Catalog

28TEMMUZ1992SALJ CUMHURİYET SAYFA DIŞHABERLER Miyazavva'nın seçim zaferi •TOKYO(AA)- Japonya'da Senato'nun 127 üyesini yenilemek ûzere önceki gün yapılan seçimlerde iktidardaki liberal Demokratik Parti (LDP), beklenenden daha iyi bir sonuçeldeetti. Katıbmın yüzde 50civannda olduğu seçimlersonucunda LDP'nin 68 sandalye kazandığı bildirildi. Başbakan Kiichi Miya2awa düzealedığı basın toplantısında, ekonomiyi yeniden canlandırmaya öncelik vereceğıni söyledi. Seçim sısteminde değişiklik yapmak amacıyla parlamentoda bir komisyon kuracağını açıklayan başbakan, merkez partileriJe koalisyon kurmayı ya da hükümette değişiklik yapmayı şu aşamada düşünmediğini belirtti. Rusya'da son milli marş • MOSKOVA(AA)- SSCB'nin dağılmasından sonra Sovyetler'in orak-çekiçli kızıl bayrağını kullanmaya devam eden Karadeniz Donanması'na ait gemiler de artık tarihe mal olan bu sembolü tümüyle terk ettiler. Çar'ın Kjşhk Sarayı'na karşı 1917yılında Ekim devrimiyle sonuçlanan ayaklanmanın ılk başladığı yer kabul edilen Aurora savaş gemisınde Sovyet milli marşı eşliğinde gönderden indirilen kızıl bayrak, yerini Rusya'nın yeni milli marşı eşliğinde devrim öncesinin mavı beyaz Rus bayrağına bıraktı. TüPk firarı başaramadı • ATİNA(AA)- Yunanıstan'm en büyük hapishanesı Koridalos'dan aralannda bir Türk'ün de bulunduğu sekiz mahkûmun fırar teşebbüsü son anda engellendi. Edinilen bügilere göre, Rodos Adası'nda tatil yaparken kansını öldürmek ' suçundan ömür boyu hapis ; cezasına çarptınlan Tank Yücel (31) ve yedi Yunanlı tnahkûm pazar gününün nyaretçi günü olmasından yararlanarak kaçmaya çalıştılar Bırgörevlininson anda durumu" fark edip - havaya uyan ateşı açması ûzenne yedi Yunanlı mahkûm kaçmaktan vazgeçerken, hapıshane duvanndan atlayarak fırara çalışan Yücel ayağından vuruldu. Olayın hapishanede duyulmasının ardından kadınlarve erkekler koğuşunun bir bölümünde isyan başladı. Hollanda'da cam protestosu • LAHEY(AA)- Hollanda'nın Lahey kentınde İçişleri ve Adalet Bakanlıklan'nın lSOcammı önceki gece kıran bir kişi gözaltına alındı. Yerel polis sözcüsü, 32 yaşındakı bu kişinin camlan kırarak, Hollanda hükümetinin suçla mücadele yöntemınden memnuniyetsizüğini belli etmek istediğini söyledi. Yetkililer, akli dengesinin yerinde olmadığı belirtilen saldırganın, düşüncelerini belirtmek için, oldukça pahalı bir yöntem seçtiğini, hasann 600 bin dolar tutannda olduğunu kaydettiler. Ekonomik kriz fahişeleri çanptı •STOCKHOLM (AA) - İsveç'te yaşanan ekonomik krizin fahışe piyasasına oİumsuz etki yaptıği bildirildi. İsveç'de işsizlik nedeniyle kadmlann fahişelikle para kazanma yolunu seçtikleri, ancak bu yolla para kazanmanın da çokgüçhalegeldiği kaydedildi. İsveç'li fahişelerle yapılan çeşitli röportajlara göre, ekonomik kriz nedeniyle yeni fahışelerin ortaya çıkması ve erkek müşterilenn de yeterince paralı olmaması, bu piyasada işlerin durmasına yo) açü. Fahişeler, Doğu Avrupa ülkelennden gelenlerin de bu krizin aıtmasında önemlı rol oynadıklanru soyledıler. BM Özel Komisyonu Başkanı Rolf Ekeus müttefik bombardımanının temelde başanlı olamadığını söyledi Savaş Irak'ııısilalılamııyok edemedi• Bir basın toplantısı düzenleyen Ekeus, "Bir füzenin, Scud füzesinin askeri saldın ile ortadan kaldınlması çok zor. Kimyasal silahlann bü- yük bölümü bombalama sırasında yok edilmedi. NükJeer araştırma bi- rimlerine ise hiç bir şey olmadı" dedi. Dış Haberier Servisi - Irak ile BM arasın- da geçen hafta başgösteren ve bölgeyi yeni bir savaşın eşığıne getiren kriz politik bir çö- züme ulaşmasına rağmen karşılıkh suçlama- lar sürüyor. Irak'ın kitle imha silahlannın yok edilmesinden sorumlu BM özel komis- yonunun başkanı Rolf Ekeus, Körfez Savaşı sırasında müttefiklerin, Irak'ın silah gücünü yok etmeye yönelik bombardımarunın 'te- melde' başanlı olamadığmı söyledi. ABD Başkanı George Bush, Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in, ülkesinin silah progra- mı konusunda yalan söylediğini beÛrterek, BM uzmanlannın Bağdat'taki Tanm Ba- kanlığı'nda araştırma yapmaya razı olması- nın da bunu değiştirmediğini söyledi. Bağ- dat yönetimi ise BM'ye ve Körfez Savaşı'nı sona erdiren ateşkes koşullanna yönelik suç- lamalanru sürdürdü. Tanm Baicanlığı'nda araştırma yapacak olan BM heyeti bugûn Bağdat'a ulaşıyor. Irak'ın kitle imha silahlannı yok etmekJe görevli BM özel komisyonu başkanı Rolf Ekeus, Körfez Savaşı sırasında müttefikle- rin Irak'ın silah gücünü yok etmeye yönelik bombardırnanının 'temelde' başanlı olmadı- ğını söyledi. Ajanslann bildirdiğine göre Ekeus önceki gün düzenlediği basın toplantısında, Irak'ın, BM uzmanlannın Bağdat'taki Tanm Ba- kanlığı'nda inceleme yapmalanna razı ol- masında askeri müdahale olasıhğının etkili olduğunu kabul etmesine karşm, savaş son- rasından bu yana yüptıklan çalışmalann, si- lahlann yok edilmesinde en iyi yolun 'etkili deneüm' olduğunu ortaya koyduğunu be- lirtti. Silahlann denetiminin, saldın ve bombar- dıman gjbi askeri müdahalelerden daha etki- li olduğunu savunan Ekeus, buna ömek ola- rak Körfez Savaşı sırasında müttefik bom- bardımanının Irak'ın silah gücünü tümüyle ortadan kaldıramamış olmasını gösterdi. Ekeus, "Bir füzenin, Scud füzesinin, askeri saldın ile ortadan kaldınlması çok zor. Kim- yasal silahlann büyük bölümü bombalama sırasında yok edilemedi. NükJeer araştırma birimlerine ise hiç bir şey olmadı" dedi. BM uzmanlannın calışmalan sonucunda, aralannda balistik füzelerin de bulunduğu Irak'ın pek çok tehlikeli silahının ortaya çı- kanlarak yok edildiğini belirten Ekeus, "Bel- ki bir kaç tane kalmıştır, ama temelde hepsı- ni bulup ortadan kaldırdık" diye konuştu. Irak'ın, yedek parça sorunlanna karşın hâlâ potansiyel bir hava gücüne sahip oldu- ğunu belirten Ekeus, aynca Irak'ın elindeki tank ve top mermileri yüzünden konvansi- yonel gücünün yüksek olduğunu söyledi. ABD Başkanı George Bush, Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in, ülkesinin silah programı konusunda yalan söylediğini iddia ederek, BM uzmanlanrun Tanm Bakanlığı binasmda araştırma yapmalanna razı olma- sının da bunu değiştirmediğini söyledi. Camp David'den Beyaz Saray'a dönüşün- de Irak ile BM arasındaki krizin çözülmesi- ne ilişkin son gelişmeleri değerlendıren Bush, Saddam'ın, BM heyetinin inceleme yapma- sına raa olmasına rağmen "hâlâ baa sorun- lann devam ettiğini" belirtti. Bush, Saddam Hüseyin'in önceki gün yaptığı, "Savaşlann anası hâlâ devam edi- yor" şekJmdeki açıklamaya karşılık olarak Saddam'ı, "Kabadayı, diktatör ve ölüm ta- ciri" olarak niteledi. Krizin çözülmesıne karşın Bağdat yöneti- minin, BM'yi ve Körfez Savaşı'nı sona erdi- ren kararlan hedef alan sert açıklamalan sü- rüyor. Saddam Hüseyin'in Basın Sekreteri Abdülcabbar Muhsin, iktidardaki Baas Par- tisi'nin yayın organı olan El-Tavra gaze- tesinde dün yayımlanan makalesinde, ateş- kes koşullannın 'alçak ve adi kişiler' tarafın- dan hazırlandığinı savundu. Muhsin, "Gü- venlik Konseyi ve kararlannı ayaklar altına almaktan başka yapacak şeyimiz yok" dedi. Saddam'ın basın sözcüsü, hafta sonu yaptığı bir açıklamada da BM heyetini "kanl ve so- kak serserisi" olmakla suçladı. Irak'ın resmi haber ajansı INA da önceki gün geçtiği bir haberde, Kuveyt'in Irak'a ait olduğu yolundaki tezleri yineledi. Bu arada, Tanm Bakanlığı binasında araşürma yapacak olan BM heyeti bugün Bağdat'a vanyor. Heyet, Alman, Rus, İsviç- re, lsveç ve Finlandiyah uzmanlardan oluşu- yor. Evlerinden uzaklaştınlan Bosnalı mûltecfler Sırp milslerio keodiierine bötün maUarmdan vazgectüüerini beiirtir belgeier imzabıttıklannı söylûyoriar. Bosna-Hersek, Gorazde'nin yalnız bırakılmasından dolayı, Londra görüşmelerine katılmayacak Izzetbegovîç'ten BM'ye tepki• Bosna-Hersek Devlet Başkanı Aliya İzzetbegoviç, BM'nin, temsiicilerinin Londra'ya sadece AT Saraybosna'ya yaptığı yardımı askıya alması nedeniyle Londra 8ö z e t îm ı nd e k i banş konferansımn baş- .. ..J . . J , J r o- j j j kanlıgmı yapan Lord Carnngton a bılgj eorusmelennde temsılcilennın Sırn tarafı ile anasma volıına mt- rî. . : „ „ _ J ı.ı__;_: L._I:_.: ^görüşmelerinde temsijcilerinin Sırp tarafı ile anlaşma yoluna git- vermek üzere gidecekierini belirtti. meyeceğini açıkladı. İzzetbegoviç, temsiicilerinin Londra'ya sa- Bu arada Ingiiiz dipiomatlann. Yu- dece AT gözetimindeki banş konferansımn başkanlığını yapan gosiavya için uiuslararası bir konferans Lord Carrington'a bilgi vermek üzere gidecekierini bejirtti. Dış Haberier Servisi-Yugoslavya'da, kararlaştınlmıştı. Görüşmelerde, Cuti- Birleşmiş Milletler (BM) banş gücü gö- revlilerinin, Sırp kuşatması altındaki Gorazde kentine ulaşmaktan vazgeç- melerinin ardından Bosna-Hersek Dev- let Başkanı AJiya İzzetbegoviç, Lond- ra'daki banş görüşmelerinde Sırplarla görüşmeyeceklerini açıkladı. Daha önce Londra'da yapılan ilk tur görüşmelerden sonra ilan edilen 10 gün- lük ateşkes karanna uyulmaması üzeri- ne, Avrupa Topluluğu (AT) yetkilisi Jose Cutileiro'nun daveti ile dün Lond- ra'da yeni tur görüşmelerin yapılması leiro'nun, Bosnalı Sırplann lideri Rado- van Karadziç, Hırvatlann lideri Mate Boban ve Müslümanlan temsil eden Bosna-Hersek Drşişleri Bakanı Haris Siladziç ile ayn ayn konuşmalar yapa- rak aylardır süren Bosna sorununa bir çözüm araması bekleniyordu. Ancak Bosna-Hersek Devlet Başkanı Aliya İzzetbegoviç, BM'nin, Saraybos- na'ya yaptığı yardımı askıya alması ne- deniyle Londra görüşmelerinde temsii- cilerinin Sırp tarafı ile anlaşma yoluna gıtmeyeceğini açıkladı. İzzetbegoviç, hazırlamakta olduklan bildirildi. Ağus- tosun ikinci yansında yapılması planla- nan konferansa, Bosna-Hersek'te sava- şan taraflar ile AT, Avrupa Güvenlik ve Işbirliği Konferansı (AGİK) ve BM temsilcilennin katılması bekleniyor. Ajanslar, Saraybosna'nın önceki gece nispeten sakin olduğunun gözlendiğini bildiriyorlar. BM sözcüsü Mik Mag- nusson, kenun kuzeyindeki Dobruca kesiminde gece aralıklı olarak silah ses- lerinin duyulduğunu, ancak ağır topçu ateşi ile çatışma görülmediğini belirtti. Sözcü, Yugoslavya'daki BM banş gü- cünün komutanı General Satish Nam- biar'ın, ıncelemelerde bulunmak üzere kente gelmesinin beklendiğini de kay- detti. BM Güvenlik Konseyi, Saraybos- na Havaalanı'nın güvenlığını sağla- makla görevli olan Kanada taburunun yerini almak üzere Fransa, Ukrayna ve Mısırh askerleri bölgeye gönderme ka- rannı almışü. Bosna'dâki 2 milyon göçmenin dramı da sürüyor. BM Göçmenler Komisyo- nu özel temsilcisi Jose Maria Mendılu- ce, çoğunluğunu MüslümanJann oluş- turduğu 300 bın kişılik bir grubun, ateş altındaki bölgelerden kaçmak için bir kondor açmalannı istemelerinden korktuğunu bildirdi. Öte yandan Al- man hükümeti son iki gün içinde altı trenle ülkeye gelen toplam 5 bin 162 Bosnalı sığınmacıyı kabul ettiğini bildir- di. Berlin ve Neumünster bölgelerindeki kamplara gönderilen mültecilere üç ay- lık vize ile cep harçlığı verileceği açıklan- dı. MAKEDONYA CUMHURBASKANI; A r Pnin taıumama karan tanınanıaz • Makedonya Cumhurbaşkaru, Yunanistan'm baskısıyla alınan 'tanınmama' karannın kabul edilemez olduğunu belirterek, "Adımızın değjştirilmesinin istenmesi benliğimizden vazgeçilmesinin istenmesiyle aynı şeydir" dedi. ANKARA (ANKA) - Make- donya Cumhurbaşkanı Kiro Gligorov, Türkiye'nin öncülü- ğünde BaJkan ve Karadeniz ülkelenni kapsayacak şekilde yaratılan Karadeniz Ekono- mik İşbirliği Bölgesi'ne üye ol- mak istediklennı ancak imza toplantısına, ülkesinin tanın- maması nedeniyle çağnlma- dıklannı söyledi. Gligorov, Yunanistan'm baskısıyla Av- rupa Topluluğu'nun aldığı 'ta- nımama' karannı kabul ede- meyecelderini ifade ederek "Adımızın değiştirilmesinin is- tenmesi, benlığimizden vazge- çilmesinin istenmesiyle aynı şeydir" dedi. Atatürk Barajı'nın iki ünite- sinin açılması törerilcn için Türkiye'de bulunan Make- donya Cumhurbaşkanı Kiro Gligorov, ANKA'nın sorula- nnı yanıtladı. Türkiye'nin ön- cülüğünde yaraülan KEİB'e kaülmak istediklerini belirten Gligorov, "Türkiye'nin bölge- deki stratejik önemini gösteren bir anlaşma olan KEİB'e üzü- lerek söylüyorum tanınmama- mız nedeniyle davet edilmedik. Makedonya'nın tanınmasına engel olan nedenlerden dolayı dayet edilmedik" dedi. Ülkesindeki Türklerin, Ma- kedonya'nın bugünkü siyasi hayatının gelişmesinde etkm rol aldıklannı ifade eden Gli- gorov Türkiye'nin bölgedeki konumu, gelişmışlik dûzeyiyle bir istikrar unsuru olarak gö- riildüğünü kaydetti. Make- donya'daki Türk azınlığin, iki ülke arasındaki dostluk ve iyi ilişkilerin gelişmesinde ve de- rinleşmesinde katkı yapan bir unsur olduğunu da ifade eden Kiro Gligorov Yunanistan'm AT'ye baskı yaparak Make- donya'nın adının değiştirilme- sini istemesi konusunda şöyle konuştu: "Bu konudaki tavnmız bel- üdir, kesindir. YüzyılJarca kul- landığunız, ulusumuzun var oluşunu, benligini ifade eden bir ısimden vazgeçemeyiz. Gligorov-Adımız değişmez Böyle bir şeye tanhsel olarak hakkımız yoktur. Asırlardır yaşadığımız yer Makedonya olduğuna göre bizim adımız da Makedonya olacaktır. Bu adın değiştirilmesi halkımızın benli- gini unutturmak olacaktır. Bir ulus kendi benligini temsil eden bir isimden nasıl vazge- çer. Komşulanmızla en iyi duygulanmız ve samimiyeti- mizle destek ve işbirliği yap- mak gereğini duyuyoruz, isti- yoruz. Amacımız bu bölgede yer alan tüm devletlerle iyi iliş- kilerkurmak. Kimsenin topra- ğında gözümüz yoktur. Eğer Makedonya banşçıl ve tarafsız bir politika gütmeseydi, bugün Bosna-Hersek'teki savaş Ko- sova ve Makedonya'yı da içine ahrdı. Bu da Balkanlar için bü- yük tehüke olacaktı ve savaşın sınırlan Yunanistan'a dayana- cakü." Kiro Gligorov, İngjltere Dı- şişleri Bakanı Douglas Hurd'- un Makedonya zıyareuru olumlu bulduklannı belirterek şöyle konuştu: "Yunanistan, AT üyesi ol- ma ayncalığından yararlana- rak topluluk içinde Makedon- ya adının değişikliği konusu- nu, ülkemizin tanınması koşu- lu olarak kabul ettirdi. Lizbon deklarasyonunda yer alan ad değiştirme koşulu Helsınki ve AGIK sözleşmelerine avkı, ndır." Güreistan'dan bağımsızlığını ilan eden Abhazya Devlet Başkanı Ardzinba: Savaş değil^ dostluk istiyoruz ARZUÇAKIR Gürcistan'a bağlı özerk bir cumhuriyet olan ve geçen hafta parlamentosunun aldığı karar- la bağımsızlığını ilan eden Ab- hazya Cumhuriyeti'nin Devlet Başkanı Vadislav Ardzinba, Gürcistan'la sorunlannı diplo- matik yöntemlerle çözmek iste- diklerini, ancak güç kullanmak gerekirse bundan kaçmayacak- larını söyledi. Devlet Başkanı Ardzinba, Türkiye'den de ba- ğımsızhk karannı desteklemesi- ni istedi. Görüşmelerde bulunmak üzere bir süredir Türkiye'de bu- lunan Abhazya Devlet Başkanı Ardzinba, dün Sepetçiler Kasn'nda bir basın toplantısı düzenleyerek ülkesindeki son gelişmeler hakkında bilgi verdi. Abhazya Devlet Başkanı Ar- zinba, Türkiye'den, dört gün önce Abhazya Parlamentosu tarafından kabul edilen bağım- sızhk karannı desteklemesini isteyeceklerini söyledi. Basın toplantısında, bağım- sızlık karanndan sonra Gürcis- tan'ın olası bir askeri müdaha- lesine nasıl karşıhk verecekleri- nin sorulması üzerine Ardzin- ba, kendilerinin savaş istemedi- ğini ve bunu Gürcistan Devlet Konseyi Başkanı Eduard Şe- vardnadze'ye yaptıklan dost- luk ve işbirliği cağnlanyla ka- nıtladıklannı söyledi. RUSYA FEDERASYONU KIMLIK KARTI ABHAZYA Başkenti: Suhum ' Yüzöiçümü: 8600 km 2 Resmi ctOi: Abhazea, Gürcüce, Rusça. Resmi dini: Hıristiyan, Müslüman. Nüfusu: 550 bin. % 18 Abaza, % 40 Gürcü, % 17 Rus, % 13 Ermeni, % lORum, %2diğer. Ekonomisi: Tanm, turizm ve zengin maden yataklan. Eğitimi: Okur-yazar oraru yüzde yüze yakın Coğrafi konumu: Kafkas sıradağlan ile Karadeniz arasında dar bir şent. ODfiU Gürcistan ile olan sorunlan- nın ancak diplomatik yollarla çözümlenebileceğıne ınandıkla- nnı belirten Vadislav Ardzinba, ancak gerekli askeri güce sahip olduklannı ve savaşın kaçınıl- maz olması halinde aynı şekilde karşılık vereceklerini vurguladı. Gürcistan'la savaş çıkması halinde. diğer tüm Kafkas ülke- lerinin de kendilerini destekle- yeceklerine inandıklannı belir- ten Devlet Başkanı, Türkiye'- den de Abhazya'nın bağimsızlı- ğını tanımasını isteyeceklerini kaydetti. Gürcistan'a bağlı özerk bir cumhuriyet statüsündaki Ab- hazya'nın bağımsızlık karan almasının hemen ardından, Gürcistan Devlet Konseyi Baş- kanı Eduard Şevardnadze bir açıkJama yaparak, bu karann yanlış olduğunu belirtmiş ve 'çok tehlikeli sonuçlar' doğura- bileceğini söylemiştı. Abhazya Cumhuriyeti Dev- let Başkanı Vadislav Ardzinba, 1300 yıllık tarihi bir geçmişe sa- hip olan Abhazya'da, parla- mentonun geçen hafta bağım- sızlık karannı kabul ederek, ülkenin geleceğine ilişkin çok önemli bir karar aldığıru ifade etti. Ardzinba, ülkesinin 1921'- de 'bağımsız devlet' statüsüne sahip olduğunu, ancak 1917 Bolşevik Devrimi'nin ardından Abhazya'ya Stalin döneminde (1931 yıhnda) Gürcistan'a bağlı özerk bir cumhuriyet statüsü verildiğini söyledi. Bugün artık koşullann değiştiğine ve Sov- yetier Birliği'nin yok olmasıyla birlikte, o döneme ait düzenle- melerin ve yasalann ortadan kalktığına işaret eden Devlet Başkanı, kendilennin de bugün var olan durumu değerlendire- rek kendilerine bağımsızlık ta- nıyan 1925 Anayasası'na dön- düklenni ifade eıti. Dünyada hiçbir halkın yal- nızca yasal süreçleri tamam- layarak bağımsızlığına kavuşa- madığını belirten Ardzinba, ülkesinin de önünde geçirmesi gereken zor bir dönem olduğu- nu bildiklerini, ancak bu döne- mi başanyla geçebilmek için programlannı yaptıklannı söy- ledi. Ardzinba, Türkiye'nin eko- nomik, politik ve kültürel alan- larda büyük atılımlargerçekleş- tırmiş bir ülke olduğunu ve bu nedenle kendilerine her alanda büyük başanlar sağlayan Tür- kiye'_yi örnek aldıklannı söyle- di. Özellikle Türkiye'nin uygu- ladığı ekonomik polıtikayı ülkelerinde uygulamak istedik- lennı belirten Ardzinba. Ab- hazya'nın küçük bir ülke olma- sına rağmen, önemlı ekonomik potansiyele sahip olduğunu kaydetti. Sizin için Bodrum'da bir "tatil oteli" hazırladık. Gündoğan t yalısının Farilya burnunda. ^> Sokaklarında; begonvilleri zeytinleri, küçük beyaz evleri, Çarşısında; baharatçısı, mezecisi, meyhanesi, Lokantasında; ahtapotu, filet mignon'u, yabani otu, Kıyısında; su kayağı, meyve suyu, surf okulu, Barlarında; rakısı, birası, tequilası, Odalarında; her türlü konforu bulunsun istedik. Sabah kahvaltısını (yoksa brunch mı desek?) canınızın istediği saatte yapasınız istedik. Gün batarken havuz baştnda, akşamları lokantanın terasında keman veya gitar dinleyesiniz istedik. Ve tabiı Farilya'nın denizi... Bir başka Bodrum yaşayacaksınız. Düşündüğünüz gibi... Rezervasyon için: Jstanbul Tel: (1) 275 30 70 Fn: (1) 266 95 48 OUsl Tel: (6144) 7053 Fax: (6144) 7391 Karada Turızm Işletmelen A Ş bir Zeytınoğlu Holdıng kuruluşudur KARADA A R \ V