür- lük seviyesinde temsili yeterli görmediklerini söyledi. 12 AT ülkesinden 6'sında bu konuda bakanlık bulunduğu- nu. diğerlerinde ise bakan yar- İKV Başkanı Sedat Aloğlu. • ATnin eski mali protokolden kaynaklanan yükümlülüklerini getikmevi de telafi eder biçimde yerine getirmesi ve işgücünün serbest dolaşımı için takvim belirlemesi sağlanmalı • Türk ekonomisinin gümrük birliğıne geçiş hazırlığı için daha adil ve makıl bir tanh tespit edilmeli. • Gümrük birliği Ue ilgili konularda Türkiye "üye ülke" statüsüne sahip olmalı. • Gümrük birliğinin işleyişinde doğacak anlaşmazlıklan çözmek üzere, denk koşullarda temsil özelliği olan bir çözüm organı kurulmalı. • AT'nin kriz halindeki sektörlerine tanınan yardım ve korumalar Türkiye için de mümkün kdınmab. • Ankara Antlaşması'nda yer alan, üçüncü ülkelere karşı ortak gümrük tarifesi uygulama istisnalan güncelleştirilmeli. • Türkiye'nin bölgesel imtiyazlı dış ekonomik ilişkileri ve anlaşmalanrun geçerliliği ko- runmalı. • AT genel müdürlükleri müsteşar yardımcılığı seviyesine yükseltilip, bunlann koordi- naşyonu için müsteşarlık kurulmah. • Ozel yetkilerle donatılmış AT Bakanlığı kurulmalı. • Gümrük birliği görüşmelenne özel sektörü temsilen İKVdekatılmalı. İKV'nin önerileri dımcılıklan ya da müsteşarlık düzeyinde bir bürokratik yapı- lanma bulunduğunu belirten Sedat Aloğlu. yılbaşından bu yana dile getirdikleri "AT Ba- kanlığı kurulması" talebine. Başbakan'a sunulan reporda da yer verdiklerini kaydetti. Aloğlu, bu arada zaman kay- bedilmeden AT ile ilişkileri yü- rütecek bir müsteşarlık kurula- rak. ilgili genel müdürlerin de müsteşar yardımcısı sıfatıyla bu çatı altında toplanmasını hükü- mete önerdiklerini belinıi. İKV Başkanı, hükümetın de bürok- raside yeni bir yapılanma için çalışmalara başİadığını öğren- diklenni ifade ettı. Başbakan'a sunulan raporun tümünü "görüşmeler için özel taktikler icerdiğj" gerekçesiyle açıklamayan ve önerileri ana başlıklar halinde sıralayan İKV Başkanı Aloğlu, bu raporu 3 mayısta özel sektörden aldıkla- n yetki çerçevesinde hazırladık- lannı söyledi. Aloğlu, Türkiye'- nin makro ekonomik dengeleri düzeltilmediği ve AT'nin buna işgücünün serbest dolaşımı ve mali protokollerle destek ver- mediği taktirde, gümrük birliği- nin işsizlik ve döviz darboğazı gibi önemli snrunlar ortaya çı- karacağını da savundu. Bugünkü hızıyla 2000 yıhnda 7 milyon işsize ulaşacak Tür- kiye'nin. eksik rekabet koşulla- Mercedes kalite ödülüne aday değil Türk Mercedes-Benz, çalışanlann ulaştırdığı kaliteyi "yanşılamaz" görüyor EkoDomi Servisi - Türk mü- hendis ve işcisinin ürünü olan Mercedes-Benz'in yeni model otobüsleri, Avrupa'nın pek çok ülkesinden sonra 52 adetlik ilk paru halinde Mercedes'in vatanı olan Almanya'ya da ihraç edilı- yor. Türk Mercedes yetkilileri. fabrika calışanlannın yaraüm. geliştirme ve üretim sürecine katı- lmalan u>gulamasmı 1970'ler- den beri sürdürerek uzun bir sü- redir yüksek kaliteye sahip ol- duklannı, bu nedenle Türkiye'de ilk kez özendirme amaayla konulan "kalite ödulü"ne aday olmayacaklanru söyledıler. Almanya'daki şirket merkezinden de, Tür- kiye'deki diğer kuruluşlara yol açmak için konulan bu ödüle aday olunmaması tali- maünın geldiği belirtildi. Türkiye'de 6 ayhk rekor bir geliştirme sü- recinden sonra geçen yıl eylül ayında üretimi- ne başlanan O 340 model otobüsler, 1 yıla yakın sürede 850 adet rretildi. Mercedes-Benz'in otobüs üretıminin yüz- de 70'ini oluşturan yeni modelde yüzde 83 yerli girdi kuUanıhyor. Geçen yıl 219 otobüs. ithal ederek 55 milyon mark döviz girdisiyle otomotivde en bü>ük ihracatı gerçekleştiren Mercedes-Benz Türk, yıl sonuna kadar 400 adet ihracat ve 100 milyon mark gelir hedefli- yor. n doğması nedeniyle bunun daha da artmasına tahammülü olmadığını dile getiren Aloğlu. görüşmelerde bu zararlan ve dezavantajlan giderici nitelikte, teslimiyetçi olmayan tutum ser- gilenmesini beklediklerini an- latü. '1996 uygun zamanlama' 1994'ün .K yansında Yuna- nistan'ın uönem başkanı olaca- ğı da hesaba katıldığında. 1995 başının gümrük birliğinin uy- gulamaya dönüşmesi hedefini gerçekçi bulmadıklanru belir- ten Aloğlu, 1996"yı daha uygun bir zamanlama olarak gördük- lerini ifade etti. Gümrük birliği- nin doğru değerlendirilerek buna haarlanılması gerektiğini kaydeden Aloğlu. "Ömeğja, gümrük birliğine gectikten sonra Kömür İşletmeleri'nde işçiye bu denli zam verdirmezler. Konkor- dato ilan etmesi gereken kunılu- şun gücünün üzerinde para öde- niesini sübvansiyon sayar ve buna izin vermezler" biçiminde konuştu. Aloğlu, sektörler bazındaki değerlendirmelere de değinerek TÖBB bünyesindeki kurullar ortak kriterler çerçevesinde çalışmalannı tamamlamadan ve sektörlerin durumlan netleş- meden yılbaşından önce konuş- manın doğru olmayacağını da savundu. Dünya Inkjet kalitesiyle farkı yakaladı! Siz de yakalaym! MERHABA HP DESKJET 510 YAZICI NOKTA VURUŞLU YAZICI Fiyatlan aynı. Oysa birinin baskı kalitesi çok daha iyi.Üstelik hızlı ve sessiz. Hem "inkjet" (mürekkep püskürtme) teknolojisiyle mükemmel kalitede siyah-beyaz çıkış veriyor. Hem de kağıt besleyicisi ile birlikte geliyor. Son derece güvenilir -3 yıl garantili. Evet,doğru okudunuz: tam üç yıl garantili. Kuşkusuz, yazışmalannız şirketinizin aynasıdır. HP Deskjet 510 ile görüntünüzü değiştirin. Siz hangisini seçerdiniz? Evet, haklısınız! HEWLETT PACKARD ARENA (1) 259 76 75 - AYDIN PAZARLAMA (1) 275 72 42, (4) 468 49 50 - BORDATA (4) 439 62 00, (1) 281 35 95 - DATASEL (4) 417 63 04 DATA SİSTEM (51) 63 16 63,(1) 275 80 12, (4)440 97 83-ENTEK (4)468 45 07, (1)272 85 16 KOMPUSAN (1) 279 89 21, (4) 467 76 52 - MİKROSET (1) 266 62 60 - SANİVA (1) 245 51 00 İŞÇİNİN EVRENÎNDEN ŞÜKRANKETENCİ Biraz Ciddiyet!.. Türk-İş Başkanı Bayram Meral, 600 bin kamu işcisinin sözleşme sonucundan memnun olmadıklarını, "Çiller'in projeleri için gereken fedakarlığı gösterdiklerini" söyle- miş. Anlaşmadan birkaç saat önce verdiği demeçte Çil- ter'in istifa etmesi gerektiği anlamına gelen sert sozler vardı. Bir gün önce ise kesin greve çıkmaktan, 600 bin işçi ile Türkiye'nin her tarafından Ankara'ya yürümekten söz ediyordu. BunrJa ne var? Sendikacı hak almak için gerekirse yumruğunu masaya vurur, işçinin gücünü gösterir. Hak alma noktasına geldi mi de, işçiyi maceraya sürükleme- den sözleşmeyi imzalar. Bu çerçevede ilk bakışta çeli- şen, biri kavga ve tehdidı ifade eden, diğeri iyimserlik ve barışı getiren konuşmalar yapması önemli bir çelişki sayılamaz diye de düşünebiliriz. Gürültü kopanlan nokta ile, anlaşmaya gelinen nokta arasında işçi hakları açısın- dan kayda değer bir fark söz konusu olsaydı. Ortalama ücretin 9 milyona ulaştığı işçi için, arada brüt 350 bin liralık bir fark kalmışken anlaşmaz, ipleri koparı- rsanız; kamuoyunda büyük bir kavgayı başldtacağınız imajını verir, kahramanlığa oynarsanız; sonra da 100 bin lirayı alınca sözleşmeyi imzalarsanız; ortaya ciddiyetiniz konusunda kimseyi inandıramayacağınız garip bir tablo çıkar. Başbakan Çiller'in büyük ekonomi projeleri, işçiye 9 milyonun üzerine eksik verilen 250 bin lira ile kurtula- caksa, vah bu ülkenin haline, ekonomisine. Gerçekten ağıt yakmak gerek. Ya 9 milyonun üstüne brüt 250 bin lirayı eksik verdi diye, medyanın Demir Leydi ilan ettiği Sayın Başbakanımızın düştüğü konuma nedemeli? Kendileri hem profesör hem de ekonornist. Lütfen yanıtlasınlar. 9 milyonun üstüne ödenmeyen brüt 250 bin lira ile mi ekonomiyi kurtaracak tasarrufu sağlayacaklar? Bunun için mi işçiyi halka şika- yet ettiler. Kahramanlıkları, güçlü yumrukları, taviz ver- mez politikalan, hepsi hepsi bu brüt 250 bin lira için miy- di? Anlıyoruz, çiçeği burnunda Başbakanımızın da, say- gınlığını yitirmiş Türk-lş Başkanımızın da şova, kamuo- yunda güç gösterisine, başarıya çok fazla gereksinmeleri vardı. Kitlelerin yüreğini ağzına getiren bir kavga gösteri- si doğrusu ikisi için de puan kazandırıcıydı. Ama en gös- termelik, seyirlik kavganın bile bir inandırıcılığı olmalı de- ğil mi? Birinin, "Benişçininhakkınıyedirmem", diğerinin "Ben işçinin bile karşısında halkımın çıkarlarını koru- rum"diyebilmesi için, halkkavramı üzerinde işlenen bü- yük gaf bir yana, ortada önemli çıkar çatşmasının olması gerekmez mi? Hazır Sarı Köşk'te işverenlerimizin en yüksek temsil- cisi ile de başbaşa kalmışken, aralannda işçilere laf taşı- yabilecek sendikacılar, oyunu bozacak başka politikacılar yokken, daha bir inandırıcı, akılcı taktik geliştirselerdi; uyuşmazlıkfarkını inandırıcı bir düzeydetutsalardı; sonra çoğu sendika cephesinden, azı hükümetten taviz verip uzlaştıklarında hern Bayram Meral'in "Çiller için feda- karlıkta bulunduk"derne hakkı doğardı. Hem de Çiller'in Demir Leydi imajı birazcık haklılık kazanırdı. Onlar anlaşmadan birkaç saat önce Çanakkale Bay- râmiç 1. Ida Kültür-Sanat Şenlikleri kapsamındaki panel- de konuşmamı bitirmiştim. Bayram Meral'in kendi sendi- kası Yol-lş'ten, uzun yıllar sendikacılık yapmış bir işçi özel sohbete geldi. Yine panelist olan Gültekin Gazioğlu, "Yakında büyük grevler geliyor" diye soze gırecek oldu. Yol-lş'in grev kapsamındaki işyerlerinin nabzını da yakın- dan bilen işçi tepkili, uzun uzun anlattı;"Oyunun da, blö- fün de bir ciddiyeti olur. 350 bin lira için bir tek işçiyi ne greve ne de yola çıkarabilirsiniz. Sendikacılık da, politika da hiç bu kadar ayağa düşürülmemişti... "Tabandaki sen- dikacı işçi, birkaç saat sonraki anlaşmadan habersiz, ta- raflann anlaştıklarına, kamuoyu önünde oyun oynadı- klarına kesin gözü ile bakıyordu. Meral'e muhalefet bir taban sendikacı bile olsa, olaya böylesıne kesin gözü ile bakabiliyor, böyle düşünüyor ve sonuçtan önce, sonuçtan böylesine emin olabiliyorsa, ortada gerçekten çok umut- suz bir tablo var demektir. Herkesin bir saplantısı olur ya, ben de çok uzun pazar- lık konusu yapılan haksız çıkarmadaki tazminat konusuna takıldım. Benim bildiğim kamu işletmelerinin tarihinde değil haksız, haklı çıkarma da pek yoktur. Şlmdi Tansu Çiller'in kamuda yoğun işçi çıkarmaya eğilimli olduğu ve özellikle de özelleştirmeye yönelik işçi çıkarmak istediği biliniyor. Ancak bu çıkarmaların hiçbiri sözleşme metni- ne giren "haksız çıkarma" kavramına girmiyor. Ne diye haksız çıkarmada tazminatın 3 ay mı, 4 ay mı, 9 ay mı ola- cağını uzun uzun tartıştılar? Haksız fesih tazminatjnın 7 ayhk çıplak maaşa çıkanlması büyük bir özveri ve başan olarak ilan edildi? Yoksa bundan sonra kamu işyerlerinde, ekonomik zo- runluluk, özelleştirme gibi nedenlerden başka, keyfi, haksız işçi çıkarma uygulamalan da mı başlatılacak? Çil- ler ve Meral bu türden çıkarmaları ilke olarak benimsedi- ler de, bunun mu pazarlığını yaptılar? Kendi adıma bunun da komik ücret görüş ayrılığı gibi, bir şov aracı olarak kul- lanıldığına, konuyu bilmeyen kitlelerin oyalanmasına yönelik gündeme getirildiğine inanmak istiyorum. Aksi, her ikisi adına çok daha kötü bir durum olur. Biraz ciddiyet lütfen, karşınızda seyirci olarak koca bir ulus, içinde işçisi de olarak her sınıf, her kültürden halkın kendisi var. İ.S.O. İSTANBUL SANAYİ ODASI KALİTE VE STANDARTLAR ŞUBESİISO-9000 KALİTE KONTROL SİSTEMLERİ SEMİNERİ 26 AĞUSTOS 1993 SAAT: 10.00-15.30 KALİTE StSTEMİ KURULMASINDA ÜST YÖNETİMİN KAÇINILMAZ GÖREV VT SORUMLULUKLARI Bugüne kadar Odamızca düzenlenen seminer, konferans ve pratik çalışmalarda. gerek yerli. gerek yabancı uzmanlar kanalıyla ISO- 9000 Serisi Kalite Güvence Sistemi konusunda gerekli altyapının oluşturulması amaçlanmış ve bu alanda belirli bir mesafe alınmıştır. Ancak Avrupa Topluluğu ile Gümrük Birlıği'ne giderken ISO- 9000 Kalite Güvence Sistemi konusunda yeni gelişmeler ortaya çık- mışür. Söz konusu yeni oluşumlann ışığı altında üvelerirnızi aydınlatmak ve bilgılendirmek amaa> la 26 Ağustos 1993 Perşembe gûnü Odakuk btnamızın konferans salonunda aşağıda belirtilen program dahilinde bir seminer düzenlenmiştir. Anılan seminer, kalite konusunda yurdumu- zun önde gelen uzmanlartndan olup, daha öncekı seminerlerimize konuşmaa olarak kaulan Prof. Dr. Alp Esin tarafından verilecektir. Buna göre: 26 Ağustos 1993 Perşembe Sabah: 10.00-12.00 SİSTEM ANLAYIŞI-ÜST YÖNETlMtN SORUMLULUĞU Öğleden sonra: 13.30-15.30 KALİTE SORUNU-NEREDEN BAŞLAYALIM Anılan seminerin sabah bölüraö ust düzey yöneticikre yönelik olduğu için,flstdüzey sanayi yöneticileri balumuıdan bir "brain storming" nite- hgindeki bu toplanhda KALtTE SİSTEMİ KURULMASINDA ÜST YÖNETİ>itN KAÇINILMAZ GÖREV VE SORUMLL- LUKLARI üzerinde dunılacaktır. Bu nedenle bu toplantıva fîrmalarm üst düzev yöneticilerinin kaCümalanıun gerekli ve yararlı olacağı düşü- nûlmektedir. Seminerin öğleden sonrakj bölümünde ise dahı ziyade Kalite Sistemi Kuruluşu ile ilgili teknik konular ele alınacağından. bu toplantrya fırniaların kalite müdürleri veya sonımlnlannnı katıfanala- rtnda yarar göriilmektedir. Söz konusu seminere katılmak istendiği takdirde. kaulımcıların isimlerinın Odamız Kalite ve Standartlar Şubesi'ne faksla (2513087- 2493963-2455022) bildirilmesi gerekmektedir. Aynca, bundan önce ISO-9000 Kalite Güvence Sıstemleri konu- sunda Odamızca düzenlenen seminerierin bir bölümü en kısa sürede kitap şeklınde üyelerimize sunulacakt;r. Basın. 36687