25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Sal Cumhuriyetı: Sahıbı. Cumhurıyel Matbaacılık ve Gazetecilik Tttrk Anonim Şirketi adına Bcrin Nadi Istanbul Haberleri: Şenay Kılkan, Dış Haberler. Ergııu B«kı, Iş-Ekonomı: Şnkran Kelenci, Yun Basan ve Yayatv Cumhuriyct Malhaacılık ve Gazetecilik T-A.Ş. Türkocağı Cad Genel Yayın Yonetmem: Özgen Acar • Genel Yayın Koordınatörü: Hikmcl Çetinkayı Haberleri: Mehmet Saraç, Kültür: Celal l'sler. Makaleler Sami Karaoren, Spor: Abdulkadir 39/41 Cağaloğlu 34334 Isl. PK: 246 Istanbul. Tel: 512 05 05 (20 hat), Telen: Yazı Işleri Mudurlerı. Fusun Ozbilgen (Sorumlu), Celal Başlangıç (Haber) # Görsel Yucrlman, Duzeltme- Abduüah YazKi 9 Muessese Mudur V: Erol Erkul 9 Koordınaıor Yonetmen- Ali Acar 9 Düzenleme- Mustafa Sajlamer 9 Ankara Temsılcısı: Caneyt Ahmel Korulsan 9 Muhasebe: BoJtıK YfeiKr 9 ldare. Huseyin Gurer • Işleıme: Ondcr Çelik 9 ArcajBirk, Hab«r Mudurlerı: Mustafa Balba>, Iştk Kaasu, Izmir Tenuilci V: Scrdar Kınk, Bılgı-tşlem: Nail Inal Bılgısayar Sıslem: Marvvet Çiler • Personel: Sevgi Bostancıoglıı Adana Temsılcısı. Çetin Yijicsotl» • Reklam: Reha Işıtman • Dış Ilışkiler. Hüly» Akyol 22246, Fax. (1) 526 60 72 • Burolar. Ankara: Z. Gökalp Blv. Inkılap S. No: 19/4, Tel: 433 11 41-47, Telex: 42344, Fax: (4) 433 05 65 • İraün H. Zıya Blv. 1352 S. 2/3, Tel: 83 12 30, Telex: 52359, Fax: (51) 89 53 60 • Adana: tnönü Cd. 119 S. No: I Kat 1, Td: 19 37 52 (4 hat), Tel«x: 62155, Fax: (71) 19 25 7» TAKVİM: 11 AĞUSTOS 1992 İmsak: 4.22 Güneş. 6 02 öğle. 13.14 Ikindi: 17.05 Alcşam 20.18 Yatsr2].4'; Genelevde sürppiz •VARŞOVA(AA)- Polonva'dabugünlerdeen çok konuşulan konu, "çapkın koca ile hafif meşrep kanı". Kansının Almanya'dakı dostlannın yannaçalışmaya gitmesınden yararlanmak isteyen Polonyalı bir adam, felekten birka saat çalmayı düşündü Polonya- Almanya sınınnın Almanya tarafındakı birgeneleve giden çapkın koca geçireceği eğlencelı saatlen düşünürken bir anda neye uğradığmı şaşırdı. Çapkın koca, genelevin büyülü pembe odalanndan birine çıküğında karşısında "müşterisini bekİeyen kansını" buluverdi. Haftalık Spotkania dergisinde verilen ve Polonya'da günün konusu haüne gelen haberde, baa Polonyalı hanımlann "Batıh ûlkelerin genelevlerinde çahşmak" oldukça istekü olduklan belirtildi. İntiharı başardı •ATtNA(AA)- Yunanitan'da intihar etmeyi aklına koyan bir Israilli tüm "zorluklara" rağmen "hedefıne" ulaşu. Birkaçyıl önce Aüna'ya yerleşen Moti Mordehaı adlı 28 yaşındaki Israilli önceki günjıletle boynundaki damarlan keserek inühar etmek istedi. Kaldığj apartmanın sakinlerinin çığlığını duymalan üzerine son anda hastaneye kaldınlarak kurtanlan Mordehai, hastanede bırkaç gün tedavi gördükten sonra taburcu edildi. Doktorlann ruhu sorunlan bulunduğunu belirttikleri Mordehai, dün kaldığı apartmanın damından kendini attı. Mordehai derhal hastaneye kaldınlrnasına rağmen bu kez kurtanlımadı. Doğalgaz korkuttu • ISTANBUL (AA> - Yedikule semt sakinleri, öğle saatlerinde evlerinin önündeki doğalgaz şebeke kutulanndan çıkan şiddetli gürültü sonucu bir an paniğe kapıldılar. Yedikule Imrahor Caddesi Küheylan Sokak'ta, doğalgaz tesisatından gürültü gelmesi üzerine paniğe kapılan mahalle sakinleri, itfaiye ve polise haber verdiler. Ancak olayın doğalgaz tesisat deneme çalışmalarından kaynaklandığı anlaşıldı. Hamburger'in yıldönümû • WASHINGTON (AA) - Wisconsin eyaleünin Seymour kasabası, hamburgerin 107. doğum yılını parlak şenliklerle kutladı. 2.500 nüfuslu kasaba,4yılönce hamburgerin doğum yeri olduğunu öne sürerek şenlik başlatmışü. Bu yıl Ohio eyaletindeki bir hamburger şirketi, Seymour kasabasının statüsünü resmen tanıyarak olayın boyutlannı büyûttü. Seymour halkı, Charlie Nagreen adlı hemşehrilerinin, 1885'teki kasaba panayınnda ilk kez hamburger pişirip satuğını öne sürüyor. Bu yılki şenlik, hamburger olimpiyatîan biçıminde geçtı ve hamburger ekmeği fırlatma yanşmasında ieffBraun, ekmeği 54 metre 10 santimetre fırlatarak rekor kırdı. Kadınlaraa birinci Gelen Tracy Vallasfsky, 41 metre 25 santim ile rekorun 12.5 cm gerisinde kaldı. Şanslı köpekler, kediler • LONDRA (AA) - Özellikle Batıhlann vazgecilmez tutkusu olan ev hayvanlanmn, açlık ve kıthk çeken ülkelerdeki mültecilerden çok daha iyi beslendikleri açıklandı. İngiltere'de yayımlanan The Lancet tıp dergisinde yer alan bir araştırmada, ev hayvanlanmn yiyeceklerinin mineral ve vitaminler bakımından mûlteci kamplannda verilenlerden daha zengin olduğu bildirildi. Dergi, özellikle kedi ve köpek mamalannın A ve B vitaminleri, demir ve nikotik asit bakımından oldukça zengin olduğunu. dünyanın çeşitli bölgelennde bulunan mültecüerin ise böyle birgıda bulmalannın çok zor olduğunu kaydetti. Somalı'deki mülteci kamplannda bir kişiye bir öğünde ortalama 400 gram tahıl, 30 gram mercimek, 20 gram yağ ve az miktarda şekerveriliyor. Çağdaş peygamberler diyan Amerika'da entelektüel bir tarikat fılizleniyor: Vahşi Erkekler Hareketi Erkek, kovuldıımı ceııneti arıyor Vahşi yeni çağı yakalamayı amaçlayan Amerikan erkekleri New York Eyaleti'ndeki Adirondak DağlarTnda düzenledikleri bir ayinde. Müritlerin hepsi trans halinde. Duygu doruğa çıkmış. Dış Haberler Servisi - Jean- Sebastıen Stehlı. Fransız Ltbra- tıon gazetesınde yayımlanan yazısında. 64 vaşındaki şair Robert Bly'ın k'urduğu Wıld- men Movement'ın (Vahşi Er- kekler Hareketi) fclsefesi, faali- yetleri ve müritlerin katıldığı ayinlerini anlattı Stehli'nin yazısı şöyle: Tamtam seslerinın kulaklan sağır eden gürültüsü Oregon'- daki soğuk okul binasını çevre- leven kırlarda dolanıyor. İçen- de, yüzlerce müptedi erkek, ruhlannı kurtaran bir ses yaka- layabilmek ıçin davul çalıyor. Salonda olup bıteni görmek mümkün değıl: Gınşte, dallar- dan ve yapraklardan yapılmış bir kulübe ve mınıak bir geçıtle açılan yol hemen göze çarpıyor. San Diego"dan Seattle'a kadar, Pasıfık'in dört bir köşesinden gelen erkekler. birer birer. bitki perdesiyle korunan tapınağa gırmek için yere kadar eğiliyor. Yenı gelenler kendılennı. ku- laklan sağır eden gürültü ve ışık huzmesı ıçınde. davul çalania- nn tam ortasına atılmış vaziyet- te, becenksizce, sankı tüm va- saklardan annmışcasına dans edcrkcn buluyorlar. Ayngüzergâh Yenilen yüreklendırmek içın "Babarun, bugüne kadar hiç- bır zaman cesaretlendırmediği ölçüde raks et" ilahisı okunabi- lır. Davullara eşlik eden naka- ral. hızla kurtana bir transa dönüşüyor. 500 erkek-kadın lar. katılanlann utançlannı yok ederek yeni bir ilişki kurmayı amaçlayan bu gösteriye katıla- mıyorlar- dünyevi işlerden el çekılen bu iki gün boyunca her İnsanlık, dünyadaki cennetten ne zaman kovuldu? Medenivet tarihi, insanın insanlığım ımutuşunun tarihi midir?İnsanlığın ayak izlerini, Yuvarlak Masa Şövalyeleri nin soylu vegüzelatlarmın nal izleriarasında bulmak mümkün mü? Yoksa zaten insanlık lıiçbir zaman gökyüzündeki cen- nettendışarıadmumatmadımı.'Yadaâdemoğlubugüne kadar, ilk günahyüzünden yitirdiği insanlığım mı arayıp durdıı dünyada? Boşıma? Biiti'm olup bitenleri, insanın acıdan dili tutulduğu za- manyeryüzüne gönderildiğine inanılan şiir, şairane ça- basıyla açıklayabilir mi bize? İnsanlığın asr-ı saadet dönemi, insanın acıdan dilinin tutulmadığı dönem miydi? A Itın çağıyeniden yakalamak mümkün mü! A Itın çağa uzanmak için illa da 75 ila 250 dolar ücret mi ödemek gerekir'.' Homo Americanus, insanlığın bahçesinde dolanan dııy- guları kapitalize mi etti? Roberl Bly 'm Vahşi Erkekleri '- nin akıttığıgözyaşı hangi ırmağa dökülüyor? Hangi insan para vererek utancından kurtulabilir? şeyin o kadar uzağında kı. "Wıldmen Movement" adıyla kutsanan ve önceleri bir sır gibı saklanan bu hareket artık. sa- man alevi gibi yayılıyor. Çok yakın bir geçmişte Boston'da 900, Los Angeles'ta 800, Stan- ford'da 1500, Texas Austın'de 200. San Francısco"da 1000. VVashıngton'da 1500, Phila- delphıa'da 700 kışiydıler. 75 ila 250 dolar ödemek zorunda olan müptedi erkekler, toplu ayınlere katılmak ıçin bu pa- ranın 10 katını gözden çıkar- mak zorunda. Bazı sosyologlar, nasıl ki 60"- lı ve 70"li yıllara kadın hareket- len damgasını vurduysa 9O'lı yıllann da erkek hareketlerıne sahne olacağını. ancak, bu hareketlerin farklı yönlenne dikkat çekiyor. 60'ı'ı ve 70'li yıl- lardaki femınıst harekctler; çalışma özgürlüğünü. cinsıyet- lerarası farkhlıklar içeren yasa- lann kaldınlmasını sağlamaya. kısacası dışdünyayı fethetmeye yönelikti. VVildmen Movement ise fe- mınistlerin tam tersi bir giizer- gâh izliyor: Erkekler, kimlıkle- nni ve ruhlannı yeniden keşfet- mek için iç dünyalanna yönel- melidir. "Vahşi erkek imajının uyan- dırdığı vahşilikle maçoluğun hıçbır alakası yok. Vahşi erke- ğin enerjisi, onun zalim değıl, kararlı bir şekılde hareket etmesine yardım ediyor." Be- yaz saçlı, oduncu endamlı, yalın davranışlanyla kontrast oluşturan alacalı bulacalı yelek giymış adam böyle konuşuyor. 64 yaşındaki bu adam, Har- vard mezunu, Acem rubailen ve Francıs Ponge'un şiirlerini Güney Ege betonun kuşatması altında kıvranırken bu belde bakirliğini bir ölçüde koruyabildi Datça devlet eliyle yok edîliyorOKTAY EKİNCt bi l k l k b l d k k l l k k d bi l k bi i bi l kOKTAY EKtNCt DATÇA - Marmaris'ten sonrakı 76 km'lık dar ve virajlı yolu bir buçuk sa- atte aşabilirseniz, Datça"da sizi ilk karşılayacak güzellik, terlemiş yüzü- nüzü okşayan o tatlı ve serin rüzgândır. Denizler tannsı Poseıdon. bu zarif ve alımlı kıyılardan tüm kötülüklen ve çirkinlikleri uzaklaştırabılmek için Akdenız'ı bınlerce yıldır hep yan- madaya doğru üflüyor. Kımbıhr, belkı de o yüzden olacak. tüm Güney Ege "özgür betonun"" kuşatması altında kıvranırken. Datça yanmadası bâkirlığinıvezenginlığınıyınedebüyük ölçüde koruyabilıyor. Ne var ki bu gelışımizde. Datça'nın o dost rüzgânnı daha bir hırçın, daha bir soluk soluğa eserken bulduk Nedenini sorduğumuzda ise "yak- laşan tehlikeyi" uzaklaştırabilmek için artık Poseidon'un bile nefesinin yet- meyebileceğini öğrendik. O gün, İskele Mahallesi'ndeki "Dadyadost" Sanat Galensı'nde top- lananlar. öylesine karamsar ve kaygılı ıdıler kı, Datça'yı kötülüklerden ko- ruyabilmek için. hemen hiçbir "resmi" güvencelen artık kalmamıştı. Valılık, daha birkaç yıl önce güzelım koyu sarmalayan o yeşıl tepecığı "yon- tarak", dahası kıyıyı da kayalarla doldurarak, kendi "Özel İdare Öteli""- nı denizin tam kenanna dikivermıştı Beledıye de sanki yakında başka uy- gun bir yer yokmuş gıbi -ki 2 km ötede hazır beklevenı var- kasabanm tek kumsallık koyuna dev bir manna yapılması ıçin meclıs karan almıştı. Çevre Bakanlığı, sanki var oluş ne- denı salt "imar-inşaat işleriymiş" gibi önce imar planına el koymuş, gelin gö- rün ki tam bir buçuk yıl "inceledikten" sonra tutup aynısını onaylayıvermişti. Tapulama Müdürlüğü ise yine sankı yanmadada başka yerler yokmuş gibi bir yıldır Knidos Antik Kenti Arke- olojik ve Doğal SİT alanlan içine gi- ren "alyethk" arazılen. hızla köylüle- nn üzenne "tapulamakla" meşgul- dü... Dadyadost Galerisi'ndeki karamsar toplantı. dışandaki "öfkeli" rüzgânn pencereden içen dolmasıyla daha bir gerilim ıçinde sürdü. "Dadva", Dat- ça"nm eskı çağlardaki adıydı. Toplanı- lan eskı taş bina ise bir zamanlar kasa- banın "kışlık"' sinemasıydı. Kadıköy- lü sanaıçılann "kadim" dostu Turgay Sönmez, birkaç yıl önce bu binayı ha- rap bir depo halindeyken satın almış, sinema yıllannda "balkon" olarak kullanılan ahşap asma katını resim ga- lerisi yapmış. salonu ise "kültür-bar" olarak düzenlemiştı. Bu yaz dönemın- de de yörenin "resmi projelere karşı" nasıl korunacağı sorunu, hemen her haftaki dost söyleşilerinin konusu ol- muştu. Oyle görünüyor ki Datça'daki en ciddi çevre sorunlannı gerçekten de devletin kendısi yaratıyor. Kıyı doku- sunu paramparça eden ve yörede "de- nize en yakın ve en yüksek"" yapı olma rekorunu kıran Özel İdare Oteli, bu yıl Milli Eğhim'c tahsis edilerek daha bir dokunulmazlık kazanmış. DLH tarafından projelendirilen •"modern" manna, kasabanm çevre- sınde yerleştığı güzelim doğal koyu yat limanı olarak ortadan kaldıracak ve kumsalını betonlaştıracak. Çevre Bakanlığı"na bağlanan Özel Çevre Koruma Kurulu ise şimdilik bölgedeki "bürokratik egemenliğini" pekıştırme çabalanyla meşgul... O gün, Dadyadost'taki toplantıya katılanlar, Datça'yı devletin bu du- yarsız projelerinden kurtarabılmek ıçin, yerel bir "sivil komıtenin" kurul- ması önerisinı benimsediler. Posei- don'un 1 rüzgârlannı arkalanna alıp ge- rekirse Ankara'ya bile yelken açmaya karar verdiler... TURİZM Avrupa'nın yeni cenneti FransaPARİS (AA) - Yabancı tu- ristlerin artık İtalya ve İspanya gibi geleneksel turizm merkezlerinden bıktıklan ve gözlerini Fransa'ya diktikleri görülüyor. Geçen yıl Fransa"ya rekor sayıda turist geldiği ve bunlann sayılannın ilk belirlemelere göre 52 mılyona yaklaştığı bıldiriliyor. Fransız makam- lannın tahminlerine göre bu sayı içinde bulunduğumuz yıl sonunda 56 milyonu aşacak. Turistlerin Fransız ekono- mısine katkısını 56 milyar Fransız Frangı olarak hesap- layan yetkililer. gelir artışının geçen yıla oranla yüzde 10 do- layında olacağını ve turizmin Fransa'nın en önemli girdi sağlayan sektörlennden bın haline geleceğinı ifade ediyor- lar. Resmi kaynaklann açıkla- malanna göre geçen yıl Fransa'ya en fazla turist Al- manya'dan geldi. 13.5 milyon Almanın Fransa'nın Güney ve Batı sahıllerinde tatil yaptığını belırten yetkililer. daha az sa>ı- da turistin Alsace bölgesındekı dağlık kesimleri tercih ettiğini, ya da orta Fransa'daki ırmaklar üzerinde teknelerle gezerek dınlendiklennı ifade ediyorlar. 5 milyon tsviçreli ile 6.4 mij- >on Belçikalı ve Lüksemburg- lunun yanı sıra 7.9 milyon İngılizin de geçen yıl tatil için Fransa'ya geldığı. ancak tngı- lizlerin, "Aile ortamlannı" bulduklan söylenen Bretagne ve Dordogne bölgelerini tercih ettikleri belirtiliyor. Sayılan 7 milyona yaklaşan İtalyan tunstlerin ise Ingılizler gibi iklimi serin olan Kuzey Fransa'ya gitmeyerek Cote D'- azur ve Korsika adasını istila ettikleri belırlendi. 3.7 milyon İspanyol ve Portekizlinin ise Pirene dağlannı aştıklan, ancak "daha ileriye gitmedik- leri" ortaya çıkü. Fransa'yı ziyaret eden yabancılar ara- sında 600 bın kadar da Japon bulunuyor. Sıcak yaz günlerine rağmen Paris'in evrensel şöhretinden bir şey kaybetmediği ve her gün ortalama 40 bin turistin Fransız başkentine geldiği saptandı. Hanım kızlar çeyiz yapıyor Cankurtaran'da bir öğleden sonra... Yaz sıcağından bunalıp kapı önünde evlerinin gölgesine sığınan küçük kızlar, annelerinden öğrenmişler hiç boş durmamayı. Sürekli çalışmayı, an örneği çahşmayı ve elbette 'gelin adaylannın' mutlaka elişi bilmesi, çeyiz hazırlaması gerektiğini hep annelerinden öğrenmişler. Şimdilik bildikleri bu... Ama belki yıllar sonra onlara benimsetilen "kadın işlerini' yapmayı, cinsiyetlerine yüklenen rolleri reddedecekler. İşleri zor, ama başaracaklar kuşkusuz. (HATİCE TUNCER) Siyasi strateji uzmanı Rollins'ten ABD'nin First Lady'sine övgü 6 Bayan BILSII, en iyi siyasi eş' ATİNA (AA) - ABD'de seçimler gıderek vaklaşırken kamuoyunun dikkati. başkan adaylan kadar cşleri üzerinde dc toplanı- yor. ABD"de >ayımlanan Vanity Faır Der- gisınde çıkan bir vazıda "Avaklan yere basan abartısı/. yelenckli. evcimen bir İcişı- lık portresı çızen. pastalaryapıp. örgü ören ve a\da ortalama 8 bın mekiup alan" Bar- bara Bush ıçin "eşının en bü>ük şansı" de- ğerlendirmesı vapıldı. Adavlıktan çekılen Ross Perot'un kam- panyasını düzcnlevcn siyasi strateji uzman- lanndan Edvvard J. Rollıns ise "Bayan Bush. son 30 vıldır gördüğüm en büyuk sı- yası eş" ifadesini kullanıyor. Bush'un önceki seçim kampanvalannda Barbara Bush"un dikkatli ve dengeleyici tavnnın çok önemli rol oynadığı ka>dedıli- yor. Bu seçimler için Bush adaylığını koy- duğunda onu ilk tanıtan eşi Barbara olmuş ve Bush da eşı ıçin "Favori siyasi danışma- nım" demişti. Barbara Bush"un faaliyetlen hakkında göstcrilen bir video Fılmde once George Bush görünüyor ve "Barbara"nın VVelles- ley konuşmasını hatırlıyor musunuz? Bazı öğrenciler protesto etmişti. Onun sadece kocasının izinde bir kadın olduğunu söyle- mişlerdi. Yanıhyorlardı. Aslında bırçok bakımdan. ben Barbara'nın izindeyım" şeklinde konuşuyor. Beyaz Saray'daki hizmetçilerinden bıri ise "Nancy Reagan kendi hakkında kötü bir şeyler söylendiğını duyarsa senı öldürür derlerdi. Ancak ben hep asıl öldürecek ola- nın Ba\an Bush olduğunu düşünürdüm Kimse Barbara Bush hakkında dedıko- du yapmaz. Ancak bu onu çok sevdıklenn- den değıl. ondan çok korktuklan ıçindi" şeklinde konuşuyor. çeviren, ABD'nin en önemli edebiyat ödüllerinden biri ola National Book Avvard sahibı şair Robert Bly. Bly'ın vahşi Amerikalı erkeklerin gerçek peygamberi olduğunu anlamak için Sigmund Freud'un eserleri- nı okumaya hiç gerek vok. Hiçlikten varlığa Bly, James Stevvart veya Gary Cooper benzeri Mirineso- ta aksanlı sesiyle geçen yıl gün- deme geldı. Grim Kardeşler'in bir masalı üzerine içe dönük düşüncelerini yansıttığı lron John adlı kıtabı. son on ikı ay- dır en çok satan kıtaplar arasın- da san mayoyu kimseye bırak- mıyor. Kıtapçılardaki Iron John'lann etrafında toplanan sessiz yığınlar, kendınden geç- mış erkeklenn kitap üzerine yaptıklan hararetli tartışmalan izliyor. NVildmen'lerin ayinleri- nın gösterildıği kasetler -yok satıyor- bütün ülke sathında yüz binlerce kez çoğaltılıyor. Hareketin başlangıcı, 10 yıl önce. 40 erkeğin bir seminer ıçin bir araya geldığı. davetteki bir rastlantıya tarihleniyor. Bly'- ın hareketı, önceleri yavaş. son- radan bir çığ gıbi büyümeye başlamış. Bly'ın adsız müridı Michael Meade hareketin geliş- mesıni, "Bir şeye parmak bastı- ğımızı hemen hissettım" diye açıklıyor. fşın şaşırtıcı tarafı; talk shovv sunuculannın ıdol ol- duğu bir ülkede, vahşi erkekl rin. yenı erkekliğin vaat ettigı kutsal topraklara ulaşmak için bir şairi rehber seçmesı. Freud'u, tersine açımlamak için şöyle denilebilir: Erkekler ne istiyor? Robert Bly bu soru- yu, "Erkekler, çocukluklann- dan bu yana örtıek aldıklan ka- rakteri 35 yaşına doğru oluştur- maya başlıyor. Ama bu karak- terler işlevlerinı kaybetmiş olu- yor" diye açıklıyor. "Bu karak- ter, ne evlilikte, ne ilişkilerde, ne de işte herhangi bir işlev gör- müyor!" Toplum baritalan Bly'a göre Homo America- nus, bir yanda maço Rambo, diğer yanda, son moda efemine erkek olmak arasında seçim ya- pıyor. Yeni peygamber, bu iki- sini de doyurucu bulmuyor. Bly'a göre eski zamanlarda; kim olduğunu bilen ve doğayla uyumlu ınsanlann yaşadığı, er- kekliğin altın bir çağı vardı. Re- ferans noktalannı. Yuvarlak Masa Şövalyelen ve Kral Art- hur efsanesinin oluşturduğu Vahşi Erkekler. sanayi devrimi- nin, erkeği ailesinden ayırdığı- na inanıyor. "Bir babayla oğul, yan yana çahştıklan zaman, aralannda. somut terimlerle tasviredilemeyen bazı duygular doğardı" diyor Bly. "Bu, oğula, belli bir bilinç, güven ve erkek olmanın ne demek olduğunu bilgisini verirdi." Başka deyişk. bugünün erkeğınde eksik olan şey, çocukluktan erkekliğe geçişe damgasını vuran, el ver- mekür. Jung'dan çok etkilenen vahşi erkekler. Bly ve üç psikanalist- mitolojistin gösterdiği yoldan giderek masallan inceliyor, Ril- ke, Yeats, D. H. Lavvrence (Kutsal üçleme) okuyor, müzik çalıyor ve 20'nci yüzyılın son demlerinde insan olmanın ne. kadar zahmetli olduğundan söz ediyorlar. Mitolojik ve şiirsel bu hareketin temelleri, efsane ve masallann incelenmesi üze- rinde yükseliyor. Bly, "Mıtoloji efsaneleri coğrafı haritalara benzer. Nereye gideceğımizi söylemezler. ama bize vakıt ka- zandmrlar" diyor. "Masallar, bize hayatın karmaşıkhğını an- lamamızda yardım ederler." Amerikan geleneklerinin ter- sine, vahşi erkekler arasındaki tartışma hiçbir zaman "pop psikoloji" düzeyine inmedL Vahşi Erkekler. tam tersine, yön verenlerin derin bilgisi ve katılanlann niteliğiyle dikkat çekiyorlar. İlerledikleri yol, Prometeus'tan Yunan'a uzanı- yor. Afrika'dan. Tibet ve Zer- düşt'ten geçiyor, Platon ve Massai Kabilesi'ni de içine alı- yor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear