25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 2EKİM1993CUMARTESİ 12 DIZIYAZI Üniversiteler yüksekokul oldu'"^VSR^HS*-'*^ f I maçı h*»H*»nir T TnıvprvıtPİpr vpn Eğitim Sisteminin Acıkh Durumu Prof.Br.Yafcya 5 Dığer yandan, kırsal kesımde bazı or- taokullar öğrena azlığı yüzunden ka- patıhrken, 1992-93 ders yıhnda, kent- lerdekı 1 509 ortaokulda ya da kent or- taokullannın yuzde 37 7'sınde ıse öğ- rencı fazlahğı ve bına yetersızhğı nede- nıyle, eğıtımın nıtehğını cıddı olarak ze- deleyen, ıkıh oğretım uygulanmak- taydı 6 Ortaokul çağı (12-14 yaş grubu) nüfusunun okullaşma oranı, cağdaş toplumlarda yüzde 100'e ulaşmışken, ülkemızde 1993'te 62 3'te kalmışür 7 Ortaokullarda okullaşma oranı doğu ve orta Anadolu ıllennde, kırsal kesımde ve kızlar arasında daha duşük- tür Ömeğın, 1990-91 ders yıhnda kız öğrencı sayısı kentsel yörelerdekı ortao-, kullarda 696 955 (kentlerdekı toplam ögrencının %38 1 ı) olmasına karşıhk. kırsal yörelerdekı ortaokullarda sadece 79 727 (kırsal kesımdekı toplam ortao- kul öğrencılenrun %28 4'u) ıdı 8 Toplam ortaokullarda özel sek- torün payı yok denecek kadar (%3) azdır 9 Ülkemızde toplam ortaokul öğren- cılennın % 87-90'ı. açılması kolay olan ve fazlaca harcamayı gerektırmeyen ge- nel ortaokullarda toplanmışür 10 Meslekı-teknık ortaokullara de- vam eden oğrencılenn % 76 9'u, her yıl olduğu gıbı 1990-91 ders yıhnda da. çe- şıth demekler tarafından desteklendığı bıhnen ve bu nedenle yurt olanaklan bulunan ımam-hatıp orta kısımlannda toplanmış bulunmaktadır Buna karşıhk aynı ders yıhnda toplam mesle- kı-teknık ortaokul oğrencılennın yalnı- zca % 1 2'sı endustn meslek, %7 3 ka- dan tıcaret ortaokullanna devam et- mektedir Özet olarak. uygulanagelen eğıtım programlan. öğretım programlanrun kapsamı, venlen eğıtımın nıtelığı ve ka- zandınlan bılgılenn değen dıkkate alı- nmasa bıle ortaokullarla ılgıh sayısal gehşmeler yeterh ve sağlıkh ohnaktan uzakür Ortaokul olanaklannın dengelı dağıhmını sağlama ve okullaşma oranını yukseltme açısından Batı stan- dartlannın ve plajı hedeflennın gensın- de kahnmişnr " ~ T" *• f1 Ortaöğretim Ortaoğretım. bır toplumun gereksın- mesı olan olgun ve yeteneklı vatandaş- lan yetıştırmede. son derece önernh bır rolesahıpür Çünku ortaoğretım, kalkı- nma açısından son derece önemlı olan ortadüzey teknık elemanlan yeüştırme- sı yanında, yuksekoğretıme de öğrencı hazırlamaktadır Bu onemınden dolayı, 15-18 yaş grubundakı çocuklann eğıtı- mını kapsayan ortaoğretım, gehşmış ulkeler tarafından genelhkle zorunlu eğıtım kapsamına alınmış, bu duzeyde okullaşma oranı yuzde 100'e çıkanl- mıştır Bugun, ülkemızde en büyûk dağı- nıkhk ortaöğretım alanında bulunmak- tadır Çağ nufusu uzennde yetkıh olan ve aralannda etkıh bır koordınasyon bulunmadığı bıhnen çeşıth otonteler (bakanhklar ve genel müdurlukler) bu- lunmaktadır Ortaoğretım, ulkemızde genel hselerle, her bın başka bır genel mudurluğe bağlı bulunan ve yıne hse adını taşıyan tıcaret ve tunzm hselen, sağhk meslek lıselen akşam hselen tanm hselen Anadolu hselen, mahye meslek lısesı. ozel yerlı ve yabancı kolej- ler. tapu ve kadastro meslek hsesı, fen lı- selen, meteorolojı lısesı, pohs kolejı, ımam-hatıp hselen. asken hseler en- dustn meslek hselen, teknık hseler, kon- servatuvarlar, spor meslek lıselen, kız meslek lıselen, devlet demıryollan mes- lek hsesı, öğretmen hselen, PTT meslek hsesı gıbı eğıtım kurumlanndan oluş- maktadır Böylece. genel hselerle çeşıtlı adlar taşıyan meslekı ve teknık hselerden olu- şan ortaoğretım, ülkemızde eğıtım sıste- mımızın en kntık halkasını oluşturmak- tadır Çunku. ülkemızde ortaoğretımı orta duzev teknık ınsangucunü yetıştı- ren bır eğıtım basamağı olarak gormek- ten çok, sadece yuksekoğretıme öğrencı hazırlayan bır eğıtım basamağı olarak düşunmek yaygın bır ahşkanhk hahne gelmıştır Bu nedenle, oğrencılenn, meslekı-teknık hselenn aleyhıne olarak, programlan yuksekoğretıme hazırlan- mak açısından daha yeterh olduğu sanı- lan genel lıselerde toplanma eğıhmlen her donemde yüksek olmuştur Ülkemızde esas ışlevı öğrencılen yuk- sekoğretıme hazırlamak olan genel hse- ler, açılmasmdakı kolayhk ve ucuzluk gıbı nedenlerle, çok partıh döneme geç- Yükseköğretimin bugünkü durumu 1. Ortaoğretimde; şura kararlanna >e plan hu- künüerine uvgun gereklı duzenlemeler vapıla- madığından. yukseköğretime olan istem karşı- lanamayacak bir duzeve ulaşnuştır. 2. Gerekli fizik olanaklar hazırlanmadan \e öğretim uyesi sonınu çözümlenmeden yeni yük- sek okullar ve üniversiteler açılmtştır. 3. Yükseköğretim oğrencilerinin bilim alan- larma dağılımı ile kalkınmanın gerektirdiği in- sangucu arasında denge sağlanamamıştır. 4. \ uksekoğrehmde okullaşma oranı, gelişmiş ülkelerdeki okullaşma oranının çok altında ve plan hedeflerinin gerisinde kalmıştır. 5. V ükseköğretimde eğitimin kapsam ve niteü- ği, kurumlar arasında önemli farklılıklar göster- miştir. 6. \ ükseköğretimde başarı oranları (verim), kurumlar arasında ve alanlar arasında önemli farklılıklar gostermiştir. 7. Yükseköğretimde bütünlük sağlamak için 1982 yılına kadar beklenmiştir. 8. Bilgi üretmek ve çevresini değiştirmek işlev- leri giderek geri planlara itilmiş. üniversiteler özellikle taşrada. çevTesini etkileyip değişfire- cekleri yerde, kendileri çevrenin etkisıne girerek çevrenin bir modeli durumuna gelmışkr. yaüu- zca bılgı aktaran vuksek okullar durumuna dö- nüşmüşlerdir. Ortaöğretimin bugünkü durumu 1. Ortaöğretim çağı nüfusunun (15-17 vaşlar) okullaşma oranı, butunleşmeye çalıştığunız Batılı ölkelerde yıllar önce % 100'e ulaşmış ol- masına karşılık. ülkemızde 1992-93 ders yıhnda ancak %43.6'va yükseltilebilmiştir. Bu oran; doğu >e guneydoğu illerimi/de. köv >e kasaba- larda. kızlar arasında daha duşuktur. Örneğin, 1992-93 ders vılında toplam Mse oğrencileri için— de kızlann payı yuzde 39 kadardır. 2. Ortaöğretim; genel. ansiklopedik eğitim ağırlıklı niteliğini değistirememekte; öğrencile- rin kalkınma gereklerine uvgun teknik alanlarda değil. beceri kazandırmav an klasik liselerde top- lanma eğilimi de>am etmektedir. Her yıl olduğu gibi 1992-93 ders yüında da, ortaöğretim okul- lanna gidenlerin yaklaşık yüzde 57'si genel li- selere, yuzde 25.8'i imam-hafip lisesi, öğretmen lisesi. kız meslek lisesi, sağhk koleji gıbi meslek lisekrine, yüzde 18'i ise teknik öğretime devam etmektedir. 3. Geçen yıllarda liselerin %60'ında ikili oğre- tim y apdmakta iken. bu oran %28'e düşuriılebil- miştir. Bununla birlıkte, özellikle şehir liselerin- de sımflar eğitimin niteliğini zedeleyeeek ölçüde kalabalıktır. 4. Ortaöğretimin meslek elemanı yetiştirecek düzeye getirilememiş olması, > uksekoğretımde gereksiz yığılmalara yol açmıştır. Sonunda; 12 Vğustos 1993 günü yaptığı basın toplannsında Başbakan Tansu Çillerin OSYM sınavında hiçbir veri kazanamamış olan 440 bin gencın unıversıtej e kayıt edileceğinı mujdelemesi ile sorun geçici olarak çözumlenmiş goriınmek- tedir.. 5. Üniversiteye giremeyen genel lise mezun- lanna, eğitim sistcmimizde geçirdikleri en az 11 Mİlık eğıtım vaşantısı boyunca, yaşamlarını ka- zanabilecekleri hiç bir beceri kazandırdma- mıştır. 6. 1992-93 ders yılı iribariyle, ülkemizdeki mevcut genel liselerin yüzde 89.1'i (1.897 lise) dev let lisesidir \ e toplam lise oğrencilerinin yüzde 95.4'u (946308) devlet liselerinde okumaktadır. Öte y andan: a> nı y ıl 2.242 meslekı teknik liseden yalnızca 19 tanesi ozel statuye sahip bulunmak- taydı. Başka bir deyışle, ozel sektorun bu alana katkısı son derece vetersizdir. 7. Özellikle taşradaki genel Hseler uygulama bahcesi, spor ve oyun salonu, işlik, laboratuvar gibi eğitim olanaklan ve bina bakımmdan elve- rişsiz durumdadır. 8. Ortaoğretimde nitelik, nkelik ve bolgeler arası dağılım bakanından yeterli gelişme sağla- namamıştır. 9. Mesleki-teknik okul mezunlannın büyûk bir bölümü, eğitimleriyle ilişkili olmayan işlerde çalışmaktadır. Özellikle, kız teknik oğretımde işlevsellik sağlanamamıştır. 10. Ülkemizde maliye, askerlik, demiryohı, ta- pu-kadastro gibi alanlarda bulunan az sayıdaki meslek okulu, o alanlarda gerekli olan sınıriı sayıdaki insangucunu yetiştirirken; meslek oku- lu olarak açılan ve 1993 yıhnda sayıları 41 Te ulaşan ımam-hatip lıseleri. 254 bini orta kısımda, 142 bini lise kısniında olmak üzere toplam 3 % bin öğrencisiyle. her yıl vauuzca birkaç bin yeni imam-hatip kadrosu açılabilecek ülkemizde, meslek okulu olma özeUiğini çoktan yitimüş, yükseköğretimin her dalına öğrenci gönderen ni- telikleriyle genel lise durumuna dönüşmuştür. tıkten sonra, ozelhkle 1960"lı yıllarda sayısal olarak hızla gehşmıştır Örneğin 1962-1992 arasındakı 30 yılda hse sayısı 10 5 kat artarak 202'den 2 129'a yûksel- rnıştır Böylece, cumhunyetın ılk yıllan- nda sadece buyük şehırlerde ve 1962'de şehır ve buyuk kasabalarda yer alan h- selenn bucaklara koylere kadar ulaştınlması sağlanmıştır Böylece, kırsal kesımdekı çocuklanmız uzun ta- nhımız ıçınde, köy enstıtulen harekeü dışında, ancak son 25-30 yılda ılkokulu aşan eğıtım fırsatına kavuştunıhnuştur Bunu olumlu bır gehşme olarak görme- mek olanaksızdır Ancak, hselenn, öğrencılen yaşama hazırlayamadıklan gıbı, yuksekoğretı- me haarlama rşlevını de gerçekleştıre- medıklen, y uksekoğretım dışında kalan hse mezunlannın ynldan vıla artmasıyla, 196O'lı yıllarda anlaşıhnaya baş- lanmıştır Ortaöğretimin sorunlan yıne bu donemde gıtükçe addılsşmış, kalkı- nma planlanna ve ülke gereksınmelen- ne aykın bır gehşme gozlenmıştır Ülkemızde gereksınme duyulan, sa- nayı ve hızmet alanlanndakı orta du- zeyde msangücünu yetıştırmeyı amaç- layan meslekı ve teknık oğretım ıse ge- rek nıtehk, gerekse sayısal vonden hıç- bır donemde hedeflenne ulaşamamıştır Meslekı ve teknık oğretımde sayısal ge- lışmeler, ozelhkle, ımam hatıp orta kısım ve lıselennde olmuş. erkek teknık. tıcaret ve tunzm öğretımındekı kayıtlar belh branşlann dışında arttınla- mamıştır Meslekı-teknık ortaoğretımdekı sayı- sal yetersızhkler yanında, bu okullar- dan mezun olanlann, pıyasanın gerek- lenne ve gelışen teknolojıye gore yetıştı- nlmedıklen ıçın genelhkle pıyasada ış bulamadıklan bılınmektedır Ote yandan, ortaöğretim dûzeyın- dekı okullann yönetım açısından son derece dağınık olduğu, ortaöğretim ku- rumlannın bağh olduğu bakanhklar ve genel müdurlukler arasında etkıh bır koordınasyon (eşgudumleme) bulun- madığı bılinmektedır Bu durumun so- nucu olarak, aynı çevrede bulunan okullann dershklen. atölyelen, spor sa- lonlan. laboratuvarlar, uygulama bah- çelen, hatta kutüphanelen o çevredekı değışık okullara kayıth bulunan oğren- cılenn ortak kullanımına açılamamak- tadır Böylece aynı çevredekı genel hse- lerle meslekı-teknık hseler, bırbırlennın oğrenalenne kapılannı kapamış olarak bırbınnden kopuk faalıyette bulun- makta pahalı atolye ve laboratuvarlar gunun büyûk bolumunde kapah kal- maktadır Yukanda ozetlenen durumlar değer- lendınldığı vakıt ortaoğretımdekı dar- boğazlar, kalkınma gereklen ile eğıtım sıstemı arasındakı kopukluklar unıver- sıte kapısı onıınde yığılan, eğıtımlen sı- rasında ellenn kullanılması oğretılme- mış olan yüzbınlerce gencın duygulan daha ıyı anlaşıhr Yükseköğretim Eğıtım sisteminin tepesınde yer alan yükseköğretimin, geleneksel olarak toplumun gerektirdiği lıderhğı sağla- ması beklerur Üniversiteler, yenı du- şünce normlan gehştınrler ve bunlan topluma aktanrlar Üniversiteler ger- çeklenn bekçısı. yenı gerçeklenn de- vamh arayıcısı, toplum değerlennın ko- ruyucusu, mılh bırhğın garantısı. gençh- ğın şekıllendınası ve geîeceğe yol göste- nadır Bu nedenle üniversiteler, sadece oğrenalenne bılgı aktaran bır sıstem değıl, a>nı zamanda bıhmsel araştırma- larla bılgı ureten ve bıhmsel bulgulan toplumun sosyal, ekonomık ve sıyasal geleceğının oluşturulmasında, kısa- cası toplumun çağdaşlaştınhnasında başanyla kullanacak toplum lıderlen- nın yetıştınlmesı gıbı onemh görevlen ustlenmış bır sıstemdır Bu yuzden. yükseköğretim ve unıversıteler ulkeler ıçın bır prestıj sembolü olmuşlardır Ülkemız, bu alanda cumhunyet dö- nemınde buyuk atıhmlar yapmış ol- masına karşıhk, yukseköğretımde okul- laşma açısından Batıh ülkelen genden ızlemekte. yalnızca Iran ve Pakıstan gıbı dostlanmıza gore ıyı durumda bu- lunmaktadır Orneğın, bugün yükse- koğreüm çağındakı (18-24 yaş grubu) gençlennı okullaştırmada. ülkemızde açıkoğretım dahıl yüzde 16'ya (örgun eğıtım % 9 9) ulaşılmışken. Avrupah dostlanmız yüzde 30'lan Arap kardeş- lenmız ve Yunanıstan yuzde 20'len aşmış. Bırleşık Amenka Devletlen ve Kanada gıbı ulkeler ıse yuzde 60'a da- yanmıştır Oysa Türk yükseköğretim sıstemı, gende bıraktığımız son 30 yılda oldukça onemh yapı değışmeler gostermiştir Bu değışmelenn ılkı, vuksekogretıme gınş- te "merkezi secme ve yerieştirme sınavı" sıstemıne gecılmesıyle (1%3, 1975), ıkıncısı bırbınnden kopuk bırbınne yan bakan, bırbınyle mahkemehk ol- muş unıversıte. akademı ve yuksek okul gıbı yükseköğretim kurumlannın unı- versıte çatısı altında toplanmasıyla (1981) ortaya konulmuştur Unıversıte önündekı yığılma soru- nuna ek olarak, anımsatmak gerekır kı, unıversıtelenmızde oğrencılenn bılım alanlanna dağılışı da kalkınmanın ge- reklenyle, pıyasa ıstemlenyle uyumlu değıldır Insangucu planlaması-eğıtım- ıstıhdam ılışkısının gözden kacınlması nedenıyle, yuksekoğretımdekı oğrencı- lenn yuzde 60 kadannın sosyal bılım alanlannda yığılmasına yol açan yapı öteden ben değıştınlememış, unıversıte mezunu ışsızhğı giderek onem kazanan bır sorun durumuna gelmıştır Gerçek- te. yuksekoğretımımızın. ışlevlennı ger- çekleştırmede başansını engelleyen çe- şıth sorunlarla karşı karşıya olduğu ote- den ben bılınmekte ve bu yüzden ünı- versıtelenmız sık sık -sonuçsuz- reform- lara konu olmaktadır Yükseköğrenıme olan ıstem kadar, sıyasal nedenlenn ve ıller arasındakı re- kabetın de etkısıyle unıversıte sayısırun, 1992 Temmuzu'nda yenı açılanlarla bırhkte 52'ye çıkanlmış olması ile de. son yıllarda, bır kısmı merkea yabancı dıl sınavlannı geçemedığı ve uluslara- rası nıtehkte yayın yapamadığı, bır kısmı da düzerunı bozup taşraya gıtmek ıstemedığı ıçın unvan alamayan doçent- lere özel kanunlarla profesor unvanı ve- nlerek oğretım üyesı sayısmı arttırmak, bu yolla dekan, rektör gıbı ünıversıte yönetıcısı adayı kazanmak gıbı pratık çozümler bulunmuş ohnasına karşın, başta nıtehkh oğretım elemanı olmak üzere bına. araç-gereç. laboratuvar ve atölye yetersızhğı gıbı addı sorunlarla karşı karşıya bırakılan yuksekoğretımı- mızın, bılgı üretmek, bılgı aktarmak ve çevresini değıştırmek olarak ozetlenen temel unıversıte ışlevlennı yakın gele- cekte başanyla gerçekleştırebıleceğını beklemek fazla ıyımserhk olur Yaygın eğitim Çağunız bır değışme çağıdır Bılım ve teknolojının hızla gehşmesı orgun eğı- tım kurumlannda venlen bılgılen kısa sürede geçersız kılmaktadır tnsanlan sürekh olarak yenılemek. değışmenın doğal sonucu olan yenı durumlara uyum güçlennı gelıştınnek, meslek seçı- mınde çeşıth nedenlerle geçmış yıllarda yaptıklan hatalan duzeltmek ve onlara yenı meslekler kazandırmak orgün eğı- tımın eksıkhklennı tamamlamak, or- gun eğıtımden yoksun kalmanın kayı- plannı telafi etmek, yaşhhk donemle- nnde boş zamanlan değerlendırmek, kalkınmanın gerektirdiği davranışlan kazandırmak ısteğı, yaygın eğıtıme olan gereksınmeyı gıttıkçe arttırmaktadır Çunku. eğıtım artık sadece birkaç yılhk bır orgün eğıtımı gerektıren bırreçeteile alınan ve bılgısızlığı gıderen bır ılaç gıbı duşunulmuyor Bu gereksınme, ülkemızde cumhu- nyet donemının ılk yıllanndan ıtıbaren anlaşılmaya başlanmış ve "halk egiti- mi" olarak adlandınlan çahşmalar, Atarûrk ılkelennın ulkemızın en ucra köşelenne kadar yaygmlaştınlmasında ve halkımıza benımsetılmesınde, toplu- mun yenıleştınlmesınde etkıh bır araç olarak başanyla yürütulmuştur Bu- gün, ülkemızde, yaygın eğıtım ^prog- ramlan yoluyla çözüm bekleyen sayısız sonın bulunmaktadır YAKDV: Başansız gasayiyenyavrularanız POLTTIKA VE OTESI ILAN T.C. SAMSUN 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESt 1993 140 Davacı Mustafa Erdem vekılı avukat M Ata Gıntlı tarafından davahlar Hasan Alemdar \e B Alı Kaplan aleyhıne mahkememıze açılan alacak davasının yapılan açık duruşması sırasında venlen ara karan uyannca Davalılardan Hasan Alemdar ın teblığe yarar açık adresı butün aramalara rağmen tesbıt edılemedığınden adına ılanen tebhgat vapıl- masına karar venlmış olmakla davaa dava dılekçesınde topıan un ve gıda maddesı ücaretı yaptığmı taar olan davalılara 9 2 199^ tan- hınde 0O1011 nolu fatura ile toplam 22 790 000 TL mal verdığım 000362 sa>ılı ırsalıyefişıile kendılenne mal teslım edılmesıne rağmen bedelını ödemedıklennı ıddıa ettığınden, davalı Hasan Alemdar ın duruşma gunû olan 25 10 1993 gunu saat 09 00 da mahkememızde hazır bulunması veya kendısını bır vekılle temsıl etürmesı, aksı tak- dırdeyargılamayayokluğundadevam olunacağı HUMK nun 213 ve 217 maddelen gereğınce dava dılekçesı yenne gecerlı olmak üzere ıla- nen teblığ olunur 21 9 1993 Basın 51236 ARAPGİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo 1984/71 Karar No 1992'! 15 Davaa Hasan Fehmı Bölukbaşı tarafından davalılar Burhan Bolük- başı. ZeynepGozubuvuk \s\\e Bölukbaşı Fadıme Medıne Güzel, Hüseyın Cahıt Bölukbaşı alevhıne açılan tapu ıptalı ve tesal davası- nın vapılan açık vargılaması sonunda, DavanınreddııleMalatyaılı A.rapgırılçesı, Kavnak K ÇavMev- ku pafta5 parse!2O2sa>ılı, 13 500m2 >uzolçumlutarlanıtelığındekı taşınmaz ile vıne a>nı ver Kavnak K Çay Mevku Pafta 5, Parsel 203 te kaın, 2 800 m2 yuzölçumlu >ıne tarla nıtelığındekı taşınmazla- nn tapulannın ıptahne yonelık davacı taraftn davasının ıspatlanama- ması nedenıyle reddme daır venlen hukum tum aramalara rağmen bulunamayan Asıye Bölukbaşı mırascısı Burhan Bölukbaşı ve Huse- ym Cahıt Bölukbaşı mırascıları Pakıze Bölukbaşı, Kıfavet Bolükba- sı Musa Kazım Bölukbaşı Naıl Bölukbaşı na tcblıg edılememıştır Ilanın ydyımlandığı tanhten ıtıbaren bır ılırazlan var^a temyız yo- luna başvurabıleceklen, aksı haldc da\acı taraf hukmu lemyız etmış olduğundan dosjanın ılgılı Yargıtay daıresıne gönderıleceğı karar teblığı yenne kaım olmak uzere ılanen teblığ olunur Basın 51258 İLAN T.C. NEVŞEHİR SULH HUKUK MAHKEMESİ İZALE-İŞUYUSATIŞ MEMURLUĞU'NDAN 1993 29Satış Davaalan Ahmet Avlanmaz Mehmet Avlanmaz. Refıka Selvı. Sıbel Çetın Penbe Altay Lütfiye Atlan, Sman Çetm davalısı Meh- met olan ızale-ı şuyu davasında satışına karar venlen Nevşehır Mer- kez Cumhunyet Mahallesı 1 mıntıka Ivnşharkı mevkıınde kaın tapunun pafta L9 MI ada 2503 parsel 10 no da kavıtlı 281 m2 arsa, yapılan kıymet takdır keşfı neucesı uç kışıbk bıhrkışı heyetımn satış memurluğumuza vermışolduklan 20 9 19*3^ tanhlı bıhrkışı raporuna gore 105 375 000 -TL bedel olarak muhammen bedel almıştır Satışa konu tş bu laşınmazın kıvmet takdır keşıf zaptı ile birlıkte 105 375 000-TL lık muhammen bedellı bıhrkışı raporu vukanda ısımlen yazılı davacı taraflarla adresı tesbıt edılemeyen davalı Meh- met'e ve ılgılılenne ılanen teblığ olunur 23 9 1993 Basın 51265 MEHMEDKEMAL Ortalık Karıştıkça... Bırı Amenka Bırleşık Devletlen, otekı SovyetSosyalıst Cumhurıyetlerı Bırlığı ıken ortada, kendıne gore bır den- ge vardı Şımdı bu denge bozuldu Baltık devletlerı bır yana, Kafkas devletlen bır yana, Turkı devletlen bır yana çektıler Ortada denge menge kalmadı Sovyetler Bırlığı çoktu Rusya'nın kendı, parlamentolu parlamentosuz ıkıyebolundu Cllkeyı ışçı sınıfının partısı değtl Yeltsin'ın Bırleşık Devletler Topluluğu yonetmeye çalışıyor Her- kesın gozu onunde Kremlın Alanı bır yalnızlığa burun- muştur Bankatlar bır yanda, tanklar toplar bır yanda Lenın mozolesını gene gezenler var, ama kapıları kapa- lı Bu karmaşayı gorenler soruyorlar 'Rusya ya ne oluyor?" Gerçekten bır zamanların dengeyı kuran ülkesi Rusya'ya ne oluyor' Bır şeyler olduğu bellı de ortada denge kalmadı Tablo, yahut goruntu her gün değışıyor Bugun boyle, yarın soyle Eskı komunıstler suskun sey- redıyorlar Polonya seçımlerı çok kışıyı şaşırtb Polonya Komunıst Partısı, Sol Bırlık Partısı adıyla gırdığı seçım- lerı kazandı Kımse beklemıyordu Koylu Partısı seçım- lerde oylarını arttırdı, Demokratık Sol Bırlık Partısı yle ortaklaşarak ıktıdarı aldı Walesa'nın birkaç yıl once gozde partısı gözden duştu Baltık ulkelerınde komunıst- ler ağır basıyor Sovyetlerı gıttıkten sonra tek başına kalan Rusya'da bır şeyler oluyor Daha doğrusu bır şeyler olacağı bek- lenen Rusya'da hıçbır şey olmuyor Eskı gunler aranı- yor Gorelım neler oluyor' Işsızlıkarttı Ucretlerduştu Fıyatlaraldıbaşınıgıdıyor Bundan sonra kımse tutamaz Ipın ucunu bır kez kaçır- mayın, "serbest ekonomı" dıye gelır, bır daha gıtmez Kıralar arttı Moskova'da kıralık ev bulunuyor ama, kıra- yı odeyecek para bulunmuyor, sosyal guvenlık sıfırı tû- ketmış Hastane doktor, ılaç parasma guç yetmıyor Vaktıyle Sovyetler'de, kendıne ozgu bır demokrası vardı Şımdıkı duzenın adını kımse koyamıyor Bır de- mokrasıyse, acaba ne demokrasısıdır^ Bır zamanlar demokrasıye sahıplık eden ışçıler belkı herkesten şaş- kındır Şaşanlar arasında ne yalan soyleyeyım ben de va- rım Şaşkınlık ıçınde ışı şııre vuruyor, avunuyorum "Bırdenbıre bır pancur açılmış gıbı " Evet, bır pancur açılmış gıbı bır hava çevreyı dolduru- yor, bır serınlık gelıyor Dızeyı bır sozcuk atlayarak yaz- dım Dıze aslında şoyle "Bırdenbıre bır pancur açılmış gıbı yazdan" Şıırde dızeler olçuludur, bır hece atladınız mı, olçü bo- zulur Kımı dızeler vardır, oyle kolay kolay yenne de konmaz 1 Oktay Rlfat ta şu ıkılıyı gordum "Yazdan kokudan ve sıcaktan Bır vakte bakıyorsun uzaktan ' Acaba bu ıkı dızede bıraz Yahya Kemal kokusu var mı? Bırbınne çok benzıyor Şıırler renkle, sesle, kokuyla algılanırlar Yakaladınız mı bır daha bırakamazsınız îkıncı Yenı kuşağının gızlı şaırlerınden Tevfik Akdağ'ı da yıtırdık GeçendeTank Dursun, Semih Poroy, birkaç arkadaş daha anıyorduk Meğer o saatlerde Tevfik can verıyormuş ertesı gun olumunu haber verdıler Tevfik Akdağ dendı mı gozumün onune Ankara dakı Mülkıye Lokalı Cemal Süreya, bır de Enver gelır lyıettı.şıırleri- nın çoğunu bır kıtapta toplamıştı Nedense, unutulur gıbı olan şaırlerın olumu hazın oluyor Bızde bır şaır demokrası, ozgurluk barış, dostluk, kar- deşlık ıstedı mı adı hemen solcuya çıkar, solculuğun ağır yukunden, dışardan gelen baskıdan kurtuluş yok- tur Tevfik Akdağ da bu ağır yüku taşıyan şaırlerdendı ta- şıdı durdu BULMACA SOLD\NSAĞA: 1 2 3 4 5 1/ Kabuğundan kının çı- kanlan ağaç 2/ Koku Dört Hahfe'run sonuncu- su 3/ Tokmaklarla çalı- nan Afnka çalgısı 4/ Rus ımparatorlanna venlen san Aldatma ışı, hıle, dolap Güney Afnka Cumhunyetı'nın plaka ışaretı 5/ Uzak Malez- ya halkına ozgü bır tur oldurucu dehlık 6/ Yer doşemesı olarak kullanı- lan bır ceşıt muşamba 7/ Bır zaman bınmı Bırnota 8/Ev- cıl bır geyık Bır ınşaatı ya da havaı bır hattın ıletkenlennı taşı- yan. temel uzenne kurulmuş. me- tal ya da betonarme düşey oğe 9/ Uzun tutun çubuklan kullanıldığı zamanlarda odanın ortasına yer- leştınlen kül çanağı YL K4RIDAN AŞAĞIYA: 1/ Elçılık ve konsolosluklarda yaa ve kâğıt ışlennı yüruten gorevli 2/ Şarkı, türku Eğretı. odunç 3/ Kaba ve kıncı kımse Olumsuzluk behrten bır onek 4/ Gozlen görmeyen Kuruyarakyadaçuruyerekıçıboşalmışolan 5/lri ve boru bıçımınde beyaz ya da san renkh çıçeğı olan bır sus bıt- kısı Nışastah tanelenn suyla kaynaularak bulamaç kıvamına getınhnış durumu 6/ Bınyle eğlenme. onu küçumseme Kö- pek 7/ Eskı dılde gobek Bır mılın yatağında donmesını sağla- yan bolum 8/ Erkekhğın ve dışılığın behrlenmesınde rol oyna- yankromozom İlkel bır sılah 9/Dogma Temel. esas İLAN T.C. AYVALK SULHHUKUK HÂKtMLİĞİ'NDEN 1992^256 Davacılar Fazılet Aknar ve Zekıye llalan vekıh tarafından dava- hlar Bulent llalan ve Kıymet Yenıgün aleyhlenne açılan ortaklığm gıdenhnesı davasında davah Bulent llalan ın tüm aramalara rağmen adresı saptanamadığından. adı geçen davahnın duruşmanın bırakıl- dığı 13 10 1993 günu saat 9 00 da Ayvahk Adhyesı nde hazır bulun- ması veya mazereüru bıldırmesı hazır bulunmadığı ve mazereunı de bıldırmedığı gıbı bır vekıl de gondermedığı takdırde HUMK nın 509 ve 510 maddelen gereğmce duruşmaya yokluğunda bakıhp karar ve- nleceğı hususu ılanen tebhğ olunur Basın 51305 ILAN T.C. AYVALIK SLXH HUKUK HÂKtMLİĞİ'NDEN 1993/61 Davacı Mehmet Kaysenh vekıh tarafından davalı Mustafa Ha- lıt Seper vanslen aleyhıne açılan ortaklığın gıdenlmesı davasında davablann tum aramalara rağmen adresı saptanamadığından, adı geçen davalı vanslennın duruşmanın bırakıldığı 13 10 1993 gunü sa- at 9 00'da Ayvahk Adlıyesı'nde hazır bulunması veya mazeretını bıl- dırmesı, hazır bulunmadığı veya mazeretını bıldırmedığı gıbı bır vekıl de gondermedığı takdırde HLMK'nm 5O9ve51O maddelen gereğın- ce duruşmava yokluğunda bakıup karar venleceğı hususu ılanen teb- hğ olunur Basın 51306
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear