25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4AĞUSTOS1992SAU CUMHURİYET SAYFA HABERLER ÖzahYılmaz oopüşmest • ANKARA (AA) - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, son birkaç aydır gerçekleştiremediği Cumhurbaşkanı ite aylık olağan görüşmesini 8 ağustosta Marmaris'te yapacak. Yılmaz, Egeli Genç Işadamlan Demeği (EGİAD) toplanüsına katılmak için yann Izmir'de 3İacak. İzmir'de kalacağı üç gün süresince, l kasımda yerel ara seçim yapılacak ilçeleri gezecek olan Yılmaz, 7 ağustosta tatil yapmak için eşi ile birlikte Marmaris'e gidecek. Yılmaz'ın, Cumhurbaşkanı Turgut özal ile 8 ağustos günü saat 14.00'teOkluk Koyu'ndaki Devlet Konukevi'nde aylık olağan görüşmesini yapacağı öğrenildi. Emniyetten açıklama • IstanbulHaber Servisi-İstanbul Emniyet Müdürlüğü 4 kişinin öldürüldüğü 19-20Temmuz tarihlerinde dûzenlenen operasyonda yakalanan 5 kişinin Türkiye Komünist Partisi Marksist Leninist Türkiye İşçi Köylü Kurtuluş Ordusu (TKP-ML/TİKKO) adlı örgütün üyesi olduklanru açıkladı. Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, sanıklann DGM'ye sevkedileceği bildirildi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Küçükyab ve Kaynarca'da 19-20Temmuz tarihlerinde dûzenlenen operasyonlarla ilgili dün bir açıklama yapü. Açıklamada sanıklardan Hemşire Ayşegül Polat, inşaat mühendisi Yüksel özdemir, muhasebeci Mehmet Murat ve parfümerici Hasan Bozkurt'un örgüt üyelerine yataklık yaptığı, öteki sanık tezgahtar Selahattin Akçan'ın ise örgütün 4 ayn eylemine katıldığı öne sürüldü. Görevden alma •İSKÎIİP(AA)- Çorum'un Iskilip içlesinin IDP'üBelediye Başkanı Mustafa Çalık, tçişleri Bakanlığı tarafından görevinden ahndı. Şikâyetler üzerine tçişleri Bakanlığı Müfettişi, Belediye Başkanı Çalık hakkında iki ay önce inceleme başlatmışü. Bakanhk müfettişinin hazırladığı raporda, Çalık'm 25 konumda "Görevi ihmal ettiği ve kötüye kullandığı" savunuldu. Çalık, hakkında bakanhk müfettişinin haariadığj rapor doğrultusunda idari soruşturma açılmak üzere görevinden ahndı. Görevden ahna emri, kaymakam vekili İ.HakkıKadayıfçı tarafından belediye başkanına tebliğ edildi. Kitle örgütlerinden değeplendirme •ANKARA (ANKA)- Kitle örgütleri, 250. gününü dolduran hükümet uygulamalannı, verilen sözlerin yerine getirihnesinde geç kalındığı şeklinde değerlendirdiler. Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı Ibrahim Yetkin, Halkevleri Yönetim Kurulu, Türk Tabipleri Birliği Başkanı Selim ölçer veInsân Haklan Derneği Ankara Şubesi Başkanı Ayşe Pekdemir, sözlerin biryana bırakılarak uygulamalara geçilmesinin zorunlu olduğunu belirtüler. Koalisyon hükümetinin zamanı çok savurgan kullandığı görüşünde birleşen örgüt sözcüleri, görüşlerini şöyle dile getirdiler: Hükümetin kararlannda geç kaldığı gjbi, bazı konularda kitle örgütleri ve meslek örgütlerini de tartışmaya katmaması en büyük eksikliktir. Erdal İnönü, SHP'li il başkanlan toplantisında konuştu: Iktidardakinarti CHP'dir• SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü, SHP'li il baş- olarak koalisyon protokoiünde kanlanyla yaptığı toplantıda, bugün iktidardaki partinin CHP olduğunu söy- leyerek "CHP şimdi hükümette. CHP'nin kadrolan, tabanı, desteği biziz. CHP'nin büyük parti oiarak devam etmesinden yanayız. Bunun formülünü CHP'nin son yönetim kurulu bulacak" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bû- rosu) - SHP Genel Başkanı Er- dal İnönü, CHP'nin kadrolan- run, desteğinin ve tabanının SHP olduğunu belirterek"CHP şimdi hükümette. CHP'nin büyük parti oiarak devam etmesinden yanayız. Bunun formülünü CHP'nin son yönetim kurulu bulacak" dedi. Hükümetin bir bütün ol- duğunu, ancak SHP'li bakan- lann kışisel becerileriyle ön pla- na çıktıklannı da anlatan Inö- nü,"Haksızhk ve partizanhk yapmadan geçmiş dönemin ya- ralannı sarmalıyız" diye konuş- tu. SHP il başkanlan toplanüs dün Ankara'da başladı. Top- lantıda konuşan İnönü, il baş- kanlanna. CHP ve hükümet konusundaki düşüncelerini ak- tardı. Hükümetin bir bütün belirtilen bedeflere adım adım yaklaşüğırû anlatan İnönü, şu anda başlangıç noktasından çok ileride olduklanru kaydetti. Halkın, SHP'yi iktidann te- mel unsuru oiarak gördüğünü veçok çeşitli beklentileri bulun- duğunu ifade eden İnönü, hü- kümetin de bir bütün oiarak çalıştığını söyledi. Bazı SHP'li bakanlann bi- reysel becerileriyle ön plana çıkügını anlatan inönü, "SHP'- li bakanlanmızın başansı hiçbir Askeri Şûra Demirel'in başkanuğmda dün Ankara'da toplandı. (Fotoğraf: RIZA EZER) Yüksek Askeri Şûra, Başbakan Süleyman Demirerin başkanlığında toplandı: Demirelyıllarsonrayeııideııbaşkan • Bir üst rütbeye yükselecek general ve amirallerle emekliye sevk edileceklerin belirleneceği Yüksek Askeri Şûra toplantısı Ankara'da Başbakan Süley- man Demirel'in başkanlığında toplandı. Toplantı 6 ağustosa kadar sürecek. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) -Yüksek Askeri Şûra toplantısı Başbakan Süleyman Demirerin başlanlığında dün başladı. 6 ağustosa kadar süre- cek olan toplantıda bir üst rüt- beye yükselecek general ve amirallerle emekliye sevk edi- lecekler belirlenecek. Genelkurmay Başkanhğı Karargâhı'ndaki toplantıya Genelkurmay Başkanı Orge- neral Doğan Güreş. Milli Sa- vunma Bakanı Nevzat Ayaz, Kara Kuvveüeri Komutanı Orgeneral Muhittin Fisunoğ- lu, Deniz Kuvvetleri Komuta- nı Oramiral İrfan Tınaz, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgene- ral Siyami Taştan, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Orge- neral Nezihi Çakar, NATO Güneydoğu Avrupa Müttefık Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aşir Özözer, Harp Akademileri Komutanı Orge- neral İbrahim Türkgenci ve ordu komutanlan kaüldılar. Demirel, Yüksek Askeri Şûra toplanüsına gelişinde Genel- kurmay Başkanhğı Karargâhı önünde Org. Güreş ve Ayaz tarafından karşılandı. Karşıla- ma öncesinde Güreş ve Ayaz bir süre ayaküstü sohbet etti- ler. Demirerin gelişiyle birlikte saat 09.45'te başlayan toplan- tının yapıldığı salonun yan ta- rafındaki vestiyer foto muha- birlerinin en çok ilgi gösterdiği bölüm oldu. Komutanlann şapkalannın yan yana konduğu bu bölü- mün fotoğrafının çekildiğini gören Başbakan Demirel'in Koruma Müdürü Şükrü Cu- kurlu, "Durun babanın şap- kasını da getireyim" diyerek da arasına Demirel'in fötr şapkasını komutanlannkinin koydu. Foto muhabirleri Demirel'- in ve kuvvet komutanlannm şapkalannı değişik açüardan görüntülediler. Askeri Şûra'nın gündemin- de bir üst rütbeye yükselecek general ve amirallerle, general ve amiralliğe yükselecek albay- lar belirlenecek. Şûrada ayn- ca. yaş haddi ve kadrosuzluk nedeniyle emekliye aynlacak- lardasaptanacak. Mevzuata göre her yıl nor- malde 12, en çok 14 generalin görev süresi bir yıl uzaülabili- yor. Bir generalin görev süresi, yaş sının olmaması durumun- da en çok 4 kez uzatıhyor. İl yönetimine muhalifler kongre istiyor ANAFta İstanbuPdan sonra Ankara sorumı ANKARA (AA) - ANAP'ta İstanbul il yöneümi üzerinde- ki tartışmalann bitmesinden sonra şimdi de Ankara teşki- latında sorun çıktı. Genel merkezce atanan il yönetimine karşı çıkanlar seçimli kongre isterlerken parti yönetimi se- çimli kongre yapmama ka- rannda. Ankara eski il başkanlann- dan MKYK üyesi Mehmet Demirel ve taraftarlan, Genel Merkez tarafından atanan Nejat Arseven başkanlığın- daki yeni yönetime karşı çıkı- yorlar. Bu kişiler yeni il baş- kanının Yozgath olmasını da gerekçe göstererek. Ankara teşkilaünın "iyi bilen. herkesi kucaklayacak" bir yönetime ihtiyaa olduğunu savunuyor- lar. Aynca Nejat Arseven'in işadamı Ağa Ceylan'ın avu- kaü olması dolayısıyla, Cey- lan'ın damadı Ankara Millet- vekili Mehmet Sağdıç'ın da yakını olması eleştiri konusu yapılıyor. Yeni il yönetimine karşı çıkanlar, Ankara Millet- vekili Mehmet Çevik'in de teş- kilat üzerinde etkili olduğunu ileri sürerek, "Yöneümde Yozgath ve Çerkes hâkimiyeü oluştu" görüşünü işliyorlar. ANAP MKYK'ran 27 tem- muzda yaptığı toplanüda An- kara il yönetimine karşı çıkan ve Alündağ ilçe teşkilatının feshedilmesini eleştirerek Mehmet Çevik ile tartışan Mehmet Demirel ile taraftar- lan, 45 gün içinde seçimli kongre yapılması için nöbetçi mahkemeye başvurdular. Ankara il delegelerinden 200 kadannın imzası ile nö- betçı mahkemeye başvuran muhalifler, yasal süresi içeri- sinde kongre yapılacak dele- gelerin istediği yönetimin iş- başına gelmesinı isterlerken Genel Merkez, kongre yapıla- mayacağı karannı aldı. Teşki- lat Başkanhğı, Genel Başkan Mesut Yılmaz'a sunulmak üzere hazırladıgı yaada ANAP büyük kongre süresi- nin 1 Ağustos 1992'de başla- tıldığına dikkati çekerek, "Bu süreçte delegeler istiyor" diye kongre yapılamayacağmı be- lirtti. ANAP tüzüğüne göre kongre süreci başladıktan sonra oluşturulan geçici yö- netim kurullannın kongre yapması genel prosedüre tabi oluyor. diğer bakanımızın gerisinde de- ğildir" dedi. Koalisyonu yürü- ten iki tarafm da, hükümetin bütünü içinde kendi başan- lannı ön plana çıkaraıak için gayret gösterdiğini belirten SHP Genel Başkanı, "Bundan alınmamak lazım. Hizmet bü- tün ülkeye yapılıyor" diye ko- nuştu. Bakanlann yaptıklan atama- lann zaman zaman eleştiri ko- nusu olduğunu dile getiren İnö- nü, vatandaşm zaman zaman kendilerine geçmiş dönemin haksızlıklannı anlatarak, bu haksızhklardan doğan zarar- lannın giderilmesini istediğini belirtti. inönü, "ANAP iktidan döneminde pek çok haksızlık yapıldı. Ama bunlan düzeltir- ken başka haksızlıklara neden olmamalıyız. Ama haksızlıkla- ra da göz yumamayız. Haksızhğı yapmak, yani tahrip etmek kolay, ama onu düzelt- mek zor oluyor. Yeni haksızlık ve partizanhklara yol açmadan geçmiş dönemin tıaksızlıklannı gidermeye çalışıyoruz" dedi. İnönü, CHP konusuna da değinerek, "CHP iktidarda"- dedı. CHP'nin büyük parti ol- masını istediklerini kaydeden İnönü şöyle konuştu: "SHP oiarak biz, CHP 'nin devamı olan bir partiyiz. CHP adım yasa gereği eski genel yö- netim kurulu kullanıyor. Ama bu yetmez. Partinin tabanı, kadrolan, desteği olacak. Buda biziz. CHP, elbette büyük parti oiarak devam etmeli. Şimdi hü- kümette olan parti CHPden başka şey değildir. Hükümette- ki SHP daha da güçlenmeli. CHP'nin de büyük parti olarak ortaya çıkması gerektiğine ina- nıyorum. CHP Yönetim Kuru- lu, son bildirgesinde, hedefın tek başına iktidar olmak oldu- ğunu açıkladı. Berüı'n bugüne kadar söylediklerimi tek cümle- de özetlemişler. CHP, bugün iktidarda. ama daha fazlasını istiyorlar. Mesele bunu başar- maktır. Ama ayn ayn olursak, onun ne olacağını söylemek is- temiyorum. Bu nasıl olacak? Bu konuda yasa, CHP Yöne- tim Kurulu'nu görevli kılıyor. Onlar bunun bir çaresini bula- caklardır." İl başkanlan toplanüsına, dün Adana'dan Kastamonu'ya kadar olan illerin başkanlan katıldı. Bugünkü toplantıya da Kas- tamonu'dan sonraki illerin baş- kanlan kaülacak. Söz alan il başkanlannın, özellikle bakanlara yönelik eleştirileri gündeme getirdikleri öğrenildi. Toplantıya genel merkez yö- netimi ile SHP'li bakanlann tümü katıldılar ve kendilerine getirilen eleştirileri yanıtladılar. Karadenizlilerin diizenlediği yayla şenligine katüan Ydmaz, mangal ve eti görünce dayanamadı. Kendisi pişirdi, kendisi yedi. Maçkalı kemençeci Enver Turan kendisine tiirkii "attı". Yıbııaz Kaıadeııiz Şeııliğijıde ABDURRAHMAN Y1LDIRIM "Bak bana başbakanum/ Birazcuk bakışalum' Dargın musunbizumle, Öpüşüp banşalum/ O durgun gözlerune/ Başbakanum olayum/ Seni yaradanuma, E ben kurban olayum." Bu dörtlükler, pazar günü Karadenizlilerin İstanbul'da düzenlediği yayla şenliklerinin 14.'sünekatılan Trabzon-Maçkalı kemençeci Enver Turan'ın ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'a attıgı türkülerinden bir bölüm. Yaklaşık 500 araç ve 10 binden fazla Karadenizlinin katıldığı Pendik- Kurna Köyü'ndeki şenliğe saat 15.00'te gelen Mesut Yılmaz'ı hemşerileri horon oynayarak, coşkuyla karşıladı. Aşın ilgidcn dolayı şenlik alanında zorla ilerleyen Yılmaz'ı hemşerileri sık sık "Mesut Yılmaz Başbakan" diyerek alkışladılar. Hemşerilerine hitaben bir konuşma yapan Mesut Yılmaz "Ben, bugün buraya parti başkanı olarak değil, sizden biri olarak geldim" dedi. Yılmaz daha sonra şunlan söyledi: "Doğu KaradenizTürkiye'nin cennet köşelerinden biridir. Doğu Karadeniz'e Allah her şeyi vermiş, ama ekonomik bakımdan bölge insanına yetecek kadar şartlan vermemiş. Onun için Doğu Karadenizli Türkiye'nin her tarafına göç etmiş. Doğu Karadeniz'den aynlan dedelerimizin bir kısmı da İstanbul'a gelip yerleşmiş. Ben deonlardanbirinin çocuğuyum. Sevgili hemşerilerim, Doğu Karadeniz insanı risk almaktan korkmayan cesur insanlardır. Onun için Doğu Karadeniz insanı Türkiye'de yapmaya Çalıştığımız değjşikliğin de öncüsüdür, önderidir. Asıl müteşebbis insan Doğu Karadeniz insanıdır. Ister İstanbul, ister Türkiye'nin başka yerlerine, hatta Almanya'ya gitmiş olsun Doğu Karadeniz insanı kendi mahalli özelliklerini yaşatırken, Türkiye'nin birliğine, bütünlüğüne en fazla gönül koyan insandır. Onun için de Doğu Karadenizliler Türkiye'nin birliğinin garantisidirler." Mesut Yılmaz konuşmasının ardından şenlik alanını gezdi ve çadırlardan birinde ızgara et pişiripyedi. Bu sırada, Maçkalı kemençeci Enver Turan kendisine türkü "atü". Yılmaz, ziyaret ettiği diğer çadırlarda da hemşerileri tarafından sıcak bir ilgiylc karşılandı ve mahalli sanatçılar tarafından kendisine türküler yakıldı. Mesut Yılmaz'ın 1.5 saat süren ziyaretine ANAP İstanbul Milletvekili Ccm Kozlu da kaüldı. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETtNKAYA Mkili'fte Yaşanan Olay... Gazetecinin görevi, doğruyu yazmaktır... Dün, ûzgür Gündem gazetesinde bir haber vardı: "Cumhuriyet yazarları, muhabirimiz için saygı duruşuna karşı çıktı..." Şaşırdım kaldım. Gazetenin sorumlu müdürü arkadaşım Işık Yurtçu'yu arayip şöyle dedim: "Sevgili Işık, önceki gün Dikili'deki panelde yönetici ben- dim. Özgür Gündem muhabiri Yahya Orhan ve diğer basın şehitleri için saygı duruşu yapıldı..." Işık, "Ben ilgileneceğim" yanıtnı verdi bana. Hatta bir dü- zeltme yazıp geçmemı de istedi. Dikili'de yaşanan olay neydi, anlatayım... Cumhuriyet okurlarını bilgilendirme toplantısıydı. 5 Kasım 1991'de Cumhuriyetten kopuş ve 8 Nisan 1992'de Cumhuri- yet'e dönüşün öyküsüydü. Okurlanmızı bir noktada aydınlat- makt. Toplantıyı biz değil, şenlik kurulu düzenlemişti. Hasan Ce-' mal ve Okay Gönensin de çağrılıydı, ama gelmemişlerdi. Belediye Başkanı Osman özgüven, açış konuşmasında şöy- le dedi: "Bu toplantı basının genel sorunlarını içermiyor. Kamuo-* yunda hâlâ tartışılan, Cumhuriyet gazetesindeki ay/arca ya-, şanan olayı, kendilerinden dinleyerek öğrenmek istedik..." • llhan Selçuk, Mustafa Ekmekçi, Şükran Ketenci ve ben, ko- nuşmak üzere çağrıldık. Mıkrofonu elime aldığım sırada bir kişi omzuma dokundu ve şöyle dedi: "Öldürülen Özgür Gündem muhabiri Yahya Orhan için saygı duruşu yaptırmak istiyorum..." Kendisine toplantıyı yöneten kişi olarak, bunu benim yapa- cağımı söyledim. O ise direniyordu, tüm görgü kurallannı çiğniyordu: ; "Hayır, ben yaptıracağım..." Biz kendisiyle konuşurken ellerinde Yahya Orhan'tn pos- terleri bulunan bir grup, slogan atmaya başladı: "TÜSİAD basını istifa..." ilhan Selçuk mikrofonu aldı. Toplantıyı engellemek isteyen gruba, "Türkler ve KürHer kardeştir" dedi. Ancak grup, llhan Ağabey'in sözlerinı "yuhlayarak" kesmeye çalıştı. Oysa bin kişilik dinleyici toplulugu yerinden kalkmıyor ve göstericilerı sessizce izliyordu. Göstericıler bağınyordu: "Kahrolsundemokrasi..." ' llhan Selçuk, şöyle konuştu: "Arkadaşlar, öldürülen meslektaşımız Yahya Orhan için sizleri bir dakikalık saygı duruşuna davet ediyorum. Şimdi öl- dürülen meslektaşımız Çetin Emeç için bir dakikalık saygı duruşu. Şimdi arkadaşlar, bütün öldürülen gazeteciler için' saygı duruşuna davet ediyorum. Burada bütün öldürülen, devlet terörüyle öldürülen kardeşlerimiz için eğer görüşmek istiyorsak, konuşmak istiyorsak, eğer hiçbirine ayncalık tanı- madan bütün arkadaşlarımızı bağrımıza basmak istiyorsak;. eğer bu sevgi ve dostluğu engellemeden yürütmek istiyor-' sak, burada hepimiz dostça, kardeşçe konuşmaya geldik? Dikili Şenliği'nde şimdiye kadar herkes omuz omza, kardeş- çe her şeyi dile getirdi. Bunu da dile getireceğiz. Biz devlet terörüne karşıyız. Şimdi size öldürülen gazetecilerden söz açmak istiyorum. Meslektaşımız Yahya Orhan öldürüldü. Bu- rada Özgür Gündem konuşabilir. Burada biz bu disiplini sağ- layacağız arkadaşlar. Konuşma disiplinini sağlayacağız. Dikili Şenliği'nde siz isterseniz sonuna kadar... Arkadaşlar, Özgür Gündem iç>n ayn bir panel düzenlensin, gelir konuşu- ruz. Beni de çağırırsınız, geliriz konuşuruz. Konuşma olanak- larımızı yitirdiğimiz zaman demokrasi olmaz. O zaman otu- jup konuşabiliriz. Hiçbir zaman hiçbir kimseye gerek devlet terörüyle, gerek başka bir terörle, infazla öldürülen insanlar arasında en küçük bir ayrım yapmıyoruz. Bizim için Türk v» Kürt birdir. Yalnız Türk değil, Rum, Ermeni, Azeri ve Arap tüm insanlar bizim için eşittir. Hiçbirine ötekinden daha yukarıda bir ayncalık tanımıyoruz. Evet, öldürülen kurbanlar arasında Türktür, Kürttür, Ermenidir, Almandır, Fransızdır diye aynca-, lık yapmaya kalkışırsak, teröre karşı olamayız. Irkçı oluruzs Arkadaşlar, ırkçılıktan ve kaba kuvvetten nefret eden bir top- luluk yaratmak istiyoruz. Bizim amacımız Kürt kardeşlerimiz- le Türk kardeşlerimiz arasında sevgi ve dostluk yaratmaktır, husumet değil. Anadolu'da hep birlikte yaşayacağız. özgür Gündem 'deki kardeşlerimizle Cumhuriyet'teki kardeşlerimiz arasında hiçbir fark yoktur. Bana bugün eğer herhangi bir şey söylemek isteyen varsa, bugünkü Cumhuriyet gazetesindeki yazıyı okur. Pan Türkizm ile bir yere gidilemez arkadaşlar. Kürt ırkçılığıyla bir yere gh dilemez. Ama Pan Türkizm ile gidilemediği gibi Pan Kürdizm ile de gidilemez. Bütün yeryüzündeki soylar, bütün halklar, bütün uluslar önce kendi kendilerini boy aynasında görmeye çalışıp önyargılardan uzaklaşmak zorundadır. Ben eğer Türk soyundan geliyorsam ve bunu kendime bir ayncalık, bir imti- yaz gibi görüyorsam, o zaman Türklüğe de layık değilim, in- sanlığa da. İnsan, önce insan olup sonra Türktür. Ama bir Kürtkardeşim Kürt olduğu için her yere, her şekilde müdaha- le ederek ve buradaki bu iletişim, toplantı ve açıkoturum dü- zenini bozmak hakkını kendisinde görüyorsa, o da Kürt olmaya layık değildir o zaman." Gösterici grup yanıt veriyordu: "Yuuuhh... Kahroisun demokrasi..." Kimdi bunlar, ne yapmak istiyorlardı? 12 Eylül 1980 öncesi toplantı ve panel basan ülkücü çetelerden ne farkları vardı? Oradaki konuşmacılar 12 Mart'ın, 12 Eylül'ün işkencelerini, mapushanelerini görmüşler, yaşamışlardı. Devlet terörüne yıllardır kalemleriyle karşı çıkmışlardı. Hem özgür Gündem muhabiri Yahya Orhan, hem öldürü- len diğer meslektaşlarımız için saygı duruşu yapıldı. Sonra- dan öğrendik ki, mikrofonu elimizden ahp konuşmak isteyen kişi de özgür Gündem muhabiri değilmiş. Bizim özgür Gündem'de çalışan, yazı yazan arkadaşlan- mız ve dotlanmız var. özgür Gündem'in yaşaması, tirajının daha da artması bizi rahatsız etmez, sevindirir. Böyle gazete- lerin çoğalması ve yaşaması demokrasinın gelişmesi içir» önemlidir. Ama konuk olarak orada bulunan bizlerin konuş- malarının engellenmek istenmesi gerçekten üzücü vedüşün- dürücüdür. Yıllarca devlet terörüne karşı çıkan, insan haklarını, de- mokrasiyi savunan bizlere küfür dolu sözlerle satdıranlar yir- mi yıl önce kundakta bebekken, bizler devlet terörüyle evleri- mizden alınıp götürüldük. Bugüne dek pek çok sınavlardan geçtik ve geçiyoruz. Eğer bizler bu sınavlarda kötü not alsay- dık, zaten o bin kişinin karşısına çıkamazdık. Cezaevlerinde olup bitenleri, 1989da Aydın Cezaevi'nde yaşanan dramı kimler yazdı? Kanlı Sürgün'ün öyküsünü, irv sanların nasıl işkence gördüğünü kimler anlattı Cumhuriyet okurlarına? önceki gün Dikili'de yaşanan olaydan sonra pek çok Kürt' kökenli arkadaşım, dostum benimle konuşup bizlerden özür diledi. Cezaevinde yatan, 1989da Eskişehir-Aydın kanlı sür- gününü yaşayan Kürt kökenli dostlarımız bize dün sabah te- lefon edip şöyle dediler: "Biz sizleri tanıyoruz. Bize verdiğiniz desteği unutur mu- yuz hiç? Cezaevlerinden size, llhan Selçuk'a, Mustafa Ek- mekçi'ye ve Şükran Ketenci'ye mektuplaryazdık, işkenceleri anlattık yıllar önce. Sizler yazdınız, sizler kamuoyunu bilgi- lendirdiniz. Hep yanımızda oldunuz. Sizlere yapılan davranı- şı bizlere yapılmış kabul ediyoruz." Dikili Şenliği sürüyor. Bu bir barış ve demokrasi şenliğidir. İnsanlar soluk alıyor Dikili'de. Yazımızı noktalarken özgür Gündem'in Gercüş muhabirf Yahya Orhan'ın ve tüm basın şehitlerinin anısı önünde say- gıyla eğiiiyoruz. Ve bir kez daha yineliyoruz: "Türkler ve Kürtler kardeştir..." GORULMUŞTUR İlhan Selçuk 7. bası U.000 lira (KDV içinde) Çağda} Yayınlan Türkocağı Cad 39-41 Cağaloğlu-htanbul Ödemeli gönderiAnez.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear