22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 29 EKİM 1993 CUMA HABERLER Kitleörgütleri Güneydoğu'yu tartısıyor Onceözgürdüşünce yasağı kalcbıLsm Sdimölçer (Türk Tabibleri Birliği Başkanı): Türkiye'de öncelikle insanla- nn özgûrce görüşlerini belirttıği bir ortamın yaratılması lazıın. Bunun ıçin hükümete, siyasile- re iş düşüyor. Hükümet gerçek- ten bu ışı çözmek istıyorsa yal- nızca bürokratlarla yetkililerle ve siyasilerle suurh yani parti- lerle ve Mecüs'le sınırlı bir ış yapmasın. Toplumun tüm ke- amleriyle sendıkalar, demokra- tik kıtle örgütleri, sivil kuruluş- larla bırlikte bu ışi tartışacabile- ceği bir zeminde tarüşsın. Bu. topluma mal olsun. Yoksa üst düzeyde ahnan tüm kararlann her zaman ıstenilen sonucu ver- mediğini ve yanlış olduğunu da görüyoruz. lOyılöncebaşlayan bir hareketin Tûrkiye'nin bir bölgesinde savaşa dönecek ka- dar büyümesi, bu konuda ah- nan tedbirlerde baa yanlışlıklar olduğunu gösteriyor. Özgür tartışma ortamı yaratılırsa bu ûlkenin ınsanlan kendi sorun- lannı çözerler. Kendi sorunlan- m çözmelen içın de öncelikle hükumetın böyle bir adım at- maa laam. Türkıye'dekı ınsan- lann, "Biz sonınumuzu çözebili- riz" güvenıne sahıp olması lazım. Batılı uygar ülkeler, bu tür sorunlannı çözdülerse biz de çözebüiriz. Çözmenin yolu, öncelikle özgûr tartışma ortamı olsun. Yoksa özgür tartışma ortamının yerine, belirli uzlaş- malar sağlanarak birtakım zeminler zorlanırsa o zaman çı- kacak kararlann sağlıklı olabi- leceğini düşünemiyorum. Top- lumun bu konuda tümüyle karar vermesi gerekir. Bugün kabul edehm, etmeyelim orada bır savaş var. Ve o savaştan, in- sanlann hepsi bedeüni alıyor. Her gûn onlarca can feda olu- yor. Insanlar ölüyor orada. Ekonomi toparlanmıyor De- mokratikleşme paketi, olduğu gibı yerinde duruyor. Bu ne- denle bu sorunu hep beraber göğüslememiz lazım. Hüküme- tin bu konu içın özgûr bir tartış- ma ortamı açması lazım. Ölüm- lerin sona ermesi ve demokra- tıkleşme ıçin bır şey yapılması lazım. Sert askeri önlemlerin ve sıkıyönetim önlemlerinin çö- züm olamayacağını düşünüyo- rum. Güneydoğu'nun önemli bir bölümünde zaten insanlar, saat 09.00'da evlennden çıkı- yorlar, saat 16.00'da evlenne gidiyorlar. Yeniden sert tedbir- îerle o insanlan tümüyle kay- betme gıbi bir olasılık söz konu- su olabilir. Bunun sıkıyönetım- den bir farkı yok. Sıkıyönetim gelirse ne olacak? Şu anda ken- di halinde. iki arada bir derede kalmış insanlann üzerinde. yenı baskıcı tedbirler anlamına gelır. Bunun önlenmesı lazım Böyle bır şeyın çözüm olmadığını dü- şünüyorum. Aksıne, demokra- tik yöntemlerle demokratik hukuk devletinin kurallan içın- de kalarak bazı çözümleri getir- meleri lazım. Kirru yetkilileri- nin ağzından ıdam cezalan, cezalann ağırlaştınlması gibı tedbirler çıkıyor, ama bunlann hepsi. palyatif çözümlerdir. Sırf cezai yöntemlerle cezanın cay- dıncılığı noktasmdan hareketle ban işleri yapmanın doğru ol- madığını, yetersız olacağını dü- şünüyonım. Bu, Türkiye de- mokrasisine de önemli ükanık- lar getireoektir. Bu, herkesın sorunudur. Türkiye'de Türk ve K.ürtler'in birbinne vuracağı bir zemine hızla gadıyonız. Bu sorun, sadece Güneydoğu ile sı- nırlı kalmaz. Batı'ya da açraya- bilir. Bunun engellenmesi la- zım. izzetÇetin (Harb-İş Genel Başkanı) : Güneydoğu'daki olaylar, ra- hatsız edici bir boyut kazandı. Her kesımin konuya kafa yor- ması gerekıyor Polisiye tedbir- lerle silahla sorunun çözümle- neceğine ınanmıyonım. TBMM Başkanı Cindoruk'un söylediği gibı, sorunun demok- ratik platformda değerlendiril- mesi gerekir. Silahlann susması için ne gerekiyorsa yapılmalı- dır. Baskı yerine demokrasî ge- çerli olmahdır. Bu arada, PKK'nın eylemlennı onayla- mak mümkün değıldir. Terö- rün her türlüsüne. her biçimine karşıyız. Banş yollan aranmalı- dır. Karanhğa kurşun sıkıhp durulmamalı. Sağhklı bilgi ala- mıyoruz. Durum aydınlatılsın. Hasan Metin ( Türk ('eteriner Hekimler Birliği Başkanı): Güneydoğu ınsanı, birlikte paylaşmaya çok yatkın. Hatta 12 Eylül öncesi süreçlerde po- tansiyelın egemen olduğu, ırk- çılığın kınandığı bır yöre. Günümüzde. Türkiye ölçeğin- de şovenızmın odaklaştığı bir yerhabnegetınlıyor Güneydo- ğu ınsanı ıle bağdaştıramıyo- rum. Halkın talebı olarak görmüyorum. Bence, çözüm ekonomıktir. Guneydoğu'ya kamunun aktarmadığı, yatınm yapmadığı göruşüne katılmıyo- nım. Anadolu'da ınsan mozai- ğı, ünıter devletın süreklıbğıni kaçınılmaz kılıyor. Giderek dünyada sınırlann yok sayüıp müzıkte, sanatta, edebiyatta, tunzmde ınsanbğın evrenselleş- me olgusuyla çelışen "bağnnsa Küntistan" talebıni, Güneydo- ğu ınsanı ıle bağdaşüramıyo- rum. Kürt ınsanının talebı, Kürtçe konuşmak ve müzikten ibaretse bunu bir biçimde çöz- mebyız. Hukuksal zeminde, demokrasinın gereği de budur. İsrail benzen, halklar arasında Kürt-Türk çaüşmasında sürek- lilik sağlayıp bunu emperyaliz- min Ortadoğu'ya yerleşmesının adımı olarak görmek istemıyo- nım. Türk-Kürt ayırt etmeksı- zın tüm avdınlann aynı biçimde düşündüğünü sanıyorum. özellikle Kürt kökenlı aydınla- nn, işadamlannın ve mevcut lobüerin çok ılkel bir biçimde sunulan Kürt şovenızminj çağ- daş ölçülerde tanımlayıp olay- lara sahip çıkmamalannı da anlayamıyorum Bir deklaras- yon, Apo ile bizim. ünıter dev- let vatandaşlığımıza bakışımız, Kürt realıtesının tanınmasında taleplenmız atbaşı gıtmiyor. Daha öznel, daha mantıkb bir yaklaşımda geç kakblar. Siya- setçisını, yazannı. Kurt kökenli aydınını, ınsanın katledilmesi meselesinde ortak tavır almaya çağınyorum. Ibrahim Yetkin ( Türkiye Ziraatçılar Derneği GenelBaşkanı): Bugün Güneydoğu'da öyle görünüyor kı çözüm için bir toplumsal diyalog arayışını bile imkansız kılacak, sert bir askeri çatışma oluşmaktadır. Bu çatış- manın kurbanı, orada hayatını idame etürmeye çalışan halk ve çözüm üretmeye çalışan aydın- lar olacak gibı görünüyor. As- bnda sorun bugün, evrensel İnsan Haklan Beyannamesı- nde ıfadesıni bulan demokratik hak ve özgürlüklenn ülkemızde hıçbir zaman tam olarak haya- ta geçinlememış olmasıdır. Var olan sorunlann kabulü ve tartı- şıhnası temebnde. uzlaşmaya davalı çözümler bubnanın en ıyi araa olan demokrasinin ha- yata geçirilemedıği yerlerde, ne yazık kı sorunlar kangrenleş- mekte ve şiddet yoluyla çözüm- lenmeye çahşılmaktadır. Bu- gün Güneydoğu sorunu denen sorun asbnda. bır ınsanın ya da bir gnıbun "çözüm şudur" dıye- rek kesip atabileceği bır sorun olmaktan çıkmıştır. Bu sorun, tüm toplumun demokratik bir biçimde tartışıp uzlaşmasıyla çözümlenebılır Bunun bır te- meli vardır. Çünkü bana göre bugün asla etnık kökenı ne olursa olsun, toplumun ezici bir çoğunluğu demokrasi içinde bırlikte yaşama arzusunu koru- maktır. ÇAĞDAŞYAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİ Cumhuriyet, kaynağını ULUSAL KURTU- LUŞ SA VAŞVndan alan bir yaşam süreci, tam bağvnsızlık, özgürlük ve ulusal istenç üzerinde yükselen halkçı, laik ve devrimci bir çağdaşlaş- ma anıtıdır. Bu anıt geçmişten geleceğe her vaştan "GENÇ CUMHURİYETÇİLER'ce sonsuza kadar yaşatılacaktır. CUMHURİYET BA YRAMIMIZ TÜM ULUSA KUTLUOLSUN TÜRKİYE PETROL RAFİNERİLERİ A.Ş. 'ünATATURK 70 yıl önce gösterdiği hedefe yürümenin bilinci ile deyreye soktuğu KIRIKKALEve İZMİR HYDROCRACKER KOMPLEKSLERİni bize onur veren katılımlan ile hizmete açan Cumhurbaşkanımız saym Süleyman DEMİRELe T.B.M.M. Başkanımız Saym Hüsamettin CİNDORUK a Açıhşlarımıza telgrafları ile katılan Başbakanımız Sayın Prof. Dr. Tansu ÇİLLER'e Ana Muhalefet Partisi Liderimiz Sayın Mesut YILMAZ a Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcımız Sayın Murat KARAYALÇIN a Açıhşlarımıza katılan Devlet Bakanımız Sayın Necmettin CEVHERİye Devlet-Millî Savunma Bakanımız Sayın Mehmet GÖLHAN a Devlet Bakanımız SayınCemilERHANa Tanm ve Köyişleri Bakanımız Sayın Refaiddin ŞAHİN'e Sanayi ve Ticaret Bakanımız Sayın M. Tahir KÖSE ye Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanımız Sayın Veysel ATASOY a Orman Bakanımız Sayın Hasan EKİNCİye Açıhşlarımıza telgrafları ile katılan eksiksiz biitün Bakanlarımıza Milliyetçi Çalışma Partisi Genel Başkanı Sayın Alpaslan TÜRKEŞe, Değerli Milletvekillerimiz Sayın Sümer ORALa Sayın Ersin FARALYALI ya Saym Sadık AVUNDUKOĞLU na SaymİsmaiI KALKANDELENe Sayın Haa FİLİZ'e Sayın Abdurrahman ÜNLÜye Sayın Erkut ŞENBAŞ a Tüm açılışlanmıza telgrafları ile katılan biitün Milletvekillerimize Kınkkale Valimiz Sayın Şahabettin HARPUT'a İzmir Valimiz Sayın Kutlu AKTAŞ'a Sayın Kınkkale ve Aliağa Belediye Başkanlanmıza Sayın Belde Başkanlarımıza Japonya Büyükelçisi Saym Yoichi YÂMAGUCHI İtalya Büyükelçisi Sayın Luigi FONTANA GIUSTI İtalya Hazine Bakan Yardımcısı Sayın Pier GIOVANNI MALVESTIO İtalya İzmir Konsolosu Sayın Giuseppe SCOGNAMIGLIO Açılışlanmıza bizzat gelerek ve telgraf göndererek katılan değerli Genel Müdürlerimize Adlî ve İdarî Erkâna, Partilerimizin İl ve İlçe Yöneticilerine, Basın ve TV lerimizin değerli mensuplarına, İzmir, İzmit, Kırıkkale ve Batman'dan gelerek törenlerimize katılan değerli halkımıza, telgraf ve çiçek yollayarak bizleri kutlayan yöneticilerimize teşekkür ederiz. Cumhuriyetimizin 70. yılını kutladığımız bu anlamh günde TÜPRAŞ'ın, ülkemiz petrol sektörünün teknolojik gelişimine coşkuyla, inançla hazır olduğunu bir defa daha belirtiriz. M.KemâllŞIK Yuk Müh. Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdür BIRBAKIMA SER\TR TANİLLİ Cumhuriyet 70 Yaşında Cumhuriyet'in 70. yılını kutlarken, aklıma ilk gelen Er- cüment Behzat Lav'ın Gidişat adlı -o güzelim- şiiri oldu. Ne anlamlı bır rastlantı: Bu yıl, şairın de doğumunun 90. yılı. Bır kutlamanın yanı sıra bir de anma böylece. Buyurunuz okuyalım; ama yuksek sesle olmaz mı? Yaş kırkbeş, kırk yedi. Içimden sayıyorum seneleri. Ötuz bir mart: Kurşunlar vızır vızır tarıyor kafesleri. Ihtiyatlar silah çatmış, Işte Hareket Ordusu askerleri. Bir avazı yerde bir avazı gokte binlerce hödük: Basıyor "şeriat isteruk"leri. Millet, sakallı cüppeli. Derken, atının arkasında ben, altımda midilli Biz çolde kutluyoruz babamla Hurriyeti. Hey gidi gunler hey gidi; Hurma ağaçlan pıtrak güzelim Bingazi Bir sabah ne gorelim Topları burnumuza çevrilmiş Italyan destroyerleri Tamam. Eli kulağında Trablusgarp Harbi, Sürüdu de ayağını sürüdü Balkan Harbi kelle dedi yürüdü. Bozgun vurdu manda leşi yenildi Barut fıçısı Makedonya, ıçler acısı Urumeli. Hey gidi bacım, oğulum hey gidi "Goben'le "Breslau"bizesığınmış Mış mış da mış mış Çanakkale içinde vurdular beni Neo? Birinci Dünya Harbi. Sarıkamış Sarıkamış Diz boyu karda anamız ağlamış Tabanlanmız yanlmış çiğnemekten Galıçya'yı, Suveyş'i, Kutulammare'yi, Bu yetmemtş de Kızıldeniz de şapa oturmuşuz Ah o Enver'i dıriltıp yeniden öldürmeli. Nazende Bosfor da gördü Mütarekeyi; Sultanahmet'te toplanıp Yedi düvele kafa tutmuşuz, Geceleyın atlı duşman kordonunun Kopruye gerdiği zinciri kıramayınca Sopalar, meşaleler dalga dalga Unkapanı'ndan Beyoğlu'na vurmuşuz. Ertesi gün haydi Kroker Oteli Arkasından Kürt Mustafa Paşa Divanı Harbi. Sürüdu de ayağını sürüdu Başkaldırdı Anadolu, kursacığı kurudu. "Mert var ise ışte meydan, gele dedi yurüdü" Geldı çattı Istıklal Harbi: Dil yetmez söz etmiye Bu toprağın canı guneşi Mustafa Kemal'inden. Bizımkisi o dev kavgasmda çerçöp kabilinden. Çoğumuz kodesteyız, biz Istanbul kopilleri Kodesten kaçıp top kaçırmışız, tufek kaçırmışız. Boğaz'ın dili olsa da söylese, Ah o Beykoz, Hısar, Kandilli. Işgucü duzene konmamış ama, Gunler, gene de ümitti geçiyor ümitli Bir yanda Konya'da Delibaş isyanı Bir yanda Menemen, Kubilay Bir yanda fabrikalar, devlet çiftlikleri, Hidroelektrik santralleri. Bataklıklar kurutulmada bir yanda Işlenmıye başlamış yavaştan Toprakaltı, toprakustü ürunleri. Resimler, şiirler, heykeller, operalar, kitaplar En ozlusunden. Ve en bereketlısınden sanat dergileri. Kızlı erkekli pırıl pınl bir gençlik yetişiyor. Derken efendim derken Dın dersleri, ılahıyat fakultelen, Arapça Türkçe ezan Demiş geçmiş delı ozan Çat kapı: Safa geldin ya şehr-ı ramazan. Efendim', elde guldeste, Tesir-i şifa bahşası mücerrep, birebir Her derde deva Ruya tabirnamelen, karınca duaları, Büyüler, fallar. şirinlık muskası. Kıldan ince kılıçtan keskın Sırat köprüsü Alaturka universıte korosu Bizi heyheyle, neyle uyutsun radyo kutusu Inna lillah ve ınnaıleyhı raciun. Bağlandı gonul ol nevnıhale Nasıl oldu da kondu a dostlar Vicdan hürnyeti bu hale? Kunfeyekün. Leylım leylim leyli Içimden sayıyorum seneleri: Ötuz bir mart, Hareket Ordusu, "Şeriat isterük", Kurşunlar vızır vızır tarıyor kafesleri Yaş kırkbeş kırk yedi Seneler, beni tanımıyor, ben seneleri. Şeriat gene pusuda Gidişat netameli Çarşafı atamadık gitti Millet gene sakallı cüppeli. O^ür Gündem'ekapatma davasınadevaıııedildi İstanbul Haber Servisi - Öz- gür Gündem gazetesinın ka- patılması istemivle İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafindan açılan üç davaya dün devam edildi Özgur Gündem gazetesin- de 10-11 ekim tanhınde yayı- mlanan AbduUah Öcalanla yapılan röportaj. 26 ekim tari- hinde vayımlanan "Yaşıyor- sun sen \îusa Amça" başüklı yazı ve "Osman Öcalan'ı öl- dörmeven ajan tutuklandT başlıkb haber ıle 24 eylül tan- hinde Ahroet Alkan ımzasıyla vayımlanan "Silahlanma diya- İoğundao sûasal diyaloğa" başlıklı yazı nederuyle Terörle Mücadele Yasasf nın 8. mad- desıne dayanılarak açılan ka- patma davasında avukatlar savunmalannı okudu. Savunmada Özgür Gün- dem gazetesının Babıali basınında bir geleneği bozdu- ğu kaydedilerek "Babıali basını muhalif ve mücaddeci geleneğini terk etmezse hayat hakkı bulamayacağmı ken- disine anlaüldığı andan baş- layarak devletin basını olmayı kabuUenmiştir. Özgür Gündem mücadeleci ve muhalif basın ge- leneğini sahiplenmiştir ve devle- tin basını olmamıştır" denıldi. Kaya'nın beraati istendi Savunmada aynca, kapat- ma davalanna gerekçe göste- rilen ek 2. maddenın uygulan- ması talebınin reddi, kapatma ıstemli davalardan dolayı An- kara Kapalı Cezaevi'nde tu- tuklu bulunan Özgür Gün- dem gazetesi imtiyaz sahıbi ve DEP Genel Başkanı Yaşar Kaya'nın beraati ıstendı. Mahkeme heyeti. dosyalann ıncelenmesı içın duruşmayı 25 kasım tarihıne erteledı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear