Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
15 ŞUBAT1993 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
Timsahgüler ve gözyaşlan-15-
Uğur Mumcu'nun öldürûlme- yok muydu?.. Herşeyi Uğur
sı Türkıye'yi ayağa kaldırdı. Çok Mumcu'ya veya birkaç MumcıT-
Âçıklama ııu bekleniyor?
Yirmi yılı aşan bır süre önce,
Fikret Otyaırûn Cumhunyet'te
çıkan bir yazısının ana
düşüncesı, usumdakı canlılığını
bugün de koruyor. O günlerde,
12 Mart cuntasmın hükümete
meydan okuyan bildirisinı
(muhtırasını) üzerine alan
kimse ya da kurum, yok
gibiydi Dolayısıyladeeylemin.
daha doğrusu asİceri darbenin
kime karşı yapıldığı sonısu,
boşlukta kalmış gibi
görünüyordu. Eylemin
kendilerinı hedef aldığını
üstlenen kimsenin ortaya
çıkmadığmı gören Otyam şu
sonuca v armıştı:" 12 Mart
bana karşı yapılmışür."
Sevgili Uğur Mumcu'nun
öldürülmesıyle ilgili
açıklamalar yapan devlet y
adamlanilegörevlilennin, y
gazetecıler. uzmanlar ve II
yazarlann arasında çok ilgınç
düşünceler ileri sürenler
çoğunlukta gıbidir. Hangi
devletlenn gızli örgütleri, hangi
sözde bağımsız örgütler, daha
başka kimler bu siyasal
cinayetin arkasında olabilir; ilgi
çeken gerekçelerle sıralanıyor.
İşin en öndeki adayı
konumunda olan komşu
devletın sözü edildiğınde ise
çok üst düzey görevhlerce,
neredeyse onu koruyucu bir
tutum sergileniyor. Bu arada,
demokrasi düşmanlanndan.
ülkeyi bölmek ısteyenlerden,
onun komşulanyla arasını
açmak amacında olanlardan
sık sık söz ediliyor.
Ister yalnız kendisinden
ıntikam alma ya da onu
susturma, bu arada onun gibi
düşünenleri sindirme. isterse
toplumu istikrarsızlaşürma
amacmı ve benzeri hedefleri de
öngörsün, Mumcu'nun
yaşamına son verilmesinin,
temelde neye karşı olduğu çok
açık olmalı: Türkıye'de,
Atatürk'ûn kurduğu ve laiklik
ılkesinın benimsendiğı
Cumhuriyet'i sona erdirmek;
bundan doğacak yolunu
açmak. Demokrası
düşmanlan, bölücüler ve
benzerlen. amaçlan
doğrultusunda toplu şiddet ve
benzen cylemlerde
bulunabilırlerdi (ki bunlan
yapıyorlar da). Ancak "Neden
Mumcu ve kimler tarafından?"
sorulanrun yanıtı boşlukta
değildir ve özellikle son üç
yıldaki dört siyasal cinayetle
birlikte düşünüldüğünde,
kanımca tektir: Atatürk velaık
dûzenin. çağdaşlığm
düşmanlığı
Çünkü Mumcu'nun ve onun
gibi düşünenlerin
öldürûlmesinden en çok.
ülkenin icindeki ve dışmdaki
Atatürk ve laik dûzen
düşmanlan yararlanacaklardır.
Onlar bunu yıllardan beri
açıkça dıle getirmiyorlar mı?
Bizim yetkililerimiz daha neyı
bekliyorlar?Örneğin "kardeş
ülkenin" ve onun ülkemizdcki
işbırlikçilerinjn bu konuda ^ı
yazılı bir açıklamada
bulunmalannı mı?
Mumcu'nun öldürülmesiy le.
Cumhuriyet'in. laikliğin.
demokrasmın korunmasında
toplumsal direncin sımgesi
durumuna gelen sayısız
karanfıl, yetkihlerceıyice
değerlendınlmelidır. Onlar bu
direncin güçlenmesıne katkıda
bulunmazlarsa. doğanın
genelinde olduğu gibi, insan
toplumlannda da olaylann en
az dirençle karşılaştıklan
yollardan aküklanna tanıkhk
edebileceklerdir.
Prof.Dr.YamanÖTs
Uğur'um, Ylğldlm, Aslanım
Karanuğın karşısıııa çıkıp da
KaranfiUer takıyorsun sözüne
Uzaklara yüriivorsun yiğktini
Sesin ne de yaktşıyor yüzüne
Çağdaşlığa adım adım yüriirken
Hainlerin işıne bak kardeşım
Anadolu alanlara taşınmış
Ankara'nın yaşına bak kardeşim
Ufluımuza zift perdder inerken
Mumcumuzun öldüğüne inanma
GönüUerin bayrağı L'ğurum
Ülkem O'nsuz kaldığina inanma
Karanlığın karşısına çıkıp da
Karanfiller takıyorsun sözıine
Uzaklara yürüyorsun yığidım
Sesin ne de yakışıyor yüzüne
ttasan Topçu
Türk Dılı ve Yazın Öğretmeni
sayıda msarun Mumcu'nun ölü-
münu protesto amacıyla, onun
düşüncelerine de sahıp çıkarak
sokaklara dökülmesi değışik yo-
rumlara yol açtı. Cenaze törenine
500 bın kişinin katıldığ) söyleni-
yor Bu kadar büyük bir sayı kı-
mılenni umutlandırdı, kimiîenn-
de de endişe yarattı. Bu tepkinin
bıraz derinlemesıne ıncelen-
mesınde bu nedenle yarar var.
Tepkinin temelınde Mumcu'-
nun öldürulüşündeki vahşet var.
Normal bır insansanız. parçalan-
mış bir ceset karşısında ürpenp
öfkelenmeniz için sahibini se\-
meniz. görüşlerinı paylaşmanız.
hatta tanımamz gerekmez Tepkı
verenlerin tümü icın bu bir ortak
paydadır.
Ama bu ortak paydaya sahip
kimıleri, Mumcu ile sulan bırara-
da akması olanaksız ve salt bu-
lunduklan makam dolayısıyla
kınamak zorunda olanlardır
Mumcu'nun ta Yeni Ortam'da
yazdığı yazılarda, yolsuzluk bcı-
gelerini "Boş bir eldiven gibi yu-
züne çarpüğV" Demirel, bunİan
unutmuş olamaz.
Toplu sözleşme görüşmelenn-
de cansiperane ışveren avukatlığı
yapan sözde solcu hukukçu mes-
lekdaşlan... Devrimcılığe. ulusal
bağımsızlığa olan bağlılığını, dü-
rüstlüğünü. soyguna, talana kar-
şı sert tavnnı "dinozorluk" diye
hafife alan, "Enflasyon düşünce
fıyatlar düşer ama, gelirler de dü-
şer. Çahn, çırpın, para kazanın"
diyen gazeteci meslekdaşlan ..
Bunlann. altı oktan bile rahatsız
sosyal demokrat yardakçılan; en
yüksek bürokrat olarak tepesın-
de bulunduğu kuruluşun Basın
Yayın dairesinı bile içıne sındire-
mey«ek kadar basına soğuk ba-
kan sosyal demokrat-bürokrat-
lar; yönetüği gazetede bir haftada
350 kişiyi birden ışten atmakla,
bu özelliği sayesinde devletten ge-
nel müdürlük önerisi almakla
övünen, sendikanın, toplu sözleş-
menin, yasanın her tûrlü nimetin-
den yararlanıp 6 aylık hızmeti
için 100 milyonun üstünde kıdem
tazminatı aldığı halde kendısi ga-
zete sahibi olursa sendikaya adım
attırmayacağını söyleyebilen sos-
yal demokrat gazetecı milletve-
killen .. Bunlar da timsahgiller-
dendir.
Gelelım gözyaşlannda, öfkele-
nnde içten, büyük çoğunluğa...
Eğri oturup doğru konuşalım;
o öfVenin o üzüntünün içinde bı-
raz da Mumcu'yu sağken yalnız
bırakmış olmanın vıcdan azabı
ya bırakmamıs, mıydık? Niye,
daha Turgut Özal. "Laık olan
devlettır, ben değılım" dedığı. da-
ha ülkedekı imam hatip okullan •
nın sayısını öğrendiğimiz anda
sokaklara dökülmedik?
Törene cübbelenyle katılan
öğretim üyelen neden, Çernobil
konusunda baskılara uğYadıkla-
ra anda hıç tepkı göstermedıler'1
Törene üniformalanyja katılan
subaylarnedenTurgutÖzalY'Sa-
na ahşamadım" diye protesto
eden teğmenı yalnız bırakıp or-
dudan atılmasma seyirci kaldı- Hep, bizim adımıza birtakım
lar? Mumcular öne çıksın, tehlıkeye
Kaçımız, Mumcu'nun köşesı- gırsin ıstenz. Sendika Başkanı
ne sahip olsaydık onun yazdı- yanımızdayken dah. patronun
klannı yazabilirdik? karşısında tartışamayız. Örgüt-
Her zaman onun çevresinde lemek sankı bırlikten güç doğma-
cenazesindeki kadar kalabahk sı ıçın dcğil de, bizim adımıza
olabilseydık. Mumcu bu kadar kurban edılecek binlennı bulmak
"tek" kalmayacak, bu kadar siv- içindir.
rilmeyecek, belki de öldürûlme- "Korkak. cahil, çocuk. uyup
yecekti! hainın ığvasına sancaklannı el-
Bırçoğumuz kendi yaşamında. den düşüren. düşmanı meydanda
kendisı ıgn bile tavır almaktan koyup evlenne kaçan'lanzdır
çekinen insanlaru. Devlet ya "Cesur. hakim ve kahreden ve
da patronun mırnlemesinden, işı- yaratan, bır şafak vaktı karanlı-
mı/den atılmaktan korkanz. ğın kenanndan ellerinı toprağa
basıp doğrulduklan zaman sü-
rülmüş toprağın ve şehirlerin
bahtını değişuren" olabılmemız
ıçın. kasabın derisi gibi, gönlü-
müzce yere calabıleceğımiz "Bir
dert anlayanm önümüze düşme-
si". "İsrafirin surunu urması" ge-
rekir. Bizim için "Bir dert anla-
yan" konumundaki, ama sağken
ardına düşmedığımız Mumcu'-
nun parçalanarak öldürülmesı,
İsrafil'in surunu urması olmuştur
gerçı. Ama bunun için ille Mum-
cu'nun öldürülmesi mı gerekirdi?
Onun cenaze törenine katılmak,
öJdürülüşüne tepki göstermek;
mıymıntıhğımızdan. kor-
kakhğımızdan duyduğumuz ağır
utançtan kurtulmak için girip
yıkandığımız bır Ganj olmadı
mı?
Uğur Mumcu naturasıyla da,
yaşamı. düşüncelen ve mücadele-
sıyle de düşmanına bile ccket ıük-
leten, tam bir yiğıt adamdı. 20 yıl
boyunca hem kendisi hem çoluğu
çocuğu için ölümü yanı başında
hissettiğj. "dönüşüverince", hiç
olmazsa çocuklannın okul taksi-
tini düşünmekten kurtulacağını
bildiğı halde kalemını yalpalat-
mamak kolay mı? Bu yiğitlığe
hayranlık duyulmaz mı? Biraz da
bu hayranhktan dolayı, genel
olarak korkmuş, sinmış insanlar
olarak o yığithkten üstümüzde
hıç olmazsa bır koku, bir esıntı.
bir pay kalır çocuklanmıza bıra-
kacak, diye takılmadık mı tabu-
tunun peşıne?
Hiç kimse, hele Mumcu gıbiler
öldürülmesin elbelte. Çünkü
Uğurlar ölmez fılan değil; bal gibi
ölüyor işte! Ama 500 bin kişiyi
peşine takmak söz konusuvsa
ben O'na gıpta ediyorum. "Öl-
müşken böyle ölmeli" diyecek
kadar... Çünkü asıl ağır olan ölen
değil, hele Mumcu gıbilerin ar-
dında. hele bu kadar ezıklıkle ka-
lan olmak...
ÖkJürenlenn bile hasetlendik-
lerine kuşku yok!
Ali Tartanoğkı
^OhnayanArap ve koruntakmKöy Ertsfitüsü mezunu musun;
mümkünatı > ok, yedek subay
olama/dın. Ömuzuna demiri takıp
serj asteğmen > apmazlardı.
Variık'ta >azıj orsan, Yeditepe'de
yazıvorsan, Kaynak'ta
yazı>orsan, adama bepten ay» a
yedirirkrdi. Hele hele
Dil-Tarih-Coğrafya Fakültesi
mezunujsan. garanti "Sakncalı
>iy enler, süngülü görevlilerce
dürtülerek u> andınlır, eş> alannı
Pi\ade"ydin. Lygulama dersen, bile toplamadan. pijamaîanyta
BURCU ÖZTÜRK BAKIRKÖYHAMDİAKVERDİİLKOKULU4 - A ÖĞRENCİSİ
KatillerKum 'damıarcmmahdır?UğurMumcu, hepimizin
ortak paydası, "olmazsa
olmaz"ı olan laik.
demokratik, çağdaş, bağımsız
Türkiye Cumhuriyeti'ni
savunduğu ıçın öldürüldü. Bu
cumhunyetın düşmanlan,
cinayetlenyle, karanlık,
aşağılık kimhklerini
açıkladılar. O, eşi görülmedik.'|
tarihsel Yüzbinlerin
Yürüyüşü; ödünsüzlüğün.
sava, yargıççıkanlmaktadır.
lmam-subay, son anda.
kılpayı önlenebildi. Peki bu
durumda, imamdan vali ve
öbürleri nasıl olabıliyor?
Devletin içinde, 3.7 trilyon
bütçeli. Diyanet İşleri
' Başkanlığı ve bununla
ilgilenen. "Her imama bir
araba! Her imama bir cıft
anahtar!" diyen bir "laik"
devlet bakanı var. Gerekçesı.
Bakam. "'Öğretmen açığını
kapamak için", öbür
mesleklere imamlann
kaydınlmasım da "işsizliği
önlemek için" diye açıklıyor.
Ama dinsel topluluklar yerine
devletin bu okullan açışı.
resmi devlet liselerini ise
"hayırh vatandaşlann
hamiyeti"ne havale edişi,
"Eğitim bırliğı ilkesi"nin
bütünüyle rafa kaldınlarak,
ve onun anayasasını tasfîye
etmek karannda mısınız,
yoksa, fırsat bu fırsat. "Bu
anayasayı biz getırmedik ki"
kurnazlığı içinde, siz de onun
rüzganyla mı yol alıyorsunuz?
Kubilay öldürüldüğünde yer
yerinden oynamış, olay en sert
biçimde cezalandınlmıştı.
Mumcu aym yolda
öldürüldü. Kimileri Suudı
Arabistan'da devlet
suskunluklara, baskılara.
ikiyüzlülüklere tepkisiydi.
Katiller bulunamadı. Olayın
daha ötesi ne? Ya laikliği
silahsız, bombasu
katledenler?
E>evletin içinde sessiz, sürekli
bir ürmaruş var. Şeriatçı bir
kadrolaşma yürürlüktedir.
İmam okullanndan vali,
kaymakam, emniyetmüdürii,
Ö6retmen, okul müdürii.
imamın namaz kıldırması
değil, toplumu eğitmesı!
(Eğitmediğı için olmab ki.
öğretmene bu yok!) Zorunlu
din dersini Milli Eğitim
Bakanı; Diyanet İşleri
BaşkanlığYnı ise başbakan,
aynı gerekçelerle, suçu
anayasaya atarak
savunuyorlar. İmam-Hatıp j
Okullanndan öğretmen |
çıkmasını, Milli Eğitim
dinsel eğitimin giderek ağır
bastığı birçifte standardın
uyguîanması ise tam bir
sessizlikle geçıştiriliyor.
Anayasaya da, başka hiçbir
mantığa da bağlanamayacak
bir başka olay da. bakanın
Kur'an kurslarından liselere
yatay geçişi savunması..
Tüm bu olaylar. 12 Eylül ve
onun anayasası ıle içiçe.
Sorun şurada: Bu 12 Eylül'ü
kesesinden umrezıyaretınde
bulunup TV'de bu sahneleri
sergiledi, fotoğraflan
bastınlıp dağıtıldı. Atatürk'ü
gerilerde bıraktıklannı
düşünen kimi "Değişimciler"
de, soluğu ABD'de alıp, $3
Clınton'ın kapısında,
değişmelerini sürdürdü.
"AzizimCorç"idi."Azızim
Bill" oldu. Uıklik,
bağımsızlık şimdi böyle mi
oldu?
"öğretim birliği ilkesi"nin
çiğnenmesi, laiklik midir?
Türk-İslam Sentezi laiklik
midir? Bu koalisyon, 12
Eylül'den ne denli sıynlmıştır?
Atatürk'ün bağımsızlık,
laiklik anlayışı ile 12 Eylül'cü
Türk-İslam Sentezi'ni nasıl
uzlaştırabiliyorsunuz?
Koalısyonun sol kanadı,
susarak. enyişini sürdüriîyor.
Bu susuş, Mumcu'yu
bağlamadığı gibi.
Yüzbinler'ın Yürüyüşü'nde
patlayan aydm. demokrat
kitleleri de bağlamaz. Demirel
ateşle oynuyor. Koalisyon
kuruluşunda başlıca pürüzü
oluşturan Milli Eğitim
Bakanlığı için "Kesinükle
vermem!" deyişınin nedeni
şimdi daha iyi anlaşılıyor
Şeriatçı kadrolar üreten
tezgah, sessizce ve hanl hanl
çabşmaktadır. 12
Eylül'cülerin suçu neydi?
Makyavelizm.
ashnda bir şey üretmez.
sahibıni tükeu'r.
Koalısyonun sol ortağmın
suskunluğu nereye değın
gidebilir?
Failleri bulmak için mutlaka
İran'ın Kum kentine mı
gidilmelidır? Şimdi sormak
gerekıyor: Mumcu'nun
kaü'Ilen kım9
Alpaslan Berktay
bir felaketi a/iındi. V edek subay "Çavuş çıkhn lan" diye
okullarında eğitim döneminin koğu^larından alınarak kamyonlara
bitimine yaiiin, sankjbirmahkıımun bindirilir>ekıtalarınagönderilirdi.
idanı hükmü infaz ı'Î.V ^
r a <
'
a v
azifeyi \ ataniyelerinı
edilecekmiş gibi. mutlaka da ( _ 0 "ça\uş" olarak gözetim-denetim
mutlaka gecenin ikisinden sonra^y' altıoda vapariardı. Bu arada da her
abuksabukraporiaryüzünden II türlüborlanmaya. dcjlanmaya.
"Subay olamaz" damgasını '' hakaretin çeşidine tabu tutujarak
da>aktan da nasiplerini alıriardı. O
yıllarda en ılımlı solculara bile
yaşam hakkı yoktu. V ukandaki
tarifeye uy an rahmetli Kemal
Kandaş. Sedat \ eyisÖrnek'le ben
de sabahlara kadar uyuy amadan
kuşku içinde (arpıntılı geceler
geçirirdik. 1950-1953 y ülarında 37,
38.39. dönemlerin öğrencüeri bunu
çok iyi bilirler. \zu tücudu
moleküller halinde Ankara'nın
bulutlarma kanşaa, y aşamını
toplumunun mutluluğuna adayan
say gın basın şehidimiz de bu
uygulamaların kurbanianndan bir
onur heykeli "Sakıncalı Piy ade"ydi.
Öy le bir onur hey keliydi ki, silah
arkadaşı eşiyie çocuklan. adına
toplanacak mily arlar1 nasıl eUeririn
tersiyle iti>erdiler! l ğur Mumcu'yla
ilgili bir hatıramı, hem de benimle
birlikte üc beş kişinin bildiği y a da
hiç kimsenin bilmediği bir büyük
amrnı anlatmak isterim. 4 Nisan
1953'te Dumlupınar denizaltunızn
batışında, 1942'de batan Atılay
denizaltımızla birlikte tüm deıriz
şehitlerimi/ icin yazdığım
"Teğmenim" şiirimi, çadınnm
brandasına iliştiren "SakıncaJı
Piy ade" onu ezbere okurdu. Onu en
son bir yıl önce evinden telefonla
aradtğımda, "Kürt İslam
Ayaklanması" kitabnu "Biziın
Gazete"ye hakkı olan övgüyle
yazdığımı. adına postaladığımı
belirtmiştim. EJüyük birsorumluluk
içindegöre\ yapan PTTnin
sayesinde ne onun imzalı kitabı bana
geİmiş, ne de ayn ayrı 3 zarfla
yoUadığım ona ait y azım onun eline
gecebilmişti. Şimdi geJelim
okuyuculanmdan özür dileyerek
aniatacağun anuna. "Teğnienim"
şüri bir zamanlar Rauf Mutluay'ın
da belirttiği gibi, biraz abartümış
aşın milliyetçi bir şiirdi. Şehit bir
erin duygiüan da ancak o şekilde
anlatiirdı. 40 > ıl önce yazdığun 0
şöri bugfin de y azsam gene öy le
yazanm. Aşın maddeciler, aşın
solcular onu anlayamaz. Burada
Uğur Mumcu'yu komünisttikle
L
'
suçbyan, cami çıkıştarında
-ÖMürülmesi gec bile kaldı"
diyebiltn tutuculara seslenerek,
L ğur'un ezberinden okuduğu 44
nusralüV şurimden kuçük bir bölümü
alarak böy le bir gazeteciye, böyle
bir toplumcuy a "> atanpener"
demeyip de kime diyeceğiınizi
soruyonım. "Bir bayrak \ardı
gözierinde teğmenim bir bayrak/
Vatan onda, a^kım onda, süngüm
onda/ Bana öy le bakma teğmenim/
Kuran'a el basarım ki öktüğüme
yanmam/ Doyamadun
Türklügüme. doyamadım/ Kunısun
mavileri denizlerin teğmenim/ Beni
bayrağıma sar. y auıız bunu isterim/
Sonra anama hakkmı helalet derim/
Vatan sağ olsun/ EUerinden
öperim." Hic kuşkusuz L'ğur
Mumcu artık musterihtir.
Alabüdiğine y ağmurda ardına düşen
vatanperverier. Atatürkçüler,
Kuvayi Milliyeciltr, Kemalistler
yurtseter sosyalistler. bilinçli
toplumlar, yıilarsonra da oLsa
"Sakıncalı Piyade"nin içtenliğini,
samimiyetini, gerçekçüiğinl, keodini
bir mesih gibi feda edişini görûp
anlayarak onu sriarolayan en
küçöğündenen üst düzeyine kadar
kadifşinas askerierimiz, onun
Niyazi olmadığını beigeledJler.
Artık bepimizin bir mermi gibi, bir
süngü gibi kenetleneceğiıniz
günlerdir. V ıllardan bu yana
çöreklenip kaldığımız kış uykulan
bundan böyle bize haramdjr.
Ayhan Hünalp
Tarihin Akışı Hiç Durmaz
Lzandı sana kahpe elter
Caıu alan Allah, veren Allah
diyenler
Tannnın yerine gectiler
Durur mu insan olanm
mücadelesi?
Ne mollalar
Ne çember sakallılar
Ne de cübbeliler
Durduracak demokrasi
Yolundaki ilerleyişimizi
Bilimin, sevginin
Doğrunun ve güzelin
Vanlışı tüm insanlar
Haykınn seslerinizi
Çağdışı kalmış bu kafalara
Birlikte verelim mücadelemizi
Uğurlar. Anterler \e Enıeçler
Ölür mü sandınız?
Onur ölümü özler
Söyleyin ey kahpeler
Tarihin akışı hiç durur mu?
CAGDASUğur Uumcumin antsm» ^ Çagdaş Ga^ecüer Dotreğt
DEMOKRASİ
KAZANACAK...
Kimse durduramaz
Doğruluk, gûzellîk ve sevgi
Yolundaki mûcadelemizi
A. Haydar Kaplan
Bir24Ocak
karan daha
Kar mı vardı karlı sokakta
kara mıydı yoksa bu kar?
kızılbir çanağa dönüyordu
gözterim
Uğur'dandökülüncekan
kimden çıktığı belirsiz
ve kimden alınıyordu bu karar?
aydmlığı bilmeyen büinciniz
karanlığa alıştınlmış gözleriniz
mum yakmamıştınız ki hiç
söndürmeye us getirdiniz
Şimdi tefçalın
halay cekin isterseniz
unutmayın ki aydmlığa perde
çekenin -
karanlıktanöteyoktur A®*)
bekJentisi ' V
Mumcu'yu yoketseniz bile f)
parafini yokedemezsiniz »
kar mı vardı karlı sokakta kara
mıydı yoksa bu kar
yiğjt birinsandı dünyada Uğur
mangal gibi yüreği korkusuz
peki sizler kımın uşağı
kimın adı olduğunuzu
soyleyebıhr mısiniz?
İlhan Kanunan