25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
5 HAZİRAN1993 CUM ARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Gülhane acıyla inledi J oplumun bir kesimince hor görülen arabeskçiler gerçek bir gövdegösterisi yaptı. Ağaç altlan ve dallannın üzeri, direklerin en uç noktası. her yer tıka basa dolu. Islıklar, tempolar, alkışlar, korkunç bir uğultu yaratıyor. Gülhane mahşer yeri gibiydi. MUHARJREM AYDIN O nbinlerce insan sel olup aktı Gülhane Parkı'na. Toplumsal bir vaka haline gelen arabeskin taçsız kralı Ferdi Tayfur'un acılardan yoğrulmuş şarkılan insanJan gerçek dünyalanndan kopardı. Her şey unutuldu, gözyaşlan yanaklardan süzüldü. opup geldikleri yerierden her şeylerini getiren ve kentin varoşlannı dolduran bu mutsuzinsanlar"Emmoğ]u"aynasında kendilerini mi görüyorlardı? Acıya ve gözyaşına bu inanılması güç bağlılığın nedenleri toplumbilimcilerin de ilgi alanında artık. Son yıllarda müziğın evrensel boyutlannı da aşarak, bilim adamlanrun bıle üzerinde gö- rûş bildirdiği toplumsal bir olgu, vazgeçilmez bir yaşam bi- çimi haline gelen arabesk, bay- ram boyunca Gülhane Kalesi'- ni keşfetü... Bu keşfın en tecrübeli komu- tanı Ferdi Tayfur ise çıktığı konserlerde gördüğü olağanüs- tü ve şaşırücı iigi nedeniyle ade- ta arabesk uğruna adadığı mü- zik hayatının 'ikinci bahannı' yaşadı. Bilmem bugüne kadar hiç Gülhane Parkı'na yolunuz düş- tü mü? Eğer düşmediyse sizinle kelimenin tam anlamıyla bir "bayram yerini" andıran bu "kurtanlnuş bölge"ye bir ge- zinti yapahm. Sultanahmet'i Sirkeci'ye bağlayan cadde, hızlı tramvay nedeniyle her ne kadar araç tra- fığine kapannuşsa da, bu kez caddede trafık yine sıkışık. Çünkü araçlann yerini bir seli andıran insan trafiği aldı. Sayısız seyyar satıayı aşıp, gışe- den aldığınız biletle demir kapı- dan içeriye adım atıyorsunuz. Değil yürümek, ayakta durabil- mek bıle güç. Bir kilometrelik yolu yanm saatte katedebiürse- niz, ne mutlu size. Ama yolun iki yanındakı 'manzaralara' bakmazsanız, çok şey kaçırmış olursunuz. Bizden söylemesi. örneğin Havuzlu Çay Bahçe- si'ne kurulan sahnede sanaünı icra eden ve bol bol alkış isteyen Anadolulu genç yetenekJerin hepsi, geleceğın K. Emrah'ı olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Dondurmacı, simıtçı, gazozcu, köfteci, hamburgerci, ARABESKİN K RALINA EMMOĞLU TABLOSU - Mimar Sinan C niversitesi Resün Bölfimü öğrencisi Derviş özer'in Emmoğlu parçasmm klibinden esinle- nerek bir ayda yapdğı vağlıboya tablo, Ferdi Tayfur'u oldukça duygulandırdı. Onbinlerce kişi için hiçbirşeyin önemi yok. Sanki dünya 'Enunoğlu'nun ekseni etra- fında dönüyor. Dünya doodükçe Ferdi ağabeyleri söyleyecek, onlar kendilerinden geçecek. Çünkü bu keodi müzikleri. Sığındıklan bir liman Emmoğlu. kuruyemişçi, tartıcı, şipşakçı ve bilumum seyyar satıalar sıra sı- ra. Hediyelık eşyadan giyime, beyaz eşyadan kitaba İcadar ne ararsan var. Kısacası burada 'yok' yok! Lunaparkta oynayan cocuk- lar, çimenlerin üzerinde piknik yapan aileler, birbirine sanlmış sevgililer ve daha neler neler. GörecekJenniz belki de Nazım Hikmet'ın 'Memleketimden İn- san Manzaralan' adh kitabırun on katına eşdeğer. Neyse, biz anlatmakla bıtire- meyeceğirruz manzaralan geri- de bırakıp, Gösten Merkezi'ne "zoom" yapahm: Kasımpaşa'dan Hale, Jale, Lale ve bütün mahaDe, Gûlte- pe'den Mualla, Eyüp'ten Ab- dullah, Zeyünburnu'ndan Sela- mi, Gebze'den Osman ile Naci- ye, Pendik'ten Zehra, Balıke- sir'den Esat ve daha niceleri. Konfeksiyoncu kızlar. kuyum- cu çıraklan, her yaştan, her meslekten, her semtten sıkı ara- beskseverleri 'ayru çaü altında' buluşturan ise şu bizim 'Em- moğlu'... Mum tutan eller havada. Ağızlar sonuna kadar açık. "Se- ni sevmeyen gebersin", "İmpa- ratorumuz Ferdi', "Ferdiciler ayaklandı, İnterstar canlandı', 'Benzerin çok, eşin yok' "Kralı- mız sensin' yaaû pankartlarda kendini gösteriyor sevgi ifadele- ri. Gözler ve kulaklar Ferdi Tayfur'a odaklanıyor. Ağaç altlan ve daİlannın üzeri, dıreklenn en uç noktası, vel- hasıl her yer üka basa dolu. Isnk- lar, tempolar, alkışlar, tezahü- rat korkunç bir uğultu yaraü- yor. Burası mahşer yeri gibi.Onbinlerce kişi için hiç bir şeyin önemı yok. Sanki dünya 'Emmoğlu'nun ekseni etrafın- da dönüyor. Dünya döndük- ce Ferdı ağabeyleri söyleyecek, onlar kendilerinden geçecek. Çünkü bu kendi müzikleri. Arabeskin taçsız kralı ne demiş- ti: "Türk halİu, Emmoğlu'nda tıpkı aynaya bakar gibi kendini gördü. Samımiyeti buldu." Işte Gülhane bu: Türkiye'nin aynası mı? Trafikte günlük 3İknço: 18ÖİÜHaber Merkezi- Yurdun çe- şitli yerlerinde meydana gelen trafîk kazalannda İ8 kişi öidü. Fatsa ilçesinin Doğanay mevkiinde sabaha karşı oto- mobil-kamyon çarpışması so- nucu tsmail Şevketoğullan (27). Arif Şevketoğullan (21) Meh- met Doğan (31) ve Mehmet Yeşütaş (43) hayatlannı kay- bettiler. Yaralanan Hüdaverdi Çakır. Samsun Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldınldı. İstanbul'un çeşitli kesımle- rindeki kazalarda Mnrat Kav- maz, Bümaz Tezcan, Atilla Açıkgûz, Seiahattin Dozcan yaşamlannı viürdıler. Konya, Gazıantep, Nevşe- hir, Iğdır, Zonguldak, Antalya ve Rıze'dekı kazalarda ölenle- rin kimlikleri ise şoyle: YükseJ Üstûn, Halfl Erol, AK Coşkun, Oğuzhan Kocak, Arif Tflaf, Hüseyin Topal, Taner Taşkın, Kazon özdemir, Fatma özdemir, Nuray Acar. Bu arada Nevşehir'in Derin- kuyu ilçesi yakıniannda bir kamyonetin aşuı hız nedeniyle şarampoîe yuvarlanması sonu- cu 13 kışiyaralandı. Üçgenç yangında canverditstanbul Haber Servisj-Şeh- remini'de italf»fcyerieri bulun- madtğı içiıı bir depoda gecefeyen 3 genç çıkan yangıoda duman- dan boğularak öktü. Edmflen bflgiyegöre, Nurettin Geoç (27), Adem Genç (17) Oe Rafet Arslan (16) önceki akşam iş bufanak için Yozgat'tan Istan- bul'ageküler. Kalacak yerieri olmayiuı gençler yakınlan olan Semih ve Setiın Kutabay kardeşlerin mo- bflya deposunda geceyi geçirdi- ler. Şenremuri İbrahim Çavnş Mahauesi Saray Bostanı Sokak 2 Nmnarada bulunan depoda dün sabah 06.15 sıralannda be- DÜz belirienemeyen bir uedecfe yanguıçıktı. Dört katlı binanın bodram katmdaki yaogm, Ali thsan Çakşkaa'a ait kabvehaneye de sıçradıktan sonra diğer katian etkOemedeıı itfaive tarafından kontrol ahmaalındı. Depoda buhınan ûç gendn ise yangmı farkederek dışan çık- maya çaüşökları, ancak yoğun dumamn etlusiyle yoUannı boU- madıklan ve boğularak ökiükk- ribelirtiktL Işsizliğekarşı400milyarlıkproje Oluşturulacakişgücüyetiştiımefonuilekurslar sonunda 73 bin kişininiş sahibiolması hedefleı%pç TÜREY KÖSE ANKARA - fşsizieri iş sahibi yapmak amacıyla 41.6 mılyon dolarhk bir işgücü yeüştirme fonu oluşturulacak. Masraflan bu fondan karşüanarak, yeüştirme kurs- lan düzenlenecek ve böylece işsizlerin eği- timi sağlanacak. Yetiştirme kurslan so- nunda 73 bin 200 kişinin işsizlikten kurtul- ması hedefleniyor. Dünya Bankası desteğinde başlatılan beş yü süreli egitim ve istihdam projesinin toplam maliyeti 107.4 milyon dolar. Bu f>aranın 67 milyon dolan Dünya Bankası tarafından karşılanacak. İş ve Işci Bulma Kunımu yetkililen, proje konusunda şu bilgilen verdilerî "Proje. ışe yerleştinne kurslannı destek- leyecek. Bunun yanı sıra kendi işini kur- maya yönelik, kısa sûreli meslek kazandı- racak programlar da öngörüyor. Bu amaçla 41.6 milyon dolarhk işgücü yeüş- tirme fonu oluşturulacak. Bu miktann yüzde 9O'ı da işe yerleştir- meyi kolaylaşüracak yetiştirme kurslan için kullanılacak. Geriye kalan yüzde 10'u ise, kendi işini kuracaklann yetiştirilmesi amacına yönelik olarak aynlacak. İşe yer- leştirme amaçlı yetiştirme çalışmalan çer- çevesinde, proje döneminde 73 bin 200 iş- siz yurttaşımızın meslek kazanarak ışe yerleştinhnesi planlandı. Bu amaçla dü- zenlenecek kurslar ortalama 5 ay sfltefi vg 30'ar kişılik olacak. *~~' jCurslara katılacak olanlar. kuruma başvurmuş işsiz, ilkokul ve daha az eğıtim almış olanlar arasından seçilecek, kursu biü'ren işe yerleşürilecek. İstihdam ve danışmanlık hizmetlerine de 40.4 miJyon dolar aynldı." lş ve Işçi Bulma Kurumu Genel Mü- dürîüğu'nüa Türkiye'deki işsizlik ve işsiz- lerle ılgili bazı saptamalan da şoyle: • İşsizlik kentlerdeyoğunlaşıyor (Yüz- de 12.1). • Kentlerdeki işsizlik daha çok ka- dınlan etkiüyor (Yüzde 20.6). • Kırsal alanlarda işsizlik daha çok er- • İşsizlikten dlhâ çok gençler etkile- niyor (Yüzde 52.1), .4 , „ • İşsızlikte bırinci sırada yoğunluk, ilk kez iş arayanlarda (Yüzde 42.3). • İkinci sıra işini kaybedenlerde (Yüz- de 36.2). • tşini kaybedenler daha çok inşaat ve bayındırlık işlennde yoğunlaşıyor (Yüzde 25). • İşsizlerin büyük çoğunluğu ilkokul mezunu (Yüzde 54.4). • İşsizlik en çok imalat (Yüzde 14.6), inşaat (Yüzde 11), tanm (Yüzde 10). top- lum hizmetleri (Yüzde 6.6) sektörlerinde bulunuvor tstanbul tatflde biraz olsun nefes aldı. Kirti sulara baJıklama aüayanlann yanında uzun siyah entari ile denize girenler de vardı. Ege ve Akdeniz'in tatil beidelerinde ise hemen herkes memnuııdu. Bütün turistik tesisler bavTamda umduklanndan daha da iyisini buldular. Şimcüdcsıyabayvamınfaturasında • 9günlükbayram tatüininsonunageliyoruz. Geridönüş îelaşı, düşünmeden harcanan paranın bütçede açacağı delik,yeniden işbaşıgibibayramfaturalannı ödemekgerehecek. tstanbul Haber Servisi-Bu yıl da turizm sezonu açan bayram tatüinin sonuna gel- dik. Yıllardır alışıldık resmi kararlarla başında ve sonundaki haftasonu taülleriy- le birleşen ve dokuz güne ulaşan bir bay- ram daha bitti. Haftalar öncesinden sahil yörelenne çalışan otobüslere bilet alma- lar, 'tatili nerede geçirsek'ler, 'bu kez farklı bir şeyler mi yapsak'lar, tatili hasretle bek- leyenlere bile "Şu bayram gelse de kurtul- sak" dedirten çügm abş-verişler ve yine aynı finaJ... Tatil, kıyı yörelerinın yerlı tunstlerle dolup taşmasına yol açarken büyük kent- lere de biraz olsun nefes aldırdı. On mil- yon insanın yaşadığı şehr-i lstanbul'da bile sokağa çıkmak kabus olmaktan çıktı. Boğaz Köprüsü'nde sıra beklenmedi, cad- delerde araçlar kontak kapatmadı, işyer- lerinin yoğun olduğu semtlere kımsecikler uğramadı. Akdeniz ve Ege kıyılannın ma- vi sulannda tatil geciremeyenler ise tstan- bul'da Boğ^z'ın fosepükli sulannda serin- lemekten yine çekinmedi. Florya'dan baş- layarak Menekşe, Büyükçekmece, Kum- burgaz'a kadar 'sahil' olma özelliğıni çok- tan yitirmiş bölgeler lstanbul'da kalan- lann akınına uğradı. Plajdan bozma bu yerlerde, mayoyu açık bulduklan içın elbi- seleriyle denize giren kadınlar yine hatlan- nı saklayamadılar. Kendilerine bayram ızni veren boyacı çocuklar, domates, pey- nir, ekmek yiyerck kirli sularda 'çimerek" eğlencenin en 'kıyağını' yaşadılar. Simitçi- ler, kokoreçciler, ayaküstü midye-tavacı- lar, sandallannı kiraya verenler de bayra- mı kendilerince verimü kılanlar arasın- daydı. Turizmde son yülann gözdesi olan Marmaris Kurban Bayramı'nda doldu, taştı. Mehmet Emin Berber'in bildirdiğine göre, yoğun talep fıyatlan artınrken yurt- taşlar. bayram süresince evlerini oda oda yerli turistlere açtılar. Sezon boyunca ya- bancı turistlere alışık olan Marmaris, bay- ramda yerli turistin de gözdesiydj. Bu bü- yük ilgi, Marmaris'i 'tatil beldesi' kimli- ğinden çıkartıp 'tatil şehri'ne dönüştürdü. Caddelerde sürekh olarak dolaşan araç- lar, Marina'da yapılan sıkışık ^rüyüşler. Marmaris'e değjşık bir hava kazandırdı. Fiyatlar da yoğun ilgi nedeniyle patla- ma gösterdi. Bayram öncesı kişi başına 50 bin lira olan pansıvon fıyatlan 150 bin lı- raya fırladı. Beş yıldızh oteller de fıyatlan- nı 1 milyon 300 bin liradan 1 milyon 900 bin liraya çıkardılar. Ancak en çok korku- lan çifte rezarvasyon kabusu bu bayram yaşanmadı. Esnaf. yerli turistlerin abş- veriş vapmamasmdan yakınırken bar, res- taurant, büfe işletmeleriyle yatçılar yoğun bir dönem yaşadılar. Tatil, Marmaris'e sa- natçı akınına da yol açtı. Yerli tatilcilerle yabana turistler. bayram süresince Devlet Opera ve Balesi Modern Dans Toplu- luğu'nu, Ferhan Şensov'u, Kibariye. Banş Manço, Nilüfer ve Eser-Engın Noyan iki- lisini izleme fırsatı buldular. Kıyı yöresi olma özelliğini çoktan yitirmiş ve bir beton cennetı olmuş Kuşadasrnda ise yıllardır patlaması beklenen turizm, dokuz günlük bayram tatilinde nihayet patladı. Muhabirimiz Latif Sansür'ün bil- dirdiğine göre son on yıhn en hareketli ve kalabalık bajTamını yaşayan Kuşadası'n- da esnaf ve turizmci oldukça memnun. Bayramın birinci gününden itibaren Ku- şadası'nda beş yıldızlı otellerden pansi- yonlara kadar tüm konaklama tesısleri doldu. Muhabirimiz Şevki Avcı'nın bildirdiği- ne göre. Ege kıyılannın sakmlığiyle bıü- nen kıyı kasabası Foca da bayram yoğun- luğundan nasibıni aldı. Yeşili, mavisi ve foseptik akmayan pınl pınl koylanyla ilgi odağı haline gelen bu kasabanın da akıbe- ti diğerlerinden çok farklı olacak gibi gö- rünmuyor. ARAY1S TOKTAM1Ş ATEg Saf Değiştirmek Admı siyaset alanlanndan fazla; inşaat, müteahhitlik vb alanlarda duyduğumuz ibrahim Cevahir adında bir zat, kurucularından olduğu SHP'den ayrılarak ANAP saflarına katılmış. Hayırlı olsun. Sayın ibrahim Cevahir, SHP'den ayrılma ve ANAP'a katılma nedeni olarak "sosyaldemokratları birleştirmek umudunu yitirdiğini" söylemiş. Aslında sosyaldemok- ratlardan umudu kesmek için bir sürü neden var. Örne- ğin ilerde ayrıntlarıyla yazacağım, ağabeyimin eşinin bir türlü düzeltilmeyen bir konusu var ki; insan çıldırabi- lir. Şimdi bu tür olaylara kızıp saf mı değiştirelim? Sayın Cevahir'i hiç tanımam. Ne bir görüşmüşlüğü- müz, ne bir konuşmuşluğumuz vardır. Bu bakımdan kendisiyle bir alıp-veremediğim olmadığı gibi; bu satır- ları Sayın Cevahir'i eleştirmek ya da kınamak için de yazmıyorum. Amacım, bu örnek çerçevesinden yola çı- karak oldukça yaygın olan bir mantık ve tutum yanlışlı- ğını sergilemektir. Duyduğum kadarıyla Sayın Cevahir, 1980 sonrasında kurulan sosyaldemokrat partilerin bazılarında kurucu olarak yer aldığı gibi, önemli ölçüde destek de sağlamış- tır. Gene duyduğumuza göre Sayın Erdal inönû'yû sıya- sete girmeleri konusunda ıkna eden de kendileriymiş. Bunları yaptığına göre sosyaldemokrasiye inanan bir insandır. Ya da en azından birdönemler inanmıştır. Dünyanın bazı başkabölgelerindeolduğu gibi. mem- leketimizdeki sosyaldemokrat ve sosyalist hareketin, geçici bir dağınıklık ve buhran içinde olduğu açıktır. Ve bu durumun bu ideolojileri benimseyen ve bu ideolojile- re umut bağlayan insanları üzmesi ve hatta kahretmesi doğaldır. Ancak bu durumda yapılması gereken şey, dağınıklı- ğın toparlanmasını sağlamak ve bu düşünceleri yaşama geçirmek için daha çokçalışmak.dayanışma ve desteği arttırmaktır. Asla tam zıddı olan bir safa kahlmak değil. Aslında insanların düşünce ve inançları değişir, deği- şebilir. Bunu anlayışla karşılamak gerekir. Hele özgür- lükçü bir demokraside herkes böyle bir gelişmeye saygı duymak zorundadır. Ve örneğin Sayın Cevahir, SHP'den ayrılıp ANAP'a geçerken "Arkadaşlar, ben sosyalde- mokrasiye olan inancımı ve umudumu yitirdim. Sosyal- demokrasi çıkmaz yoldur. Çare ve çözüm liberalizmde- dir" dese, hiçbir itirazımız olamazdı. Ama yok "partiler birleşemiyormuş" yok "iktidarda başarılı olamamışlar" gibisinden gerekçelerle saf de- ğiştirilmez, değiştirilmemeli. Türkçedeki deyişiyle bu- na "Papaza kızıp kilise yakmak" denir. Türk solu belirli noktalarda tıkanmışsa, örgütsel dü- zeyde çekiciliğini yitirmişse, gençler ilgi duymuyor ve genç kadrolar oluşturulamıyorsa, kendini halka yeterin- ce anlatamıyorsa, değişen koşullara uygun yenı politi- kalar ve bu politikalara uygun sloganlar üretemıyorsa, örgütler içi demokrasiyi yürütemiyorsa ve bunlar gibi (çoğu gerçek olan) bir dizi sorun varsa ve bunlardan üzüntü duyuluyorsa, koşa koşa gidip liberal saflara katıl- mak; kişinin kendi kendini yadsıması, kendi kendisine olan saygısını yitırmesi demektir. Siyasal yaşamdan uzaklaşmak gibi, siyasal yaşama daha az katılmak gibi tavırlar takınmak da mümkundür ki; bence saf değiştir- mekten çok daha tutarlı ve şerefli bir tavırdır. Parlamentomuzda yıllardan beri "milletvekili transfe- ri " yapılır. Bu işin ideolojik bir boyutu yoktur. Daha çok, -ÇtkartarveSayisal beklentilersözkcrnusu'dur Bobftkrm-"0 dan yukarda değindiğimiz türden saf değiştırrr\e \(Ş'. TBMM içi transferlerini aynı kefeye koymamak gerekir.'' Benzer bir bıçimde, bir partiden istifa ederek bu isti- fayla birlikte siyaseti de bırakmak ve milletvekillığinden ayrılmak, belkıdürüstbirdavranıştır. Fakatyıllarcaeleş- tirdiği görüşlere sarılan ve yıllarca karşı çıktığı insanla- rın saflarına katılan bir siyasetçinin tutumunu onayla- mak ve demokrasi ahlakıyla bağdaştırmak mümkun de- ğildir. Ancak balık baştan kokar. Türk siyasal yaşamı da baş- tan kokuyor. 1983ten 1993e tam on yıl boyunca, Sayın özal'ı en amansız bir biçimde eleştiren ve yerden yere vuran Sayın Demirel; Sayın özal ölünce ne denli yakn olduklarını ve ne denli büyük insan olduğunu anlar ve medyayı tüm olanaklarıyla harekete geçirerek bu duy- guları halka dapompalarsa "saf değiştirmenin " ayıp bir şey olduğu düşüncesi de etkisini yitirir. Kimileri, insanların ve özellikle toplumların hafızası- nın zayıf olduğuna güvenir. Doğrudur. Gerçekten insan- lar ve toplumlar bazı şeyleri kolay unutur. Ama "söz uçar yazı kalır." Zaten bizler de bunun için yazıyoruz. Azeri öğrencfler çattştı • İZMİR (AA) - Inciraltı Yurtlan 'nda kalan Azeri öğrenciler arasında çıkan kavgada 2 kişi bıçakla yaralandı. Körfez Dershanesi hazırlık sımfmda okuyan ve tnciraltı Yurtlan'nda bannan Azeri öğrencilerden Dgar Mehmedov (20). dolabını kanştırdıklan gerekçesiyle tartıştığı arkadaşlan Gani Nabiyev (18) ile HidjjadMıdiyev'i (19) eline geçirdiğı bıçakla yaraladı. Dokuz Eylül Üruversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldınlan yaralılardan Hidjad Midiyev ameüyat edilerek yoğun bakımda tedavi alüna alınırken diğer yarahrun durumunun iyi olduğu öğrenildi. Mayıs celbi erleri • ANKARA (AA) - Mayıs celbinde 15 ayhk er statüsü ile sılah altına abnacak yükümlüler 7 ve 8 hazdran günleri sevk edildikleri eğıtim merkezlerine kaülacaklar. Milli Savunma Bakanlığı'nın duyurusuna göre sevk işlemlerini bayram öncesinde yaptıran söz konusu jükürrılülerin sevk evraklannda belirtilen eğitim merkezlenne 7 veya 8 haziran günlen teslim olmalan gerekiyor. Gazeteciye silahlı saldırı İSTANBUL(AA) -Üsküdar Bağlarbaşı'nda biri gazeteci, iki kişi silahlı saldın sonucu yaralandılar. Bağlarbaşı Banş Kıraathanesi'nde oturan Hürriyet Gazetesi muhabiri Tonguç Kartal ile arkadaşı Bülent Konuk, belirienemeyen bir nedenle iki kişi tarafından silahlı saldınya uğradılar. Ayaklanndan yaralanan Hürriyet muhabiri Kartal ile arkadaşı Konuk, Haydarpaşa Numune Hastanesi'nde tedavi alüna alınırken, saldırganlar kaçülar. Kartal ve Konuk, kendilerine saldıranlan görmediklerini, sadece silah sesi duyduklannı söylediler. Bu arada, Altunizade Fahrettin Kenm Gökay Caddesı'ndeki Gülhan SporTesisleri'nin yanında bulunan boş arsada, terkedilmiş eski bir sandal içinde bir erkek cesedi bulundu. Yetkililer, uzun süre önce ölmüş olduğu anlaşılan kişinin üzennden kimlik çıkmadığını belirttiler. Hava stcaMıklan düşecek •ANKARA (AA) - Yapılan son tahminlere göre yurdun bazı bölümlerinin önümüzdeki 24 saat içerisinde yağışh geçeceği bıldinldi. Meteoroloji Genel Müdüriüğü'nden alinan bilgiye göre yann öğlene kadar Baü bölgelerimiz çok bulutlu. Marmara'run doğusu, Batı ve Orta Karadeniz, Ege, Akdeniz ve Iç Anadolu bölgeleri sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı, ötekı yerler az bulutlu ve açıkgeçecek. Hava sıcaklıklan Batı'da biraz artacak. diğer yerlerde değışmeyecek. ÇAGININ TANIGT ÜÇ YAZAR Hikmet Çetinkaya 2 bası 2Û.000 lıra (KD\ içinde) Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-htanbul Ödenıeli gonderilmez. * l ' . -»"V--' -«"
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear