25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İmtivaz sahibi: Berin Nadi Genel YavınYonetmemÖzgenAcar •Genel Gorsel Yoneımen \li Acar •Duzenlemc Mustafa Sağlamer Ankara Temsılcisı Cünevt \rcayürek *Haber Mudurlen Işık Kansu, Hakkı Erdero Yayın Koordinatorü Hiknıet Çetinkava • Kıanbul Haberlen Şena> kalkan »Dı^ Haherler Ergıın Balcı AtaturkBulvanNo 125. Kat 4, Bakanhklar-Ankara Tel 4193020 (7 Hat). Telex •Genel Yavın Danısmanı Ortıan EriiiC ••» - Ekonomı Dinç Tayanç •> urt Haberien Mehmel Saraç 42344. Fax (4)4195027 • Izmır Temylası SenUr Kınk, H Zıva Blv 1352 S.2,3 Tel • Yazı İşler ı'Müddnr Celal Başlangıç « H a - «Makalelcr Sami karaoren »Spor \bdiiikadir \ üeelman »Du- 8îl23OTelex 52359^Fa\ (51)895360 • AdanaTemMİasr Çetin Yiğeooflu tnönuCd ber Merkea Müdurü Mustafa Balba> z e l l m e ^MuUah \ aacı 1I9S No 1 Kat l.Tel 522550-522601-522492 ,Telex 62155.fcax (71)522570 Muessese Müduru Erol Erkııt •Koordınator Attmet Kondsan • Muhasebe: Bölent Veneı • tdare HüseyinGûrer •t^letme.önderÇelik • Bügı-lşlem Naü İnal •Bılgısayar Sıstem: Mürâvet Çiler •Reklam: Rcha Işıtman Va>mU>aıı ve B E I I : "I ern Gun Haber Ajansı. Basın ve Yayıncılık A Ş TurkocağCad 39 41 Cağaloğlu 34334 tst PK 246 tstanbul Tel 5l2O5O5Telex 22246. Fax l 5HAZİRANI993 Imsak: 3.29 Güneş:5.28 Öğle:13 07 İkindi: 17.06 Akşaro: 20.38 Yatsı: 22.27 Insanlarhergün artanbirçılgınlıkla çevreyi yok ediyor, geridönülmesi giderek zorlaşanbirtahribatlakarşı karşıyayız BugünDüııyaÇeweGüııü,yastııtıuı K-ötü yakıt, egzos gazı ve sanayi kuruluşlanyla 'boğduğumuz' kentler, yanından bile geçilemeyen denizler, betonlaşan kıyılar, ithal çöpler, sanayinin atık kanalı nehirler, yok ettiğiıniz kuş cennetleri... arımsal ilaçlarla zehirlediğimiz bitki ve toprağımız, erozyona 'kurban ettiğimiz' tanm alanlan, termik santrallarla yarattığımız asit yağmurlan, gümüş ve altın uğruna asitlediğimiz insanlar... er geçen gün soluğumuz kısıhyor, hiç tanımadığımız hastalıklar bizi buluyor, bitkilerimiz yok oluyor, hayvanlanmız azalıyor ve ortaya geriye dönülmesi olanaksız içler acısı bir tablo çıkıyor... ÜMtT OT AN/GÜNEŞ GÜRSON Dünya 5 hanranda bir kez daha kan ağlarken Çevre Gûnü Ankara, Istanbul. Izmir ve Samsun'da ÇevTe Bakanhgı'nca düzenlenecek çeşitli etkinliklerle kutlanacak. TMMOB'a bağh odalar tarafından yapılan açıklamada Türkiye'de var olan çevre kirliliklerinin nedenleri şöyle sıralanıyor: • Anühnadan deşaıj edilen evsel veendüstriyel aük sular, fütre edilmeden ortama verilen baca gazlan. • Plansız kentleşme, hızlı nüfus arüşı vedoğayı hıçe sayan sanayileşme. • Sanayileşme sürecindeekonomik faktörûn yanındaçevre koruma faktöriinün dikkate alınmaması. Sanayicilerin çevre koruma öıüemlerini gözönüne almayışlan ve sadece göz boyamak ıçın alınan çevre koruma önlemleri. • Rasgele aulan ve zamanında toplanmayan çöplerin düzensiz depolanması. • Doğal kaynaklann sonımsuz ve düşûncesizce kullanılması: • Çevre Yasası'nın yetersiz kalışı, yönetmeliklerin zamanında çıkanlmayışı ve gerçekçi çevre koruma önlemlerini içermemesi. • Çevre BakanlığYnın yapay politikalardan vazgeçmeyip gerçek çevre koruma politikalan ûretmeyişi. • Yabancı sermayeye çevre koruma önlemleri alması yönündebaskı yapılmayışı. • Gelişmiş ülkelerin, gelişmekte olan ûlkemiz üzerindeki çevre sömürüsü, zehirli variUerin kıyılanmızı aülması, asbestli gemilerin ülkemizde sökûmü, başka ülkelerin çöplerinin ülkemızde depolanması ve imha girişimi. TMMOB'a bağh Izmir meslek odalannın ortak açıklamalannda gerçekleştırilmesi gerekençevre politikalan şöyle sıralandı: • "Eskiden yapüan hatalar. daha yapdanmanın başında olan Çe\Te Bakanlığı'nda yapılmamalı; bakaıüık çevre bilincini yerleşürmeli; günümüzün ihüyacına yanıt vermeyen çevre yasasını değiştirmeüdir. • Akıla enerji politikalan gelişürilmelidır; Tarihi, kûltürel ve doğal mirasımız koruma altına alınarak doğal yaşam gelişürilmeudir. • Yürürlüğe giren ÇED yönetmeliğıyle haarlanacak olan ÇED raporlan, değerlendirmelerin daha objektif olması açısından tüm mühendis ve mimar odalannı çatısı altında ^___^_ı___^__»i__^.^__ toplayan TMMOB'nin • 5 Haziran Dünya Çevre Günü, Çevre •Yasave Bakam Doğancan [*İn de katÜatUğj sanayicilerden değil, İ'lttivirrvitPİPrnrnin CPVTP konuyla ilgüi tüm UniVermeteraraSl^evre binmlerdengörüşler Koşusuyla kutlanacak. ahnmahdır. 7-J2 hazircutgûnlerinde £ J J Ş t k m e w mekanizmasındakı karmaşa ortadan kakiınlarak yetkiler tek ^ ~ " ^ ™ gj^e toplanmahdır. • Yapünm gücü olan bağunsız ya da yan bağımsız Çevre Koruma örgütü oluşturulmalıdır. • Ülkemize giren yeni teknolojiler, beraberindeçevre koruma önlemlerini de getirmelidir. • Çevre bılimlen, teknolojileri destekJenmeli ve geliştirilmelidir. • Çevre kirliliklerinin daha kolay ve koordineli bir şekilde kontrol alüna abnabilmesi için düzenli kent planlan yapılmalıdır. • Endüstriler şehir dışına. organize sanayi bölgelerinde veya küçük sanayi sitelerinde toplanmah, aük sular topluca anülmalıdır. • Kirlenme kaynağında önlenmeli, aük azaltma teknolojileri geliştirilmelidir. 5 Haziran Dünya Çevre Günü, Çevre Bakam Doğancan Akyürek'in de kaüîacağı Üniversitelerarası Çevre Koşusu'yla kutlanacak. 7 haziran pazartesi gününden itibaren hafta boyunca panel, gösteri, koşu, kampanya ve şenlikler yapılacak. Çevre Bakanhgı'nca hazırlanan Dünya Çevre Günü kutlamalan programma göre bugün TRT l 'de Çevre Bakam Doğancan Akyürek'in mesajı yayımlanacak. Çevre Günü nedeniyle 5 haziranın bayram tatiİıne rastlamasından dolayı,7-12 haziran gûnlerinde Ankara, tstanbul, İzmir ve Samsun'da Çevre Bakanlığı yetkililerinin de kaüîacağı etkinlikler düzenlenecek. Hafta nedeniyle Samsun'da 8 haziran salı günü Çevre Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Zeynep Arat'm konuşmacı olarak kaüîacağı 'Karadeniz'in Çevre Sorunlan' konulu panel gerçekleşecek. 9 haziran çarşamba günü de Kızüırmak Deltası'na bir gezi düzenlenecek. İzrnir'de 9 haziran çarşamba günü Çevre Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Aytac Bügiçin konuşmacı olarak yer alacağı 'Sanayi ve Çevre' konulu panel gerçekleşecek. ' 0 haziran perşembe günü Istanbul'da Bakan Akyürek'in kaüîacağı Çevre Bakanhğı-NETAŞ ortakhğıyla düzenlenecek olan 'Ozon Tabakasını Korumak îçin Teknolojik İşbirliği' semineri yapılacak. Neden yas tutuyoruz? Tek neden çö dramı değil elDet OKTAYEKİNCt ÖNCE NEHİR ÖLDÜ - Atıklar önce Seyhan Nehri'ni kirtetti. Sonra, tükenen nehirde yaşam savaşı veren alabalıklan öldürdü. tnsanoğlu biryaşam kaynağHU daha kunrtuyor. Sıraçüguıca kirfcttiği çevrede yaşamaya çabşan insana mı gelecek? ÜLKELER ÇEVREYİ NE KADAR KİRLETİYOR? Çevretükendikçeyaşam kirleniyor Dünyada çevresini hızla yok eden, kirleten bazı ülkelerin durumlauna bakacak olursak, "ıçler acısı" bir tablo ortaya çıkıyor KANADA: Asit yağmurlannın kötü etkısı alünda. Kötüenerji kullanıyor. Kalıtesiz kömür kullanmayı sürdürüyor. ÇtN: Dünyada sera etkisi yapan gaz üreten ülkelerin başında gehyor. Ormanlan hemen hemen yok oluyor. KONGO: Saglıkh içme suyu son sınırlannda. Yağmur ormanlanrun büyük çoğunluğu yok ediliyor. ÇEKOSLOVAKYA: Kırsal alanlanndaki kuyu sulannın yüzde 90'ı kirlenmiş durumda. ETtYOPY A: Aşın ekim nedeniyle her yıl bir milyar ton toprak kaybına uğradığı belirtiliyor. Sulan çok kirli ALMANYA: Asit yağmurlan ormanlan hızla yok ediyor.Üİkede zehirli aük bırakılan 35 bin bölge olduğu belirtiliyor. HİNDİSTAN: Belli başlı yağmur ormanlan yok olmuş. Çevre kirliliği büyük boyutlarda ENDONEZYA: 10 bin millik mercan kayalıklan yok olmuş. İTALY A: Adriyaük Denizi vahim bir durumda. KENYA: Kentlerin dışında içme sulan icılemez durumda. MALEZYA: Ormanlar hızla yok oluyor. Sulak alanlannın yansı yok oldu. MEKSİKA: Su ve hava kirliliği büyük bo>Titlarda. Her yıl ormanlannın büyük kısmını kaybediyor. NtJERYA: 2000 yılında tek bir ormanının bıle kalmayacağı hesaplanıyor. Kentlerdışında saglıklı içme suyu bulmak çok zor. FİLİPİNLjER: Ormansızlaşürma, şiddetli ve ölümcül sellere yol açıyor. 2010 yılında ormansız kalacak. POLON\'A: Her y\\ 20 milyon ton zehirli atığı dünyamıza boşalüyor. TA\XAND: 1961 yılından 1985 yılına kadar ormanlanrun yüzde 45'ini kaybettiği belirtiliyor. Çocuklar kurşun zehirlenmesı tehlikesiyle karşı karşıya. ZAtRE: Dünyada içme suyu kirliliği en yüksek düzeyde olan 25 ülkeden bin. Çevreye duyarh sivil toplum örgütleri, gönüllü gruplar ve ban meslek kuruluşlan, bu yıl 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde "yas tutmayı" yeğliyorlar. Bu karara nedenolan gerekçeler arasında ise Ümraniye'deki çöp dağı facıasını özellikle vurguluyorlar; '"bu ıİkellik karşısında artık ne söylenebüir kı!" diyorlar... Gerçekten 28 Nisan 1993 günü Hekimbaşı çöplüğünde yaşanan "çevre dramı", salt İstanbul için değil, tüm ülkenin geleceği açısından kaygı verici ve öyle birkaç "sorumlu" bulunarak geçiştirilecek türden, sıradan bir "ihmal" olayı da değil. Türkiye'nin en gelişmiş kentinde. 2600 yıllık tarihi olan bir Dünya meü"opolünde, dahası 2000 Oliinpiyatlan'na "uygarhk adına" ev sahiplıği yapmaya aday olan bir kültür ve sanat mer- kezinde, evler ve insanlar çöp yığınlan alunda kahp, üstelik kurtanlamıyorlarsa, 5 Hazıran Dünya Çevre Günü'nün şata- fatlı toplantûarla kutlanmasının da bir anlamı kalmıyor... Ashnda çe\Tecüen karamsarlığa iten, salt çöplük dramı değil elbette. "Her şeyin değişeceği" ve "eski yanlışlann yinelenmeyecegi" beklentüeriyle geçen şu son biryüa bakıldığmda, umuüann kaygüara dönüşmesine yol açan olumsuzluklar oldukça fazla. Örneğın. bir Gökova Termik Santralı'nın, onca verilmiş sözlere ve onca geniş toplumsal mutabaka karşın, hâlâ çalışünhnasında dıretilebiliyor. Ya da ülkenin doğal ve kûltürel güzellıklennin, yıne yıllardır yinelenen en yanhşlardan ders ahnmadan. hâlâ "turim merkezi" olarak ilan edihp, yaunmcüara tahsis edılerek yagmaya acılmasıru sürdûrülebılıyor. Benzer şekilde, İstanbul'un zaten çok az kalan tanm ve orman alanlanna. üpkı 1989 öncesındeki gibi bölgeler ya da ıslah ımar'planlanyla yapılaşma izni verilmesinde, hiç değilse bir "yavaşlama" bıle gözlenemiyor. Dahası, içme suyu havzalanna bile devletin en üst düzeydeki yetkililerinin "bilgjsi"vehatta "desteği" alunda çeşiüi yaünmlar planlanabüiyor. Ornegin Büyükçekmece Gölü havzasına resmi törenlerle serbest bölge kurulurken. Ömerli •^^™™~ Barajı kenannda da toplu konut yapımı için "resmi ödeneklerle" arazi saun alınabiliyor. Bütün bunlar olurken, >ine İstanbul'un elde kalan tek tarihselbölgesi olan Surici'nın >ine 1989 öncesıne ait planlann onaylanmasıyla yıkım projelerine teslim edilmesi; Çemberlitaş Meydanı otopark için kazılırken, Beyazıt ve Sultanahmet'te de tarihsel binalann yol planlanyla gözden çıkarülması hâlâ önlenebilmişdeğil... Ve daha birdolu duyarsızlık, aymazhk ve spekülasyona dönük doğa ve tanh yağması. en az Ümraniye Çöplüğü'nün patlaması kadar sarsıcı ve umut kına gelişmeler olarak bu vil 5 Haziran'ı "yas günü" üan edenlerin ne denli haklı olduklannı gösteriyor. .. İnsanhk. 1972'deki BırleşmişMılletlerStockholmBildirgesi'ne "çevredeğerlen geleceğımizin güvencesidir" dıyerek umutla ımza atüğında, bu anlayışın, aynı anda yeni bir dünya düzeni ıçın de temel kalkınma ilkesi olmasını benimsemişü'. Ne var ki yeni dünya düzeni, beklendıği gibi yeryüzünün ve ınsanlığın esenüğıni değil, tam tersıne buesenüğı "tehdıt eden" sömürgeciliği tüm kıtalara egemen kılan bir sürecı tanımlar oldu. 1992'deki Rio Zirvesi'nde 20 yıl önceverilen sözlenn unutulmuş olması da, işte bu değişen dünyanın tek kutuplu patron egemenligi alünda nasd çaresız kaldığuun göstergesiydi. Öyle anlaşdıyor ki Dünya'da şimdilik "rakipsiz kalan" evrensel yağma ideolpjisi, bızdede tüm değer yargüaruıı ve hâlâumut bağlanabılen kımi kurumlann güvenılir yapılannı alt üst ediyor. Daha bir buçukyıl önce, "sürdürülebılir kalkınmayı" hükümet programlanna alan yöneüciler, 1. sınıftanm topraklannda otomobil fabrikası kuranlan alkışlarla kutluyorlar. Yine, daha düne kadar orman suçlannı "vatana ihanetle" eş anlamlı sayan kurumlar, Sanyer sırtlanndaki ormanlan kendileri imara açıyorlar; hatta "çevre vakfı kuran" bir holdingin özel üniversite kampüsüne bile ormanlan tahsis edebıliyorlar. İşte böylesı birsüreç, 5 Haziran 1993"ün saltyitirilen değerlerimiz için değil, belki daha da önemlisi "yitirilen güven" açısından da bir "yas günü" olarak kutlanmasını son derece anlamlı kılıyor... Pt "Herşeyin değişeceği" ve *( eskiyanhşlann yinelenmiyeceği" beklentileriylegeçen şu son biryüa bakıuhğmda, umutlann kaygüara dönüşmesine yol açanolumsuzluklar oldukçafazJa. Pco'k OteVinçhkinüği vegüriibüsii dayanûmaz Yasal olmayan çalışmayı zabıîa engelleyemiyor, polis her zaman gelmiyor ve alabildiğine gürültü kentin göbeğinde yükseliy HÜRRTYETUYMAZ tstanbul'un en merkezi yerinde öyle bir inşaat dûşünün ki gece gün- düz süren çalışma nedeniyle çevresin- deki evlerde uyunmuyor. Her beş da- kikada bir pencerelerinin önünden geçip giden çimento kanşüncılan ne- deniyle televizyon izlenemiyor, müzik dinlenemiyor, hatta insanlar birbirle- rinin ne söylediğini bile anlayamıyor. Ve yaklaşık iki aydır bu insanlar ak- şam saat 20.00'den sabah saat 08.00'e dek zabıta ekiplerini arayıp bu gürül- tülü çahşmanın durdurulmasını isti- yor. Zabıta ekipleri tarafından kendi- lerine uzun süre "Aa, orada çalış- ma mı var? Olamaz, bu imkânsız" deniyor. Daha sonra da "Peki, hemen bir ekip göndereceğiz" yanıü verilme- ye başlıyor, ama buna karşın semte uzun süre zabıta aracı gehniyor. Büyükşehir ve Beyoğlu Belediyesi zabıta ekıplerinden umudunu kesen bazı Ayazpaşalılar da, 155 Polis İmdat Servisi'ni anyor. Hakkmı ver- mek gerekirse, bazı istisnalar olması- na karşın, 155 Polis İmdat ekiplerinin büyük bir bölümü, olay yerine geliyor ve anmda çalışmayı durdurup, kam- yonlan da teker teker oradan uzak- laşünyor. Ancak duruma müdahale eden 155 ekipleri sürekli bölgede durmadığı için, ekip gider gitmez çalışma yine başhyor. Büyükşehir Beledıye Başkanı Nu- rettta Sözen bu yakınmalan duydu- ğunda, "îstanbullulan düşünmeyip oraya otel yapan ınsamn, sızın uyku- nuza mı saygısı olacak" diyor. Gûrûltû kontrol yönetmeliği Türkiye'de 1986 yıhnda yürürlüğe giren "Gürültü Kontrol Yönetmeü- ği"ne göre, konutlann bulunduğu merkezi yerlerde. gürültü düzeyınin 55-65 desibeli aşmaması gerekiyor. Dahası aynı yönetmeliğe göre, dm- lenme saatleri olarak kabul edilen ak- şam 22.00 ile sabah 06.00 arasında bu gürültü düzeyinin alınacak önlemler- le 10-15 desibel daha düşürülmesi ge- rekiyor. Beyoğlu Belediye Başkanı Höseyin Aslan, semtte yaşayanlann şikayetleri üzerine Park Otel'deki çalışmayı dü- zenleyen talimatıyla bu yönetmeliği "resmen" ihlal ediyor. Belediye Başkanı Aslan, Gürültü Kontrol Yö- netmeliği uyannca, Park Otel çevre- sinde geceleyin en yüksek gürültü sınınnın 40-55 desibeli aşmaması için önlem alması gerekirken, ımzaladığı bir talimatla, otelde gürültü gücü 125 desibel olan hazır çımento kanşüna- lanrun. yıne gürültü düzeyi 120 desi- bel olan balyozlann saat 24.00'e ka- dar çalışmasma izin veriyor. Otede yönetmelik ve taümata aykın olarak sabahlara dek çalışma- ya neden izin verildıği konusunda Be- yoğlu Belediyesi Zabıta Müdürü Hazun Özdemir." Orası Toros zin- danlanna benziyor. Elemanlanmı orada kesıp bir târafa atsalar, ben ne yapanm? Büyükşehir Belediye Baş- kanı Nurettin Sözen, Beyoğlu Beledi- ye Başkanı Hüseyin Aslan bu çalı- şmayı engelleyemiyor, siz gelip 'Zabı- ta buna niye engel olmuyor' diye so- ruyorsunuz. Bu çahşmayı ben engel- leyemem. Başkanımız Aslan ve Sözen durdu- rur. Onlar da durduramazsa Vab Hayri Kozakçıoğlu durdurur. Emni- yet güçleri, ora>a iki üç gün ekip gön- derse, o çalışmayı engeller. Ne de olsa silahlı güçtür, ama bunu benden iste- meyin" diye konuşuyor.Park Otel'e ilışkin bir diğer inanılmaz öykü de, Danıştay'ın "hukukdışı" bulması üze- nne, yıkılması gereken oteldeki fazla katlara ilişkin. Buna göre, ınşaattakı fazla katlann yıkılarak Alman Kon- solosluğu'nun çatısı hizasına kadar indırilmesi gerekiyor. En azından 6 ay İTÜ'den otelin fazla katlannın nasıl yıkılacağına ilişkin bir bilırkışi raporu beklediklerini acıklayan Büyükşehir Belediyesi Başkanı Sözen, yaklaşık iki aydır da bekledikleri raporun gel- diğini, ancak o rapora göre fazla kat- lann yıkımının ülkedeki teknik im- kanlarla imkânsız olduğunu anlat- maya başlıyor. Bu nedenle Almanya ve diğer bir- kaç ülkenin konsolosluklan nezdiyle yurtdışından yardım istediklerini be- lirten Sözen, fazla katlann kesinlikle yıkılacağını söylüyor, ama ne zaman yıkılacağı konusunda tarih vermek- ten kaçınıyor. Park Otel'deki bu kargaşayı kaygıyla izleyen mimarlar da otehn bu yöntemle kısa sürede yıkılabilece- ğini doğruluyor. Hemen her görenin "ü'ksintiyle, öfkeyle" bakuğı ve bir an önce yıkılmasını istediği otelin, Bü- yükşehir Belediyesi tarafından sürün- cemede bırakılarak, yerel seçimlerden sonra olası bir karar değışikbgiyle yükselebilmesini sağlamaya çahşüğını belirttı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear