22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 28TEMMUZ1992SAU DIŞHABERLER Verot imrandı •NEWYORK(AA) -ABD Başkanlık seçimleri yanşından sürpriz bir toiçimde çekilen bağımsız »day Teksaslı işadamı Ross Perot'un siyasi nedenlerle değil, kişisel ve ailevi sebeplerden dolayı başkanlık mücadelesinı bıraktığı bildiriliyor. Perot'nun lcampanyasını yürüten Frank Luntz. Newsweek dergjsine verdiğı demeçte, Perot'nun, basırun kendisine karşı tutumundan çok rahatsız olduğunu ve kampanyayı "inanılmayacak kadar yıpratıcı bir süreç" olarak tanımladığını kaydetti. üzayda Rus- Fransız işbirtigi • MOSKOVA(AA)- Rusya ile Fransa arasmdaki uzay işbirliğj çerçevesinde, iki ülkenin, kozmonotlannı yörüngedeki Mir uzay istasyonuna götürecek Soyuz-TM 15 adh araç, Kazakistan'ın Baykonur Uzay Üssü'nden fırlauldı. Bir Rus aracıyla uzaya gjdecek ilk Fransız olan araştırmaa Michel Tonini de, "Antares" adı verilen ortak bir araştırma için deney ve ölçümler yaptıktan sonra Viktorenko ve Kaleri ile birlikte birkaç gûn içinde dünyaya dönecek. Arnavutluk'ta ilk sonuçlar •TÎRAN(AA)- Amavutluk'ta demokratikleşme sürecinin ilk yerel seçimlerini, resmi olmayan ilk sonuçlara göre iktidardaki Demokratik Parti(DP)kazandı. Demokratik parti oylann yaklaşık yüzde 65'ni toplarken, ana muhalefetteki Sosyalist Parti (SP) (Eski Işçi Partisi) de yüzde 30 oranında oyaldı. Başkent Tiran'da da iktidar partisinin adayı seçimi kazandı. İlk belirlemelere göre, yerel seçimlere katılma oranı düşük oldu. Tiran'da verilen ayn resmi haberlerde katılım oranının yüzde 60civannda olduğu bildirildı. İki büyük partinin yaru sıra ülkenin güneyinde Yunan aanlığın yoğun olarak yaşadığı bölgelerde de bu azınhğı temsil eden İnsan Haklan İçin Birlik Partisi'nin yerel yönetimde söz sahibi olması bekleniyor. Hindistan'da kaza: 40 ölü *YENtDELHİ(AA)- Hindistan'da bir otobüsün ırmağa düşmesi sonucu 40 kişinin öldüğü sanılıyor. Hindistan Birleşik Haber Ajansı. Arunachal Pradesh eyaletinde bir otobüsün, yoldançıkarak Subansiri ırmağına düştüğünü duyurdu. Ajans. kurtarma çalışmalanndan henüz henhangibirsonuç alınmadığını bildirdi. Honecker'in eşine de dava • BERLtN(AA)-Eski Demokratik Almanya Devlet Başkanı Erich Honecker'in Almanya'ya iadeedildiğinde tutuklanması karanna. eşi Margot'un dahil edilmesi istendi. Margot Honecker'in eski Demokratik Almanya Eğitim Bakanı olduğunu haürlatan Alman politikacılar ülke yönetiminde kendisinin de etkin olduğunu iddia ederek. eski rejimden sorumlu olduğunu ileri sürdüler. Honeckerler, 11 arahktan bu yana Şili'nin Moskova büyükelçiliğinde bulunuyorlar. 60 Somalili denizde kayıp • CtBUTİ(AA)-Siyasi çatışmalar ve şiddetli yoksulluğun hüküm sürdüğü Somali'den iş bulmak umuduyla Yemen'e doğru tekneyle denize açılan 60 kişinin Kızıldeniz'de boğulduğu sanılıyor. Havadan arama ekipleri, Cibuti açıklanndaki "Muşa"adası civannda cesetlere rastladılar. DÜZELTME 26 temmuz tarihli Cumhuriyet'in 9. sayfasında yeralan'Toprak ödününden Evren sorumlu" başlıklı haberin ikinci paragrafı şöyle olacakür: "26 mart belgesi uyannca yüzde 29 artı oranı içinde kalan birçok köyün Dentaş'ın haritasında bu oran dışında kaldığı anlaşıldı." Düzeltir, özür dileriz. Kıbns görüşmelerînde ABD devreye girdi OSMAN KARAKAŞ NEW YORK - Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Butros Gali, Tiirk tarafının "vüz- de 29 artı" formülünü yeterli bulmadı. Türk tarafının bu yüzdenin altına inmesi için bas- kılar sürerken, görüşmelerde Amerika Birle- şik Devletleri, etkisini artürarak, kontrolü elinde bulundurmaya başladı. Dün yapüacağı önceden açıklanan Denktaş-Gali görüşmesi, BM Genel Sekreteri Gali'nin isteği Uzerine ip- tal edildi. 15 temmuzda başlayan ikinci tur görüşme- lerinde, Kıbns liderleri Rauf Denktaş ile Yor- go Vasiliu, Birleşmiş Milletler Genel Sekre- teri Butros Gali ile görüşmelerinin yanı sıra her gün ABD Dışişleri Bakanlığı Kıbns Ko- ordinatörü Nelson Ledsky ile de görüştüler. Geçen hafta çarşamba ve perşembe günleri KKTC lideri Denktaş'ın, perşembe ve cuma günü de Rum yönetimi lideri Vasiliu'nun BM Genel Sekreteri Gali ile yapması planlanan görüşmelerin iptal edilmesine rağmen, Ledsky iki liderle görüşmelerini sürdürerek saatler süren toplantılar yaptı. Geçen cuma günü BM Genel Sekreteri Ga- li'ye Türk tarafına yüzde 29 oranında toprak bırakılmasını öngören haritasını sunan ve pa- zartesi günü Gali ile yeniden bir araya gele- ceği açıklanan Denktaş'ın bu görüşmesinin iptal edildiği, pazartesi günü öğleden sonra duyuruldu. Denktaş başkanlıgındaki Türk heyeti KKTC temsilcüiğinde 'kapalı kapılar' ardında uzun toplantılannı sürdürürken, Denktaş-Gaü görüşmesinin neden iptal edil- diği açıklanmadı. Dünkü Denktaş-Gali görüşmesinin iptal edilmesinerağmen,Nelson Ledsky dün gece KKTC lideri Rauf Denktaş ile Dışişleri ve Sa- vunma Bakanı Kenan AtakoPla yemekte bu- luştu. Türk tarafının BM Genel Sekreteri'ne sun- duğu, Türk tarafına yüzde 29 oranında top- rak bırakılmasını öngören teklif üzerinde de- ğişiklik yapılması için yoğun baskı yapıldığı belirtiliyor. Geçen cuma günü Türk tarafının sunduğu haritadan memnun olduklarını an- cak biraz daha fedakârlık yapılmasını bek- lediklerini ifade eden Birleşmiş Milletler yet- kilileri, sunulan teklif üzerinde çalışıp görüş- lerini, pazartesi günü Türk tarafına iletecek- lerini açıklamışlardı. Dün öğle saatlerinde KKTC temsilciliğine ulaşan haberde, Genel Sekreter'in dün toplantı yapmak istemediği belirtildi ve Türk tarafının yüzde 29 oranını tekrar gözden gecirmesinin yararlı olacağı ifa- de edildi. Türk tarafının hazırladığı ve Birleşmiş Mil- letler Güvenlik Konseyi ile Genel Sekreteri 1 ne sunulmadan önce ABD'lilere takdim et- tiği 'yüzde 29 artı' formüllü harita ile ilgili olarak Nelson Ledsky, "Denktaş'ın haritası yanlış" dedi. Kıbns halkı, Türkiye hükümeti, Türk as- keri makamlan, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, BM Güvenlik Konseyi ve Ameri- kaülar tarafuıdan kıskaca aünan KKTC lideri Denktaş, görüşmelerden az kayıpla sıynlabil- menin yollannı anyar. Toprak görüşmelerinin kilit noktası 'Güzelyurt' konusunda fedakârlıkta bulun- ması için yapılan baskıya karşı koyabilmek için yeni stratejiler, gerekçeler ve İcarşı tek- lifler bulmaya çalışan Denktaş, bir nevi 'iki ateş' arasında kaldı. Dün Kıbns liderleri, BM Genel Sekreteri ile görüşmezken, Rum yönetimi lideri Yorgo Vasiliu'nun eşi Gali ile bir jörüşme y_ajrtı. Birleşmiş Milletler Dernekleri Federasyo- nu Başkanı olan Androula Vasiliu'nun fede- rasyonun çabşmalan ile ilgili olarak Gali ile görüştüğü, ancak bunun Kıbns konusunun ele alınmadıgı anlamına gelmediği ifade edil- di. KIBRIS ZÎRVESİ Mitsotakis: Gelişmeler umut verici • Yunanistan Başbakanı Konstantin Mitsotakis Kıbns soruriunun çözümü için gerekli koşullann oluştu- ğunu söyledi.Mitsotakis so- runun çözüm saatinin yak- laştığını belirtti. STELYO BERBERAKtS ATTNA - Yunanistan Başbakanı Konstantin Mitsotakis New York'ta süren Kıbns müzakeresi için ümidini yitirmediğimi söyledi. Mitsotakis geçen hafta sonunda zi- yaret ettiği Girit adasında, 1974 Kıbns Askeri Harekâü süresinde ölen 32 Yunan komandosunun anısına di- kilen anıtın açılış törenlerine katıldı. Mitsotakis törenlerden sonra gazete- cilerin sorulannı yanıtlarken Kıbns sorununun çözümü için gerekli şart- lann olgunlaştığından söz etti. "Kıbns sorununa çözüm getirecek ortamın yaraüldığından hiçbir kuş- kum yoktur. Şunu söyleyebilirim kı, dünya kamuoyu da bu soruna bir çö- züm bulunması gerektiğinin biüncine varmıştır. Dolayısıyla bu soruna çö- züm saati yakındır" şekünde konuşan Mitsotakis bunun için Ankara'nın da yardımcı olduğunu sözlerine ekledi. Mitsotakis BM Güvenlik Konse- yi'nin Kıbns müzakerelerinin ertelen- mesine kararlı olduğunu belirtirken "Bu verilerin ışığı altında ve Rauf Denktaş'ın izlemekte olduğu katı si- yasetiyle ayru doğrultuda bulun- mayan Ankara'nın da yardımıyla Kıbns sorununa bir çözüm buluna- caktır" dedi. Muhalefet kötümser Ancak Yunanistan'daki muhalefet gazetelerinin Mitsotakis'in bu görüş- lerine katılmadıklan gözleniyor. Dı- şişleri Bakanı Hikmet Çeün'in Daily New gazetesine verdiğı demecinde, "Eğer Kıbns sorununa adil ve işler bir çözüm bulunmazsa Türkiye ile Yuna- nistan'ın çatışmasına yol açılabilece- ği" görüşünü yinelemesi bu gazeteler tarafından "Türkiye'nin Yunanis- tan'a savaş tehdili" şekünde yonım- landı. Ana muhalefet PASOK'a destek veren Ta Nea ve Avriyani gazeteleri dünkü sayılannda "Türkiye şimdi de savaş tehditleri savuruyor" başh- klannı kullandılar. Synaspismos Partisi'nden yapılîin açıklamada ise Mitsotakis'in Kıbns konusunda Türkiye'ye karşı gösterdi- ği iyi niyetin soru işaretleri doğurdu- ğuna diİckat cekildi. Çetin: 'Ver-kurtul' söz konusu olamazHaber Merkezi - İstanbul'da bulunan Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, Kıbns'la ilgili olarak, parlamentonun ve Kıbns halkının kabul edebileceği asgari bü" dü- zeyde anlaşma ile Kıbns sorununun çö- zümünün çok yararb olacağını söyledi. Ekonomik ve SosyaJ Etüdler Konfe- rans Heyeü'nin yemekli toplanüsında dış politika konulannı anlatan Çetin, Kıbns konusunda yapüan baskılara üişkin bir soruya şöyle yanıt verdi: "Baskı onu nasıl algüadığına bağüdir. Boyun eğmezseniz baskı olmaz. Ben bas- kıya boyun eğmeyecegimjzi söylüyorum. Gelen mektuplar baskı değildir. ABD, İngiltere ve Rus dışişleri bakanlanndan mektuplar geldi, ama bunlann ifadesin- den çücan anlam baskı değildir. Nitekim, yalnız bize değil. Yunan Başbakanı ve Dışişleri Bakan Vekili Mitsotakis'e de gönderilmiştir. Gali'nin 15 temmuzda verdiği haritada Türk tarafı için yüzde 28,3 oranında top- rak öngörülüyor. 1981 'de Türkiye bir harita vermiş. 1984 ve 1986'da Türkiye'ye denilmiş ki, 'Yüz- de 30'un altına inerseniz toprak meselesi hallolur.' Yüzde 29 artı oranı oradan çık- madır. Denktaş'ın son verdiği belge yüz- de 29.9, yani yüzde 30'un altı. Kıbns milfi meselemizdir. Çözümünü de herkesten fazla biz isüyoruz. Çünkü Rumlann haksızbğa uğradık diye bagınp çağırdığına bakmayın, zaran en fazla Türkiye ve KKTC çekiyor. Çünkü dünya Kıbnslı Türkleri yok sayıyor. Her yerde karşımıza bu soran çıkıyor. Ama 'ver -kurtul' söz konusu değildir." İspanyollardan Castro'ya protesto Küba, diğer komürüst ülkelerin tersine hâlâ lideri Fidel Castro'nun başkanlığında yoluna devam ediyor. Komünist ülkeleri saran ekonomik kriz rüzgârlanndan o da etkilendi aslında. Özellikle ticaretinin büyük bir bölümünün ilişk'li olduğu Sovyetler Birliğj ve Doğu Avrupa ülkelerinin çöküşü onu derinden etkiledi. Bu açığı kapatmak üzere geçen haftalar içinde anayasa "değişiklikleri yaparak yabancı sermayeyi ülkeye çekmeye, turizmi canlandırmayaçalıştı. Castro'nun önderliğinde yürütülen bu reform çabalanna Kübalılar yan şaka yan ciddi "castrasyon" adını veriyorlar. Yani "hadım etmek." Castro ise televizyonda yaptığı konuşmalarda halkı hedeflerinden ödün vermediğine, sosyalizmden geri adım atmadığına inandırmaya çabşıyor. Castro, şu günlerde bir ziyaret için bulunduğu Ispanya'da tatsız bir sürprizle karşı karşıya kaldı. Küba lıdennin Ulusjararası Sevil Fuan'na kaülmasını protesto eden birgrup İspanyol, Castro aleyhinde gösteride bulundu. İspanyol polisi de görevini harfiyen uygulayarak göstericileri susturdu. DIŞ BASIN LE FIGARO Saddam geriledi BM ile Irak arasında vanlan kalrnış kimi bölümleri de yok anlaşma, son anda değil. Aynca VVashington'un gerçekleştirilmişbiruzlaşrna. gözünde, son günlerdeki Saddam Hüseyin, bunalımın, 'kabul edilemez' Amerikalılarla bunlann bir davranışı simgelediği de Fransız ve tngiliz doğru. Zaten geçen hafta müttefiklerinin bir askeri sonunda, çalışmak üzere saldın tehdidi karşısında gittiği Camp David'den dönen Başkan George Bush, Saddam Hüseyin'i kınayıcı nedenleri saptayan uzun bir listeyi de gözler önüne sererek kendisini de tatmin eden bir anımsattı. Başka bir deyişle, sonuca ulaştı. Demek ki Amerikalılarla BM Güvenlik şimdılik Kuveyt'in Konseyi'ndeki müttefıkleri, kurtuluşundan bu yana, Irak Bağdat'taki Tanm Bakanlığı ile BM Güvenlik Konseyi olayına istisnai bir olay gibi arasında kaydedılmış en ciddi değil, fakat Bağdat'ın BM bunalım ortadan kalkmış kararlanna karşı gerçek bir oluyor. Fakat vanlan meydan okuyuşunun işareti anlaşmanın, karanlıkta olarak bakıyor. (27 Temmuz) geriledi. BM böylece, İrak'ın rezil olmadan işin içinden çıkmasına olanak sağlayan bir uzlaşma sayesinde. Size söylediğim gibi bu Saddam'ın doğumgünü pastası TANEA LeMoode'dan Kof koruyııcular "Küçük ve güçsüz ülkeler, güvenlik ve savunma sistemlerini genellikle büyük uluslararası kuruluşlara emanetederdi. Bu amaçla savaş yıllanndan sonra Birleşmiş Miletler, N ATO, Varşova Pakü ve çeşitli yan kuruluşlar ortaya çıktı.Bu kuruluşlar kendilerini Marksist ya da demokratik sistemlerin koruyuculan olarak gösterdiler.Ancak aynı kuruluşlar yalnız büyük güçteki ülkelerin çıkarlan doğrultusunda faaliyet gösterdiler.Bunun en iyi örneği NATO olmuştur.BM'nin Güvenlik Konseyi'nin ise ABD- SSCB soğuk harbinde hiçbir fonksiyonu yoktu.Bu kuruluşlar ne denli geniş kapsamlıysa o denli pasif kararlar almakla ün saldılar. "Küçük ve güçsüz ülfceler, güvenlik ve savunma sistemlerini genellikle büyük uluslararası kuruluşlara emanet ederdi.Ba amaçla savaş yıllanndan sonra Birleşmiş Miletler, NATO, Varşova Pakü ve çeşitli yan kuruluşlar ortaya çıktı. Bu kuruluşlar kendilerini Marksist ya da demokıatik sistemlerin koruyuculan olarak gösterdiler.Ancak aynı kuruluşlar yalnız büyük güçteki ülkelerin çıkarlan doğrultusunda faaliyet gösterdiler.Bunun en iyi örneği NATO olmuştur.BM'nin Güvenlik Konseyi'nin ise ABD' SSCB soğuk harbinde hiçbir fonksiyonu yoktu.(27 Temmuz) KONUK YAZAR Türk-Yunan barışı için Kıbrıs'ta gerçekçilik TANJU ERDEM (Emekli Amiral) 1974 yılı 5 Temmuzu'nda Kıbns'ın Yuna- nistan'la birleşmesini -Enois'i- öngören al- baylar cuntası destegindeki EOKA lideri Ni- kos Sampson'un darbe girişimi karşısında Türkiye Cumhuriyeti'nin, anlaşmalann kendisine verdiği hakla Kıbns'a askeri mü- dahalede bulunarak Kıbns Türklerinin öz- güıiüklerini ve güvenliklerini garanti altına aldığı Kıbns Banş Harekatı'nın 18. yıldönü- münde, Kıbns sorununun çözümü maksa- dryla her iki toplum lideri Nevv York'ta BM Genel Sekreteri'nin girişimi ile banşa giden yollan aramaktadırlar. Ne var ki bu müza- kereler giderek Kıbns Türk toplumu lideri Rauf Denktaş ve dolaylı olarak TC üzerinde ödünler verilmesi istenilen bir baskı mekaniz- masına dönüşmüştür. Bu baskı mekanizma- sını yaratanlar, 1. Cihan Harbi Galipleri'nin -Düveli Muazzama- tavnnı ortaya koymak- ta, yanlı davranışlan ile Türkleri, Türklüğu yaralamaktadırlar. Egemenlerin bu eğilimi- ne karşı göstenlen tepkileri duygusal, akıl dışı ve çağ dışı bulan; gerçekçi, çağdaş, yeni uluslararası gelişmeleri iyi bilen, anlayan (!) teslimiyetçi Damat Ferit'in torunlan da var- dır. Belki de konuya ilişkin uzun vadeli Rum stratejilerinin başanlı uygulamalan yarat- mışür bu durumu. Biz bu yaamızda Türk ulusunca bilinen Kıbns olaylanna ve ortaya çıkan sorunlann aynnülanna değinmeyeceğiz. Biz Türkiye ve Kıbns Türkleri hatta Türk-Yunan İlişkileri ve Dünya Banşı açısından Kıbns'ta gerçekçi çözümleri araşüracağiz. Bu arada Lozan'ın 69. yıldönümünde İngiltere Dışişleri Bakanı Douglas Hurd'ün yeni dünya düzeni ege- menlerinin sözcüsü havasında Kıbns Rum- lannın hamisi tavnm takınarak, Lord Cur- zon edasıyla Denktaş'a yazdığı mektubun "Hakkımzdan çok fazla olan topraklan son- suza dek elınizde tutmanıza kimse müsaade edemez" satırlannı ulusal onuru taşıyan Türk halkının hislerine tercüman olarak kı- namak istiyoruz. Bilindiği üzere; askeri harekat sonrası or- taya çıkan durum karşısında Ada'da yaşayan iki toplum arasında kalıcı bir banşı sağlama- yı amaçlayan yeni devlet statüsünün tesisi yolunda BM Güvenlik Konseyi kararlan çerçevesinde yapılan çalışmalardan bugüne değin bir sonuç alınamamıştır. Türkiye, Kıbns sorununun uluslararası forumlara götürülmeksizin Türkiye ve Yu- nanistan'ın desteğinde toplumlar arası gö- rüşmeler yolyyla çözümlenmesini istemiştir. Kıbns Türkleri'nm çözüm ilkeleri; iki toplu- mun mutlak eşitliğini sağlayan bir anayasal düzenin, Kıbns'ta iki toplumlu, iki bölgeli federal bir yapı içinde yeniden tesisi; Kıbns Türklerinin güvenliğini sağlayan Kıbns'taki Türk askeri gücünün banş ve federe devlet kurulana kadar Kıbns'tan aynlmaması ve yeni Kıbns devletinin varlığinın Türkiye Cumhuriyeti'nce uluslararası hukuk kural- lan içinde garanti altına alınmasıdır. Rumlar. Kıbns sorununu uluslararası fo- rumlara taşıma eğilimindedir. Rumlar, Kıb- ns'ta iki bölgeli federasyona yanaşmamak- ta, federasyon yapısırun bölgeler arası ser- best dolaşım ve yerleşim kapılannı açık bı- rakmak istemektedirler. Rum tarafı, Kıb- ns'tan Türk askeri varlığinın koşulsuz çekil- mesini istemekte ve Türkleri toprak konu- sunda ödünler vermeye zorlamaktadır. Ger- çekte Rumlar Türkkrle yönetim erklerini eşit olarak paylaşma arzusunda değildirler. Rumlann bu tutumlan ısrarla sürdürdükleri ve uluslararası platformlarda ülkeleri Türki- ye aleyhine kışkırtıa davranışlarda bulun- duklan gözlenmektedir. Rumlar Kıbns'ta yoğun bir silahlanma gayreü içindedirler. Kıbns Rumlannın bu eğilimleri yansıtması sonucu Kıbns Türkleri 1983 yıhnda KKTC'yi kurmak suretiyle eşitlik, özgürlük ve otonom yönetim konusunda kararhhkla- nnı somut olarak göstermişlerdir. Şimdi Rumlann New York'ta yapılan müzakerelerde çağdaş düveli muazzama ve kurumlannın destek ve tehditleri ile konuyu oldubittiye getirme ve Kıbns sorununu, Kıbns'ı orta vadede bir Elen devleti haline getirecek biçimde çözümleme çabası içinde olduklan gözlenmektedir. Burada herkesin gözardı ettiği husus Kıbns'ta huzursuzlukla- nn ve kaosun 1974'e kadar yaşandığı; Türk askeri müdahalesi sonrasi adaya huzur ve banşın geldiği ve bunun nimetlerinden en çok ada Rumlannın yararlandığı gerçeğidir. Zoraki ve çabuk bir çözüm iki toplum için gelecekte Sn. Başbakan Süleyman Demirel"- in ifade ettiği gibi yeni dramatik olaylara, hatta bir Türk-Yunan çaüşmasına yol aça- caksa, dünya banşını tehdit edecekse, bu, gerçek anlamda bir çözüm mü olacakür? Türkiye açısından Doğu Akdeniz'de bü- yük jeostratejik öneme haiz olan Kıbns Türk topraklan, bugün Rum terörünün ve banş harekatının anı ve kanıtlanyla dolu- dur. İki toplumu bir araya getirecek olan müşterek bir menfaat birliği, manevi iklim mevcut değildir. Din, dil, milliyetler farklı- dır. Büy^ik bir yerleşim değişiminin izleri si- linmemiştir. Yıllar boyu süren olaylarla bes- lenmiş nefret ve kuşku sönmemiştir. Olayla- n yaşayan kuşaklar hayattadır. Rumlann tutumu bugünden bellidir. Verilecek taviz- lerle Kum ısteklenru karşılayan bır devleün kurulması durumunda istekler orada bitme- yecek, kendilerini Kıbns'ın efendileri, Türk- ler'i de ikinci sınıf birazmlık olarak görmeye eğilimli olanlar. Türk askeri gücünün kont- rolünden çıkan bir Kıbns'ta hesaplaşmaya gidecek ve Türk varlığını yok etmek isteye- ceklerdir. Tarih tekerriir etüğinde koşuİlar 1974 zemini gibi uygun olmayabilir. Kanımızca Türk tarafı taviz vermeksizin iki ayn bölgeli, iki ayn toplumlu, Türkiye'- nin askeri müdahale hakkına sahip garan- törlüğünü kapsayan gevşek bir federasyonu savunmalı, bölgeler arası yerleşim kesinlikle önlenmeli, Türk askeri gücü Ada'da sürmeli, KKTC'nin tanınması için yoğun ve etkin diplomatik girişimlerde bulunulmalı, Kıbns Türk kesimi bir kültür, turizm, ticaret ve ta- nm merkezi olarak güçlendirilmelidir. Kıb- ns adası bir cennettir. Bu cennette ekono- mik, kültürel, sosyal ve askeri boyutlan ile Kıbns Rum toplumunu etkileyebilecek güç- lü, müreffeh, uygar KKTC ve halkı yaşama- lıdır. Rumlar çok gevşek bir federasyona ya- naşmadıklan sürece bugünkü statünün, uy- gun önlemlerle. gerginlik tırmandınlmadan devamı sağlanmabdır. Günümüzde dar milliyetçilik, etkin farkh- lık kalıplan içinde mevcut federasyonlann bölünmelerine, yıllardır beraber yaşamış halklann çatışmalanna ve bağımsızlık hare- ketlerine şahit oluyoruz. Kıbns'ta aynı ada- da yaşamaktan ve bazı ortak kültürleri pay- laşmalan haricinde aralannda keskin ayn- lıklar ve hesaplaşma eğilimleri bulunan ta- raflan bir federasyon çaüsı alünda birleştir- me çabalan gerçekçi bir çözümü ortaya koy- mamaktadır. Kıbns'ta milli güç unsururnuz geliştikçe, dünyada hoşgörü, demokrasi, özgürlük rüz- gârlan fanatizmi süpürdükçe; uzun gelecek- • te aynı adayı paylaşan, mevcut statükoyu sindirmiş yeni kuşaklann iki eşit toplumun fertleri olarak ilişkılerini dengeü gelişürmele- ri ve özgür iradeleriyle sağlıklı bir federas- yonda birleşmeleri olanaklıdır. Başta zamanın Başbakanı Sn. Bülent Ece- vit olmak üzere politik ve askeri kadrolann, mücahitlerin Atatürkçü görüşler doğrultu- sunda uyguladıklan örnek politikalar ve haklı eylemlerle Kıbns'a banşı, Yunanis- tan'a demokrasiyi, Kıbns Türkühe özgürce, onurlu ve bağımsız yaşama olanağı sağla- yanlan minnet ve teşekkür hisleriyle anım- sayarak yazıma son veriyonım.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear