25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6 OCAK 1993 ÇARŞAMBA • CUMHURİYET SAYFA HABERLEREN DEVAMI 17 GUVCEL CÜNEYT ARCAYÜREK • Ba}tarafi 1. Sayfada tayacak. Öncelik ve ivedilikle by-pass yasalan... Hükü- met icraatını engelleyen Çankaya'nın devreden çıkarıl- masını sağlamak... Hükümetin ocak ayında sonuç al- maya çalışacağı belli başlı sorun. Başbakan, öz arasında "Gümrüklerdeki terk edilmiş mallar epey para getirecek bize" diyor. Demirel'e göre birkaç trilyonluk iş. Arabadan buzdo- labına dek, çeşit çeşit mal, tüketiciye sunulacak. Güm- rükteki malı satılan mahkemeye gidip hakkını saptar- sa, parasını faiziyle birtikte satıldığı günkü fiyattan alacak. Kısa söyleşi, ister istemez Ingiliz Economist dergisi- nin yan kuruluşu Foreign Report'un geçen ay yayımnla- dığı habere; Türkiye'nin Arnavutluk'a iki zırhlı tugay gönderme isteğini tçeren, Bulgaristan'dan Türk askeri- nın geçişini sağlayacak izın istediğimize değinen habe- re kayıyor Arnavutluk ve Bulgaristan önerilerimizi reddetmiş. Başbakan, sorumuzu bir soruyla yanıtlıyor: "Birtuga- yıh dışandaki aylık masrafının miktannı biliyor musu- nuz?" Üstelik, bir değil iki tugay, hem de zırhlı. Aşağı yukarı yedi sekiz bin kişilik bir kuvvet. Kısa bir suskunluktan sonra Demirel, "Dışanda görev yapacak bir tugayın ay- lık masrafı 500 milyar lira" diyor. Haberin doğru olmadığını anlatırken "Türkiye'nin ak- lını peynir ekmekle yemediğini'' söylüyor. Söylentiler-doğrular iki zırhlı tugayın yurtdışına gönderilmesindeki zorluk- ları açıklarken kimi gerçeklere bir iki cümleyle şöyle değiniyor: ''Biz o kadar mobil değiliz. Ama ileride olacağız. Bakı- nız; 300 kışi gönderdik Somali'ye, ikmal 700 kişilik bir gemiyle yapılıyor. Savaşan kadrolarm arkasma şimdi iki misli ikmal ko- yuyorlar. Yiyecek, içecek, cephanesini alacak savaşan. Kolay değil ki bunlar." Dışişleri Müsteşarı ûzdem Sanberk, Foreign Report'u "Söz konusu değil, kesinlikle doğru değil"diye yalanlar- ken yakın günlerdeki kimi siyasal oluşmaların altını çizi- yor. örneğin, özel hiçbir istekte bulunmadığımız Arnavut- luk'a, bir anlaşma uyarınca askeri elbise, postal gibi yardımlarda bulunuyoruz. Ama ne tugay önerdik ne de silah gönderdik. Askerlerimizin Bulgaristan üzerinden Sırbistan'a git- meleri için "geçiş izni" istememize gelince; bundan iki üç ay önce böyle haberler çıktı. Dendi ki siyasal kriz sıra- sında Devlet Başkanı Jelyu Jelev, Bulgaristan'daki Türk Haklar ve özgürlükler Hareketi'yle anlaştı ve Türkiye üzerinden gelen silahları Makedonya'ya geçiriyor! Söylenti araştırıldı. Saptanan veriler, Yunanıstan'ın yaydığını gosteriyor. Yunanistan, Bulgaristan-Türkiye ile Türkiye-Arnavutluk arasındaki iyi ilişkilerin gelişme- siyle Balkanlardaki mevcudiyetimizin güçlenmesinden kaygılanıyor. Bu gelişmeleri önlemek için Türkiye'nin Balkanlarda saldırgan ve yayılmacı emelleri olan milita- rist bir politika izlediğini yaymaya çalışıyor. Olumsuz soylentilerin tersine Türkiye, Balkanlardaki sorunların barışçıl yollardan çözümlenmesini savunu- yor. Orneğin, Makedonya'ya BM gücünün gitmesini öneren Türktye, şimdllerde barış gücünün Kosova'ya da gönderilmesi için BM kararı çıkmasını istiyor. Bu türden söytentiler, soru olup ünlü CNN'de de karşı- mıza çıkmış. Dışişleri Bakanı Çetin'e CNN, Balkanlarda Türkiye-Bulgaristan-Arnavutluk'un bir cephede, Sırbis- tan-Yunanistan-Romanya'nın bir başka cephede topla- nıp toplanmadığmı sormuş. Tabii Çetin, bu haberleri de yalanlamış. Oyuniçindeoyun. OLAYLARIV ARDENDAKİ GERÇEK • Boştarafi I. Sayfada yon tehükeni var, şekUndeki hem rriznû hem ihracatı battalayıa propagandayt engellemek için hükûmef Türkiye Radyasyon T GüvenHk Kom'tesi'ni kurdu. Tek yetkiti olarak da Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral'ı gö- revlendnrıü." • _ Göriildüğü gıhi o cUinemdeki Özul hükümeii birtakım önlem- ler almiftır. Bu doğru bir yön- temdir; çünkü hütün yetkiler hükümetteydi. Ancak buyetkile- ri kullananların soruntluluğu da, aynı kesinlikle bir başka gerçeği ortava koyar. Sonuçta, Çernobil faciasm- dan kaynaklanan radyasyon olayında, sorumiu olanlar, gö- revlerini ihmal etmişlerse ya da kötüye kullanmışlarsa, bunun hesabını vermek zorundadırlar. Ne varkihizim Türkiye'de bir gelenek vardır. Bu gibi konular- da ortalık önce alevlenir, suçla- malar doruğa tırmanır, kamuo- yu heyecunlamr. gürülıû patırtı ayyuka çıkar; ama, aradan bi- raz zaman geçti mi her şey tav- sar, konu unutulur. Bu kez de öyle mi okıcaktır? Eğer gerçekten hesap sorul- ması isteniyorsa, "fikri lakip" denilen erdemin loplumdapayla- filması gerekiyor. Halkın haya- tını hiçe sayarak toplu cinayet iflemekle suçlananlara, kendUe- rinı sanmmak fırsatı sağlanma- hdır. Bu fırsat sağlanmazsa. Çer- nobil faciasımn Türkiye'ye dö- nük sorumhdluğunu üstlenmiş olanlar büiün hayatlan bovunca ağır suçlama altında kalacaklar- dır. • • • Bakanlık, yanlışını • Baftarafi I. Sayfada Gürpınar ve Ziya Gökalp'ı çi- kartması ve yenidcn programa alması lepkilcrc yolaçlı. Okul müdürleri. cdcbıyal öğrctmcn- leri, yazar ve şairler karan, "Akıl almaz bir uygulama" ola- rak değerlcndirdilcr. Köroğlu, Abdal, Gürpınar ve Gökalp'ın önce,"eserlerin- dcn faydalanılacak şahsiycllcr" lislcsinden sonra da ders kitap- lanndan çıkanlması karannı "şaşırua" bulan Şair Arif Da- mar. koalisyon hükümelinin her türlü düşünce yasağını ya- saklamak ilkesiyle iktidara gel- dığını anımsalarak, "Bu karar çok yanlıştır" dedi. ^T Sultan Abdal'ın büyük Dir halk ozanı olduğunu, bugün de değerini koruduğunu, Gür- pınar'ın Türk cdebiyatında rea- lizmin öncüsü , Gökalp'in ise büyük bir düşünür olduğunu vurgulayan Damar, Nazım Hikmet'i ders kitaplanna sok- mayı planlayan Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu isimleri ders kılaplanndan çıkarmasının çe- lişkili bir uygulama olduğunu sayundu. Karan, sistemin içindc ulusal Ehliyetimi ve SSK kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür. ÜLKEM GÜRTUNA olan nc varsa yokclmc çabalan- nın bir sonucu olarak görcn Alilla İlhan isc görüşlcrini şöylc açıkladı: "Nereden bakılırsa bakılsın, bu kişilcrin Türk cdebiyatına kalkılan büyüktür. Gürpınar'ı okumadan yüzyılın başlannda- ki Türkiye'yi anlamak müm- kün değil. Gökalp, Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyct'in düşün- ccsini taşıyan iki kişidcn biri. Pir Sultan Abdal'ın yazdıklan ise güclü ve şiirscl. Bu uygula- mayı ınsan manlığının anlama- sı olanaksız. " Edebi değeri olan her cscrin Sğrencilcr larafından okunma- sından yana olduğunu vurgula- yan Kültür Liscsı Müdürü Türker Kurşun. bakanlık kara- rı üzerinc yorumda bulunmak- lan kaçınırken, isminın açıklan- mamasını isteyen bir cdebiyat öğretmeni ise karan "delilik" olarak değerlcndirdi. BABAM NURULLAH AIAÇ Meral Tolluoglu 20.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymtan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğtn-lstanbul Ödemeli gönderttnez. HAVA DURUMU TURKIYE'DE DUNYADA Nleteoroloji Genel Mü- düriüğû'rKJen alınan bılgı- ye göfe yurdun kuzey ve doğu kesımlen cok bulut- lu. Marmara nın doğusu Karademz. Iç Anadolu- nun kuzeydoğusu, Doğu Anadoltj ıle Gûneydoğu Anadolu nun doğusu ya- ğışlı dığer yerler parcalı ve az bulutlu geçecek Havasıcaklığıbtrazdahaazalacak Rûzgar. yurdun kuzey kesımlerınde kuzey ve doğu, dığer yerlerde kuzey ve batı yönlerden orta kuvvet- te. yer yer kuvveöı ve krsa surelı fırtına şeklınde esecek Denzlerımızde njzgar. Batı Karadenız, Marmara ve Ege de fırtına bektenıyor Rûzgar bûtûn denızlerH mızde yıldız ve poyrazdan 4-6, Batı Karadenız, Marmara ve Ege'de 7-8 kuvvetın- de esecek Var Gölü nde rıava çok bututlu ve kar yağtşlı geçecek Adana Aiyon A*, Ariıara Aıtalya Aydın Bursa Çarddcate Dıyarbakn Etftme Erzururn Eüluşehır Istanbul Izmır Kars Konya Samsuı Trabzon Zonguldak B 10' 5" A -V -9" K -8'-22* B - 3 ' I T A 7' T A 6" r B r z B v -r K -1* -8" B r-ır K -10" -23* B -r-w K 2" O' A 5" 0' K -r-21' B -T 12" K 2* 0" K *• 2" K 2* -r Anman Atma Bağdat BrıAse! Cenevre FranMurt Lefkoşa Pekrsburg Londra Madrıd Mılano Moskova Munıh Pars Prag Rıyad Roma Vıyana K A Y B K B K B B Y A A B K K B S Y A -3 •5 8" 12" -2" •3 -4' M' O 1 4" 3' V -3' -3" •1" -4" W T -3" açtk € ^ Bulutıu ^ yagmurlu * sts ı Q karlı A-açık B-tMjluîiu G-guneslı K-»art S a s ü Y-yağmurlu Yasaldı Türkiye • Bajtarafi I. Sayfada Müdürlüğü Güzel Sa- natlar Galerisi'nde açılan kar- ma fotoğraf scrgisini gezen Vali Kağan Köksal, Mchmcl Ça- kır'a ail 6 çıplak kadın foloğra- fını 'muzjr" bularak indirin tali- matı verdi. Foloğraflar bir milyon 750 bin liradan satıldı gerckçesiylc sergiden kaldınldı. Yine açılışını Küllür Bakanı Fikri Sağlar'ın yaptığı Sulta- nahmct Şimdi Özgür şcnliği, 'Polis Vazifc vc Selahiycücri Yasası'na dayanılarak İstanbul Emniyet Müdürlüğü larafın- dan yasaklandı. Yılmaz Güncy Kültür vc Sanat Vakfı'nın dü- zcnicdiği ctkinliklcr Valilik la- rafından engellendi. Grup Yorum, özgürlük Türküsü, Ortaköy Kültür Mcrkezi'nin ti- yatroculan gözaltına alındı. Ankara Birlik Tiyatrosu'nun oynadığı Erol Toy'un "Pir Sul- lan Abdal" adlı oyunu ycdincı kez yasaklandı. Gündemdcki yasaklardan biri dc sürcli yayınlar üzcrindc- ki toplatma baskısı. Bölücülük propagandası yaplığı iddıasıyla toplatılan "Ncvvrozladık Şafaklan" adlı kitabın yayınası Hikmet Ko- cak, Ankara Dcvlcl Güvenlik Mahkamcsi'nin. hakkında vcr- diği rekor para cczasını lemyi/. cttı. Bilindiğı gibi Koçak, Ankara DGM'dc arahk ayı sonunda loplam I milyar 728 milyon lira parace/asınacarplınlmışiı. Kı- labın yazan Edip Polal da 2 yıl hapis 50 milyon lira para ccza- sınaçarptınlmışlı. Halcn yayınını sürdürcn sağ vc sol içcrikli 50 dcrgi vc gazclc- den 39'unun çcşitli sayılan mahkemcce toplatıldı. Bu dcrgi vc gazclclcrin loplam bin 454 sayısının 546'sı toplatılarak ya- yını engellendi. Dergi vc gazctc- lerin loplatma dağılımı şöylc: Ak Zuhur, 7 sayıdan 4'ü; Azadi, 34sayıdan I l'i; Barikat. 8 sayıdan 3'ü; Deng, 22 sayıdan 13'ü; Dcvrim, 11 sayıdan I 'i; Dcvrimci Emck, 16 sayıdan 10'u ilc 15 dc özcl sayı; Bağım- sızhk, Demokrasi, Sosyalizm Mücadclcsindc Dcvrimci Gençlik, 20 sayıdan 12'si ilc 7 de özel sayısı; Empcryalizmc vc Faşizme Karşı Dcvrimci Genç- lik, 12 sayıdan 2'si; Dcvrimci Prolctarya, 19 sayıdan 10'u, 1 dc özcl sayı; Dcvrimci Yurtsc- vcr Gençlik, 8 sayıdan 6'sı; Di- reniş. 14 sayıdan 5'i, 1 dc özcl sayı; Doğru Scccnek, 10 sayı- dan 6'a; Ekimler, 2 özcl sayı; Emcğin Bayrağı, 81 sayıdan 58"i; Emck, 30 sayıdan 22'si; Gençlik Yıkjızı. 11 sayıdan 4'ü; Gcrçck, 41 sayıdan 4'ü; Halkın Gücü, 3 sayıdan 3'ü; Hcdcf, 15 sayıdan ] 2'si, 2 de özcl sayı; 2000'c Doğru, 350 sayıdan 32'- si; İkıidar, 19 sayıdan l'i, 1 dc özcl sayı; Işçilcnn Scsi, 41 sayı- dan 5'i; İşçinin Yolu, 7 sayıdan 4'ü; Komün, 19 sayıdan 6'sı; Kurtuluş, 14 sayıdan özcl sayı- larla birliktc 19'u; Mcdya Gü- ncşi, 21 sayıdan 19'u, 2 dc ö/cl sayı; Mücadclc, 72 sayıdan 35i. 5 dc özcl sayı; Ncwroz, 12 sayı- dan 6'sı, 3 dc özcl sayı; Ncwroz Alcşi, 7 sayıdan 2'si. 2 dc özcl sayı; Odak. 17 sayıdan 4'ü; Öz- gür Gündcm. 218 sayıdan 32'si; Ozgür Halk, 26 sayıdan I8'i; Özgürlük Dünyası. 51 sayıdan 24'ü; Partizan, 7 sayıdan 3'ü; Scrkclın, 5 sayıdan 4'ü; Taraf, 22 sayıdan 22'si; Toplumsal Kurluluş, 59 sayıdan 26'sı; Va- tan Güncşi, 8 sayıdan 7'st; Yeni Para kanser korkusunu • Buftarufı I. Sayfada düşünmüştü 25 yaşındaki Ay- dın Keskin. Şimdi "Kanscrolur muyum" korkusunu yaşıyor. "Keşkc çalışmasaydım. Ama bana kimsc kanser olabileccği- mi söylcmcdi ki. Hcpsini mah- kcmcyc vcrcccğim" diyor. Unitcd Slales'lc yoğun mik- larda asbcsl bulunduğu vc bu maddcnin kanscrc ncdcn oldu- ğu habcrlcrinin yayılması üzcri- ne Keskin bir daha "ölüm gcmisi"nc binmcmiş. 35 kişidcn 10'u gcmidc çalışmaktan vaz- gcçmiş. "Ya diğericri" diye so- ruyoruz. "Onlardcvam elliler" yanıtını vcriyor Keskin. Kalan- lar için gcçim dcrdi kanser kor- kusuna baskın gclmişli. Mahmut Civclck 22 yaşinda. Şimdilcrdc günlüğü 35 bin do- lara kiralanan. içinde her lür lüksün bulunduğu "Savarona'- 'nın asbcsttcn icmizlcnmcsi işlc- mındc çalışmışlı. İş bir ay sür- müşiü. Unitet Slatcs için cıkan son habcrlcrdcn sonra işvcre- nin 500 bin lira günlük verdiği- ni duymuş Civclck. "Bana iş tcklirclsclcr bclki gidcrim" di- yor. "Ya kanser olursan" diye sorduğumu7Xİa sadccc omuzla- rını kaldınyor. Başını önc eğc- rck, "Bız Samsun Alaçam'da çiftçilik yapıyoruz. Ailem, kar- dcşlcrim hep orada. Ama işter pek iyi değil. Para kazanmam lazım" yanılını vcriyor. Armatör Kahraman Sadı- koğlu'nun salın alarak İslan- bul'da Tuzla'ya çcktirttiği dünyanın cn büyük transallan- liklcrindcn biri olan "United Sıalcs" ilc birliklc Türkiye'dc başlayan asbcst tartışması gidc- rek yoğunlaşırkcn, lcrsanc işçi- lcri gclışmclcri şaşkınlıkla izli- yorlardı. Çünkü yıllarca asbcst- li gcmilcrin lcmizlenmcsi işlc- mindc çalışmışlardı vc kimsc onlara "kanscrc yakalanma risklcrinin çok yüksck olduğu- nu" söylemcmişli. Tuzla işçilcri kcndilcrini "aldalılmış" hissc- diyorlar. Tcrsanclcrin çcvrcsin- dc yer alan işçi kahvclcrindc asbcsl vc kanser günün konusu. Kafalarda yanılsızsorular: "Amcrika'da vc Avrupa ül- kclcrindc bu maddcnin kullanı- mı yasaklanmış. Kanser yapı- yormuş. Pcki bizdc bu maddc ncdcn scrbcst? Bu Amcrikan gçmisinin yapımında çalışan birçok işçi de daha sonra kan- ser olmuş. Bizc ncdcn bugünc kadar bunlan ncdcn söylemcdi- ler?" Sorulann ardı arkası kcsilmi- yor. Hiçbirine yanıt vcremiyo- ruz. 30 yaşındaki Cumhur Akyol" 12 yıl boyunca gemilcr- dc kaynakçılık yapum. Asbcsti ilk dcfa bu gemi olayıyla duv- dum Ülkc, 115 sayıdan 50'si toplaUİ- dı. Küllür Bakanı Fikri Sağlar "yasaklarla" ilgili olarak "Cumhuriycf'c şu dcğcrlcndir- mcyi yaplı: "Tcmcl İçgüdü'nün yasak- lanması yasalardaki çarptklık- lan kaynaklamyor. Dcmokra- liklcşmc yolunda Türkiye için ırajikomik bir olay. Hükümcti- mimizin programında dcmok- rasiyi oluşiurmak için çağdaş yasalar hcdcflcniyor. Bu arada Muzır Kurulu'nun Sansür Ya- sası'nın kaldmlması amaçlanı- yor. Biz yasakla korumanın arasında fark olduğunu söylü- yoru/. Dcmokrasılcrdc yasak olmaz, ama özclliklc gclcnck vc görcncklcrimızi korumak zo- rundayı/. Bunun için dc çağdaş yasalan çıkartmak /orunda- yı/." Haziran ayında göreve başla- yan ve üç yıl süreyle seçilen ye- ni Muzır Kunılu'nda Kurul Baş- kanı olarak Ismail Akınaltuğ, Diyanet Temsilcisi lrfan Yücel, Adalet Bakanlığı temsilcisi Yıl- dınm Türkmen, Kültür Bakan- lığı Temsilcisi Tevfik Rüştü Gö- kalp, Içişleri Bakanlığı temsilcisi MevlUt Çetin kaya, Milli Eğitim Bakanlığı temsilcüeri Güler Şe- nünver ve Ahmet Sevgi, MGK temsilcisi Emekli tümgeneral Behzat Seyhan, YÖK temsilcisi Prof. dr. Hamza Zülfikar ve ga- zeleci Nazmi Bilgin bulunuyor. Mcğcrsc yıllarca kanscrlc yan yana olmuşuz da habcrimi/ yok" diyor. Akyol, "Dcvlcl Tuzla'da çalışan işçilcri muayc- nc cluırnclidir" görüşündc. "Bu maddc akciğcr kanscrinc ncdcn oluyormuş. Zamanında lcşhis cdilirsc bunun tcdavisi var mı?" diye sormaklan kcndi- ni alamıyor Akyol "Ya çocuk- lanm. Bcnim dört çocuğum var. Sonra kanm. Onlar da kanser olur mu?". Kanscrin sorumlusu kim ola- cak? Çcvrccilcr vc DİSK'c bağlı LİMTER-İş Scndikası "ölüm gcmisi"nc karşı ortak cylcm ha- zırlıklannı sürdürüyorlar. LİMTER-lş Scndikası Gcncl Başkanı Emir Babakuş vc scn- dika görcvlisi Hasan Fahri ha- lcn United Statcs'lc 40 işçinin çalıştığını söylüyorlar. Çalışma Bakanlığı'na buradaki işin dur- durulması için yazılı başvuruda bulunduklannı bclirtcn Hmir Babakuş, "Ancak Bölgc Çalış- ma Müdürlüğü'ndcki görcvli- lcr bu gcminın işycri olarak kabul cdilmcdiğini bu ncdcnlc denctim yapamayacakhınnı söylcdilcr. Olayı bizzal (,'alışma Bakanı Moğuitay'a ilcltik. llgi- lencceğini söylcdi. Halcn bckli- yoruz. Biz scndika olarak gcnıi- yc çıkmaya çalışlık ancak ^eminin çevrcsindeki lcknclcr bizi eneclledilcr" diyor. LİMTER-İş Scndikası ola- rak tüm tcrsanclerdcki işcilcrc, bu gcmidc çalışmalan duru- munda hangi ichlikclcrlc karşı karşıya kalacaklannı anlalma- ya çalışlıklannı vurgulayan Babakuş, "İnsanlar göz görc görc ölümc göndcriliyor vc kimsc bu konuyla ilgilenmiyor. Bu gcmide halcn çalışlınlan in- sanlar ileride kanser olurlarsa bunun sorumluluğunu kim üst- lcnccck" diyor. Grccnpcacc: Gcmiycçıkmak bilc lchlikcli Grccnpeace'den Bertol Fun- den geminin bir an önce Ame- rika'ya gcri göndcrilmcsini öncriyor. Geminin Türkiye'dc lemizlenmesinin burada çalışa- cak insanlann yaşamınt tchlikc- yc düşürcceğini, Türkiye'nin bu gemiyi asbeslten temizlcyccek lcknolojiyc sahip olmadığını vurgulayan Fundcn, "Amerika yıllarca bu gcmidcn kurtulma- ya çalıştı. Gemi birçok ülkeye salılmaya çalışıldı ama kimsc almadı. Sonunda hurda fıyatı- nın bile altında bir fiyatla Tür- kiyc'yc satıldı. Bu gemi cğcr ABD'dc lcmizlcnmek islcnscy- di sadecc asbcsttcn anndırmak için 125 milyon dolar harca- mak gerekırdi. İnsanlann gcmi- yc ayak basmalan bile tchlikcli- dir" diyor. İnsan haklanndan sorumiu Dcvlct Bakanı Mehmel Kahra- man, "Tcmcl İçgüdü" filminc ilişkin yasaklama karanmn. mahkemcce verilmiş ncdeniylc, lartışmasını yapmanm "huku- kcn mümkün olmadığını" bc- lirterck, "Ancak bu anlayışı onaylamıyorum" dcdi. Kararla ilgili tariışmaların, yinc yargı içindc hukukcn yapı- labilcccğine işaret edcn Kahra- man, Cumhuriycl'c şu açıkla- mayı yaptı: "Türkiye'nin dcmokraliklcş- mcsi sürccindc; kitap, film gibi sanal vc küllür cscrlcrinin san- sür cdilmcsi ya da yasaklanma- sı anlayışının, toplumda kısa süredc aşılacağına inanıyorum. 18 yaşından büyüklcrin, hangi kitabı okuyabılmc. hangi Tılmi izlcycbilmc, hangi küllür ve sa- nal clkinliğini gcrçcklcşlircbil- mc crginliğinc, loplumumuz ulaşmışlır. Toplumun bu bü- yük kcsimini, 18 yaşından küçüklcrlc cşdcğcr tutmak dc- mokratik hukuk anlayışı ilc bağdaşma7." Gazctccilcr Ccmiycti Başka- nı Nccmi Tanyolaç. basının bugünkü /or koşullannda, bü- yük gayrellcrlc yay.nlanan dcr- gi vc ga/.clclcrin toplalılmasının onura vc yasalara aykın' oldu- ğunu söylcycrck, "Toplalmalar için 'Dchşcl vcrici' sözcüğün- dcn başkasını bulamıyorum. " dcdi. Antalyah Yaşar Karadenb dün çekini aldı. (RIZA EZER) Piyango şanslısı 8 milyannı tesellisiyle aldı ^Akrabalarınun hucümuna uğradım' ANKAKA(Cımfawiyc1 Künwu)- Milli l'iyangoııun yılbaşı ö/cl çckıhsjndc 33 nıılyaıiık büyük iknuniycnın ılörllc birini k;iAinan Anlalyalı bilct siihibi. 8 milyar 25(1 milyon lira ilc 74 milyon 250 linılık ıcsclii iknımiycsinin çckıni dün akiı. Anlalya'nın l-'inikcilçcsindc oluran Yaşar Kar.klcnı/, scn akhğı 10 bilcldcn Nr lancsi ilc büyük ikramiycye ortak olurkcn, bilctlcrdcn diğcrincdc tesclli ikramiycsigkü. Karjdcni/, scnıalık yaplığını vc kazandığj par.ıkın naaldcğcrlcndircccği konusunda bir karara vanıı.Kİığını söylcdi. Scracıhk işinc dcv-anı cdcccğini biklircn Karadcni/. yoksul insanlara yardım cdcccğini vc bılclı aldığı hayıycdcyardınıda bulunacağını söylcdi. Kar.ulcni/," Kafaırı çok kanşık. İkramiycyi ka/iinmamb Nrüklc hunka müdürleri. ga/elccilcr vc aknıbalanmin hücunıuna uğnıdım " dcdi. Mahkeme kararıyla • Baftarafi I. Sayfada Rcklörii Prof. Dr. Asıl Gültc- kin, Hcmşirclik Mcslck Yüksc- kokulu Müdürü Doç. Dr. Mc- liha Alalay vc Sağlık İ li/mcllcri Mcslck Yüksckokulu Müdürü Prof. Dr. Tanscl Ünsaldı yap- lıkları orlak loplanlıda pralık dcrslcrdc kı/. öğrcncilcrin kcp lakmalannın /orunlu olduğu görüşündc birlcşlilcı. Prof. Gültckin şunlan söylc- di: "Sıvas Bölgc İdarc Mahkc- mcsi'nin aldığı karar üzerinc yaptığımız toplantıda, kız öğ- rcncilcrin pralik uygulama dcn»lcrinc lürban ilc gimıclcnnc ımkan lanıdık. Ancak yasalarla bclirlcnnıiş olan 'Hcmşirclik kıyafclı'nin bo/ulmaması için kcp lakılmaMnı /orunlu kıldık. llcmşırclik nıcslcğımn sımgcsı olan kcp /orunlu olarak takıla- cuklır. İsicycn lürbanı kcp allı- IKI takabilir." Rektör Prof. Güllckın alınan karardan sonra kcp allına tür- ban lakan öğrenci sayısının 6 olarak bclirlcndiğinı söylcdi. Hasan vc Nur Budda'nın babalan, Berrin Budda'nın scvgili eşi, İş Bankası emeklilerinden NEJATÖMERBUDDA 5.1.1993 günü vefal elmiştir. Cenazesi 6.1.1993 günü (bugün) öğle namazı sonrası Bebek Camii'nden kaldınlacakür. AİLESİ GOZLEM UĞUR MUMCU • Batfarafı I. Sayfada riminde neden gösterilmediği veya gösterilen nedenın yeterli olmadığını ileri sürerek yetkili mahkemeden fes- hin geçersizliğıne karar verilmesini isteyebilir Bu is- tem, fesih bıldiriminin tebliği tarihinden başlayarak bir ay içinde yapılmazsa başvuru hakkı duşer. İşçinin feshe dayalı olan ve olmayan dığer haklan saklıdır. 7- Feshin yeterli nedene dayandığını ıspat yukü ışve- rene aittir. Yeterli neden munhasıran hizmet ilişkisine dayanan nedendir. Kıbrıs'taki bu iş güvencesini düzenleyen yasa, Cum- hurbaşkanı Özal tarafından bir daha görüşülmek üzere TBMM'yegeri gönderilen 158sayılı ILOSözleşmesi'nin onaylanmasına ilışkın yasada yer alan maddelerden esınlenmiştir. ILO Sözieşmesi Yavru vatan Kıbrıs'ta geçerli, 'Ana- vatan Turkiye'öe değil! Neden? işverenlerimiz böyle istiyorlar da ondan.. Ne- den? Eski MESS Başkanı, Cumhurbaşkanı da ondan... İş güvencesi, 20. yüzyılın başından beri Avrupa'da be- nımsenen ilkedir. Bu ilke bugün uygar' dediğimiz ve serbestpiyasa ekonomisi'ni uygulayan bütün Bat ülke- lerınce benimsenmiş ve yasalaşmıştır. Başta TÜSİAD ve TISK olmak üzere bütün işveren ku- ruluşları ve hemen hemen bütün işadamları 158 sayıli ILO Sözleşmesi'ne ve bu sözleşmeyi iç hukuk düzenine dönüştürecek olan 'İş Güvencesi Yasa Taslağı'na karşı çıkıyorlar. Oysa bu sözleşme 1982 yılında 12 Eylül askeri hükü- metince imzalanmış ve bu doğrultudaki bir taslak da devrin Çalışma Bakanı Prof. Dr. Turhan Esener tarafın- dan hazırlanıp 15.12.1982 tarihinde Bakanlar Kurulu'na sunulmuştu. Prof Esener'in bir bilim adamı ve hukukçu dürüstlüğü ile kaleme alıp sunduğu taslak, ne yazık ki o günlerde Bakanlar Kurulu'ndan geçemedi. Bu yasa, Almanya'da var; Fransa'da var, italya'da var; Ingiltere'de, Ispanyada, isveç'te, Belçika ve Ho^ landa'da var, Türkiye'de yok İşin ilginç yanı, Kıbrıs'ta var, Türkiye'de yok! Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğul- tay, bakanlığına adımını atar atmaz, başta, işçileri iş akitlerinin feshine karşı korumak amacıyia İş Yasasının 13. maddesini degiştirmek olmak üzere yasa ve sozleş- meleri tek tek hazırlayarak Bakanlar Kurulu'na sundu. Sosyal demokrat bir siyasetçi bakan olursa ne yapar? Moğultay'ın yaptıklarını yapar.. iş Güvencesi Yasa Taslağı'nı hazırlar, kamu çalışan- larının toplusözleşme ve grev haklarına kavuşmaları için kolları sıvar Uygar dünya, emekçilerine güvenceler vererek uy- garlaştı. Buülkelerde değişim debuyollagerçekleşti. Bir toplumda 'değişim' ne demektir? Değişim; duzenin, insanı devlet karşısında 'kul' ve sermaye karşısında köle' yapan düzene karşı insanla- nn bilinçlenip, haklannı elde etmeleri ve çağdaş dünya- nın insanlığa sunduğu bütün olanakları ve değerleri paylaşma özlemi ve istemi ile başlar. Bu bilinç ve bu özlem varsa değişim' de var, yoksa yok! ILO sözleşmeleri, Türkiye'de değişimi' başlatacak olan yasal düzenlemelerdir. Değişim, 'Hayali ihracat' gibi yüzkızartıcı suçlar ile milyarlar vurmak mıdır? Eski düşüncelerini cami avlula- 'rma bırakılan çocuklar gibi terk edip egemen çevrelere türlü makyajlarla meddahlık yapmak mıdır? Hayır hayır, değildir. Değişim; sermayeye devlet desteği ve güvence sağ- layıp, emeğe yasak üzerine yasak koymak mıdır? Tş Güvencesi Yasası'nın Kıbrıs'ta yürürlüğe konması, Tür- kiye'de ış barışını yok edecek' diye veto edilmesi midir deöişim? Oyleyse, işçiler, Türkiye'de işverenlere karşı iş gü- vencesini sağiamak için 'yavru vatan' Kıbrıs'a bir 'Barış Harekâtı' mı yapsınlar? Yoksa anavatan'dan yavru va- tan'a geçip, Kıbrıs'ta mı iş bulsunlar? Bir filmin \ asaklannıa • Boftarafi I. Sayfada sinernalarında gösteri- rne izin veren eser işletme belgesi alındı. "Temel İçgüdü", 27 Kasun 1992 tarihinde Türkiye sinema- larında (İstanbul, Ankara, tz- mir, Adana, Eskişehir, Antalya ve Mersin'de toplam 13 sinema- da) gösterime girdi ve dört haf- ta süreyle hiçbir sorun çücmadan göstehmde kaldı. Filmi bu süre içinde yaklaşık 400 bin kişi izledi. "Temel îçgüdü"nün gösteri- me girmesinden dört hafta son- ra, 25 Arahk 1992 tarihinde Şev- ket Kazan ve 10 Refah Partisi milletvekili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na filmin yasaklan- ması için başvuruda bulundu. Türk Ceza Kanunu'nun 426. maddesine dayanarak Ankara 15. Sulh Ceza Hakimliği'nde açılan davada, Muzır Kurulu- nun da değerlendirmesi ahnarak CMUK'un 90. maddesine müs- teriden "Temel tçgüdü"nün An- kara Kızılırmak ve Derya sine- malarındaki kopyalarına el konuldu. Yılbaşından hemen önce alı- nan kararla, bütün iDere emir te- lefon ile ulaştınldı: "Temel Iç- güdü"nün kopyalarına, Izmir- de Şan sinemasında seans ara- sında el konuldu. "Temel İçgüdü", İstanbul CUmhuriyetBaşsavcılığı'nın Is- tanbul'da başlattığı soruşturma sonucunda Bakırköy 4. Sulh Ce- za Mahkemesi'nin karanyla 4 Ocak 1993'te Bakırköy tncirli si- nemasında saat 19.00'daki se- anstan hemen önce filmin kop- yalarına el konuldu. Temel içgüdü filminin önce- ki akşam Bakırköy 4. Sulh Ce- za Mahkemesi kararıyla Bakır- köy Incirli Sineması'nda göste- riminden kaldınlmasıyla filmin gösterildigi diğer sinemalarda tcdirginlik yasandı. Temel İçgü- dü dün Şişli Site ve Kadıköy Moda sinemalannda gösterildi. Şişli Site Sineması'na dün sabah 10.30'da gelen Şişli Emniyet Amirliği'nden iki görevli zabıt tuttu. Kadıköy Moda Sineması Müdürü Mete Günay filmi gös- terdiklerini, ancak her an kaldı- rılabilir şüphesi altında olduk- lannı soyledi. Günay cinselliğin doğanın kanunu olduğunu be- lirtti ve "Çağı yakalamak isti- yorsak demokrasiyi yakalamak zorundayız" dedi. Beyoğlu Sinepop ve Çember- litaş Şafak-1 sinemalannda ise kopyalarına el koyma olasıbğı- na karşı film gösterilmedi. Avukat Boya ikigündür kayıp PARLAMENTONUN BOYUTLARI Rahmi Kurnaş 20.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymları Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-lstanbul Ödemeli gonderihncz. tstaobnl Haber Servisi - 68'liler Vakfı kurucu başkanı Avukat M. Narruk Kemal Boya- dan önceki günden beri haber ahnmadığı bildirildi. Eski gençlik önderlerinden ve 68'liler kuşağımn oluşturduğu 68'liler Vakfı'nın kuruculann- dan olan Boya'run önceki gün saat 16.30 dolaylarında çocuk- lannı okuldan alarak eve bırak- tığı ve vakıftaki bir toplantıya gittiğini belirterek otomobiliyle evden aynldığı bildirildi. Boya1 dan aradan 28-29 saat geçmesi- ne rağmen haber alınamadı. 68'liler Vakfı Yönetim Kurulu üyelerinden Gökalp Eren, Na- mık Kemal Boya'nın kayıp oldu- ğunu doğrulayarak, bu konuda girişimlerde bulunduklannı söy- ledi. Eren, tçişleri Bakanlığı'na başvurduklannı ve Devlet Baka- nı Mehmet Kahraman'dan ko- nuyla ügileneceğine dair söz al- dığını belirtti. UBA'nın haberi- ne göre eşinin yakın arkadaşla- nm, baro ve vakıf yöneticileri- ni haberdar etmesinden sonra başta İstanbul Barosu Başkanı lurgut Kazan olmak üzere ilgi- liler, Namık Kemal Boya'nın bu- lunması için harekete geçtiler. istanbul Barosu Başkanı Kazan, İstanbul Valisi Kozakçıoğlu ile görüserek Boya'nın herhangi bir gerekceyle gözaltına alınıp ahn- madığım sordu ve Kozakcıoğlu- ndan gözaltı olmadığı yanıtını aldı. 4 ocak günü saat 16.30'dan bu yana kendisinden haber alı- namayan Boya'nın otomobiline de rastlanmadı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear