Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 2EKİM1993CUMARTESİ
12 DIZIYAZI
Üniversiteler yüksekokul oldu'"^VSR^HS*-'*^ f I maçı h*»H*»nir T TnıvprvıtPİpr vpn
Eğitim
Sisteminin
Acıkh
Durumu
Prof.Br.Yafcya
5 Dığer yandan, kırsal kesımde bazı or-
taokullar öğrena azlığı yüzunden ka-
patıhrken, 1992-93 ders yıhnda, kent-
lerdekı 1 509 ortaokulda ya da kent or-
taokullannın yuzde 37 7'sınde ıse öğ-
rencı fazlahğı ve bına yetersızhğı nede-
nıyle, eğıtımın nıtehğını cıddı olarak ze-
deleyen, ıkıh oğretım uygulanmak-
taydı
6 Ortaokul çağı (12-14 yaş grubu)
nüfusunun okullaşma oranı, cağdaş
toplumlarda yüzde 100'e ulaşmışken,
ülkemızde 1993'te 62 3'te kalmışür
7 Ortaokullarda okullaşma oranı
doğu ve orta Anadolu ıllennde, kırsal
kesımde ve kızlar arasında daha duşük-
tür Ömeğın, 1990-91 ders yıhnda kız
öğrencı sayısı kentsel yörelerdekı ortao-,
kullarda 696 955 (kentlerdekı toplam
ögrencının %38 1 ı) olmasına karşıhk.
kırsal yörelerdekı ortaokullarda sadece
79 727 (kırsal kesımdekı toplam ortao-
kul öğrencılenrun %28 4'u) ıdı
8 Toplam ortaokullarda özel sek-
torün payı yok denecek kadar (%3)
azdır
9 Ülkemızde toplam ortaokul öğren-
cılennın % 87-90'ı. açılması kolay olan
ve fazlaca harcamayı gerektırmeyen ge-
nel ortaokullarda toplanmışür
10 Meslekı-teknık ortaokullara de-
vam eden oğrencılenn % 76 9'u, her yıl
olduğu gıbı 1990-91 ders yıhnda da. çe-
şıth demekler tarafından desteklendığı
bıhnen ve bu nedenle yurt olanaklan
bulunan ımam-hatıp orta kısımlannda
toplanmış bulunmaktadır Buna
karşıhk aynı ders yıhnda toplam mesle-
kı-teknık ortaokul oğrencılennın yalnı-
zca % 1 2'sı endustn meslek, %7 3 ka-
dan tıcaret ortaokullanna devam et-
mektedir
Özet olarak. uygulanagelen eğıtım
programlan. öğretım programlanrun
kapsamı, venlen eğıtımın nıtelığı ve ka-
zandınlan bılgılenn değen dıkkate alı-
nmasa bıle ortaokullarla ılgıh sayısal
gehşmeler yeterh ve sağlıkh ohnaktan
uzakür Ortaokul olanaklannın dengelı
dağıhmını sağlama ve okullaşma
oranını yukseltme açısından Batı stan-
dartlannın ve plajı hedeflennın gensın-
de kahnmişnr " ~ T" *• f1
Ortaöğretim
Ortaoğretım. bır toplumun gereksın-
mesı olan olgun ve yeteneklı vatandaş-
lan yetıştırmede. son derece önernh bır
rolesahıpür Çünku ortaoğretım, kalkı-
nma açısından son derece önemlı olan
ortadüzey teknık elemanlan yeüştırme-
sı yanında, yuksekoğretıme de öğrencı
hazırlamaktadır Bu onemınden dolayı,
15-18 yaş grubundakı çocuklann eğıtı-
mını kapsayan ortaoğretım, gehşmış
ulkeler tarafından genelhkle zorunlu
eğıtım kapsamına alınmış, bu duzeyde
okullaşma oranı yuzde 100'e çıkanl-
mıştır
Bugun, ülkemızde en büyûk dağı-
nıkhk ortaöğretım alanında bulunmak-
tadır Çağ nufusu uzennde yetkıh olan
ve aralannda etkıh bır koordınasyon
bulunmadığı bıhnen çeşıth otonteler
(bakanhklar ve genel müdurlukler) bu-
lunmaktadır Ortaoğretım, ulkemızde
genel hselerle, her bın başka bır genel
mudurluğe bağlı bulunan ve yıne hse
adını taşıyan tıcaret ve tunzm hselen,
sağhk meslek lıselen akşam hselen
tanm hselen Anadolu hselen, mahye
meslek lısesı. ozel yerlı ve yabancı kolej-
ler. tapu ve kadastro meslek hsesı, fen lı-
selen, meteorolojı lısesı, pohs kolejı,
ımam-hatıp hselen. asken hseler en-
dustn meslek hselen, teknık hseler, kon-
servatuvarlar, spor meslek lıselen, kız
meslek lıselen, devlet demıryollan mes-
lek hsesı, öğretmen hselen, PTT meslek
hsesı gıbı eğıtım kurumlanndan oluş-
maktadır
Böylece. genel hselerle çeşıtlı adlar
taşıyan meslekı ve teknık hselerden olu-
şan ortaoğretım, ülkemızde eğıtım sıste-
mımızın en kntık halkasını oluşturmak-
tadır Çunku. ülkemızde ortaoğretımı
orta duzev teknık ınsangucunü yetıştı-
ren bır eğıtım basamağı olarak gormek-
ten çok, sadece yuksekoğretıme öğrencı
hazırlayan bır eğıtım basamağı olarak
düşunmek yaygın bır ahşkanhk hahne
gelmıştır Bu nedenle, oğrencılenn,
meslekı-teknık hselenn aleyhıne olarak,
programlan yuksekoğretıme hazırlan-
mak açısından daha yeterh olduğu sanı-
lan genel lıselerde toplanma eğıhmlen
her donemde yüksek olmuştur
Ülkemızde esas ışlevı öğrencılen yuk-
sekoğretıme hazırlamak olan genel hse-
ler, açılmasmdakı kolayhk ve ucuzluk
gıbı nedenlerle, çok partıh döneme geç-
Yükseköğretimin bugünkü durumu
1. Ortaoğretimde; şura kararlanna >e plan hu-
künüerine uvgun gereklı duzenlemeler vapıla-
madığından. yukseköğretime olan istem karşı-
lanamayacak bir duzeve ulaşnuştır.
2. Gerekli fizik olanaklar hazırlanmadan \e
öğretim uyesi sonınu çözümlenmeden yeni yük-
sek okullar ve üniversiteler açılmtştır.
3. Yükseköğretim oğrencilerinin bilim alan-
larma dağılımı ile kalkınmanın gerektirdiği in-
sangucu arasında denge sağlanamamıştır.
4. \ uksekoğrehmde okullaşma oranı, gelişmiş
ülkelerdeki okullaşma oranının çok altında ve
plan hedeflerinin gerisinde kalmıştır.
5. V ükseköğretimde eğitimin kapsam ve niteü-
ği, kurumlar arasında önemli farklılıklar göster-
miştir.
6. \ ükseköğretimde başarı oranları (verim),
kurumlar arasında ve alanlar arasında önemli
farklılıklar gostermiştir.
7. Yükseköğretimde bütünlük sağlamak için
1982 yılına kadar beklenmiştir.
8. Bilgi üretmek ve çevresini değiştirmek işlev-
leri giderek geri planlara itilmiş. üniversiteler
özellikle taşrada. çevTesini etkileyip değişfire-
cekleri yerde, kendileri çevrenin etkisıne girerek
çevrenin bir modeli durumuna gelmışkr. yaüu-
zca bılgı aktaran vuksek okullar durumuna dö-
nüşmüşlerdir.
Ortaöğretimin bugünkü durumu
1. Ortaöğretim çağı nüfusunun (15-17 vaşlar)
okullaşma oranı, butunleşmeye çalıştığunız
Batılı ölkelerde yıllar önce % 100'e ulaşmış ol-
masına karşılık. ülkemızde 1992-93 ders yıhnda
ancak %43.6'va yükseltilebilmiştir. Bu oran;
doğu >e guneydoğu illerimi/de. köv >e kasaba-
larda. kızlar arasında daha duşuktur. Örneğin,
1992-93 ders vılında toplam Mse oğrencileri için—
de kızlann payı yuzde 39 kadardır.
2. Ortaöğretim; genel. ansiklopedik eğitim
ağırlıklı niteliğini değistirememekte; öğrencile-
rin kalkınma gereklerine uvgun teknik alanlarda
değil. beceri kazandırmav an klasik liselerde top-
lanma eğilimi de>am etmektedir. Her yıl olduğu
gibi 1992-93 ders yüında da, ortaöğretim okul-
lanna gidenlerin yaklaşık yüzde 57'si genel li-
selere, yuzde 25.8'i imam-hafip lisesi, öğretmen
lisesi. kız meslek lisesi, sağhk koleji gıbi meslek
lisekrine, yüzde 18'i ise teknik öğretime devam
etmektedir.
3. Geçen yıllarda liselerin %60'ında ikili oğre-
tim y apdmakta iken. bu oran %28'e düşuriılebil-
miştir. Bununla birlıkte, özellikle şehir liselerin-
de sımflar eğitimin niteliğini zedeleyeeek ölçüde
kalabalıktır.
4. Ortaöğretimin meslek elemanı yetiştirecek
düzeye getirilememiş olması, > uksekoğretımde
gereksiz yığılmalara yol açmıştır.
Sonunda; 12 Vğustos 1993 günü yaptığı basın
toplannsında Başbakan Tansu Çillerin OSYM
sınavında hiçbir veri kazanamamış olan 440 bin
gencın unıversıtej e kayıt edileceğinı mujdelemesi
ile sorun geçici olarak çözumlenmiş goriınmek-
tedir..
5. Üniversiteye giremeyen genel lise mezun-
lanna, eğitim sistcmimizde geçirdikleri en az 11
Mİlık eğıtım vaşantısı boyunca, yaşamlarını ka-
zanabilecekleri hiç bir beceri kazandırdma-
mıştır.
6. 1992-93 ders yılı iribariyle, ülkemizdeki
mevcut genel liselerin yüzde 89.1'i (1.897 lise)
dev let lisesidir \ e toplam lise oğrencilerinin yüzde
95.4'u (946308) devlet liselerinde okumaktadır.
Öte y andan: a> nı y ıl 2.242 meslekı teknik liseden
yalnızca 19 tanesi ozel statuye sahip bulunmak-
taydı. Başka bir deyışle, ozel sektorun bu alana
katkısı son derece vetersizdir.
7. Özellikle taşradaki genel Hseler uygulama
bahcesi, spor ve oyun salonu, işlik, laboratuvar
gibi eğitim olanaklan ve bina bakımmdan elve-
rişsiz durumdadır.
8. Ortaoğretimde nitelik, nkelik ve bolgeler
arası dağılım bakanından yeterli gelişme sağla-
namamıştır.
9. Mesleki-teknik okul mezunlannın büyûk bir
bölümü, eğitimleriyle ilişkili olmayan işlerde
çalışmaktadır. Özellikle, kız teknik oğretımde
işlevsellik sağlanamamıştır.
10. Ülkemizde maliye, askerlik, demiryohı, ta-
pu-kadastro gibi alanlarda bulunan az sayıdaki
meslek okulu, o alanlarda gerekli olan sınıriı
sayıdaki insangucunu yetiştirirken; meslek oku-
lu olarak açılan ve 1993 yıhnda sayıları 41 Te
ulaşan ımam-hatip lıseleri. 254 bini orta kısımda,
142 bini lise kısniında olmak üzere toplam 3 %
bin öğrencisiyle. her yıl vauuzca birkaç bin yeni
imam-hatip kadrosu açılabilecek ülkemizde,
meslek okulu olma özeUiğini çoktan yitimüş,
yükseköğretimin her dalına öğrenci gönderen ni-
telikleriyle genel lise durumuna dönüşmuştür.
tıkten sonra, ozelhkle 1960"lı yıllarda
sayısal olarak hızla gehşmıştır Örneğin
1962-1992 arasındakı 30 yılda hse sayısı
10 5 kat artarak 202'den 2 129'a yûksel-
rnıştır Böylece, cumhunyetın ılk yıllan-
nda sadece buyük şehırlerde ve 1962'de
şehır ve buyuk kasabalarda yer alan h-
selenn bucaklara koylere kadar
ulaştınlması sağlanmıştır Böylece,
kırsal kesımdekı çocuklanmız uzun ta-
nhımız ıçınde, köy enstıtulen harekeü
dışında, ancak son 25-30 yılda ılkokulu
aşan eğıtım fırsatına kavuştunıhnuştur
Bunu olumlu bır gehşme olarak görme-
mek olanaksızdır
Ancak, hselenn, öğrencılen yaşama
hazırlayamadıklan gıbı, yuksekoğretı-
me haarlama rşlevını de gerçekleştıre-
medıklen, y uksekoğretım dışında kalan
hse mezunlannın ynldan vıla artmasıyla,
196O'lı yıllarda anlaşıhnaya baş-
lanmıştır Ortaöğretimin sorunlan yıne
bu donemde gıtükçe addılsşmış, kalkı-
nma planlanna ve ülke gereksınmelen-
ne aykın bır gehşme gozlenmıştır
Ülkemızde gereksınme duyulan, sa-
nayı ve hızmet alanlanndakı orta du-
zeyde msangücünu yetıştırmeyı amaç-
layan meslekı ve teknık oğretım ıse ge-
rek nıtehk, gerekse sayısal vonden hıç-
bır donemde hedeflenne ulaşamamıştır
Meslekı ve teknık oğretımde sayısal ge-
lışmeler, ozelhkle, ımam hatıp orta
kısım ve lıselennde olmuş. erkek teknık.
tıcaret ve tunzm öğretımındekı kayıtlar
belh branşlann dışında arttınla-
mamıştır
Meslekı-teknık ortaoğretımdekı sayı-
sal yetersızhkler yanında, bu okullar-
dan mezun olanlann, pıyasanın gerek-
lenne ve gelışen teknolojıye gore yetıştı-
nlmedıklen ıçın genelhkle pıyasada ış
bulamadıklan bılınmektedır
Ote yandan, ortaöğretim dûzeyın-
dekı okullann yönetım açısından son
derece dağınık olduğu, ortaöğretim ku-
rumlannın bağh olduğu bakanhklar ve
genel müdurlukler arasında etkıh bır
koordınasyon (eşgudumleme) bulun-
madığı bılinmektedır Bu durumun so-
nucu olarak, aynı çevrede bulunan
okullann dershklen. atölyelen, spor sa-
lonlan. laboratuvarlar, uygulama bah-
çelen, hatta kutüphanelen o çevredekı
değışık okullara kayıth bulunan oğren-
cılenn ortak kullanımına açılamamak-
tadır Böylece aynı çevredekı genel hse-
lerle meslekı-teknık hseler, bırbırlennın
oğrenalenne kapılannı kapamış olarak
bırbınnden kopuk faalıyette bulun-
makta pahalı atolye ve laboratuvarlar
gunun büyûk bolumunde kapah kal-
maktadır
Yukanda ozetlenen durumlar değer-
lendınldığı vakıt ortaoğretımdekı dar-
boğazlar, kalkınma gereklen ile eğıtım
sıstemı arasındakı kopukluklar unıver-
sıte kapısı onıınde yığılan, eğıtımlen sı-
rasında ellenn kullanılması oğretılme-
mış olan yüzbınlerce gencın duygulan
daha ıyı anlaşıhr
Yükseköğretim
Eğıtım sisteminin tepesınde yer alan
yükseköğretimin, geleneksel olarak
toplumun gerektirdiği lıderhğı sağla-
ması beklerur Üniversiteler, yenı du-
şünce normlan gehştınrler ve bunlan
topluma aktanrlar Üniversiteler ger-
çeklenn bekçısı. yenı gerçeklenn de-
vamh arayıcısı, toplum değerlennın ko-
ruyucusu, mılh bırhğın garantısı. gençh-
ğın şekıllendınası ve geîeceğe yol göste-
nadır Bu nedenle üniversiteler, sadece
oğrenalenne bılgı aktaran bır sıstem
değıl, a>nı zamanda bıhmsel araştırma-
larla bılgı ureten ve bıhmsel bulgulan
toplumun sosyal, ekonomık ve sıyasal
geleceğının oluşturulmasında, kısa-
cası toplumun çağdaşlaştınhnasında
başanyla kullanacak toplum lıderlen-
nın yetıştınlmesı gıbı onemh görevlen
ustlenmış bır sıstemdır Bu yuzden.
yükseköğretim ve unıversıteler ulkeler
ıçın bır prestıj sembolü olmuşlardır
Ülkemız, bu alanda cumhunyet dö-
nemınde buyuk atıhmlar yapmış ol-
masına karşıhk, yukseköğretımde okul-
laşma açısından Batıh ülkelen genden
ızlemekte. yalnızca Iran ve Pakıstan
gıbı dostlanmıza gore ıyı durumda bu-
lunmaktadır Orneğın, bugün yükse-
koğreüm çağındakı (18-24 yaş grubu)
gençlennı okullaştırmada. ülkemızde
açıkoğretım dahıl yüzde 16'ya (örgun
eğıtım % 9 9) ulaşılmışken. Avrupah
dostlanmız yüzde 30'lan Arap kardeş-
lenmız ve Yunanıstan yuzde 20'len
aşmış. Bırleşık Amenka Devletlen ve
Kanada gıbı ulkeler ıse yuzde 60'a da-
yanmıştır
Oysa Türk yükseköğretim sıstemı,
gende bıraktığımız son 30 yılda oldukça
onemh yapı değışmeler gostermiştir Bu
değışmelenn ılkı, vuksekogretıme gınş-
te "merkezi secme ve yerieştirme sınavı"
sıstemıne gecılmesıyle (1%3, 1975),
ıkıncısı bırbınnden kopuk bırbınne
yan bakan, bırbınyle mahkemehk ol-
muş unıversıte. akademı ve yuksek okul
gıbı yükseköğretim kurumlannın unı-
versıte çatısı altında toplanmasıyla
(1981) ortaya konulmuştur
Unıversıte önündekı yığılma soru-
nuna ek olarak, anımsatmak gerekır kı,
unıversıtelenmızde oğrencılenn bılım
alanlanna dağılışı da kalkınmanın ge-
reklenyle, pıyasa ıstemlenyle uyumlu
değıldır Insangucu planlaması-eğıtım-
ıstıhdam ılışkısının gözden kacınlması
nedenıyle, yuksekoğretımdekı oğrencı-
lenn yuzde 60 kadannın sosyal bılım
alanlannda yığılmasına yol açan yapı
öteden ben değıştınlememış, unıversıte
mezunu ışsızhğı giderek onem kazanan
bır sorun durumuna gelmıştır Gerçek-
te. yuksekoğretımımızın. ışlevlennı ger-
çekleştırmede başansını engelleyen çe-
şıth sorunlarla karşı karşıya olduğu ote-
den ben bılınmekte ve bu yüzden ünı-
versıtelenmız sık sık -sonuçsuz- reform-
lara konu olmaktadır
Yükseköğrenıme olan ıstem kadar,
sıyasal nedenlenn ve ıller arasındakı re-
kabetın de etkısıyle unıversıte sayısırun,
1992 Temmuzu'nda yenı açılanlarla
bırhkte 52'ye çıkanlmış olması ile de.
son yıllarda, bır kısmı merkea yabancı
dıl sınavlannı geçemedığı ve uluslara-
rası nıtehkte yayın yapamadığı, bır
kısmı da düzerunı bozup taşraya gıtmek
ıstemedığı ıçın unvan alamayan doçent-
lere özel kanunlarla profesor unvanı ve-
nlerek oğretım üyesı sayısmı arttırmak,
bu yolla dekan, rektör gıbı ünıversıte
yönetıcısı adayı kazanmak gıbı pratık
çozümler bulunmuş ohnasına karşın,
başta nıtehkh oğretım elemanı olmak
üzere bına. araç-gereç. laboratuvar ve
atölye yetersızhğı gıbı addı sorunlarla
karşı karşıya bırakılan yuksekoğretımı-
mızın, bılgı üretmek, bılgı aktarmak ve
çevresini değıştırmek olarak ozetlenen
temel unıversıte ışlevlennı yakın gele-
cekte başanyla gerçekleştırebıleceğını
beklemek fazla ıyımserhk olur
Yaygın eğitim
Çağunız bır değışme çağıdır Bılım ve
teknolojının hızla gehşmesı orgun eğı-
tım kurumlannda venlen bılgılen kısa
sürede geçersız kılmaktadır tnsanlan
sürekh olarak yenılemek. değışmenın
doğal sonucu olan yenı durumlara
uyum güçlennı gelıştınnek, meslek seçı-
mınde çeşıth nedenlerle geçmış yıllarda
yaptıklan hatalan duzeltmek ve onlara
yenı meslekler kazandırmak orgün eğı-
tımın eksıkhklennı tamamlamak, or-
gun eğıtımden yoksun kalmanın kayı-
plannı telafi etmek, yaşhhk donemle-
nnde boş zamanlan değerlendırmek,
kalkınmanın gerektirdiği davranışlan
kazandırmak ısteğı, yaygın eğıtıme olan
gereksınmeyı gıttıkçe arttırmaktadır
Çunku. eğıtım artık sadece birkaç yılhk
bır orgün eğıtımı gerektıren bırreçeteile
alınan ve bılgısızlığı gıderen bır ılaç gıbı
duşunulmuyor
Bu gereksınme, ülkemızde cumhu-
nyet donemının ılk yıllanndan ıtıbaren
anlaşılmaya başlanmış ve "halk egiti-
mi" olarak adlandınlan çahşmalar,
Atarûrk ılkelennın ulkemızın en ucra
köşelenne kadar yaygmlaştınlmasında
ve halkımıza benımsetılmesınde, toplu-
mun yenıleştınlmesınde etkıh bır araç
olarak başanyla yürütulmuştur Bu-
gün, ülkemızde, yaygın eğıtım ^prog-
ramlan yoluyla çözüm bekleyen sayısız
sonın bulunmaktadır
YAKDV: Başansız
gasayiyenyavrularanız
POLTTIKA VE OTESI
ILAN
T.C.
SAMSUN 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESt
1993 140
Davacı Mustafa Erdem vekılı avukat M Ata Gıntlı tarafından
davahlar Hasan Alemdar \e B Alı Kaplan aleyhıne mahkememıze
açılan alacak davasının yapılan açık duruşması sırasında venlen ara
karan uyannca
Davalılardan Hasan Alemdar ın teblığe yarar açık adresı butün
aramalara rağmen tesbıt edılemedığınden adına ılanen tebhgat vapıl-
masına karar venlmış olmakla davaa dava dılekçesınde topıan un
ve gıda maddesı ücaretı yaptığmı taar olan davalılara 9 2 199^ tan-
hınde 0O1011 nolu fatura ile toplam 22 790 000 TL mal verdığım
000362 sa>ılı ırsalıyefişıile kendılenne mal teslım edılmesıne rağmen
bedelını ödemedıklennı ıddıa ettığınden, davalı Hasan Alemdar ın
duruşma gunû olan 25 10 1993 gunu saat 09 00 da mahkememızde
hazır bulunması veya kendısını bır vekılle temsıl etürmesı, aksı tak-
dırdeyargılamayayokluğundadevam olunacağı HUMK nun 213 ve
217 maddelen gereğınce dava dılekçesı yenne gecerlı olmak üzere ıla-
nen teblığ olunur 21 9 1993
Basın 51236
ARAPGİR ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo 1984/71
Karar No 1992'! 15
Davaa Hasan Fehmı Bölukbaşı tarafından davalılar Burhan Bolük-
başı. ZeynepGozubuvuk \s\\e Bölukbaşı Fadıme Medıne Güzel,
Hüseyın Cahıt Bölukbaşı alevhıne açılan tapu ıptalı ve tesal davası-
nın vapılan açık vargılaması sonunda,
DavanınreddııleMalatyaılı A.rapgırılçesı, Kavnak K ÇavMev-
ku pafta5 parse!2O2sa>ılı, 13 500m2
>uzolçumlutarlanıtelığındekı
taşınmaz ile vıne a>nı ver Kavnak K Çay Mevku Pafta 5, Parsel
203 te kaın, 2 800 m2
yuzölçumlu >ıne tarla nıtelığındekı taşınmazla-
nn tapulannın ıptahne yonelık davacı taraftn davasının ıspatlanama-
ması nedenıyle reddme daır venlen hukum tum aramalara rağmen
bulunamayan Asıye Bölukbaşı mırascısı Burhan Bölukbaşı ve Huse-
ym Cahıt Bölukbaşı mırascıları Pakıze Bölukbaşı, Kıfavet Bolükba-
sı Musa Kazım Bölukbaşı Naıl Bölukbaşı na tcblıg edılememıştır
Ilanın ydyımlandığı tanhten ıtıbaren bır ılırazlan var^a temyız yo-
luna başvurabıleceklen, aksı haldc da\acı taraf hukmu lemyız etmış
olduğundan dosjanın ılgılı Yargıtay daıresıne gönderıleceğı karar
teblığı yenne kaım olmak uzere ılanen teblığ olunur Basın 51258
İLAN
T.C.
NEVŞEHİR SULH HUKUK MAHKEMESİ
İZALE-İŞUYUSATIŞ
MEMURLUĞU'NDAN
1993 29Satış
Davaalan Ahmet Avlanmaz Mehmet Avlanmaz. Refıka Selvı.
Sıbel Çetın Penbe Altay Lütfiye Atlan, Sman Çetm davalısı Meh-
met olan ızale-ı şuyu davasında satışına karar venlen Nevşehır Mer-
kez Cumhunyet Mahallesı 1 mıntıka Ivnşharkı mevkıınde kaın
tapunun pafta L9 MI ada 2503 parsel 10 no da kavıtlı 281 m2
arsa,
yapılan kıymet takdır keşfı neucesı uç kışıbk bıhrkışı heyetımn satış
memurluğumuza vermışolduklan 20 9 19*3^ tanhlı bıhrkışı raporuna
gore 105 375 000 -TL bedel olarak muhammen bedel almıştır
Satışa konu tş bu laşınmazın kıvmet takdır keşıf zaptı ile birlıkte
105 375 000-TL lık muhammen bedellı bıhrkışı raporu vukanda
ısımlen yazılı davacı taraflarla adresı tesbıt edılemeyen davalı Meh-
met'e ve ılgılılenne ılanen teblığ olunur 23 9 1993
Basın 51265
MEHMEDKEMAL
Ortalık Karıştıkça...
Bırı Amenka Bırleşık Devletlen, otekı SovyetSosyalıst
Cumhurıyetlerı Bırlığı ıken ortada, kendıne gore bır den-
ge vardı Şımdı bu denge bozuldu Baltık devletlerı bır
yana, Kafkas devletlen bır yana, Turkı devletlen bır yana
çektıler Ortada denge menge kalmadı Sovyetler Bırlığı
çoktu Rusya'nın kendı, parlamentolu parlamentosuz
ıkıyebolundu Cllkeyı ışçı sınıfının partısı değtl Yeltsin'ın
Bırleşık Devletler Topluluğu yonetmeye çalışıyor Her-
kesın gozu onunde Kremlın Alanı bır yalnızlığa burun-
muştur Bankatlar bır yanda, tanklar toplar bır yanda
Lenın mozolesını gene gezenler var, ama kapıları kapa-
lı
Bu karmaşayı gorenler soruyorlar
'Rusya ya ne oluyor?"
Gerçekten bır zamanların dengeyı kuran ülkesi
Rusya'ya ne oluyor' Bır şeyler olduğu bellı de ortada
denge kalmadı Tablo, yahut goruntu her gün değışıyor
Bugun boyle, yarın soyle Eskı komunıstler suskun sey-
redıyorlar Polonya seçımlerı çok kışıyı şaşırtb Polonya
Komunıst Partısı, Sol Bırlık Partısı adıyla gırdığı seçım-
lerı kazandı Kımse beklemıyordu Koylu Partısı seçım-
lerde oylarını arttırdı, Demokratık Sol Bırlık Partısı yle
ortaklaşarak ıktıdarı aldı Walesa'nın birkaç yıl once
gozde partısı gözden duştu Baltık ulkelerınde komunıst-
ler ağır basıyor
Sovyetlerı gıttıkten sonra tek başına kalan Rusya'da
bır şeyler oluyor Daha doğrusu bır şeyler olacağı bek-
lenen Rusya'da hıçbır şey olmuyor Eskı gunler aranı-
yor Gorelım neler oluyor'
Işsızlıkarttı Ucretlerduştu Fıyatlaraldıbaşınıgıdıyor
Bundan sonra kımse tutamaz Ipın ucunu bır kez kaçır-
mayın, "serbest ekonomı" dıye gelır, bır daha gıtmez
Kıralar arttı Moskova'da kıralık ev bulunuyor ama, kıra-
yı odeyecek para bulunmuyor, sosyal guvenlık sıfırı tû-
ketmış Hastane doktor, ılaç parasma guç yetmıyor
Vaktıyle Sovyetler'de, kendıne ozgu bır demokrası
vardı Şımdıkı duzenın adını kımse koyamıyor Bır de-
mokrasıyse, acaba ne demokrasısıdır^ Bır zamanlar
demokrasıye sahıplık eden ışçıler belkı herkesten şaş-
kındır
Şaşanlar arasında ne yalan soyleyeyım ben de va-
rım Şaşkınlık ıçınde ışı şııre vuruyor, avunuyorum
"Bırdenbıre bır pancur açılmış gıbı "
Evet, bır pancur açılmış gıbı bır hava çevreyı dolduru-
yor, bır serınlık gelıyor Dızeyı bır sozcuk atlayarak yaz-
dım Dıze aslında şoyle
"Bırdenbıre bır pancur açılmış gıbı yazdan"
Şıırde dızeler olçuludur, bır hece atladınız mı, olçü bo-
zulur Kımı dızeler vardır, oyle kolay kolay yenne de
konmaz
1
Oktay Rlfat ta şu ıkılıyı gordum
"Yazdan kokudan ve sıcaktan
Bır vakte bakıyorsun uzaktan '
Acaba bu ıkı dızede bıraz Yahya Kemal kokusu var
mı? Bırbınne çok benzıyor Şıırler renkle, sesle, kokuyla
algılanırlar Yakaladınız mı bır daha bırakamazsınız
îkıncı Yenı kuşağının gızlı şaırlerınden Tevfik Akdağ'ı
da yıtırdık GeçendeTank Dursun, Semih Poroy, birkaç
arkadaş daha anıyorduk Meğer o saatlerde Tevfik can
verıyormuş ertesı gun olumunu haber verdıler Tevfik
Akdağ dendı mı gozumün onune Ankara dakı Mülkıye
Lokalı Cemal Süreya, bır de Enver gelır lyıettı.şıırleri-
nın çoğunu bır kıtapta toplamıştı Nedense, unutulur gıbı
olan şaırlerın olumu hazın oluyor
Bızde bır şaır demokrası, ozgurluk barış, dostluk, kar-
deşlık ıstedı mı adı hemen solcuya çıkar, solculuğun
ağır yukunden, dışardan gelen baskıdan kurtuluş yok-
tur
Tevfik Akdağ da bu ağır yüku taşıyan şaırlerdendı ta-
şıdı durdu
BULMACA
SOLD\NSAĞA: 1 2 3 4 5
1/ Kabuğundan kının çı-
kanlan ağaç 2/ Koku
Dört Hahfe'run sonuncu-
su 3/ Tokmaklarla çalı-
nan Afnka çalgısı 4/ Rus
ımparatorlanna venlen
san Aldatma ışı, hıle,
dolap Güney Afnka
Cumhunyetı'nın plaka
ışaretı 5/ Uzak Malez-
ya halkına ozgü bır tur
oldurucu dehlık 6/ Yer
doşemesı olarak kullanı-
lan bır ceşıt muşamba 7/
Bır zaman bınmı Bırnota 8/Ev-
cıl bır geyık Bır ınşaatı ya da
havaı bır hattın ıletkenlennı taşı-
yan. temel uzenne kurulmuş. me-
tal ya da betonarme düşey oğe 9/
Uzun tutun çubuklan kullanıldığı
zamanlarda odanın ortasına yer-
leştınlen kül çanağı
YL K4RIDAN AŞAĞIYA:
1/ Elçılık ve konsolosluklarda yaa
ve kâğıt ışlennı yüruten gorevli 2/
Şarkı, türku Eğretı. odunç 3/
Kaba ve kıncı kımse Olumsuzluk behrten bır onek 4/ Gozlen
görmeyen Kuruyarakyadaçuruyerekıçıboşalmışolan 5/lri
ve boru bıçımınde beyaz ya da san renkh çıçeğı olan bır sus bıt-
kısı Nışastah tanelenn suyla kaynaularak bulamaç kıvamına
getınhnış durumu 6/ Bınyle eğlenme. onu küçumseme Kö-
pek 7/ Eskı dılde gobek Bır mılın yatağında donmesını sağla-
yan bolum 8/ Erkekhğın ve dışılığın behrlenmesınde rol oyna-
yankromozom İlkel bır sılah 9/Dogma Temel. esas
İLAN
T.C.
AYVALK SULHHUKUK
HÂKtMLİĞİ'NDEN
1992^256
Davacılar Fazılet Aknar ve Zekıye llalan vekıh tarafından dava-
hlar Bulent llalan ve Kıymet Yenıgün aleyhlenne açılan ortaklığm
gıdenhnesı davasında davah Bulent llalan ın tüm aramalara rağmen
adresı saptanamadığından. adı geçen davahnın duruşmanın bırakıl-
dığı 13 10 1993 günu saat 9 00 da Ayvahk Adhyesı nde hazır bulun-
ması veya mazereüru bıldırmesı hazır bulunmadığı ve mazereunı de
bıldırmedığı gıbı bır vekıl de gondermedığı takdırde HUMK nın 509
ve 510 maddelen gereğmce duruşmaya yokluğunda bakıhp karar ve-
nleceğı hususu ılanen tebhğ olunur
Basın 51305
ILAN
T.C.
AYVALIK SLXH HUKUK
HÂKtMLİĞİ'NDEN
1993/61
Davacı Mehmet Kaysenh vekıh tarafından davalı Mustafa Ha-
lıt Seper vanslen aleyhıne açılan ortaklığın gıdenlmesı davasında
davablann tum aramalara rağmen adresı saptanamadığından, adı
geçen davalı vanslennın duruşmanın bırakıldığı 13 10 1993 gunü sa-
at 9 00'da Ayvahk Adlıyesı'nde hazır bulunması veya mazeretını bıl-
dırmesı, hazır bulunmadığı veya mazeretını bıldırmedığı gıbı bır vekıl
de gondermedığı takdırde HLMK'nm 5O9ve51O maddelen gereğın-
ce duruşmava yokluğunda bakıup karar venleceğı hususu ılanen teb-
hğ olunur
Basın 51306