22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 NİSAN 1993 PAZAR* CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 GUNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada yöneticileri, büyük kongre toplanıp DYP'ye yeni bir genel başkan, doğal uzantısı olarak yeni bir başbakan alirleyinceye dek Inönö'nün hükümet başkanlığı göre- vini üstlenmesini istiyor. Buldukları örneklere göre yol açık. Örneğin 17 Nisan 1972'de Erim'in istifasından sonra Savunma Bakanı Me- len, başbakanlığa vekalet etmış. Yakın geçmişte; özal, cumhurbaşkanı seçildıkten sonra ANAP kongresinin ye- ni lider bir başbakan seçeceği güne kadar Ali Bozer'i başbakanlığa vekaleten getirmiş. Başbakan bugünlerde nam-ı diğer "mega" olan ba- sınla akşam ve öğle yemeklerinde buluşuyor. Edinilen izlenimlere göre Demirel'in kafasında da henüz yeni başbakanın "nasıl ve hangi yöntemle atanacağı ya da saptanacağı henüz khstalize" olmuş değil. Dün bu ko nunun üzerinde çalışılıyordu. Bu yüzden kimi soruları yeni genel başkan, yeni baş- bakanın "tüzüğün emrettiği şekilde" belirleyeceğini söyteyerekgeçiştiriyor. Tabii şimdilik. Ancak Demirel'in altndaki yöneticiler, formül üretmiş. GİK üyeleriyle mer- kez karar organı üyelerinden oluşan 110 kişilik kurulda seçim yapılmasını, 15 ile 45 gün arasında toplanacak olan büyük kongreye geçici bir genel başkanla gitmeyi öneriyorlar. Işte aradaki bu sürede başbakanlığa Inönu'nün veka- let etmesini uygun buluyorlar. Daha sonra kongrenin seçeceği genel başkana yeni hükümeti kurma görevinin verilebileceğini öne sürüyorlar. Demirel, önceki gün DYP grubunda konuşurken baş- bakanlık sorununa değişik açıdan yaklaştı. "Çözümlen- memiş bir sorun varken arkasına bir veya birkaç başka sorun eklemenin, öncelikli sorunu -yani cumhurbaşkanı seçimini- çıkmaza itebıleceğine" değindi. Bu, yasal ve partisel yollar araştırılırken cumhurbaş- kanı seçiminin tamamlanması, Demirel'in Çankaya'ya çıkışıyla birlikte veya hemen sonra başbakanlık sorunu- nun çözümlenmesi demek. Ne care -yöneticiler de kabul ediyor- DYP grubu "endişeli ve kimin başbakan o/aca- ğında kaygılar taşıyor. Bu endişe ve kaygılar giderek büyüyor." Karşıblok Kısacası, DYP grubu genel başkanlıkla başbakanlığa "soğuk bakmadığını" kabul eden Cindoruk ya da başka bir isim üzerinde bir ay sonra değil, bugünlerde "bir nutabakatın hasıl olmasını" istiyor. Soru ise ortada: Demirel kimi istiyor? Bu soruya bu- günlerde bir yanıt bulabilirsek, en azından Demirel ar- kadaşları arasında bir ayrım yapmadığını söylerse, yeni başbakan sorunu da önemli ölçüde çözüme kavuşmuş olacak. Basına, hatta giderek kamuoyuna egemen olan hava- ya göre cumhurbaşkanlığı seçimi olmuş bitmiş, iş kal- mış başbakanlığa. Acaba 9 Demirel, "Dığer partilerden destek isteyeceğiz" derken, başta Mesut Yılmaz'la öteki muhalefet partileri, adaylığın oldubittiyle açıklanmasın- dan hem rahatsız, hem de Demirel e oy vermemenin gerekçesini yakalamış durumda. SHP'de işlerin nereye varacağı, başbakana destek oyunun sayısı giderek önem kazamyor. Dün sabahki Inönü, Demirel'in Çankaya'ya çıktı-çıkmak üzere olduğu yolundaki haberlerekarşı, "Hiçbir tahmindebulunmam. Hiçbir şey henüz belli değil" diyordu. Ona göre basın "olmamış şeyleri olmuş gibi" yazıyor, sonra onu değiş- tirmiyordu. Anayasada seçim uzun bir sürece bağlan- mış, "Daha henüz herşeyin başındayız, işte o kadar"dt. Muhalefet arasında da bugünden başlayan gidip gel- meler, görüşmeler -bir yerde- Demirel'e oy vermeme noktasında bloklaşır, hatta seçimi boykot etme sonucu doğurursa; DYP grubu, artık SHP grubuna "muhtaç du- ruma "girecek. Bu gerçeğe karşı tek güvence, milletvekillerinin seçi- mi göze almayacaklarına olan inanç. Ama oylamalar, hele üçüncü, dördüncü turlar, tehlike sınırında gidip gelecek. DYP yöneticileri dün, SHP'den yeterince destek geleceğini, MHP'nin salı günü önerge- yi imzalayacağını söylediler. Hatta DYP'lilerde, "sivil toplum anlayışını benimseyen bir anlayışa" oy verecek- leri söylenen HEP'lilerden de katılım umudu var. Başbakanlık sorununun daha bir aydınlığa kavuşması tçin Demirel-lnönü görüşmesını beklemek gerekiyor. TÜRKİYEDE 4NAP'tan boykot kararı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - ANAP, cumhurbaşkan- lığı seçimi ile ilgili olarak SüJey- nuui Demirel'e oy verilmemesi, karşisına aday çıkanlması; De- mirerin Köşk'e çıkmasının ön- lenememesi halınde TBMM Genel Kurulu'nu terketmeye karar verdi. ANAP Genel Başkaru Mesut Yıtnuz, önceki gün ve dün partı yöneticileri ve miUetvekilleri ile toplantılar yaptı. Bu toplantılar sırasında parti yönetic'leri ve miljetvekılleri Yılmaz'a, Demi- rel'in cumhurbaşkanhğının en- gellenmesi için her ne şart altın- da olursa olsun kendisıne oy verilmemesi gerektiğini iletliler. ANAYOL formülünün şimdi uygulanması halinde en büyük zaran ANAP'ın göreceğini dile getiren miUetvekilleri, Yılmaz'- dan DYP ile herhangi bir şekil- de koalisyona girrnemesinı de istediler. DemireFin Çankaya'- ya çıkmasının engellenmesi du- rumunda, DYP'nin dağılacağı- nı da dile getiren miUetvekilleri, OIAYLARIN ARDENDAKI Pelersburg MeteorolOji Genel Mudurluğu nden alınan bılgıye göre yurdun ku- zey vedoğukesımlerı çok bulutlu, GuneyEge Akdenız Iç Anadolu- nun guneyı tle Doğu ve Guneydoğu Anadolu bolgelen yağtşiı geçe- cetc Hava sıcaklıgı degışmeyecek Ruzgar, guney ve batı yonlerden hafıl, ara sıra orta kuvvette yağış arnnda kuvveth olarak esecek Denızlenmızde ruzgar. gunbatısi ve karayetden 3-5. yer yer 6 kuv- vetınde saatte 10-21. yer yer 27 denız mılı hızla esecek Van Götu - nde hava, çok bulutlu ve yağmurlu geçecek j Yağmurlu Bulutlu Sisli DUNYADA -Aınoerdaın Amman Atına Bağdal Boon Bruksel Cenevre Cezayır FranMun Lafkcşa Petersburg Londra MadrK) Mılano Moskova Munıh Oslo Parıs Rıynd Roma Vıyana Y 17 B 2 6 B 26 B 24 B 16 Y 17 A 21 B 20 B 16 B23 Y 11 Y 15 Y 18 A 24 B 12 B 20 Y 12 B 19 A 2 2 6 3 4 A 22 A 24 DemirePin umudu SHPANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Başbakan Süleyman Demirel, cumhurbaşkanlığına seçilmesi durumunda hükümet ve DYPdeki olası gelişmeler üzennde "arkadaşlanyla birlik- le" çalışüğını. SHP Genel Baş- kanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü ile "mekanizmayı ayarladıktan sonra görüşeceğı- ni" açıkladı. "Cumhurbaşkanlığına seçıl- me şansınıa olumlu görüyor musunuz" sorusuna, "Oylegö- rünüyor. Öteki 3 partının 3'ü de geri dursa, yine görünüyor" ya- nıtını veren Demirel, Çan- kaya'ya çıkması halinde "askı- da kalacağını" belirttiği hükümetin devam edeceğini, yenı hükümetin de 15-20 gün içinde toplanabilecek DYP bü- yük kongresinde partı başkanı- nın seçilmesinden sonra kuru- labileceğini söyledi. Demirel. cumhurbaşkanlığı oylaması için "hazır olduklan sonra" di- ğer partilerle lemas arayacağını bildirdi. Başbakan Süleyman Demi- rel, yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimleri ile hükümet ve DYP'- deki olası gelışmclere ılışkın olarak Cumhuriyet'in sorulan- nı yanıtladı. Çankaya'ya çık- masının ardından, yeni başba- kan ve partı liderlerinin "kendi- si tarafından mı atanacağı, yoksa DYP büyük kongresinde yapılacak seçimlerin mi bekle- neceği" sorusuna, "Yenisi ku- ruluncaya kadar hükümet devam edecektir. Yenisinin ku- rulması için öteki tarafta (DYP'de) parıi başkanı lazım. Parti başkanının seçilmesi la- zım büyük kongrece" sözleriyle açıklık getiren Demirel, dün yö- nelttiğimiz sorulara şu yanıtlan verdi: - Adaylığınızı kutlanz 1 Siz rcsmen aday mısınız? DEMİREL- Neyi kutluyor- sunuz, neyi lebrik edeceksiniz? Tebrik edecek bir şey yok ki! Daha aday değilim henüz. Ka- muoyu ve arkadaşlar, aday ol- duğumu soylüyorlar Daha çarşamba sabahına kadar "adayım" desem de kıymeti yok. Çarşamba sabahına kadar rahatım. Zaten resmen aday ol- mak için müracaat yen de yok henüz. - Ne zaman başvuracaksınız? DEMİREL - 28 nisan çar- şamba sabahı. - SHP lideri İnönü ılc bir gö- rüşme yapacağmız daha öne açıklanmıştı. O görüşme bir türlü olmadı. Sanıyoruz partı içi işleriruzı ayarladıktan sonra bir görüşme yapmak niyeünde- siniz... DEMİREL - Mekanizmayı ayarlayıp öyle görüşeceğim. Yani 'ne olursa ne olur?' Ben de arkadaşlanmla şımdi onun üze- rinde çalışıyoru. - Parti içi mi öncelikli? DEMİREL - Hayır, hükü- met tarafı da 'ne olursa ne olur.' Yeni başkan kongrede - Siz yukan çıktıktan sonra bu hükümet devam edecek mı? DEMİREL - Şimdi başba- kanlıklan, partı başkanhğın- dan, millctvekillığinden ısUfa edeceksiniz. Hükümet askıda kalır. Ama yenisi kuruluncaya kadar hükümet devam edecek- tir. Yenisi kurulması için de öteki larafıa (DYP'de) parti başkanı lazım. Parti başkanının seçilmesi lazım büvük kongre- ce. Büyük kongreyi 15-20 gün- de ancak toplamak mümkün- dür. Yeni bir hükümel kuru- luncaya kadar, arada 15-20 günlük bir hükümet var. - O müddet içinde nasıl ola- cak? DEMİREL-İşte onlanaraş- Unyoruz biz burada 'Başba- kanlık konutunda). Bız bunlan burada toparladıktan sonra ben Sayın İnönü ile konuşaca- ğım. Bız konuştuktan sonra konuşacağjm, ben hazır hale geldikten sonra... Daha bugün bir şey yok orta yerde. 'Bana destek verin' diyeceğim - SH P'nin yani sıra ANAP ve diğer partilerle bir temas araya- cak mısınız? DEMİREL - Aranm, ama nc zaman haarsam. Çünkü ba- zı kişiler, ben adayhğımı koy- muşum, kimseye sormamışım gibi kanaatleler. Ben aday deği- lim kı! Bana 'aday ol' diyor gru- bum. Kendi grubum bana 'aday ol' demedikten sonra ki- me gıdıp de sorayım? önce aday olup. başkalanna gidece- ğim, 'Ben aday olmaya zorlanı- yorum veya aday oluyorum, bana deslck verin' diyeceğim - Diğer partılere bunu söyle- yecck misiniz? DEMİREL - Söyleyeceğim. Onu demek kolay değildir, ama diyeceğim. - Yani AN AP'a gidcceksinız? DEMİREL - Evet. Bir tarih- le. 1971de Sadi lrmak Hoca bana geldi, "Bana destek verin' dedi. 'Bız sana destek vermeyiz hocam' dedim. Kalktı, gider- ken basına bir beyanat verdi. 'Sayın Demirel çok büyük ne- zaket gösterdi, çok büyük neza- ketle muamele etti, kendisine mirmcttarrm' dedi. İyi mi? - Cumhurbaşkanlığına seçil- me şansınıa olumlu buluyorsu- nUz, değil mi? DEMİREL - Öyle görünü- yor. Yani aslında öteki 3 parti- nin 3'ü de geri dursa, yine görü- nüyor. - Yani ANAP, RP ve CHP oy vermçsc de? DEMİREL - Çünkü tam kadro kontrol etmek, o kadar kolay değil. 4. turdan sonra se- çim şartı var, genel seçim var! - Seçimi boykot etmc ihtımal- len var mı? DEMİREL - Sanmıyorum. Oylamaya katılacaklardır. Oy vermeyeceklerse, bakın ne olur: Boykot da else seçim var! 4. tur- dan sonra Anadolu var. Dün (önceki gün) söylcdim ya, Ana- dolu'ya ayak basanz diye... Anadolu'nun mübarek toprak- lanna hep birlikte ayak basanz! 226 ile 2. sınıf olunmuyor - Diyebilirler ki 'Biz oy ver- medik, milletin yüzdc kaç oyuyla yukan çıkıyor?' Oysa Turgut Özal. yüzde 21.7 oya dayanarak yukan çıktı. Bugun- kü koalisyonun destek o'yu yüz- de 40'ın üzerinde. DEMİREL - Daha lazlasını bulmak zaten mümkün değil. Salt çoğunluk, 226'yı koymuş adam. 226 da zaten yüzde 40'a, 42'ye tekabül eder. - Şimdi lartışılan, sizin 226 oyla yukan çıkmayı kabul edcr görünmeniz... DEMİREL - Şartı ben koy- muyorum ki, şartı anayasa koymuş. 226'yı bulduğunuz yerde oluyor. '226'yı alırsanız 2. sınıf, 3. sınıf olursunuz* dcmi- yor anayasa. Yine 'cumhurbaş- k İ ü ^ d t o f t ' " GOZLEM SHP'de Demirel kavgası GERÇEK • Baştarafi 1. Sayfada Mecelle diliyle "Sui misal emsal olamaz." Anayasanın bu konudaki ilke ve kuralları kesindir. Ancak Cumhurbaşkanı se- çiminde, iktidar partisi lideri- nin hiçbir uzlaşmayı dikkate almadan, öteki partilerin eği- limlerini hiçe sayarak Çan- kaya'ya çıkması yolunda kapıyı zorlayan özal'dır. Bu zorlamanın yarattığı ortam bugün DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel'e bir ma- nevra alanı sağlıyor. ANAP'- ın elini kolunu bağlıyor. Daha başka deyişle ANAP'ın DYP Genel Baş- hükümetin yerel seçimler önce- sinde koalisyon ortaklan ara- sında çıkacak çaüşmalar sonu- cu sona ermesinin büyük bir olasılık olduğunu anımsattılar. Yapılan değerlendirmelerin ar- dından, Mesut Yılmaz ve parti yöneticileri; cumhurbaşkanlığı seçiminde Demirel'e karşı stra- teji izlenmesini, bunun için de muhalefet partileri ile temasa gecilmesini kararlaştırdılar. Bu çerçevede ilk görüşmelerin RP ve CHP ile gerçekleştirileceği öğrenildı. ANAP'ın RP,CHP,HEP ve kimi bağımsız milletvekillerin- den, Demirere oy verilmemesi- ni ve üzerinde uzlaşılacak bir ANAP milletvekılinin cumhur- başkanhgına aday gösterilmesi- ni isteyecegi dile getiriliyor. Cumhurbaşkanlığı seçimi için yapılacak ilk turlarda kendi adaylanna yeterli desteği bula- mamalan halinde ANAP'ın muhalefet ile birlikte TBMM Genel Kurulu'ndan aynlmayı düşündüğü kaydediliyor. kanı'na söyleyebileceği bir şey yoktur. SHP ise koalisyo- nun bozulmaması koşuluna öncelik tanıdığından, cum- hurbaşkanı seçimindeki tutu- munu DYP'ye göre ayarla- mak zorunluğunu duumsu- yor. Böylece Sayın Demirel'- in önüne 864 rakımlı tepeye doğru bir kırmızı halı serili- yor. Siyasal yaşamın ya da tari- hin cilveleri saymakla tüken- mez, beklenmedik olaylar bilinmedik kapıları açıverir, yanar söner değişimlerin gündeme girmesini sağlayı- verir. Eğer 1989 Cumhurbaş- kanlığı seçimlerinde yaşa- nan zorlama olmasaydı bugün yaşananlar belki de yaşanmayacaktı. Bugün atılan tohumların ürünlerini de önümüzdeki yıl- larda derleyeceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın. • • • \Ba$tt>rqfil. Sayfada konu- da koalisyon ortağı iki partinin tavnnın netleşmesi bekleniyor. SHP içinde bir grup millelvekili ise kesinıikle Demirel'e destek verilmemesi ve koalisyondan çekilme doğrultusunda tavır koydu. Başbakan Süleyman Demi- rel'in cumhurbaşkanı adaylığı- nın kesinleşmcsinin ardından SHP gergin bir bekleyiş içine girdı. Kulıslerde "koalisyon sü- recek mi", "Başbakan kim ola- cak", "Anayol ibrmülü geıçck- leştirilecek mi", "Koalisyon sürerse kabine değişecek mi", "SHP'nin bakanlık sayısı aza- lacak mı" sorulanna yanıt ara- nıyor. SHP PM de 26 nisan günü toplanarak son gelişmele- ri değerlendirecek. PM üycleri- nın sürekli Ankara'da kalmala- n ıstenerek gelişmelere göre her SHP kulislerinde "SHP'nin koalisyona mahkummuş" gibi görünmesinin sakıncalanna dikkal çekiliyor. SHP Genel Başkanı Erdal İnönü'nün "koalisyon sürmeb" biçiminde- ki sözlerine tepki gösteren grup başkanvckillerindcn Aydın Güven Gürkan, "Koalisyona mahkummuş gibi bir görüntü vcrmemiz yanlış. DYP kongre- si olur. Oradan cıkacak kişi Meclis'tekı durumu değerlendi- rir, islerlerse bizimle de görü- şürler. Koalisyon protokolü ortada, ona göre bir değerlen- dirme yaparlar" dedi. Genel Sekreter Cevdet Selvi de "Koalisyonun sürmesinden ya- na mısınız" sorusuna, "Hükü- met ise yarayacaksa, verilen sözler tutulacaksa sürsün" de- di. Bazı milletvekileri dc "Eğer hükümette kalacaksak bunun an yeni toplantılar yapılabilece- "koşullan iyi belirlenmeli. Demi- ğibildirildi. rel başlanndayken bile DYP grubu bizim duyarlı olduğu- muz konularda hıç yardımcı olmadı. Koalisyon protokolü- nün gercğini yerine gelirmedi- ler. Eğer koalisyon süreceksc, kesinlikle koalisyon protokolü- nün uygulanması ve bizim du- yarlı olduğumuz bugüne kadar çözümlenemeyen konulann en kısa zamanda çözümünün sağ- lanması için bize somut güven- celer verilmeli" dediler. Koalis- yonun sürmesi durumunda SHP'nin kesinlikle bakan sayısı konusunda ödün vcrmeyeceği- ne dikkat çekilirkcn, eleştirilcn bazı SHP'li bakanlann değiştı- nlmesı ıçın de kulislere başlan- dı. ŞHP Ankara Milletvckili Mümtaz Soysal ile bir grup mil- letvekili ise Demirel'in cumhur- başkanlığı adaylığına SHP'nin destek vermemesinden yana ta- vır koydu. Soysal, "Demirel sonrası bir DYP'ye hiç güven- mediğini, gelen yöneticilcrin Anayol'a yöneleceğini ve Mec- lis'te 350 kişilik bir sağ çoğun- luk ortaya çıkacağmı" vurgu- layarak "Biz eğer koalisyona yapışmış olarak sürüklenirsek yıpranınz. Önümüzde seçimler var, CHP gözardı edilmemcli" dedi. On dolayında milletvekili- nin Demirel'in cumhurbaşkanı adaylığına destek olmayacakla- n belirtilirken, Demirel-İnönü görüşmesi ve Demirel'e destek koşullannın belirlenmesinin ar- dmdan dığer miHetvekıllerinin tavırlannın da netleşeceği bildi- rildi. Bazı SHP miUetvekilleri DYP'lilerin, Demirel'in adaylı- ğıyla ilgili bir önerge hazırlama- lan ve imza toplamalanndan da tedirginlik duydular. Bu mil- letvekilleri "Madem koalisyon var. Aday gösterilecekse birlik- te konuşulur, gerekirse biz de imza koyanz" dediler. 23 Nisan resepsiyoııımda DemirePe erken kutlaıııa TÜREYKÖSE TUNCAYÖZKAN ANKARA - TBMM Başkan Vekili Yıldınm Avcı'nın TBMM'nin kunıluşunun 73. yıldönümü nedeniyle verdiği resepsiyonda "Özal sonrası Çankaya" ve "Demirel sonrası DYP ile koalisyon" kulislen yapıldı. Başbakan Süleyman Demirel, henüz cumhurbaşka- nı adaylığına "ısınmamışü." Cumhurbaşkanı Vekili Hü- samettin Cindoruk, "Yapacak ış bulamadığından sıkılıyor- du". Devlel Bakanı Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü çevresi- ni kuşatan gazetecilere basında çıkan haberlere pek itibar eüne- diğini anlatırken, "Demirel'in Çankaya'ya çıkmasını kerhen mi destekliyorsunuz?'" sorusu- na "Bunlan nereden çıkanyor- sunuz." karşılığını veriyordu. 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın toprağa verilmesinin ardından, önceki gece düzenle- nen 23 Nisan resepsiyonuna Cumhurbaşkanı Vekili Hüsa- mettin Cindoruk, Başbakan Demirel, Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Gü- reş ile bakanlar vc Ankara'da bulunan yabancı misyon şefleri katıldı. Rcscpsıyona katılanlar arasında yer alan 7. Cumhur- başkanı Kenan Evren, folo muhabirlcrinin yoğun ılgisiylc karşılaşırken, her zamanki üs- lubuyla espnsıni yaptı: "Ne çok fotoğraf çekıyorsu- nuz. Param olsa film fabrikası kurardım." Evren, son gclişme- lerle ilgili sorular üzerine ise konuşmadı, "Ben o işlere kanş- mam" demekle yetindi. 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın İstanbuî'daki cenaze törenınekatılanlarsaatlercegü- neş altında kaldıklanndan yüz- leri yanmıştı. Bu törene katılan- lar bırbırlerine nasıl yandıklan- nı anlatırken, ANAP Genel Başkanı Mesut Yumaz'ın resep- siyona katılmaması dıkkatı çekti. ANAP'tan sadece, Genel Başkan Yardımcısı Vehbi Din- çerier görünüyordu. Resepsiyona kaülanlann ko- nuşmalanna göre, Çankaya sorunu çözülmüş görünüyor- du. Herkes, Dernirel'in Çan- kaya'ya çıkacağından emin. "sonrası'nı konuşuyordu. Ba- sın sözcüsü kim olacaktı, danış- manlar kimler olacakü? Başba- kan kim olacaktı? Kabine değişecek miydi? Cindoruk sıkılmış DYP kulislennde başbakan adayı olarak en güçlü isim ola- rak gösterilen Cumhurbaşkanı Vekili Hüsamettın Cindoruk, çcvresini kuşatanlann elini sıkı- yor, sohbet ediyordu. Cindo- ruk, "Cumhurbaşkanı Vekili olarak yapacak iş bulamadığı için sıkılmıştı." Bılgısayarlarla oynayıp oy- namadığı sorulduğunda da "oyun yaşını geçtiğini" söyledi. Cindoruk, "Bu izlenimlerinizi Demirel'e aktardıruz mı" soru- suna, "Yok, anlış anlaşılır" karşılığını verdi. Anayol formülüne sıcak bak- lığı bilinen Cindoruk, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'- ın, "Cindoruk ile görüşebılinz. Tabıi görüşme isteği kendısin- den gelırse" sözlerini anımsattı- ğımızda, "Bana böyle bir talep gelmedi. Benim de lalebım ol- maz. Ben dikkath davranmalı- yım. Hem Cumhurbaşkanı Vekili olarak, hem de TBMM Başkanı olarak konumum ta- rafsız davranmamı gerektin- yor"dedi. Demirel ısınanıamış Başbakan Süleyman Demi- rel. salonda bir yandan "erken kutlamalan" kabul ederken- dığer yandan gazelecılerin so- ruîannı yanıtladı. Demirel, "ye- ni başbakan olağanüstü kong- reden mı çıkacak. siz mi alaya- caksınız" sorusuna, "Her şeyin bir kuralı var, hükümetın olu- şumunun kuralı var, parti di- yorsunuz kuralı var" karşılığını verdi. Bu soru yınelenince "On- lann hiçbirisini düşünmedik, kendi aramızda tartışmadık. Yani daha ısınamadık henüz. Ben geç ısınınm. Hayırlısı neyse o olur" dedi. Gazetccıler, "Baş- bakan için kafanızda kaç isim var" dıye sorunca da Demirel "Şimdilik dolu. Boşalınca daha sonra haber veririm Hangı şey havada kaldı" demekle yetindi. Gayetecılenn Demirel ile ayaküstü sohbetinde söz Amc- rika gezisinin iptal edilip edil- mediğine geldi. Demirel, "Biraz güç, Arjantin'e gjdecck, oradan Meksika'ya gidecektik. Tür- kiye'ye dönerken de Washing- ton'a uğrayacaktık" dedi. Bir gazeteci, "belki 21 mayıstan sonra başka bir sıfatla gidersi- niz" deyince, Demirel, grup toplantısında olduğu gibi bir se- çim olasılığını ima ederek, "Bel- ki 22'sinde Anadolu"ya gideriz" karşılığını verdi. İnönü "kerhen" mi destek veriyor? Devlet Bakanı Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü salona girdiğinde gazetecilcr hemen çevresını kuşattı. İnönü'nün grupta yaptığı konuşma nede- niyle Demirel'in Çankaya'ya çıkmasına pek sıcak bakmadığı yorumlan yapılıyordu. İnönü, gazetecilerin "Demirel'in Çan- kaya'ya çıkmasına kerhen mi destek veriyorsunuz" sorusu- na, "Bunlan nereden çıkanyor- sunuz. Böyle bir söz var mı gruptaki konuşmamda? Ben öyle bir söz söylemedim" yanı- unı verdi. Gazeleciler basında- ki haberlerden^ senaryolardan söz edince de Inönü, "Bunlar ncrcde var? Bunlan siz yazıyor- sunuz" diyerek. senaryolara pek ilibar ctmediğını dile gelir- dı. "Başbakanlığa vekillik yap- manız öngörülüyor. Bu nasıl olacak?" sorusuna da İnönü. "Mesele oraya kadar halloldu mu?" karşılığını verdi. UGUR MUMCU • Baştarafi J. Sayfada da, "Uluslararası Yeni Haber Düzeni" konusunda ılgınç görüşler ortaya atıldı. Toplantıda bırbiri ardından ileri sürülen görüşleri din- lerken, Kurtuluş Savaşımızı anımsadım. Batı basını, Kur- tuluş Savaşı'nı "bir avuç asinin" örgütlediği bir eylem olarak sunmuyor muydu? Anadolu Ajansı, Türk Kurtuluş Savaşı'nın sesini duyurmak için kurulmuştu ve dunya ka- muoyuna, Türk halkının canı ve kanı pahasına yürüttüğü Kurtuluş Savaşı'nı duyurmayı amaçlıyordu. O günlerde Batı basını, sömürgeciliğe-emperyalizme karşı ulusal bilinçle örgütlenen Kurtuluş Savaşımızı göl- gelemek ve karalamak için bütün basın hünerlerini kulla- nıyordu. Asya ve Afrıka ülkelerinden gelen delegeler, özellikle Batılı haber kaynaklarının yarattığı "haber tekelciliği" üzerinde duruyor ve "kültürel yayılma"ya karşı önlem alınmasını ıstiyorlardı. Hele hele Afrika'dan gelen zenci delegelerın konuşmaları birer acı çığlık gıbiydi. Sömür- gecıliğin acılarıyla kavrulmuş bu kara derıli insanlar, emperyalizmin ekonomikcenderesinden sonra şimdi de "kültür emperyalizmi "nin sinsı yayılma alanlannı, mayın tarlaları gibi bir bir işaret ediyorlardı. Semınerde etkili konuşmalardan birini, California Uni- versitesi öğretim üyelerinden Amerıkalı Profesör Har- bert I. Schiller yaptı. Amerikalı profesörü bizim ılkel sağcılar dinlemiş olsalardı, hemen "komünist, komü- nist!" diye yaygaraya başlarlardı. Prof. Schiller, kitle iletişim araçlarının ulaştığı tekniğin, gelişmekte olan ülkelerı olumsuz yönde etkıledığıni ve Batı'nın bu teknik üstünlük aracılığı ile gelişmekte olan ülkelerı "ıdeolojik etki" altında bıraktığını ileri sürmek- teydi. Amerikalı proiesör, Batı'nın "yerı-sömürgecüik" olarak adlandırdığı yayılma politikasının yalnızca haber- leşme konusunda değil, hayatın birçok alanında göruldü- ğünü de söylüyordu. Prof. Schiller konuşmasını şöyle bıtiriyordu' - İşte bunun içindir ki ulusal bağımsızlık çok önemli bir konudur Batı hiçbir zaman "ulusal bağımsızlık" isteyen ülkelerden hoşlanmamıştır... Amerikalı profesörden sonra, Fınlandiyalı Prot. Kaarle Nordensreng'in yaptığı konuşma bütün delegelerce ayakta alkışlanıyordu. Ne diyordu Finlandiyalı profesör^ Şunları söylüyordu' - Bizler, üniversitelerde gazetecilık alanında dersler verıp öğrenciler yetiştiriyoruz. Ama biliyorum ki gazete- cilik alanının gerçek öğretmenleri, profesörleri, görüşle- rinden dolayı cezaevlerinde yatan gazetecılerdır. Onlar cezaevlerinden çıktıktan sonra bizler onların öğrencileri olacağız. Bu gibi toplantılarda Türkiye'nin nasıl bir boslukta ol- duğu daha iyi anlaşılıyor Batı Bloku karşısında onemsız bir ülkeyiz Sosyalistler karşısında, Batı'nın uysal başlı bir uydusuyuz. "Üçüncü Dünya" ise bızlere kırgın! Söz açılınca, "Nerede Atatürk Türkiyesi?" diye acı acı sitem ediyorlar... "Uluslararası yeni haber düzeni", bizim gıbı ülkelerın kendi ulusal ajanslarını güçlendirmeleri ve dunyanın bü- tün ulkeleriyle serbest haber alışverişi yapmalarına bağ- hdır Sosyalist ülkelerı ve Asya ve Afrika'daki ulusal kurtu- luş savaşlarını, biz Türkler, yıllarca kimlerin gözlüğu ile gfirduk, bir düşünür müsünüz? Türkiye'nin son Ermeni • Baştarafi 1. Sayfada cak. Üstelik o yıllarda Vakıflı yalnız değil, altı-yedi Er- meni köyü daha var beklcme- de. İşte bu yıllar, Muhtar Nubar Manca'nın çocukluğuna denk düşüyor. Nubar Manca babası- nın, gıdenlere yalvanşını anım- sıyor. "Fransız kim? Toprakla- nmızı isü'la eden, misafirlik yapan insanlarla gidiür mi?" Olüm kork usu bu. Kimse dinle- miyor bu sözleri. Denkler top- lanıyor bir çırpıda. O yıllarda Samandağ bir liman kenti. Ge- milere doluşup, Lazkiye'ye, İs- kenderiye'ye vunıyorlar İcendi- lerini. Vakıflı'da kalan beş yüz ka- dar Ermeni, korkuyu içlerinde tutup, beklıyorlar. Türkler geli- yor, boşalan diğer köylere yer- leşiyorlar. Kiliselerin üzerine birer minare dikilip camileştiri- liyor. Kcndini bilmezlerden tehditler de gelmiyor değil ama kımse çıkıp, "Defolun toprak- lanmızdan" dcmiyor. Defne, zeyün ve portakal ağaçlan arasındaki yaşam, az ama bereketli topraklar, 1960'- lara gelindiginde yetmemeye başlıyor Vakıfblar'a. Marshall yardımının Türkiye'ye akmaya başladığı, toplu iğncdcn başla- yan sanayileşmenin Türkiye'ye girdiği yıllar bunlar. İpekbö- cekçiliği kann doyunnuyor ar- tık, portakal da öyle. Amerika, Kanada, Fransa, Arjantin'deki akrabalann peşine düşülmeye başlanıyor. Once üç yüz kişi ka- lınıyor, son sayımda da yüz yir- mi. Tüm toplama, çıkarma, çarpmalara rağmen bugün to- pu topu seksen kişiler. Daha dört yıl öncesine kadar Vakıflı ilkokulunun on üç öğ- rencisi vardı. Oğretmeni de Nihat Teke, köyün tek müslü- manı. Bu öğretim yılında öğ- renci sayısı üçe düşünce okul kapatılıyor. Öğretmen Teke'ye de bir başka köyün yolu görü- nüyor. Okul binası depo olu- yor, Vakıflılar'ın elbirliğiyle yapuklan lojman, bir başka kö- yün öğretmenine adanıyor. Bütün bunlara rağmen okuma oranı yüzde yüz Vakıflı'da. Şimdiki nüfusta üniversile me- zununun sayısı ise otuz. Muhtar Manca'ya göre, son göçlerin bir nedeni de "sosye- lik" eşyalar. Gençler bulgur aşıyla, bir parça ekmekle yetin- miyorlar Başka yaşamlan gö- rünce, bir de Avrupa'ya falan gitmişlerse, Vakıflı'da onlan tu- tacak bir şey kalmıyor. Hem toprağı yormaya başlıyorlar, hem dc toprak onlan yoruyor. Üstelik susuz Vakıflı. Kışın ya- şam, dört-beş ay taşıma suyla dönüyor. "Sosyctik" yeni ku- şak bunlara katlanamıyor ışte. Bugün Vakıflfda kalanlann yansından fazlasının yaşı da bu nedenle ellinin üzerinde. Yaşlı- J hktan ölümse seksenleri aşıyor. Üstelik doksan dört yaşındaki Revent de dört ay önce ölünce Vakıflı papozsız kalıyor. Şimdi iki haftada bir İskenderun'dan gelecek papazın ayınlerinemec- burlar Bugün, Jaklin Babek'in mı- safir kabul günü. Hilda Çapar, görümcesi Sara. Konyalı Bedri- ye Yüksel. Jaklin'in bülbülleri, aşağı köyün öğretmeninin kan- sı Neşe Şahin'in konuşmasına fırsat vermiyor, durmaksızın şakıyorlar. Portakal reçeli cıka- nlıyor önce. Ardından bir ölçek alkol, bir ölçek şeker, karanfıl, tarçın merzeti ve vişneyle hazır- lanmış nefıs bir lıkör. Pas- kalya'yı kutlamaya geldiler ya Neşe ve Bedriye, sünniliğin al- kol yasağını, hoşgöriiye gömüp ikramı geri çevirmiyorlar. Kar- deşlikten, birbirlerinin dinleri- ne, yaşamlanna kanşmamak- tan sözediyorlar. Gerçi kız alıp vermeler pek görülür değil ama bu kardeşliğe engel mi? Gerçi Harudyun Kuş, alevi Jale'yle evlendiğınde bıraz hır çıkmış. Ama Jale'nin ailesi, "hıristiyan oldu" diye.kızlanna sırt çevir- memiş. Janet'in gönlünde bir Ermeni damat yatıyor. Ama gönlün kime konacağı belli mi olur ? Üç kızı var. Anahit, şim- dilerde evlenmeyi düşünmese de bir gün gönlünü müslümana kaptınrsa Janet de onun peşisı- ra yürüyecek. Kanada'ya, Almanya'ya, Er- menislan'a gidip gelmiş Avadis Demirci. Aylara dayanmış da yıllar sürmesine izin vermemış aynlığın. Vakıflı'dan güzel yer görmemiş ömrünce. Toprak ve vatan onun. Gözünü korkutan tek şey savaşlar. Ermeniler Azeriler'e, Sırplar Boşnaklar'a düşmüş. Dışandan bınleri ço- mak sokmuş, onlar da yeterince direnememış. Vakıflı'ya, Sa- mandağ'a, bir aşağıdaki sünni köyü Kapısuyu'na, onun altın- daİci alevi köyü Mağaracık'a birileri çomak sokmaya kalkar- sa? O çomağı bir hamlede geri itecck kadar güçlü Avadis. Bil- diği, inandığı tek şey bu. Gelecek yıla, ondan sonraki yıllara kaç kişi kalır Vakıflı'da? Kaç kişi sılayla gurbetin nerede olduğunu ayırabilir bilinmez. Şimdi seksen Vakıflılı, 1939'lar- da üstesinden geldikleri korku- ya yenılmek üzere. Tutunduk- lan toprak, yaşamın rüzganna daha ne kadar dayanır? İşte, bunu büememenin korkusu bu. ZİVERBEY KÖŞKÜ İlhan Selçuk 12 bası 20.000 lira (KDV >çinde) Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad. 39-41 Cagaloğlu-htanbul Ödemeli gönderilmez.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear