Catalog

11 AÛUSTOS 1993 ÇARŞAMBA CUMHURIYET SAYFA HABERLER Hocaoğhı'na tören • ANKARA (Cumhuriyet , Bürosu) - tzmir'de geçırdiği ; trafik kazasında yaşamını ; yitıren TBMM Başkanvekili ; ve ANAPAdana Milletvekili • Yılmaz Hocaoğlu için > Meclis'te tören düzenlendi. . Törenden sonra uçakla ! Adana'ya götürûlen ; Hocaoğlu'nun naaşı, burada ' toprağa verildi. TBMM'de saat 10.00'da düzenJenen törene, Cumhurbaşkanı SûJeyman Demirel. TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Başbakan Tansu Çiller, ANAPGenel Başkanı Mesut Yılmaz. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit ve Hocaoğlu'nun yakınlan kauldı. Yılmaz Hocaoğlu'nun eşi Esin Hocaoğlu, Mecüs'e Mesut Yılmaz'ın eşi Beraa Yılmaz ve ANAP Adana eski tl Başkanı Süreyya Kaya ile birliktegeldi. İslami Hareket davası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yazanmız Uğur Mumcu'nun öldürülmesinden sonra Ankara'da yapılan operasyonlarda yakalanan ve İslami Hareket Örgütü üyesi olduklan belirtilen iki sanığın yargılanmalanna devamedildi.DGM'de dünkü duruşmaya. tutuksuz sanıklardan Necmi Mutlu katılırken diğer sanık Abdurrahman Aksoy ve avukaü aelmedi. Necmi Mutlu, İslami Hareket Örgütü'nün Ankara sorumlusu olmakla suçlanıyor. Duruşma, İstanbul'da yakalanan örgütün diğer militanlan Mehmet Kaya ve arkadaşlan hakkında açılan davanın. bu dava ile birleştirilmesi ve sanıklar hakkında yeterli delillerin toplanması konusundaki, İstanbul DGM'nin isteminin önümüzdeki duruşmalarda karara bağlanması amacıyla başka bir tarihe bırakıldı. SHPHkongresi tarüşmasj • İstanbul Haber Servisi - SHP İstanbul kongresi bitti ama tartışmalan bitmedi. İl başkanhğj için yanşan Kenan Sönmez, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet MoğuJtay hakkında 'hakaret davası' acacağım söyledi. Kongrenin ardından bir gazeteye demeç veren Mehmet Moğultay. Kenan Sönmez'in kendisine gelerek "Nefesim koktu. Ben açım, perişanım" dediğini, bunun üzerine Şekerbank'tan 150 milyon lira kredi sağladıgını söylemişti. Kredi aldığını doğrulayan Kenan Sönmez ise kredjyi şahsına değil, Ankara'daki bazı partililerin de ortak olduğu Karsan San. Tic. Ltd. Şti. adına aldıgını söyledi. sahip çıktı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Danıştay, "Tanm Alanlannın Tanm Dışı Gaye ile Kullanıimasına Dair Yönetmelik"in8. maddesinde yapılan değişikliği anayasa ve yasalara aykın buldu. Danıştay. Ziraat Mühendisleri Odası tarafından açılan dava sonucu değişikliğin iptaüne karar verdi. Danıştay 10. Dairesi'nde ele alınan davanın gerekçeli karannda. Anayasa'nın 45. maddesinin tanm arazileri ile çayır ve meralann amaç dışı kullanılmasım, tahribirü önlemeyi devletin görevleri arasındâ saydığı belirtildi. Tepfi cezası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gazetemiz yazan Uğur Mumcu'nun cenaze töreninin olduğu gün anma etkinliğine katıldığı için hakkında soruşturma açılan polis memuru Nurhan Vanlı hakkında," 12 ay terfî durdurma" cezası verildi. İskenderun İl Emniyet M üdürlüğü'nden Tokat'a tayin edilen Vanlı. aynca kendisine hakaret edildiğı iddiasıyla savcılığa suç duvurusunda bulundu. Erdal İnönü, 10 yıl boyunca gördüğü destek ve ilgi için teşekkür etti: Ülkeyî koalîsyonlar yönetecek POIJTÎKAGtJNLÜĞÜ HIKMET ÇETINKAYA TUNCAYÖZKAN ANKARA - Türk siyasal ya- şamına 12 Eylül darbesının İco- şullan altında 'zorla'sokuldu Erdal İnönü. Deniz Baykal ve arkadaşlannın muhalefeti onu tnada' ve politika içinde kalma- ya zorladı. Hiç kimse Baykal karşısında kazandığı iiç kongre sonrasmda İnönii'nün kendili- ğinden aynlma karan vereceği- ni düşünmüyordu. Ama o siya- si olarak görevlerini yerine getirdiği inanayla politikaya atıldığı SODEP ve kendisinin doğumgünü olan 6 haziranda sürprizini açıkladı: SHP Genel Başkanhğı'ndan aynhyorum. İnönü'nün bu karan çeşitli yankılar yarattı. Solda birlik, koalisyon, Süleyman Demirel'- in cumhurbaşkanlığı. aynlış gerekçeleri. yeni genel başkanın • Üç parti bir araya gelirlerse daha iyi hizmetler verirler herhalde. Ama o, lider ve yapılara bağlı. Kalan liderler mümkün olup olmadığını düşünecektir. • Vatandaşlanmızın desteği. bana geçmiş 10 yılı bir gün gibi geçirten, bir olay oldu. Bunun için partililerime ve vatandaşlanma minnettanm. • Bu hükümetten bir arkadaşımız cumhurbaşkanı olursa ona niye karşı çıkacağız? Karşı çıkacaksak o zaman hükümette niye bulunuyoruz? kimliği. SHP'nin İnönü sonrası durumu tartışmaya açıldı. Biz de bu sorulan İnönü'yesorduk. Yanıtlan şöyle oldu: Özettikle iki nokta son dö- nemde eleştirildi. Koalisyona girme konusu ve Süleyman De- mirel'in cumhurbaşkanı seçilme- si. Bunları nasıl değerlendiyor- sunuz? İNÖNÜ -Bu eleştinlerin hiç- birini nıteükli veya değerli bir eleştiri olarak görmüyomm. Biz seçime giriyoruz. Seçimden aldığırmz oylar bizi bir yere ge- tirmiş. O yeri küçümseyerek, halka küserek. bir yere vanla- maz. Nereye gelmişsek, o geldi- ğimiz yerde ne yapabileceksek onu vapmalıyız. O geldiğımiz yerde bir koalisyona girme ola- nağı karşımıza çıkıyor. bunu niçin kabul etmeyeceğiz. Kim bize garanti ediyor ki, tek başı- mıza iktidara geleceğiz. Vardı- ğımız noktayı beğenmeyerek. "hayır biz iktidar olmak istemi- yoruz, muhalefete dönecegiz.' Bunun bir gerçek yamnı gör- müyorum. Bu son derece saç- mabiryaklaşım. Koaüsvonlar yönetecek Avrupa'da görüyoruz. Ben sanıyorum ki, bundan sonra bu gördüğümüz gelişme, önümüz- deki yıllarda da hep koalisyon- lann Türkiye'yi yöneteceğj şek- linde. Dolayısıyla tabii tek başımıza iktidara gelmek iyidir, idealdir onun için uğraşalım. Ama, koalisyonun getirdiği Genel Merkez, adaylan, PM ve MYK üyelerini zirve toplantısına çağıracak Sözen'den tek aday çağrısı • Sözen'in önerisiyle gerçekieştirilecek zirvede, tek aday için çaba harcanacak. AYŞEYILDIRIM SHP'nin genel başkanlık ya- nşının yaşanacağı eylül kurul- tayına bir ay kala hala bir aday üzerinde ittifak sağlanamaması parti kulislerinde genel bir sı- kıntıya dönüştü. SHP üst yöne- timi, ortaya çıkan tablo karşı- sında bir genel durum değerlen- dirmesi sağlamak üzere hareke- te geçti. Bir yetkili, "Ortadaki görünüm bizi bir çıkmaza götü- recek izlenimi veriyor"dedi. SHP Genel Merkezinin. önü- müzdeki günlerde bakanlan, genel başkan aday adaylannı. baa MYK ve PM üyeleri ve bü- yükşehir belediye başkanlannı Sözen'in çağrısı Karayalçın'ın karannı etkileyecek. "Zirve topjantısf "na çağıracağı öğrenildi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sö- zen'in önerisiyle gerçekieştirile- cek toplantıda. kurultaya tek adayla gidilmesi için çaba har- canacak. Genel Merkezin. top- lantıda ittifak sağlaması halın- de bir deklerasyonla genel başkan adayını acıklayacağı Liderlik yarışı Çakmur adaylığuu açıkladı tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- Anakent Belediye Başkanı Yüksel Çakmur. SHP Genel Başkanlığı'na aday olduğunu açıkladı ve "Genel başkan secildiğim takdirde sosyal demokrat dü- şünceyi tüm Türkiye'ye yaymak için çalışacağız. Bu arada Sayın Erdal İnöıiü'den Başbakan Yar- dımcılığı'm yürütmesini istirham edeceğim" dedi. Çakmur dün. SHP Genel Başkanlığı konu- sundaki beklenen açıklamasını yapu. Konuş- masının büyük bir bölümünde SHP'yi ve hükü- meti eleştiren Çakmur, sosyal demokratlann birbirleriyle 'didişme' dönemini geride bırakma- sı gerektiğini sık sık vurguladı. Çakmur'un 'Sosyal Demokratlar Korkmayın' sözünü sürekli yenilemesi ve basına dağıtılan dosyalann üzerinde de bu yazının bulunması dikkat cekti. Dosyanın arka kapağında da "Ço- cuklarmuza, kendilerine çevrilmiş silahlar karşı- sında değil, kendilerine aykırı gelenfikirierkarşı- sıodacesurolmayıöğretmeuviz''cümlesi yeraldı. Çakmur'un programı Çakmur genel başkan seçildiğinde gerçekleşti- receği hedefîeri şöyle açıkladı: "- Vergiler indirilip j avgınlaştırıJacak. - Siyasi ve sosyal cürümenin temelini oluşturan KİTIer volsuzluk kaynağı olmaktan çıkarılacak. - Devİette gerektiği kadar memıır çalıştınla- cak. - thracatuı önündeki bürokrarik engelkr kaldı- nlacak. - Yerei yÖDetimlerde, yereJ parlamentolar oluş- turulacak. - Anayasanın yeniden yazılması için çalışmalar başlatüacak. öğrenildi. İttifak sağlanama- ması halinde genel merkezin. desteklediği aday konusunda net tavır takınacağı bildirildi. İl kongrelerinin bü>ük bir kısmının tamamlandığına dik- kat çeken üst düzey bir yetkili. '"Doğru dürüst bir değerlendir- me vapılacak noktaya geldik. Bu toplantıda. adaylann teke ındırilmesi veya ikide kalıp kal- mayacağı ortaya çıkacak" dedi. Kulıslerde, ittifak arayışı ne- deniyle vapılacak zirve toplan- tısında, bazı genel merkez yöne- ticilerinin genel başkan aday adaylanndan Murat Karayal- çına "Aday olmamasını önere- cekleri"' ılen sürülüyor. Erdal İnönü'nün genel baş- kanlıktan aynlacağını açıkla- masıyla bir genel başkanlık yarışına girmediğini hatırlatan Aydın Güven Gürkan, buna karşın örgütte ıradesi dışında adının gündeme geldiğini be- lirtti. Bu durumu bir siyasetçi açısından büyük bir sevgi ve memnunıyetle karşıladığını ifa- de eden Gürkan, henüz geliş- meleri izlediğini ve durum de- ğerlendinmesi yaptığını söyledi. Gürkan. Genel Merkezin çağn- sıyla yapılacak bir zirve toplan- tısımn parti açısından büyük -yarar sağlayacağını da sözleri- ne ekleyerek. "Gerçekten Tür- kiye'nin zor koşullannda her- kesin herkesle konuşması. yardım etmesi. herkesin herkesi anlaması gerekli. Bir iç parça- lanmaya olanak tanınmamalı" dedi. SHP Genel Sekreteri Cevdet Selvi de, kurultayın son saatine kadar bir dizi çalışmalan olaca- ğını, aday olan ve olmayı düşü- nen herkesle görüşeceklerini sövledi. Tanm ürünleri destekleme fıyatlan yüzde 51-60 oranında arttınldı Çiftçi verileıı zaıııclaıı memmın Ekonomi Servisi - Tanm ürünleri destekleme fıyatlan yüzde 51.3'Ie yüzde 60 oranın- da arttınldı. Türkiye Ziraat Odalan Birliği (TZOB) Başka- m Erol Baraz hükümetin bekle- nen düzeyde fıyat verdiğini. kimi ürünlerde beklenenin de üzerinde artış yapıldığını belir- terek üreticinin hoşnut olduğu- nu açıkladı. Pamukta bu vıl başlatılan "'destekleme primi" yöntemiyle tekstilcinin dünya fıyatlanndan pamuk alması sağlanacak. Dünya fiyatlanyla hükümetin belirlediği hedef fı- yat arasındaki farkı da üreticiye devlet ödeyecek. Türkiye Ziraat Odalan Birli ği (TZOB) Başkanı Erol Baraz üriin des- tekleme fıyatlannın üreticiyi hoşnut ettiği- ni söylerken, üriin bedellerinin ödenmesi konusuna dikkat çekti. Baraz. ürün bedel- lerinin üreticiye peşin olarak ödenmesi gerektiğini söyledi. Türkiye Ziraatçılar Dernegi Başkanı İbrahim Yetkin ise fiyat- lann çiftçinin ancak üretim maliyetini kar- şıladığını öne sürdü. Yetkin, "Bu fıyatlan ne övmeli ne de yermeli. Devlet tarafından belirienen ücrerJer yalnızca üreticinin mali- yetini kurtanyor. Üreticinin cebine para girmesine, kâr etmesine yetmiyor"diye ko- nuştu. Pamukta veni sistem Pamukta getirilen prim sistemiyle Tür- kiye'de yeni bir uygulama başlatılmış ol- du. Pamukta müdahale fiyatı. hedef fıyat ve destekleme primi belirlendi. Yeni uygu- lamaya göre çiftçi ürününü ister tanm sa- üş kooperatüİerine, isterse diğer alıcılara satrruş olsun, müdahale fiyatının üzerin- deki satış fiyatı ile hedef fıyat arasındaki fark devletce kendisine destekleme primi olarak ödenecek. Sanayı ve Ticaret Bakanı Tahir Köse ye- ni sistemle sanayicilerin dünya fiyatından pamuk alma olanağına kavuştuğunu be- lirterek, pamukta başlayan destekleme primi yönteminin önümüzdeki yıl tüm ürünlerde uygulanmaya başlanacağını • Tanm ürünleri destekleme fiyatlannın yüzde 51.3-60 oranında arttınlması çiftçiyi memnun etti. TZOB Başkanı Baraz, hükümetin beklenen düzeyde fıyat verdiğini, kimi ürünlerde bu oranın daha da yüksek olduğunu, bunun da üreticiyi hoşnut ettiğini söyledi. söyledi. Destekleme prim sisteminin tanmda ekonomik ve sosyal verimlihğin ilke edi- nilmesi esasına dayandığım belirten Köse şöyle konuştu: "Bu programda bir hedef fiyat. bir de bu- nun altında ve dünya fiyatlarıyla uyumlu mödahale fiyatı var. Bu iki fiyatın arasında- ki fark ise devletce çiftçiye ödenecek. Bun- dan önce, sanayici ve tekstilci vüksek fiyat- tan şikayet ediyordu. Biz müdahale fıyatmı dünya borsalarındaki pamuğun fiyaünı ala- rak belirledik. Böylece pamuk işleyen sana- yici dünya fiyatlarından pi\asaya girerek mal alnnını sağlavacak. Ayrıca bu sistem sayesinde birlikierin yükü de azalacak." Pamuğun fiyatı borsada serbest olarak belirlenecek. Ancak pamuk fiyatının hü- kümetin dünya fiyatına göre belirlediği müdahalefiyatmınaltına düşmemesi bek- leniyor. Bunun gerekçesi de çiftçinin mü- dahale fiyatı altındaki rakamla malını satmak yerine müdahale fiyatı düzeyinde ihracat yapabileceği görüşüne dayanıyor. Köse'nin verdiği bilgiye göre Ege kütlü pamuğunda müdahalefiyatı5 bin 750 lira, hedef fıyat 8 bin 750 lira, destekleme primi de 3 bin lira olarak beiirlendı. Çukurova kütlü pamuğunun müdahale fıyatı ise 5 bin 350 lira, hedef fiyatı 8 bin 350. destek- leme primi de 3 bin lira. Üç bin lirabk destekleme primi çiftçiye 1992-93 ürun alım fiyatı (kg/TL) Ürünadı KabukJufındtMtofi) Kabuklufındık(sivrı) Yağlıfe ayçtçek Çekırdeksiz kuruuzüm Afttepfıstığı Yerfıstığı(lhracathk) Kırmtzt btber Soya fasulyesi Başlsngıç fiyatı 1992 1993 3.000 14.200 ' 8 700 13.800 Z600 4.000 6.200 9.500 25000 40.0TJO 11.400 17.700 7.600 11.500 2.600 4.000 ArbşorarM $?J " 58.6 600 53.2 800 552 51.3 53.8 peşin ödenecek. Çiftçi üretici belgesi, müs- tahsil makbuzu, borsa alım-satım beyan-. namesi ve aynca çırçır fabrikası makbuzu ile birlikte Ziraat Bankası'na başvurarak ürününü sattığını ispatlarsa. destekleme prim farkını hemen alacak. Sanayi Bakanı Tahir Köse dün düzenle- diği basın toplantısı ile pamuk dışında, satış kooperatiflerinin konusuna giren di- ğer ürünlerin, 1993 yılı alım fiyatlannı açıkladı. Buna göre, destekleme fıyatlann- da geçen yıla göre yüzde 51.3 ile yüzde 60 oranlan arasındâ artış yapıldı. Bakan Tahir Köse, destekleme primi için 4.5 trilyon lira ve alımlar için de 10 tril- yon lira ohnak üzere, toplam 14.5 trilyon lira kaynak aynldığmı ve bunun da Hazi- ne tarafından karşılanacağını bildirerek, "Ancak biz bu rakamı aşağı çekmeye çalı- şacağız" dedi. Bakan Köse, alım bedelleri- nin süratle üreticiye ödeneceğini de sözle- rine ekledi. Köse. toplantıda bir gazetecinin, "tşçi- lerin toplusözleşme görüşmeleri sürerken, sanayicilerin açıkça desteklenmesini nasıl deferlendiriyorsunuz" şeklindeki sorusuna karşılık olarak şu yanıtı verdi: "Tekstil sektörünün ihracat rakamlan, yılda 5 milyar dolar. Böyle bir sektöriin des- teklenmesi söz konusudur. Bir sektör des- teklenirken, üıracata yardımcı ohnak için böyle bir ststemi gerekli gördük." olanaklan da hiçbir şekilde gö- zardı etmeyelim ve hangi koa- lisyonda bulunuyorsak orada en iyi şekilde hizmet vermeye çalışalım. Geçmişte birbiriyle mücadele etmiş iki parti şimdi koalisyona girmişler ve beraber hizmet etmeye uğraşıyorlar. Sa- yın Demirel başbakan olmuş. Biz de hükümette halkımıza birlikte hizmet ediyoruz. Yapü- ğımız şeyin doğruluğuna inanı- yoruz ki, bu koalisyondayız. Benzer şekilde bu hükümetten bir arkadaşımız cumhurbaşka- nı olursa. ona niye karşı çıkaca- «a. Vaktiyle karşı karşıya müca- dele ettik diye karşı çıkacaksak, o zaman hükümette niye bulu- nuyoruz. Bunlar tutarlı davra- nışlar d i l Aynltş gerekçesi SHP Genel BaşkanlığTnı bı- rakma karannız halen tartışma- ları üzerine topla\ an bir açıkla- ma oldu. Bu karan nasıl aldınız? İNÖNÜ - Yine bu benım de- mokratik yapı içinde ilerlemek ve böyle yaşamak arzumdan kaynaîdanan bir şey. Batı de- mokrasiierinde, yerleşmiş de- mokrasilerde böyle hareketler hep görülüyor. Demokrasi için- de partiler var, parülenn kendı yapılan var. Ve hizmet sırayla olan bir şey. Bir demokraside, yerleşmiş bir demokraside özel- likle. Kuruluş halinde bir lider bir öğretmen gibi. yeni bir ha- yat tarzıru halkına anlatmaya çalışıyor. O zaman onun hayat boyunca kalması yararlı olu- yor. Çünkü o hem yaşıyor, hem öğretiyor. O olmazsa o öğre- nimler eksik kalabilir. 'Ama ar- tık o dönemler geçti Türkiye'- de. 1945'lerden beri demokrasi içinde doğmuş ve hayatının ol- gunluk dönemini jaşayan in- sanlar aramızda. Oyle bir du- rumda normal demokratik hareketlerin Türkiye'de de gö- rülmesinden kaygı duymamak gerekir. Avrupa'da ne oluyor? Bir insan hizmet yapmak için sıyasete giriyor. Bir süre uğraşı- yor, partinin başına geçiyor, başbakanlık yapıyor veya hü- kümette bulunuyor. ondan sonra biraz da başkası bu işi yapsın diyor ve kendisı aynlı- yor. Hatıralannı yazıyor veya üniversiteye geçiyor. Türkiye'de önümüzdeki gün- ierde solda birlik konusunda bir hareketlenme bekliyor tnusu- nuz? İNÖNÜ - Bilmiyorum. O bundan sonraki gelişmelere bağlı, bunlan da abartmamak gerekir diye düşünüyorum. Görüldü ki SHP. şimdiki yapı- sıyla pekala iktidara geüyor, iktıdannı sürdürüyor ve çok önemli hizmetler yapıyor. De- mek ki. "şimdiki üç parti bir araya gelmezse bir sosyal de- mokrat parti hizmet edemez' görüşü yanlış. Bir araya gelirse daha iyi hizmet ederler herhal- de; ama o. liderlere ve o yapıla- ra bağlı. Ben şimdi aynldığıma göre bundan sonra kalan lider- ler düşüneceklerdir, mümkün mü değil mi diye. Ama bunu. •olmazsa hiçbir şey olmaz' şek- linde görmek yanbştır. Bu dönemde hobiierinizden bi- raz uzak kaldınız. Örneğin, Ya- şar Kemal size sitem etmiş kitap- lanmı eskisi gibi okumuyorsu- nuz dije.. İNONÜ - Evet doğru. Tabii pek farklı olmadı, ama şüphesiz okumaya devam edeceğim. İh- mal ettiğırn yeni çıkmış birçok kitaplar, birçok miizik eserleri var, onlan dinlemek istiyorum. Sanat kültür hareketleri, ben onlara yetişemesem de son iki yıl içinde büyük bir gelişme gös- teriyor Türkiye'de. Veda sözcükleri Halka bir veda sözü, genel başkanlıktan aynlış sözü... İNÖNÜ - Sizin de herzaman- ki iyi niyetli yaklaşımınız için de partililerime teşekkürlerimi söylerseniz çok memnun olu- rum. On yıl gibi bir süre içinde çeşitli aşamalan hep birlikte ge- çirdik partililerimizle. SHP'liler CHP'den gelen büyük bir kitle, ona katılan gençler, kadın er- kek üyelerimiz; hepsiyle genel başkan olarak benim çok yakın ve sıcak görüşmelerim oldu. Partililerime minnettanm. Bu destekleri bazen alkışlayarak. bazen eleştiriler getirerek, ama sürekli bir ilgi devam ettirerek oldu. Bu bana geçmiş on yılı bir gün gibi geçirten, mutluluk ve- ren bir olay oldu. Bunun için partililerime ve vatandaşlanma minnettanm. Demokraside böyle toplu hareketlerde bazı insanlara ilgi gösterilmesi, o in- sanlara şüphesiz mutluluk ve- ren bir olay oluyor. O insanla- nn da toplumun belli dönemde- ki yaklaşımı iyi değerlendirmesi ve fazla abartmaması doğru olur. Bundan sonra da beraber SHP içinde halka hizmet etme- ye devam edeceğiz. Bütün va- tandaşlanmıza, sağlık. mutlu- luk ve başan dileklerimi iletirse- niz size teşekkür ederim. FethuHajıalar ve Zaman GazetesLSuudi ve Amerikan yaniısı Zaman Gazetesi nde 'Taha Kıvanç' takma adıyla dedikodu yazarlığı yapan 'Komik Fehmi'nin kayınpederi Süleyman Karagülle, Kırgızis- tan'da ne yapıyor? Süleyman Karagülle'ye Amerika'- dan dolar gönderenler arasındâ Yahudi, Rıtm, Ermeni kökenli işadamları bulunuyor mu? Biz günlerdir Süleyman Karagülle'ye ve damadı Ko- mik Fehmi'ye şu soruyu yineliyoruz: "Amerika'dan dolarları, Almanya'dan marklan kim gönderiyor; isimlerini tek tek açıkla, köşemizde yaza- lım..." Karagülle bize yanıt veriyor: "İsimlerini hakem heyeti huzurunda açıklanm..." Soruyoruz kendisine: "Neden?" Yanıt: "Çünkü adlarını size verirsem, onlan teşhir edersi- niz..." Süleyman Karagülle niçin açıklamıyor kendisine do- lar ve mark gönderenlerin adlarını? Aydınlık Gazetesi nden Soner Yatcan'ın 4 Ağustos 1993tarihinde AnkaraGünlüğü' köşesindeçıkan yazısı- nın başlığı şöyleydi: "ABD ve RP'den Verso'ya araştırma siparişi 'Sevgili Solcular' iş başında..." Soner Yalçın'ın yazısı şöyle sürüyordu: ' Zaman Gazetesi, Amerika ve Suudilere yakın Fethul- lahçılann çıkardığı bir yayın organı. Bu gazetede Ame- rika'da eğitim ve öğrenim görmüş Fehmi Koru'nun Taha Kıvanç' takma adıyla yazdığı Kulis' köşesi ise ol- dukça ilgi çekicidir..." Soner Yalçın'ın yazısını okuyunca Komik Fehmi'nin ve kayınpederi Süleyman Karagülle'nin, Fethullah Hoca'nın, Zaman Gazetesi sahibi Alaaddln Kaya'nın ilişkilerinin boyutu da ortaya çıkıyordu. Eski Nurcuların bir eli ayağı Suudi Arabistan'da diğer ayağı ise Ame- rika'daydı. Evet Amerika'dan dolarlan kimler gönderiyordu? Bir zamanlar Çankaya Köşkü'nde atari oynayan Fehmi ile Verso Şirketi'nin sahibi eski Dev-Genç'li Dr. Erhan Gök- sel'le olan ilişkiieri hangi boyuttaydı? Her biri birzincirin halkasıydı. Dr. Göksel, ABD'deeği- tim gören rahmetli Adnan Kahved'nin en yakın arkada- şıydı. Daha sonra tıpkı Komik Fehmi gibi Turgut özal'la tanıştı. Köşk'e elini kolunu sallayarak girerdi ikisi de. Fehmi ile Dr. Göksel Köşk'e gire çıka çok samimi arka- daş oldular. Verso, Sıvas olaylarını araştırdı. Fehmi bunu 'Kulis' köşesinde yazdı. Sonra Refah Partisine gönderme yap- h: "RP'nin araştırmacıyla görüşmesinde yarar var..." Soner Yalçın'ın -yazısından öğrendiğimize göre Re- fahçılar geçtiğimiz günlerde Verso Şirketi yetkilileriyle İstanbul'da bir görüşme yaptılar... * Verso Şirketi, Amerikan Büyükelçiliği'yle ilişki kur- muş. Onlara da bir rapor hazırlayacakmış. Acaba aracı kim? Komik Fehmi mi? Suudi ve Amerikan yaniısı Komik Fehmi, karışık ilişki- ler içinde. Eh, bunca yıl Amerika'da yaşamış, olacak elbet. Sonra Kırgızistan'da kayınpederiyle birlikte işya- şamı sürüyor. Bir bilgiye göre Zaman Gazetesi'ndenı 'mark' üzerinden ücret alıyor. Fehmi Koru'nun Refah ile ilişkisi. ABD bağlantısı, Ver- so Şirketi ne yaklaşımı kişiliğini tüm boyutlarıyla sergili- yor. Soner Yalçın 6 ağustosta Aydınlık'ta şöyle yazıyor: "Öğrendiğimize göre Fehmi Koru, Refah Partisi, Amerikan Büyükelçiliği, Turgut özal, Mrs. Çiller ve Ver- so çevresine yeni üyeler girmiş bulunuyor. Yeni üyeler şunlar: Ali Rıza Bozkurt, İsmet Sezgin ve Amerikan İşçi Konfederasyonu AI-CIO temsilcisi Jeff Bolonger." Haydi biz bir iki isim daha verelim: "Süleyman Karagülle ve Fethullah Hoca..." Şimdi Komik Fehmi'ye soralım: "Bu ne iştir anlat bakalım?" Kırgızistan'a yağan dolarların Amerika'dan geldiğini yazılı belgeyle elimize veren kayınpederin Süleyman Karagülle olduğuna göre söyle: "Dolar gönderenler arasındâ Yahudi, Rum ve Ermeni varmı?" Haydi susma Komik Fehmi! Gerçek Müslümansan doğruyu söyle... Bu arada Sınai Kalkınma Bankası'ndan kayınpederin Süleyman Karagülle'nin aldığı 1 milyon 200 bin mark (8 milyar 200 milyor lira) krediyi geriye ne zaman ödemeye başlayacaksınız? Hani faizle para almak haramdı, bunu da bir açıkla da öğrenelim? Sıvas'ta Madımak Oteli'nde onlarca laik ve aydın insa- nı cayır cayır yakarak haince öldüren şeriatçılan savu- nan, Aziz Nesin'i suçlayan Komik Fehmi susma artık, konuş... iadesin i istemiyor îdanılık Tunuslu Türkiye'de serbest NAZİFKARAÇAM KIRKLARELJ- Tunuslu ih- tılalcılenn lideri Riadh Ben Amar Makhlouf ikinci duruş- masında Kırklareli Asliye Ce- za Mahkemesi tarafından tu- tuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. îkinci mahkemesine avukat- lan Burhan Apaydın, NUgün Çerçi ve Kemal Keleşoğlu ile birlikte çıkan Riadh Makhlo- uf, Tumıs Devlet Başkanı'nın iddia etliği gibi adi suçlu olma- dığını, eğer suçluysa siyasi suç- lu olduğunu söyleyerek- "Tûrkiye bir hukuk devletidir. Türk adaletine gûveniyonan, beni Tunus'a gönderip öiüme terk etn»eyecektir"dedı Avu- katlar adına konuşan Burhan Apaydm, Riadh'ın Tunus'un iddia ettiği gibi bir adi suçlu ol- madığını, bir cunta mahkeme- sinin verdiği kararla yirmi yıla çarpünldığı, verilen bu karann da Riadh'ın ifadesi alınmadan gıyabında verildiğini söyledi. Apaydın, "Bir cunta mahke- mesinin verdiği karara demok- ratik Türk mahkemelerinin uyması imkansızdır. İki ülke arasındaki anlaşmaya göre Ri- adh Makhloufun Tunus'a iade- si söz konusu değfldir n dedi. Apaydın konuşmasını şöyle sürdürdü: "Yine bu yûce ve şereffi ha- kimlerimizin, savcüarmuzn ve- recdderi kararia Makhlouf serbest bırakılacak ve Tunus'a iade edflmeyecektir. Buna inan- cm sonsuzdur. Kırklareü Asü- ye Ceza Mahkemesi tarihi bir gün yaşamaktadır. Burada sa- dece Tunus'a değil tüm dünya- ya Türkiye'ırin bir hukuk devle- ti oMuğunun gösterümesi ge- rekmektedir." Tutuksuz yargılanacak Sava Ümit KoçaPın da TCK'nın 32/5. maddesine gö- re sanığın tutuksuz yargılan- ması hakkında mütalaa ver- mesinden sonra mahkeme, kanunun aynı maddesine göre Riadh Makhloufun tutuksuz yargılanmasına karar verdi. Tunus'ta H Habib Burgiba'yı deviren adam" olarak tanınan Riadh Makhlouf, ilk duruş- masında siyasi suçlu olduğunu söylemiş ve Tunus'a iade edil- diği takdirde orada Devlet Başkanı Zeynel Abidin Bin Ali tarafindan örgütün ortaya çı- kanlması için işkence edilerek öldürüleceğini soylemişti.