25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 2 11 AĞUSTOS1993 ÇARŞAMBA Amerikan Psikiyatri Derneği, kadınlann adet öncesi rahatsızlığının akıl hastalığı kategorisine dahil edilmesi için oylama yaptı Kadınlannadetöncesi sendromuHaber Vlerkezi - Amerikan Psiki- yatn Derneğı (APA), kadınlann adet öncesi rahatsızlığının akıl has- talığı kategorisine dahil edilmesi ıçın geçen ay bir oylama yaptı. ABD'de doğum yapabîlecek yaştaki kadı- nlann yüzde 5"inın bu hastalıktan etkılendiği ve psıkıyatrik tedavi gör- mek zonında kaldığı, dernek yetkıli- len tarafından açıklandı. Toronto Üniversıtesi'nden psikolog Paula Caplan. derneğin bu konudaki calı- şmalannı eleştirenlerden yalnızca bin. Capian. bu olayın parasal dür- tülerle ve anüfemınist ideolojiy le ha- rekete geçen "hatalı bilime" bır ör- nek oluşturduğunu söyledı. Psikiyatristlenn ıncili kabul edi- len Diagnostıc and Statıstical Ma- nual'ın (Teşhis ve İstatistik Kılavu- zu) dördüncü baskısında "Pre- menstnıal Dysphoric Disorder" dc- nilen adet öncesi hastalığı, "beörieo- tneuıiş" bir depresyon türü olarak sınıflanacak. Ancak kılavuzu yayı- nla>an APA, gıttikçe artan eleştın- lere boyun eğerek, hastalığa şımdı- lik "daha fazla araştınlması gereken teşhis kategorisi" dıyerek. belırsız bir statü vermeyı tercıh ettı. Adet öncesi sendromunun (PMS), kesın hatlanyla belirlenmesi çok zor olduğundan, tenmın iik kul- larulmaya başlanmasından bu yana geçen 40 yıl ıçınde 150 belırtı PMS- ye atfedildı ve 327 değişik tedavi de- nendi Ancak 80'h yıllann ortalan- nda APA'da çalışan psıkıyatristler- den baalan "bir hastalığı tammla- mava yetecek derecede belirtiyi sıro- rlajabilecekJerine" inanmaya baş- ladılar. Dernek, tedaviyı kararlaştırmak ve hastalığın sebeplennı araştırmak içın araştırmacılann ellennde stan- dart tanımiamalann bulunması ge- rektiğını iddia edıyor "Hastalığın tanımlaranasıyla kadınlara daha iyi Amerika'da adet öncesi sendromunun hastalık olarak tanımlanması halinde, avukatlarm bunu çocuk vesayeti davalannda kadınlara karşı birkoz olarak kullanabileceği kaygısı doğmaya başladı. sağlık hizmeti verilebileceğine ve bu hastalıktan etkilenen kadınlann ra- hatsızlıklannın azaltılabileeeğine inanıyoruz." Capian ise. derneğın bu konudaki çalışmalannın ardında bazı özel menfaatlerin aranması ge- rektığını beürterek. "Bu hastalık da, en azından adet öncesi sendromu ka- dar uydurma. Bazı kadınlann adet öncesinde kendilerini kötü hissettik- leri bir gerçek. Ancak bu konuda y apılan araştırmalar, bu rahatsıziık- tan en çok etkilenen kadınlann, ken- dilerini mut.su/ hisseden kadınlar ol- duğunu gösteriyor. Akıl hastalığı de- ğil bu...Yalnızca kadınlann onları mutsuz eden koşulların değiştirilmesi konusunda yarduna ihtiyaçlan oldu- ğunun göstergesi." dıyor. ABD'de adet öncesi sendromu- nun hastalık olarak tanımlanması halinde, avukatlann bu hastalığı ço- cuk vesayeti davalannda kadınlara karşı bir koz olarak ya da ceza da- valannda savunma amacıyla kulla- nabileceği kaygılan doğmaya baş- ladı Bu teşhısın aynı zamanda, iş- yerlerinde kendıne fazla güvenen ya da evde mutsuz olan kadınlan yok saymak için bahane olarak kullanı- labıleceğinden korkuluyor Capian. "Amerikan Psikiyatri Derneği ka- dınları adeta kaıidırmaya çalışıyor size inanmaya, yardnncı olnıaya, sizi ciddiye almaya hazırız ancak önce akıl hastası olduğunuzu kabul etme- "niz gerekiyor.'' dedi. Yapılan araştırmalar, erkeklerin de ruhsal durumlannda bu tur dö- nemsel değışıklikler yaşadıklannı ortaya koydu. Erkeklere, ne olduk- lan açıklanmadan adet öncesi send- romu behrtıleri listesı verildı ve ıçle- rinden kendılennde bulunduğuna inandıklan belırtıleri ışaretlemeleri istendı. Bu deneyin sonunda, erkek- lerin bu tur aylık problemleri kadı- nlardan daha çok yaşadığı ortaya çıktı Aynca, erkeklerin de kadınlar gıbı kendılennı hafta sonlannda daha ı>ı, hafta ortalannda ıse kötü hıssettiklen. evli erkeklenn de eşlen- nın her ay yaşadığı adet rahatsızlı- klanna bağlı ruhsal değışıklikler ya- şadığı belirlendı. Tum bunlardan ortaya çıkan sonuç ıse şu: Yalnızca kadınhk hormonunun neden oldu- ğu sanılan bu belırtilerin ortaya çı- kmasmda fızyolojiden kültüre, sos- yoekonomik koşullardan yaşam de- neyimlerine kadar pek çok farklı ne- den etkılı olabılır Gelecek yılyayınlanması planla- nan Teşhis ve Istatistık Kılavuzu'na (Diagnostıc and Statıstıc Manual) göre. bır kadının "adet öncesi has- talığı" olduğunun varsayılması ıçın aşağjdakı belirtılerden en az beşını göstenyor olması gerekiyor: -Dep- resıf bır ruh hali, umutsuzluk. -Belirgin anksıete. gergınlik. -Uzun sürelı ve belirgin öfke ya da huzursuzluk -İş. okul, arkadaşlar \e hobilere karşı azalan ılgi -Konsantrasyonda zorluk. -Uyuşukluk. -İştahta değışıklik. -Uyku düzenınde bozukluk. -Bunaldığını ya da "kontroMen çıktığını" hissetmek -Göğüslerde ağn, başağnsı. ek- iem ya da kas ağnlan, su toplama ya da kılo alma gfbî fıziksel özellikler Fazla uyku sigara kadar zararlı ATİNA (AA) - Fazla uykunun, ınsana sigara kadar zararlı olduğu öne sürüldü. "Preventive Medicine" adlı tıp dergısindeyeralan bıryazısında Los Angeles Üniversitesı Öğretım görevlısı doktorLester Breslovv yıllardır sürdürdüğü araştırmalannın, uzun yaşamın sırlannın "deşifre edikbileceğinr gösterdığını yazdı. Tembel, şışman, sigara ve ıçki içen, gereğinden çok y a da az uyuyanlan "kendi kendilerini mahveOnek isteyen insantar" şeklınde tanımlayan doktor Breslow, şışmanük, alkol vesigara bağnnhlığının yanı sıra uykunun da çok sınırlı ya da gereğınden fazla olması halinde sağlığa zararlı olduğunu söyledı. Breslovv, yazısında insan için son derecezararlı bırdiğerunsurunda «Kâhvahi lle dğle yetneği arasutda yetnek yemek"ya da "güne boş mideyle başlamak" olduğunu belirtti. "Insanoğlu yukanda belirtiten kötü auşkanhklarına rağmen ömrûnü uzatabibneyi başarsa biie, hayatırun son yıllannda mutlaka bu abşkanlıklann yol actığı hastalıklara yakalanacaktn-" diyen Breslovv, fazla uyuyan ve çok yemek yıyen tembel insanJariçin "Hayata karşı Ugisizkr, dolayısıyla çok yaşamalan mûmkûn değü" ifadesini kullandı. Körler de televizyon İSTANBUL (UBA) - İngiltere'de deneme yayınına başlayacak bir sistemle "körterin" ve çok az görerüerin de TV yayınlannı ızleyebıleceğı belirüldi. Edinılen bılgılere göre, normal yayına paralel olarak yapılacak deneme yayınlan sırasında "audeteT isımi verilen sistem devreyegirecek. Mobil telefonlarda olduğu gibi dijital bir kod sistemine ve özel bir kod çözücüye sahip olan "audeteT, televizyondaki görüntüyü körler ve çok az görebilenleriçin tanımlayacak. Ekrandaki olayın kavranması açısmdan önemli olan nerede, ne zaman ve ne şekilde gibi sorulara yanıt verecek tanımlamalarla sınırlı olan "audetel" sısteminın geliştirilerek tüm görüntü detaylannın görme özürlü seyircilere aktanlmasının planlandığı bildinldi. Kan bağışı zindelik veriyor GAZtANTEP (AA) - Kıalay Gaziantep Atatürk Kan Merkezi Müdürii Dr. Ali özyetkin, "Zinde olmak isteyen berkes, ydda iki kez kan vermeİidir''dedi Dr. Özyetkin AA muhabirine yaptığı açıkJamada, Gaziantep'te bu yılın ilk 7 ayında, geçen yıla göre yüzde 10 oranında arûşla 7 bin 115 ünite kan bağışı yapıldığını belirtti. Kan bağışında bulunanlann. hücrelerinin yenilendığini kaydeden Dr. Özyetkin, şunlan söyledi: "Vatandaşlanmız, kan bağışı konusunda çok duyariı. Ancak, niaştığınuz nokta yeterü değil, luunpanyalar düzenleyerek, kan vermenin yaraıiaruu ve hayat kartarmanın huzurunu aşılamaya çalışıyoruz, Sağlıklı birinsan, hiç çekinmeden yılda iki kez kan verebilir. Hem de hiçbir rahatsızuk riski ortaya çıkmaz.." Mont-Saint-Michel Manastın'nda görkemli bir lazer gösterisi Ses ve ışık kralı Jean-Michel Jarre' ın, 20mûyon dolara malolan Avnıpa tum kapsamında Fransa'nm Normandiva bölgesinde yer alan Mont-Saint-Micfael Manastın'nda gerçekleşrirdiği lazer gösterisini izle- yenler, mor ve mavi ışığın başdöndürücü dansı karşKUHİa büyülendiler. Jarre'ın gelecek konseri. 19 ağustosta, Budapeşte'de bir futbol stadyumunda yapılacak. Büieşmiş Milletler'in 1995 yıhnı Uluslararası Hoşgörü Yılı ilan etmesinin ardından Jarre, L nesco'nun 1yi Niyet Elçisi seçildj. Bu bağlamda Jarre, gösterisini Beyrut ve Çin'e götürmeyi planlıyor. Ses, ışık ve rengin görkemli gösterisini gerçekleştirmek için günlerce prova yapddı. Özellikle. renklerin secimi ve yansıtılması için çagdaş teknolojinin tüm verileri kullanıldı. Sonunda, herkesi şaşırtan ses ve ışjk uyumu sağlandı. Bu tûr gösterilerin özellikle antik ve tarihi yapüarla birlikte sumılması ayrı birözeDik taşıyor. Işığın ustûn bir mimarük yapıtıyla uyum sağlaması, izleyen üzerinde unutulmayacak etkiler yapıyor. İyi niyet elçiliğini üstlenen Jarre, Beyrut ve Çin'de aynı gösteriyi tarihi bir yapının önünde sergilemeyi düşünüyor. 80'li yıllann kadını için özgürlük, erkeklere benzemek değil kendi kadınlıklannı yaşayabilmekti 1930'lardan günümüze gündemdeki kadınlar Haber Merkezi - Yıllardır, sevdı- ğimiz kadınlar oldu. 60 yıldır şu veya bu şekilde tüm dünyanın gözbebeği olmayı başarnuş bu kadınlann bazılan çok sevıldi, bazılan da tam tersine hiç sevümedı. Sinemanın, basının ve televizyonun 1930'lardan bu yana starlaştırdığı isimler arası- nda kimler yok kı: Barbara Stanwy- ck'den Marilyn Monroe'ya, Anita Ekberg'e, Candke Bergen'e ve Angie Dickinson'a kadar Esquire dergisı, kuruluşunun 60. yıhnda erkek okuyuculanna güzel bir doğumgünü hediyesi vermek için, 1930'lardan bu yana Amerikan erkeklerinin yüreklerinı yakan bu kadınlan özelliklerine göre sınıflan- dırdı. Bir yandan o yıllan tanıtırken bir yandan da o yıllann kadınlannı ve halkın onlan nasıl gördüğunü yazdı. 1930'lann modern kadını, evlilik kurumuna karşı çıkmaya başlamış bile. "Evlilikten hoşlanan ya da ev- lenmek isteyen modem kadın sayısı çok azdır. Kadınlann asıl ihtiyaç duyduğu şeyler, Ugi ve şefkattir. Evli- lik ise ancak başka bir ahemaa'fleri kahnadığında kabul edecekleri bir kunım. Esasmda bu kadınlarla evlen- mek hem zaman kaybı hem de zarar- lı" demiş, yine aynı dönemın ünlü kadınlanndan Helen Lavvrenson. Bu yıllann en gelecek vaat eden genç kızı Judy Garland, en sevilen kadın Mae VVest, sonradan Madon- na tarafından taklit edilen kadın ise tabii kı Markne Dietrich. Ayak bı- lekleri. 30'lu yıllarda vücudun en seksi bölgesi sayılırdı. I940'b yıllarda ortaya çıkan yeni rüya kız ise, bir buldozer zarafetiyle hayatı yararak ilerleyen vitamın de- posu erkek Fatma. Bu kız, bir odun E, Esquire dergisinin yaptığı sınıflandırmada Eartha Kitt, olumlu not alan ender kadınlardan biri oldu. kadar zarif, bir kasırga kadar sakın, her an tepetaklak düşebılecek denli becerikli. 40'lann bu "vitamin kızlannın" en seksi taraflan omuzlanymış. Lauren Bacall ise. en genç ve en çok yürek yakan vitamin kızıymış o günlerde, Onceleri avangard sanılan, ancak daha sonra anlaşılamaz olduğuna karar verilen kadın Fransız yazar, Anais Nin. Amerikalılar tarafından dönemin en aptal bulunan yabancı kadını Edith Piaf, en faşist kadın Eva Peroa 1950'lere gelindiğinde ise erkekle- rin en taptığı kadın artık Audrey Hepbum. Truman Capote, Hep- burn'ü şöyle tanımlıyor: "Tüm o zayıflığına rağmen onda kahvaitıda yenen mtsır gevreğini çağnştıran bir sağlık, sabun ve lûnon denli sade bir temizlik ve yanaklarında da hafıf bir pembelik görürdünüz. " 50'lerin en ağırbaşlı bıbnen ama gızü kapaklı eğlenen kadını Grace Kelly. Kamuoyunu en çok meşgul eden solcu entelektüel Simone de 'squiredergisi, kuruluşunun 60. yıhnda, 1930'lardan buyana Amerikan erkeklerinin yüreklerini yakan kadınlan özelliklerine göre sınıflandırdı. Biryandan o yıllan tanıtırken bir yandan da o yıllann kadınlannı vehalkın onlan nasıl gördüğunü yazdı. Beauvoir (meğer o da gızüce eğlenir- mış). Bette Davis ise, ilerleyen yaşına rağmen gene de 50'lı yıllann en çeki- ci kadınlan arasında sayılıyor. Vücudun en seksi bölgesi göğüsler, en seksi yabana ülke ıse Fransa. Doris Day, dönemın erkekleri içın "komşu kızı" sayılırken, Jean Se- berg de "*yeni dalga aknnını" herkese tanıtan seks sembolü. Madonna'nın bu dönemden taklit etüği kadınsa Marilyn Monroe. Faye Dunaway'ın. Catherine De- neuve ve Jane Fonda'nın parlamaya başladığı 1960"larda en sevilmeyen yabana kadın Yoko Ono, en doğru polıtik bilince sahip ılk kadın Jane Fonda, en seksi genç kız Tuesday VVeld, en seksi ülkeler Jtalya ve İs- veç. en seksi vücut bölgesi göbek de- lıği. 701er ise kadın özgürlüğü hare- ketinin başladığj yülar. Kadınlar artık eşit haklar ıstiyor. Yaşh ama çekicı kadın GoMa Meir. Vücudun en seksi kjsmı, şaçlar. 1980'lere gelindiğinde kadın ya- zar Barbara Ehrenreich, "Gerçek ve Gittikçe Büyü\en Cinsiyet Aynmı" adlı makalesinde şunlan yaayon "Kadın hareketinin varabifcceğj tatsız sonuçlar hakkında çok şey söy- lendi. Ancak içlerinde feministleri en çok panik eden, kadınlann sonunda öpkı erkekkr gibi olacağı saviydı." 80'li yıllann kadını için özgürlük, er- keklere benzemek değil kendi kadınlıklannı yaşayabilmekti. Evet, bu yıllann en çekici genç kızı, Angelheart (Şeytan Çıkmazı) fılmiyle erkeklerin kalplerini fethe- den Lisa Bonet Amerikaülann ap- tal bmldugu kadınlar, Imelda Mar- cos ve Ivana Tnımp. En çok erkekle yatan kadın Cher, yaşına rağmen çekici sayılan kadın Margaret Thatcber. Vücudun en seksi bölgesi ıse sılikonlu göğüsler 9O'lı yıllann kadını ise HiUary Chnton. 90'lann en seksi ve en hızlı büyüyen endüstrisi şüphe yok ki Cindy Cravvford. Vücudun en seksi kısmı, kalçalar. En aptal yabana Ciccioüna, en seksi ralûpler ise Mia Farrow ve evlatlığı Soon-yi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear