22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 2 ARALIK1993 PERŞEMBE HABERLER Ecevit Yunanistan terörist devlet ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - DSP Genel Başkanı Büknt Ecevit. PKK'ya destek veren Yunanistan'm. "terörist devlet" tanımına hak kazandı- ğını söyledı. Ecevit, dûn TRTde yayın- lanan söyleşısinde, Avrupa'da çok sayıda ülkenin PKK'yı "terörist" olarak değerlendir- mesıne karşın, Yunarustan'ın bu tanımlamayı yapmaklan kaçınmasını eleştirdi. Kıbns'ta Birleşmiş Millet- kr Genel Sekreten Butros Ga- H'nin önerilerinin kabul edil- mesi durumunda, topraklan- ndan ödün vermek zorunda kalacak KKTC'ye 40 bin do- layında Rumun yerleştirile- ceğini anlatan Ecevit, şu gö- rüşlen dıle getırdi: "Bo durumda ASALA ve PKK, KKTC'nin içine kadar girmiş olacak. Yunanistan'ın ve Gûney Kıbns'm Türkiye ve KKTC üzerindeki amaçlan yadsınamaz biçimde ortaya çıktığına göre. bence Türkiye ve eğer kabul ederlerse Kıbns Türkleri Kıbns dosyasmı ka- patmaiıdırlar." Kuzey Irak'takı gelışmelere de değinen Bülent Ecevit, Çe- kiç Güç'ün bölgeden çıkanl- masının yeterli olmadığını, Türkiye'nin, Irak'ta ınsan haklan ve banş koruyucusu olarak dünya kamuoyunun önüne çıkması gerektiğini vurguladı. Türkiye'nin. "hü- kümet üyelerinin sandığından"' daha güçlü bir ülke olduğunu vurguîayan Ecevit, PKK terö- rûnün, Avrupa'ya ödün veril- meden, dünya kamuoyunda teşhır edilmesi gerektiğini an- lattı. PKK Yunanistan'dan destekistedi ATtNA (AA) - Bölücü te- rör örgütü PKK, Yunan hü- kümetinden 1 ocakta başla- yacak AT Dönem Başkanhğı sırasında siyasi destek istedi. "ERNK'iun Yunanistan temsilciliginden" Cemil Aslan adlı bölücü. Simera gazete- sinde yayımlanan yazısında, Almanya'nın PKK ve baa Kürt örgütlenni yasadışı ılan etmesini. aynca dığer AT ül- kelerinden de benzer bir po- litika izlemelerini istemesini "Kürt halkma karşı yeni bir düşmanca eylem" olarak nite- ledı. Bölücü örgüt üyesi yazısı- nda "Buna karşılık Yunanis- tan hükümetinden siyasi des- tek bektiyoruz. Bu desteğin verilmesi konusunda ^ unanis- tan'daki tüm siyasi partiler mutabık" iddiasında bulun- du. Başbakan Çiller, îngiltere'nin PKK'ya karşı girişimler başlatacağını açıkladı Ingiltereyasağahazırlaıııyor SlPa İngİltere'deBaşbakan Tansu Çiller, İngıltere Başbakanı MajOP ÇHIer'İ davet ettTTansuÇillerIngiltere Başbakanı John Major'ın kendisine, PKK'ya karşı İngiltere'de de Major'ın kendisini İngiltere'ye davet ettiğini ve bu daveti kabul operasyonlar başlatacağına ilişkin mesaj verdiğini söyledi. ettiğini açıkladı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Baş- bakan Tansu Çiller, PKK'run Avrupa'- daki faaliyetlennı yasaklama operasyonu- na İngilterenindekatılacağını belirterek, "Bo bitmiş bir olay değildir. İşin başında- yız, ama iyi bir başiangıctır" dedi. Çiller, Ingiltere Başbakanı John Major'dan, bu ülkede de PKK'ya karşı operasyona girişi- leceğini içeren bir mesai aldığını bildirdi. Çiller, DYP Genel Idare Kurulu'nun (GİK) açüışında yaptığı konuşmada, İn- gjltere Başbakanı John Major'dan bir me- saj aldığını, PKK'ya karşı operasyonlann Almanya ve Fransa'dan sonra Ingjltere'- de de sürdürüleceğini söyledi. Çiller gaze- tecilerin sorulannı yanıtlarken Major'ın kendisini İngiltere'ye davet ettiğini ve bu daveti kabul ettiğini açıkladı. Major ile 10 aralıkta yapılacak NATO toplantısında bir görüşme yapacaklannı belirten Çiller, "Terörfc möcadetede ka- rarlıyız. O yörenin insannu koruyabihnek için seferber olduk. DYP bunun öncülüğü- nü y apmıştır. Bu bitmiş bir olay değildir işin başmdayız, ama iyi bir başiangıctır" dıye konuştu. Ülkenin birlik ve beraberlik aradığı bir dönemde sorunlara el koyduklannı ifade eden Çiller. terörle mücadele için teşhis konduğunu. yeni stratejiler belklendiğini ve 10 yılda alınamayan önemli sonuçlara ulaşıldığını dile getirdı. Çiller. Türkiye'- nin. sınır komşulan ile mekik diplomasisi geliştirilmesıne devam edilip, daha somut sonuçlara ulaşılacağını kaydederek şunla- n söyledi: "Ülkenin önündeki diğer bir sorun da ekonomi terörüdür. Buna yol açan borç ve faiz ödemeierinin sona erdiribnesi gereki- yor, bunun için sağlam kaynak bulunacak- tnr. Bütün dûnya artık Türkiye'yi yeni çeh- resiyle tanımaya başlamıştır." Suriye anlaşmayı uygulasın ANKARA (Cmnhuriyet Bü- rosu) - Türkiye. Suriye"den, PKK'ya karşı adım atmasını bekliyor. Dışjşleri Bakanlığı Sözcü Vekik Ferfaat Ataman, Türkiye için şu aşamada. iki ülke arasında PKK'ya karşı v anlan anlaşmalann "süratk ve etkinlüde" uygulanmasının önemli olduğunu söyledi. Ata- man, Ankaranın, Avrupa'daki dığer ülkelenn de PKK'ya bağlı örgütlerin kapaülması amacıy- la yoğun diplomatik girişimler sürdürdüğünü belirtti. Ataman, haftahk olağan basın toplantısında sorulan yanıtlarken Suriye ve Türkiye'- nin 17 Nisan 1992'de imzaladı- klan protokolde, terorizme karşı ortak mücadele edilmesini kabul ettiklerini vurguladı. Ataman. benzer bir protoko- lün, alt düzeyde, geçen günlerde de imzalandığını açıkladı. 1992 yıbnda Sunye ile güven- lik konusunda iki anlaşma yapılmıştı. Bu anlaşmalara göre Suriye. PKK'nın Suriye"- de yasadışı bir örgüt olduğunu kabul ediyordu. Şam yönetimi. Bekaa Vadisi'nde bulunan "Kûrt eğitim kamplannm" ka- paülacağını da bildiriyordu. Genel BaşkanTansu Çiller DYP GıK toplantsnda Vrupanın Pkk için aldığı öniemleri anlatü. Beyaz Saray'ın şartıinsan haklan FUATKOZLUKLU VVASHİNGTON- ABD, Terör örgûtü PKK'nın her türlü dış bağının kesilmesi yo- lunda Türkiye'nin yanında hareket edeceğını bildırilir- ken, Türkiye'nin de insan haklan konusuna önem gös- termesıni istedi. Clinton yöne- timi tarafından Washıngton'- da bulunan Büyükelçı Volkan Vural'a, PKK'nın banndığı Suriye'ye diplomatik kanal- lardan "ıryanda" bujunulaca- ğı belirüldi. Vural, Türkiye'nin ABD yönetimine PKK'nın Avrupa ve Ortadoğu'daki faaliyetleri konusunda daha baskıcı bir tutum alması konusundaki isteğini de ıletti. Başbakan Tansu Çiller'in Washington'a gönderdığı "el- çüeri" Hazine Müsteşan Os- raan Ünsal ve Dış Politika Danışmanı Büyükelçi Volkan Vural, Başbakan'm Clinton ile görüşmesınde ele alınan ve prensipte kabul edilen konu- lan Savunma ve Dışışleri yet- kilileriyle de konuştular. Cbnton yönetimi tarafin- dan Vural ve Ünsal'a Tür- kiye'nin PKK ile mücadelesi- nin sonuna kadar desteklen- dıği belirtilerek, "Güneydoğu- daki sorunun çözümü istikran kuvvetlendirecektir" denildi. Büyükelçi Volkan Vural'ın da Türk emniyet görevlileri- ne, insan haklan dersi verildi- ğini, polis kolejlerinde bu ko- nuda ders konduğunu hatır- lattığı bıldirildi. ABD'lı yetki- lilere Hafiz Esat ile yapılan görüşmelerle ilgili bilgi veril- diği de kaydedildi. Fransa,opeıusyonlarcla 'şddetfüe 'kükürii'aymyor Charles Pasqua 'nın kültürel Kürt derneklerinin yasaklanmayacağına ilişkin güvencesi de hedefinşiddet eylemlerifaillerineyönelik olduğu biçiminde değerlendirildi. PERSEMBE Haber Merkezi- Paris'te önceki gün 2 Kürt örgütünün kapaülması. geçen haf- ta düzenlenen geniş çaplı polis operas- yonundan sonra idari nitelikte bir giri- şim olarak değerlendirildi. Haber, Fransız basınında büyütül- meden yer ahrken Belçika'nın Le Soir gazetesi bir yorumunda "Kürtler Avru- pa'da başlarına gelenlerden kendileri so- rumlular" değerlendirmesini yaptı. Al- manya İçişleri Bakanbğı müsteşan Eu- ard Lintner de PKK konusuna değinır- ken, "Karşımıza başka adlar altında ÇH ksalar dahi mücadelemizi devam ettire- ceğJz"dedi. Paris muhabirimiz Mişel Perlman'ın haberine göre İçişleri Bakanı Charles Pasqoa'nın isteği üzerine. hükümetin yayımladığı bir kararnameyle önceki gün 2 Kürt örgütünün kapaülması, ya- zıh basında fazla yer tutmadığı gjbî tele- vizyonlarda da oldukça kısa bir şekilde sunuldu. Ancak hükümet kararnamc- sinden sonra, İçişleri bakanı Charles Pasqua'nın bir basın toplantısı düzenle- mesi siyasi çevrelerce PKK olayına veri- len "gjobal önemin" bir kez daha vurgu- lanması olarak nıtelendirildi. Bakanlar toplantısı Verdiği bılgikrde Avrupa İçişleri ba- kanlannın geçeu pazartesi yaptıklan olağan toplanüda PKK konusuna da değinildiğini ve "terorizm tehdidinin" gündemde bulunduğunu ifade eden ba- kan, meslektaşlanna "kısa sürede ope- rasyooel bir program" önerdigıni söyle- di. Charles Pasqua'nın gerçekten kültü- rel amaçlı çeşıtli Kürt derneklennin ya- saklanmasının söz konusu olmadığı yo- lundaki güvencesi de güvenlık güçle- nnin hedefınin sadece şiddet eylemleri faillerine yönelik olduğunu vurgulamak amacı taşıdığı biçiminde değerlendirildi. Almanya Tçişlen Bakanlığı Müsteşan Euard Lintner de PKK konusuna deği- nirken, "Karşunıza başka adlar aJtında çıksalar dahi mücadelemizi sürdürece- ğiz" dedı. Lintner bu açıklamayı resmi bir zı\a- ret amacıyla Bonn'da bulunan TBMM Başkanvekılı Mustafa Kalemli ve bera- berindeki parlamento he\eti ile görüş- tükten sonra \apü. Bu tür kuruluş ve derneklenn Aİmanya'da bannmalanna müsaade etmeveceklerini ifade eden Lintner baa kentlerde meydana gelen işgallere müdahale etmenin eyalet ma- kamlanna ait olduğunu kaydetti. Belçi- ka'nın yüksek ürajlı gazetelerinden "Le Soir" dünkü sayısında. Fransa'nın PKK ile ışbirliği içinde bulunan örgütle- ri yasaklamasını konu alan bir haber yayımladı. Avrupa'daki Kürt kökenli teröristle- rin, Türk temsilciliklerine yönelik şiddet eylemleriyle başlanna gelenlere zemin hazırladıklannı yazan gazete. "Avrupa'- daki Kürtkr başlanna gelenlerden kendi- leri sorumlular" dedı. Gazete habennde Belçika'daki "Kürdistan Komitesi" isirnli kuruluşun temsilalenrun de "Tûrk temsilciliklerine yönelik şiddet ey- lemlerinin yanltş bir yol olduğunu anla- dıklannı" yazdı. İ0«ieri Bakanı NaMtmnte$e: Türkiye'de Kürt sorunu yok ANKARA (AA) - İçişleri Ba- kanı Nahit Menteşe, Türkiye'- de "Kürt sorunu'' diye bir so- run bulunmadığını belirterek. "Türkiye'de terör vardır. Bir et- nik grup, aynı ernik grubun be- beğini, gencini, vaşitsını öldürû- yor. Amaçları. vatandaş- lannuzı stndirmekr ülkemizj bölmek, parçalamaktır. Clkede ben hangi hakka sahipscm tflm vatandaşlanmız da aynı hakka sahiptir" dedi. Yansızlık ilkesi 79. dönem kaymakamlık kursunu bitiren 58 kaymakam adayına sertifıkalan, İçişleri Bakanı Nahit Menteşe'nin de katıldığı bir törenle verildi. Menteşe, burada yapüğı ko- nuşmada, genç kaymakam- lann karşılaşüklan sorunlan tarafsız ve yansız çözmeyi ilke edinmelerini istedi. İçişleri Bakanı Menteşe, Türkiye'de bütün etnik grup- lann eşit haklara sahip olduğu- nu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Ben hangi hakka sahipsem etnik kökenden gelen arkadaş- lanmız, diğer etnik kökenden gelen vatandaşlanmız da aynı hakka sahiptir. Slogan haline getirflmek istenmektedir. Siya- si hak vsgibi... Bugün gerçekten Ahnanya cesur bir karar almtştır. Fransa cesur bir karar almıştır. Esasen bu ülkeler de anarşiden, tero- rizmden rahatsız hale gehniştir. Onun için Sayuı Başbakanımız ABD seyahatlerinde Cünton'a, Türkiye'deki terörle mücadete- yi adeta kabul ettirmiştir. Ar- kasından Almanya'yı ziyaret etmiş Kohl'le yapüğı görüşme- lerde terörün Kürt sorunu ol- madığını, Türkiye'yi parçala- mayı, bölmeyi bedefkdiğini, insanlık dtşı hareketlerin cere- yan ettiğini beyan etmiştir. Hepiniz görüyorsunuz etnik grup aynı etnik grubun bebeği- ni, çocuğunu. genç ihtiyar de- meden masum vatandaşlan öl- dürtmekte. Vlaksat orada her- kesi sindirme \e bu suretle haki- miyetini. egemenliğini tesls et- mektir. tkili iktidardır. Ondan sonra Türkiye'yi bölmek parçalamak hedeflenmektedir. O bakımdan mesclenin üzerine bu şekilde gideceksiniz. Mesele Kürt sorunu değildir." Ergil ve Gülensoy, ANAP milletvekillerine konferans verdi Teröre saatte 11 milyar harcanıyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Terör ve Güneydoğu sorunu konusunda, geniş kapsamlı çalışmalar yapan ANAP'a. üni- versite öğreüm üyeleri Profesör Doğu Ergil ve Profesör Tuncer Gülensoy tarafından. konferans verildi. ANAP'hlan bilgikndi- ren Prof. Doğu Ergil, ilginç açıklamalarda bulunarak Türkiye'nin terör harcamasının saatte 11 milyar olduğunu söyledi. Prof. Ergil, silah ücareti yapan bazı ülkelerin so- runun çözümüne engel olmaya çalışüğını belirtti. Bilim adamlanrun bazı açıklamalan, ANAP'h milletv6killerinin tepkilerine ne- den oldu. Prof. Gülensoy'un, "Kürt diye bir halkın olmadığını ve aslında Türk olduk- lannı" söylemesi üzerine, Ağn Mılletvekib Fecri Atparslan, "Ben Kürtüm. Nasd Kürt yok' dersiniz" dedi. Eskı Başbakan Yddınm Akbulut, siyasal çözüm önerileri- ne, "Ne demek siyasi çözüm. Otonom böige mi, bölünme mi, federasyon mu? Ne demek istiyorsunuz?" diye karşı çıktı. ANAP Grup Başkanvekili Eyüp Aşık, milletvekil- lerinin, Güneydoğu sorunu konusunda, bilim adamlanndan daha ileride olduk- lannı savundu. Terör, Kürt ve Güneydoğu sorunu ko- nusunda, yaklaşık 30 saatük toplantılar yapan, öldürülen istihbaratçı Ahmet Cem Ersever'in kitaplannı inceleyen ve kamuo- yuna bir bildiri sunan ANAPmilletvekille- siyaset bilimci Prof. Tuncer Gülensoy ve Ankara Üniversite- si Siyasal Bilgjler Fakültesi öğreüm üyesi Prof. Doğu Ergil birer konuşma yapülar. Ortadoğu bölgesınde su ve te- rör konulannda çahşmalan bulunan Prof. Ergü'in, top- lantıda, Kürtlerin bir azınhk olarak bile görülmemesi gerektiğini, Türkler gibi bir ulus olduğu- nu belirterek "Aslında Anadolu'da net bir Türk kimliği oluşmamıştır" dediğı öğrenıl- di. Ergil'in konuşmasına tepkı gösteren MKYK üyesi Ferruh Bozbeyli'nin, "Türk kimliği oluşmadı derken Kürt kimliği için çaba göstermek doğru değil" dediğı bıldiril- di. Akbulut'un tepkisi Prof. Dr. Doğu Ergil Ergil'in aynca, "tstense de istenmese de en geç iki yıl içinde, Kiirtçe televizyon ve eği- timin kabul edileceğine'' ilişkin sözleri de Yıldınm Akbulut'un tepkisine neden oldu. Akbulut, terör olaylannın yoğun olduğu bir dönemde siyasal çözüm aramak için er- ri, bilim çevrelerinin de görüşlerine baş\Ti- ken olduğunu savundu. Akbulut'un siya- ruyor. sal çözûm önerilerine karşı çıkarak Ergü'e. Farklı çevrelerden görüş alan ve Güney- "Ne demek Kürt kimliği. siyasi çözüm? Bö- doğu sorunu konusundaki polıtikalannı, lünmemi. federasyon mu, otonom böige mi? bu çerçevede belirlemeye çalışan ANAP yönetimince düzenlenen toplanüda, Er- ciyes Üniversitesi öğretim üyesi, tarihçi ve Ne demek istiyorsunuz" diye çıkışüğı öğre- nildi. Ergil şu görüşleri savundu: " Avrupa ülkelerinin PKK konusundaki tavnnda Çiller'in ABD'de yürüttüğü kravat po- litikasının etklsi yok. Avrupa ül- keleri PKK terörünün kendi in- sanlarını tehdit etmesi üzerine harekete geçti. Bizden artık Kürt sorununa daha radikal cö- zümler buunamızı Lsteyebilirler. Kürt kimliğinin tanınması ge- rekir. Bugün ne kadar rahatsız olursamz olun. İki yıl sonra bu kimliği tanunak ve bazı sosyal haklar vermek zorunda kala- cağtz. Bunlann başında da özel eğitim ve radyo TV geh'yor. De- vlet halkından korkmamalı. Talabani ve Barzani'ye devleti üst ka- demelerinde bu kadar ilgi gösterilmesi son derece yanlış bir politikayla. bu insanlar bir güç olduklanna inandırılarak, cesaretlendi- rUdi." Konuşmasıyla Ergü'den, daha fazla tep- ki toplayan Tuncer Gülensoy da Kürt varlığının kesinlikle reddedılmesı gerekti- ğini, böyle bir azınlık ya da ulusun var ol- madığını savundu. Bölgede 7 yıl görev yaptığı ve bu konuda 18 kitap yazdığına dikkat çekilen Prof. Gülensoy'un görüşle- nni şaşkınlık içinde dinleyen milletvekil- leri, "Teorileri bugünün mantığıyla ters ve poljrik geUşime uygun değil" dedıler. Orta Asya'dan Türklenn göçünu anlatan ve Al- taylar'dan söz eden Gülensoy'un, "Kürtler aslında Türktür. Türkçe biliyorlardı, ama tarihsel süreç içinde unuttular" biçiminde görüşlerini anlattığı ve buna karşılık Ma- latya Milletvekili Gazi Barut'un bir fıkra anlatarak Gülensoy'u eleştirdiği öğrenildi. ORHAN BURSALI Kadın Başkan Çocuk kanserlerinde uzman kadın bilimcimiz Profe- sör Ayhan Çavdar'ın seçkin bir bilim kurumunun, Türki- ye Bilimler Akademisi'nin başkanlığına getirilmesi, kadınlanmızıntoplumsal kazanımvekonumlarının ülke- mizdeki özel yerini yenıden göstermesi açısından il- ginçtir. Genç Türkiye Cumhuriyeti'nin, kadınları, yasal zemin- de dinin bağnaz yorumundan, erkek köleliğinden, top- lumsal dışlanmışlıktan kurtarıp "Yürüyün ya kadın yurt- taşlar, ön saflara!" demesi, Türkiye'de kadınların Avru- pa ülkeleri arasında bile farklı bir yere gelmesini sağ- ladı. Sözgelimi üniversite dünyasında Türk kadınlan, sayı ve üstlendiklerı görev açısından Alman kadınlanyla kı- yaslandığında kesin bir üstünlüğü sahip. önümde, Cum- huriyet Bilim Teknik'te yayımlayacağımız bir çalışma var. Kassei Üniversitesi'nden Profesör Ayia Neusel'e göre bugün Almanya, tarihinin en iyi eğıtilmiş kadın yurttaşlarına sahip olmasına rağmen, Alman kadınları- nın akademik dünyadaki yerleri Türkiye ile kıyaslandı- ğında yok denecek kadar az: *Alman kadınlarının yüzde 4O'ı üniversite eğitimi gö- rüyor. Akademik kadroda oranları yüzde 16. Kadrolu profesörler arasında oranları ise yüzde 2.6. * Şımdi Turkiye'ye bakalım Kadınların sadece yüzde 1.1'i üniversite bıtirıyor, uçte bin okuma yazma bile bil- miyor. Akademisyenler arasındaki oranları ise yüzde 25. Doçentlerin yüzde 32si, profesörlerın yüzde 20'si ka- dın. Kıyaslamada, üniversite eğitimi açısından Türk kadın- larının gerçi çok geride olduğu görülüyor. Burada, kız çocuklarına lise ve üniversite eğitimini çok görmek gibi geleneksel tutumlar etkili olmasına rağmen, okullaşa- mamak Türkiye'nin genel bir sorunu. Buna karşılık eği- tim gören Türk kadınları, akademik hayata rahat geçebi- liyor ve mesleklerinde doruklara tırmanabiliyor- Aİman- ya'da 257, Türkiye'de 854 kadın profesör var (2 yıl önceki rakamlar). Ayhan Çavdar, Türkiye'nin işte bu koşullarında aka- demi başkanı oluyor. • • • Türkiye'de kadınlar özgürlüğün, eşit birey olmanın, kendilerını geliştirmenin, yaratıcılıklarını dışavurmanın, ekonomık bağımsızlığın, kendı yeteneklerine dayana- rak cıddi mesleklerde yükselmenin tadını almıştır, keyfi- ni de sürmektedir. Kadınların bu toplumsal konumları, Türkiye'de yaşa- yanların dinlerine getirdikleri bu yurttaş yorumu ve in- sanlararası ilişkiler, dinde bağnaz erkek egemenliğinin çökeceğı endişesine sürüklemektedir, köktendincileri. Bu nedenle, laik düzen bir an önce yıkılmalı, halkın di- ni özgûr yorumlama ve bütün sorumluluğu kendisine ait olmak üzere ıstedığı gıbı yaşama hakkı da, düşüncesi de vakıt çok geçmeden yok edilmelıdir! Yakın tarihte Türkiye'nin en büyuk kazançlarından bi- ri, siyaset, düşünce, ekonomik, hatta geri kültürel ve sosyal ınsan ilışkileri açısından Ortadoğu'dan ve din kaynaklı yönetimlerden kurtulmada aidığı mesafedir. • • • Özellikle kadınların toplumsal kazanımları, şeriatçılı- ğın panzehirlerınden biridir. Bugün Tansu Çiller de genç Türkiye Cumhuriyeti'nin kadınları toplumsal zeminde eşit kılan uzak görüşlü poli- tikasının ve anlayışının sonucu olarak başbakanlık kol- tuğunda oturuyor. Başbakan, başı örtük ve köktendinci imajıyla oraya seçilmedi. Türkiye Cumhuriyeti'nin mesleğinindoruğunatırman- mış 854 kadın profesöründen biri olarak laik Türkiye'nin özgür yurttaşı kişiliğiyle politikaya atıldı ve başardı. Din şuralarında hiç gereğı yokken başını örterek özel- likle kadınlarımızın kurtuluş umutlarına darbe vurma- malı. Kadınların toplumun her kademesınde daha büyük hızla yükselmesine destek olmalı. İstitıbarat kaynoklan: Talabani,PKK'yı arkasınaalmakistiyor • PKK'ya karşı kesin tavır koymaktan kaçınan Kürdistan Yurtsever Birliği lideri Celal Talabani'nin, PKK'nın silahlı militan gücünü^ kendi saflarma katmayı planladığı bildirildi. Üst düzey bir istihbarat yetkilisi, PKK militanlannın Türk topraklanna Talabani'nin sorumlu olduğu bölgeden sızdıklannı söyledi. ANKAR4 (Cumhuriyet Bü- rosu) - Irak'ın Ankara Büyü- kelçisi Rafi Dahham Mijwel El Tıkriti, PKK'ya karşı kesin la- vır koymaktan kaçınan ve Kuzey Irak'taki Zeli kampını örgüt milıtanlanna açan Kür- distan Yurtsever Bırüğı liden Celal Talabani'nin "Türkiye ve lrak için bir vatan haini" olduğunu söyledi. İstihbarat kaynaklan, Talabani'nin, PKK'nın silahlı militan gücü- nü kendi saflanna katmayı planladığını bildirdiler. Irak'ın Ankara Büy'ükelçisi Tıkriti. Cumhuriyet'in soru- lannı yanıtlarken Talabani'- nin bugüne kadar Irak'a iha- net etüğini söyledi. Tıkriti, şu değerlendirmeyi yapü: "Talabani vatan hainidir, hem Türkiye için hem lrak için. Barzani'yi ise aynı kefede de- ğerlendirmiyoruz. lrak yöneti- mi, zaman zaman Barzani aile- si ile görüşmeleri surdümıekte- dir. Talabani ile ise hicbir ilişki- miz_ yoktur." Üst düzey bir istihbarat yet- kilisi de PKK'nın silahlı mili- tan gücünü, Kuzey Irak'ta di- ğer Kürt lider Mesut Barzani'- ye karşı liderlik savaşında kul- lanmak ısteyen Talabani'nin. Abdullah Öcalan'ı, uzun vade- de polıük süreç içinde pasıtlze etme amacında olduğunu söyledi. Kuzey Irak'ta Barzani'ye bağlı peşmergelenn, bu bölge- nin dörtte üçünü kontrol alünda tuttuğunu, ancak İran sınınna yakın bölgenın Tala- bani'ye bağlı peşmergelerin Celal Talabani denetıminde olduğunu kayde- den ısühbarat yetkilisi. Türk topraklanna sızmalann da bu bölgeden kaynaklandığını vurguladı. Talabani ile Barza- ni arasında bir liderlik sa- vaşının yaşandığına dikkat çe- ken aynı yetkıli, "Aşiret reisi olan Barzani, bölgede daha güçlü. Ancak, Talabani PKK müitanlanm kendi saflanna katarak Barzani'ye karşı üs- tünlük sağlama gay reri içinde. PKK'ya karşı kesin tavır koy- mamasımn ardında da bu vatı- yor. Talabani, Abdullah Öca- lan'ı, potitik süreç içinde eritmeyi planlıyor" dedi. Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Aydın İlter'in de bu hafta içinde Silopi'de görüştü- ğü Kürt liderler Talabani ve Barzani'ye, Kuzey Irak'ta sınır güvenliğj konusunu gün- deme geürerek sınır boyunda peşmergelerin denetiminde bulunan karakollann, Türk topraklanna sızmalara karşı etkin görev yapmalannın sağ- lanmasını istediğı bildirildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear