22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 ARALIK1993ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA DUNYADAN jN'rtu jjork Simcs Rabin, (tincilerden medct umuyor B ölünmüş İsrail kabinesi pa- zar günü mekruh etin Yahu- di devlete girişini engelleyen yasayı oyladı. Israiİ'deki yemek ahşkanlıklannın gelecegi ne olursa olsun. bu konu. koalisyonundan birkaç hafta önce çıkarak onu bir azınlık hükümeti- nin lideri haline getiren dinci bir partiyi geri kazanma çabasındaki lzak Rabin ıçın katlanılmaz bir baş ağnsı anlamına geliyor. Rabın.mekruh et konusunu aşın ortodoks Yahudilerin partisi olan Şas Partisfne kur yapmak için kullanabilir ve böylelikle par- lamentodaki çoğunluğu yeniden elde edebilirse, bu fırsaü kaçırma- yaçak. Ülkesinin tarihinde böylesine önemli bir dönüm noktasında siyasal konumunun böylesine zayıflamış olması, Rabin'i her şey- den çok huzursuz eden konu. Dö- nüm noktası ise, Baü Şeria'daki Eriha kenti ve Gazze şeridindeki işgal altındaki topraklarda otori- tenin İsrail'den FKÖ'ye devr edil- mesini öngören antlaşma. Rabin. FKÖ eğer bölgedeki îsrail yerleşimlerinde yaşayan Ya- hudiler'e ilişkin garantı vermeye- cek olursa, Israil'ın bu antlaşmayı uygulamaya sokmayacağmı açı- klamış durumda. Rabin hükümeti yakında çök- me tehlikesı içinde değilken, baş- bakanın siyasal sorunlan onun FKÖ'yle yapacağı. özellikle Go- lan Tepeleri ve Ürdün sınınndaki Ürdün Nehri civanndaki bölge- lerin denetimini terketmek konu- sundaki diğer antlaşmalan yürü- tüp yürütemeyeceği konusunda soru işaretleri yaratıyor. Başkanı plduğu İşçi Partisi'nin üyeleri bile İsraiFin ulusal güvenliğini tehlike- ye atmadan ne miktarda toprak- tan vaz geçebileceğine ilişkin aldığı kararlann sağlamlığı konusunda kuşkulu. Başkanlan olan eski İçişlen bakaru Aryeh Deri'ye karşı rüşvet nederuyle verilen cezalardan ötürü başbakanı terkeden Şas Partisi. henüz muhalefete katılacak kadar ilen gitmedi. Şimdılık kenarda oturup seçeneklerinı araştırmayı yeğliyor. Rabin de. güvenoylamasında çoğu Arap partilerden olan beş meclis üyesinin desteğini almış du- rumda. Gerçi Arap liderlerden bazılan. kendilerini koalisyonuna dahil etmediği takdirde destekleri- ni geri çekecekleri konusunda Ra- bin'i uyarmaktalar. Araplann geçmişte FKÖ'yle yaptığı ittifaklar ve gelecekteki Fi- İistın devletine verdikleri destek nedeniyle Rabin onlan tam ortak olarak benimsemeyi ve onlara ba- kanlık \ermeyi istemiyor. Bu zaıen İsrail'de hiçbır zaman yapılmayan bir şey. Ölümübildiren kolsaati LONDRA- Amerikah bir bili- madarrunın geliştirdiği kol saati, sahibinin hangi tarihte ve hangi saatte ölmesi ihtimali bulunduğu- nu haber veriyor. Normal kol saatleri gibi ileriye değil de geriye doğru işleyen 'ecel saati'ndeki hafızaya, koia lakıl- madan önce sahibi hakkında yü- zü aşkın sorunun yanıtını elektro- nik tuşlara basarak kaydetmek gerekiyor. Sahibinin doğum gününden ge- çırdiği hastalıklara ve aldığı ilaç- lara kadar detaylı bilgilerin gerek- tiği elektronik kayıtta. boy ve ağırlık ölçüleri ıle seks ve beslen- me alışkanlıklan da soruluyor. Gerekli bilgiler kaydedildikten sonra sol bileğe takılan ecel saati, günün belirli saatlerinde kalp ve nabız atışlan ile vücut hararetini ölçerek çeşitli değerlendımıeler yapıyor. Ecel saatlerini alanlara. 'vak- tinde ölmeyenlerin parasının iade edileceği" garantisi veriliyor. Bir milyar kişiaç Dünyada 1.13 milyar kişinin açlıkla yüz yüze olduğu bil- dirildi. Dünya Bankası'nın istatistiklerine göre kalkınmakta olan ülkelerin nüfuslannın yüzde 29.7'si açlık tehlikesiyle karşı kar- şıya. Sayılan bir milyann üzenn- deki bu kişiler, günde 1 dolardan daha az gelire sahipler. Ayru verilere göre, dûnyada yaklaşık 1 milyar kişi de yetersiz besleniyor. Dünya Bankasfna göre, 562 milyon kişiyle Güney Asya ve 216 milyon kişiyle de Afrika açlıklan en çok etkilenen bölgeler. Bu iki bölgeyı, Ortadoğu. Latın Amerika, Karayibler ve Doğu As>a izliyor. Bosnalılara mağarada da rahatyokSırp ve Hırvatlardan kaçan 80 Müslüman Boşnak aile mağaralarda yaşıyor, ot ve çimenpişirerek besleniyor. Savaşın acıları devam ediyor. S on altı ayını mağarada geçi- ren 80 Bosnalı aile, kış yağ- murlannın bastırması üzeri- ne bannaklanru terk etmek zorunda kaldılar. Sel sulannın mağara ta- banını basmasından korkan aileler. yalnızca kaynamış ot ve bitkilerle besleniyorlardı. 1992 yazında Sırplann ilk etnik temizlik harekatından kaçanlar. Hı- rvatlann da baskısı ile Blagaj köyü yakınlanndaki Puma nehnnın kıyısmda yer alan mağaralara sığın- dılar. Birleşmiş Miletler'e ait gıda depolannın 40 kilometre uzağında bulunan mağaralarda yaşayanlar, nehir kıyısında topladıklan otlan kaynatarak kannlannı doyuruyor- du' Şimdi mağaralar neredeyse bom- boş. Bosnalı ailelerin pek çoğu geçı- ci sığınaklara veya tamamlanmamış binalara göç ederken, bir kısmı da yükseklerde yer alan mağaralarda yaşamaya devam ediyor. Rauf Zeki adındaki 60 yaşmdaki Bosnalı, kansı Münewer'le 2 metre- ye 3 metre boyutlannda bir mağara- da yaşıyor. Mağara. nehir kıyısın- dan oldukça yüksekte olduğundan. nehir sulannın yağmurlardan yük- seüp taşmasından etkilenmiyor. Mağaranın duvanndaki delikten içerde biriken duman çıkıyor. Ta- ban kurumuş otlar ve karton kutu- larla kaplı. Bir köşede kahve cezvesi ve yeşil minelı saplı üç tencere duruyor. Ya- nında yün battaniyeler ve yırtık bir bavul yer alıyor. Rauf Zeki ve ailesi, Stolak kenti- nin yakınlannda bulunan bir çiftlik- te yaşıyorlardı. Çiftlikte 140 koyun. üç inek, iki köpek, bir traktör ve üç arabalan vardı. Geçen yıl, haziran ayının 18"inde Müslüman Bosnalı askerler. Rauf Zeki'yi uyararak Sırplann yaklaştı- ğını, Hırvatlann da batıdan sıkıştır- dığını söyleyerek bir an önce çiftliği terketmelerini istediler. Bir süre or- manda saklandılar. Geceleri çiftliğe gizlioe girerek hayvanlannı besledi- ler. Ancak temmuz 1992"de çiftliği ta- mamen bırakarak. Caplina'daki ak- Rauf Zeki ve kansı Münevver, (yukanda solda) küçücök bir mağarada yaşıyor. Diğer mülteciler (yukarıda sağda) ottan oluşan j emeklerini pişiriyor. "20 dakika pirişeceksiniz, tıız ekfc- yip yeniden 4 dakika pişirdiğinizde hazır olacak.'" rabalannın yanına sığınmak zorun- da kaldılar. IMüslümanJarsürekü kaçmak zorunda 8 ay önce bu kez de Hırvatlann tehdidi altında. yeniden kaçmaktan başka çare bulamadılar. Rauf Zeki. Hırvatlann kamyonlar dolusu ölü- yü Caplina yakınlanndaki toplu mezara gömdüklerine tanık olduğu- nu belirtıyor. Caplina'da yaşayan tüm Müslümanlann toplu kıyıma uğradığını öne sürüyor. Rauf Zeki ve ailesi mayıs ayında mağaraya sığındılar. Mağaralann yer aldığı Blagaj köyü, doğudan Sı- rplarla. batıdan Hırvatlarla sanlmış durumdd. Tek çıkış yolu harabe ha- line gelmiş Mostar kenti üzerinden geçıyor Ancak Mostar'a giden yol. atış alanı haline geldiğinden gecme- yc kimsecesaret edemiyor. Kamyon şoförleri geceleri farlannı yakma- dan. büyük bir hızla geçmeye çalışı- yor. Malzeme taşıyan kamyonlar hcr an nercden geldıği belli olmayan bir kurşuna hedef olabıliyor. Gıda yardımlan öncelikle, ön saflarda çarpışan askcrlerc ulaştınlıyor Blagaj"ın nüfusu son günlerde kö- >c gelcn sığınmacılarla 3 binden 15 bine çıkır."; duıumda. Mağaralann \iîka;ıs;nkı yer alan yan bitmış bi- nada. \an kardnlıkta 60 kışi yaşı- yor. lşık >alnızca kapı aralığından geli\or. Pencereler ağaç dallanyla örtûlüp. ısı kaybını önlemek için sı- kıca kapatılrnış. Her aile, geniş oda- nın bir köşesini işgal edip sınırlannı belırlemiş. Sığınmacılann içinde en yaşlısı Festik Slata Yaşam alanı yırtık pır- tık bir kanapeden oluşuyor. İçinde bulunduğu durumun korkunçluğu- nu şöyle anlatıyor: "Eskidcn herşe- yimiz vardı. 20 koyun, iki inek ve bir sürii tavuğumun oİduğu çiftliğimi ne kadar aradığımı bir bilsen. Şimdi aç- lıktan ölmek ü/ereyim. Bazı giinler hiçbir şe> vemediğim oluyor. Ayrıca soğuktan da donmak ü/ere> im." Sla- ta'nın kta yemek olarak yalnızca ol ve bitkileri kaynatarak yediklerini anlatıyor. Sığınmacılann çoğu ctnik temiz- lik harekatından iki kez geçmiş. İlk olarak Sırplar tarafından Stolac'- taki evlerinden sürülmüşler; sonra- dan Caplina"dan da Hırvatlar tara- fından çıkartılmışlar. Blagaj kö>ü. Hırvatlar tarafından sürekli havan topu ateşi altında. Günde ortalama 3 kişı ölüyor veya yaralanı>or. Yaralananlar bodrum katında bulunan hastaneye taşınıyor. Has- tancde elektrik bulunmadığı gibi. ilaç da hemen hemen hiç yok. Yara- lılar arasında bölgeye gıda taşırken kurşunlanan kamyon şoförleri ve kadınlar çoğunlukta. Kadınlar ge- nellikle ot toplamaya çıktıklannda vuruluyor. Uluslararası yardım örgütlerinin çabalanna karşın. Blagaj gibi birçok yerleşim merkezine malzeme ulaşü- nlamıyor. Müslümanlar şu bölge- lerde sıkışık bir şekilde yaşam savaşı veriyor: Doğu Mostar. Saraybosna. Tuz- la, Zenika, Goradze; Zepa ve Srebe- nika. Bosna-Hersek'in merkezinde bu- lunan Vitez'i korumak için Müslü- manlar son bir gayretle çarpışıyor. Ne yazık ki. Sırp ve Hırvatlann iş- birliğine giderek Müslümanlan ha- ntadan silme çabalan karşısında Müslümanlann daha fazla dayana- mıyacağı düşünülüyor. Maggie O'Kane The Guardian BuTjuUardaikBmarastınnası başhyov JKLİM ARAŞTIRMA HARİTASI Rota ~^— Hava yolu _ _ . 900 km. GÜNEY AMSRİKA Bilim adamlan iklimdeki gizemli değişimleri denizde araştırıyorlar. Antartika 'ya doğru yola çıkcm 2 İngiliz gemisinde , İngiliz, Alman ve Rus bilimadamlarından başka 14'ükadın 120kişilik mürettebat bulunuyor. Adalan B o Y o K O K Y A N U S 2 Ocak 1994 HMS Endusance, RRS Bransfıekfla 22 Ocak'ta HalleyAraştırnıa Istasyonunda buluşmak üzere denıze açıldı. ANTARTİKA YARİMADASI İ ki İngiliz gemisi Antartika'nın bi- linmeyen sulannda 2 bin yıllık geç- mişteki hava koşullannda ortaya çıkan gizemli değişimleri çözmek üzere denize açılmaya hazırlanıyor. "RRS Bransfield" ve " HMS Endu- rance" adlı gemiler. kıtanm NVeddell Denizi'nin güney ucunda yer alan Berkner Adası"ndaki buzlarda sondaj vapmayı tasarlayan İngiliz, Alman ve Rus bilim adamlanndan oluşan bireki- bi laşıyor. Yakındaki Shackleton dağlanndaki bir başka ekip de bölgedeki ahşılmadık 9Şubal 1994 HMS Eridurance jçûncû depoyu tamamlamak üzere harekel edıyor 7 W E D D E L L N i Zİ RRS Bransfield 10 Ocak 1994'oeCape Town'dan ayrılıyof Endurance Gemisi 22 ocakta Bransfield i le Halley Araştırma İstasyonu'nda bu- luşmak üzereİngiltere'den bu hafta başında ayrıldı. Ara-jtırmalar sonucunda dünya ikliminin gccirdiği gizemli değişimlerin ortaya çikanlması planlannor. jeolojik yapının oluşumunu açıklama- ya çalışacak. İngiliz Antartika Araştı- rması Yerbılimı Bölüm Başkanı "Dr. Mike Thomson".bu kuşağın "yerbilim- sel bir muamma" olduğunu söyledı. Bir kurama göre kuşak bir zamanlar Kuzey Amerika"dakı Teksas'la birleşik durumdaydı. Dr.TTıomson, "Teksas'- daki kayalıklar ve Shackleton kuşağı alanı benzer yapısal özellikler gösteri- yor" dedi. Araştırma yolculuğunun sondaj bölümünde 200-300 metre de- rinlikteki buz parçacıklannı topla>a- Bu parçaaklar. dünya ikliminin geçen iki bin yıl içindeki kimyasal yapısına ilişkin ipuçlan taşıyor. Araştırmanın buzulbilimcisi Dr. Da\id Peel, "Avrupa 1600-1850 arası- nda kiiçük bir buz çağı gecirdi" diyor. Bu dönemde hava sıcaklığında ortala- madan bir derece düşüş görüldü. Buzul parçacıklan 1100 ve 1300 arasında ısmın ortalama olarak bugün- künden bir derece daha yüksek olduğu bir dönemin gizini aydınlatacak. Bili- madamlan bu olağandışı ısı artış vedü- şüşlerinin nedenlerini aydınlatacak- lannı umuyorlar. Bu hafta başında Portsmouth li- manından aynlan HMS Endurance, 22 ocakta WeddeII Denizinde RRS Bransfıeld'la buluşacak.Daha sonra A24 olarak adlandınlan dev aysbergin geride bıraktığı buzlu alanda seyrede- cek. Hava yoluyla donanımlann Berk- ner Adası'na bırakılmasından sonra. Endurance üçüncü iniş noktasma gide- cek. Bransfıeld ise Halley araştırma is- tasyonuna ulaşacak. Endurance'ın kaptanı Alan Phillips. gemisinin bevaz bayrakla güneyin en uzak noktasma gi- den ilk gemi olacağını söyledi. İçlerinde ilk olarak 14 İcadının da yer aldığı 120 kişilik mürettabat içinde yer alan Teğmen Chris Gardener 1991de Tireles adlı gemiyle Kuzey Kutbu'na gitmiş ve buzlann üzennde kriket oy- namıştı. Bu yolculuktan sonra. dün- yanın kuzey ve güneydeki en uzak nok- talanna gjden ilk kraliyet deniz subayı olmayı planlıyor. TheTimes CD CE Sotheby's sahtemiğferi geri alacakmı? 1 991'de Sotheby's'deki bir satı- şta sahte bir Osmanlı miğferi aldığma inanan bir kolleksivon- cu. ödediği 22 bin poundun kendisine geri verilmesini istiyor. Moris Sadioğlu adındaki Türk kolleksi\oncu, elindeki yaprak de- senleriyle süslenmiş alttn kaplama lombak mığferin. bugün vapıldığmı gösteren kanıtlarla birlikte gelecek hafta Londra'ya gelecek. Sadioğlu, Istanbul'daki İslam Sanat Eserleri Müzesi ile Askeri Müze nin de dahil olduğu bir çok Türk ve İngiliz kuru- luşundan uzmanlarm iddiasmı des- teklediğini söyledi. ITürk koleksiyoncu geri getiriyor Oxford L'niversitesi'nden bilim adamlan "alttn kaplamaıun bir bü- tûn olarak eskilikten uzak ve temiz görünûşünden yola çıkıldtğmda, par- çanın yeıü olduğu sonucuna vardtkla- ruu" sö\lediler. 1980'liyıllarda 4yılhoyunca Sot- hehv's'nin İslam silahları ve zırhlurı uzmanlığmı yürütmüş olan Robert Elgoodsati} sırasmdu mczat görevlı- lerini. miğferin "apaçtk sahte oldu- ğu" konusunda uyurdığmı söyledi. Parçanın gerçek oİmadığını gö.steren bir düzine nedeıı olduğunu helirlen Elgood, miğferin dönemin disiplinini bilmeyen bin tarafından yapıldığmın kotayca anlastlcibildiğine dikkat çek- tı. IParasını fai/iyle geri istiyor Sotheby's'ninİslam ve Hindsanatı bölümü müdür vardumısı Brendan Lynch,"Eğer ahalardan birisi satın aldığı parçanın sahte olduğuna inanı- yorsa ve beş yıllık garanti dönemini geçirmemisse, elindeki kanıtlann ge- cerh' olduğu durumlarda parasını geri ödemeyi garanti ediyoruz'' dedi. Lzım yıllardır Sothebv's'nin müs- terısi olan Sadioğlu'nu en çok üzen, satıştan hemen sonra Istanbul'a dö- nerken parçanın sahte olduğuna iliş- kin olarak bir söylentiu isıtmesi ol- ması Sotheby's'İe ilişkiye geçcrek. parayı ödemeden önce miğferin öz- günlüğünii garanti eden bir mektup göndermelerini istemiş. Sotheby's'- nııı bu isteğe yanıt vermes 13 ay almış. Sadioğlu. bu di'mem içindeki bin 800 pound tutanndaki faizin de ödenme- sini istivor. \e kı. Sotheby's sekreteri Joe Och. geri ödemelerin, fcıiz ya da para dalgalanımdarı sonucıt doğan tark- iarı ı\ermediğinihelirtiyor. Dalya Alberge \ f THE INDEPENDENT Internaüonal Herald Tribune 'unyayınlanan Türkiye ve Kıbrts haritasınm yanküarı devam ediyor. Bir başka okur mektubu da 26 kasım tarihli. Türkiye niçin işgal etti? K ıbrıs ın Fransa daki büyükel- çisi Michalis Attalides, ülke- sinin 1974'de Türkler tarafı- ndan isgal edildiğinı belirtıyor. Amtı kendileri, bunun "neden" vapıldığmı belirtmiyorlar. Temmuz 1974 de. fanatık bir "enosis" yanlısı olan (yani Yuna- nistan'm Kıbrıs'ı ilhakını savunan) "Dirratrios Yoarmdes" vönetimin- deki Yunan albavlar cuntası, Kıbrıs Cumhurbaşkanı "Makarios"a karşı bir darbe planladı. Makarios kaçmak zorunda kaldı. Bu Atina-kaynaklı darbe. hiç kuskusuz. ya/nız uluslararası yasu- lara değil, avnı zamandu ada devle- tinin bağımsızlığını garanti eden özel antlaşmalar ve sözleşmelere de avkırıydı. Türkiye üç garaıuör devletten bi- risiydi (diğerleri İngiltere ve, evet, Yımanistan idi'j. Buyüzdende Kıb- rıs ın Yunanistan'ca zorla ılhak edilmesine engel olmak ve Kıbrıslı Türkleri koruyabilmek için müda- hale etmek zoı unda kaldı. Eskil Svane - Fransa Türk medyasında orman kanunlan geçerli £t HîonJc T ürk vetkililerin nisan avmda vasadışı ilun edip kapattığı '800 radyo ve 80 televizyon kanalı bugün vavınlarını sürdii- rüyor. Başbakan Tansu Çitter, se- çım vaatleri arasında "size radyo- lart geri vereceğim" sloganıyla halkına özel radyo ve televizyon- ların lckrar yavma başkıtılaeağını söylemisti. Çiller, bu sözü ttıttu ve temmuz ayında radvo ve televizyon yaymlarmı aevlet tekelinden çıkardt. Özel radyolann ve televizvon- ların tekrar vayır.a başlaması berct- beriııde büvük bir kaosıı gctirdi. Çünkü Meı lis, yuymları düzenleye- cek yeni yasayı henüz kahul etmedi Yasal hiçbir dtizenlemenin olnıa- ması, vavmların birbirıne karı- şmasına neden olınor. Özel Radyo Televizyon Sahiplerı ve Yayıneılcrı Derneği Başkanı Osman Ataman vasal düzenlemenin vokluğıımm karışıklığa yol açtığma dikkat <<•- kerken sadeı e güçlülerin yani zen- ginlerin ayakta kalabildiğini belirti- vor. atv'ııın başkan vardımcısı Cem Şafmaz\sa radyo ve televizyon kanallarının yasa yokluğundu tam anlamıylaserbest nkabel içinde ol- bir tek ızleyicilerin ka- zançlı çıktığını belirtıyor. Kanallar arasındaki rekabet, bu- gün tam anlamıvla bir savaşa dö- miştü. Genellikle basm kıınduş- lannın kıırdıığıt veya ortak olduğu televizyon kanalları ıırasındaki sa- vaş. rukip kanalhırınyöneticilerinin özel hayatlarına karşılıklı saldmya kadar geldi. Bu savaşın en önemli nedenlerinden biri reklem çelirleri. Kanallar vı/lık 200-250 milyon do- larlık reklam pastasmdan daha hü- vıik dilimler alnuıyı amaçlıvor. Özel radyo ve televizyon kaııal- larının vöneticileri 1994 'de bu kar- maşanın son bulaeağını düsiinüvor. Bir kısım vöneticı 1994 vılına kadar birçok özelkanalın batacağını veva birleşeceğini düşünürken. bir kısım da pazarın, çoğımluğunun yerel veva belirli komılaıayönelik (örne- ğın spor. sanat vb. > olması dıını- ımıııda 30 kadar özcl kanalın kaldı- nıbilec ığı göriisiiınk•. Özel k<ıııallar pazaıdan daha büvük pay almak ıçın yahtnifi kanallarla ortak yapı- nıhıra ve onaklıklanı vöneliyor. Önümüzdeki ayhınla vabancı or- taklık h birçok reııi k aıınl'pazaragi- recek. Meı lisııı /<W başında veııi rad- vo-televızvon kıinıııııı kabıılcdcccği lahmin edilh or. Bugün üzennde çalışılan bu kuııttn lasansı. \ckıöri'm teknik ve yasal düzcnlenıeU ınte li- sans dağıtımmı düzcııleyeuk Bu kanım. yüksek kııntlıın oluşturul- masmdan önce yürürlüğe gıreeek. Ama özel kanalların bu yüksek kıı- rulun oluşumuyla ilgili endıseleri var: Kurulu oluşturan üyelerin aydı- nlar, ütıiversite öğretim üyeleri veya görsel-işitsel alanda uzman olan ki- şiler arasından seçilmesini istiyor. Ama kurul büyük olasılıkla 5 V hü- kümet partisinden, 4'ü mulıalefet parti/erinden seçilen 9 üyeden olu- şacak. Ve en önemlisi devlet televiz- yonu TRT. kanalların yüzde 25'me sahip olacak. Yasanın yürürlüğe girmesiyle özel kanallar lısans almak için dev- letepara ödeyecekler. ISicole Pope
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear