25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
10 TEMMUZ1993 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Çiller, Türk-Iş'i yumuşattı ARAYIS • Türk-İ.ş Başkanlar Kurulu bildirisinde özelleştirme konusunda Tansu Çillenzorasokacakyaklaşımlarayıklandı. Başkanlar Kurulu toplantısının açılışına katılan Çiller'in hemen her konuda Türk-İş'e danışacağını söylemesi başkanlann karannda etkili oldu. Bildiride toplu sözleşmeler 20 temmuza kadar imzalanmazsa"üretimden gelen gücün" kullanılacağı da yer aldı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk-İş Başkanlar Kurulu'nda. sendika vöneticileri hakkındakı "yolsuzluk ve lüks yaşam" ıddialan gecişlırildi. Top- lantının açılışına Başbakan Tansu Çil- ler'in katılması. Türk- İş yöneücilerinin özelleştirme konusunda hükümctedaha sıcak yaklaşmalanna neden oldu. Kamu kesımındekı. toplusözleşmelerin bağıt- lanması ıçın hükümete 20 temmuza ka- dar süre tanıma karan alan Başkanlar Kurulu, bu tanhe kadar hiikümetın olumlu adımlar atmaması halınde ola- ğanüstü toplanarak. '•üretımden gelen gücün" kullanılmasını ele alacak. Türk-İş Başkanlar Kuruiu'nun 7-8 temmuz larihlennde yapılan toplantıla- nnın ardından Genel Başkan Bayram Meral. dün bır basın toplanıısı duzenle- .yerek. alınan kararlan agkladı. Karar- İan içeren Başkanlar Kurulu bildinsın- de, toplantının "Türkıye'de siyasal ve toplumsal yaşamda. büyük değışimlerin ve ıstıkrarsızlığın yaşandığı bır dönem- de" gerçekleştınldığı behrtılerek. Sı\as'- taki olaylar "şiddetle lanetlendı". Çiller faktörü Bıldinde. Başkanlar Kurulu loplaniı- sinın açılışına Başbakan Çiller'in kalıl- ması ve her konuda Türk-İş'e damşıla- cağını söylemesinın memnuniyetle karşı- landığı kaydedildi. Türk-İş'ın. Türkiye'- ye zarar \crecek boyutta bır özelleştir- meden kaçınılmasının ve toplusözleşme- lerde ışçılere ınsanca yaşayacak olanak- lann sağlanmasının ıstendıği belirtilen bildiride, "Bütün bu taleplenmiz karşısı- nda, Sayın Çiller'in Başkanlar Kurulu- muzda yaptığı konuşmalar doğrulıu- sunda. politikalar üretip uretmediğı göz- lenecektir" denıldı. Kamu kesiminde çalışan 700 binden fazla ışçinın.. 7 aydır devam eden toplusözleşme görüşmelc- riyle ügili olarak. hükümete 20 lemmuza kadar süre tanınmasımn kararlaştınldığı kaydedilen bildiride. bu tanhe kadar • Bildiride. Genel Başkan Bayram Meral, Genel Sekreter Şemsi Denizer ve Genel Mali Sekreter Enver Toçoğlu hakkında, son haftalarda basında yer alan "yolsuzluk" ve ""lüks yaşam" iddialanna da değinilerek, "Sendikacılann şahıslarına yönelmiş gibi gözüken bazı gerçek dışı iddialar, gerçekte sendikacılık hareketinin bütününü yıpratmayı amaçlamaktadır" denildi. görüşmelerinın devam ettiği günlerde, basında bu tür haberlenn yer almasının Türk-İş'i zor durumda bıraktığı ve daha dikkatli davranılması gerektıği görüş.';- nnıdilegetirdıler. Sendika başkanlannın konuşmalan- nın. "toplusözleşme göriışmeleri ve özel- leştirme" konulannda yoğunlaştığı top- lantıda. bazı başkanlann "özelleştirme kaçınılmaz, önüne geçemeyız" görüşünü savunduğu. genel eğılımın ise "ozelleştır- meye karşı mücadele edılmeli" düşünce- sinde ısrar ettikleri kaydedildi. Başba- kan Çiller'in. toplantının açılışına katıla- rak. "Özelleştirme kaçınılmazdır. Başka yolumuz >ok. Ancak bunu sizlerle konu- şarak yapmak ıstiyorum. Kimscnin bu işten canı yanmayacak" diye konuşması üzerine, Türk-İş yöneticilerinin hükü- mete bu konudaki yaklaşımlan yumuşa- dı. Turk-fş'in bugüne değın özelleştir- meyc şiddetle karşı çıkmasına karşın. Başkanlar Kurulu bildirisinde. bu konu- da yumuşama görüldü sozleşmelerın bağıtlanmaması \e hükü- metin somut adımlar atmamaM halinde. Türk-fş'in "üretımden gelen gücünü kullanacağı" belıriıldı Meral. bu uınh- ten sonra gerekirse Başkanlar Kurulu- nun olağanüstü loplanarak konuyu ele alacaeını kaydettı İddiaları devlet somştursmT Bıldinde. Genel Başkan Merdl. Genel Sckreıer Şcmsi Denizer \e Genel Malı Sekreıer Enver Toçoğlu hakkında. soıı haftalarda basında yer alan ""yolsuzluk" ve "lüks vaşam" iddialanna da değinile- rek. "Sendikacılann şahislarına yönel- mı j gıbı gözüken ba/ı gercek dışı iddia- lar. gerçekte sendikacılık harekeıının bü- tününü yıpraımd}! amaçlamakıadır " denıldı. Bildiride. "Başkanlar Kurulu- muz. bazı vayın organlannda yer alan bu iddialann ihbar kabul edilmesını \e de\letın tüm ilgili kuruluşlannın bu ıd- dialan kovuşlurmasını talep ctmekie- dır" gorüşünc ycrvenldı. Bayram Meral de. iddialann gerçeklen yansıtmadığını. lemsıl ettıği toplumun çıkarlannı kendi onurunun da üzennde tultuâunıı söyle- dı. Cumhurijerın edindığı bilgilere göre. 2 gün de\;tnı edcn Başkanlar Kurulu toplantısının ılk gununde. bazı sendika başkanlan. basında yer alan iddialara değınerek, Yönetım Kurulu'nun konu hakkında açıklama yapmasını istedı. Bunun üzenne Meral veToçoğlu. hakla- nndaki yolsuzluk. usülsüzlük ıddialan- nın gerçek olmadığını, bu tür haberlenn kahitlı olarak çıkanldığını söylediler. Denizer de. Jaguar marka makam oto- mobilino ilişk'n. basında kendisine atfen yayımlanan bazı demeçlenn, abartılı \e uydurma olduğunu söyledi. 'Yönetim güven tazelemeli' Toplcintıda soz alan sendika başkan- lannın büyuk bölümü. toplusözleşmc Trafiktekanlı bilanço: 25 ölü Yurdun çeşitliyerlerinde dün meydana gelen trafîk kazalarmda 25 kişıyaşamını yitirdi, 40 kişideyaralandı. Haber Merkezi - Isparta. Ko- caeli. Akhisar. Ahlal, Niğde. Gi- rasun. Van. Muradiye. Gazı- antep ve Tekırdağ'da dün mey- dana gelen trafik kazalannda toplam 25 kişi öldü. 40 kişı de ya- ralandı. Isparla Şarkikaraağaç ıl- çesi yakınlannda saat 05.00 sıra- lannda meydana gelen trafik ka- zasında, Konya'ya gıtmekte olan Diaettin Kıuçoğlu yönetimındekı 34 JUJ 90 plakalı otobüs. şofö- riin uyuması sonucu şarampole yuvarlandı Kazada. 11 kışi öldü, 21 kişı deçeşitlı yerlerinden yarâ- landı. Kazada ölenlerden doku- zunun ısimlerinin, Zafer Ercivas (21). Ali Ortaç (54). Saliha Ortaç (41). Emine Ortaç (28). Zchra Or- taç (8). Songül Ortaç (üç aylık). Akime Tosun |41)..Hüseyin Çe- lik (20) ve Bahattin Özçeiik (24) olduğu belırlendi. Ölen iki erkeğın üzerinden ıse kimlik çıkmadığı bıldirildi. Ko- caeli'nden İstanbul'a gelpıekte olan Yaşar Çukur ise yönetimin- dekı 55 KA 668 plakalı minıbüs ile Hereke Doğu Gışelen mev- kiınde. yol kenanna parketmiş bulunan 67 KO 549 plakalı dam- perli kamyona arkadan hızla carptı. Kazada, minibüste bu- lunan yolculardan Mehmet Ca- noğlu (61), Muhammet Çöp (19) öldü. Toçoğlu hakkında yolsuzluk suçlaması • Türk-İş Genel Mali Sekreteri ve Demiryolu-İş Başkanı Enver Toçoğlu'nun başkanlığı döneminde usulsüz işlemler gerçekleştirdiği. bazı kişilere haksız menfaat sağlandığı öne sürüldü. Ekonomi Servisi- SSK Men- suplan Eğıtim ve Dınlenrtıe Te- sisleri Derneğı Hesap Tetkik Komısyonu tarafından hazırla- nan raporda. Türk-İş Genel Mali Sektereteri ve Demiryol- İş Başkanı Enver Toçoğlu'nun Başkanlığı döneminde usulsüz işlemler gerçekleştirilerek bazı kişilere haksız menfaat sağlan- dığı öne sürüldü. Raporda. Toçoğlu ve dığer yöneticilerin dernek paralannı uzun süre zimmet]erinde tut- tuklan ve istismar faizine neden olduklan. Derneğin temsil gi- derleri dışında toplam 17 mil- yon 675 bin lıra.lık kişisel harca- rhalann dernekten karşılandığı. İçişleri bakanlığından izin al- madan Almanya'ya gönderilen dernek yönetıcilenne 55 milyon lira ödendiği ve bu ödeneğin bi- rinci dereceli devlet memuruna ödenen harcırahın 1 '2'si olması gerekirken tam yevmiye üzerin- den tahakkuk ettiği belirlendi. Dernek yöneticilerinin Kıbns gezisı sırasında harcırah kanu- nuna aykın olarak Alman mar- kı üzennden ödeme yapılması nedeniyle 11 milyon liralık ge- reksiz ödeme yapıldığı, bazı ki- şiierin Dernek tesislerinden üye olmadıklan halde üyderle aynı şartlarda yararlanmlan nede- niyle 294 milyon lira zarara ne- den olunduğu. Kartal Dinlen- me Tesislen ihata du\an in- şaatında yapılmadığı halde yapıldı gibi gösterilerek müta- îıite 77 milyon 700 bin lira fzla- idan ödeme yapıldığı iddialan- !na yer verilaı. : İddialann tümünü "uydurma ve kasıtlı' olarak niteleyen En- ysr Toçoğlu, söz konusu iddia- •lardan sadece. dernek yönetici- lerinin Almanya'ya izinsiz git- meleriyle ilgili olarak İçişleri Bakanlığı'nca dava açıldığını söyledi. Dernek üyesi olmayan- lann Dernek imkanlanndan boş kalan yerlenn doldurulma- sı içih yararlandınldığını. ayn- ca bu kişilerden 250"şer bin lira da fark alındığını belirten To- çoğlu, dernek paralannın da zimmetlerinde tutmadıklannı savundu. 6 milyon liralık bir avansı iki gün üzerlerinde tuttuklan için dernek parasını zimmetlerine geçirmekle suçlandıklann öne süren Toçoğlu. 77 milyon li- ralık fazladan ödemeye neden olunduğu savunulan ihata du- van inşaatındakı farkın da de- nize inen 11 metrelik bölümden doğduğunu söyledi. Lojman tazminatı Yönetim Kurulu'ndaki göre- vinden uzaklaştınldığı bir or- tamda lOekim 1992'de yapılan genel kurulun 11. Asliye Hu- kuk Mahkemesi tarafından ip- tal edildiğini beürtten Toçoğlu, mevcut Dernek yönetiminin meş^ru olmadığını öne sürdü. "Iddialannın birini tespit et- sinler dünyanın en şerefsiz insa- njyım" diyen Toçoğlu. SSK loj- manından oturduğu halde Türk-İş'ten ayhk 850 bin lira lojman taziminatı almasının da çok doğal olduğunu savundu. Toçoğlu "SSK lojmanında oturmam ayn, Türk-lşteki öz- lük halflanm ayn. Ben SSK loj- manında oturuyonım. Türk-Iş lojmanında otursaydım haksız olururn. Lojman tazirrünatı Türk-İş'teki özlük hakkımdan doğuyor" diye konuştu. Denizer, Jaguar'ı saüyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk-İş Genel Sekreteri Şemsi Denizer. Jagur marka makam otomobili aldırması ve özel yaşamı ile ilgili haberlerin. " Habercilik anlayışının hakaret dolu ifadelerle ve ısrarla zedelenmesi, bır gazetenin şahsımı hedef alan, her türlü basın anlayışının ötesinde yayınlar" olduğunu öne sür- dü. , Denizer, dün yazılı yaptığı açıklamada, 1983 yilında Genel Maden-İş Sendikası'nda yöneticiliğe başladığını, budönemde bir daire ve yerli marka otomobilden oluşan mal varlığına sahip ol- duğunu bildirdi. Denizer. daha sonra arabasını satarak. yazlık aldığını. bunun dışında da başka bır varlığına sahip olmadığını söyledi. Denizer, jaguar marka arabaya hiç binmediğini ve sen- diİtaya satılmasını teklıf edeceğini ifade ettı. Denizer. açıkla- masını." Kışiliğime bu saldınnın cevabını elbette yüce yargı vere- cektir. Bu araç zımmet değildir. Hırsızlık yoluyla elde edilmedıği gibi, yurda kaçak da sokulmamıştır" diye sürdürdü. Kaçak mercedes davasında yargılanan Fenerbahçeli futbolcu Tanjli Çolak, ycraden yargılanacağını öğrenince, kamp yapmakta olduğu Kızılcahamam'da havuz içinde dua etti. (Fotoğraf: AA) Tanju'ya cezadan kurtuhtş olanağı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıtay 7. Ceza Dairesı. Feherbahçelı milli futbolcu Tanju Çolak'ın 9 yıl 4 ay ağır hapis cezasına çarptınldığı "kaçak Mercedes" davasında, sanıklan suçlu bulurken verilen karan usül yönünden bozdu. Yargıtay, sanık Ta.nju Çolak'ın emniyet ifadesinde, diğer sanık Ejder Özdemir'ın ısmini vererek yakalan- masını ve böylece olayın ortaya pkmasını şağladığı gerekçesiyie, hakkı- nda ceza indirimı uygulanıp uygulan- mayacağı konusunun yerel ma'hkemede tartışılmasını istedi. Yargıtay'ın bozma karanndan son- ra, "kaçak Mercedes" davası. İstanbul I. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yenıden görülecek. Tanju'nun mahkemeye yardım ettiği görüşüne vanlırsa, ce- zasında ındirim yapılacak. Yargıtay 7. Ceza Dairesı. sanıklar Tanju Çolak. Ejder Özdemir. Ethem Demir \e Ali Niyazi Kodak'ın yargı- landığı "kaçak Mercedes" davası ile il- gili karannı dün açıkladı. Duruşmaya verilen kısa bır aradan sonra. Tanju'ya ceza indirimi ve fazla avukatlık ücretinin bozma nedeni • Yargıtay, mercedes kaçakçılığından yargılanan sanık Tanju Çolak'ınemniyet ifadesinde. diğer sanık Ejder Özdemir'in ismini \ ererek yakalanmasını ve böylece olayın ortaya çıkmasını şağladığı gerekçesiyle, hakkında ceza indirimi uygulanıp uygulanmayacağı konusunun yerel mahkemede tartışılması amacıyla daha önceki mahkeme karannı usulen bozdu. sayıldığı Yargıtay 7. Ceza Dairesı ka- rannda şöyle denildi: "Yapılan duruşma sonunda topla- nan delillcr karar yennde ıncelcnerek. sanıklann suçlannın subutu kabul cdil- miş. olayın nneliğıne ıe soruşturmanın sonuçlanna uygun şekılde suç vasfı la- yin. cezayı artıncı sebebin nitelık vc dc- recesi takdir kılınmış. savunmalar inandıncı gerekçelerle ret edılmiş. an- cak. polisçe yapılan istıhbari çalışmalar sonucu. da\a konusu kaçak Mercedes'- le birlikte yakalanan sanık Tanju Ço- lak'ın. 22.1:1992 tanhlı emniyet ifa- desinde. Avdın Tağmaz tarafından dü- zenlenen 24.12.1991 tarihli istihbarat raporunda adı gecmeyen sanık Ejder Özdemir'in ismini vererek. bu sanığın yakalanmasını ve bu şekilde olayın et- raflıca ortaya çıkmasını sağlaması ne- deniyle. hakkında 1918 sayılı kanunun 49 2 maddesınin uygulanıp uygulan- mayacağı konusunun tartışılıp değer- lendırilmemesi ve fazla avukatlık ücreti- ne hükmedilmesi sebebiyle karann bo- zulmasına oy birlığiyle karar \erildi." Tanju'nin yorumu Yenı sczon hazırlıklannı Kızılcaha- mam'da sürdüren Tanju Çolak ıse Yargıtay'ın bozma kararjnı sevirfçle karşıladı. Mahkeme karannı "suçsuzlu- ğum ortaya çıktı" diye yorumlayan Tanju. "Türk adaletıne her zaman gü- vendım. Yargıtay'ın bu karan ile suç- suzluğum ortaya bir kcz daha çıktı. Böylece adalet yenni buldu Şimdi tek amacım Fenerbahçe hin bu sezon şam- pıyonluğunu görmek " dedı. RP'li başkan tarafından işten atılan 340 kişi direniyor KağıthaneişçisiSHP'yiişgaletti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kağı- thane BelediyesTnin RP'li Başkanı tarafı- ndan 6 ay önce işten atılan 340 işçinin direni- şi devam ediyor. Işçiler dün Ankara'da SHP Genel Merkezi ile partinin İstanbul il bi- nasını işgal ettiler. İşçiler, işlerine dönmeleri konusunda somut adım atılıncaya kadar iş- galin devam edeceğini bildirdiler. Kağıthane Bt'lediyesi'nden atılan 340 işçi- nin işlerine geri dönmeleri amacıyla 6 aydır yaptıkları eylemleri dün de SHP Genel Merkezi işgaliyle devam etti. Ankara'daki 70 Kağıthane işçisi dün 10.30'da SHP Genel Merkezi'ne gelerek giriş katında süresiz iş- gal başlattılar. Kağıthane işçilerinin aynı sa- atte. SHP İstanbul il binasında da işgal bas- lattığı bildirildi. İşçiler, S arkadaşlarının Sl. gfinü dolan açlık grevi nedeniyle ölümle pen- çeieştikierini belirterek "Arkadaşlarımızı ikna edecek, tedavi kabul etmelerini sağla- yacak somut adımlar atılıncaya kadar, so- runumuza çö/üm getirilinceve kadar işgal- ler de> anı edecektir" diye konuştular. İşten atılan 120 kişinin >aklaşık 3 aydır Ankara'da bulunduğunu \e defalarca yetki- lilerlt, politikacılarla görüştüklerini aıilatan işçiler şöyle konuştular: "SHP duyarsız. Sürekli mavi boncuk dağıtıvor. Ölümle penceleşen, işsizlikle bo- ğuşan bizleri görmezlikten geliyor. Dün kağıthane"de işçi kıyımı yapan. bugün Sı- \as'ta aydınlan katleden gerici anlayışın gerçek yüzünü görmezlikten geliyor. İşgale başlayah 2.5 saati geçti, hala bir SHP'li ge- lip de 'sorununuz nedir' diye bile sormadı. Bu da SHP'nin duyarsızlığının bir göstergesi- dir." İşçiler, kendilerini işten atan gerici an- layışın gerçek yüzünü Sıvas'ta da gösterdi- ğini turgulayarak gerekli ördemlerin alı- nmaması haİinde bu anlayışın giiçlenerek daha tehlikeli bir boyut kazanacağını söyle- diler. Eylemlerine, kendisini ilerici. sosyal de- mokrat olarak tanımlayan SHP'ce destek \erilmediğini kaydeden işçiler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğul- tay'ı suçlay arak şu iddiada bulundular: "Bize diyor ki 'bu anlay ışı daha çok teşhir etmelisiniz'. Sıvas'ta onlarca kişiyi yakan- ları sadece Kağıthane işçisi nıi teşhir ede- cek? Diyor ki, 'amacınız sansasyon yarat- mak, sorununuzu anlatmaksa açlık grevi ya- pacağınıza, kendinizi 10. kattan atın. Daha etkili olur'. İnanılmaz." TOKTAMIS ATES Kemalizm,Demokpasi ve Sorunlarımız Gençliğimizde iyi görüştüğüm, tutucu bır dostum var- dı. Yaşamını çevirmenlik ve yayıncılıkla kazanırdı. O zamanlar yeni yeni palazlanmaya başlayan MSP'ye ve Erbakan Hoca'ya gönül vermişti. Şimdi nerelerdedir, ne yapar, bilmiyorum. Yıllardır görmedim. O dönemde, yani bundan 20-25 yıl önce, üniversiteler- de okuyan öğrenciler genellikle solda yer alırlardı. 1961 Anayasası'nın getirdiği özgürlük ortamı içinde, tam bir 'sol patlama' ortaya çıkmıştı. Tarihte ilkkezsosyalistbir parti, Türkiye Işçı Partisi, Türkıye Büyük Mıllet Meclisi'- nde grup kurmuştu. (Bu grubu oluşturanlardan bazıları 'cılk' çıktı ama olsun.) Benim arkadaş, gençlerin sosyalıst düşünceye oian bu eğilimlerine çok içerlerdi. Ve sürekli olarak "Ilk ve orta eğitimde Kemalist ideolojiyı alan gençler, üniversi- tede sosyalist olur elbet" derdi Işin başınm burası oldu- ğunu savunurdu. Doğrudur. İlk ve orta öğretimde gerçekten Kemalist olan gençler, üniversitede sosyalist ya da sosyal de- mokrat olur. Zira bunlar aynı çizginin muhtelif durakları- dir. Kimi Akln evvel' solcu eskileri, "Kemalizmi sosyal demokrasi olarak yutturamazsınız" diye yazıp çiziyor ve konuşuyorlar. Elbette yutturamayız. Zaten yutturmak is- teyen kim? Kemalizm Türk devriminin ideolojisidir. Türk devrimi ise "Teokratikkökenli meşruti birmonarşiden; halkege- menlığıne dayanmak isteyen laık bir cumhuriyete ve bu monarşinin kul'undan, cumhuriyetin 'vatandaşı'na ge- çiştir." Bu tanımda Türkiye Cumhuriyeti'nin iki özelliği açıkça görülür - Halk egemenliğine dayanmak istemesi, - Laik bir cumhuriyet olması. Kuruluş dönemindeki bu iki özellığiyle Türkiye Cum- huriyeti elbette sosyal demokrasiyi içermez. Hatta de- mokrasiyi de içermez. Bunu elbette yadsıyamayiz. Zaten demokrasinin yeşerebileceği bir ortamın özellik- leri bellidir. Bunlar; . - "Eğitimli ve kültür düzeyi yüksek bir halk, - Gelişmiş bir iletişim ağı, - örgütlü bir toplum'dur. Ve bu özellikler 1920'lerin, 1930'larınTürkiyesi'ndeel- bette yoktu ve bu nedenle, elbette demokrasi de yoktu, olamazdı. Zaten o dönemde dünyanın hiçbir yerinde bu- günkü anlamıyla demokrasi yoktu. Başta Fransa olmak uzere, pek çok ulkede kadınlar oy kullanamazdı. Eğıtim- den, gelirden vb. gelen bir dizi kısıtlamalar vardı Ancak Türkiye Cumhuriyetı kul'dan vatandaşı oluş- turmayı hedeflemişti. Vatandaş olmak, insanoğtunun ulaşmak isteyebileceği en ileri noktadır. "İçinde yaşadı- ğı toplumda, yasalar karşısında tam bir eşitlik içinde olan; hak ve sorum.lulukları eşit olarak nesnel yasalarla belırlenmiş, özgür insan"dır vatandaş. Ve zaten bir kez insanlar vatandaş oldu mu, demokrasi de ardından ge- lir. Nitekim Türkiye'de de böyle olmuştur. 'Gerçekten, Türkiye Cumhuriyetı bunu başarmıştır, ama bu vatandaşlar arasında eşitliği sağlamayı başara- mamıştı. Asla etnik olmamakla birlikte, ülkenin orta böl- geleri ve doğusuyla batısı arasında bir gelir farklılığı doğmuştu. Daha doğrusu var olan farklılık sörmöştü. Yani Türkiye vatandaşları eşitti, ama bazıları daha eşitti'. 1950 sonrasında kentlere göç de bu olguyu degiştîF- medi. Doğu'nun zenginleri Batı'ya kaçtılar; Batı'da zen- gin olan Doğulular, Doğu'yu unuttular. Kentler köyleşti, köyleryoksullaştı. Ve patlamalar başladı. Koşullar önceleri 'eşkıyalığa' itiyordu. 1970 sonrasında siyasal içerik kazandı. 1980 sonrasında ise işler çığrından çıktı. Bana kalırsa Türkiyenin temel sorunu; bazı etnik grupların 'kimlik' sorunu değil, bazı bölgelerde yaşa- yanların vatandaşlık' sorunudur. Eşitlik sorunudur Tür- kiyeCumhuriyeti vatandaşı olmanın nimetlerinden yete- rince yararlanabilme sorunudur. Eğer bugün Olağanüstü Hal Bölgesi'nde çalışan tüm serbest meslek erbabının ödediği vergi toplamı, Istan- bul'da bir avukatın ödediği vergiden azsa, ortada ciddi sorunlar var demektir. Eğer bugün o bölgedeki bir ken- tin tüm satılık dairelerinin bedeli. istanbul'da iki yalının bedelinin altında ise sorunlar içinden çıkılmaz duruma gelmiş demektir. öncetoplum 1 diyen, "yerli malı kullandırmayaözendi- ren'. 'tutumlu olunması gereğini vurgulayan' Atatürk'ü unutturmaya çalışarak; IMFpatentli piyasa önlemleriyle bu sorunlar çözülmez, bu uçurumlar kapanmaz, akan bu kanlar durdurulamaz. Akan kan bizim kanımızdır, durdurmak zorundayız. Ama bunun çözümü 1920'lerin, 1930'larınçözümyoluda değildir, 1990'ların çözümüdür. Artık değişen birdünya- da yaşıyoruz. Günümüzün tek çözüm yolu, eksiksiz bir demokrasinin, tüm kurum ve kurallarıyla yaşama geçi- rilmesidir. insanlara siyasal, toplumsal ve ekonomik fır- sat eşitliğinin sağlanmasıdır. Bir kısım insanlara ikinci sınıf insan' olmayı ve kalmayı kader haline getirip, top- lumsal barışı, huzuru sağlayamazsınız. 1930larda demokrasinin altyapısı yoktu, bugün var. Bu olanağı kullanmak gerekir. Özel okul asıl liste kayıtları • İstanbul Haber Servisi - Özel okullann asıl liste kayıtlan dün başladı. Bu okullan asıl listeden kazanan öğrencilerin kayıtlan 12 temmuz pazartesi gûnü saat 17.00'de sona erecek. Özel okullann l. yedek liste kayıtlan 14-15 Temmuz'da, 2. yedek liste kayıtlan ise 16 ve 19 Temmuz tarihlerinde gerçekleştirilecek. 2. yedek liste kayıtlan sonunda da kontenjan açığı kalan özel okullar, 21 Temmuz'da ön kayıt, 22 Temmuz'da. ön kayıt listesinden kesin kayıt yapacaklar. Bu tarihten sonra da kontenjan açığı bulunan okullar kayıt işlemini. bir gün ön kayıt taban puanı ilanı, ıkıncigün ön kayıt. üçüncü gün de ön kayıt sıralama listesine göre kesin kayıt yaparak 27 Ağustos tarihine kadar sürdürecekler. Anadolu liseleri asıl liste kayıtlan, 9-16 Ağustos tarihlerinde yapılacak. 1. yedek liste kayıtlan 19-22 Ağustos, 2. yedek liste kayıılan 23-26 Ağustos tarihlerinde gerçekleştirilecek. Anadolu lıselcrinde açık kontenjan kalması halinde ön kayıtlar31 Ağustos-2 Eylül tarihlerinde yapılacak. Kendini halkına adayan ilerici. aydın, değerli insan yazar, şair RIFATILGAZ'ı kaybettik. Ailesine, dostlanna, yayın dünyasma ve tüm okurlanna başsağlığı diliyoruz. AKYÜZKİTABEVİ ve TÜMZAMANLAR YAYINCILIK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear