23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyetî Sahibi: Cumhuriyet Malbaacılık ve Gazetecilik Türk Anonım Şirketi adına Berin Nadi tstanbul Haberleri: Şena) Kalkan, Dış Haberler: Ergnn Balcı, İş-Ekonomi: Şükran Ketenci, Yurt Basan ve Yayan: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Türkocağı Cad. • Genel Yayın Yönetmeni: Özgen Acar • Genel Yayın Koordinatöru: Hikmet Çetinkaya Haberleri: Mehmet Saraç, Kültür: Celal t'ster. Makaleler: Sami Karaoren, Spor: Abdnlkadir 39/41 Cağaloğlu 34334 lst. PK: 246 tstanbul. Tel: 512 05 05 (20 hat), Telex: Yazı lşleri Mudurleri: Füsun Özbilgen (Sorumlu), Celal Başlangıc (Haber) • Görsel Yncelman, Düzeltme: Abdullah YazKi • Müessese Mudür V.: Erol Erkul • Koordinatör: Yönetmen: Ali Aor 0 Düzenleme: Mustafa Saglamer • Ankara Temsilcisi: Cüneyl Ahmet Korulsaa • Muhasebe: Bulent YHKT • Idare: Huseyin Gurer • işletme: Önder Çelik • Arcayürek, Haber Müdürleri: Mustafa Balbay, Işık Kansu, İzmir Temsılcı V.: Scrdar Kızık, Bilgi-Işlem: NaU lnal Bilgisayar Sistem: Müınvel Çiler • Personel: Sevgi Bostancıoglu Adana Temsilcisi: Çeün Yjgcnoftlu • Reklam: Reka Isıtman • Dış İlişküer: Hidya Akyol 22246, Fax: (1) 526 60 72 • Burolar Ankara: Z, Gökalp Blv. tnküap S. No: 19/4, Tet: 433 11 41-47, Telex: 42344, Fax: (4) 433 05 65 • İzmin H. Ziya Bly.j 1352 S. 2/3, Tel: 83 12 30, Telex: 52359, Fax: (51) 89 53 60 • Adana: lnönü Cd. 119 S. No: 1 Kaı 1, Tel: 19 37 52 (4 hat), Tfclex: 62155, Fax: (71) 19 25 78' TAKVİM I2EYLÜL1992 (msak: 5.06 Güneş:6.34 öğle: 13.05 İkındı: 16.39 Akşam. 19 27 Yatsı: 20.49 Sigaraya karşı tedavi • BRL KSEL (AA) - Belçika Sağhk BakanhğYna bağlı kuruluşlar, sigarayı bırakmak isteven nikotin bağmlılannı ücretsiz olarak tedavi edeceklerini ve bu amaçla ilk girişimlerin, 450 kişi üzerindeyapılacak deneylerle başlaülacağını açıkladılar. Sigarayı bırakmak ısteyen kişilere tıbbi müdahalede bulunacaklannı ve nikotin ihtiyaçlannın karşılanması için, deri üzerine yapıştınlarak kana nikotin veren bantlann ücretsiz olarak bu insanlara verileceğinı açıklayan yetkililer. sigara bağımlılanna psikolojik tedavi yöntemlerinin de ücretsiz sağlanacağını duyurdular. Konuşmayan koca • LONDRA(AA)- İngiltere'de bir kadın, kendisiyle günde sadece üç kelıme konuşan kocasîm boşadı. Evlilikleri boyunca sessizliğiyle kansıaı çılgına çeviren 35 yaşındaki Ernie Host'un 32 yaşındaki eşi Susanne Horst, kıxasının tepkisizliği nedenıyle, beş yılbk evlilikleri boyunca hiç tartışmadıklannt belirtti. Boşanma karannı vermesi öncesinde sabn tamamen tükenen Susanne. kocasının son iki ay boyunca 'sarfettiği' tüm sözleri bir kağıda yazdığını söyledi. "Söz gümüşse sükutaltındır" fikrini benimsemişolan Ernie"nin, buzaman içerisinde "Bu kahvenin tadı bulaşıksuyugibi' ve"Sırtımı kaşı" şeklinde sadece 26 cümle kurduğunu ifadeeden çilekeş Susanne Horst, "Bir defasında, sırf yeni saç modelimi beğerur.ediği için benimle tam 8 gün hiç konuşmadı. Sininmden yüzüm morarana kadar bağırsam bile tek kelime bir cevap vermedi" dedi. Annelerini tutuklattılar • CENTRAL İSLİP (AA) - Yedi aylık hamileyken esrar içen bir anne, çocuklannın bunu polise ihbar etmeleri üzerine tutuklandı. Annelerinin hamile olduğu için esrar içmesine dayanamayan 6 kardeş, polise telefon etmeye karar verdiler. Çocuklardan 12 yaşında olanı, polis imdat numarasına telefon ederek annesinin esrar içtiğini bildirdi ve polislerin eve gelmesini istedi. 28 yaşındaki hamile kadın esrar içerken polisler tarafından yakalandı. Doğmamış bir çocuğun hayatını tehlikeye atmakla suçlanan kadın derhal tutuklandı. Çocuk ve yuva • ANKARA (AA)- Uzmanlar, 3 yaşına gelmiş çocuklann mutlaka yuvaya verilmesini, ancak yuva secimindejjok tiüz davranılması gerektfğfnT söylediler. Çocuk psikoloğu Perran Söğütlü. çahşan anne ve babalann çocuklannın 2.5, çalışmayan veya bakrası olan çocuklann da 3 yaşından itibaren yanm veya tam gün yuvaya verilmesi gerektiğini kaydetti. Söğütlü, okul öncesinde okula giden çocuğun okula çok daha çabuk uyum sağladığını, kendine olan güveninin arttığmıifadeetti. Pis sudan ölüm • İZMİR (ANKA) - Dünya nüfusunun yanya yakınırun (yaklaşık 2.5 milyar kişi) güvenli içme ve kullanma suyundan yoksun olduğu ve her gün ortalama 70 bın insanın ise pis su yüzünden öldüğübildirildi. Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Halk Sağlığı Hemşireliği Bilim Dalı öğretim Üyesi Doç. Dr. Ayla Bayık, "Dünyada Çevre Sağlığı" konulu araştırmasında "2000'li yıllara yaklaşırken daha insanca yaşanıhr bir çevre oluşturmada ve çevre kıyımının global önlenmesi için seferberlik ilan edilmesi kaçınılmazdır" dedi. Günümüzde 5.2 milyar olan dünya nüfusunun her yıl eklenen 90 milyon kişi ile 2025 yıhnda 8.5 milyar olacağının varsayıldığını bildiren Bayık, insanlann sağlıkb koşullarda yaşamalannın 'insanlık hakkı* olduğu halde dünyada kentsel nüfusun yüzde 23'ünün, kırsal nüfusun ise yüzde 64'ünün güvenli, temiz içme ve kullanraa suyu ve kaynaklanna sahip olmadığını belirtti. Çağdaş iıısaıı belinden çekiyor GÜNDÜZİMŞİR Bel ağnlan, her 10 insandan 8'inin sağhğını tehdit ediyor. Dünya Sağhk Teşkilatı'nın verilerine göre, çahşan nüfusun büyük çoğunluğunu oluş- turan 20 yaş üstü kişiler her yıl yüzde 2 ile 5 işgücü kaybına yol açacaİc nite- likte bel ağnsı problemi ile hekime başvuruyor. Istanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Ana- bilim Dalı'ndan Doç. Dr Cihan Ak- soy, modern dünyaya ayak uydur- maya çahşan ülkemizde artan fıziksel ve psikolojik stresler örüenmedikçe, uygun ve erken tanı ve tedavi olanak- lan gebştirilmedikçe. tedavi maliyeti, işgücü kaybı dikkate alınmadıkça bel ağnlannın yol açacağı mali portrenin çok ağır olacağına dikkati çekiyor. Aksoy. sadece ABDde 1990 yılı ra- porlanna bel ağnlannın yol açtığı tanı ve tedavi maliyetinin 24 milyar dolar civannda olduğunu belirterek şunlan söylüyor.: "Bel ağnlan ile ilgili yapılan araş- ürmalar her ülkede ilginç sonuçlany- la dikkat çekiyor. Örneğin İngiltere'- de işçilerin hastahk raporlan top- lamının yüzde 36'sı bel ağnlanna bağlı. Yine İşveç'te sağhk istitasük- lerine göre her yıl tüm işgünlerinin yüzde 1 'i bel ağnsı nedeni ile kaybo- luyor. Sanayisi iyi gelişmiş ülkelerde büyük ekonomik kayıplara yo! açan bu yakınma, azgelişmiş ülkelerde ha- yatın bir parçası gibi doğal kabul edi- İiyor." Doç. Dr Cihan Aksoy, bel ağnla- nnda risk faktörleri üzerinde yapılan araştırmalann oldukça çelişkili so- nuçlar verdiğini belirterek saptanan ortak buigulan ise şöyle özetüyor: • Yaş- Bel ağnsı en çok orta yaşlar- da görülmekle birlikte 60 yaş sonrası azabyor. • Cins- Erkek kadın oranı yörelere göre farklılıklar göstermekle bera- ber ameliyatlar erkeklerde, kadınlara göre iki kat fazla yapılıyor. • MesJek- Uzun süre oturmayı ge- rektiren meslek gruplan (kamyon şo- förii, büro memuru, bilgjsayarla çalı- şanlar, endüstri çalışanlan ağır kal- dırma ve dönme gerektiren meslek- ler) bel ağnlanna yakalanma riskini arttınyor. • Kişisel faktörler- Sigara içme, şişmanlık, oransız boy uzunluğu, omurga eğriliği, suçlanan faktörler. Bel ağnlı kişilerde ruhsal gerilim. stres, çöküntü, histeri, alkol, sigara, ilaç bağımlılığı, aile içi anlaşmazlıkla- ra daha fazla rastlandığı belirlenmiş." Neler yapümalı? Uzmanlar, neler yapılması gerekti- ğini şöyle sırahyorlar: • Deviet- Sağlığa gereken önem, destek ve ödenekler verilmeli, işyerle- ri çalışma koşullan denetlenmeli, ko- runma tedbirleri duyurulmalı, çalı- Kızdırmak Deltası tehlikede • Deltada 308 kuş türü belir- lendi. Doğal Hayatı Koruma Derneği, yörenin korunması için proje hazırlamaya başladı. Yörede yapılaşmanın hemea durdurulması gerekiyor. Haber Merkezi- Banndırdığı kuş tür- leri açısından uluslararası öneme sahip olan Kıalırmak Deltası'nda ormanlar yapılaşma nedeniyle yok ediliyor.Çevre- ciler deltanın korunmasmı istiyorlar. Kızılırmak Deltası'nda son araştırma- lar Sarnsun Doğayı Koruma Derneği ve Doğal Hayatı Koruma Derneği tarafın- dan gerçekleştirildi. önümüzdeki gün- lerde yayımlanacak olan araştırma so- nucu deltada 308 kuş türü belirlendi. Kuş uzmanı Sancar Banş, Kızılırmak Deltası'nın böylece Göksu Deltası'ndan sonra Türkiye'dç en çok kuş türünün banndığı ikinci alan olduğunu açıkladı. Araşürmanın ardından DHKD yörenin koruması için proje hazırlamaya baş- ladı. Doğal değerler önemli Yöredeki yasal olmayan yapılaşmaya dikkat çeken DHKD Kızıhrmak Deltası Proje Sorumlusu Sunay Demircan, "Yapılaşma hemen durdurulmalı ve bölgenin etkin bir biçimde korunabilme- si için gerekli yasal düzenleme ve uygula- malar zaman yitirilmeden başlaül- malıdır" dedi. Demircan, yörede doğal değerler açısından büyük öneme sahip ormanlann yok edildiğine dikkat çeke- rek, "Yaptığımız inceleme sonucu or- manda inşasına başlanan 265 parsellik bir site için 10 dekarhk orman alanırun şimdıdenyok edildiğini saptadık. Üstelik kooperaüf parselasyonu da orman içme doğnı devam ediyor" diye konuştu. Kozılırmak Deltası 25 göl, sazlık ve or- manıyla Türkiye'de uluslararası öneme sahip sulak alanlann başında yer alıyor. Yaklaşık 10 bin hektardan oluşan bu su- lak alanın doğal özelh'klerini bugüne dek korunabildiğini belirten çevrecıler del- tanın geleceği için endişeli. Müzeden de kapı dışarı edilen Düşes Burası İngiltere'nin York ken- tindeki Friargate Müzesi... Adı skandallara konu olan Düşes Fergie modern hanedanın bir temsilcisi değil artık. Sarayın gözün- den düşen Düşes'i müze de kapı dışan etti. Müzenin hizmetçileri. Düşes'in maketinden kurtulmak istiyorlar bir an önce. Pek duygusal olduğu söylenemeyen Pren's Andrew'in maketiyse zor da olsa son bir defa hoşçakal demek için kapıda bekliyor. (Foloğraf: Life) 5 ülkede örgütlü Türk Akademisyenler Birliği parasal destek bekliyor Türk gençleri Avrupa lobisi oluşturuyor tSTANBUL (AA) - Avru- pa'nm çeşitli ülkelerinde ya- şayan üniversite öğrencisi Türk gençleri tarafından ku- nılan Avrupa Türk Akade- misyenler Birliği (EATA), Avrupa'da etkin ve güçlü bir "Türk lobisi" oluşturmaya çahşıyor. Birlik üyeleri, amaçlannı gerçekleştirmek için parasal desteğe ihtiyaç- lan olduğunu söylediler. EATA Yönetim Kurulu Üyesi Oktay Erciyez, birliğin 1990 yılında 40 üniversiteb' genç tarafından Frankfurt'ta kurulduğunu belirterek "EATA, Avrupa'da doğup büyümüş, Avrupa kültürü almış Türk gençlerinin çaba- lanyla kuruldu. Amacımız Avrupa'da aydın Türk genç- lerinden oluşmuş bir Türk lobisi gerçekleştirmek. Bu- nun için EATA, uç görüşlerin yanında yer abnadı" diye ko- nuştu. Üye aidatlanyla çahşma- lannı yürüttüklerini ifade eden Erciyez, "Maalesef Tür- kiye'de beklediğimiz ilgiyi gö- remedik. Çabşmalanmızın daha sağlam temeller üzerine otunnası için kuruluşlardan, şirketlerden destek bekliyo- ruz" dedi. EATA'nm şu anda, 500 ka- yıth üyesi, 1.500'e yakın da çabşmalara kaülan öğrencisi- nin bulunduğunu anlatan Er- ciyez, "EATA, 5 ülkenin 27 şehrinde örgütlüdür. Buralar- da toplantılar yapıyonız, sos- yal etkinlikler gerçekleştiriyo- ruz" diye konuştu. Türklerin Avnıpa'da yanlış tanındığını vurgulayan Erciyez, "Biz bu imajı silmek için çalışıyoruz. Avrupa ülke- lerinde milletvekilleriyle, pro- fesörlerle görüşüyoruz. Ken- dimizi tanıtıvoruz. Şimdiye kadar hiçbir olumsuz tepki abnadık. hepsi yaptığımız işe destek oluyor" dedi. Fransa Okul şakalan yasakPARİS (AA) - Fransa'da, okullarda, birinci sınıf öğ- rencilerine yapıbnası gelenek habne gelen okul şakalan, son yıüardaki aşınhklar nedeniyle bu seneden itibaren yasak- lanıyor. Fransa Milli Eğitim ve Kül- tür Bakaru Jack Lang'ın, ge- len şikayetler üzeririe, bu şa- kalann yasaklanmasını öngö- ren bir genelge yayımlamaya hazırlandığı bildirildi. Fransa'da pek çok ünlü eği- tim kurumunun gelenekleri arasında yer alan "okul şa- kalan", özeUikle birinci sınıf öğrencilerini hedef alıyor. Ba- zen latife dözeyinde kalan şa- kalann bazen de tam an- lamıyla "eşek şakasına" dö- nüştüğü ve bunlara maruz ka- lan genç öğrencilerde psikolo- jik bozukluklar görülebiîdiği bildiriliyor. Şaka yaptlan gençlerden baâlannın yara- landıkjan ya da genç kızlann cinsel yönden taciz edildikleri belirliliyor. Acımasız şakalar Özellikle şakalannın aamasızljğı ile tanınan Paris'- teki Stanislas Lisesi'nin üst sınıf öğrencileri, kurbanlan için köpek maması, bahkyağı ve çamaşır sodasından oluşan köfteler hazırbyor ve bunlan yeni öğrencilere zorla yediri- yorlar. Ancak bunu yiyen öğ- rencilerin yüzde 90'ınm yedik- lerini hazmedemeyerek kustu- ğu bildiriliyor. Sanat ve meslek okullann- da ise şakalara katlanmayı reddeden öğrencilere, ad- lannın mezuniyet albümün- den silinmesi gibi gelecekteki meslek hayatlannı etkileyecek cezalar verildiği belirliliyor. Tatsız şakalara son vermeyi kararlaştıran Kültür Bakaru Jack Lang'ın bu konudaki ge- nelgesini birkaç gün içınde ya- yımlayacağı ve okul yöneti- cilerinden bunu, bütün öğren- cilerin görebilecekleri yerlere asmalannı istediği bildirib'yor. Genelge, yasağa rağmen şaka yapmaya devam eden öğ- rencilerin sert biçimde ceza- landınlmalannı da öngörü- yor. Bakanın genelgesinde şaka- ya maruz kalan yeni öğrenci- lerin çekinmeden okul yöneti- cilerine şikayette bulunmalan da isteniyor. şanlann ve yöneticilerin eğitilmesi sağlanmahdır. #Sağlık Bakanlığı ve Cniversite- ler- Bel ağnlannın ekonomiye verdiği yük saptanmalı, bu konuda verilen eğitim ve olanaklar gözden geçirile- rek gereken tarama kurumlan gelişti- rilmelidir. Çabşma koşullan bel ağn- lanna yol açmayacak şekilde düzen- lenmelidir. Örneğin: _ • Oturularak çalışıbyorsa sandal- yelerin yapısı uygun şekilde planlan- mabdır. • Araükh olarak kalkılıp bel hare- ketleri yapılması (esnetme tarzmda) kann kaslannı güçlendinneye ve bel çevresindeki dokulann fizyolojik ko- numlanna dönmelerine yarayacak egzersizlerin yapılması teşvik edil- melidir. • Ayakta çalışanlar mümkünst tek ayak üstü dinlenebilecek ayak desteİderi kullanmabdır. • Dönme ve ağır kaldırma zorun- luluğu varsa uygun pozisyonlann öğ- retihnesi ve denetlenmesi, ağndan yakınanlann muayenesinin bir önce sağlanması gereklidir. •Aşın kilo almaktan, aşın hare- ketsizlikten kaçınmak, özelbkle göz hizasından yukanda ve diz hizası- ndan aşağıda olan cısimleri almak is- tediğinde dikkat etmek, ağırbk ta- şırken, olabildiğince vücuda yakın ve her iki kola eşit dağıtarak taşımak. • Uzun süre ayakta durulacaksa bir ayağın altına yükseklik koymak, sürekli aynı pozisyonda çabşmamak, düzensiz spor yapmaktan kaçın- mak. •Cinsel ilişki sırasında omurgaya zarar verecek ters hareketler yapma- maya dikkat etmek." Bel ağnlarının tedavisa Tüm bel ağnsı ataklannın yüzde 80'inden fazlası tedavi türü ile çok ilişkili olmaksızın 6 hafta içinde tü- müyle iyileşir. Genelde ilk önlem ya- tak istirahati yapmak ve neden olabi- lecek faktörleri önlemektir. Sert ya- tak istirahati, tahta, ya da taşın üzeri- ne battaniye sererek yatma değjldir ve beldeki tabii kavislenmeyi önle- meyecek, yalnızca içine gömülmeye mani olacak serüikte yataklar tercıh edilmebdir. Yataktaki en iyi pozis-' yon ağnnın en az olduğu pozisyon- dur. İki gün içinde tümüyle kaybol- mayan bel ağnlan mutlaka hekim ta- rafından değerlendirilmelidir. Ülkemizde bel ağnlan ile en çok haşır neşir olan tip bilim dalıfizikte- davidir. Bel ağnsına eşbk eden ayak- ta güçsüzlük, idrar kaçırma gibi bul- gular acil girişim gerektiğini gösteren alarmdır. Bel ağnlannın gerçekte küçük bir kısmıru oluşturan bel fıtığı ve siyatik teşhislerinin yalnızca çok küçük bir kısmı cerrahi girişimi ge- rektirir. Ameliyat teşhisi konduğun- da günümüz tekniğinin bu tür ameli- yatlan oldukça kolaylaştırdığı bilin- mebdir. Bel ağnsı çeşitleri İstanbul Üniversitesi TIR Fakültesi Ağn Anabiüm Dalı Başkanı Prof_ Dr. Serdar Erdine, bel ağnsının bir- çok nedene bağb ortaya çıkabileceği- ni bebrterek çeşitleri İconusunda ko- nusunda şu sıralamayı yapıyor: • Bel kayması ve siyatik: Bir dar- be, ağır kaldırma, kaza gibi nedenlere bağb olarak omurlar arasındaki yas- tıkçıklarda meydana gelen yırtıhna, omurilikten ve omurlar arasmdan çıkan sinirlere baskıya yol açar. • Osteoartrit: Osteoartrit, osteo- artroz olarak isimlendirilmektedir. Eklem içindeki kılardak ve sıvı ek- lemde bozukluk ve tahribatı engel- leyemediği zaman kıkırdakta harabi- yet başlar. Kemik ortaya çıkar. • Romatizma ve artrit: Romatiz- ma denildiği zaman genelbkle kas ve eklemlerden kaynaklanan ağnlar akla gebnektedir. Artrit ağnsı genel- likle künt ve sızlayıcı tarzdadır. Yoğurtçu... Taze kaymaklı yoğurt... ERDAL YAZÎO MALATYA - Köyde akşam bir başka olur. Çoban "mal"- lan (koyun, sığır, vb) getirmiş- tir. Tozdan göz gözü görmez. "Mal"lar köye girerken çıkar- dıklan tozla birer yanş arabası- nı andınrlar. Hepsi bir yana dağılırlar. Sahiplerinin telaşını ise hiç sormayın: "Aman mal geldi mi? Dağda mı kaldı?" "Mal"lar bulunur, "kom"lara götürülür; sulan, yemleri; ar- dından sağıbnalan... 3-5 taney- se işler kolaydır; 200-300 "mal" varsa!.. Eller çabuk tutulur. "Konu komşu" yardıma gelir. Daya- nışmanın, yardımlaşmanın en güzel örneği sergilenir. Dört bir elden sağım işi sürerken şaka- laşmalar "takılmalar" gırla gi- der. Sağım sonunda çıkan süt- ler hemen kazanlara dolduru- lur ve kaynatıhnaya başlanır. Bu işin "hilesi, hurdası" yok- tur. Sütün kaymağı, yağı bile abnmaz. Ardından kaynatılmış süt "bakraç"lara pay edilir. Ve mayalanır; "Oh beee bu iş de tamam..." Sabah gün ışımadan Seyidu- şağı Köyüuyanmıştır. "Bakraç- lar" kontrol edilir, arabalara Malatya'nın kücük bir sokağı. Yoğurt satanlar, alanlar ve pazarlayanlar. yüklenir; ver elini Malatya... Günün ilk ışıklan şehri aydınlatırken yoğurtlar çoktan Malatya'ya gelmiştir. Sıra yo- ama ortabkta ne sopa vardır ne de ucuna takılmış yoğurt... Ne- rede o eski yoğurtçular... Omuzlanna taktıklan askılar- la. bir elinde terazi. bıreünde zil sokak sokak dolaşan... "Yo- ğurtçuuuuu, kaymaklı yo- ğurt..." Seyiduşağı köyü yo- ğurtçulanna bakarken, biraz gerilere gidip çocukluk yıllanmızın yoğurtçulannı an- mamak elde değil. Malatya'nın küçük bir soka- ğı; yoğurt satanlar, alanlar, pa- zarlayanlar ve de meraklılan... Öğleye kalmadan yoğurtlann "elden çıkanlması" gerekir. Seyiduşağı köyünden Fazb Erol da Yoğurtçular SokağYn da, getirdiği 18 "bakraç" yo- ğurdu "elden çıkarma" telaşı içinde... Köylüsü Hasan Karakuş da ahcılarla pazarlık içinde. Ahcı- lar. komisyoncular yoğurtlan dikkatleinceliyorlar. Bazılan sabırsızlanıp daha da ileri gidip yoğurtlara bir par- makçalıp tadına bakıyor; "Gar- daş, çok hoş ha..." Yoğurda parmak çalmaya "mal sahip- ğurtlan "elden çıkarma"ya gelmiştir. İeri" pek hoşnut olmuyor, ama Akla hemen omuz sopasının birer ucu- elleri mahkum. katlanıyorlar na "bakraç"lann takıhp satılacağı gelir; olan bitene...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear