25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2S HAZİRAN1992CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Küçükarmutlu'tfa inceleme • Lstanbul Haber Servisi • İnsan haklannın ihlal edildiği idciıa edilen Kü-çükarmutlu'da. SHP, Çağdaş Hukukçular Derneği ve I nsan Haklan Derneği temsilcilerinden oluşan bir heyet larafından inceleme yapıldı. SHP Meclis Üyesi Av ukat Tülay Ateş, SHP İstanbul İnsan Haklan Kcvmisyon Başkanı Ali Rıza Dizdar, SHP İstanbul İnsan Haklan Komisyon üyesi Aşkın Yaşar. Çağdaş Hukukçular Derneği istanbul Şube yöneüminden Avukat Serap Kaya ile İnsan Haklan Derneği'nden Leman Fırtına ve Avukat Suat Parlar'dan oluşan bir heyet. Kiiçükarmutlu'da geçen cumartesi sabahı yapılan operasyonda ve sonraki günlerde insan haklannın ihlal edildiği yolunda kendilerine şikâyetlergeldiğini. bu nedenle olay yerinde incelemede bulunmak istcdiklerini söylediler. İSKİ'yedestek İstanbul Haber Servisi - İSK İnın su kaynaklannın korunup geliştirilmesine yönelik projeleri Dünya Bankasi'nca uygun gorüldü. İSK.İ Genel Müdürü Ergun Göknel, proje tutan olan 18 trilyon 440 milyar liranın, 7 trilyon 376 milyar lirasının Dünya Bankası'nca verileceğini açikladı. İSKİ'ninl2yılda gcrçeklcştireceği projenin lemel hedefi su kirlıliğmi önlemenin yanı sıra, su kaynaklannı çoğaltmak, geliştirmek. İstanbullulara sürckli, düzenlı ve adil su dağılımını sağlamak. Hedefler arasında aynca, haritalar üzerindeki susuz bölgeleri giderek küçülen adacıklar haline getirerek ortadan kaldırmak ve kanalizasyon sisteminde tam antma sistemini kurarak Marmara'nın kirlenmesinin önünü almak da var. ZehiPli gemi sıppa kadem... İstanbul Haber Servisi - Hamburg Demir-Çelik Tesisleri'neait yaklaşık4 bin ton zehirli atıkla yüklü Heltennaa gemisi kayıp. Bulgar basınında önceki gün ••geminin Türk karasulannda olduğu" yolundaki haberler üzerine yetkililer, karasulanmızda gemiyi aramaya başladılar. Ancak yetkililerin verdiği bilgiye göre, geminin Türk karasulannda olduğuna ilişkin en ufak bir belirti yok.Çinkur'aihraçedilmek üzere, Eurocat şirketi kanalıyla Alman demir çelik tcsislerine ait tehlikeli çöp kapsamına giren baca küllerini taşıyan gemi. Çevre Bakanlığı'nın engellemesi üzerine yükünü Mersin Limanı'na boşaltamamıştı. Daha sonra Odessa'ya gideceğini belirterek boğazlardan geçen geminin şu anda nerede olduğu bilinmiyor. Saltuk'tan açıklama • İstanbul Haber Servisi -Halk ozanı Rahmi Saltuk, 68liler Birliği Vakfı'nın "Dostluk ve Dayanışma Şölenfne katılmayacağını açıkladı. Saltuk, Vakfın bugün saat 20.00'de Bostancı Gösteri Merkezi'ndeki gecesine katılamayacağını düzenleyicilere bildirmesine karşın adının ilan edilmesine şaşırdığını belirterek şunlan söyledi: "Buna rağmen adımı katılacaklar arasında ilan ettiler. Bunu anlamak mümkün değil. Güç duruma soktular beni. Duyuruyu gören geceye katılmadığım zaman 'söz verip son anda vazgeçtiğimi düşünecek. Oysa bu gerçek değil. Benim adımı görüp de geceye gideceklerden özür dilerim." Gözaltı iddiası • İstanbul Haber Servisi -Cerrahpaşa Tıp Fakültesi kantininde, önceki gün forum düzenleyen İYÖ-DER'libîrgrup öğrenciden 6'sının gözaltına alındığı önesürüldü. Halkın Hukuk Bürosu'ndan dün yapılan yaalı açıklamada, bir süredir haber alınamayan Soner Gül ve Hüsametün Yaman için düzenlenen forum sonrasmda sivil polıslerin öğrencileri dövdüğü, Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinden Özgür Yıldız'ın dışında İTÜ, İstanbul veYıldız öniversitelerinde okuyan ve so>adlan belirlenemeyen Gökhan, Burak, Zübeyde, Yaşarve Ali adındaki diğer 5 öğrencınin gözaltına alındığı beürtildi. 'Egemen Kuzey'in karşısında Türkiye toplumununbeynine sahipçıkmamücadelesini DİSK seferber etmelidir' DISK, 6 ne yapmak'yıtarüşıyorÖREN (Cumburiyet) - 20 hazirandan bu yana çalışmalannı sürdüren DİSK'in geniş- letılmış yöneticiler toplantısında, yeni döne- min sendikal faaliyetlerinin çerçevesini çize- cek komisyon raporiannın göriişülmesine başlandı. Izlenecek sendikal politikalara ilişkin ra- porda, pazar ekonomisi koşullannda, eme- ğin güvence ve dayanışma ihtiyacının önün- deki uluslararası engellerin kaldınlması yönünde mücadele verileceğine işaret edildi. 12 EylüTden bugüne dünyada ve Türkiye'de yaşanan ekonomik, politik, teknolojik deği- şimin irdelenmesinden sonra, DİSK'in ko- numuna ilişkin şu görüşe yer verildi: "İşçi ve emekçilerde, bugünkü mevcut sendikal yapılara karşı oluşan güvensizlik eğilimini kırmada, konfederasyonumuz, de- mokraük bir sendikal alternatif oluştura- caktır. Kendini yenileyecek, çağın gerekleri- ne uygun bir niteliğe bürünecek ve işçilerin güven duyacağı bir sendikalar konfederas- yonu olacakür. Buna mecburuz, çünkü Tür- kiye işçi sınıfının, emekçilerinin ve Türkîye'- nin, konfederasyonumuza her zamankinden fazla ihtiyacı vardır." Raponın "DİSK ne yapmalı?" başlığını taşıyan bölümünde, Türkiye'nin dünya ko- şullanndan etkilenmesi tartışıhyor. DİSK'in temel ilkejerini oluşturan "sendikal birlik, tabanın söz ve karar sahibi olması, gerçekçi- lik, bağımsızhk" ilkelerinin ışığında, konfe- derasyona düşen görevlerin ana çerçevesi özetle şöyle çizüiyor: "Dünyanın beyninin Kuzeyde, gövde ve ayaklannın Güneyde olacağı bir düzen pe- şinde olan Kuzey'in karşısında Türkiye top- lumunun 'beynine sahip çıkma', beynini tes- lim etmeme ve en az onlar kadar üretici, yaratıcı bir beyne sahip olduğunu kanıtla- mak için mücadele amacıyla seferber etme görevini DİSK üstlenebilir ve üstlenmelidir. Bu amaçla DİSK, Türkiye kapitalist sınıfı- nın ve devletin, ellerinde tutuklan ülkenin -insan dahil- tüm kaynaklannı ne yönde ve nasıl kullandıklan konusu başta olmak üze- re, ülkeye 1980'lerden beri empoze edilen 'köşe dönme felsefesine', üretmeden kazan- ma anlayışına, üretici ve yaratıcı emeğin alay derecesinde horlanarak rant ve araolık faali- yetlerinin ödüllendirilmesine dayak değer carpıtmasına karşı her alanda seferberük açabilir. Bu konuda cıkış noktası ise, işçi sı- nıfının emeğini niteliksel olarak zenginleştir- meyi öne alan yaklaşım içınde yaratılır..." DİSK'in örgütlenmesıne ilişkin komisyon raporunda ise örgütlenme anlayışının temel hedefleri sıralanırken, sendikasız kesimlerin üye olarak kazanılması, eğitimden turizme. sağlıktan spora kadar her alanda tüm top- lum kesimlerine ulaşılabilmesi, beyaz yakalı- lann sendikal harekete kazandınlması sayı- lıyor. Sendikal hareketin somut sorunlar karşısındaki güç ve eylem birliginın her aşa- mada savunulması öngörülüyor. Sendikal hareketin genel sorunlan ile DİSK'in önün- dç duran yüzde on barajı, noter masraflan, yasalarda referandumun uygulamasının yer almaması üzerinde duruluyor. örgütlenme- de işyerlerinin özellikleri, sendika inisiyatif- lerinin bağımsızlığ) korunarak öne çıkanla- cağı, konfederasyon koordinasyonunda dikey örgütlenme çabşmalan yapılacağı be- lirtiliyor. Türk-Iş, kamu sözleşıııelen içinhareketegeçti ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Kamu sektörü toplu- sözleşmelerindeki uyuşmazlı- ğın çözümündeki gecikme, Türk-ış ve bağlı sendikalan harekete geçirdi. Türk-İş, Tanm-İş ve Bele- diye-İş Sendikalannın toplu- sözleşmelerindeki uyuşmazlık- lann giderilmesi için Devlet Bakanı ve Başbakan Yardım- ası Erdal İnönü'ye, SHP Ge- nel Sekreteri Cevdet Selvi ara- cılığıyla mesaj gönderdi. Sağlık-İş Sendikası, sözleş- meleri değerlendirmek için Başkanlar Kunılu'nu olağa- nüstü topladı. Türkiye Ma- den-İş Sendikası Genel Başka- nı H.Hüseyin Kayabaşı, işçile- rin "nabanı ölçmek" için Çeltek'e^itti. Türk-Iş Genel Başkanı Şev- ket Yılmaz, koahsyon hükü- meüni, kamu sözleşmelerinin imzalanmasını geciktirmekle suçlayarak, 8 gündür Başba- kan Süleyman Demirerden randevu alamadığını söyledi. Yılmaz, hükümetin Tanm-İş Sendikası'nın örgütlü olduğu TtGEM işyerlerindeki grev karanna ikinci kez itiraz etme- sini de kınayarak, "Danıştay itiraa yann (bugün) saat 16. OO'da görüşecek. Biz ise, sabah saat 08.00'de grevi başlataca- ğız. Bu ne perhiz, ne lahana turşusu"dedi. Yılmaz, dün Türk-İş'de top- lanan Sağlık İş Sendikası Baş- kanlar Kurulu'nun açılışında yapuğı konuşmada, sözleşme- lerin gecikmesinden dolayı hükümeti eleştirdi. Geçen yıl imzalanan toplusözleşmelerde iyi sonuç aldıklannı, ama bu yıl iyileştirme ve kıdem zammı konusunda hükümetin ısrarlı olduğunu ifade eden Yılmaz, şunlan söyledi: "1992 sözleşmeleri için Ko- ordinasyon Kurulu ve başta bizim bu konunun halli için çalmadığımız kapı kalmamış- ür. Talihsizliğimiz, koalisyon hükümetinin ancak 3. ayda kamu kesiminden sorumlu Devlet Bakamnı belli etmesi- dir. 3 aydır, sözleşmelerin halli için görüşüyoruz. Sayın Şerif Ercan bürokrat olduğu için, Maliye Bakanı, ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Tansu Çiller, Devlet Planlama Teşki- latı ve o iş kolunun bağlı oldu- ğu bakanlarla görüştü. Onun için böyle oldu. Bundan ewel şikayet ettiğimiz, secilmemesi için gayret ettiğimiz bakanlar- dan böylesini görmedik. Yet- kili bakan oturur ve Türk-İş Koordinasyon Kurulu ile mü- zakere eder. En son rakamı yukan götürür. Bu olmadı. 2 milyon liranın altındaki ücret- ler iyileşürümelidir diyoruz. Ama 1 milyon 900 bin lira olan ücret 2 milyon 200 bin lira ol- sun demiyoruz. 2 milyon lira- nın altındaki ücretler 2 milyon liraya getirilsin diyoruz. Söz- leşmelerin 1 yıllık olması için 1 ay müzakere ettik. Daha sonra Başbakanın evine gittik. De- ğerli Devlet Bakanı Cavit Çağ- lar, bizim istediğimizle onlann verdiği arasında çok büyük uçurum olduğunu söyledi. Bir daha görüşelim dedi" Başbakan Süleyman Demi- rel ile sözleşmeler konusunda tekrar görüşmek ıçın 8 gündür randevu alma girişiminde bu- lunduğunu, ama alamadığını da vurgulayan Yılmaz, "Sanki bütün toplanülar, bütün dış te- maslar bizi bekliyormuş gibi, hala görüşme olanağı bulama- dık. Saglık-tş Sendikası'nın örgütlü olduğu işyerleri grev yasağı içinde, ama böyle diye, elimizi kolumuzu bağlayacak değiliz" dedi. Yılmaz, dün SHP Genel Sekreteri Cevdet Selvi ile iki saate yakın bir görüşme yaptı. Yılmaz, daha sonra yaptığı açıklamada, TİGEM grevi ko- nusunda Başbakan Yardımcı- sı Erdal İnönü ile telefonla görüştüğünü belirterek, SHP Genel Sekreteri'nin konuyu İnönü'ye aktaracağını kaydet- ti. Aıııaıı eğitmeî ANKARA (AA) - Ankara Milli Eğitim Müdür Yardımcı- sı Haydar Hüseyin Hanoğlu*- nun, çeşitli belgelerle oynaya- rak, yıllardır kendisine usulsüz çıkar sağladığt saptandı. Hüse- yin Hanoğlu, Ankara Milli Eğitim Müdür Yardımcıhğı gö- revinde iken, kendisini farklı ortamlarda demokratik parti milletvekili veya senato üyesi olarak gösterdi. öğretmenlik yaptığı sırada, 1968 yılında Cumhuriyet Senatosu üyesi olan Hüseyin Öztürk'ün kim- lik belgesini ele geçirerek, so- yadını kendi soyadıyla değişti- ren Hanoğlu, bu belgeyi kulla- narak bugüne kadar çeşitli ki- şisel çıkarlar elde etti. Hüseyin Hanoğlu, 1979 yı- lında ölen ilkokul öğretmeni Hüseyin Taş'ın belgelerini ele gecirip, tahrif ederek soyadının Hanoğlu olarak değiştirUmesini mahkeme kararıyla sağladı. Hanoğlu'nun bu şekilde kendi- sini ölü göstererek ailesine bağ- lattığı emekli maaşını 13 yıldır aldığı belirlendi. Hüseyin Hanoğlu'nun, 1988 yıllannda Van'da öğretmenlik yaptığı sırada, dönemin Van Valisi özdemir Hanoğlu ile so- yadı benzerliğinden de yararla- narak çeşitli çıkarlar sağladığı da ortaya çıktı. V e^fti«İv^li nrntecitn B i r ^ P V™**'dön ' "»hÇe8 ™*1 " « * ağaçlannın kunımasma yo» açtığı e ŞCIHMyeil pruies»lUiç i n S w i s s o t e n p r o t e s t o e t t i.MimarlarOdası istanbul ŞubeBaşkanıOktay Ekinci önümüzdeki günlerde Swissotel'de etkinlik düzenlenmemesi için kampanya başlatılacağını belirtti. Gösteri sırasında çev- reciler, "kirlilik nedeniyle kara bulutlar ve gaz bulutlannın oluştuğunu" simgeleyen "Şemsiye açma" eylemi de yaptılar. îlk Adnn Çocuk Yuvasıöğrencileri deşarkılarsöyleyerek sembolik olarak ağaçlansuladılar. (Fotoğraf: ZAFER AKNAR) Sendikalar, SSK'ya sahip çıktıANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Türk-İş ve Hak-Iş, prim alacaklannı toplayamadığı için SSK'nın tedavi hizmetleri açısından tıkandığını belirte- rek, kurumun 25 trilyona ula- şan toplam alacaklannın dev- let alacağı değil, işçilerin alaca- ğı olduğunu vurguladılar. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğultay , Cumhuriyet'in sorusu üzerine, "İlaç paralannın 1/4"ünü ilaç işverenlerine hemen ödeyece- ğim. Ama kendime muhatap bulamıyorum" yarutını verdi. Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Necati Çelik, kurumun alacaklannın silin- mesine karşı olduklannı ifade ederek,""Alınterimizle yaşattı- ğımız SSK'nın gerçek sahipleri olduğumuz bilinciyle SSK'nın baskı altında tutulmasına. SSK gelirlerinin tabiri caizse hovardaca kullanılmasına, SSK'nın ve SSK'hlann ikinci sınıf vatandaş muamelesi gör- mesine asla göz yummayaca- ğız" dedi. Türk-İş Genel Başkanı Şev- ket Yılmaz da, kurumun yöne- timinde işçi temsilcilerinin yer almamasını ve SSK'nın işçi emeklilerinin maaşlannı faiz- den aldığı parayla ödemesini eleştirdi. Türk-İş Başkanı Yılmaz, SSK hastanelerinde, işverenle- rin ve bakanlann değil, işçile- rin tedavi edıldiğini vurgulaya- rak, dün toplanan Sağlık-İş Başkanlar Kurulu yöneticileri- ne, "SSK'nın içinde siz varsı- nız. Sigorta hastaneleri sigor- talılara bakıyor. İşverenlere ve bakanlara bakrnıyor. Sigorta- lılara bakış şeklini en iyi siz bi- lirsiniz. Sigorta, faizle para alarak emeklilere para veriyor. Bu, sizin idaresizliğinizden de- ğildir. Bir kalemde. bir ajnz kıpırdamasıyla yapılıyor. Siz, hangi görev verildi de yapma- dınız?" diye sordu. Hak-İş Genel Başkanı Ne- cati Çelik de, dün düzenlediği basın toplantısında, SSK'nın yaklaşık 21 milyonluk bir kit- leyi ilgilendirdiğine dikkat çe- kerek, sendikalar olarak, ku- rumun içinde bulunduğu tıkanmış duruma düşürülme- sini içlerine sindiremediklerini belirtti: "Şimdi devlet, bir yasa hük- müyle SSK'nın gelirlerini ucuz devlet tahvillerine yatırma mecburiyeti getirirse, SSK'nın gelirleri işverenlere ucuz kredi, KİT'lerin finansman açıklannı kapatan bir yama, bütçe açık- lannı kapatan bir kaynak olur- sa, KİT'lerin ve belediyelerin önemli bölümü SSK'ya olan borcunu 'Nasıl olsa devlet maü haczedilemeyeceği için SSK haciz yoluna da başvuramaz' zihniyetiyle ödemezse, bunun- la birlikte SSK gerçek sahiple- rince yönetilmesi gerekirken, siyasi otorite tarafmdan yöne- tilirse, bu durumda yaklaşık nüfusun üçte birine hizmet ver- mekle yükümlü bu kuruluş, yaklaşık 9 trilyon alacağına karşılık 2 trilyonluk borç için- de boğulup kalır. Bu durum böyle devam ederse. SSK'yı daha karanlık günler bekliyor demektir". Kurumun prim alacaklannı toplayamamasından işçilerin zarar gördüğünü, hastane ka- pılanndan kovulduğunu. ilaç alamadığını anlatan Çelik, SSK'nın sağlık hizmeti giderle- rinin 3 trilyon lirayı aşüğıru, ama üniversite ve özel hastane- lere 1 trilyon lira, ilaç firmalan- na ve eczanelere 530 milyar lira borcu buluduğunu anımsattı. Kurumun sağlık hizmetleri- nin Türkiye nüfusunun üçte birini kapsadığını da vurgula- yan Çelik, "Avrupa'da bir emekliye karşı, prim ödeyen si- gortalı sayısı 6 ile 8 arasında iken, bu oran SSK'da 2.17. ya- ni 3 sigortalı biledeğildir. Buna rağmen son 10 yılda aktif si- gortalı sayısı bir buçuk, hatta iki kat artmıştır. Buna karşılık. SSK hizmet veren insan gücü- nü yüzde 1. dispanserleri yüzde 10. hastanelerdeki yatak sayı- sını ise yüzde 20 oranında artü- rabilmiştir. SŞK hastane ve diğer sağlık birimlerinde dok- toraçığı kapatılacaktır"dedi. THY'nin sefer saatleri değişti ANKARA (AA) - Sırbistan'- ın kendisine yönelik uluslarara- sı yaptınmlara karşılık olarak hava sahasını kapaması, THY'nin dış hat seferlerinden sonra bazı iç hat seferlerini de olumsuz yönde etkiledi. Dış hat seferini tamamlayan THY ucaklannın yapacaklan bazı iç hat seferleri de yanndan itibaren gecici bir süre 15-45 da- kika gecikmeli yapılacak. Hac süresince Suudi Arabis- lan'a aşın talep de iç hat seferle- rini olumsuz yönde etkiledi. THY tarafından ban iç hat- larda yapılan saat değişikliği en fazla Istanbul-Antalya seferle- rini etkiledi. Değişikliğe göre bu parkurda her gün 18.30'da ya- pılan sefer 19.15'e, cuma günle- ri dışında her gün gerçekleşüri- len 21.00 seferi 21.30'a, hafta- nın cuma günleri 23.00 seferi 23.15'e, 23.15 seferi 23.45'e pa- zar günleri de 20.45 seferi 21. 00'e alındı. Antalya-İstanbul arasında her gün gerçekleştiri- len 20.45 seferi de 21.30'da ya- pılacak. İstanbul-Dalaman arasında da her gün 18.00'deki seferler 19.45'e, cuma dışında her 7 gün 21.00'de gerçekleştirilen sefer de«21.50'ye alındı. Dalaman'- dan İstanbul'a her gün 21.10'da yapılan sefer de 21.55'e ertelen- di. Ankara'dan İstanbul'a her- gün 22.00'de kalkan sefer 22. 35'e, cuma günleri dışında her gün 21.00'deki sefer 21.15'e alındı. İstanbul'dan da her gün 18.45'te yapılan sefer 19.00'a, '20.00'deki sefer de 20.30'a kay- dınldı. İzmir'den İstanbul'a her gün 21.00'de yapılan sefer 21.45'e alırurken İstanbul'dan da lz- mir'e her gün 18.55'de gerçek- leştirilen sefer 19.40'a, cuma günleri dışında her gün 22.15 seferi 22.45'te yapılacak. THY'nin 9 temmuz tarihin- den itibaren Ankara'dan İstan- bul'a hafta tatilleri dışında her gün yapılacak 09.30 seferi 11. 00'e alındı. İstanbul'dan An- kara'ya hafta tatilleri dışında her gün yapılan 07.30 seferi 09. OO'a, cumartesi günleri 06.20'de yapılan sefer de 05.20'de ger- çekleştirilecek. İstanbul-Dalaman arasında haftanın salı ve cumartesi gün- leri 06.50'de yapılan sefer 06. 30'a ahndı. Antalya-İstanbul arasında haftarun pazartesi, cuma ve cu- martesi günü 08.50 seferi 08. 45'e alındı. İstanbul-Antalya arasında da her gün pazartesi, cuma, cumartesi ve pazar gün- leri 06.45'te yapılan sefer 06. 15'eçekildi. Türkiye erkeklerde 37., bayanlarda 48. Dünya Satranç Oliınpiyatı bitti KAHRAMAN OLGAÇ MANİLA - 30. Satranç Otimpiyaü'nda erkeklerde Rusya, bayanlarda Gürcistan şampiyon oldu. Türkiye erkek- lerde 108 ülke arasında 37. ola- rak başanlı bir sonuç elde etti. Suat Atahk da, masasında olimpiyat altıncısı oldu. Bayan- larda ekibimiz 70 ülke arasında 48. sırada yer aldı. Otimpiyaün 14. ve sonuncu turunda Türkiye erkek takımı, Birleşik Arap Emirlikleri'ni 4-0 yenerken ilginç bir olay yaşan- dı. Daha önce de kazanacağı bir maçı terk ederek takımımızı bir puandan eden 1992 Türkiye şampiyonu Hakan Han'ın 14. turdaki oyunu tam bir yanlış- hklar komedısi oldu. Hakan Han, Birleşik Arap Emirlikleri'nden rakibi karşı- sında kaybedeceğini sandığı bir anda beraberlik önerdi. Rakibi, bu öneriyi takım kaptanı olan uluslararası usta Rukavina'ya sordu. Kaptanın beraberUk önerisini reddederek oyuna de- vam etmesini istemesi üzerine 5 dakika düşünen Hakan Han, rakibini üç hamlede mat ederek oyunu kazandr. Çok yaklaştığı büyükustalık ünvanını iki yenilgi ve dört be- raberlik alarak yitiren Suat Atahk, olimpiyatta aradığını bulamadığını söyledi. Atahk, "Büyükusta olmaya kararh- yım. Olimpiyatta başarama- dım, ama bu ünvanı er geç elde edeceğim" dedi. Türkiye, 14 tur üzerinden ya- pılan olimpiyatta, erkeklerde 30 puan topladı. Suat Atalık, Pakistanlı ve Brezilyalı rakiple- ri karşısında yenilgi, Ermenis- tan, Güney Afrika, Mısır ve İsviçreli rakıpleri karşısında be- raberlik aldı, sekiz oyunu da kazandı. Atalık 10 Duan elde et- ti. Turan Yılmaz alü galibiyet, üç beraberlik ve altı yenilgi ile 7.5 puan kazandı. Suat Soylu altı yenilgi, üç beraberlik ve beş galibiyetle turnuvayı 6.5 puanla tamarnladı. Ali İpek beş yenilgi, iki beraberlik ve bir galibiyet ile iki puan, Hakan Han üç galibi- yet ve iki beraberlik ile dörl puan aldı. Bayanlarda da son turda Brezilya'ya 2.5-0.5 yenilen Tür- kiye, 70 ülke arasında 48. ola- rak turnuvayı tamamladı. Ta- kımımız toplam 19.5 puan topladı. N. İpek altı galibiyet, alü yenilgi ve bir beraberlik ile 6.5 puan, Gülsevil Öney dört galibiyet, altı yenilgi ve iki bera- berlik ile beş puan, G. Yılmaz dört galibiyet, iki yenilgi vedört beraberlik ile altı puan ve C. Aydemir de iki galibiyet. üç ye- nilgi ve iki beraberlikle iki puan elde etti. Olimpiyatta Rusya erkekler- de 39 puanla birinci oldu. Öz- bekistan 35 puanla ikinci, Ermenistan da 34.5 puanla üçüncü sırada yer aldı. Bayan- larda birinciliği 30.5 puanla Gürcistan kazanırken, Ukray- na 29 puanla ikinci, Çin 28.5 puanla üçüncü oldu. Tarihieserkaçakçılan,yasalardakiboşluklardanyararlanıyor ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA - Yasalardaki boş- luklardan yararlanan tarihi eser kaçakçılan, kaçırdıklan ta- rihi eserle birlikte yakalansalar bile "Yeni buldum, müzeye tes- lim edecektim" diyerek ceza takibinden kurtuluyorlar. Mü- zeciler, "Sorguda müze uzman- lan bulunursa soruşturma sağ- lıkb yürütülür" diyor. Polis yetkilileri ise gözaltına alman kaçakçılann salıverilmelerini "Eski sorgu yöntemlerinin uy- gulanmaması ve şeffaflığa" bağlıyor. Muğla'nın Ikizce köyünde ki evinde ihbar üzerine yapılan aramada 219 Roma, Bizans ve Osmanlı sikkesi bulunan köy imamı Ali Ataç da savcılık tara- fından serbest bırakıldı. Sikkeler, Marmaris Müze Mü- dürlüğü'ne teslim edilirken sa- nık hakkında kamu davası acıl- masına gerek görülmedi. Emniyet Müdürlüğü Kaçak- çıhk İstihbarat Şube Müdürlü- ğü yetkilileri Ataç'ın sorgusun- da, sikkeleri ahp satmadığını söylediğini, şimdi hayatta ol- mayan bir akrabasınm kendisi- ne verdiğini belirttiğjni vurgu- ladılar. Emniyet Müdürü Yavuz Elbirler, Ataç'ın serbest bırakılmasının 'uygulanan şef- fafiık sonucu' olduğunu belirte- rek "Sanık savcılıkça serbest bırakıldı. Artık şeffafhk var. Eski yöntemler sorgulamada kullanılmıyor. Sanığın verdiği ifadeyi doğru kabul ediyoruz" diye konuştu. Elbirler, olayın peşini bırakmadıklannı ve izle- diklerini de vurguladı. Son aylarda, Fethiye'de 7 adet Liİcya dönemi gümüş sikkeyle yakalanan Zekeriya Yaman ile Bizans dönemine ait altın sikke ile yakalanan Ali Er- kan ve 66 adet bronz sikkeyle Ula'da ele geçirilen Sabahattin Yaraşh'nın serbest bırakıldık- lan belirlendi. Yine Fethiye'de Roma ve Helenisük dönemi ait 13 adet bronz ve gürnüş sikkeyle yakalanan Hasan Üç- pınar'm da salıverildiği öğrenil- di. Sikkelerin teslim edildiği Marmaris Müzesi Müdürü Ta- lih Türkmen tarihi eser kaçak- çılannın yasalardaki boşluklan çok iyi değerlendirdiklerini be- lirterek görüşlerini şöyle açıkla- dı: "Yasaya göre bir tarihi eser kaçakçısı Emniyet tarafından yakalandığında ifade verirken 'Ben bu eserleri iki üç gün önce buldum. Müzeye teslim etmek için giderken yakalandım' der- se, suçsuz sayılıp serbest bırakı- lıyor. Bu iş iki yalancı şahitle hallediliyor. O yüzden antik eser kaçakçılannın çok azı ha- pis cezasına çarptınlıyor." Türkmen, imam Ali Ataç"ın evinde ele geçirilen sikkeler ko- nusunda da şunlan söyledi: "Sikkeler değişik dönemleri içerdiğinden, buluntulann aynı yerden çıkmış olması olanaksızj çünkü ayn dönemleri içeriyor-| lar. Bu nedenle uzun birzaman- da bir araya getirilmeleri söz konusu. Elde edilen parçalann çoğunluğu Osmanlı dönemine ait. Fazla değerli değil ama bu parçalann bu kadar olduğunu sanmıyorum. Ya kaliteli olan- lan satıldı geriye bunlar kaldı ya da şahıs kalitelileri saklayıp bunlan Emniyet'e verdi. Şeffaf- hk suiistimal edilmemeli. Sa- nıklar pekala konuşturulabilir. Eski yöntemlere başvurup da- yağa gerek yok. Sorgulamalar- da müzelerden uzman kişiler bulundursalar bu iş hallolur. Emniyet şahsın yalan söyleyip söylemediğinı bilemez ama biz biliriz." Kaçakçılığın önlenmesi için cezalandırma caydınlıağına, daha çok yasal düzenlemeyc gerek olmadığını vurgulayan Türkmen. müzelerin ekonomik açıdan kaçakçılarla rekabet edecek düzeye getirilmelerinin sorunun çözümünde önemli bir adım olacağını söyledi. Getiri- len yeni bir düzenlemeyle müze- lerin antik eser satın almasına büyük ilgi gösterildiğinı vurgu- layan Türkmen, "Vatandaş kaçakçıya değiî müzeye geli- yordu. Ancak zamanla ödeme güçlüğü başladı. Şu anda hem bizim hem de Bodrum ve Fethi- ye müzelerinin vatandaşa mil- yonlarca lira borcu var. Artık vatandaş bizi değil. peşin öde- me yapan kaçakçıyı tercih edi- yor" diye konuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear