Catalog

2EKİM1993CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER MOĞULTAY- Kararlı Moğultay ŞŞKalacağı için bastınyor • Çahşma Bakanı Mehmet Moğultay. SSK borçlannı tahsilde kararlı olduğunu, hiçbiraynm gözetmeksizin borçlan tahsile çalıştığını belirtti. "Babam olsa. icra gönderirim" diyen Moğultay. tSKİ'ye giden icranın da bu çerçevede değerlendirilmesıni istedi. ANKARA (ANKA) - Çahş- ma ve Sosyal Güvenlik Baka- nı Mehmet Moğultay, SSK borçlannı tahsilde kararlı ol- duğunu belırterek "Borçlu ba- bam olsa, icra gönderirim*' dedi. Mehmet Moğultay yaptığı açıklamada. SSK'ıun en önemli geürinın pnmler oldu- ğunu belirtti. Moğultay, prim borçlannın tahsıunde hıçbir ayncahk gözetmediklerini kaydetti. Moğultay, "Benim SSK'ya verdiğim talimat, kim olursa olsun belli bir ödeme planı vemıediyse icraya götü- riin şeklinde oldu. SSK da btuıu yapıyor" dıye konuştu. Borçlu her kuruluşa icra gideceğine dikkat çeken Moğultay, ISKİ'ye icra gitmesinde bir kasıt olmadığını, bu icranın da dığer yerlere giden icra çer- çevesınde değerlendırilmesi gerektiğinı kaydetti. Bakan Moğultay, SSK borçlannı tahsilde kararlı olduklanna dikkat çekerek -Babam olsa, icra götürürûm" diye konuştu. Aııadolıı Üniversitesi Pazartesi açıhyor ESKtŞEHİR (Cumhuriyet) - Öğrenci sayısıyla Türkiye'nin en büyûk, dünyanm da sayılı ünıversıteleri arasmda yer alan Eskişehır'deki Anadofu Üni- versitesi'nde yeni ders yılı pa- zartesı gûnü başlayacak. Anadolu Ünıversıtesı Rek- törlüğü'nden alınan bilgiye göre yenı ders yıünın başlaması nedenıyle pazartesi günü saat 11 .OO'de Yunusemre Kampu- su'ndaki toplantı salonunda bir tören düzenlenecek. Tören saygı duruşu ve İstiklal Marşı'- nın okunması ve Rektör Prof. Dr. Ydmaz Büyükerşen'ın ko- nuşmasıyla başlayacak. Törende Eskışehır Valisi Ali Fuat Güven ve katılacak olan onur konuğu da birer konuşrna yapacak. Konuşmalardan son- ra Rektör Yardımcısı Prof Dr. Engin Ataç, yeni eğitim-öğretım yılının ılk dersinı verecek. Törende. son bir yıl içinde çe- şitlı yanşmalarda başan sağla- yan Anadolu Üniversitesi men- suplan da ödüllendırilecek. Aynı gün akşam saat 20.00'de de Anadolu Üniversitesi Yaylı Çalgılar Oda Orkestrası. Prof Koral Çalgan yönetımınde bir konser verecek. Kayıtlarsüriiyor Yenı ders yılı ıçın Anadolu Üniversitesı'nın örgün bö- lürnlenne bu ders yıhnda top- lam 3 bin 245 öğrenci kayıt yapurdı. Açıköğretımin Batı Avrupa programlan ile bu ders yılından itibaren Işletme Fakül- tesi ve tktisat Fakültesi'ne dö- nûşen bölümlenne de toplam 184 bin 500 öğrenci kayıt yaptı- rma hakkı elde etti. Âçıköğre- timde kayıtlann 21 eylülde baş- ladığı ve 5 ekime kadar devam edeceği bildinldi. Bakanlar Kurulu'nca yayım- lanan 496 sayılı kanun hük- münde kararname ile Anadolu Üniversitesi'nde oluşturulan yenı fakülte ve yüksekokullara alınacak 440 bin öğrencınin yerleştinlme ışlemleri ise Öğ- rencı Secme ve Yerleştirme Merkezi"nce yapılacak. Buna göre yerleştirilecek öğ- rencilenn 11-22 Ekim 1993 ta- rihleri arasmda il ya da ılçe Milü Eğitim MüdürlüklerTne baş- vurmalan gerekiyor. Bu öğren- cilerin kayıtlan ise yerleştirme ışlemleri bittikten sonra gercek- leştınlecek. Bu arada Anadolu Ünıversı- tesinde Prof. Dr. Tahir Özgü'- nûn aynlmasıyla boşalan rektör yardımcılığına Prof. Dr Fevri Sürmdi getinldı. Sürmelı. Sıvıl Havacılık Yüksekokulu Mü- düriüğü görevini de sürdürü- yor. TEK'tendirekfaturası• Garip elektrik faturalannın sabıkalısı TEK, şimdi de nakliyeci Erol Vuraler'den arabasıyla bir aydınlatma direğine çarpara'k hasar verdiği gerekçesiyle hasar bedeli olarak 7.5 milyon lira istedi. • Erol Vuraler. iki yıldır Bursa'ya gitmemiş. Arabası ve ruhsatını olay tarihinden 50 gün sonra aldığını belgeleyebiliyor. Yetkililere yaptığı başvuru pek fazla işe yaramıyor. Kendisine dilekçe ile başvurun deniyor. Yapmadığı bir işten aklanmak da kendisine düşüyor. MEHMET DEMtRKAYA~ Arabanız varsa eğer. TEK'- ten hiç gkmedjğinız bir şehirde- ki elektrik direğinde meydana gelen hasann bedelini ödemenı- zi isteyen bir yazı da alabilirsı- niz. Olmaz öyle şey demeyin. İstanbul'da naküyecilik yapan Erol Vuraler'in başına böyle bir olay geldi. Erol Vuraler geçen salı günü bir mektup aldı. Mektup TEK Bursa Elektrik Dağıüm Mües- sesesi'nden geliyordu. Mektup- taki yazıda aynen şöyle deni- yordu: Direge çarptınız, 7.5 milyon lira ödeyin "01.05.1993 tarihinde, Kıını- mumuza ait aydınlatma direğin- de hasar meydana getirmiş bu- lunmaktasınız. Hasar bedeli ru- tarı olan KDV dahil 7.504.056 TL'yi 15 gün içinde Müessese- miz Muhasebe Müdürlüğü'ne ödemeniz gerekmektedir. Aksi halde hakkınızda yasal işlem uygulanacaktır.'" T a tCtSLml KUUMUCl iltfT1SC1L MOTOM.U ARAÇ TRAFK BELGES1 Tncıl Plai» No. M Araem Cinst 5.J1 Of, Sası Sefi No.îfi Nc « AferUJl StCCi Kl 10 T\canQ 13. Rgmork 14- TUSm. N« . ModeB 719) 07 Motor Ser. No. ? to) 07 W. IsUıp Hıddl 11 Kullsnn» TolN D Yuk!» 15. KSm- HOW Hüd Erol Vuraler'in evraklan ta- mam. Bakalım TEK'in elinden yakasına kurtarabilecek mi? Müssese Müdür Yardımcısı Mithat Raşitoğlu ve İşletme Bakım Müdürü Mehmet Dra- ma imzasıyla göndenlen yazıya bir adet de keşif cetveli eklen- miş. Herşeyden önce. Erol Vura- ler, en azından son iki yıl içinde Bursa'ya hiç gitmemişti Bun- dan daha önemlisi. elekırik di- reğinde hasar meydana getır- dıği ıddıa edilen 34PYK 36 pla- kalı araç İstanbul'dakı bir gale- nden, olay tanhinden daha sonra satın alınmıştı. Bağcılar Trafık Şube Müdürlüğü'nden alınan 34 PYK 36 plakanın ve- nhş urihi ise 22.6.1993. Pla- kanın daha önce başka bir araç- ta kullanılıp kullanılmadığını. Bağcılar Trafık Şube Müdürlü- ğü'nden sorduk. Yetkililer, pla- kanın ilk kez 22 hazıranda ve- rildiğını belirtti. Plakası. olay tarihinden yak- laşık iki ay sonra venlen bir ara- ba nasıl olur da Bursa'da bir elektnk direğinde hasar meyda- na getirebilirdi? "Bursa'ya 2 yıl hiç gitmedim" 34 PYK 36 plakah araan sa- hibi Erol Vuraler şunlan söyle- di "En azından iki yıldır hiç git- mediğim Bursa'da bir elektrik direğine hasar vermediğimi ispat edebiliyonım. Çünkü ben ara- bayı vc plakasını olay tarihinden sonra aldığımı belgeleriyle gös- terebiliyorum. Eğer ben sözko- nusu oİay tarihinden önce ara- bayı satın almış olsaydım, böyle bir kaza yapmadığımı nasd is- patiayacaktım. Ya da böyle bir kazaya karışmadığımı ispatla- mak için neden uğraşmak zorun- da kalacaktım. Herşeyden önce mahkemeye gidip gelniek zorun- da kalacaktım. Olay tarihinde benim arabam ile birlikte İstan- bul'da olduğumu ispatlamak için şahitler bulmak zonında kala- caktım. Onlan mahkemeye gö- türmek zonında kalacaktım. Bana şahitlik yapmasuıı isteye- ceğim arkadaşlanm. o gün beni İstanbul'da göriip görmedikleri- ni gerçekten hatırlayacaklar mıydı? Büyük bir tesadüfle o ta- rihlerde Bursa'ya da gitmiş ola- bilir ama berhangi bir kaza yap- mamtş olabilirdim. Bunu nasıl is- patlayacaktım. Böyle bir iddia neye dayanıla- rak hazırlanmış anlamak müm- kün değil. Bir elektrik direğine çarpan ve onu deviren araç her- halde daha sonra olay yerinden kaçacak dunımda olmazdı. O zaman bir rapor tutulmamış mı? Bursa'da elektrik direğine bir araba çarpıyor, TEK benim ha- san karşdamamı isrişor. Bu ka- za sırasında bir kişiyi yaraladı- ğım ya da ölümüne neden oldu- ğum da iddia edilebilirdi. İyi ki böyle bir şey yok. Bu yazı geldikten sonra Bursa TEK yetkililerini telefonla ara- dım. Böyle bir olaya karışmış olmamın mümkün olmadığını, çünkü plakanın trafîğe çıkış ta- rihinin dahi olaydan yaklaşık iki ay sonra olduğunu söyledim. Ba- na 'dilekçe ile baş>unın' dediler. Olayla yakından u/aktan bir il- gim olmadığı halde > anltşlığı düzeltmek için ben neden uğraş- mak zonında kalıyorum." TEK size yıllar öncesine ait bir borç faturası da gönderebi- lir. Böyle bir elektrik borcu ile karşılaşmamak için. ödediğiniz elektnk faturalannı 10 yıl ve arandığında da hemen buluna- bılecek bir yerde saklamayı ih- mal etmemek gerekiyor. Elektrik ücretlerini ödediğı- nızı faturalan saklayarak ıspat- laya bılirsiniz ama elektnk dire- ğine çarpmadığınızı ispatlamak bıraz zor olabilir. 'Sümerbank'ınbelkemiğisatılıyor' • Zarar ettiği gerekçesiyle özelleştirilmesi düşünülen Çanakkale Sentetik Deri Işleme Fabrikası'nın geçen >ıl 20 milyar kâr ettiği belirtildi. Bugüne kadar 39 Sümerbank işletmesinden satışa çıkartılan 10'unun Sümerbank Müessesesi'nin belkemiği olduğunu söyleyen Deri-İş Sendikası Genel Başkanı Yener Kaya. "Fabrikalan sermayeye teslim etmek için bilinçli biçimde zarar ettiriyorlar." dedi. İstanbul H*bei-S<?rVfel-<Zhfâr ettiği ge- rekçesiyle Satışa çıkanlari on Sümer- bank fabnkası arasmda birinci sırada yer ajan Çanakkale Sentetik Den İşle- me Fabrikası'nın, alanındakı en geliş- kin fabrika olduğu ve kâr ettiği bildiril- di. Türk-İş'e bağb Den-İş Sendikası Ge- nel Başkaru Yener Kaya. satılacak fabri- kaya, Çanakkale'dekı K.a,rayoUan ve DSİ ışçilenyle birlikte talip olacaklannı belirtti. Kaya. "Sümerbank fabrikalan zarar ettikleri gerekçesiy le satışa çıkar- tıldı. Oysa Çanakkale Sentetik Deri Fabrikası'nın 1992 yılında işletme faali- yet kan 21 milyar 725 milyon lira. 1993 yılında beklenen kâr ise 80 milyar" dedi. Yener Kaya. Sümerbank fabrikala- nnda 1986'dan itıbaren senmaye arttın- mma gidılmedığini kaydederek "İşlet- meler bankalardan yüksek faizli kredi al- mak zonında kaldıklan için zarar ediyor. Sentetik deride de bu nedenle zarar 85 milyar görünüyor" dedi. 1982 yılında kurulan Çanakkale Sü- merbank fabnkasımn. sentetik deri ışlç- mede Türkiye'deki en gelişkin teknoko- jinin kullandığını belirten Kaya. "Üste- lik fabrika yüzde 60 kapasiteyle çalışı- yor. Böyle bir işletmenin satılmasının tek bir anlamı vardır; o da halkın malının ser- mayeye peşkeş çekilmesidir" dedi. Bugüne kadar 39 Sümerbank işletme- sinden satışa çıkartılan 10'unun Sümer- bank Müessesesf nin belkemiği olduğu- nu ifade eden Kaya şunlan ekledr "Ser- maye bu yerlere zaten uzun yıllardır iş- tahla bakıyordu. Fabrikalan sermayeye teslim etmek için bilinçli biçimde zarar ettiriyorlar." Den-İş Sendikası bugün Çanakkale'de "özelleştirme*' konulu bir panel düzenlıyor. Panele konuşmacı olarak Prof. D r İzzettin Önder. KJT Yöneticisi Mustafa Bozoğlu ve Deri-lş Sendikası Genel Başkanı Yener Kaya konuşmacı olarak katılacak. Kaya özel- leştirmenin asıl yüzünü Çanakkale halkına anlatacaklannı belirtti. AKTAS'ın yüzde 5'ine sahip Tes-İş, AKTAŞ -TEK sözleşmesiııe karşı • AKTAŞ. hisselerinin yüzde 5'me sahıp olan Tes-İş Sendikası'na bağlı şubelerin AKTAŞ-TEK sözleşmesıne karşı çıkmamalannı istedi. AKTAŞ, ortaklann şirketin hak ve çıkarlannı korumalan gerektığini savundu. İstanbul Haber Servisi- AK- bazı Tes-İş şube başkanlan tı- TAŞ, Tes-İş Sendikası şubelerinı sendika başkanı Faruk Banıt'a şı- kâyet etti. AKTAŞ, hısselennin yüzde 5'ıne sahıp olan Tes-İş Sendikası"na bağlı şubelerin "AK- TAŞ-TEK sözleşmesine karşı çı- kmamalanm" istedi. Aktaş. yaalı şikayetinde, Sen- dıkalar Yasası'nın 33. maddesı uyannca, Tes-İş'in 1990 yılında ödediği 1 milyar lira ile şirketin yüzde 5 ortağı olduğunu hatırla- tarak şu ifadelen kullandı."Bu ortaklık netkesinde sendikanız 1992 yılında 2 milyar 225 milyon lira temettüye hak kazanmış, bu hissesi borsadaki son değerlere göre 40 mil> ar lira se>iyesine yük- selmistir." AKTAŞ, yazısında, ortaklann şırketın hak ve çıkarlannı koru- malan gerektığini ancak bazı şu- belerin "AKTAS'ın sozteşmesinin iptal edflmesini istediği"vurgu- landı. Yazıda. "Bu kadar gelir ge- tiren ve sendikanıza büyük boyut- larda gelir sağlayan bir ortaklık hakkuıda bu şekOde hareket ve ifadeferin sebebi anlaşıla- mamıştır" denıldı. Geçtığimiz temmuz ayında. kanan toplusözleşmenin bağıt- lanabilmesi için, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Veysel Atasoy ile yaptıklan görüşmeler sırası- nda AKTAŞ-TEK sözleşmesınin iptaliru istemişlerdı. Bakanla yapılan görüşmelere katılan ancak reklamı sevmediğı için adının kullanılmasını isteme- diğıni belirten bir şube başkanı "Biz ülke yaranna olacaksa özel- leştirmeye karşı değiliz. Ancak özelleştinne paldır küldür. bazı- larına peşkeş çekilerek yapılma- malı. Biz AKTAŞ'a, AKTAŞ gibi firmalara karşıyız'' dedi. Şube başkanı, AKTAŞ'm ken- dılerinı Faruk Barut'a şikâyet et- mesının ardmdan genel merkez- lerinden herhangi bir uyan al- madıklannı, zaten Tes-Iş'in bu konuda duyarlı davrandığını söyledı. Sendikalar yasasının 39. maddesı sendikalann ticaret yap- masını engellıyor. Ancak aynı ya- sanın 33. maddesı "sendikalann • nakıt mevcudunun yüzde yırmi- smden fazla olmamak kaydıyla sınai ve iktisadı teşebbüslere yatınm yapabileceklerinı" hük- me bağlıyor. D a h a ?°k E 8 C I ) e n i z i '™ kendine mesken edinen çi- p u r a b a ] l ğ | , 5 y ,,d ı r İ U i k e z Karadeniz'de de ağlara takıldı. Murat Erbulak adlı balıkçı. 758 gram ağırlığındaki bir çipurayı ağlannda görünce ol- dukça şaşırdı. ŞaşkınJığı yüzünden okunan balıkçı, "Karadeniz'de çipura olacağmı söyleselerdi inanmazdım" dedi. (Fotoğraf: A A) Ortadoğu 9 daArap ııüfus patlayacak • Ortadoğu'nun nüfusu 2020 yılında ikiye katlanarak yanm milyarı geçecek. Türkiye, nüfus artış hızında en düşük ülkeler arasmda yer alırken Irak, Suriye ve Suudi Arabistan'da nüfus patlaması yaşanacak. Dünya nüfusu 2000 yılında. 1991 "e göre yalnızca yüzde 13 artarken Ortadoğu'nun nüfusundaki artış oranı yüzde 29'a ulaşacak. ANKARA (ANKA) - Dünyanm "SH de bulunuyor. Bahreyn. cak" bölgelennden Ortadoğu'nun nü- fusunda, 21'ıncı yüzyılla birlikte adeta patlama yaşanacak. Bölge nüfusu, 2020 yılında 1991 "e göre ikiye katlanarak ya- nm milyan aşacak. Türkiye. bölge ülkeleri içinde nüfus artış hızı en düşük ülkeler arasında yer alırken Irak, Suriye ve Suudi Arabis- tan'ın nüfuslannda çok büyük oranlı artışlar olacak. Birleşmiş Milletler venlenr.e göre Or- tadoğu ülkelerinın 1991 yılında toplam nüfusu 252 milyon 776 bin kışı düzeyın- Mısır, İran. Irak, İsrail, Ürdün. Kuveyt, Lübnan. Umman, Katar, Suudi Arabistan. Sun- ye, Türkiye, Birleşik Arap Emırlikleri. Yemen ve Filistin'in kapsandığı bölge- de nüfus. 2000 yılında 199 l'e göre yüzde 29 artarak 32b milyon 95 bin kişiye ula- şacak. Aynı dönemde. dünya toplam nüfusunun yüzde 13 oranında artarak 5 milyar 423 mily ondan 6 milyar 127 mil- yona çıkması bekleniyor. Patlama 2000'den sonra Ortadoğu nüfusunda asıl patlama 2000 yılından sonra yaşanacak. Bölge nüfusu, 2020 yılında 1991'e göre yüzde 112.6 oranında artarak 537 milyon 518 bin olacak. Türkiye, söz konusu dönemde nüfus artış hızı en düşük ülkeler arasında yer abrken sekiz ülkenin nüfusunda patla- ma yaşanacak. Türkiye'nin nüfusu 2020 yılında 199 l'e göre yüzde 6.8 arta- rak 96 milyon 514bin kişiye yük3elecek. Nüfus artış hızı düşük olan ülkeler arasmda Mısır. İsrail, Lübnan ve Katar da bulunuyor. Bu ülkelerden Mısır'ın nüfusu,yüzde 46.6 artışla 97 milyon 505 bıne, Israil'- ınki yüzde 53 artışla 6 milyon 850 bıne. Lübnan'ın nüfusu yüzde 70 artışla 5 milyon 755 bine. Katar'ın nüfusu da yüzde 74.1 artışla 902 bine yükselecek. Iran'da nüfus artış hızı yüzde 83 düze- yınde gerçekleşecck ve bu ülkedc yaşa- yanların sayısı 143 milyon 230 bine ula- şacak. Dığer Ortadoğu ülkelerinın nü- fuslanndakı artış oranı ise yüzde 100'ün üzenneçıkacak. Türkiye'deki nüfus Bu arada. Türkiye'deki nüfusun etnik dağılımında Kürtler lehine değişım ola- bileceği belirtiliyor. ABD'deki Popüla- tion Reference Bureauya göre. Kürt nüfusun doğurgan yapısı sonucu nüfu- sundaki artış önemli boyutlara ulaşa- cak. PRB, Türkiye'nin toplam nüfusu içinde Kürtlenn oranının giderek arta- cağını öngörüyor . PRB. Tür'kıyedeki Kürtlerin top- lam nüfus içındeki oranını yüzde 24 ola- rak 14 milyon kişi tahmin ederken, Birleşmiş Mılletler bu oranı yüzde 17 olarak hesaplıyor. BM verileri Türkıyc'de 10 milyona yakın Kürdün yaşadığına işaret cdıyor. ARAYIS TOKTAMIŞ ATEŞ Biraz da Kitap... Çirkinliklerle çepeçevre sarılmış durumdayız. En gü- vendiğımiz dağlara karlar yağıyor. Zaten 'O dağlara neden güvendiğimizi de bilemiyorum. Sağda solda, şı- marık bir zenginliğin sergilenmesi, kımilerini kandırı- yor. Ancak üstündekı cilayı biraz kazıyınca, her yanda aynı çürümuşlük karşımızaçıkıyor. Her tarafı pis kokular sarıyor Fakat bunca çirkinlik ve çurumüşlük arasında, kımi zaman da çok güzel şeyler çıkıyor karşımıza, şaşırıyor insan. Işte 'istanbul Buyükşehir Belediyesı Kültur Işleri Dairesı Başkanlığı'run yayımladığı birbirinden güzel ki- taplar da bunlar arasmda. İçinde bulunduğu zor koşullar herhalde sevgili Hilmi Yavuz'a şıir yerine ağıt' yazdırı- yordur, ama bence başardıkları çektıklerine değer. Bil- miyorum "Sen onu bir de bana sor" der mi'' Aslında bu kitaplar çok pahalı kitaplar. insan kolay ko- lay, "Alın okuyun, evinizde saklayın. İleride çocuklarınız da torunlarınız da okusun " diyemiyor Ama böylesine tı- tiz ve kaliteli çalışmaların ucuza mal edılmelerı de müm- kun değil. Ve sanıyorum. sürümün az olması fıyatı daha da yükseltıyor Kaldı ki ucuza da olsa. pek alan yok. Kul- tür Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı yayınlannı nere- deyse bedavaya dağıtıyor. Gene de beklenen hızda tü- kenmiyor Insanlarımız okuma yerine 'izlemeyi' yeğliyorlar. On kanal 24saat renkli televızyon yayını yapıyor. Izlesen bir türlu. izlemesen başka türlu. Kaldı ki dünyanm başka ül- kelerinde de durum pek farklı değil. Bizdeki kadar olma- sa bile, oralardaki yayıncılar da müthiş şıkâyetçi Kitap- ların baskı sayısı yirmi yıl öncesiyle karşılaştırılamaya- cak kadar düşmuş durumda. Batı11 insan da okumakta bulduğu 'doyum ve lezzeti' başka alanlarda bulmuş ya da başka alanlarda arıyor Bugün, istanbul Buyükşehir Belediyesi Kültur Işleri Daire Başkanlığı'nın yayımlamış olduğu kitaplardan bir- kaçını ele almak ıstıyorum. Değerli dostum, araştırmacı İ. Gündağ Kayaoğlu ve Ersu Pekin, "Eski İstanbul'da Gundelik Hayat" başlıklı bir kıtap hazırlamışlar. Tasarım Ersu Pekin'den, fotoğ- raflar Selamet Taşkın dan, metinlerın çoğu Münevver Alp'ten, derleyip toparlayıp yayına hazırlanması da Gündağ Kayaoğlu ndan Kayaoğlu, gırış bölümünün sonunda, bu çalışmadaki amaçlarını özetlemiş- "... Çok hızlı gelişen ve değişen sosyo-ekonomik yapının oluşturduğu yeni kenti ve kent- liyi çözümleyebilmek için eskiyi bilmenin ve 'doğru' bil- menin gereğine inanıyoruz." Kitapta yer aian metinler genellikle 1930'lu, 194O'lı yıl- larda yazılmış. Ancak kullanılan görsel malzemeden de anlaşılıyor kı istanbul'daki gündelık yaşam, 1950'lere gelene kadar çızgilerini korumuş. Başdöndurücü birde- ğişim ondan sonra başlıyor. iyı mi oldu, kötü mü? Kimbi- lir? Ben de kimi zaman 'iyi olmuş' diyorum, kimi zaman 'kötu olmuş'diyorum Ama Münevver Alp'in 'kış gecele- rınde komşu ziyaretlerini' okurken doğrusu kestane ke- babının kokusunu duydum Kömür sobasının kokusuyla karışan bu koku, burnumu ve yüreğimi sızlattı. Bir başka yayını; Cahit Kayra'nın doyulmaz bir Türkçe ve üslupla kaleme aldığı ' Istanbul'un Yokuş ve Merdi- venleri"r\\ okurken kimi fotoğrafların güzelliği okudu- ğum metni unutturdu Fotoğraflar Gündüz Kayra, Meh- met Mutaf ve Sttkı Kösemen tarafından çekılmiş. Ancak fotoğrafların altındaçeken sanatçının adı yok Bu, bence çok büyük bir hakstzlık Gökhan Akçura'nın hazırlamış olduğu Bedia Muvah- hit (Bir Cumhuriyet Sanatçısı)' başlıklı kitapta, aslında bir dönemin ve o dönem içinde bir cumhuriyet kadının serüvenini buluyoruz. Ûn kapağında Namric İsmall'in, arka kapağında Yaşar Çallı'mn resımlerinin yer aldığı kitabın içinde, özel fotoğrafların yanı sıra dönemi ve dö- nemin tiyatro yaşamını yansıtan haber, oyun ve turne fotoğrafları var. Ama o dönemin Türk tiyatrosunun ve tiyatrocusunun öyküsünü anlamak için gene bu dizide ve gene Gökhan Akçura tarafından hazırlanmış bulunan Muhsin Ertuğ- ruV (Doğumunun Yüzüncu Yılına Armağan) başlıklı, ger- çekten enfes çalışmayı gormek gerek. Kim ne derse desin; bu dönemde, İSKİ kanalizasyon- larından bulanan midelerimizin yarattığı huzursuzluğu dindirecek çalışmalar da yapılmış. Ve bir yanda inanıl- maz ve dayanılmaz çirkinlıkler sergilenirken bir yandan böyle güzelliklerin bulunması, dramatik bir çelişki olu- yor. 0-10 10-20 20 üzeri 0-12 12-20 20 üzerı 0-10 10 uzeri 7200 14.400 25.600 3000 6000 6500 1400 6000 b 1.800 3.600 6.400 1500 3000 3.500 1400 6.000 9000 8000 32 000 4500 9000 10 000 2800 12000 Oç büyük kentte su ve ulaşım • İZMİR (AA)- Üç büyük şehır arasında, en ucuz toplu taşımacılık Ankara'da yapılırken en pahalı suyu İzmirliler kullanıyor. İstanbul ve Izmir'de toplu taşımaahkta aynı fıyat uygulanıyor Bu belediyelere ait otobüslerde tam bılet 5 bin, öğrenci biletı ise 2500 hra. Ankara Büyükşehır Belediyesı ise toplu taşımacılıkta tam bılete 3500, öğrenci biletine 2 bin lira uyguluyor. Su fıyatlannda ise İzmirliler. Ankara ve İstanbul'daki abonelere oranla daha fazla ödeme yapıyorlar. İzmir Buyükşehir Beldiyesi'nın konutlarda ilk 10 metreküp için metreküp başına uvguladığı atıksu parası da dahil su fıyatı 9 bin lira ıken bu oran fstanbul'da 2800. Ankara'da 12 metreküpe kadar metreküp başına atıksu dahil 4500 lira. İzmir, Ankara ve İstanbul'da konutlar için uygulanan su satış bedeli ile atıksu bedelleri şöy le: Belediye Metreküp Su Fıyat Abksu Fıya- Toplam izmir Ankara İstanbul Yunanistan'a Türk elektrtği • ATİNA (AA)- Yunanıstan'da ana muhalefettekı Pasok, elektrik idaresinin (DEH) bugünkü yönetimınin seçimlerden sonra işbaşına gelecek yeni yönetimı "Türkiye'den elektrik ithal etmek zonında bırakmaya çalıştığını" ilen sürdü. 1981 -89 arasındaki Pasok iktidan döneminde Enerji Bakanlığı da yapan Anastasios Peponis. DEH Sendikası yetkilileri ile yaptığı görüşmeden sonra gazetecilere ••Seçimlerden birkaç gün önce DEH ile Türkiye Elektnk Kurumu (TEK) arasında imzalanan anlaşma ile bugünkü yönetim kurulu, bir sonraki yönetimi Türkiye'den elektrik ithal etmeye zorlamaktadır" dıye konuştu. Peponis, DEH Yönetim Kurulu'nun bu karan ile Yunanıstan'ı elektnk konusundaTürkıye'yebağımlı kıldığını iddia etti. Körfez'i Ruslar temizlemek istiyor • İZMİT(AA)-Moskova Üniversitesi ve Rusya Bilimler Akademisi'nden 3 bılimadamı. İzmit Körfezi'ndeki hidrokarbonu 'solvent' adlı kimyasal maddeyleçok ucuz maliyetletemizleyebileceklerini büdirdi. Kocaeli Ünıversitesı'nindavetlisiolarak İzmit'egelen Rusya Bilimler Akademisi'nden Prof. Gcnnadıy Chukin ve Prof. Aksara Zakladingile Moskova Üniversitesi'nden Sergey Bogolomov, 'solvent' adlı maddenin bir gramı ile sudaki 12 gr hidrokarbonu temizleyebildiklerini kaydettiler Bılim adamlan, bu maddeyi İzmit Körfezı'nin temizlığindede kullanabileceklerini ve Avrupalılann çıkardığı maliyetin dörlte biri tutarla çalışmaların sonuçlandınlabıleceğini bildirdiler.