Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet;
Sahibi- Cumhuriyet Matbaacıhk ve Gazetecilik Türk Anonim Şirketi adına Bcria N»di tstanbul Haberleri: Şeaay Kaikan, Dış Haberler: Ergua B»ta, lş-Ekonomi: Ş i k ı u Ketead, Yun Basan ve Yayarv Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecüik TA.Ş. TOrkocağı Cad.
Genel Yayın Yönetmenr özgen Acar • Genel Yayın Koordmatörü: Hikmet Çetinkay* Haberleri: Mehmel Saraç, Kültür Cetol Üster, Malcaleler: S«mi lUraören, Spor: AMülkadir 39/41 Cağalçğlu 34334 İst. PK: 246 lstanbuJ. Tel: 512 05 05 (20 hat) Teta;
Yaa Işleri Müdürlerr Füsun Öıbilgen (Sorumlu). Cetal Başlanpç (Haber) • Görsel Y«ceta»n, DUzeltme: Abdollah Ymzıa • Muessese Müdür V.: Erol Erkat • Koordinatör: 22246, Fax: (1) 526 60 72 • BOrolar Aakan: Z. Gökalp BIv. Inkılap S. No:
Yönetmen- AU Acw • Düzenleme: Mustıfa Sa£lanwt • Ankara Temsilcısr. Oineyt \hmet Korolsan • Muhasebe. Balent V»«r • ldare: Hnwjia Gurer • Işteme: ÖKler ÇeHk • •" " --•"••"•"
Arcarttrek, Haber Müdürlerı: Musttfa Balbay, l?ık Kaıısn, tzmır Temsücı V: Sertar Kıak, Bilgi-lşlem: NaU tul Bilgısayar Sıstern: M«riive( Çikr • Personel: Sevjl BosUBOOflu
Adana Temsılcısı: Çetln Yi*e»otlo • Reklam. Reh» Işıtman 9 Dış tlişkiter: Hiily» Akyol
, ,., -_j 60 72
19/4, Tel: 433 11 41-47, Tetec: 42344, Fax: (4) 433 05 65 • ümln H. Ziya Brv.
1352 S. 2/3, Tel: 83 12 30, 1elex: 52359, Fax: (51) 89 53 60 • Adaaa: lnönü
Cd. 119 S. No: 1 Kat 1, Tel: 19 37 52 (4 hat), Tetau 62155, Fax: f71) 19 25 78
TAKVIM- 4 AĞUSTOS 1992 Imsak: 4.10 5.55 Öğle: 13.15 tkındi: 17.08 Akşam: 20.25 Yatsı: 22.00
Mitolojik
güzellik
yarısması
• ANKÂRA/BALIKEStR
(ANKA)-EskıYunan
mitolojisinde Athena ile
Afrodit arasında çekışmeye
sahne olan ilk güzellik
yanşmasının anısına
Bayramiç'tedüzenlenen
güzellik yanşmalannın
10'uncusu, 9 ağustos pazar
günü yapılacak.
GüzeÜik yanşmasına 15-22
yaş arasındaki adaylar
kaülacak. Yanşmanın
sonunda mitolojik
tannçalann seçilmek üzere
1da dağına gönderilmeleri
temsili bır şekılde
canlandınlacak. Bu törende
tda dağı ormanlan arasından
çıkan mitolojik karakter
"Çoban Paris" yanşma
birincisineödülü altın elmayı
verecek.
Akdeniz, can
çekişiyor
• ADANA (AA) - Temiz bir
Akdeniz yaratmak için,
özellikle İcıyı şeridindeyoğun
nüfusa sahip yerleşim
birimlerinde sanayi ve evsel
atıklan antma sısteminden
geçirmek. gemileri
denetlemek ve gereğinden
çok tanmsal gübre ile
kimyasal ılaç kullanımını
önlcmek gereküği bildirildi.
Konuyla ilgili olarak yapılan
bir araşürmada, daha
güvenli bir Akdeniz için
yapılması gereken
çahşmalar, kirlenmenin
boyutu ve insan sağbğına
etkisi incelendi. Akdeniz'e
luyısı bulunan ülkelerin
toplam nüfusunun 350
milyonun üzerinde olduğu ve
bunun önemli bir
bölümünün de kıyı şendinde
yaşadığırun kaydedildiği
araşürmada, turizm
sezonunda bu sayının 250
milyona kadar çıkügı, bu
nedenlede konunun tüm
dünyayı ilgilendirdiği ifade
edıldi.
Çocuğunuz
ateşlenipse
• İZMİR(AA)-
Çocuklarda göriilen ani ve
yüksek ateşın, ıltihaplı bir
hastahgın habercisi
olabıleceğı bıldinlerek,
ateşlenen çocuğa, çok su
kaybedecegi için sık sık su
verilmesi önerildi. Ege
Üniversitesi Tıp Fakültesi
Çocuk Sağlığı ve Hastalıklan
Anabilim Dah öğretim üyesi
Prof. Dr. Güngör Nişli,
bünyeye çeşitli yollarla giren
mikroplara karşı
organizmanın gösterdiği
direnç nedeniyle ortaya çıkan
yüksek ateşin, önlem
ahnmadığı takdirde ohımsuz
sonuçlara yol açabileceğini
belirtti. Prof. Nişli, konuyla
ilgili olarak şunlan söyledi:
"Çocuklarda meydana gelen
ani vc yüksek ateş, başta
iltihaplı hastalıklar olmak
üzere birçok nedenden
kaynaklanabılir."
Fransıdar
şikâyetçi
• ATİNA (AA) - Fransa'da
yapılan bir kamuoyu
araştırmasının sonuçlan,
halkın büyük çoğunluğunun
ülke yönetiminden memnun
olmadığıru ortaya koydu.
Sonuçlara göre ankete
katılanlann yüzde 76'sı
yöneümden memnun
olmadığmı belirtirken, "az
memnun olanlann" oranı ise
yüzde 17 olarak belirlendi.
Kamuoyu araşürmasınm en
ılgjnç sonuçlanndan biri de
ülkenin yönetiminden
memnun olduğunu
belirtenlerin oranının yüzde
biri geçmemesi oldu.
Kamuoyu araşürması,
Cumhurbaşkanı François
Mitterrand ve Başbakan
Pierre Beregovoy'un
popülerliklerini yitirdiklerini
degösterdi.
Kahve Yemen'den (mî) gelîr?
AÜ TEVFİK BERBER
Bir yudum kahvenin kırkyıl
hatın var demiş, ardından da
eklemişiz: "Gönül sohbet ister
kahve bahane". Bir de türkü tu-
turmuşuz ki coşup göbek atı-
yoruz: "Kahve Yemeeen'den
geliiir, amaaan yarim"
Kahvenin hatın belki kırk yıl
ama, kahve neredeyse 400 yıldır
hatın sayıhr bir içecek. tkincisi;
sohbetlerin içeceği kahvenin ye-
rini şımdilerde nescafe abyor
gibi. Uçüncüsü kahve Yemen'-
den değil çoğunlukla Latin
Amerika'dan geliyor; Yemen
sadece kahvenin doğum yeri.
Bazı kaynaklar Yemen'e de
kahvenin l.ö 575-850 yıllan
arasında Etiyopya'dan geldiğinı
ileri sürer.
Kahvenin klşifinin Moka'da
Şaili Tarikatı'nın bir dervişi ol-
duğu söylenir. Tekkesinden ko-
vulan derviş cezalandınlmak ıçın
çölde kuş uçmaz kervan geçmez
bir yere sürülür. Açlıktan bitkjn
düşen derviş bulunduğu vahayı
tamamen kaplayan ağaç tane-
lerini kaynaüp içerek 3 gün bu
bıtkinin suyuyla yaşar. Derken
aynı tarikat üyesi iki arkadaşı
kendisine yardım için yanına
gelir ve ne olduğunu bilrnedik-
leri içecekle tam 8 gün geçirir-
ler. Mucize ya, dervişin yanına
gelen tarikat üyelerinin uyuz
kaşıntılan bu süre içinde yok
olmuştur. Olaylar çevrede du-
yulur duyulmaz "her derde
deva" kahve ınsanlığın karşısı-
na kutsal bir içecek olup çıkar.
Kısa bir süre içinde Suriye,
Mısır ve İran'a 16. yüzyıhn or-
talannda da Istanbul'a kadar
yayıhr. Anadolu üzerinden Av-
rupa ve Asya'ya uzanan kahve
arük tüm dünyada bilinen ve
beğenilen bir ıçecektir.
Kahve mi neskahve mi?
Çok değil daha on yıl önce-
sinde hemen hemen her evin
vazgeçilmez araçlan arasında
san pirinçten kahve değir-
menleri bulunurdu. Kahve
taneleri bu değirmenlerde elle
çevrilerek tath bir hınltıyla
toz haJine dönüştürülür, ardı-
ndan kaynatıhp zevkle yu-
dumlanırdı. Günümüzde
kahve değimıenleri arük an-
tikalığa aday. Kahve ise yine
klas, yine revaçta ama, arük
alanında tek değil. Çünkü,
tortusuz, kolay hazırlanabi-
len nescafeler kahve tüketi-
mindeki payını gıderek arttın-
yor. Nescafenin bu hızh
yayılış ister istemez akJa 'kah-
venin yerini nescafe mi alı-
yor?' sorusunu getiriyor.
Gerçekten önüne "Türk" sı-
faü koyarak turizmin hiz-
metine sunduğumuz, sohbet-
lerin "kırk yıllık haün" kahve
akşkanhktan geleneksellığc
mi itiliyor acaba?
Kahve ithalaüyla ilgili veri-
lere bakıldığında şimdilik
kahvenin yerini nescafenin
alması uzak bîr oİasılık. Hat-
ta kahve ıthalaünda arüş var.
1983 yılı sonunda 3-4 bin ton
olan kuru kahve ithalatı gü-
nümüzde 7-8 bin tona yüksel-
miş bulunuyor. Nescafe itha-
laü ise resmi kayıtlarda 100
ton civannda görülse de bu
rakamın çok daha fazla oldu-
ğu belirtiliyor. Bu fazlalığı,
ülkeye kaçak yollardan soku-
lan nescafe miktan oluşturu-
yor. Nescafe ithalatı yapan
bir firma yetkilisi nescafenin
özellikle işyerlerinde, ve ca^
felerde tercih edilen, sık içi-
lebilen bir içecek konumunda
olduğunu vurgulayarak, "Bu
ardamda çaya rakip bence
kahveye degil." diyor.
Tortusuz, kolay hazuianabüen nescafeler kahve tâketimindeki payını giderek
artınyor. Bu hızh yayılış akla şu sonıyu getiriyor. Kahvenin yerini nescafe mi alıyor ?
Kahve ve cinsellik
Kahve bu ilginç yayılım süreci içinde yarar-
lannın yanı sıra, özellikle erkeklerde cinsel gücü
azaîttığı yolunda tepkiler alır. ömeğin 1674'de
Londralı kadınlar kahveye karşı başkaldınr.
Zamanın yöneticilerine yazdıklan metinde şika-
yetlerini şöyle dile getirirler:
"Bir kahvehanede bu feci içkiyi yudumlama
sonucu, oradan öyle bir geliyorlar ki, uzun bu-
runlanndan başka nemti, mafsallanndan başka
kasılmış ve kulaklanndan başka dıkilmiş bir
şeyleri olmuyor. Siz güvenilir efendilerimizin il-
gilerini artürarak bundan böyle altmış yaşından
aşağı herkese kahve içmeyi sert ceza tehdidiyle
yasaklamalan ve onun yerine bütün bu ütopya
ülkesinde çeşitli biralann, yüreğe yarariı Ka-
narya Adalan ve sağıkıa Malaga şaraplan, beli
güçlendirici kaolar içilmesini salık verdirmeleri
için önünüzde kendimizi alçaltarak yakannz."
Tarih kitaplannda aynı gerekçelerle Mekkeli
kadınlann da kadıya başvurduklan ve kahveyi
geçicı bir süre yasaklaünayı başardıklan an-
laülır.Kahve ve kahvehanelere ilişkin OsmanlT-
da da yasaklamalara rastlanır. Ancak bunun
nedeni kahvenin erkeklerde yaratüğı olumsuz
etkisi değil, bıraz siyasi biraz dinidir. 111. Murat
döneminde zamanın Şeyhülislamınm "Her ne
kı fahim mertebesine varsa, yani kömür ola, sırf
haramdır." fetvasıyla ilk kahve yasağı getirilir.
Fetvava eöre kömür olan şeyin kaynaülıp ıçil-
mesinın haram olduğu savunulur. Padişah bu-
na onay vermez Hızla artan kahve ıçme aüş-
kanlığı önlenemeyince çare fetvayı geri almak-
ta bulunur. Bu kez fetva "Kahve kömür haddi-
ne gelmez imiş, içmesi caiz imiş"e dönüşür.
Kahvenin yararları
1670 yılında Fransız Jacobs Spon'un kaJeme
aldığı "Kahve Kitabı" adh eserde kahvenin ya-
rarlan şöyle sıralanır:
"Her türlü sanayi iyileştirir, gazlan vucuttan
atar, karaciğeri kuvvetlendirir, temizleyici has-
sası ile vücudun su toplamasını teskin eder, uyu-
za ve kan bozukluguna karşı son derece etkılı-
dır. Kalbi sakinleştirir, naba düzeltir, mide
agnlannı dindırir, iştahı açar, durgunluk, neşe-
sizliic gibi her türlü zihni rahatsızhklan için de
aynı derecede etkilidir. Kahveden tüten buhar
göz nezlesini,kulak uğultulannı tedavi eder, ne-
fes darlığına, bronşite, böbrek sancılanna ve
bağırsak kurtlanna karşı da iyi gelir."
Saro Havluciyan 100 yıl önce saatçiliğe başlanılan dükkânda nereye elini atsa geçmişle ilgili belge çıkanyor
Cezvecilîkten saatçiliğe 115 yıllık serüven
•Nasip Cezveciyan'ın
kurduğu dükkânda gele-
nek bozulmamış. Sadece
Longines ve Rotary
marka saatler satılıyor
ve son kuşak Saro vitrini
ni süsleyen saatlerin ço-
ğunun artık Quartz
elektronik sistem oldu-
ğunu söylüyor.
ERDAL YAZ1CI
Kapı kolundan iç dekora,
'Viaor Patent' marka dev ka-
sadan duvardaki antik saate,
'Longjnes' için verilmiş madal-
yalara kadar asırltk bir zaman
kesitinin izleri var Nasip K.
Cezveciyan'ın kurduğu saatçi
dükkânında... Sadece vitrinde-
ki saatler ve müşterilerinde de-
ğişikük olmuş. Ve bir de "işler
eskisi gibi parlak değü"miş...
Haliyle, saray ve çevresinin sa-
atçiliğinden günümüze, "Lx>ngı-
nes' saatlerinin 'mümessilüği'-
nden bugünkü iş hayaüna ka-
dar çok şey değişmiş. İlk yülar,
saatler 'Nasip K. Cezveciyan'
damgalı gelirmiş. Hatta istek
üzerine padişahlann resimleri
ve tuğralar kazınınruş saatle-
re... Bir de "üzerlerine kuyum
ve mücevherat eklenirse değer-
lerine paha biçilmez"miş.
1800'lü yılların son çeyreğin-
de Nasip K. Cezveciyan, iki or-
tağıyla 'Omega, Vacheron,
Longjnes'lerin mümessüligim
alırlar. Sonralan ortaklar ay-
nbrlar: "Pulcuyan, 'Vache-
ron'u; Arapyan, 'Omega'yı;
Cezveciyan da 'Longines'i alır-
lar." Nasip K. Cezveciyan şim-
diki 'Mahfazaalar' sokaktaki
işyerinde saatçiliğe başlar.
"Dükkanın Kapalıçarşı içinde
kalması için 'Kıhçlar ve Mah-
mutpaşa' kapılannı yapünr."
1800'lü yıllann son çeyreğinde Nasip Cezveciyan iki ortağıyla Omcga^V acheron ve LonginesJerin mümessilngini ahr. Dede Cezvedyan
19301u yıllarda dükkflnının önünde (Solda). Saatçi kuşağın en genci Saro. SaatçUik onlara kadar getaniş.
"Bûyük dedem saatçiliğe
başlamadan önce cezvecilik ya-
parmış; soyadı da oradan ge-
liyor..."
Büyük dedesiyle ilgili anılan
belleğinde tazeleyen Saro Hav-
luciyan, 115 yıl önce saatçiliğe
başlanılan dükkânda nereye
elini atsa geçmişle ilgili birçok
belge çıkanyor. Büyük dedesi-
nin ve dayısının fotoğraflan, ilk
yıllarda gazetelere venlmiş ilan-
lar, madalyalar...
"Dükkândaki iç dekor he-
men hemen ilk yıllardaki gibi;
aynalar. duvarlann ahşap kap-
laması, \itrinin bir kısmı ve
kapı kolu bile ilk yülardan kal-
ma. Para kasaa -ki 3.500 kg.
ağırlığında- benzeri Türkiye'de
sadece bır bankada var: De-
dem, iki çift öküzle Mahmutpa-
şa'dan çektirerek getirüniş dük-
kana..."
"Saro, saatçi ailenin dördün-
cü kuşağından..." Yardımalar-
dan bir tanesı de anne Hilda
Havluciyan...
"Saatçi kuşağın en genci Sa-
ro... Eşim ve ben üçüncü kuşak-
tanız. Saatçilik kuşaktan ku-
şağa gecerek bizlere kadar gel-
di. Ağabeyim İsviçre'de küçük
saatler üzerine tahsil görmüştü;
'saat mühendisi'ydi ve 'tez' ola-
rak el işi harika bir saat
yapmıştı. Kendisi yaşama göz-
lerini yumduktan sonra işler
bizlere kaldı..."
Ve Hilda Havluciyan, ağa-
beyi ile ilgili bir anıyı anlaüyor:
"Avnıpa'da saatler üzerine
tahsil gördüğü yıllar ufak bir
kaza olur, ağabeyimin eli kanar
ve arkadaşlannın şaşkın bakı-
şlan arasında hocalan gelir, ga-
yet soğukkanlılıkla 'Bır şey ol-
maz, meslek içinize giriyor'
der..."
Nasip K. Cezveciyan'ın kur-
duğu dükkânda gelenek bozul-
mamış ve "sadece Longines ve
Rotary marka saatler satüıyor'-
'muş. Ve 'son kuşak Saro", vitri-
ni süsleyen saatlerin çoğunun
"Quartz Elektronik Sistem" ol-
duklannı belirtiyor...
"Son yıllarda el işi yapımı
veya mekanik yerine 'Quartz
Elektronik Sistem' saatler ter-
cih ediliyor. El işi saatler daha
değerli, ama müşterilerimizin
tercihi doğrultusunda ithaJ ya-
pıyoruz.
Dükkanımızda sadece Lon-
gines ve Rotary saüyoruz. Saat-
lerin fiyatlan üzerlerine kuyum
ve mücevherat eklendikçe o
denli yükseliyor."
Ya müşterileri?.. Beş bin li-
ralık "Capon saati" de aynı za-
manı göstermez mi?
"Gösterir göstermesine de
onun değeri beş bindir, alün sa-
atin değeri 20 milyondur...
Yani büyük bir servet. Bu saati
alan kimse ya servet edinmek
için ahr ya da meraktan; yani
hobisi vardır kıymetli saatle-
re..."
"Bu değerli saatlerin tamir-
cileri de vardır elbet..." Ya
asırlık saatlerin?.. Dükkanın
bir kısmı da servis hizmeti için
aynlmış ve başında Usta Turan
Kurtuluş var...
"Benim işim tamırciHk...
Asırhk da olsa bizde, stoklan-
mızda parçalanmız mevcuttur.
Bulamazsak parçayı biz yapar,
o saati çahşır hale sokanz."
'Berç' Ustayla ilgili bir ger-
çeği de söylemeden geçemez
Turan Usta:
"Bizim çarşıda ustalann us-
tası 'Berç' Usta'dır ki, İsviçre'-
den gecmişte bir yıl 'Longines'
fabrikası ona tamir için üç tane
saat gönderdi ve onlan tamir
edip sapasağlam gönderdi Av-
rupa'ya..."
Terzinin pantolonu... Berbe-
rin sakah... Ya saatçinin?..
"Onun da saati olmazmış; et-
rafına 'saat kaç' diye sorar-
mış..." Tamirci Turan Usta'da
olmadığı gibi!..
Ünlüler
Aladağ'da
trekking
yapacak
ANKARA (AA) - Turizm
Bakanlığı tarafmdan ağus-
tos ayında Toroslann Ala-
dağlar kesiminde yapılacak
olan trekkinge (doğa yürû-
yüşü) her kesimden davetli-
ler çağnldı.
Turizm Bakanı Abdül-
kadrr Ateş'ten alınan bilgi-
ye göre Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardıması Erdal
Inönün'nün eşi Sevinç lnö-
nü ile birlikte kaülacağı ge-
ziye, çok sayıda sporcu, sa-
natcı, iş adamı da davet
edildi.
Davet edilenler arasında
Judo şampiyonu Tennur
Yerlisu, rallici Iskender
Atakan, eski basketboku
Efe Aydan, maratoncu
Mehmet Yurdadön, milli
lakım antrenörlerinden
Sepp Piontek, sunucu Kor-
han Abay, sanaçılar, Fikret
Hakan, Türkan Şoray, Şe-
ner Şen, Nur Sürer, Kadir
tnanır, Hale Soygazi, Ka-
yahan, Kemal Sunal, Izzet
Alünmeşe, Zülfü Livaneli,
Yonca Evcimik, Tank
Akan, Perihan Savaş,
Yılmaz Zafer, Tank Tar-
can, Zuhal Olcay, Nükhet
Dunı, Fatih Kısaparmak,
manken Yasemin KoşaL
Cem özer, Demet Akbağ,
Mehmet Ali Erbil, yönet-
menler Aüf Yümaz, Şerif
Gören, ömer Kavur, Aziz
Üstel, işadamlan Sakıp Sa-
bana, Osman Kavala,
İshak Alaton, Cem Boyner,
Haldun Dormen, Deniz
Türkali, antrenör Serpil
Hamdi Tüzün ve Rutkay
Aziz de bulunuyor.
Trekkinge aynca AF-
SAD ile Doğa Dostlan
Derneği'nden temsilciler ile
20'si yabancı olmak üzere
yaklaşık 50 gazeteci davet
edildi.
Bakan Ateş, Türk turiz-
minin çeşiüendirilmesi ve
dört mevsime yayılması
konusunda her kesime gö-
rev düştüğünü belirterek
"Herkes üstüne düşen göre-
üstlenecek. Turizmevı
omuz verin"dedi.
Yumurta
azdapişse,
zararlı
çokda
IZMtR (ANKA) - İyi
pişmemiş ya da rafadan yu-
murtanın beslenme ve
sağlık açışından zararlı ol-
duğu açıklandı.
Hacettepe Üniversitesi
Beslenme Uzmanı Prof.
Dr. Ayşe Baysal, yurnur-
tanın akında "avidin"
denilen protein yapısında
bir öğe bulunduğunu, bu-
nun insan vücudunda B vi-
taminlerinden biri olan bi-
otinin işlevini engellediğini
bildirdi.
Baysal, "sofra sağbğı" ile
ilgili araşürmasında, çiğ
yumurta akının yenmesi
halinde ciltte bozukluklar
ve saç dökülmesi gibi belir-
tilerin ortaya çıkabileceğini
belirtti. Prof. Dr. Baysal,
"Yumurta akı pişinlınce
'avidin'in, 'bioün'i engelle-
yici etkisi ortadan kalkar"
dedi.
Yumurtanın çok hızh ve
uzun süre kaynaülması ha-
hnde proteinin yapısının
bozuhnası sonucu kükür-
tün açığa çıküğına işaret
eden Baysal, böylece yu-
murta sansının etrafmın
yeşilimsi bir renk alacağını,
bayat yumurtalarda bu du-
rumun daha çok oluştuğu-
nu, bu yüzden de yumur-
tanın karannda kaynaüV
ması gerektiğini ifade etti.
Avrupa'mn üç katı ekıııek tüketiyoruz
İZMİR (ANKA) - Avrupab'nın üç kaü
ekmek tüketen Türk insanının günde 1.5
ekmek (500 gram) yediği açıklandı.
Türkiye Ekmek Sanayi Işverenleri Sen-
dikası (TESİS) Başkanı Mehmet Ali Yol-
görmez, Anka'nın konuya ilişkin soru-
lannı yanıtlarken şda uzmanlannın
yapüğı araşürmaya göre Avrupa ölçüle-
rinde günlük ekmek tüketim oranının er-
keklerde 80 gram, kadınlarda ise 47.5
gram olduğunu açıkladı.
Günde bir ekmek yiyen insanın gerek-
ândiğı enerjinin üçte birini, prorteinin ise
yansını ekmekten karşılayabildiğini kay-
deden Yolgörmez, "Biz Türk insanı olarak
günde 500 gram, bugünkü hesapla 1,5 ek-
mek tüketiyoruz" dedi. Ekmek tüketımın-
de Avnıpalı'yı üçe katladığjmızı bildiren
Yolgörmez, son yıllarda daha modern sis-
temlerin kullanılmasıyla ekmekçilik sek-
törünün önemli gelişmeler kaydetüğini
söyledi.
Yolgörmez'e göre Türkiye'de gerek
kubbeü fınn, gerekse ekmek fabrikası
sayısında enflasyon yaşanırken ekmeğin
sağlıklı pişmemesi ve halkın ihtiyacından
fazla ekmek alma alışkanlığı kazanması
nedeniyle yılda 50 milyar liranın üzerinde
ekmek çöpe gidiyor.
Öte yandan Ege Üniversitesi Mühendis-
lik Fakültesi Gıda Mühendisliği bölümün-
ce gerçekleşürilen bir araştırmada ise ek-
meğin, küçüldükçe besin değerini yitirdiği
saptandı.
Kabuğunun besleyici değerinin ekmeği-
ni içine göre daha az olduğunu kaydedilen
araşürmada, "pişme esnasında B-l ve B-2
vitaminleri kayboluyor.
Aynca ekmek, içine göre kabukta az su
bulunduğundan bayatlama da hızlı olu-
yor" denüdi.
Ekmek bekletilmeti
Aynca araşürmada, ekmeğin taze ola-
rak tüketilmesinin sağlık açışından zararlı
olduğu da beürtilerek, özetle şu önenlere
yer verihyor:
"Ekmek fınndan çıktıktan en az 3-5 saat
sonra yenilmeli. Böylece hem daha az tü-
ketilir hem de hazım bozukluklanrun önü-
ne geçümiş olur. Hareket ve ış durumuna
göre üç ekmek bıle tüketilmesı önemli de-
ğil, ancak masa başında çalışan kişiler
ekmek dihmlerini kesinlikle azalünalı."
AL9Oelefondâ da
heyecanlı, solul
kesen oyunlar
oynayabilirsintz!
900 900 671
YILDIZ SAVAŞÇISI
TRON'A
YARCHMCIOLUN
NTRONİK
900 900 672
VAMPİR AVCISI
SEVGİÜNlZ KONT
DRAKULA'NIN
Türkiye'nin her yerinden servislerimiıın
1 dakikosı 5833 TL'dır. Ortaloma servis süresi
3-4 dokikodır. Alo Bilgi P.K. 16 Tarabyo/lst.