Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURtYET 4HAZİRAN1993CUMA
OLAYLAR VE GORUŞLER
Görmezdengeldim...
MELIH CEVDET AND AY
I
rbanoğlunun >eryuzunde (bel-
kı de e\ rende) lek akılh > aratık
olması, bıa doğadan ozel bır
da\ramş bekleme >anılgısına
duşürmuştur Oyleva yaratık-
lann en onurlusu (eşref-ı mah-
lukat) olan ınsana kedı kopek gıbı
davranılır mP
Oysa doğamn bızım ıçın hıçbır ozel
amaa yoktur Boşuna ha>ale kaptır-
mayalım kendımızı
Kemal Tahır ın kanser olduğu orta-
ya çıkınca eşı aglamaya başlamış, bu-
nu goren unlu romancı da ona Ha-
nım. ben de nezle olacak değıldım ya'"
derruş
Bunu, o zaman, televızyonda dınle-
mışüm
Demek doğa bıze hastalıklannı
göndenrken değenmızegöredavranı-
vor, buyuk adam ısek büyük hastalık,
kuçuk adam ısek kuçuk hastalık ven-
yor Kemal Tahır'ın sozunu başka
nasıl anlamlandırabüınm
1
'
Keşke böv le olsaydı Bö> le olsaydı
kımse buyük adamlığa kalkmazdı,
nezle üe omrünu tüketır gıderdı
Ama durum hıç de boyle değıl
Büyuk İskender hangı hastalıktan
öldu. bılıyor musunuz
0
fshalden Evel
ıshalden genç yaşında öldü gıttı
Ona büvuk nıtenurun kondurul-
ması hıcbır savaşta >enılmemış olma-
sındandır O zaman dunyanın tek bu-
vuk devletı Pers devletı ıdı onu yendı
iskender ve ta Persepolıs e dek gıttı
Ama vşte ne olduysa orada oldu.
çe\ resındekıler (dalkavuklar) onu tan-
n olduğuna ınandırdılar Ne tuhafür
şu ınsanoğlu, hem ıshal olur, hetn tan-
n
1
Neyse efendım, tann olduğuna ına-
nınca tören yapılmasını ıster Buyuk
iskender ve tören başlar NasıP Çevre-
sınde dönuyorlar ve yaruna geldıkle-
nnde yanağını opuyorlar Işte bu
1
Kırahn kuzenı ve eskı arkadaşı olan
KJeıtos da oradadır, fakat torene ka-
ühnamıştır Bu gözupek kahraman,
bır ara İskender'm yaruna geür, der kı
-Tann olduğuna nasıl manabıbrsın
1
Grarukos (Edremıt yöresınde tsken-
der'ın Pers ordusu üe karşılaşüğı ılk
sa\aş) savaşında senı ölûmden ben
kurtardım, yetışmeseydım bır duşman
asken senı şışleyecektı Kendıne gel
1
Tann olmanın verdığı mutluluk
ıçınde kendınden geçen kıral, bu sözle-
re sırurlenır ve kıbcııu çektığı gıbı Kleı-
tos'un karrana saplar KJeıtos oracık-
ta olur
Madem başladık, bıtırebm bu oyku-
iskender yaptığına pışman olur, ka-
panır bır yere üç gün yemez ıçmez, ağ-
lar Kımseyı almaz yanına
Ne yapmah
7
Ordu ıle gelen bır Yu-
nanlı sofist vardır, onu gorevlendınr-
ler kırabyaüştırması ıçın Adamustle-
nır bu görevı Gel de merak etme ne
dıvecek, ne edecek
9
Sofist, yaruna gırer tskender'ın, şu-
nu soyler
-Bır kıral ne yaparsa doğrudur, der
Ve İskendeT kendıne gebr
Sofist'ın 'Bır kıral ' yenne 'Bır tan-
n ' dememesı düşundurücudur
Yoksa ınanmamış mıydı onun tann
olduğuna
9
Sonuna gelıyoruz oykünün İsken-
der ıshalden olur, ötekı dunyayı boy-
lar Derken orada babası Kıral Phıbp-
pos çıkmaz mı karşısına
1
Şu konuşma geçer aralannda
Phıbppos Benım oğlum olduğunu
arük yadsıyamazsm, tann Ammon'un
oğlu olsaydın olmezdın
İskender Ben Amyntas'ın oğlu Phı-
bppos'un oğlu olduğumu pekala bıb-
yordum, baba, ama tasarladığım ışlere
yarayacağı ıçın tann sözcüsünün dedı-
ğıne ınanır gıbı gozükmüştum
Phıbppos Ne dedın"> Falcılann du-
zenlenne kanmayı yararlı mı bulmuş-
tun''
İskender Öyle demedım, ama bunu
duyunca yabanlar yıbverdı, bana karşı
komayı bıraktılar, benı bır tann sanı-
yorlardı, kolayca haklanndan geldim
Demek böylece bır savaş hıtesıne
başvurmuş, İskender Pekı ama dostu,
arkadaşı, kuzenı Kleıtos'u neden öl-
durduöyleyse'
1
Yarutı kolay Tann olduğuna ınan-
dığını gostermek ıçın
Bakın Napolyon boyle bır hıleye
başvuracak durumda değıldı, çunku
çoktannb dûzen yıkılab yuzyıllar geç-
mışu Ona, yenılmezbgıne bakarak,
tann demek kımsenın akbndan geçe-
mezdı Boyle dıyemeyınce, 'şeytan' dc-
dıler Evet, geçen yüzyıl Rus edebıyaü
bu şeytan masab ıle doludur Kendısı
ıse yengılennı şoyle açıklar
-Savaş alanında karşı karşı>a geldı-
ğımızde düşman ılk gınşımı benden
bekbyor, boylece savaşı daha baştan
yıtırmış oluyor
Hakkı var Waterloo Savaşı sabahı
yağmur yağmasaydı, belkı gene yen-
gın çıkacaku Burada doğa ona oyun
oynadı
Büyûk adamlara büyûk hastahk,
küçüklere küçük hastabk Konuya
buradan gırmışuk Sürdürehm
Doğa'nın kendı başınahğını gere-
ğınce kavrarsak, boyle bır aynmın ne
saçma olduğu anlaşıhr Aynca hasta-
bklarla savaşımda bıbm çok büyûk
yol almıştır Bır zamanlann oldürücü
hastabğı verem, bugün kımseyı kor-
kutmuyor
Tuhafür, hastabklardan korkuyo-
ruz da ölûmden korkmuyoruz Bır ak-
rabamız vardı. ıçkı ıçmez, agara ıç-
mez, her gun bırkaç saat yurûr Kırk
yaşında gıdıverdı Doktoruna sormuş-
lar şaşarak 'Neden oldu''' dıye,
'Husn-ı ısümalden' demış adam
Latın ozanı Martıabs şoyle yaayor
Ne olumden kork ne de olumü ıste
Korkmak ışe yaramaz, ıstemek ıse
yaşamı danltır Anlaşılan, sagbğımıza
özen gostermek de bın kurtarmıyor
Ünlûler arasında gençken ölûm hıç de
az değıldır, Rımbaud'yu, Mozart'ı,
Orhan Veb'yı duşünün Buyük fızıkçı
Bay Cune'yı bır atb araba çığneyıp öl-
dürmüştü Montaıgne, "Berum hasta-
hğım, hastabklann en kötusü, en azıb-
sı, en ağnbsı, en belabsı, en sürekbsı-
dır" der O zaman kanser bıbnmedığı-
ne göre neymış bu hastabk
9
Ne ola-
cak. kum hastabğı E, doğrusu Mon-
taıgne buyuk adarndır, demek o çağda
kum sancısı buyuk adamlara balta
olurmuş Bır Roma ımparatonınun,
oturaklı sandalye üstünde. 'gabba
tannlaşıyonım' dıye ölmesı, hıçbır
ölûm hoş değıldır ama, çok hoşuma
gıder Ah bızım büyûklük tutkumuz
1
Ölûmden, hastabktan bıle kendımıze
payçıkarmayabakıyoruz Bırkezyaz-
mıştım, bana en hûzûn veren cenaze,
Karaköy Koprüsü'nde gordüğum, sa-
dece dört kışının götürdüğû bır cenaze
ıdı Ben olüye saygı duruşuna geçınce.
bu dört kışıden bın bana nerdeyse yal-
vararak bakmıştı, yardımına koşayım
dıye, görmezden gebnıştım
ARADABİR
Prof. Dr. MUSTAFA ALTINTAŞ
Korsan Üyelik ve
12 Eylül Hukuku
1980 lı yıllar Turkıye de, başta hukuk sıstemı olmak
üzere hemen her tur etık değerlerın yıkıma uğratıldığı,
yağma ve talanın erdeme donuşturulduğu, hemen her-
kesın ele geçırdığı konumunu, yasa hukumlerıne karşın
elde tutma becerısını gosterdığı ınsan vetoplumsalkır-
lenmenın doruklaştığı yıllar olarak anımsanabıleceğı
gıbı, etkısını daha uzun yıllar surdurecektır
1980 lı yıllarda çokertılen kurumlardan ve yıkıma uğ-
ratılan değerlerden en onemltsı unıversıteler olmuştur
YÖK sıstemı, toplumun aklı olması gereken unıversıte-
lerı bır yanı ıle ışlevsız kılarken, ote yandan da etık de-
ğerlerın yıkıma uğramasına katkıda bulunmuştur Bu-
nun orneklennı hemen her gun basına yansıyan ve gı-
derek basın toplantıları ıle karşılıklı suçlama-savunma
bıçımıne burunen yuksekoğretım kurumlarındakı, yol-
suzluk.usulsuzluk ve yasadışılıklarda gormekteyız
12 Eylul hukuku olarak adlandınlan duzenlemeler, bır
• yandan "kışıye özgu" kurumlar ve kurallar oluşturur-
ken ote yandan da kışıye dayalı sıstemler' e kaynaklık
I etmıştır Hukuksa) kurallara ve hatta yasal hukumlere
' iazla onem gösterılmedığlnden, ışleyış ve duzenleme-
ler buyuk bır keyfılık göstermıştır
Bu turden yozlaşma ve çurümenın toplumda yaratuğı
tepkı, 20 Ekım 1991 secımlennde, ozellıkle muhalefet
partılen tarafından seçım kozu olarak kullanılmış ve se-
çım propagandalarını bunun uzerıne temellendıren sı-
yasal partılerın seçımden sonra kurdukları koalısyon
hükumetı de,' hukukststemındekı, evrensel demokrası-
ye aykırı hukum ve yapılanmaların tumunun evrensel
değerler ve olçutlere göre değıştırıleceğını, 12 Eylul hu-
kuku kalıntılarının yürürlukten kaldırılacağını" progra-
mına almıştı
DYP-SHP hukumetının programının gereklerını neol-
çude yaptıkları tartışılmakta olan bır konudur Bu konu-
ya dalmak amacımız olmadığından herhangı bır değer-
İendırmede bulunmayacağım Amacım hukumetın bu-
tun sonuçları ıle ortadan kaldırmaya soz verdığı 12 Eylul
hukukuna sığınma durumuna duşmesını değerlendır-
mektır
öğretım Uyeterı Derneğı olarak Danıştay Beşıncı Daı-
re nezdınde Şubat 1993tarıhınde Mıllı Eğıtım Bakanlığı
aleyhıne bır dava açılmıştır Davanın konusu, Mıllı Eğı-
tım Bakanlığı taratından YÖK uyelığıne seçılen ıkı uye-
nın uyelıklerının yasadışı olması savıdır Demek Ana-
yasadan bır yıl once yururluğe gıren 2547 Sayılı Yasanın
6/b maddesının 4 nolu bendının, 1982 Anayasası'nın yu-
rurluk tarıhı olan 9 Kasım 1982 tarıhınden sonra, yıne
aynı Anayasanın 177/e maddesınde ortadan kaldırıldığı-
nı ve bu tarıhten sonra Mıllı Eğıtım Bakanlığı tarafından
seçılen ıkı uyenın yasal dayanaktan yoksun kalarak kor-
san üye statusune duştuklennt ılerı surmuştur
Davalı Mıllı Eğıtım Bakanlığı yaptığı bırıncı savunma-
sında, davanın ' Turkıye Cumhurıyetı Anayasasının Ge-
çıcı 15 maddesıne göre yasal dayanaktan yoksundur'
gerekçesı ıle usulden reddı ıstemınde bulunmuştur Bı-
lındığı gıbı Geçıcı 15 madde '12 Eylul 1980 tarıhınden
ılk genel seçımler sonucu toplanacak TBMM'ın Baş-
kanlık Dıvanını oluşturuncaya kadar geçecek sure ıçın-
de ( ) çıkanlan kanunlar, kanun hukmünde karama-
meler ıle 2324 sayılı Anayasa Duzenı Hakkında Kanun
uyarınca alınan karar ve tasarrufların Anayasaya aykırı-
lığı ıddıa edılemez' hukmunu taşımaktadır
Açılan davanın 'anayasaya aykırılık savını' taşıma-
masına karşın, anayasaya aykırılık platformuna çekıl-
mek ıstenılmesı ve buradan da yasaya aykırılık taşıyan
korsan uyelığe ' dokunulmazlık' kazandınlma çabası-
na, protokol ve programında 'Demokratıkleşme Paketı"
bulunan hukumetadına uzulmez mısınız?
Mıllı Eğıtım Bakanlığı 2547 sayılı yasanın Mıllı Güven-
lık Konseyı taratından duzenlenmış çıkanlmış ve yurur-
luğe konmuş olduğunu belırterek anayasanın geçıcı 15
maddesının koruması altında olduğunu ılerı surmesının
otesınde Mıllı Eğıtım Bakanlığı tarafından seçılen ve
cumhurbaşkanı tarafından onaylanan bu ıkı korsan uye-
nın, cumhurbaşkanının tek başına yapmış olduğu ışlem
kapsamına gırdığını ve bu nedenle de yargı yolunun ka-
palı bulunduğunu ılerı surebılmıştrr
Program ve protokolunde, 12 Eylul hukuku kalıntıları
olarak nıtelendırılebılecek yasal duzenlemelerı, uygula-
malarıvekısıtlamalarıhızlayururluktenkaldırma","Ana-
yasanın geçıcı 15 maddesını nesnet ve evrensel hukuka
aykırı olarak nıteleyerek uygulamaktan kaldırma',' Se-
çım yontemınden başlayarak gorev ve yetkılerı ıle parla-
menter demokrasının gereklenne aykırılık taşıyan cum-
hurbaşkanlığını, parlamenter sıstemın gereklerıyle
uyumlu bır konuma kavuşturma sozunu vermış bır hu-
kumetın ve onun Mıllı Eğıtım Bakanının ışlerıne ya-
radığını sandıklarında bu turden hukumlere nasıl sı-
ğınma çabası ıçıne gırmelerı bır ıbretlıkfotoğraf bır su-
çustu belgesı oluşturmaktadeğıl mıdır'' Yozlaşarak yoz-
laşmanın d<*ha da çuruyerek çurümenın ustesınden
gelmek mumkun mudur?
TARTIŞMA
Muğla yöresindeki termik santrallar
B
ıbndığı gıbı
Muğla ıundeüç
tane termik
santral
bulunmaktadır
Bunlardan
Yatağan ve Yenıkoy termik
santrallan çabşır durumda,
Kemerkoy (Gokov a) Termik
Santrab ıse henuz ınşaat
aşamasındadır
Çabşır durumda bulunan bu ıkı
termik santral fıltre sıstemlen
olmadığı ıçın çe\Tesıne zarar
vermekte ınsan ve doğa ıçın
onemb bır çevre sorununun
kaynağmı oluşturmaktadır
Yatağan Termik Santrab,
3x210MWgucundedır Bu
santralın 1 urutesı 1982 de, 2
unıtesı ıse 1983'te faabyete
geçınldı
Yenıkoy Termik Santrab, 2x21
MW gucundedır ve 1985
yıbnda yapılmışur
Bu santrallar kurulduğu
gunden bugune kadar
çevrelennde hava kırblıği
yaratmakta, doğa ve toplum
sağlığını tehdıt etmektedır Bu
santrallann hıçbınnın
bacasında, SO2 gazını ve baca
tozlannı emecek
"desulfünzasyon filtrelen"
bulunmamaktadır Geçen
aylarda Muğla'da,TAEK
tarafından yerleştınlen
"radyasyon erken uyan"
sıstemlennın alarm
vermesınden sonra gözler bır
kez daha Muğla'} a ve Muğla
ılmdekı termik santrallara
çevnldı Bu konu gunlerce
basırun gundemınde yer aldı
Bu konuda yenıden
araştırmalara başlandı
Yatağan ve yöresınde bu
nedenle yaşanılan hastabk ve
olum olaylanna dıkkat çekıldı
Muğla ıü ve ozelbkle Yatağan
ve Mılas havzası, zengın komûr
yataklanna sahıp olan bır
bolge Bukomurler,kalonsı
dusuk, SO2 rruktan yûksek ve
fazla mıktarda uranyum
ıçermektedır
Yatağan Termik Santrab'run
çahşması sonucunda, gûnde
5 000-6 500 ton yer kulu
oluşmakta, uçucu kul mıktan
gunde 30-40 tonu bulmakta ve
bu arada bacalardançev reve
>ayılan SO2 mıktan da 600
tona ulaşmaktadır Hayatı
tehhkesı olan uranyumun,
Yatağan Termık Santrab'run
uçucu ve yer kullenndekı
mıktan ıse yılbk 300 tondur Bu
rakam kuçümsenecek b»r
mıktar değıldır 600 MW
gucündekı bır nukleer santrabn
yılbk doğal uranyum
ıhtıyacınm 80 ton olduğu
duşunülurse bu rakamın
korkunçluğu kendılığınden
ortayaçıkar
Yenıkov Termik Santrab'nda
ıse günde 400 ton SO2 gazı. 30
ton baca kulu \e 3 000 ton yer
kulu çevrev e saçılmakta, bu
kullerde ıse yılda 200 ton
dolayında uranyum
oluşmaktadır
Kemerköv Termik Santrah
çabştığında bıbmsel venlere
göre. bu santraldan da gûnde
600 ton SO2 gazı, 50ton baca
külü ve 5 000 ton yer kulu
çevreye saçılacaktır
Tum bu venler goz onune
abndığında Yatağan, Yenıkoy
ve Kemerkoy'de tam bır ölum
uçgenı oluşmaktadır
Yatağan Termik Santrab'nda
?jnde 16 500 ton. Yenıkoy
ermık Santrab'nda günde
lOOOOtonkömür
kullanılmaktadır Yatağan
Tenruk Santrab'nm kullennde
yılda 300 ton. Yenıkoy Termik
Santrab'run kullennde ıse yılda
200 ton uranyum
oluşmaktadır Bu komürlenn 1
tonundakı uranyum mıktan ıse
80-120
Yetkıbler, yukanda sıralamaya
çabştığunız bılgıler ışığında,
Yatağan ve Mılas yöresınde
yaşayan ınsanlann sağlıklannı
koruyucu onlemler afinahdır
Termik santrallann bacalanna,
malıyetı ne olursa olsun
"desulfîınzasyon filtrelen"
takılmabdır Kullerde var olan,
doğa ve ınsan sağlığını tehdıt
eden uyanyum madenı
değerlendınlmeb ve çe\re>c
zarar vermesı onlenmebdır
Muğla ıb, ülkemızde tunîm
potansıyebnın en yoğun olduğu
ıllenn başında gelmektedır
Muğla ıb bu yonuyle ulkerruze
en çok dovız gırdısı sağlayan
bır ıbmızdır
Temuk santrallann çevreye
verdığı zararlardan dolayı,
Muğla'dakı tunzmharekeünın
yok edılmesıne seyıra
kabnmamab, bunun ıçın de
Yatağan ve Yenıkoy termik
santrallannın bacalanna bır an
önce fıltre takıbnab, Kemerkoy
(Gokova) Santrah da
çabştınlmamabdır
FevziTopuz
Milas Beledıye Başkanı
Kâğıt sanayii desteklenmelidir
2
000lı yıllara
doğru hula artan
kağıt-karton
gereksınımı,
ülkemızm nufus
artışı goz onune
ahndığında. bu sektörde ıvedı
onlemler alınmasını ve kısa
surede sonuç abcı yatınmlar
yapılmasını zorunlu
bırakmaktadır
Teknolojık yonde yenı atıbmlar
planlayan ve bır kamu
kuruluşu olan SEKA, ülke
kâğıt sanayıınde > aşanan
geçmışın gozardı edıbnış
gerçeklenne karşı, 1993 yüı
ortalanndan ıübaren kımı
onlemler almak amaçve
projesındedır
1980'b yıllarda bırçıvı
cakılmaksızın gundemden
sılınen kâğıt sektorundekı
yatınm olgusu, SEKA'nm
durgun geçen yıllannı
oluşturmuştur Geçmışte
yaşanan ve görünen gerçekler
ne denlı uğraşıbrsa uğraşılsın
büyuk merceklerle sunulmaya
çalîşılan abz rakamlarla
sapünlamaz Gucunügerçek
başan oğelennden almayan
sunı aükmlar, bıyık altlannda
oluşan tebessümlerden ote
sonuç getırmez
Bu nedenle, Turkıye kâğjt
sektorû, planlanan anlamda
sılkınmeye ve ıç bukey
aynalann büyuttüğû
rakamlarla değıl, köklü
yaünmlann geüreceğı yenı
ufuklarla sanayıde yennı
abnabdır
Ancak, buyuk aübmlar, umut
.vaad eden yatınmlar
ütopyalarla değıl muhakkak kı
guçlu fmansman kaynaklanyla
sağlanır
Dev adımlarla ılerleyen
gebşmış ulkeler kâğıt sanayıınc
uyum sağlayabılmek ve serbest
rekabet pıyasasının kulvannda
soz sahıbı olabılmek ıçın bu
yonde atıbm planlan ıçensınde
olan SEKA'ya. gereklı desteğın
hukümetlerce venlmesı şarttır
OzelleşUrmenın.
hammaddesının
o
/o87'sını
orman kaNTiaklanndan
sağlayan SEKA'da, ıstenılen
sonuçlan vermesı çok zor, belkı
deolanaksızdır Bu nedenle,
ozelleştırme ıdeallenrun,
SEKA acısından. vaşadığımız
yıllar aşamasında
dondurulması \e bu kunımşun,
a> ağının uzenne basabıbr
duruma getınlmesı, ulke
ekonomısı acısından daha
yararlı sonuçlar getıreceğı
ınanandayız
Bu yonde, yenı dmamıklerle ve
akılcı bır > onetım anlayişı ıle
soruna >aklaşan \ e yenıleşen
SEKA'nın temebnı atmak
arzusunda olan SEKA
yoneümı, fmansman acısından
desteklenmezse, bu büyuk
Sayın Sağlar'a açık mektup
S
ayın Sağlar
İstanbul unender
bolgelennden,
şehnn fethı
esnasında şehıt
duşmuş kırk bır
askenn kabırlennın yer aldığı,
feühten once Bızans
Imparatorluğu'nun
lejyonerlennın, atb askerlenrun
unlü dhın Tzycanıstenon'un da
bulunduğu Ahırkapı, tanhı
yanmadanın onemb bır SİT
alanıdır
1984 yıbnda o zamanın
Emınönu Beledıye Başkanı
Tahır Aktaş tarafından yerle
bıretünlen Kuvayı Mıllıye'ye
aıt mıllı mucadele yıllannda
Anadolu'y a kaçınlan sılahlann
gızlendığı vedepolandığı
Barbaros Evlen, vakıflann
tasarrufunda ıken bır ış
adamına ıhale ettınlerek bugun
yap, ışlet, devret modelının
kurbaru olarak secılmışür'
1
Tzycanıstenon ahırlannın
bulunduğu bu bolgede kazma
v e kurekle çabşan ınşaat şırketı
ozelbkle bolgenın ve tanhı
kabntılann fotoğraflanmasını
bızzat engellemeye çabşmış \e
1 dereceden SİT alanı olarak
bılınen Ahırkapı SokağYndakı
bu önemb bölgeyı vakıflardan
ıhale ıle alan kışı, Emınonu
Beledıyesf nın ıznı ıle
kamuoyunun gözlen onünde
Armada Oteb'nın ınşaatına
başlamışür Boylesı onemb
tanhı bır alarun tasarrufu,
Vakıflar'ın elınden, nasıl olup
da bır ışadamına devredılmış,
koruma kurulu ıle bırbkte yıne
ıcraaüanyla kamuoyunun
dıkkatlennı sürekb uzenne
çeken Emınonu Beledıyesı, bu
onemb yere otel yapılabılır dıye
nasıl 'olur' verebılmıştır''
2- Bölgede Arkeoloji
Müzesı'nden en az bırkaç
arkeoloğun bulunması ıcap
ederken yıne Ahırkapı bolgesı
sahıl şendının uzennde yeralan
Hnstos Fılantropos çıfte
manastın bu sefer başka bır
uygulamanın kurbanı olarak
secılmıştır Sarayburnu
Fenerarası Marmara Surlan
Restorasy on ve Çevre
Duzenlemesı Inşaatı adı altında
İstanbul Buyııkşehır
YanıkTedavi Merkezi
1
6 Ma>ıs 1993 tanhb
Cumhunyet
gazetesırun "Pazar
Konuklan'
sayfasmda Sayın
Leyla
Tavşanoğlu'nun, IU Tıp
Fakultesı Acıl Cerrahı Merken
Başkanı Prof Dr Saman
Belgerden ıle yapmış olduğu
soyleşıyı bırçok Cumhunyet
okurupıbı dıkkat ve
havranbkla okudum
Maddı olanaksızlık ıçınde
çırpınan, kendılennı übba ve
ınsanbğa adamış bır ekıbın
başanlannı gormek ıçın Prof
Belgerden'ın soyledığı "Acıl
Cerrahı BınmTnın açıbşına
gjttım Bu bınanın eskı habnı
bırkaç yıl once görmüştüm
Yardımsever vatandaşlann ve
dost muhıtının katkılan ıle
Prof Belgerden ve ekıbının
dokuz ay gıbı kısa bır zaman
dılımı ıçensınde yaratüklan bu
mukemmel esere hayran
oldum Bır kadırşınasbk orneğı
olarak maddı yardımda
bulunan hayırsever
vatandaşlann ısımlen,
>enılenen hasta odalannın
kapılanna konan plaketlere
yazılmış, bır bakıma, bu ısımler
olumsuzleşmış
Prof Belgerden buesenn ıkı
buçuk mılyar braya yapıldığını
soyluyor Yanı uydukentlerde
alınan bır kat karşıbğı fiyata
vanbşbğm faturasının, ulke
kâğıt sanayunın en kısa
zamanda yok oluşu
olacağından kımsenın kuşkusu
olmamabdır
Bu konuda uzun yıllar kâğıt
hamunı ıle beraber yoğrulrnuş
olmamız, SEKA'nın
yavaşlatılacak kâğıt
sıbndırlennın huznünu
formeye bızı dayanıklı
ılmıyor
Bız. bmanlanmızda dış ülke
bayraklannı taştyan ıçı yabana
kâğıtlarla dolu gemıler değıl,
Turk ışçı ve münendısının abn
tenyle urelılmış pınl pınl
kâğıtlardan oluşan ve dış
ülkelere dovız getırmek üzere
bayrağjmızı taşıyarak hareket
eden Turk kâğıtlanvlayüklü
gemılen gormek ıstıyoruz
Lutfen bu gerçeğı sağduyunun
penceresınden gorme>e
çahşabm
BurhanÖzbey
Beledıyesf nce bır ınşaat
şırketme ıhale edılen bu bolge
kontrolsuz ve rasgele bır kazı
çahşmasının alanı olarak
kullanılmakta ve çıkanlan
çanak, çomlek ve keramık
parçalar rasgele ortabğa
bırakılmakta ve 13 yuzyılaaıt
onemh buluntular ışçılenn
kazma darbelen altında yok
olmaktadır Duyarsız, özensız
ve sorumsuzınsanlann
tanhımıze ve arkeolojık
değerlenmıze verdıklen onem
ortadayken boylesı tanhı
alanlan bakanhğmızm
denetlemesı gerektığıru burada
ozenle ahmı çızerek bebrtmek
ıstıyorum
H.KemalÇağm
yapılmışbıreser
Prof Belgerden'ın yenı amaa,
bu bınmın üst katını 30-40
yataklı "Yanık Tedavi
Merkezi" yapmak
Gunlennın 24 saatını
tıbba ve ınsanbğa adamış olan
Prof Belgerden ve ekıbının, bu
guzel ınsanlann, amaçlanna
ulaşması ıçın bırçok
yardımsevenn elbırbğı
edeceğme ınanıyorum
CAHİT MLRATHANOCLU
Y.Mühendis
PENCERE
Bu Kafa DeğlşmeSL
Balkanlar
Anadolu
Mezopotamya
Kafkaslar
Bu coğrafyanın çarpıct bır ozellığı var Uluslar, halk-
lar, etnık topluluklar, dınler, mezhepler ıç ıce geçmıştır,
ınanç ve soy harıtası çeşıtlı renklerden oluşuyor, devlet
sınırları ıçınde benekleşıyor
Neden1
?
Ikı nedenı var
Fetıh ve goç
1
Osmanlı fetıhlerı Turklerı ve Müslumanlan bu coğraf-
yaya serpmış, göçler benekleşmeyı artbrmış, ıç ıçe ya-
şayan halklar çeşıtlı nedenlerle bırbırlerının bogazına
sarılmaya hazır yaşıyorlar
Kıbrıs, bu coğrafyanın bır parçası
•
Tatlısu entelımızde Batı'ya karşı aşağılık duygusu dü-
şunce bıçımıne donuşmuştur
Batı dıyor kı
- Turkıye Kıbns'ta ışgalcı konumundadır, bu durum
değışmedıkçe AT ye gıremez
Içımıze ışleyen bu tepeden ınme yargının bızı getırdığı
nokta şudur
Kıbrıs belasından kurtulursak çok rahat ederız, dış
polıtıkamızın ustunden bır ıpotek kalkmış olur Yuz bın
Kıbrıs Turku, 60 mılyonluk Turkıye'nın burnuna halkayı
takmış goturuyor Rauf Denkfaş cumhurbaşkanlığına
alıştı, bırakmak ıstemıyor, Ada'da astığı astık, kestiğı
kestık, sırası geldığınde Ankara'ya şantaj da yapıyor,
uzlaşmaya yanaşmıyor Bu ışe bır son vermefc gerekır
öyleyse
"- Ver kurtulı "
•
New York'ta Bırleşmış Mılletler gözetımınde yapılan
son Kıbrıs gorüşmelerı bır olçüde "ver kurtul" baskısı-
nın dışında yapıldı Bunun nedenı açık Çankaya'da de-
ğışıklık oldu Koşk artık ' ver kurtul' sıyasetinın kaynağı
olmaktan çıktı Ancak Ankara'da "suçluluk kompleksi"
daûılmış değıl, bu gıdışle kalkacağı da yok
Once bır "zıhnıyet' değışıklığıne gerek var, bu kafa
değışmelıdır
Balkanlar'da yaşanan olaylar gozlerımızı açmalı!
Bosna'da ' etnık temızlık" surecı yaşanıyor Batı ellerını
kavuşturmuş seyredıyor Kafkasya'da Dağlık Karabag
dramı, 'ıbret vencı' nrtelıkler taşıyor Ne yazık kı etnık
çelışkılerı korukleyerekortalığı mezbahayaçevırmekıs-
teyen ılkel guduler Anadolu da bıle uç verıyor
Ya Almanya'ya ne dıyelım?
Goçler nedenıyle Almanya harıtası da etnık açıdan
benek benek olmadı mı'
Ardından gundeme gıren, vahşetbr
Batı, kendı ıçındekı vahşetı durduramıyor, barbarlığı
engellemekten yoksun kalıyor Pekı, Kıbrıs'takı Turklerı
Rumların elıne nasıl teslım edeceğız' Bırleşmış Mıllet-
ler'ın kodamanlan Kıbrıs ı da Bosna'ya mı çevırecekler?
Turkıye, Kıbns'ta "ışgalcı" değıldır, Bırleşmış Millet-
ler'ın bugun Bosna'da yapamadığını 1974'te devletler
rhıkukunu ve yururluktekı antJaşmaları uygulayarak
yapmış, akan kanı durdurmuştur, şımdı neden suçluluk
duygusuna kapılsın
9
New York takı Kıbrıs goruşmelerıne ara verıldı, taraf-
lar 14 hazıranda yıne bır araya gelecekler, bu ortamda
ayrıntılara gırmenın bır yararı yok
Once "kafa 'yı değıştırmek, Bosna dan, Almanya'dan,
Kafkasya'dan çıkan derslerı Batı'nın gozlerı onune ser-
mek, 'suçluluk psıkozu"ndan kurtulmakta yarar var
"Ver kurtul" baskısını aşmayan sağlıklı çözüm bula-
maz
Hem neyı verıp kurtuluyorsun'? Kıbrıs bır yana,
Bosna'da bıle verıp kurtulamamışsın
VEFAT
Değerh büyuğumuz
FİKRİYE KALELTyi
31 Mayıs 1993 gunü
elım bır trafık kazasında yıtırdık.
Acımız sonsuzdur
Torunu: LEYLA ESENLİ
EĞİTİMDE DEVRİM
12. YIL
ANKE ATAMER'İN KAMPI
ÇOCUĞUNUZUN
Dersten zevk almasını
Yaratıcılığının teşvık edılmesını
Ozguven kazanmasını
İSTİYORSANIZ
Bızı arayınız' 1-3366617/197-78368
LISftNTIYATRO MUZIKSERAMIK RESIM SPOR
tLAN
SÎNOP ASLtYE HUKUK
MAHKEMESt'NDEN
EsasNo 1992 391
Davacı Recep özdermr vekıh tarafından çek yaprağının ıptahne
karar venlmesı dava edılrruş olmakla yapılan yargılamada alınan ka-
rar gereğınce,
Iptab ıstenılen T Halk Bankası Sınop Şubea nce RecepOzderaır'e
verılen E 1303995 sayılı çek yaprağı zayı edıldığınden, hâksız olarak
ebne geçırebılecek kımselere odenmemesı ıçın çek yapragı uzenne
ödeme yasağı konulmuş olup, açılan bu çek ıptalı davasmdan bılgı
sahıbı olmalan ve gerektığınde ıtıran olanlann ıtırazlanru ılen sunne-
len, avnca bu çek yaprağını bulanlann çekın ıadesı ıçın Sınop Ashye
Hukuk Mahkemesı run 1992 391 esas sayılı dava dosyasına müraca-
at etmelen ılanen duyurulur
Basın 49019
CEYHAN 2. KADASTRO
MAHKEMESt'NDEN tLANEN DAVETtYE
1977/57
Ce>han m Yalak köyune aıt 100 nolu parseUeügıb kadastro tes-
pıüne lüraz davasının yapılan duruşmasında venlen ara karan gere-
ğınce,
Adreslen tespıt edıletneyen davalılardan Ramazan Özen, Mustafa
ören, Selver Cent ve Guner özen adlanna ılanen teblıgat yapılmas»-
na karar venlnnş olmakla,
13 7 1993 gunu saat 09 OO'da davalılardan Ramazan özen, Mus-
tafa Özen, Selver Cent ve Guner özen'ın Ceyhan 2 Kadastro Mah-
kemesı'nde davab sıfaü ıle hanr bulunmalan, aksı halde yokluklann-
da yargılama yapılacağı teblıgat yenne kaım olmak uzere 7201 sayılı
kanun uyannca ılanen tebbğ olunur 17 5 1993
Basın 49008