Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
_ _ Sa
Cumhuriyet f
Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik Türk Anonim Şirketi adına tç Politika: Mehmet Tezkan, tstanbul Haberleri: Şeoay Kalkan, Oış Haberler: Ergan Bakı,
Bcria Nadi • Genel Yayın Yönetmeni: Özjea Acar • Genel Yayın KültUr: Mnrşit BalabanJüar, Makaleler: Sami Karaörcn, Spor: AMülkadir Yûcelman. DUzeltme:
Koordinatörü: Hikmet Çetinkaya • Yazı tşleri Mûdürleri: Füsun Özbilgen Abdullah Vazıcı • Koordinatör: Ahmet Korulsan • Mali lşler: Erol Erkut • Muhasebe:
(Sorumlu), Cdal Baştangıç • Yazı Ijleri Müdür Yardımclsı: Salim Alpaslan Bülenl Vener • Bütçe-Planlama: Sevgi OsmanbeşeofİB • îdare: Huseyin Garer • Işletme:
Sayfa Düzenı Yönetmeoi: AU Acar • Adana Temsilcısı: Çelin Yigenoila Önder Çelik • Bılgi-lşlem: Nail lnal • Personel: Sevgi Bostaaaoğln
Basan ve Yoyan. Cumburıjra Mubualık ve Gazaealik TJLŞ. T0rkoc*fı CvL 39/41 CaJıloftu
34334 lsl PK 246 lsunbul 1U. 512 05 05 (20 h«t). TUcc 22246. Fu. (1) 526 60 72 • Btralar
Aıkıa Zıya GOkalp Bh tnküap S. No: 19/4, TM. 433 II 41-47, Ttia. 42344, Fu: (4) 133 05 65
• ln»in H Zıy> Blv 1352 S. 2/3, Td: 13 12 30. TOec 52359, Fu: (51) 19 53 60 • Hâmm
InöcO CKL 119 S. No I K». 1. Td. 19 37 52 (4 hu), Tda: 62155, Fu: (71) 19 25 71
TAKVİM: 7 HAZÎRAN1992 Imsak: 3.27 Güneş: 5.25 öğle: 13.08 Ikindi: 17.07 Akşam: 20.40 Yats: 22.29
Müzikli çöp
hizmeti
• SAMSUN (AA) - Samsun
Belediyesi, evlerdeki çöplerin
toplanması sırasında, anons
yerine, araçtan yapılan
müzik yayınıyla uyanda
bulunarak, yeni bir
uygulama başlattı. Temizlik
İşleri yetkilileri, Samsun'un
43 mahallesinin 17 bölgeye
aynldığını. bu bölgelerde çöp
toplanırken, araçlardan
yapılan anonslardan
vatandaşlann rahatsız
olduklannın belirlendiğini
söyledi ve "Herhalde arük bu
konuda şikâyet gelmcyecek"
dediler.
Çevre zirvesine
alternatif
• RIO DE JANEIRO
(AA) - Brezilya'nın Rio de
Janeiro kentinde devam
eden Dünya Çevre
Konferansındaki hükümet
politikalanyla dünyada
yaşayan insanlann görüşleri
arasındaki boşluğun
doldurulmasmı amaçlayan
ve konferansa alternatif
olarak oluşturulan DUnya
Parlamentosu, çalışmalarma
başladı. Tibet Ruhani lideri
Dalai Lama ile ABD
Senatörü Al Gore'nin
konuşmalan ve ses sanatçısı
John Denver'in şarkılanyla
açılan zirvede, üç gün
boyunca dünyanın ceşitli
kesimlerinden gelen
işadamlan, sanatçılar,
politikacılar ve dini
yetkilileri çevre felaketleri
konusunda görüşmelerde
bulunacaklar.
Bayram
önlemteri
• ANKARA (AA) - Kurban
Bayramı nedeniyle, otobüs,
uçak, gemi ve trenlerde
tarifeli seferierin tamamen
satılmasından sonra ek
seferlerde de yerler tümüyle
satıldı. Edinilenbilgjyegöre
şehirlerarası otobüs
firrnalannın özellikle sahil
şehirlenne Ankara-lstanbul
gjbi kentler arasında ilave
otobüs seferleri yapılacak.
TCDDtarafindanda
özellikle Ankara-lstanbul,
Ankara-İzmir arasında
karşılıklı olarak ek trenler
sefere kondu. TH Y ise yurtiçı
ve yurtdışı ilave uçak seferleri
ilc bayram öncesı ve
sonrasında "Bayram
yolcusu" taşıyacak.
Denizcilik Işletmeleri Genel
Müdürlüğüde,
İstanbul-Izmir arasında ilave
fenbot seferleri düzenledi.
Metalde Versace adı
Italyan sanatçı Gianni Versacemetali
bambaşka bir açıdan ele alan modacı
oldu. İnanılmaz bir sükse yaptı. Versace,
modellerindeki espri anlayışı ve seksi
çizgileriyle ünlü. Metalden yapılmış 4 gece
elbisesini Londra'daki Victoria müzesine
verdi. Bu elbiseler uzun yıllarçalışmanın
ürünüydü.
NECLA SEYHUN
Metalin tannsı o!.. Eğer metalin bir tannsı varsa, o Gianni
Versace!..
O, metalle ne oynamak, onu ne şekillendirmek, ne
şıklaştırmakür öyle?..
Ama bu arada Sezar'ın hakkını yemek de olmaz... O hakkı
Sezar'a ya da moda adıyla Paco Rabanne'a vermek gerek...
Modaya metali ilk sokan o!.. Metal elbiselerin babası..
Unutulurmu?.. Unutulmaz!.. Channel'in "metalci" diye
takıldığı Francisco Rabadena CuervoL
Bu Ispanyol kökenli modaa, bu mimar modacı, moda
dünyasını, plastik ve metal kanşımı buluşlarla az mı
sarsmıştı?...
Plastik karecikleri birbirine zincirlerle tutturarak yaptığı ilk
elbise, ilk bomba, bugün New York modern sanatlar
müzesinde saklı. Her defilesi bir olay, her gösterisi bir kurgu
bilim öyküsüydü sanki...
O yıllar kurgu bilimin modayı da sarsüğı yıllardı. Ay'da
yürünmüş, yıJdızlar elle tutulacak kadar yakJaşmışlardı bize.
Paco Rabanvari metalli giysileri giyinip uzay yolculuğuna
çıkmanıız bir an işiydi.
Amaodabirmodaydı,birrüzgârdı,geldi gecti.
Metali yıllar sonra bambaşka bir açıdan ele alan modaa
ttalyan sanatçı Gianni Versace oldu. Garip bir rastlantı, o da
öğrenimini mimar olarak yapmıştı. Ama o da Paco Rabanne
gibi bına yapmak yerine elbiseler, kıyafetler yapmayı yeğledi.
1946'da îtalya'da Calabria'da doğan Versace modellerindeki
espri anlayışı ve seksi çizgileriyle ünlüdür.
Moda zevkini, moda tutkusunu, tadını, terzi olan annesinden
alrruş olmasından daha doğal ne var?...
Ama modaya ilk adımını attığı yıllar, trikolar hazırlıyordu
Versace. Sonralan Genny, Callaghan için modeller hazırladı.
Sonra erkek koleksiyonlan izledi bunu.
1985 yılında metalden yapılmış 4 gece elbisesini, Londra'daki
Victoria müzesine verdi. Bu örgü metaller uzun yıllar
' çahşmanın ürünüydü. Dikiş makinesinde dıkilecek kadar
yumuşak olan bu metal kumaşlardan yapılan elbiseler
inanılmaz bir sükse yapn.
Şimdilerde gene metalli elbiseler yapıyor Versace. Tüm
metalden değil, metal zımbacıklarla süslü kıyafetler. Eski
gladyatörleri anımsatan türden. Böyle modeller Roma
gökleri altında yaraülmayacak da nerede yaraülacak?.. Tam
yerinde bir moda.
Ama ne var ki, metal kumaş elbiselerin heyecanı yok onlarda.
Herkes hâlâ o elbiseleri anımsıyor. Nasıl anımsamasınki.sular
gibi akıyordu giyenin üstünden bu elbiseler. Inanılmaz
dereoede seksiydi. Ama inanılmaz derecede de şık ve kibar.
Bu dozu tutturmak kolay mı?..
Metali yıllar ve yıllar sonra Paco Rabanne'ın ardından,
yeniden podyumlara çıkanyordu Versace. Ama ne
başanyla...
Metali yeniden yaratarak. Sonradan çtkan boynuz, kulağı
geciyordu böylece.
Kulağı geçen ne ilk boynuzdu bu ne de son!..
Gianni Versace
esin kaynağını
gladvatörlerden
abyor. Roma
gökleri altında
bundan doğal
ne var?..
Zeus Sunağı'nın geri verilmesi
En akılcı yol pazarbk
DtLEK ZAPTÇIOĞLU
BERIİN - Bergama Sunağı nasıl geri
alınacak? Berlin'deki müzenin müdürü
Günter Schade, "arşjvlerinde sunağın satış
belgesinin bulunduğunu" iddia ediyor,
ama belgeyi de kimseye göstermiyor. Su-
nağın gen alınması için Alman cumhur-
başkanından başbakanına kadar yolla-
nan mektup veya dilekçeler değer taşımı-
yor. Türkiye'nin sunağı gen alması için
önce Berün Senatosu Kültür Dairesi'ne
resmi bir başvuruda bulunması lazım. An-
kara bunu henüz yapmış değil.
Ankara'dan Berlin'e resmi başvuru git-
meden önce konuyu Alman bir hukuk-
çuyla görüştûk. Türk hukuku konusunda
uzman olan Heidelbergli avukat Dr.
Christian Rumpf, Bergama Sunağı'nın
geri alınması için Türkiye'nin nasıl bir yol
izlemesi gerektiğini gazetemize anlattı. Dr.
Christian Rumpf, aynca Ankara'ya suna-
bul hükümetinin izniyle, bir fermanla ger-
çekleştiğinden kuşku yoktur. Padişah bir
"irade" ile 20 bin mark karşılığında sunak
üzerindeki tüm haklanndan vazgeçmiş.
Bu "irade"nin yasalara aykın olduğunu
kanıtlamak bugün artık zordur.
"Türkiye, uluslararası anlaşmalara da-
yanarak hak arayabilir mi?"
- Gerek Türkiye'nin gerekse Almanya'-
nın imzaladığı kültür anlaşmalan Tür-
kiye'ye iade hakkını kendiliğınden vermi-,
yor. O halde konuyu uluslararası hukuk
ve uluslararası örfuadet hukuku bağla-
mında incelemek gereküdir.
tki varsayımda bulunabm: Birincisi,
"Bergama Sunağı'nın yurtdışına götürül-
me işlemi Türk yasalanna ve uluslararas
hukuka uygun gerçekleşmiştir". Yani su-
nak satılrnışür. Bunun için, uluslararası
pratikte benzer bir örnek bulmak gerekir.
"- Ikinci varsayım şu: "Sunak yasadışı
yollardan yurtdışına götürülmüştür." Bu
durumda UNESCO'nun "kültürel varlık-
yapmaya haar olduğunu da belirtti.
"Sayın Dr. Christian Rumpf, Türkiye
Bergama SunağTnın Ahnanya'dan iadesini
istiyor. Eski eserlerin iadesi hukuksal açı-
dan nasıl de alını-
yorf
- Geçtiğimiz yüz yıl
zarfında uluslararası
arkeolojik çalışma
sonucunda yurtdışı-
na görürülmüş olan
kültür eserlerinin geri
alınması sorunu son
zamanlarda tarüşılı-
yor. Kültür eserleri
eğer yasadışı yollar-
dan kaçınlmışsa,
buniann geri ajın-
konusunda
• Türk hukukunda uzman
Dr. Christian Rumpf, An-
kara'ya Bergama Sunağı'nı
nasıl geri alabileceği konu-
sunda yol gösterdi. Dr.
Rumpf, Türkiye'ye hukuk-
sal yollara başvurmaktan
çok Almanya ile pazarlığa
oturmasını tavsiye etti.
değiştirmesi" ile ilgjli anlaşması gündeme
geür. Sunağın geri geünlıp yerinde ınşa
edilmesi sağlanır.
" Türkiye bugün Bergama Sunağı'nı geri
için somut
ması
artık hukuksal engel yok denecek kadar
azalrruşür. Bu sorun ulusal ve uluslararası
hukuk ışığındaçözülebilmektedir.
"Bergama Sunağı'yU ilgili ne söyleye-
bilirsinizr
- II. Abdülhamit devrinde^yani 1876'-
dan 1909'm kadar ülkede kan yapan pro-
fesyonel ve amatör arkeologlara. örneğin
Heinricb Sdıliemann'a Carl Humann'a ve
sonradan Theodor Wiegand'a Anadolu
kültürlennı ınceleme ve kazı ıznı verilmiş.
Kazı izinlen yüklü para karşılığı veriliyor,
bu para Alman İmparatorluğu'nca ödeni-
yordu. Osmanlı İmparatorluğu, kültürel
eserlerini koruyabilmek için yabancı ar- •
keologlara genelde bulgulannın sadece
küçük bir bölümünü yurtdışına götürme
izni vermekteydi. Bundan en çok İngilte-
re ve Almanya faydalarimışür. Bu iki üDce
Türkiye'de kendi arkeolojik enstitülerinı
olarak ne yapmab-
dn-r
-Eğer Türkiye hu-
kuksal bir hak iddia
edebilseydi, konu-
mu kuşkusuz çok
güçlü olurdu. Biraz
önce belirttiğim gibi,
eğer sunak yasal yol-
lardan yurtdışına
götürüldüyse ulusla-
rarası hukuk bağ-
lamında hak iddia
etmek çok zor.
"Yani Türkiye uluslararası bir mahke-
mey başvurabilir mi?"
- Şu anda hayır. Çünkü Türkiye, Den
Haag'daki Uluslararası Mahkeme'yi tanı-
mamışür. Yine de Lahey'deki mahke-
menin "ad hoc" adını verdiğimiz, tek de-
faya özgü olarak konuyu yetki alaru içine
alması sağlanabilir.
Başka bir yol daha var: Türkiye'yle Al-
manya arasındaki anlaşmalara dayana-
rak hakemlik yapacak bir mahkemeye
başvurulması.
"Almanya sunağı geri vermek için hiçbir
pazarhğı kabul etmezse ne yapılmalı?"
- Alman tarafi hiçbir öneriyi kabul et-
mezse yaptınm uygulanabilir; örneğin Al-
man arkeologlann Türkiye'deki kan izin-
lerinde kısıtlamalaya gidilebilir.
"Sonuç olarak, Türkiye'nin Bergama
Sunağı'nı geri alma şansını nasıl görüyor-
sunuz?"veya subalanru da açmıştır.
" Alman makamlan, Bergama Suaağı'- - İlk bakışta çok büyük görünmüyor bu
nın yasal yollardan Berlin'e getirildiğini id- şans. Bu yuzden Türkiye'nin uluslararası
dia ediyor. Yani sunağın "satın alındığı''
bu yüzden iadesinin sö/konusu olanıaya-
cağmı bildiriyor.Sunak gerçekten satıldıysa
iadenin hukuksal çerçevesi nedirT"
- En azından büyük bölümünün İstan-
hukuku devreye sokup mahkemeye veya
hakemlik apacak bir komisyona başvur-
masını tavsiye etmem. Türk hükümeti
daha ziyade Almanya'yla titiz ve usta bir
pazarlığa oturmalı.
INSANLAR İsmail Gülgeç Keşkebüyümeseydiın^ 5 yaşında kakaydım
CEMtL CİĞERtM/
MEHMET ÖZDEMİR
SAMSUN - N. 15 yaşında.
Sinop'un Durağan ilçesinden
bir minibüsle Bafra'ya getirildi.
Okullann tatil olmasıyla her yıl
kurulan "çocuk pazan"nda de-
desi tarafından 3 ayhğına 3 mil-
yon liraya satıldı. Küçük N.
okullar acılana kadar abcısının
köyünde çobanlık yapacak.
Tütün dizecek. Su taşıyacak.
Ağaç kesecek. Kısacası yenj sa-
hibinin tüm isteklerini yerine
getirecek.
M. 13 yaşında. .O da ağız tadı
ile bir tatil yapamadan çocuk
pazannda buldu kendini. 2.5
milyon liraya satıldı. Babasının
yanından aynlırken sadece şu-
nu söyledi:
"Keşke büyümeseydim, keş-
ke 4-5 yaşında kalsaydım."
R. de koyünden iki gözü iki
çeşme getirildi pazara. Yine iki
gözü iki çeşme, 3 milyon karşılı-
ğı 3 aylık sahibi tarafından gö-
türüldü pazardan.
Kimileri de ikinci, üçüncü
kez satıkükJan için rahatlar.
Alışmışlar artık mayıs ayının
sonlannda satılmaya. Bu ne-
denle de şöyle konuşuyorlar:
"Koyun ve büyükbaş hay-
van güttük. Dayaİc yedik. Söv-
M. 13 yaşında. Bafra'da çocuk pazannda dedesinden aynlıyor.
• Bafra'da okullann
tatilegirmesiyleçocuk-
lar her yıl kurulan ço-
cuk pazannda tütün
dizmek, su taşımak,
ağaç kesmek için3 mil-
yona kiralanıyorlar.
Çocuklannı, torunlan-
nı pazara getirenlerin
hemen hepsi geçim sı-
kıntısındansöz ediyor.
"Kim ister, çocuğunu
tanımadığı, bilmediği
kimselere kiralamayı"
diyorlar.
düler, dışarda yatırdılar da.
Hasta olmayacaksın. Uyuma-
yacaksın. Fazla yemeyeceksin.
Hasta olduğun zaman kendi
anan-baban gibi bakmazlar;
yedirmezler, içirmezler. Eşek
sudan gelinceye kadar dayağı
da göze alacaksın. Çünkü kız-
dıklan zaman 'kölesin' diyor-
lar."
Ahmet, Abdurrahman, Arif,
Mehmet... Çocuklannı, torun-
lanru pazara getirenlerden bir-
kaçı. Hepsi geçim sıhntısından
söz ediyor. Bu işi isteyerek yap-
madıklannı söylüyor ve şöyle
diyorlar
"Köyümüzden aynlırken ço-
cuğumdaki ağlama içler acısıy-
dı. Anasından, kardeşlerinden
aynlması çok zor geldi. Kim is-
ter çoluğunu çocuğunu tanıma-
dığı, bilmediği kimselere kirala-
mayı. Ama geçim sıkıntısı çe-
kince mecbur kalıyorsun."
"Torunumun eli kazma kü-
rek tutacak hale geldi. Bize de
para lazım olduğundan bu yolu
seçtik. Paranın hepsini de peşin
almıyoruz. Yüzde 25'i peşin,
geri kalanını da süre bitiminde
ahyonız. Aldığımız avansia evi-
mize yağ, şeker, tuz, çay alıp gi-
diyoruz."
"tki koldan çalışarak kışlık
yiyeceklerimizi stoklamak zo-
rundayız. Kim nedir, nasıldır
bilemiyorsun; bahtına deyip ki-
rabyorsun.
Bu yüzden evde kanlanmızla
az mı tartışıyoruz. Bilirsiniz ki
kan milleti pek laf anlamaz.
Şaçı uzun aklı kısa olduğu için
ikna etmekte zorluk çekiyo-
ruz."
"Ben de torunumu isteyerek
kiralamıyorum. Ama ne yapar-
sın. Geçim sıkıntıa. Geçinmek
zor."
Belediye Başkanı Sefer Peker
de konuyla ilgili olarak şöyle
konuştu:
"Bu iş yıllardır sürüp gidiyor.
Biz belediye olarak bu işin peşi-
ni bırakmıyoruz. Ancak pazar-
Uğın yapıldığı yere kontrole git-
tiğimızde başka sokaklara kacı-
yorlar.
Orada yine devam ediyorlar.
Bu, bence toplumsal bir ya-
radır. Türk olmanın ruh ve şuu-
runa ters düşmektedir. Hiçbir
ana-baba para karşılığı çocuk-
lannı kiraya vermek istemez.
BunJar zateri Bafra'nın ço-
cuklan değiller. Hepsi de Si-
nop'un yüksek ilçelerinden geli-
yorlar.
Hatta bunlar içinde uyanık
olanlan da var. Burada ço-
banlıktan başlayıp muhtar seci-
lenler bile oldu. Evlenip çoluk
çocuk sahibi olanlan mı
ararsın, çalışüğı yerin kızını
kandınp içgüveysi kalanlan mı
ararsın. Her cinsi var buniann
içinde."
Bafra'daki bu alış-yeriş, her
yıl köy okullannın tatile girme-
siyle sabahın erken saatlerinde
yapüıyor. Satan satıyor, alan
alıyor.
Datça'yı ada yapma projesi ALO HAYDAR DUMEN
ÖZCANÖZGÜR
MUĞLA - Datça Yanmadası'ru "ada"ya dö-
nüştürecek proje ilk kez Muğla İl Genel Meclisi
toplantısında gündeme geldi. Marmaris ve Bod-
rumlu turizmciler tarafından ortaya atılan proje
Muğla ValiliğVnce incelemeye alındı.
Yapılan keşif ve incelemeden sonra Datça
Yanmadasfnın Marmaris-Çubucak yakınla-
nndaki Bahkaşıran yöresinde açılacak 450 met-
relik kanalın Ege ile Akdeniz'i kısa yoldan bağ-
layabileceği görüşünde birleşildi. Kanalın yak-
laşık 40 milyar liraya mal olacağı hesaplanırken,
olay Datça halkı ve Muğlalı çevreciler arasında
tepkiyle karşılandı.
Ahnanya'nın Bamberg Üniversitesi'nden
doktora tezi haarlamak üzere 6 yıl önce Datça'-
ya gelen ve ilçenin cumhuriyet döneminin siya-
sal, ekonomik, sosyal yapısını ve gelişimini
araştıran Alman Türkolog Herst Unbehaun,
açılması istenen kanah "doğaya karşı cinayet"
olarak nıtelendirerek, "Bu kanalın açılacağını
sanmıyorum. Kanal açıhrsa Datça Yanmadası
ada olamaz. tamamen yok olur. Denizalündaki
akınülann yönü değişecek ve belli noktalarda
yoğunlaşarak adayı hızla aşındıracaktır.
Yapılacak bir çevre etki değerlendirme çalı-
şması ile bu görülecek ve kanaldan vazgeçilecek-
tir" dedi.
Datçalı turizmcilerden Raif Dinçeriş, kanal
projesini Datça-Marmaris arasında 49 yıllığına
Hazine arazisi kiralayanlann ortaya attığını be-
lirterek şöyle konuştu:
"Babkaşıran yakınlannda 49 yıllığına kirala-
nan orman alanlannda yıldızlı tesisler yüksel-
meye başladı.
Bu tesıslenn sahipleri şimdiden yataklan nasıl
dolduracaklannın hesabını yapmaya başladı.
Açılacak kanal Marmarisli, Bodrumlu turizmci-
lerden önce onlara yarayacaktır. Üç-dört tesis
için doğal dengenin bozulmasına izin verilme-
meü. Eğer bu proje uygulanmaya başlanırsa,
burada Datçalılar birer Zeus olur ve kıyamet
kopar."
Datça Turizm Derneği Başkanı Doğan Yalçı-
nkaya da yaptığı açıklamada, dünyada insan-
lann çevreyi ve doğal dengeyi korumak için çaba
gösterdiğine dikkat çekerek, "Ne yazık ki ülke-
mizde bazı çıkar gruplan sadece kendilerini dü-
şünüyorlar" dedi.
900 900 240 Küçûk penis
900 900 24lKızhkzan
900 900 242 İlk gece
900 900 243 Cinsel Sogukluk
900 900 244 Iktidaısızhk
900 900 245 Erken boşalma
900 900 246 Masturbasyon (Erkek)
900 900 247 Masturbasyon (Kadın)
900 900 248 Orta yaş ve üstü
iktidarsızhk
900 900 249 Erkekte eşcınsellik