25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 7HAZİRAN1992PAZAR OLAYLAR VE GORUŞLER Cumhurbaşkaiiive KaramameleriImzalama Cumhurbaşkanı, takdınnı hukumetın takdınnden ustun tutarak, ısrara karşın 'ret' mekanızmasını ışletırse, bu kez parlamenter tepkıye yüz tutar. Dr. EMİN MEMİŞ, Marmara Üni. Hukuk Fakültesi 1982 Anayasası sıyasal rejımıne gore Cum- hurbaşkanf nı baa yurutme ışlemlennın yenne getınlmesınde "devre dışı bırakmak" yapılacak Bır baypasla (by-pass) olanaklı mıdır9 Cumhurbaşkanfnın bazı kararnamelen ım- zalamaması va da gecıktırmesı hakkında Başba- kan şöyle yakınıyordu ' Çankaya'nın onune konulan kararnamelerdır Yurutme, demokra- tık bır yurutmedır Parlamentonun, halkın onüne çıkıp hesap veren sıyası ıküdardır Bır sıyası ıcraya mudahale oluvor" Bıldığımız gıbı parlamenter rejımlerde Cum- hurbaşkanının guçlendınlmesınden sakınılır Bunun nedem rejımın mantığı gereğı, parüler ustunde tarafsız kalması gereken bu kurumun, sıyasal tercıhlen olabılecek tek kışılık bır partı durumuna donuşme olasılığının az da olsa duşu- nulmesıdır I982 Anayasası'nın yapılışı sırasında Cum- hurbaşkanlığı kurumuna gostenlen yoğun ılgı, yayımlanan >azılar Danışma Meclısı'nde yapı- lan elcştınler ılgınç gozlemlen yansıtmaktadır Tarafsız cumhurbaşkanlığına alışlınlmış bır toplumda yetkılenn arttınlması, ustelık cum- hurbaşkanının sorumsuzluğu ılkesının korun- masıyla bırlıkte kuvvetlerdekı dengenın yurut- me yaranna bozulması, daha da onemlısı yurut- mcnın kendı ıçınde bır dengesızlığc neden olma. ozellıkle ıcraı nıtelıktekı gorevlenn hukümetle uyuşmazlık doğurabıleceğı, hatta "burokratık- leşme' tehlıkesıne, >argı bağjmsızlığının zedele- nebıleceğıne dıkkatler çekılır (Danışma Meclısı Tutanak Dergısı, t 7, s 16, 341, 358, 401 \d) Tartışmalann devam etmekte olması konunun önemını gosterebılır Beşıncı Fransız Cumhunyetı Anayasası ıle I982 Anayasamız arasındakı benzerlıkler dık- kalımızı çekmektedır Yasama organı karşısın- da yürutmenın (md 8,119-122), yurutme organı ıçınde cumhurbaşkanının guçlendınlme ızlenı- mı açıktır İlk kez cumhurbaşkanının gorev ve yetkılcn toplu ve uzun bır lıste şeklınde sunul- muştur Bu gorev ve yetkılenn (Almanya, Fran- sa anayasalannın tersıne) karşı-ımza kuralına bağlı olanlan ıle olmayanlan belırtılmemışür Hemen vurgulamalı kı 1982 Anayasası karşı- ımza kurahnı (md 105) öngormuştur Şoyle kı, cumhurbaşkanının tek başına yapabıleceğı ış- lemler dışındakı butun kararlan başbakan ve ılgılı bakanlarca ımzalanır Bu kararlardan baş- bakan ve ılgılı bakan sorumludur Karşı imza kuralı 1982 Anayasası'nın cumhurbaşkanı yaklaşı- mında, klasık parlamenter rejıme Fransız orne- ğınden çok daha yakın olduğunu soyleyebılınz Bır kez, klasık modelın ongorduğu "yurutmenın ıkı başhlığı" (düalıst yapı) 1982 yaklaşımında daha somuttur Bakanlar Kurulu'na başkanhk etme kural değıl ıstısnadır Oysa Olağanustu Hal ve Sıkıyoneüm" ılanında ve çıkanlacak ka- rarnamelerde cumhurbaşkanının ışlevının aslı olduğu da bır gerçektır Bu çozum hukümetle bırlıkte davranmaya yonelıktır 1958 Fransız Anayasası'nda ıse cumhurbaşkanı tek başına vetkılıdır(md 16) Buanavasanınençarpıcıay- nlığı cumhurbaşkanının halk tarafından seçıl- mesıdır 1982 Anayasası, Cumhurbaşkanına klasık mo- delı aşan ışlevler vermesıne karşın, parlamenter rejımın temel oğelennı korumuştur Bu rejımın temel ayıncı ozellığı olan hukumetın bıreysel ve kolektıf sorumluluğu (sıyasal sorumluluğu) (md 112) açıkça ongörulurken bakanlann Mec- lıs'e karşı sorumluluğu yanında başbakana karşı sorumluluğu da benımsenmıştır Güvenoyu ko- nusu aynen korunmuştur (kına olarak cum- hurbaşkanının sıyasal sorumsuzluğu ılkesı (md 105 1), karşı-ımza kuralı gereğı benımsenmıştır Cumhurbaşkanının yapabıleceğı ışlemler, ıstıs- nayı oluşturur, kural degıldır Ancak vurgula- malıyız kı, tek başına yapılabılecek ışlemlenn onemlı bır bolumü yürutmenın başı olmaktan değıl, devletın başı olma sıfatmdan kaynaklanır Cumhurbaşkanının devletın başı olarak mıl- letın bırlığını temsıl etmesı (md 104 I), kuşku- suz onun tarafsızlığını deyımler Anayasanın uygulanmasını. devlet organlannın duzenlı ve uyumlu çalışmasını "gozetır" hukmunden onun "aktıf bır statu"ye kavuşturulmak ıstendığı sa- vunulabılır Ancak bunun amacı tardfsız dav- ranmayı ıçermektedır Başka turlu uyumlu ça- hşma nasıl sağlanabılır9 Zaten cumhurbaşkanı tarafsız davranıp anayasayı koruyacağına "ye- mın" (md 103) etmektedır Sozgelımı taraflı hukumet karşısında, ıptal davası açma yetkısı tarafsızlık sonucuna yonelıktır Yedı yıllık sure ıçın bır kez seçılebılme, nıtehklı bır çoğunlukla seçılebılme, yuksek yargı yerlenne uye seçme. yasalan bır kez daha goruşulmek uzere gen gon- derme Tarafsızlığı amaçlamaktadır Anayasi Mahkemesı, cumhurbaşkanının devletın başı ve tarafsız bır baş olması açısından tek başına ust- lenılmesı gereken gorevlen bulunduğu goruşun- dedır (16 3 1976. E 1975 183, K 1976 15 ve 18 12 1979, E 1979 22. K. 1979 45) Son olarak 1982 Anayasasfnın parlamenter rejımın zorunlu başka bır koşulu olan "fesıh" (seçımlenn yenılenmesı) olgusuna (md 116) yer vermesını anımsattıktan sonra kararnamelen ımzalama sorununa geçebılınz Anayasanın 104 maddesınde sapunan yetkılenn hangılen- nın tek başına kullanılabıleceğı sorusu şoyle yanıtlanabılır, 1- Once ılgılı hukumde açdclık olup olmadığma, 2- Açıklık bulunmuyorsa ven- len yetkının kapsamına bakanz Orneğın yurut- me alanına ılışkın hstede sayılan' Genelkurmay Başkanı'nı atamak" (md 104) hukmu Bakan- lar Kurulu ıle bırlıkte kullanılabılır (md 117 4) Yıne Turk Sılahlı Kuvvetlen'nın kullanılmasına karar vermek, olağanustu hal ve sıkıyönetım ka- rarnamelen çıkarmak ve kararnamelen ımzala- mak gıbı yetkılenn mahıyetlen gereğı hukü- metle bırlıkte kullanılabıleceğı açıktır Ancak yasama ve yargı ıle ılgılı bazı gorevler tek başına yenne getınlmeye yonelıktır Icraı nıtelık taşı- mayan, torensel veya lemsılı yetkıler (kı, yurut- me alanına aıt olup kullanılabılenlerden Mıllı Guvenlık Kurulu'nu toplantıya çağırmak, Ba- kanlar Kurulu'nu başkanlığı altında toplantıya cağırmak gıbı) de sayılabılır Dıkkatımızı çe- ken bır nokta da anayasada yer alan ıcraı nıtelık taşıyan bazı gorevlenn karşı-ımza kuralı gereğı yenne getınlmesı gerekırken Cumhurbaşkanı'- nca tek başına yenne geünlmesıdır Örnekler- sek. Yuksek Oğretım Kurulu ve rektorlenn ıdare ıçınde yer alan, ıcraı yetkıler kullanabılen kurumlar olması sebebıyle karşı-ımza kuralına gore atanmalan duşunulmehdır Çunku bır so- rumluluk durumunda bır makamın bulunama- ması parlamenter rejımın ıçenğıne ters duşer Anayasa dışında bazı kanunlarla (md 104 son) cumhurbaşkanına yalnız yapabıleceğı gö- rev ve yetkıler de tanınmıştır Bu gorev ve yetkı- lerde ıdareye dahıl olanlar, kuşkusuz karşı-ımza kuralı doğrultusunda yenne getınlebılecekür Asıl can alıcı noktaya gelrruş bulunmaktayız Karşı-ımza kuralı gerektığı yerde cumhurbaşka- ru ımza koymadan kaçınabılır mı9 Anayasa, parlamenter doku yonuyle ızlene- bıldığı kadanyla, cumhurbaşkanını, ıktıdardakı gruplann emnndekı bır yurutme kurumu olarak değıl de sıyasal vaşamın denge oğesı olarak ko- numlandınnıştır Gerçekten kararnamelenn ımzalanması konusunda Cumhurbaşkanı'nın hukuksal bırzorunluluğu bulunduğu savunula- mazsa da sıvasal sorumluluğu bulunan Bakan- lar Kurulu'nun programının gerçekleştınlmesı- nı, eğer sorumsuz cumhurbaşkanı engellerse, Meclıs'm guvenını taşıyan, hukümetı onaylayan ıradenın cumhurbaşkanmın ıradesıyle çatışma- sı, anayasal bunahma (buhrana) donüşebılır Öyleyse ıdarenın bır butun olması ılkesı doğrul- tusunda. sorumsuz cumhurbaşkanı ıle sorumlu hukumetın ıradelennm bırleşmesı bır zorunluğu gerektınrken. duzenlı bır bağın kurulmasını da gerektırmektedır Tanhsel gelışım, devlet başka- nını uyancı ve uzlaştıncılığa yoneltmektedır Cumhurbaşkanı devlet ışlennın yürumesını ya- kından ızler ve gereken durumlarda hukümetı uyarabılır, ama "hukumet" edemez "Cumhur- başkanlığı makamının PTT'nın pul makınesı gıbı otomatık basan bır pul makınesı yenne konması mumkün değıldır " Ne var kı cumhur- başkanı, takdınnı hukumetın takdınnden ustun tutarak, ısrara karşın "ret" mekanızmasını ışle- tırse. bu kez parlamenter tepkıye yuz tutar Ya- saya aykın ışlemler gen çevnlebılır ama bır hukuk devletınde, yasaya aykın ışlemlenn de- netlenebıleceğı yerler olduğu unutulmamalıdır Eğer koşullar uygun ıse orneğın "ortada açık bır mahkeme karan varsa" ımza esırgenebılır Ana- yasanın 8, 11, 103 ve 138 maddelen kapsamm- da hukuka ve vargı kararlanna açıkça aykın olabılen ışlemlen ıçeren kararnamelen ımzala- mak, hukuk devletı ılkesıne ters duşer Yoksa hukuk devleü ve ozgurluklenn temınatı ne an- lam taşır9 Anayasadakı kararnamelen ımzalamak deyı- mınden çeşıtlı kararnamelen anlamaktayız Denebılır kı bır "by-pass" gınşımıyle sayılarda oynanabılır Kural olan anayasaya, yasalara ve mahkeme kararlanna aykın olan tasarruflarda, ıyı nıyetle uyanda bulunmak, yapılan yemıne sadık kalınarak davranabılmektır Dıyelım kı, sorumlu hukumetın ışlemı gen çevnîecekse yürutmenın ıkı kolu arasında polıtı- ka aynhğı var demektır Pekıyı Cumhurbay- kanı'nın polıtıkasının sorumluluğu (kı, sorum- suzdur) ne olacaktır 9 Bakanlar Kurulu kendı polıtıkasının tersı bır duşunceden mı sorumlu tutulacaktır 9 ARADABIR Doç. Dr. AHMET SALHK Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi DenrireTin YÖK Misyonu... Başbakan Sn Demırel, 18 Nısan 1992de 29 unıversıte rektoru ıle bır danışma toplantısı duzenledı Ardından da yazılı olarak goruşlerın kendısıne ıletılmesını ıstedı Rek- törlerın raporları kıtaplaşhrılarak kamuoyunun bılgısıne sunuldu Boylece, beklenen olgu gerçekleştı ve bır kez da- ha belgelendı kı 1-2'sı dışında tum rektorler bındıklerı dala sımsıkı sarılıyorlardı Tersını beklemek zaten safdtllık ol- mayacak mıydı' Bu zevat kuşkusuz, "boyle desınler", "boyle yapsınlar' dıye ve "boyle gunler' ıçın atanmamış- lar mıydı'' YÖK un Başı na elbet medyundular ve sada- kat ıfa edeceklerdı Bunda şaşılacak bır şey yok Şaşılacak bır şey yok olmasına yok da, pekı şımdı ne olacak' Hukumet kendını bu gorüşler doğrultusunda mı yonlendırecek' Rektorler, toplantıda soyledıklerını yazılı olarak da sunmuşlar ve konuşmalar orada kalmayarak -ısabet- belgeselleşmış, unıversıte tarıhıne mal olmuştur Yayımlanan kıtabın bundan ote ne ışlevı olacaktır' Sn Başbakan her fırsatta konuşan Turkıye'den dem vurmak- tadır Oysa unıversıteler adına konuşanlar, yalnızca atan- mış rektorlerdır Nerededır 10 yılı aşkındır demeç verme- lerı, sıyasal partılere gırmelerı yasaklanan, derneklere uyelıklerı bıle rektor ıznıne bağlanan, bılımsel toplantılara gıtmelerı yer yer engellenen, ışıne son verılmesı, surul- mesı ışten bıle olmayan, sıkıyönetımlerde surundurulen, yonetıme karıştırılmayan, hor gorulen, aşağılanan, sınav bıçımıne ve notlarına dahı mudahale edılen oğretım ele- manlarmın ve dığer unıversıte çalışanlarının goruşlerı, duşuncelerı' Rektorlenn goruşlerı kuşkusuz yalnızca kendılerıne aıt- tır Başında oldukları unıversıtelerı temsıl edıyor olmaları soz konusu değıldır Bazıları, unıversıtelerının yetkılı ku- rullarına danıştıklannı ıfadeetmektedırler Hangı kurullar- dır bunlar allahaşkına' Hepsı de yukarıdan-aşağıya emır- komuta zıncırı ıçınde kendılerının atadıkları ya da atanma- larını sağladıkları gostermelık kurullar değıl mıdır'' Hanı yerı geldığınde Beyler aydınlandık, teşekkur ederız, za- ten bu kurullar bıldığınız gıbı ıstışarı nıtelıktedır Icraı ve bağlayıcı kararalmaları mumkun değıldır Toplantı bıtmış- tır" dedıklerı Ya da rektorun, dekanın kışısel kararlarını sozde meşrulaştırmak ıçın paravan olarak kullandıkları gostermelık kurullar değıl mı' Soylerler mı bana, YÛK Ya- sası'nın hangı raaddesınde orneğın, fakultelerın akademık genel kurullarının yurutme guçlu, bağlayıcı karar alma yetkısı duzenlenmıştır' Çoğu rektor bunu bıle yapamamış, sozde yetkılı kurulla- rına bıle danışma gereğı duymamışlardır Bu tutum, de- mokrasımızın geleceğı bakımından son derece duşundü- rucudur Toplumun beynı olma ışlevmdekı ünıversıtelerın rektorlerının boylesıne bıreycı, sekter davranmaları, de- mokratık gelenek ve kurumların unıversıtelerde ve top- lumda yerleşmesı bakımından hıç de ıyı ornekler sayıla- maz Eğer gerçekten unıversıte çalışanlarının goruşlerını almaya nıyetlı olsalardı, kuşkusuz bunun bınbıryolunu bu- labılırlerdı En azından kendi unıversıtem ıçın soyleyeyım Orneğın benım atanma ıle 2 kez gelmış, -67 yaşında ol- masına karşın Allah saklasın 3 term ıçın de can attığı soy- lenen-10 yıllık kıdemlı, sevgılı rektorum, raporunu yazar- ken bana hıç, ama hıç fıkır sormadı' Öte yandan basından oğrendık kı Ulusal Eğıtım Bakanı Sn Toptanayrıbırıncelemeyaptırmış Öğretım elemanla- nnın YÖK hakkındakı değerlendırmelerını toplamış Bır soyleşı sırasında da oğretım elemanlarının % 80'ının YÖK duzenıne karşı olduğunu Sn A Taner Kışlah'ya ıfade et- mış Pekı, bu rapor nerede 9 Onu neden rektorlenn ve TUBİTAK Başkanı'nın goruşlerı ıçın yaptığımız gıbı ka- muoyuna açıklamıyoruz'' Bu çalışmanın kapsam ve yonte- mı nedır^ 1 Kapsam ve yontem bakımından bır sıkıntısı yoksa neden uygulamayageçılmesındeağırdavranılmak- tadır^ Sayın Başbakan demokrasısızlıkten, hukuksuzluktan sızdebızzatazçekmedınız "Hal"den elbet anlarsınız W Shakespeare'ın yazdığı, "Butun Romalılar koyun olunca Sezar kurt olmak zorunda kaldı " masalları artık gerıler- de kalmalı Ulkemızde ve o arada unıversıtelerımızde "kurtlaşan" Sezar lara gerekçe verecek "koyunlaşan" hıçbır yurttaş ya da unıversıte çalışanı duşlemek bıle ıste- meyeceğınıze emınım Sızın deyımınızle "hur rejımın ger- çek temınatı', Shakespeare'ın kullandığı anlamda kurda da koyuna da yer vermeyen bır duzen olacaktır Şımdı lut- fen, Antık Yunan'ın şanlı Prometheus'unun meşalesını kapınız ve zaten çatırdamakta olan kohnemış YÖK duzenı- nı yok ederek ozerk, ozgur ve demokratık Turk unıversıte- terının burcuna ellermızle dıkınız TARTIŞMA Tüketimsel Isteriklik Bız de, duşünde dahı arabaya yer vermeyecek kimı ınsanlann bugün ellenndekı arabalan yenı modellerle değiştırememış olmanın üzüntüsünü taşıdığına yakından tanığız. Bugunku anlayış ve yaşamı kavrama bı- çımı, salt tuİcetım olgusu uzenne ku- rulmuş durumdadır Uretım ve tüketım arasındakı yorungeye oturtulan fızıksel yaşam, ruhsal doyumu da bu ıkı odak arasındakı çızgmın son du- rağı tuketımde aramaktadır Serbest pazar ekonomısı adı altında ta- nımlanan lıberalızme dayalı ıktısadı mo- del, bıreylenn toplumdakı yen ve başansı- nı, kazandığı gelır ve tükettığı değerler olçusunde belırlemeye yonelık bır anlayış bıçımıdır Insanlann bırçoğu mutluluğu, tükettık- len oranda bulmakta, neredeyse tuketım vemek ıçmek, hava almak gıbı zorunlu ya- şamsal değerlerden hemen sonra gelmekte- dır Tuketım, bıreylenn varsıllığı ıle oranülı- dır Pek tabıı daha fazla tuketım, daha çok varsıllıkla olanaklıdır Tuketım açlığı, ın- sanlan her şeyden once varsıl olma, çok kazanma ozlem ve çabasına ıtmektedır Çok tuketme ve çok kazanma ısteğı, ın- sanlan neredeyse tek kahbın modeh bıçı- mıne geürmekte, kışıhğı, becensı, davra- nışlan bırbınne benzer mankenler ordusu durumuna sokmaktadır Dağ eteklennde otlayan koyun surulen- ne uzaktan bakıldığında beyaz bır kıtle gorunür İyıce yanlanna yaklaşıldığında, beyaz kıtle, bırbınnın aynı çok savıda ayn ayn beyazlığa donuşur Ama bu beyazlık- lann hıçbın oburunden ayn değıl ve farkh ozellık taşımaz Işte bu çok sayıda beyazlı- ğm adı surudur Tek amaçlı ışlevın objesı koyunlardan oluşmuştur Hepsının amacı bırdır Otlamak, yanı tuketmekür Tuketıme donuk ısteklen şahlanmış ın- sanlan yan yana getırdığınızde, tenlen, saç renklen, gıysılen bırbınnden aynmlı ol- makla beraber, yaşamdakı varlıklan ro- botlar benzerlığınde şaşılacak olçude aynı- dır Tuketım hırsıyla doldurulmuş ınsanlann oluşturduğu ulİcelerde, bıreylennın çoğu, yeryuzundekı konumunu, adalet terazısın- dekı dengesızlığı, kımı ülkelenn neden re- fah ıçersınde yaşayıp kendı ulkelennm nı- çın sefalet ıçınde olduğunun aynmında olmayacak olçude aymazlık ve bılınçsızlık ıçensındedır Soylemeye gerek yoktur kı, uzefınde durduğumuz tuketım olgusu, bıreyın ya- şamsal ışlevlennı yenne getırmek ıçın nor- mal olçülerde zorunlu olan harcamalan değıldır ; Uzennde durduğumuz, bellı olçülere ulaşıldığında dahı doyuma ulaşmayan ve sureklı ıstek ve arayış ıçensınde olunan tu- ketme duygusudur Insanlann bugun bırçoğu, önemlı olçu- de varlık sahıbı olduklan halde, tüketme ıştıhasının sınır taıumaz açlığj nedenıyle ne yazık kı mulsuzdur Geçen yıl televızyondakı bır programda 8-10 yıl tutukevınde kalmış ve yenı çıkmış bır tutsakla yapılan soyleşıde, tutsağın soy- ledığı şu sozlen hıç unutmuyoruz "Tutukevınden çıktıktan sonra ınsanları tanıyamadım Nereye gıttıysem yolda, sı- nemada vapurda, pastanede konuşmala- nn çoğu ev, araba, hısse senedı, dov ız, altın gıbı şeylere dayanıyordu Insanlar para ve maldan başka bırşey konuşmuyordu Bız de, duşunde dahı arabaya yer verme- yecek kımı ınsanlann, bugun ellenndekı arabalan venı modellerle değiştırememış olmanın üzüntüsünu taşıdığına ve bu yuz- den mutsuz olduklanna yakından tanığız Tuketmek hırsının sonu, surûleşmeye de ahşmanın sonucunu getırecektır BURHAN ÖZBEY SEKA Başmufettışı PENCERE 5. Uluslararası Yapı Kredi Gençlik Festivali'nin başarıyla tamamlanmasında, ilgı ve desteklennı esırgemeyen; Kültür Bakanlığı. İstanbul Kültür Müdürlüğü, Kadıköy Belediye Başkanlığı, Beşiktaş Belediye Başkanlığı, Tek-Art Kalamış ve Fenerbahçe Marmara Turizm Tesisleri A.Ş., Hisarlar Müze Müdürlüğü yonetici ve çalışanlanna ıçten teşekkurlenmızı sunarız. 6. Uluslararası Yapı Kredi Gençlik Festivali'nde buluşmak dileğiyle. YAPINTKREDi "hizmette sınır yoktur" Saddam Düşmezse, Ambargo Sürerse... Geçen gun televızvonlardan bınnde Saddam Huseyın'ı gör- dum, bır zamanlar dunyanın gundemınden ve dılınden duş- meyen Irak lıderını unutmuştum Saddam suzulmuş Suzulmesın mı' Akılsız başın cezasını ayaklar çeker, Irak halkı da suzüm suzum suzuluyor, ambargo, abluka derken, zavallı bır halkı, çoluğuyla cocuğuyla kıskaca alan kuresel guç ınsafsız, kım- senın gozunun yaşına bakmıyor Saddam'ı televızyonda görunce duşundum Irak'a ambargo surup gıdıyor, değıl mı' Nıçın' • Osmanlı'dan kalma bır söz var — Hıkmet-ı hukumet1 Anlamı şu kı sıradan ınsanın aklı yönetıcılerın kararlanna ermez, ıktıdar bır karar vermışse, elbette bır 'hıkmet-ı hukumet' var demektır, sokaktakı adam mercımek kadarak- lıyla buyuklerın ışıne karışırsa, ayaklar baş olmaz mı' Bal gıbı olur Yerkureyı bugun çekıp çevırenlerın de hıkmetınden sual olunmuyor, 'Sam Amca' dedığımız avurtları çökuk ıhtıyar, bır ufurdu mu, yel goturup su getırmıyor Bızımkı gıbı yoksutul- kelerde 'Sakallı Sam'ın hızlı yandaşları var, vakta kı ABD Cumhurbaşkanı George Bush, Saddam'ı gözune kestırdı, Turkıye'dekı goygoycuları elbırlığıyle alametın kıyametını ko- parmaya başladılar — Saddam'a olumi Once Suudı Arabıstan'a konan Amerıkan vurucu gucû, Irak'ın canına Korfez savaşında okudu, ışgal altındakı Kuveyt'ı kurtardı, Bırleşmış Mılletler Guvenlık Konseyı'nın kararını ger- çekleştırdı, ulkesınden kaçmıs bulunan Kuveyt Emırı El Sa- bah'ı tahtına alâyı vâlâ ıle oturttu Tamam mı' • Hayır Ambargo suruyor Irak kıvranıyor bebeler sutsuz kalıyor, halk beslenemıyor, gebe kadınlar aş erıyor, çocuklar yeterlı yıyecek ıçecekten yoksun buyuyor Neden9 Bırleşmış Mılletler Guvenlık Konseyı'nın amacı Kuveyt'i iş- galden kurtarmak değıl mıydı' Kuveyt kurtuldu Oyleyse ambargo nıçın suruyor' Devletler hukukuna go- re uluslararası ılıskılerde uygulanacak yaptınmın haklı bır ge- rekçesı olmalı, değıl mı' Uluslararası toplum' dedığımız guç, bır halkı çoluğuyla cocuğuyla kadınıyla, erkeğıyie hıçbır ge- rekçe olmadan cezalandırmaya neden razı oluyor' Insanlık ve de Irak'ın komşuları bu ışe nıçın seyırcı kalıyor' Nedem bellı Guçlu ağır basıyor, Vaşıngton, Saddam'ı de- vırmek ıçın ambargonun surmesını ıstıyor, bu arada Kuzey Irak'ta bır Kurt devletının temelını atmayı da unutmuyor Ama Saddam Huseyın bır turlu devrılmıyor, Bırleşmış Mılletler Gu- venlık Konseyı Amerıkan çıkarlarının Ortadoğu'da oyunca- ğı olmak utancını taşıyor • Pekı, bundan bana ne' Sana ne' Bıze ne' Ocağımızı, asımızı, ışımızı gucumuzü, enflasyonumuzu, çarşımızı pazarımızı, ılgılendıren bır ıstır bu, Vaşıngton, Sad- aam'ı devırmek ıçın yalnız Irak'ın değıl, Turkıye'nın de 'umu- ğunu sıkıyor' Ambargo kalkar, Irak petrol boru hattı açılırsa, bız de so- luk alacağız Akaryakıtı ucuza sağladık mı enflasyonu duşurmek yolunda elımıze buyuk bır fırsat geçmış olacak Irak'ın bıze borçları var, Yumurtalık - Kerkuk boru hattı calıştıkça bu borçları tah- sıl edebılırız, ustelık akaryakıt fıyatları tum ekonomıye yansı- dığından enflasyon canavarını az çok denetlemek olanakla- rını da kazanabılırız Irak'a, Amerıkan ambargosu surdukçe Saddam duşmuyor, bız zora duşuyoruz NÂZIM HIKMET KULTUR VE SANAT VAKFI NÂZIM HIKMET ŞİİR ÖDÜLÜ KATTLMA KOŞULLAR1 1- Adaylar odule, hıçbır yerde yayınlanmamış beş şıırle katıla bılırler 2- Adaylara yonelık yaş ve konu sınırlaması yoktur 3- Odul, Turk vatandaşı olmayan şaırlere de açıktır Ancak şıırlenn Turkçe yazılması zonınludur 4- Şıırler daktılo ıle bırer aralıklı ve 8 nusha olarak gondenle cektır 5- Başvurular kapalı zarf ıçınde bulunan ısım ve kısa bır oz geçmış ıle bırhkle Vakfın aşağıdakı adresıne postayla yapıla caktır Dosyaya ve zarfa altı rakamlı bır rumuz konulacaktır (Postadakı kaybolmalardan vakıf sorumlu tutulamaz) 6- Son başvunı tanhı 1 Kasım 1992'dır Sonuçlar 10 Ocak 1993 gunu açıklanır 7- Seçıcı kurul değerlendırmesmı, her şııre 100 uzennden ven lecek puanlama ıle yapacaktır 8- Seçıcıler Kurulu, odulu tek bır şaıre verebılecegı gıbı ıkı şaır arasında paylaştırma yolunda karar da alabılır Aynca mansıyon va da ozendırme odulu verebılır 9- Odul ıçın yapılan başvurular kesınlıkle açıklanmayacak, sa dece odullendınlen şaırlenn adlan açıklanacaktır 10- Nâzım Hıkmeı Kullur ve Sanat Vakfı Yonetım Kurulu uyelen vanşmaya katılamazlar 11- Seçıcı Kurul Ataol BEHRAMOĞLU Asım BEZIRCI Konur ERTOP Attılâ ILHAN, Alpay KABACALI Şukran KURDAKUL ve Ahmet OKTAY dan oluşmaktadır 12- Odul kazanan şaıre a) Plaket belge ve Nâzım Hıkmet ın sekız cıltten oluşan şıır kıtaplan venlecektır b) Beş formaya kadar kıtabının telıfı odenerek basımı gerçekleştınleceklır (Vakıf, mansıyon ya da ozel odul alan şaınn kıtabını basıp basmamakta ser- besttır ) c) Foça'da bulunan NÂZIM HIKMET Kultur ve Sa nat Vakfı FERIT OĞUZ BAYIR Yazarlar Evı'nde bır hafta konuk edılecektır 13- Oduller, 15 Ocak 1993 te duzenlenecek torenle venlecek tır General Yazgan Sok. Mehtı Bey Apt 10/10 80050 Tunel IST Tel (1)252 63 14-15 Fax (1)252 63 14 Gözlüklü(f%Martı Gozluklu Martı Marmara Denızı nde neslı tukenen balık turlerının dev posterını dağıtıyor Aylık bılımsel cevre sağlığı gazetesı Gozluklu Martı 10 hazıran carsamba İstanbul dakı tum bayılerde
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear