14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
7HAZİRAN1992PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 Erivaırtlaıı üçöııeri• Baştarafi 1. Sayfada mız sorularve yanıtlanşövle. -Azerbaycan >e Nahcnan'- daki sıcak çatışmalara nasıl ba- kıyorsunuz? BAGRATYAN - Her şevden önce anlamalıyız ki Karabağ'- da. Karabağlı Ermenilcr yaşa- maktadır. Karabağ Ermenileri ayn bir Karabağ Cumhuriyeti kurduklannı söylüyorlar. Er- menistan'ın Karabağ'da savaş yapmadığını söylediğimde ora- da savaşın Karabağlılar ile Azerbaycanlılar arasında oldu- ğunu söylemek istiyordum. Bu nedenle Karabağ ile Ermenis- tan"ı birlikte göstermek yanlış- tır. Karabağ'daki Ermenistan"- dan aldıklan emirle hareket etmıyorlar. Konunun banşçı yollarla çözülmesi anlayışında- yız. Gerçekten banş istiyorsak karabağ ile Azerbaycan ara- sında yapılacak olan görüşme- lerle sorunun çözümlenebilece- ğinı görmek durumundayız. Tabii ki Ermenıstan'ın Kara- bağ üzerinde belirlı bır etkısi \ar. Nahcıvan'a gelince. biz Nahcıvan topraklanna girme- dık: bunu resmi olarak beyan ediyorum. Sadece sınır boyun- ca iki taraflı silah atışlan ol- maktadır. Bızim elımizdeki verilere göre ilk defa onlar ateş açıyor. biz karşıhk venyoruz. Onlara göre de tam tersi. N'ah- cıvan topraklannın işgali konu- sunda yayılan haberler valan. Bunlar teknik açıdan incelen- mesi gereken konular. Burada yapılan sılah atışı konusunda üzenmize düşen sorumluluktan kaçınmıyoruz. Ama belirtmek isterim ki bu sorunlan hep gün- lük temaslarla hailedebıliriz. Bu bir savaş ve saldırganhk ola- rak gösteriliyorsa -ki bu konu- da Nahcı\an yönetimi bir açık- lama yapmışiı- bu durumda hiç olmadık bır yerde gerçekten bir çatışma orıaya çıkabilir. Yöne- ticiler arasında sürekli temas- larla bu sorun çözümlenebilir \e sınırda asayiş sağlanabilir. - Başbakan Süleyman Demi- rel. kan dökülmesi durmadan ikili ilişkilere girilmesinin zor ol- duğunu sö> ledi. Bu konuda sizin göriişünüz nedir? BAGRATYAN - Kan dökül- mesine son verilmesı konusun- da kendisiyle mutabıkız. Ancak burada iki incelik var. Kan dö- ken taraf Ermenistan değil. İkincisi: ikili ilişkilere gjrmek için kan dökülmesinin bitmesi- ni beklemek doğru olmaz. İliş- kiler konusunda bazı adımlar atılınca kan dökülmesine son verilmesi ırnkânlan doğabilir. - AGİK'te sorunun banşçı yollardan çözülmesi konusun- da bir karar alındı. Aliyev. dün- yada dışlanmanız nedeniyle bir tavtr değişıkliği içinde olduğu- nuzu. bu nedenle Türk Başba- kanı"na mektup getirdiğinizi söylüyor... BAGRATYAN - Öncelikle Ermenistan tarafı tzmir'e. kongreye katılmak için geldi. Tabii ki Demirel ile yaptığımız görüşmeden çok memnun kal- dık, iyi izlenımler edindik. Tür- kiye bizim en güçlü komşulan- mızdandır. Doğal olarak mektup Türk-Ermeni ilişkilen- nin daha da aktifleşmesinı amaçlıyor. Ermenistan'ın dış- landıgj görüşüne gelince; unut- mayahm kı Azerbaycan, Kara- bağ konusunu silah gücüyle Bagratyan ve Ermeni heyeti Kordon'da balık yedi. çözmeye çalıştı. Buradan baş- layarak geçen yıla gelene kadar olaylan hatırlayabilıriz; geçen yıl topu topu lOgün içinde Ka- rabağ'da 23 köyü Ermeniler- den boşaltmıştı. Karabağ Ermenilerinin son eylemlerini bir ümitsizliğin sonucu olarak niteleyebiliriz. Bu insanlar banş yoluyla kendi can güvenlikleri- ni sağlayamayacaklannı anla- mış durumdalar. Karabağlıla- nn can güvenliğini sağlamak için çok ciddı uluslararası gü- vence gerekiyor. Bundan sonra Azeriler ve Ermeniler arasında görüşmelere gerek var. Özellik- le Karabağ Ermenilerini kaste- diyorum. - Getirdiğiniz mektuplarda ne gibi anlaşma önerileri vardı? RAGRATYAN - Üçanlaşma konusu var: Birincisi ticari ko- nuda anlaşma. işbirliği; ikincisi sınır ticareti anlaşması: üçüncü- sü ulaştırma konusunda işbirli- ği. Kanımızca Türk tarafıyla ekonomi alanında işbirliği için bir adım atılmış oldu. Bu anlaş- malann mümkün olduğu ka- dar çabuk imzalanmasmdan çıkar gözettiğimizi gizlemek is- temiyoruz. Demirel göriişmede bazı güçlüklerden söz etti, Ka- rabağ ve Azerbaycan ile ilgiü. Aynı zamanda bu anlaşmalann Türk tarafınca inceleneceğini söyledi. Çünkü bu anlaşmala- nn imzalanmasından önce me- tin üzerinde çahşmak gereki- .yor. Bagratyan. AA'nın sorulan- nı yanıtlarken de "Dağlık Ka- rabae'daki Ermenilerin safla- nnda PKK mensuplannın bulunduğu" yolundaki haber- lere karşılık, "Azerbaycanlılar arasında da Türkler olduğu şeklinde dedikodular var" dedi. Bagratyan. Türkiye ile Erme- nistan"ın aralannda ve bölgede geliştirecekleri siyasetin. hislere ve dedikodulara dayanmaması gerektiğini belirterek, "Siyaset dedikodularla olmaz" diye ko- nuştu. Bagratyan. Levon Ter Pet- rosyan'ın 25 haziranda İstan- bul'a geleceğini ve Demirel ile görüşebileceğini de kaydetti. Konuk başbakan yardımcısı, "Aynca Türk tarafının en yük- sek seviyede Ermenistan'ı ziya- retını istiyoruz. Biz Sayın De- mirel'i, Ermenistan Başbakanı adına Ermenistan'adavetettik. Tansu Çiller'e de davette bu- lundum" dedi. Azerbaycan ile Ermenistan arasında banşın mümkün ve gerekli olduğunu söyleyen Bagratyan, "Kara- bağlılar bizim soydaşımız. Ama diğer taraftan onlar, bağımsız bir devlet olduklannı ilan etti- ler. Yani Azerbaycan-Ermenis- tan ilişkileri ne kadar önemli olursa olsun, Azerbaycan ile Karabağ arasındaki görüşme- ler daha da önemlidir" şeklinde konuştu. Bagratyan aynca, ekonomik ilişkilerin geliştiril- mesi durumunda Türk limanla- nnın, Trabzon da dahil olmak üzere kullanılabileceğini söyle- di. Çiller'den ilk adım Bagratyan dün. Devlet Ba- kanı Tansu Çiller ile Hilton Oteli'nde görüştü. AA'ya açık- lama yapan Bakan Çiller, gö- rüşmenin Bagratyan'ın isteği üzerine gerçekleştiğini söyledi. Çiller görüşmede, özellikle Er- menistan Başbakan Yardım- cısı'nın Demirel'e sunduğu üç anlaşma metnini kendilerine de göndereceğini ilettiğini bildirdi. Çiller şöyle dedi: "Bu arada özellikle ticaret alanında bizim kurduğumuz takas evi kanalıyla yapılabıle- cek işleri görüştük. Onlar üret- tikleri ve satabilecekleri malla- nn listelerini en kısa zamanda verecekler. Kuracağımız bir alt komisyonda, bu çalışmalan başlatacağız." Çiller, sınır ticarelinin gelişti- rilmesi için de bir başka çalışma ve işbirliği başlatacaklanru söz- lerineekledi. Hedef'Büyük Ermenistan' T 7 1 J Suriye'nin Halep kentinden, Ermenistan'ın başkenti Erivan'a giden yolcu U Ç a K a r a n C l l u ç a ğ, Esenboğa Ha>alimam'na indirilerek arandı. Eski SSCB havayolları AEROFLOT'a ait CCCP-85 556 numaralı volcu uçağı dün saat 18.10 sıralarında Ankara Esenboğa Ha>alimanı'na indirildi. Lçağın bütün bölümleri arandı. Lçak, verilen izin üzerine gece varısı Esen- boga'dan kalkarak Erivan'a gitti. (Fotoğrat: CUMHURİYET) Petrosyan sanıinıi değil • Baştarafi 1. Sayfada önce kendisine bılgi verdığını anlattı ve "Ona dedım ki onları kabul edeceksiniz. kes- kin \e cıddi konuşun. Rica et- tim. bu meseleleri ciddi koysun. O da bana dedi ki öyle olacak" dıve konuştu. Nahcı%an Parlamento Baş- kanı Haydar Aliyev, 3. İzmır İktisat Kongresi'ne katılmak üzere geldiği.Izmir'de kendisine yönelttiğimiz bazı sorulan ya- nıtladı. Âliyev'e sorulanmız ve yanıtlan şöyle: - Başbakan Süleyman Demi- rel ile Ermenistan Cumhurbaş- kanı Leyon Ter Petrosyan'ın gönderdiği mektup üzerine gö- rüştünüz mü? ALfV'EV - Demirel bugün (dün) davet etti, gmik Dala- man"a, Nazılh'ye. Bana, 'sana istiyorum ki göstereyim hem bazı yerleri hem de Türki>e'de demokrasi nasıldır gör diye' de- di. Çok iyi oldu. Demirel'i hep sevgiyle, muhabbetle karşıladı- lar. Danalar kestiler. Muhte- şem karşılamalar oldu. Coş- •tum. bana çok hoş geldi. Demirel büyük bir siyasi insan- dır. Ona "Baba, babalann ba- bası" diye haykırdılar. O da bana gezide dedi ki ' Ermeniler gelmek istivorlar. Petrosyan"- dan mektup getirmişler". Ben de dedım ki "onlan kabul ede- ceksiniz, keskin ve ciddi konu- şun. Çünkü Ermenistan Kara- bağ'ı aldı. Nahcıvan'a saldın- yor. Dün (önceki gün) yine ateş olmuş, 5 nefer yaralanmıştır. 'Rica ettim ki bu meseleleri cid- di kovsun. O da bana dedi ki öyle olacak." - Ermenistan Cumhurbaşkanı Petrosyan, Cumhuriyet'e verdi- ği demeçte. Türkiye ile diploma- tik isbirliğine hazır olduğunu söylüyor. Bu yumusamayı nasıl değerlendiri> orsunuz? ALİV EV - Cumhunyet Ga- zetesi'nde gördüm. Anladım kı Petrosyan ıstiyor. Türkiye ile ilişkileri, münasabetlen iyileş- tirsın. Türkiye ile münasebetle- nnı iyileştirmek isityorsa evvela Azerbaycan'la ilişkilerini iyileş- tirsin. Nahcıvan'dan gözünü çeksin. Nahcıvan'dan hiçbir toprak iddiası olmadığını söy- lüvor. Eğer iddiası yoksa neiçin ateş atar. Bizim orda köyümüz dağlıktır. 16 bın kişi çöllerde. Sözüyle emeli aynı değil. Sami- mi bulmuyorum. Nahavan 'ın sınırlanna dokunmasınlar. - Ermeni tarafı kendilerinin bir sa\aş ilanı olmadığını, çar- pışmaların denetlenmeyen çete- lerden kaynaklandığını belirti- yor... ALİYEV -Yok>ok... Olmaz öyle şe>. Ben Petrosyan'ı çok ıvi tanıram. Hem de çok iyi. Ha- berlidir, bilir. İstese bir lafıyla savaş biter. Tekrar edem. samı- mi değillerdir. Buna kimse ınanmaz. Dünya bilir kı öyle değil. Bana sordular, burada Ermeni heyetiyle görüşür mü- sün diye, görüşürem, ama ne olacak ki. Yetkısı yoktur bura- dakilerin. Yetkiler Petrosyan"- dadır. Güç odur, isterse banş olur. - Ermenistan'da bu tavir deği- şikliği neden kavnaklanıyor? ALİYEV - Son 18 mayısta Ermenistan. Nahcıvan'a saldır- ma yaptı. O vakit Türkiye çok iyi hareket etti. çok çabuk hare- ket etti. Demırel beyanat verdi. bakanlar verdı. Cumhurbaşka- nı Özal ABD'de hastaneden beyanat verdi. Dünyada bilindi ki Ermenistan, Nahcıvan'a do- kunursa Türkive müdahale edecektir. Herkes tepki göster- di. Ermenistan'ı mahkûm etti- ler, kınadılar Anladılar ki Türkiye katı, Türkiye'nin poli- tikası çok önemli. Mecbur kal- dılar. Samimyeılerine inanma- mız için önce ateşı kesmeli Ermenistan. • Baştarafi 1. Sayfada yaptığımız söyleşi şöyle: - Levon Ter Petrosyan Cum- huriyet'e \erdiği demeçte, Dağ- lık Karabağ'ın self-determinas- yon (kendi kaderini tavin etme) hakkını kullanıp, bağınısı/lığını ilan ettiğini söyledi. Ne dersiniz? ELÇIBEY"- Ter Petrosyan konuyu doğru koymuyor. Ta- rihi belgeler var. Dağlık Kara- bağ'da uzun süre görevde bu- lunmuş Girovya'nm son zamanlarda TV'de bir açıkla- ması oldu. Karabağ'da yaşa- yan Ermenilenndurumunun, o zaman Ermenistan'da yaşayan Ermenilerden, Azerbaycan'da yaşayan Azerbaycanlılardan daha ıyı olduğunu söyledi. On- lann haklan diğerlerinden daha fazla korunuyordu. Yalnız bazı güçler Ermenileri kışkırtülar. Burada KGB ve bazı kuruluş- lann ellen var. Dağlık* Kara- bağ'dakı Ermenilerin Kara- bağ'dan çıkartılıp topraklann Ermenistan'la birleştirilmesi konusu olarak ortaya atıldı. Mıatsun" Ermenice "birleşik" demektir. Bu iş için de Petros- yan, en aktif çalışan insandır. Karabağ olaylannın çıkartılıp, Ermenistan'ın dikkatinin Ka- rabağ'a çekilmesi ile Ter Pet- rosyan yönetime gelmiştir. Ermenistan, uzun süre sava- şa hazırlanmıştır. İlk olarak haritalar yapılmış, sadece Ka- Çetîn: Ermenistan saldırgan taraf Haber Merkezi — Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, Ermenis- tan'ın "saldırgan taraf oldu- ğunun, NATO Bakanlar Konse- yi ve Kuzey Atlantik İşbirliği Konseyi'nin yayımladığı bildiri- lerde de vurgulandığını söyledi. Norveç'in başkenti Oslo'da yapılan NATO Bakanlar Kon- seyi ve Kuzey Atlantik İşbirliği Konseyi toplantılarına katılan Hikmet Çetin, dün Türkiye'ye döndü. Çetin, Atatürk Havalimam'nda toplantılarla il- giü bilgi verirken, bu toplantı- ların tarihi bir nitelik taşıdığını belirterek toplantı sonunda ya- yımlanan bildiriyle NATO'nun ilk kez kendi üyelerinin savun- ma örgütü olma durumundan çıkarak dünyadaki gelişmelere göre, AGİK ile işbirliği içinde bir banş gücü oluşturma kararı aldığını söyledi. Bu kararın, banş, insan hak- lan ve hukukun ustünlüğü açı- sından son derece önem taşıdı- ğını bildiren Hikmet Çetin, şöy- le dedi: "Bu düzenin gerektiğinde güç kullanılarak da korunmasının gerekli olduğu son gelışmeler ışı- ğında ortaya çıkmıştır. Zor kul- lanılarak toprak elde edilmesi artık mümkün değildir. NATO, böyle bir ilke karanna varmak- la yeni düzene de ayak uydur- maktadır." rabağ değil. Kura Nehri'ne kadar bütün Azerbaycan top- rağı Ermenistan'a dahil edil- miştir. Bu," Büyük Ermenistan' yaratma fantezisinden kaynak- İanmıştır. Sonra da kitaplara geçmiş, okullarda okutulmuş- tur. Yani Azerbaycan, büıü- nüyle kendilerinin olacak. Ha(- ta Zoru Balayan, "Azerbay- can'daki Türkleri Hazar Denizi'nin öbür yakasına gö- türmek gerek. Çünkü onlann ana toprağı Orta Asya'dır" de- miştir. Bu amaca ulaşmak için de önce Karabağ'ın içinde bir şey- ler hazırlamak gerekiyordu. Savaşlarda içte menziller hazır- lamak kuraldır. Bunu Kara- bağ'da yaptılar. Ermenistan'- dan iki yüz bin Azerbaycanhyı çıkarttılar. 170 kişiyi öldürdü- ler, bir kısmı da dağlarda so- ğuktan öldü, sayılan bilineme- di. Bundan sonra biz Akdam'- da karşı çıktık, iki kişi öldürdü- ler. Sonra Sumgait olaylan başgösterdi. Bunlar hep plan- lanmış. üzerinde uzun süre dü- şünülmüştü. Sonra da Karabağ olaylannı başlattılar. Bu du- rumda insan haklanndan nasıl bahsedebilirler? Gelelım ikinci şarta. Erme- nistan kendi geleceğini hallet- miş ve kendi devletini yaratmış- tır. Buyursun, kimler gitmek istiyorsa Ermenistan'a gıtsin. Yaşasın. Nasıl bir şeydir ki bu, Azerbaycan'm içinde 140 bın Ermeni kendi geleceğini (mu- kadderat) bu şekilde tayin edip Ermenistan ile birleştirmek isti- yorlar. Bu hangi manüğa sığar? A li vf«vV tntnrkrkn - Barış gücünün bölgeye yer- f" 1 /^^ c U U I i p O I l leştirilmesi ile ilgili şartlaruıız varmı? ELÇİBEY - Şartlar yerine gelirse biz kabul ederiz. Önce her iki tarafın da ateşi durdur- ması gerekir. Azerbaycan Er- menistan sınınnda. Sonra da Karabağ sorunu gündeme geti- rilir. Uluslararası teşkilatlarla çözüme gidilir. Bakalım insan- lar nasıl çözecek bu sorunu? - Nahcıvan'ın Türkiye ile bir- leşmesi için 4'lû ülketıin izni ge- rekiyor deniyor. Siz ne dersiniz bu konuda? ELÇİBEY - O gerçekleşecek mesele değil. O olamaz. Azer- baycan bir parça toprağını hiç kimseye veremez. Ya ölürüz ya kalınz. Bir kanş toprak veril- meyecektir. Verdiğini de ala- cak. Bu Ermenistan'ın işine geliyor. Nahcıvan oraya gitsin. Karabağ da kendilerine. Bu yolla dağıtmak istiyorlar. Hepi- miz kınlacağız. ama olmaya- cak. Olayı öyle bir yere çekiyor- lar ki... Rusya bir tarafa, Türki- ye de başka tarafa çekerse bir dilekçe yazıp biz de (gülerek) Çin ile birleşeceğiz. - Türkiye, Ermenistan ilişkile- rinin düzelmesini nasıl değerlen- diriyorsunuz? Azerbaycan için yararı olabilir rni? ELÇİBEY - Bu hayırlı bir ge- lişmedir. Türkiye'nin dünyada- ki nüfuzunu gösterir. Ermenis- tan gayet iyi biliyor ki Türkiye geniş bir alanda çahşmalannı yürütüyor. Tabii ki Ermenistan Karadeniz'e ticaret için çıkmak ıstiyecektir. Aynca Türkiye'nin yumuşatıcı politikasının Azer- baycan için yaran olur. "Iran, Ermenistan'a silah veriyor" Elçibey. dün duzenlediği ba- sın toplantısında da İran'da Ermeni lobisinin önde gelen bir yere sahip olduğunu belirterek, Tahran'ın Ermenistan'a silah gönderdiğini söyledi. Tahran'- ın arabuluculuk girişimlerine güvenleri kalmadığını kayde- den Elçibey, Azerbaycan'm İran'daki molla hükümetinin devam etmesini kabul etmeye- ceğini ve ülkesinin çevresinde demokrasi istediğini vurguladı. Petrosyan Aliy< bölge MOSKOVA (AA) - Ermenis- tan Devlet Başkanı Levon Ter Petrosyan'ın Nahcıvan yöneti- miyle Bakü hükümetinden ba- ğımsız bir anlaşma zemini bul- mak amacıyla, Nahcıvan yöne- timine "işbirliği, iyi komşuluk ve sınır güvenliği" konularında bir öneri paketi sunduğu bildi- rildi. TASS Ajansı'nm haberine gö- re, öneri paketinde, iki taraf ara- sındaki ortak sınırda 2 km. ge- nişliğinde silahsızlandınlmış bir tampon bölge ile bu bölgenin iki yanında da yalnızca hafif silah taşıyan milislerin bulunabilece- ği güvenlik şeritleri oluşturulma- sı öngörülüyor. GOZLEM UĞUR MUMCU • Baştarafi 1. Sayfada Müsteşar yardımcıları, MİT müsteşarının "önerisi" üzerine başbakanın "inhası" ve cumhurbaşkanının "onayı" ile atanıyorlar. MİT daire başkanları da MİT müs- teşarınca atanıyor. Yasada, "asker seçin" ya da "/7/e sivil olsun" diye bir kural yok. Başbakan, istediği kişiyi -asker ya da sivil- be- lirler; müsteşar, Milli Güvenlik Kurulu'nun görüşü alın- dıktan sonra atanır. Kamuoyunda asker kökenli MİT müsteşarlarının "or- dudaki darbe hazırlıklarım" hükümete haber vermedik- leri, darbelerin bu yüzden önlenemediği yolunda iyi niyetli, ancak yanlış bir düşünce ağırlık kazanıyor. Örneğin, 27 Mayıs ihtilali olduğunda o zamanki adıyla "MilliEmniyetBaşkanı" bir asker değil, sivil bir bürokrat- tı. Bu sivil bürokratın adı da Celal Tevfik Karasaban'dı. 12 Mart 1971 darbesi hazırlandığında müsteşar, Kor- general FuatDoğu'ydu. 12Eylül'dedeKorgeneral Bülent Türker. Ihtilal, Genelkurmay Başkanlığı Erkân Dairesi, Cum- hurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanlığı, Kara Harp Okulu ve istanbul sıkıyönetim karargâhındaki genç su- baylarca hazırlandı. 12 Mart darbesinden önce hazırlıkları tamamlanan "9 Mart darbesi", Kara ve Hava kuvvetleri komutanları ile Deniz Kuvvetleri karargâhında örgütlendi. MİT, bazı general ve albaylar aracılığı ile darbeciler a/asına sızarak 9 Mart darbesini önledi. Solcu olduğu ile- ri sürülen 9 Mart darbesi yerine 12 Mart darbesi yapıldı. MİT, Korgeneral Nurettin Ersin'in görev süresinde, is- tanb'.^'da Erenköy'deki Ziverbey Köşkü ile Ankara'da Muhabere Okulu Radyosu ve Atatürk Orman Çiftliği Mar- mara Köşkü'nde kurulan işkenceli sorgu ekiplerini yö- netti. "Kontr-gerilla " kavramı da bu işkenceli sorgularda du- yuldu. Işkenceciler, sorgudan geçirdikleri subaylara ve ya- zarlara "Burası kontr-gerilla. Burada anayasa-babayasa yok"diye gözdağı verdiler. 12 Eylül darbesi, Genelkurmay Başkanı'nca örgütlen- di. "Orduya karşı ihtilalyapılmaz." Bu söz, Trocki'nindir. Orduyla darbe yapılır, ordu içinden bir grupla ihtilal yapı- lır, ordu içinden çıkan bir grup, sivillerle birleşip ordu üst yönetimine karşı ayaklanabilir, ama orduya karşı ihtilal yapılamaz. 12 Eylül günlerinde MİT müsteşarı sivil de olsa durum değişmezdi. 12 Eylül öncesi parlamento, işlevini; hükümet ise etkin- liğini yitirmişti. Bu koşullarda doğan iktidar boşluğunda Silahlı Kuvvetler'in yönetime el koyması "yağmurun yağması gibi"doğal bir olay olmuştu. Darbenin geleceğini bilebilmek için MİT müsteşarı ol- maya da gerek yoktu. Sokaktaki adam da bu kcşullarda bir darbenin geleceğini biliyordu. Eski Milli Emniyet Başkanlarından General Behçet Türkmen -12 Eylül'ün Dışişleri Bakanı llter Türkmen'in babası- Milli istihbarat görevlilerine CIA'nın aylık verme- sini sağlayan ilişkileri kurmuştu aynı Milli Emniyet Başkanlığı'na bir süre vekâlet eden Başbakanlık Müste- şarı sivil bürokrat Ahmet Salih Korur da ulusal onuru zedeleyen bu ilişkileri kesmişti. Bu örnekler gösteriyor ki önemli olan, darbe koşulları- nın doğup doğmamasıdır. Bu koşullar doğarsa darbeyi nfe asker müsteşar önleyebilir, ne de sivil! Milli Emniyet'in asker kökenli başkanı Türkmen ile sivil başkan vekili Korur örnekleri de MlT'in başına gelecek kişinin üzerinde sivil elbise ya da üniforma olup olmama- sının da pek o kadar önemli olmadığının kanıtır. önemli olan müsteşarın görev anlayışı, kişiliği ve MlT'i kendi yasasında yazıiı olan "devlet güvenliği ile ilgili is- tihbarat hizmetlerinden başka hizmet istikametlerine" yöneltip yöneltmediği ve MİT memurlarını işkenceli sor- gularda görevlendirip görevlendirmediğidir. fıfletük." Enflasyonu önümüzdeki aylarda da düşüş trendinde sürdürmek için destekleme fı- yatlannda önceden satış siste- mıne geçmek gerektiğini belir- ten Çiller. sistemi şöyle açıkla- dı: "Ürünü tarladan döviz üze- rinden yurtdışına salmamız lazım. Bu yıl ne kadar üretece- ğiz belli, ne kadar iç tüketimi- miz var o da belli. Arasındaki farkı doğrudan dışan ihale et- mek " I Baştarafi 1. Sayfada çıktığını mayıs ayında da bun- da bir dcğişiklik olmadığını söyledi. Devlet Bakanı Tansu Çiller. "Enflasyondaki düşüş hangı önlemleriniz sonucu sağlandı" şeklindeki bir soruya da şu ya- nitı verdi: "En önemli şey. kamu açık- lannı bütçedeki hedef içinde tutmak için sarf edilen büyük çaba. İç borçlan biraz azalt- maya çalıştık. Kısa vadeli kıs- mıriı da biraz azalttık. Ekono- minin üzerindeki baskıyı ha- LstanbıılVla yükselen • Baştarafi 1. Sayfada Bır Park Otel vardı. Koltuklannda ünlü ozan Yahla Kemal'in inanılması güç iştahıyla oturduğu. ünlü güzel dostumuz Benli Belkıs'ın çapkın kahkalanylaçınladığı... Bir Park Otel vardı. Yalnızlığımızı dostlarla pay- laştığımız. Jean Cocteau'lan. Jean Ma- reis'leri, daha nice şöhretleri konuk eden.. Bir Park Otel vardı.. Fikret Adilleri, Sait Faikleri. Ekrem Reşitleri, Sabri Esatlan daha nicelerini konuk eden... Bir Park Otel vardı. Üstat Doğan Nadi'nin kısık sesli şirin kahkalanyla çınla- yan... Adnan Menderesi'yle, Fatin Rüştüsü'yle. İhsan Doruku'yla bir Park Otel vardı. Piyanist Edisi'yle coştuğu- muz. güzel yemeklcriyle doydu- ğumuz. unutulması güç dost- luklar bulduğumuz... Çamlıca tepesinden doğan ayına cl salladığımız. batan güneşi uğurladığımız. aşklan- mızla el ele oturduğumuz. Rumu'yla, Ermenisi'yle. Kür- tü'yle kucaklaştığımız... Bir Park Otel vardı. Şimdi ne doğan ay, ne batan güneş, ne o sevimli dost yüzler. nede Park Otel kaldı.. Pencereyi hızla kapatıyorum şu çirkin devı görmcmek için. B I R BU YAZ, BAKMLI EVLERİ VE GOZ OKŞAYAN ÇEVTlESrYLE, ODAK TURGLTREİS DEVRE-MULK VİLLAIAR1N HEMEN ÖNUNDE 20 EK VİLLA (150 DEVRE) BtTMEK UZERE . 15 GUN YAZ + 15 GL'N BAHAR 27 5 MtLYON PEŞİN, YA DA UYGUN TAKSrTLERLE ODAK TURGUTREISTE SON FIRSAT 1200 AÎLE... 4000't AŞKIN ODAKLI, BODRUM/TURGUTREİS'TE TATİLİN TADINI ÇIKARIYOR. HER YAZ! TURGUTREÎS / BODRUM • BELEK/ANTAIYA DEVRE-MÜLK TATtL KÖYLERİ Şakir Kesebir Cad. No.32 Balmumcu Plaza 2 80700 Balmumcu/tSTANBUL TEL{1) 272 28 61-62-63 FAKS (1) 274 86 34
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear