02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
30 KASIM1993 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER ILO'danTürkiye sorgıısu• Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Örgütlenme Özgürlüğü Komitesi, örgütlenme hakkını güvence altına alan 87 ve 98 Sayılı ILO sözleşmelerinin Türkiye'de uygulanmasına ilişkin işçi konfederasyonlanndan bilgi istedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Örgütlenme Özgürlüğü Komitesi. ör- gütlenme hakkını güvence altına alan 87 ve 98 sayılı ILO sözleşmelerinin Türkiye'de uygulanmasına ilişkin ola- rak işçi konfederasyonlanndan bılgi istedi. İLO'dan Türk-İş, DİSK ve Hak-İş"e gönderilen soru formlannda, örgütlenme hakkının yasalarda ve pratikteki uygulamalan ile bu haktan kimlerin yararlanamadıklan soruldu. Örgütlenme Özgürlüğü Komitesi'- nin lÖyılda bir hazırladığı durum şap- tama raporu için ilk kez Türk-İş"in dışında DİSK ve Hak-İş'e soru form- lan gönderildi. Türkiye'nin geçen yıl onayladığı 87 sayılı sendika özgürlüğü ve örgütlenme hakkının korunmasına ilişkin sözleşme ile 1951 yılında onay- ladığı 98 sayılı sendika ve toplupazar- lık ile ilgili sözleşme hakkında işçi kon- federasyonlanna, hükümetin sözleş- me hükümlerine ne derece uyduğu so- ruldu. Çalışanlar ile işverenlerin herhangi bir aynm yapılmaksızın . önceden izin almadan istedikleri kuruluşlan kurma ve bunlara üye olma hakkını güvence altına alan 87 sayılı sözleşmede. kamu makamlannın çalışanlann örgütlen- me hakkını sınırlamalan da engelleni- yor. 98 sayılı sendika ve toplupazarhk hakkı sözleşmesinde de işçi ve işveren örgütlerinın birbırlerinin işleyişlerine müdahale etmemeleri öngörülüyor. ILOnun sendikalara. bu sözleşme hükümlerinin uygulanma oranını sap- tamaya ilişkin sorulardan bazılan şöy- le: ILO'nun soruları • Bu sözleşme hükümlerine ne de- recede işlerlik kazandınldı? Buna iliş- kin v asa. yönetmelik ve yargı kararlan ile uygulamalan özetleyin. • İşçi vc işveren örgütlcrine ilişkin ayn bir yasal düzenleme var mı? Ka- mu çalışanlan. işverenler, tanm ve de- nizcilik sektöründe çalışanlara ilişkin düzenlemeler varsa. gönderiniz. • Ülkenizdeki çalışanlar vc işveren- ler. sendikal örgütlere seçerek kendi is- tekleriyle mi, yoksa zorunlu olarak mı girerler? • İşçi ve işverenlerin grev ve lokavt haklannı kullanmalannın ön koşullan neler? • İşçi ve işveren öğütlerine, genel olarak ülkenin güvenliğini tehdit eden yaym ve miting yapmalan durumla- nnda hangi yasal düzenlemeler uygu- lanıyor? • Yasalarda ya da uygulamalarda. sözleşmeye etkinlik kazandırmak için bir değişıklik yapıldı mı? • Sözleşmenin uygulanmasına en- gel olmaya yönclim. yasadan ya da ül- kedeki pratikten kaynaklanan güçlük- ler neler? • İşçi ve işveren örgütlcrinin birbir- lerine müdahaleleri nasıl cngelleniyor? • Sendikalaşmadan kaynaklanan aynmcılığı ve müdahaleyi önleyecek yönetsel. yasal bir düzenleme ya da mekanizma var mı? • Kamu çalışanlan sözleşmeden ne derecede yararlanabiliyor? îtlıal ııskımıruda kansertartışınası Norveç'ten ithal edilen uskumrunun kanserojen madde taşıdığı gerekçesiyle Ankara'da yasaklanması yerli babkçılarla ithalatçı fırmalar arasmda tartışma yarattı. tthalatçılar kanserojen iddiasını reddediyorlar. İBRAHtMGÜNEL İçerisinde kanserojen madde olduğu savıy la önceki gün An- kara'da saüşı yasaklanan ithal uskumru baîığı, Kumkapı'daki Babk Hali'nde satılmaya de- vam ediyor. Hem de günlük 25 ton civannda saulıyor. Nor- veç'ten dondunılmuş olarak ithal edilen uskumru 25 kiloluk paketler halinde piyasaya sürü- lüyor. Hal çıkış fıyatı koli başı- na 340 bin lira civannda olan balık. piyasada tanesı 8 bin ile 15 bin lira arasında alıcı bulu- yor. ithal uskumru piyasadaki canlı balık ücretlerini de aşağı çekmiş durumda. Balığın piya- saya girdiği andan itibaren ba- lık piyasasındaki fıyatlann aşağı düştüğünü belirten balık- çılar, deruzlerimızdeki balık neslinin yok olmasını çevre kir- liüğine bağlıyorlar. İthal balık olayı ile zor duruma düştükleri- ni söyleyen balıkçılar, devletin ıthalatı yasaklamasını istiyor- lar. İthalatı gerçekleştiren şir- ketler ise, bahklann ileri tekno- loji iledonduruldugunu. sağhk- ,1ı bır şekilde çeşitli kontroller- den geçeTek piyasaya 1 sürüldü- ğünü anlatarak, halkın ucuza babk yediğini beürtiyorlar. Bu noktalardan hareketle İstanbul Balık Müstahsillen Kooperatıfi Başkanı Orhan Çınar ile, Nor- veç'ten uskumru ithal eden Er- gûn Başaranın görüşlerini al- dık. Balıkçılann şiddetle karşı çıktığı ithal balık Norveç uskummsu, Kumkapı Balık Hali'nde günde 25 ton satüıyor. İthal balık olayına karşı ol- duklannı ve haksız rekabet or- tamı yarattığıru ileri süren Çı- nar, "Biz balık a>lanma yasağı- na, ülkemize ithal balık gelsin diye mi uyuyonız. İngiltere ve Fransa gfbi balıkçılıkta ileri iil- keler ithal balıklara savaş açar- ken, denize dökerken, Türkiye ithal balık cenneti oldu. Evet bu balıklar ucuz olabilir. buradaki balıkçı kitlesi zamanla iş yapa- maz hale gelirse, devlet aynı ba- lığın bizde de üreyeceğini taah- hüt ediyor mu?" dedi. Türkiye- de ithal mahn her tûrlûsüne merak olduğunu belirten Or- han Çınar. "Ben Norveç, İsveç ve Danimarka'v ı gezdim. Geliş- miş ülkeler olduğu için. ileri tek- noloji ile balığı dondurup paket- liyorlar. Aynı zamanda harp zamanları için kendi depoların- da stoklama yapıyorlar. Ancak dondurma süresinin bitimine ya- kın çıkartıp ihraç ediyoriar. Ta- ze dondurduklarını kendilerine saklıyorlar" dedi Bazen piya- sada zehirlenme olaylanna rastladıklannı anlatan Çınar, "Dondunnanın da belirli koşul- lan olması gerekir. O ülkelerde sağlıklı bir şekilde yapılabilir ama, bizde bu olayların iyi şekil- de olacağını sanmıy orum. Don- muş balığın a> nı koşullarda sak- lanması gerekir. Gümriikten çekilen balık burada satıcıya ulaştınlıyor ama, satKinın tez- gahında iki gün beklediği oluyor \e balık bo/unmaya uğruyor. Arunda temizlenip pişirilse olumsuzluklar ortadan kalkar" dedj. Hükümetin balık ithal et- me yetkisinin kooperatiflere ver- mesi durumunda çok daha iyi olacağını belirten Çınar, "Ma- dem balık ithal edilecekti, yetki- . si niye bize »erilmedi? Bunu biz getirelim ve fon kuralım. Balık- çımız da denizde yaşam kavgası \ermesin. Bir de kamuoyunda balık neslini bizim tükettiğimiz söyleniyor. Biz denize açılmaya- lım bakalun biz mi tüketiyoruz, yoksa çe\reye zara verenler inirdedi. Balık ithali yapan Ergûn Ba- şaran, getirdikleri bahklann Norveçin kuzeyinde ve Atlas Okyanusu civannda lutuldu- ğunu behrterek. "Bizim duydu- ğumuz Baltık Denizf nde tutulan balıklarda radyasyon ve kanso- rojen madde varmış. Biz Nor- veç'ten ithalat yapıyonız. Getir- diğimiz balıklarm Ankara Hıfzv- sıhha Ensitütü'nde ve yurda gelişinde İl Sağlık MüdürîüğiT- nde sağlık kontrolü vapılıvor. Yoksa sokamazsınız. Bir de bu balıklann en büyük ithalatçısı Japonya. Yılda 300 bin ton civa- nnda ithalat yapıyor. Buraya gelen balık miktan 16 ile 20 bin ton civannda. Bize Norveçliler'- de bu olaydan sonra sordular. Dünya'da bu balığı almayan ül- ke yok gibi. Eski balık olayı söz konusu olamaz zaten, yıllık 350 bin ton kota var. Norveç onun dı- şına çıkmaz" dedi. Yılda ortala- ma 2 bin ton balık ithal ettikle- nnı söyleyen Başaran. "Balık- ları bekletmiyonız. Gekliği anda hemen piyasaya sürûvoruz ve anında tüketiliyor. Dolaytsı ile sağlıksız bir olay olacağını zan- netmiyorum. Balık tutulduktan sonra hemen dondunıluyor. Hal- kunız da büyük oranda bu balığı rutuyor. Çünkü çok ucuz. Bu ba- lık piyasada olmasaydı, bugün balık fiyatları 150-200 bin liraya fırlardı. Bizim balıkçılan da olumsuz yönde etkilediğini zan- netmiyomm. çünkü Türkive'de balık azaldı. Yasaklanma olayt- nın yanlış anlaşmadan kaynak- landığını zannediyorum, bir kaç gün içinde düzeleceğine inanıyo- rum" dedi. Yüksek kolestrol9 kalp krizjmdavetediyor • Prof. Dr. RobertMahley'e göre Türkiye'de erkeklerin yüzde 32*si. kadınlann ise v'üzde 22'si yüksek kolestrol nedeniyle kalp krizi riski altında bulunuyor. İstanbul Haber Servisi- İstanbul Amenkan Hastanesi ile Californıa Üniversitesi Da- vıd Gladstone Enstitüsü'nün doktorlan ve bilim adamlan tarafından gerçekleştırilen 'Türk Kalp Çalışması'nın so- nuçlan, dün Amenkan Hasta- nesi'nde düzenlenen bir top- lantıyla açıklandı. Çalışma hakkında bilgi ve- ren Prof. Dr. Robert Mahley, Türk Kalp Çalışması'nın ger- çekleştirilmesi sürecinde 20 ya- şın üzerinde 10 bin kişinin araşürmaya alındığını söyledi. Mahley calışmarun amaçlannı şu şekilde sıraladı: • Türkiye'nin farklı bölgelerinde yaşayan kişılerde yüksek kan yağlan görülme sıklığının saptanması. • Koroner arter hastalıklanna neden olan risk faktörlerinin (sigara,diyet, yüksek tansiyon. fıziksel aktivite) dağılımının sap- tanması. • Yüksek kan yağlan ile ilişkili kalıtımsal anomalilerin in- celenmesi • Lipoproteınler ve lipidlenn önemi konusunda Türk doktor- lan ve tıp öğrencılerinin daha fazla bilgilendırilmesi. Mahley. çalışma sonunda Türkiye genelinde erkeklerin yüzde 32'sinin, kadınlann ise vüzde 22'sinın yüksek kolestrol nedeniyle kalp krizi riski alunda bulunduldannı söyledi. Mahley gelir düze- yi. refah ve eğıtım ile kalp hastahklan nskı arasındaki ıhşkıye de değinerek "Eğirim: refah ve yüksek gelir sağlamakta, bu ise fazla kaİori ve doymuş \ ağ tükeriminin artması ile paralcllik göstermek- tedir. Sonuç, yüksek kolestrol ve kalp hastalığı riskidir" dedi. ESKİ KOCAYA GIYABİ TUTUKLAMA İşçi konfederasyonlan ile demokratik kitle örgütüliderlerinin katılımıv la Ankara Kızılav da gerçekk^tirılen eylemdeTürk-İş Başkanı Bayram Meral işçilerin ortak sesi olduklarını, ülke sorunlarını balkondan seyretmeyeceklerini söyledi. işçi liderlen, Kızılay'dabildiri dağıtb ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çalı- şanlar, terör ve özelleştirmeye karşı çıktı. Demokrasiye karşı işbirliği karan alan Türk-İş, DİSK ve Hak-İş konfederasyon- lan ile demokratik kitle örgütlcrinin lider- leri, Kızılay'da halka basın açıklaması dağıttı. Türk-İş Genel Başkanı Bayram Meral, çalışanlann ortak sesi olduklannı vurgulayarak. "İşçi konfederasyonları. ar- tık ülke sorunlarını balkondan seyretmeye- cek" dedi. Türk-İş. Hak-İş. DİSK, Kamu Çalışan- lan Sendikalan Platforrnu. Türk Mühen- dis ve Mimar Odalan Birliği, Türk Tabip- leri Birliği. Türkiye Mühendis Odalan Bir- liği. Türk Diş Hekimleri Birliği. Türk Vete- riner Hekimleri Derncği. İnsan Haklan Derneği, Çağdaş Hukukçular Derneği. Halkevleri, Genel Sağlık-İş. Eğitim-İş ile Araşlırma Görcvlileri Derncği yöncticileri. dün Ankara'da yaptıkları basın açıklama- sını, Kızılay'da halka dağıttılar. Türk-İş Genel Başkanı Bayram Meral. amaçlannın halkın sorunlanna çözüm bul- mak olduğunu belirterek. "Biz. çalışanla- nn. halkın ortak sesiyiz. Halkın sorunlanna seyirci kalmayacağız. Gündem beiirlenip or- tak mücadele edilecek " dedi. Toplantıya kaülan her kuruluşun. kendi antetli kağıdına basılı olarak dağıtılan or- tak açıklamada. ülkede yaşanan gclişmclc- rin tüm çalışanlar için "kaygı verici" oldu- ğuna dikkat çckildi. Demokrasiye yönclik saldınlara karşı işbirliği yapılacağının kay- dedildiği açıklamada. özelleştirme ile ulus- lararası vc yerlı tekclci scrmayenin çıkarla- n doğrultusunda gerçcklcştirilecck KİT satışlanna karşı çıkıldı. Taşeronlaşma, işçi çıkarmu. sendikasızlaştırma uygulamdlan- nın "sosyal devlet anlayışının yok edilmesi" anlamına geldiğine değinilcn açıklamada. bu konuda ortak çalışma ve mücadele programlan gcliştirileccği bclirtildi. Açıklamada, sıkıyönetim vc Tcrörlc Mücadele Yasası'nda değişıklik yapılması adı altında dcmokratik hak vcözgürlüklcr- dc kısıtlamalara gidilmcsinc karşı çıkıldığı vurgulandı. Izlaııdalı anneninıııiııik zafeıî İstabul Haber Senisi-Türkiyeile İzlanda arasında soruna yolaçan iki kızçocuğunun velayeti konusunda. Izlandalı anne Sofia Hansen, bir davada daha zafer kazandı. Izlandalı anne Sofia Hanscn'ıncskı kocası HalimAI hakkında. Bakırköy 6. AsliyeCeza Mahkemesı 'gıyabi rutuklama' karan verdi. Sofia Hansen'ın, mahkeme karanna karşın çocuklannı göstermemesı nedeniyle suç duyurusu üzerine açılan davanın dün yapılan duruşmasına sanık Halim Al katılmadı. Mahkeme. suçtan zarargoren kışı olarak Sofia Hansen'in davayamüdahil olarak katılması karannı verirken sanık baba hakkında 'mahkeme karanna uymamak" suçlamasıyla 6 ay 3 yıl arasında hapiscezasının istendiği iddıaname okundu. Sanık Halim Al'ın kasten duruşmaya gelmcdiğıni ileri süren Sofia Hanscntın avukatı Hasip Kaplan. sanık hakkında tutuklama karan verilmesini istedi. Aynı konuyla ilgili 6 davanın birleştirilmesi karanna varan mahkeme. Halim Al hakkında 'duruşmalardan kaçtığr gerekçesiyle gıvabı tutuklama karan \erdi. Al, ifade vermek için tutuklanacak Halim Al. Hukuk Usulü Muhakemeler Ka- nunu'nun 113-a maddesi uyannca mahkeme karanna uymadığı için yargılandığı davada. ifa- de vermesi amacıyla tutuklanacak ve ifadcsin- den sonra serbest bırakılacak. Sofia Hansen, mahkeme karanna karşın çocuk- lan Vcsile ve Ayşegül Al'ı kcndisine gösler- meyen Halim Al hakkında Bakırköy Cumhuri- yet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunmuş. savcılık da Halim Al hakkında "mahkeme kara- nna uymadığı1 '' gerekçesiyle dava açmıştı. İNGİLİZÇE İNGİLTERE'DE ÖĞRENİLİR! EF Uluslararası Dil Okulları ve BTA İngiliz Turizm Bakanlığı sizleri İngiltere'de İngilizce öğrenmeye çağırıyor. Türkiye'de kendi ofisi ile hizmet veren ilk ve tek yabancı dil okulları zinciri olan EF, 28 yıllık dil eğitimi deneyimini ve eğittiği 3 milyon öğrenci ile kanıtlanmış başarısını şimdi sizlerle paylaşmak istiyor. * YILBAŞINDAN ÖNCE İNGİLTEREDE 12 HAFTALIK YOĞUN PROGRAMA BAŞLAYIN, UÇAK BİLETİNİZİ HEDİYE EDELİM. Ayrıntılı bilgi ve broşür ıçın bizi hemen bugün arayın. Brrtish Tourist Authority EF EĞİTİM LTD. MİM KEMAL ÖKE CAD. 9/4 80200 NİŞANTAŞI-İSTANBUL TEL: (0212) 225 02 10 FAX: (0212) 225 46 92 ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Medine Sözleşmesi Geçenlerde bır panele katıldım. Refah Partisi'nin is- tanbul daki ılçe örgütlerinden birinin gençlik komisyonu davet etmişti Konu "değışim" idi. Paneldeki diğer ko- njjşmacı Mehmet Metiner dı Metiner bilgilı ve ilginç bir insan. Değışik yayın organlarında çalışırken tanımıştım. Ş mdi de Yeni Zemin dergisını çıkarıyor. Ilgiyle izliyo- rum Böyle bir konu ele alınınca, ister istemez laiklik konu- su gündeme gelıyor. Ardından "resmı ıdeoloji", "İstam düzeni", "Atatürk" vb kcnular tartışılmaya başlanıyor. ^fadem ki kör-topal da olsa demokratik bir düzende ya- şıyoruz, elbette tartışacağız. Fazla bir kalabalık yoktu. Ancak genç dinleyicilerimiz aktif ve heyecanlıydılar. Hele soru-yanıt bölümüne ge- lınce panel' tadındanyenmez"bir halegeldi.Çokgüzel sorular soruldu. Güzel tartışmalar oldu. Refah Partilı gençlerimızde ilginç bir önyargı var Bu rremleketteki' Ataturkçulen " dın düşmanı yadaen azı- ndan Islamiyet düşmanı sanıyor ve sayıyorlar. Atatürk- çulerın (en azından önemlı bir bölümünün) "Müslüman g»bi yaşamasını istiyor ve bunun ölçüsünü de kendileri koyuyoriar Zaten ıp orada kopuyar. Hz Muhammed zamanında oluşan bir anlayışı gün- deme getiriyorlar "Medine Sözleşmesi"den\\en bu an- layışa göre. Islam toplumunda tam bir dın ve vicdan oz- gûrlüğü olacaktır ve herkes kendi ınancına göre yaşa- yacaktır. Müslüman Müslüman gibı. Musevi Musevi gi- bı, Hıristiyan Hıristiyan gibı... Ancak bır kez "Müslümanım" dediniz mi, yandmız. "Onların" anladığı biçimde Müslüman olmak zorunda- sınız. Hıristiyansanız akşamları birkaç kadeh parlatma- mza kimse karışmaz, ama Müslümansanız zinhar... He-n ' Müslümanım ' deyıp hem oruç yiyemezsiniz. 'fahu ben kendımce Müslümanım" demeye hakkınız yok. Zaten yaşınız 18 i geçmışse Muslumanhktan vaz- geçtım' de dıyemezsıniz. Adamı taşlarlar.. Panel sırasında bu hususları dile getirerek "Medine Sözleşmesi'nin"arkasına sığınmamalarını söylemiş ve kendımce o yolu kesmistım. Ama tartışma bölümünde gane gündeme geldi ve acıkça ifade edildi ki; "Müslü- manım diyen, Müslüman gibı yaşamak zorundaymış." ' Pekı" dedim. "Bunun olçusünü kim koyacak? Bakın gjnümüzde İslam şeriatı ile yonetildiğini ileri süren beş asvlet var. Libya. Suudi Arabistan. Iran, Pakistan, Afga- n •stan. Ama bu beş devletin her biri farklı bir Islam uygu- luyor. Suudı Araoistan şeriat devleti, ama Abdurrah- man Dilipak a yasak . ' "Islamın yolu bellidir" dediler "Saydığınızdevletlerin ooğu sahtekardır.' Çevredeki camilerden birinde ımamlık yapan bir genç vardı Panel bitti, yolda tartışma- yı sürdürdük. Herkes kendince Müslüman olabilir" gö- rûşüne sıddetle karsı çıkıyordu. ' islam'da yoruma yer yoktur Hocam " dıyordu "Yolumuz net ve açıktır." "Peki, o zaman KIYAS (bir Islam aliminin birkonudaki yorumu) nedır. ICMA (islam alimlerinin bir konudaki fi- kJr birliği) nereden çıkmıstır" dıye sordum. "Bunlar YO- RUM değil mi? Yoksa siz. Kıyas ve lcma'yı Islamiyetin kaynakları arasında saymıyor musunuz?" Cevap vermedı tabıı Ama düşuncelerinı değiştirebil- ciçimi de sanmıyorum. Bu gençlerin kafalarında bır Müslüman tipi" ve bir ' ı's/am düzeni" var Bunlara uyarsınız Müslümansınız. Uymazsanız sizinle tartışıyorlar. konuşuyorlar. ama pek Müslümandan saymıyorlar. Medine Sözleşmesi'nin getirdiği ya da getirebileceği özgürluğü iyi değerlendirmek gerek. Kımse hayale ka- pılmasın. Kaldı ki bu Medine Sözleşmesi'ni savunanları, ' gavurlukla" itham eden fanatikler de var. Diş hekimi Filiz Hanım'ın sarı boyalı saçları kimseyi aldatmasın. Işın o yanı reklam, 'vitnn düzenlemesi." Ama Refahlı gencler "Gelırsek seçimlerle geliriz. gi- cfersekgene seçimlerle gidenz' dıyorlar. Galiba önemli olan bu. Umarım samımi olsunlar 3 işyerine molotoflu saldırı • İstanbul Haber Senisi - Gültepe Talatpaşa Caddesi üzerinde bulunanŞamıloğluTekelBayıi.GulümBüfeveOba Restaurant'a molotofkoktev I ve sılahla saldında bulunuldu. Saldın olaylannda bır kışı yaralandı. Dün gece gerçekleşen olav larda saldırganlann tjbancasından çıkan kurşunlarla yaralanan Tekcl bav ii sahibi Kenan Şamiloğlu. tedav i edilmck ü^ereŞişli Etfal Hastanesı'nekaldınldı. Molotofkokteylli saJdınlar sonucu çıkan vangında işverlenndc maddı hasar meydana geldi. Üç kışi olduklan tahmın edilen saldırganlar k»çarak izlerini kavbettırdıler. Av. ŞEVKET EPÖZDEMİR Faşizme ve sömürüve direndi, direnenleri yılmadan savundu. Onurlu kişiliği ve ka\ gası yaşayacak. RABİAKAKI Bar • Lokanta 232 64 26 • 233 97 31 C'est la vie! at the top TAKSİM'DE AÇILIYOR vv/t/j ANNETTE LOVVMAN Saıcral Hotel Roof. Sıraselviler Te-2SI 81 10 03.12 1993 Saat 21 00'den ıbbaren T h e s c a P a n a y ı o t o u ' n u n y o n e t l m l n d e COMPANIA REMBETÎKA1900-1960 İstanbul Izmi' Atma "Rambetika"nın muzikal oykusu eski yesilde P a z a r i e s ı Salı hafK, h e r g e c e ESKİ YtSll «BOULM««H»MIT CAD. MO :61 T«llMH*NE TAKSİM UL : 255 20 20 . 254 35 CJ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear