Catalog

28 HAZİRAN1992 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Demirel ve İnönü'ye mektup • ANKARA(ANKA)- Genel Sağbk-Iş Sendikası'na üyememurlar.grevli toplu iş sözleşmeli sendika hakkına ilişkın istemlerini 30 haziran salı günû Başbakan Süleyman Demirel ve yardıması Erdal İnönü'ye topluca postalayacaklan mektuplarda yineley ecekler. Genel Sağlık-îş Sendikası yetkilileri, grevli toplu sözleşmeli sendika hakkını eldeedene kadar mücadelelenni sürdüreceklennı belirterek 2 temmuz perşembe günü de tüm işyerlerinde öğle yemeği boykotuna gjdileceğini bildirdiler. Aynı istemleri içeren imza kampanyasının 5 eylüle kadar süreceğıni kaydeden sendika yetkililen, imzalann TBM M'nin yeni yasama dönemi başında TBMM BaşkanhğTna sunulacağını belırttiler. Yargıtay'a atama • ANKARA(ANKA)- Çumhurbaşkanı Turgut Özal. Cumhuriyet Başsavcı Vekilliğine Yargjtay Sekizinci Ceza Dairesi üyesi YımazAlasu'yuseçti. Resmi Gazete'de yayımlanan atama kararlanna göre Devlet Bakanlığı Hazine vc Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracat Genel Müdürlüğü'neOsman Merih Doğangün getirildi. Ulaşürma Bakanlığı nın atama kararlan ıle dc Türkiye Denızcilik İşleuneleriGenel Müdür Yardımcıs\Bayram Camcı ile Denız Nakliyatı Genel Müdür Yardıması İsmail Kıralgoğüs görevden alındılar. tsmail Kıralgoğüs 'ten boşalan genel müdür yardımcılığı görevine ise Cemil Bayülgen getirildi. Tığlay, imar Vakfı Başkanı • İSTANBLL(ANKA)- Küçükçekmece Belediye Başkanhğı görcvınden alınan Ertuğrul Tığlay, İdare Mahkemesi'nce verilen y ürütmeyı durdurma kararınınardından Küçükçekmece İmar Yakfı'ndaki yönetim kurulu başkanlığı görevine iade edildi. Belediye Başkanlığı görevinedönüşünün gecıklırilmcyeceğine ınandığmı ıfade eden Tığlay, "Türkiye'de hukuk devleti işlıyor, ım/aladığımı/ toplu sözlcşmeyi uygulayacağız, başkanvekilinin tüm işlemlerinı tptaledeceğim" dedi. Hükümete DGM daveti • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - İsmail Beşikçi'nin kitaplannın basımını ve dağıtımı gerçekleştirdiği için 900 milyon lira para cezasına çarptınlanve basımını yaptığı kitaplannçoğu hakkında toplatma karan çıkartılan Yurt Kitap ve Yayıncılığın sahibi Unsal Öztürk, Başbakan Süleyman Demirel, Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Erdal İnönü, İçişleri Bakanı İsmet Sezgin ile Kültür Bakanı Fikri Sağlar'ı 29 haziranda Ankara DGM'de görülecek duruşmalanna davetetti. ÖZEP'te görev dağılımı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Özgürlük ve Eşitlik Parlisı'nde (ÖZEPJgörev bölüşümü yapıldı. ÖZEP Genel Sekreterliği'ne Muş Milletvekili Muzafier Demir getirildi. ÖZEP Genel Sekreter Yardımcılıklanna Diyarbakır Milletvekili Şedat Yurttaş. Avukat Halil İbrahim Özdemir seçilirken. genel saymanlığı da Şırnak Mıllen ekili Orhan Doğan üstlendi. ÖZEP Genel Sekreteri Demir. dün yaptığı açıklamada, olağanüstü hal uygulamasını devam eûirmekle Milli Güvenlik Kurulu veSHP-DYP koalisyonunun. bölgede akan insan kanının birinci , derecede sorumlulğu altına ; birkezdahagirdiğiniifade ; cttı. DİP için tartışma • İç Politika Servisi - Devrimci İşçi Partisi Çağn Xurulu'nun düzenlediği * Devrimci Bir İşçi Partisi İçin Tartışma" konulu panel tvigünsaat 10.00'da Mülkiyeliler Birliği Yazarlar Evi'ndeyapılıyor. Panele, Fdımı Bayraktaroğlu, Mustafa Çubuk, Saim Koç. Ertuğrul Kürkçü. Saruhan Ouç, Sungur Savran ve Zeki Tombak konuşmacı olarak taılacaklar. Eski Başbakan Yıldınm Akbulut, Özallar'ı destekliyor ve erken genel kongre istiyor : Başkaıılığa aday olabiürim• Eski Başbakan ve ANAP Genel Başkanı Yıldınm Akbulut, Yılmaz-Özallar çelişkisinde Özallar yanında saf.tutuyor. Özallar'ın Yılmaz gerçeğini bir yılda fark edebildiklerini söyleyen Akbulut, teşkilat isterse. Özallar'ın desteğini alarak yeniden genel başkanhğa aday olabileceğini söylüyor • , TUNCAYÖZKAN ANKARA-Eski Başbakan Yıldınm Akbulut. parti içtndekı son gelişmelerde Turgut ve Semra özal'dan yana tavır koydu. Akbulut, ANAP'ta erken genel kongre isteğiru tekrarlayarak "Liderliğe aday olabilirim'" dedi. Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile eşi Semra özal'ın, Mesut Yılmaz gerçeğini l yıl sonra görebildiklerini söyleyen ve kendi eleştirileriyle Özallar'ın bugünkü eleştirilerinin söylem farkı dışında birbi- riyle aynı olduğunu dile geliren Akbu- lut, Cumhuriyet'in konuyla ilgili sorula- nna şu yanıtlan verdi: -ANAP içindeki son gelişmeler konu- sunda neler düşünüyorsunuz? Erken kongre ısteğıniz devam edıyor mu? AKBULUT- Kongre yapılması la- zım. Partinin en büyük organı kongre. Parti gjderek puan kaybediyor, bunun kongrede ele ahnması lazım. İktidarda iken puan kaybedildi. Muhalefette pu- an kaybedihyor. Başan sağlanamıyor. Bütün bunlar ortada iken hiçbir şey yok gibi telakki edilemez. Ancak bazılan böyle yapıyorlar, hiçbir şey yok gjbı davranıyorlar. Rahatsızhk da buradan başlıyor. Milletvekili seçimlerinde feci bir yenilgıye uğramışsınız,birinci parti konumunu kaybetmişsiniz. Karan kim vermiş? Siz vermışsıniz. Kongre kazan- mış yeni genel başkansınız, krediniz var, seçimlere 1.5 yıl zaman var. Kendinizi yenileyip seçimlere gidebilirsiniz. Ama siz erken seçıme gidiyorsunuz. Burada iyi bir sonuç almak lazım. Ama aşağıla- ra düşüyorsunuz. Bir de buradan çıkan sonucu başan gibi, iyi bir sonuç alınmış gibi gösteriyor, böyle cıddiyetle bağdaş- mayan açıklamalar yapıyorsunuz. Son- ra ara yerel seçimlere gidiyorsunuz, muhalefetsiniz yıne başanlı olamıyorsu- nuz. Sonra suçu teşkilatlara yüklüyor- sunuz. Mevcut idare. teşkilat değışikli- ğine sığınıyor. 35 il feshedılıyor. Başan- sızhğınızı il teşkilatlanna bağlayarak kurtulamazsınız, sorunlara bir çözüm bulamazsınız. O zaman il başkanlan der ki madem sorumluluk benim o zaman ben gelir yönetirim partiyi. -AP'nin yeniden acılmasıyla, arala- nnda sizın de bulunduğunuz merkez sağ politikacılann burada toplanıp yeni bir kitle parüsi oluşturacaklan söyleni- yor. Siz, AP'ye nasıl bakıyorsunuz? AKBULUT- AP bir açılsın bakalım. Bu fıkir ne denli öne çıkabiliyor, onu görelim. Partilerin açılmasına üışkin prosedür de ortada yok daha. Partilerin kuruluşlan bir gerçekleşsın, ondan son- ra görülür ne olacağı. -Turgut ve Semra Özal'ın ANAP'a ilişkın eleştirilerine ne diyorsunuz? AKBULUT- Netice itibanyla eleşü- rilerin çıkış noktalan aynı. Sonuçta ayru şeyleri söylüyoruz, ama farklı üsluplar içinde. Biz bunlan daha önce de söylü- yorduk. Ama onlar bir yıl önce Mesut Yılmazın genel başkan olması için çaba gösterdiler. Meseleyi bir yıl sonra kav- radılar, Mesut Bey'i yeni anladılar. -özallar ile işbirliğine girip yeniden ANAP Genel Başkanlığına aday olur musunuz? AKBULUT- Benim parti leşkilatla- nm. arkadaşlanm, milletvekillerimiz is- terlerse bu konuda kendileriyle işbirliği- ne girerim. Tabii, liderliğe aday olurum yeniden. -Lider adaylığı konusunda milletve- killeriyle bir görüşmeniz var mı? AKBULUT- Hayır, bu konuda kim- seyle bir görüşmemiz yok. Demirel Isparta'da olağanüstü hal, Çekiç Güç'e oy vermeyen muhalefete ve Özal'a çattı: Dıırmayanı biz durdııracağız• Demirel, "Kimseyle sorunumuz yok. Sadece kimin hakkı neyse orada durmasını söylüyoruz" dedi. Demirel'i. Dinar bandosu l. Ordu Marşı ilekarşıladı. DOĞAN AKIN GÜLÇİNİLCİ ISPARTA - Başbakan Sü- tevman Demirel. Isparta mi- lingindc. olağanüstü hal ve Çekıç Güç süresinın uzatılma- sına destek ve oy vermeyen muhalefete serl çıklı. Demirel. "Canılcrin karşısında devletin şerefinı. bayrağın şerefıni ko- ruyanlara rey istiyoruz. Hangi sebeple olursa olsun, bu deste- ği esırgememcliydiler. Bırakın küçük işleri, büyük işlere ba- km. Büyük işlere bakarsanı/ büyürsünüz. Küçük işlere ba- karsanız cücc kalırsınız. cüce" dedi. Demirel. "Özal aşağV". "Çatlasın Özal" sloganlan atı- lınca Cumhurbaşkanı Turgut Ö7al"a çattı. Başbakan, "De\- leue tıkanıkhk vardı. Tıkanık- lığı açmaya çalışıyoruz. De\- letın tıkanmasına raa değılız. Devleti ışleteceğiz. Devleti iş- letmek için milletımize taari- hüdümiız var. Ötkenızı anlıyo- rum. Biz. sadece kimin hakkı neyse, orada durmasını söylü- yoruz. Dunnayanı durdura- cağız" diye konuştu. Başbakan Süleyman Demi- rel. DYP'li bakanlar Sümer Oral. Cavit Çağlar, Yaşar Topçu. Ömer Barutçu. Nec- mettin Cevhen. Köksal Top- tan ve Ekrem Ceyhun'la cıktı- ğı üç günlük Isparta gezisinin ilk gününde olağanüstü hal ve Çekiç Güç sürelerinin uzatıl- masına destek vermeyen mu- halefet ile Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a çattı. Demirel. Isparta Cumhuriyet Mey- danfnda yaptığı konuşmada, olağanüsıü hal ve Çekiç Güç ıle ilgili olarak hükümete de- ğil. de%lete vc millete oy iste- diklerini yineleyerek, kendıle- nne destek vermeyen muhale- feti "küçük işlerin içinde olmakla" suçladı. Demirel şunlansöyledi: "Gelin. bu millctin hizmcti- Başbakan Demirel, Isparta'da halka hitaben yaptığı konuşmada "İş ve aş isteyen hemşerilerim,işinizde aşınu da olacak"dedi. Cumhuriyet Meydanı'ndaki mitingden önce Orman Genel Mudurlügy helikopterleri halkın üzerine gul yaprağı altılar. (AA) nın arkasında hep beraber bu- lunalım. Dün (önceki gün) ıstemediğimiz şeyler oldu par- lamentoda. İki gün e\vel yur- dumuzun güzel bir köşesinde 10 tane valandaşımızı katletti- ler. Üç gün cvvel 10- tane va- tandaşımızı başka bir yerde katlettiler. Bu canilerle müca- dele edenlerin, bu canilerin karşısında devletın şerefıni, bayrağını koruyanlara rey is- tiyoruz. Evet, hangi sebeple olursa olsun, bu deşteği esir- gememeliydiler. Kımisi der ki, 'Esirgemedik". Pekı ne yaptı- nız o zaman parlamentoda? Bırakın küçük işleri, büyük iş- lere bakın. Büyük işlere ba- karsanız büyürsünüz. Küçük işlerin içinde olursanız cüce kalırsınız, cüce!" ANAP dönemi uygulama- lan için "Biz, sizin pisliklerini- zi temizliyoruz" diye konuşan Başbakan Demirel, konuşma- sınm sonuna doğru lspartalı- lann "Özal aşağı"'. "Çatlasın Özal" diye tempo tutmalan üzerine Cumhurbaşkanı Tur- gut Özal'a da çattı. Demirel, "Öfkenizi anlıyorum. Biz sa- dece, kimin hakkı neyse orada durmasını söylüyoruz. Dur- mayanı dıırduracağız. Biz. kim. hakkı neyse orada dur- masını söylüyoruz" dedi. Baş- bakan Demirel. İsıanbul'da yapılan KEİB toplantısı ile İs- lam Konferansı Dışişleri Ba- kanlan Toplantısfnı anımsa- tarak. Türkiye'nin dünyanın her yerinde itibar gördüğünü vurguladı. Başbakan. Cum- hurbaşkanı Özal'ı ima ederek "Bu itibar. sözüne süvenılır. taahhüdüne sadık bir büyük devletin yöneticilerinin başa- nsıdır" diye konuştu. Konuşmasına. "Hemşerile- nm. kardeşlerim; Cenab-ı Al- lah'a şükürler olsun ki, Tür- kıyede demokrasinin simgesi Isparta Cumhunyet Mey- danı'na hükümet olarak gel- memızı tekrar nasıp eyledi" sözleriyle başlayan Demirel, Ispartalılara ve bütün yurttaş- lara. kendılerine verdiğı des- tek için mınnet duyduklannı söyledı. Hükümeün 6 aydır büyük bir uyum içinde ülke- nin sorunlanmn üzerine gitti- ğini kaydettı. Cumhuriyet Meydanfna mitingden önce Orman Genel Müdürlüğü'ne aıt helıkopter- ler gül yaprağı attılar Meyda- na asılan "Milletimizın sem- bolüsün, süsüsün". "Demok- rasi alsa da yara. sensiz olmaz Ankara", "Gençler, Demirel ve demokrasiyc abone". "Se- çimle geldik. süngüyle gıttik. milletimizle bırüktc sevgiylc geri geldik" pankartları dik- kat çekti. İnci Baba lakdbıyia tanınan Nabi İncıler'in de mi- ting alanında bulunması dik- kat çektı. Başbakan Demirel. dün sa- bah kardeşi Şevket Demirel'in çoğunluk hissesine sahip ol- duğu ve yönetim kurulu baş- kanlığını yürüttüğü "Göltaş Çimento fşletmesi"nin ikınci fabrikasını da hizmete açtı. Demirel fabnkaya gelişi sıra- sında Dinar Belediye Ban- dosıfnun l Ordu Marşı ile karşılandı. SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardıması Erdal İnönü, Yerel Yönetim Şûrasrnda konuştu: Özel idareler örgütlenenıiyor • Türkiye İl Genel Meclisi Üyeleri Birliği'nce düzenlenen — l. İl Yerel Yönetim Şûrası"nda konuşan Erdal İnönü, merkez ve yerel yönetimler arasında görevin yanı sıra kaynak bölüşümü sağlanması gerektiğini söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) -Başbakan Yardımcısı ve SHP Genel Başkanı Erdal İnö- nü. merkez ve yerel yönetimler arasında görevin yanı sıra kay- nak bölüşümü sağlanması gc- rcktiğini söyledı. "İl özel idare- lerinin örgütlenme yetersizliği" olduğunu da vurgulayan İnö- nü, yerel yönetimlerin demok- rasinin temel odakları olduğu- nuJfade etti. İnönü. Türkiye İl Genel Meciisı Üyeleri Birliği'nce dün düzenlenen "l. İl Yerel Yöne- tim Şûrasfna katıldı. İnönü. yerel yönetimlenn demokrasi- nin odaklan olduğunu vurgu- layarak "Kırsal bölgeye hizmet veren özel idareler, belediyele- Çankaya nikâh sarayının temel atma törenine katılan İnönü, burada 3 çiftin nikâh şahitliğini de >aptı. (Fotoğraf: AA) nn yanında bütçe açısından. mct olarak da daha ufak yerle- masının zorunluluğuna da dc- örgüt açısından, kadro açısın- şim bölgelerinin belediye halinc ğinen İnönü. yerel yönetimle- dan gen planda kalıyorlar. gelmesini destekledik ve bıınu rin. görevleriyle orantılı bir ICöylerde ise en geride kalıyor- aerçekleşüreceğiz" dedi. İlÖzel "jçkilde bütçe olanaklanna ka- lar. Biz parti olarak da. hükü- Idarclerinın yeniden yapılan- vu^tıırulınasını nade ettı. Daha sonra Türk Tabipler Birliği (TTB) Genel Kurulu'na katılan İnönü. kamııda çalı>an- lann sendika hakkı kurmaları- na ilişkın yasal çalışmalann sürdüğünü aktardı. İnönü. Ye- şıl Karı uygulamasının da sağ- lık hızmeılerınin ıyileştirilme- sınde ilk adım olduğunu kaydc- derek bilimlesiyasctin birarada yürümesi gOKktiğini belirtti. Başbakan ı'ardımcısı İnönü. daha sonra da Çankaya Beledı- yesinin Kurvuluş Parkı'nda yapacağı nikâh sarayının tcıııel atma törenlenne kaııldı \e Nursel Taş-Muslafa Korknıa/. Aysel Yasavur-Engin Çittçi \e Gülfıdan Mp-Mııslata Balcı çiftlerinin nikâh şahitliğini yap- tı. İnönü. Keçıöıvn Bclcdiyesi"- nce yapılaeak olan hir ticareı merkezinın temel aıma törenı- nc katıldı. Nikâh sarayının icnıel atma törcnindc. Çankaya ılçcsinde 70 yıldır bir nikâh salonu olma- dığı belirtıleıek yapılacak lesı- sin komplc bir kültür merkezı olacağı ifadc edıldı. Bu yıl so- nunda ınşauiı tamamlanacak olan nikâh sarayında nikâh sa- lonu. kokteyl salonu. t'uaye. restaıırant aıhi hınmleı yorala- eak. POLİTİKA GIİNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Bir BardakÇaySarhoşluğu.. Bu yüzler hiç yabancı değildi bana... Nereden tanıyordum? Öğleden sonra bir yağmur sıcağı vardı. Gazeteden ilhan Selçuk, Alev Coşkun, Atila Coşkun ve Füsun Özbilgen'le birlikte çıktık. 68'liler Vakfı'nın dayanışma gecesine gidiyo- ruz. Atila'ya "Ani karar verdin" dedim. Bir kahkaha attı. Ar- dından daekledi: "Biz işgallerde de ani kararlar verirdik.." Evet, bu yüzler hiç yabancı değildi bana... Bu yüzler, 25 yıl öncesinin belki bir sevda yüklü bulutuy- du, belki de hüznün, o kırılamayan direncin eskimiş bir al- bümden çıkartılmış canlı bir fotoğrafıydı. Kimileri dal gibiydi, bir gram bile kilo almamışlardı. Ki- mileri göbekli, kimileri yine 25 yıl önceki gibi dingin, kimi- leri yorgundu... O işgalller, Bafra'da, Akhisar'daki tütün mitingleri; Rize'dekiçayeylemleri.birsevgininyalnızlığadönüşmesi gibi artık çok uzaklardaydı.. Rize'nin bir dağ köyünden bir bardak çay sarhoşluğu, bir ırmağın coşkusundan insana yaşam gücü veren rüz- gârdışimdi onlar... Bir masal, sonu gelmeyen bir öykü, dudaklarda bir sev- da türküsüne dönüşüyordu... Onlar onurluydular. Hiç yalan söylemedıler, aldatmadı- lar, kendi çıkarları için hiç kimseyi sömürmediler. 25 yıl içinde yılgınlar bir başka yolun yolcusu oldular, sanırım onlar da yaptıklarından niç pişmanlık duymadı- lar... Bu yüzler hiç yabancı değildır bana... Ben o yıllar genç bir gazeteci, onlar öğrenciydi. Miting- lerde, işgallerde birlikte olurduk. Kimi kez Karadeniz'de, kimi kez Ege'de... Kimi kez Ankara'da, kimi kez Istanbul'- da. Bir simgeydi onlar. Çünkü, değer yargılan, insan sevgi- leri bir başka türluydü. Toplumdan kendilerini hiçbir za- man soyutlamadılar. O kuşak, ne bir eski türküdür dudak- larda ne de yarım kalan bir masaldır. Zaten öyle söylüyordu sahnedeki konuşmacı... Birden dalıyordum... Selımiye Kışlası'nı, bir genç subayın karısına yazdığı mektubu, bir bebeği, tahta ranzaların hışırtısını anımsıyor- dum. Yaşanan huzunleri, parasızlıkları, acımasızlıkları, bıtmeyen o direnci bir yumak yapıyordum... Ama birtürlü öremiyordum. Bir mektup anımsıyordum 25 yıl öncesinden. Sanırım söyle başlıyordu: "O küçücükpencereden denizi gorüyor ve seni düşlüyo- rum. Geçen gün bir martı düştü oraya. Bir bacağı kırıktı. Şimdi onu tedavi ediyorum. İyileşmesini bekliyorum..." Gencecik bir baba çocuğuna yazı'yordu: "Bak bebeğim... Sana bir uçurtma yaptım dün sabah. Yarınannen gelecek ona vereceğım. Ben yakında çıkaca- ğım. İşte o uçurtmayla, kırtara gideceğiz seninle. Seni çok özledim, seni çok seviyorum...' Karmakarışık duygular içindeydim o gece... Gece bitmeden çıktım. Islak bir istanbul akşamında 25 yıl geriyegittim... Işgalleri, mitingleri düşündüm. O yılların simgesi bir ku- şağın Türkiye'ye katkısı büyüktü. Insanın insanı sömürme- sine, sevgiyi, dostluğu bireysel çıkarlar için kullanmasına karşı çıkmışlardı hep. Ben o dönemde çok kişiyle dostoldum. tçlerinden birisi- ni çok iyi tanıdım. Onunla geceler boyu konuştum. Kızn"- dere'de öldürüldüğünde 22 yaşındaydı. Ve yıllar sonra bir kıyı kasabasında gece yarısı onu se- ven kadını gördüm. Bir tuhai olmuştum. Yanmdaki adamı düşündüm. Sonra Kızıldere'de öldürülen arkadaşımı. Gecenin ıslak sessizliğinde yürüyordum. O tanıdık yüzler, yıneliyorum, üç şeyin simgesiydiler: "Dürüstlük, sevgi ve insan olma..." Onları yıllar sonra görünce, sıcak dost ellerini sıkınca duygulanmışüm. Eski gazete koleksiyonlarını karıştırdım. Sirkeci'den kitap alıp, Selimiye'ye gidişimi, vefasızlıkları, acımasızlıkları, kaçışları düşündüm. Kıyı kasabasında gördüğüm o kadın artık 35'ini çoktangec- mişti. Neler yazardı kocasına mektuplarında kadınlar koğu- şundan? Onları buraya yazmayacağım. Belki bir gün yazarsam onların oykusunu, şoyle dıyece- ğim: "Haydi söyle bakalım hâlâ sevdiğini, haydi söyle yanın- daki adamın dibinde, sıkıysa söyle..." Söyleyecek mi? Hayır söylemeyecek... Ölülerin gözlerine güneş doğmaz. Ağıtlarda da umut ol- maz.. Her nevse! İşte o gece Bostancı'da 68'liler Vakfı'nın dayanışma ge- cesinde ve yolda yürürken ben bu duyguları yaşadım. Ve bir gün kapımı çalan, boynunda iki kurşun bulunan bir başka insanı düşündüm. 1974 yazında çıkmıştı cezae- vinden, 1978 mart ayında öldürülmüştü... Artık yağmur bardaktan boşanırcasına yağıyordu. 68'- liler gecesi, az izleyiciye karşın bir dostluğu, dayanışmayı getiriyordu. Hiç olmazsa bızi biraz olsun duygusaiiaşmaya yönel- tiyordu. Belki, aradığı da buydu bizim kuşağın. Sömürüden, çıkardan uzak bir sevgı... Görevden alınan Genel Müdür Ölçer'e Zonguldak halkından destek Derhal görevine yeniden başlatılsın BİROLÜZMEZ ZONGLLDAK - Zongul- dakta yaşayan tüm toplum kesımlerini temsıl eden de- mokratik meslek \e kitle kuru- luşlan. Zonguldak'ın ekono- mik \e sosyal yapısında çok önemlı ve belirleyici yeri olan Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) yönetimi üzerinde son günlerde yoğunlaşan olumsuz haskılara karşı bir araya gele- rek "zorlaistifaettirildiği" kay- detlılen 1 I K Oenel Müdürü Ozer Ölçer'ın derhal görevine haşlulılmasını istcdiler. Ölçer. D^ P mıllet\ckillennı suçlaya- rak kenttcnayrıldı. Zonguldak Ticaret se Sana- yi Odası. Zonguldak Barosu. Maden Mühendısleri Odası. Genel Maden İşçılcn Sendika- sı. Tabipler Odası. EczacıUır Odası. Esnaf Odaları. Genç İşadamlan Dcrneğı. Makine Mühendisleri Odası. Maden Mühendislen Derneğı. Maden Başçav uşları Dcrneği. TTK Memurlar Dcrneğı. zx>ngul- dak Muhlarlar Derneği. Çay- cuma, Devrek, Gökçebey Köylerini Kalkındırma Der- nekleri. Metropolitan Beledi- yeler Birliği temsilcıleri hazır- İadıklan ortak deklarasyonda TTK"yı bugünkü olumsuz du- ruma getiren eski alışkanhkla- nn ve küçük politik hesaplann son bulmasını ve kamu kuru- luşlannın ülke ve toplum çı- karlan üstün tutularak yöne- tilmesinı beklediklerini açıkla- dılar. 2^onguldak meslek ve kitle kuruluşlan ortak deklarasyon- da şu görüşlere yer verdiler: "Bizler Zonguldak halkını lemsil eden demokraük kuru- luşlar olarak TTK'ya yönelti- len son politik saldınlara bo- yun eğmeyip sonuna kadar mücadeleye kararlı olduğumu- /u \e bu işin peşini bırakmaya- eağımızı açıkça belirtiyoruz. Sozde geniş yelkılerle göreve getirilcn bir genel müdürün zorla istifa ettirilmesini kabul etmiyoruz, içimize sindiremi- yoruz. Onurlu, kişiliklibir ta- vır gösteren Özer Ölçer'in derhal görevine yeniden başla- tılmasını isüyoruz."'